Zafer Haftamız Kutlu Olsun....

ngs2007

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
15 Ağustos 2007
726
3
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun....

Türk tarihi zaferlerle doludur. Ama 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk ulusunun yeniden dirilişidir.

Malazgirt Savaşı’yla (1071) 26 Ağustos’ta Anadolu’nun Türklere kapıların açan kahraman ordumuz; Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle de Anadolu topraklarının Türk Vatanı" olduğunu önünde durulmaz bir iradeyle düşmana ispatlamıştır. Ve yine ulusumuzun iradesiyle Cumhuriyet kurulmuştur.
Atatürk, ünlü "Nutuk"unda Kurtuluş Savaşı’nı anlatır. Her Türk yurttaşının okuması gereken Nutuk (Söylev)’da Atatürk savaşa nasıl hazırlandığımızı da anlatmaktadır.

O’ndan öğrendiğimize göre: Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı ve İnönü Savaşları kahramanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa büyük bir gizlilik içinde taarruz planlarını hazırlarlar.

1922 Ağustos ayında Türk Ordusu taarruza geçmek için, Kurmay heyeti’nce karar verilir. Mustafa Kemal, İsmet Bey, Fevzi Çakmak ve diğer paşalar ile kurmaylar; savaşı yönetmek üzere Kocatepe’ye gelirler.

26 Ağustos sabah, saat 05.30’da Türk topçu birlikleri Afyon’un güneyinden düşman siperlerini ateşle vurmaya başlar. Ardından piyadeler hücuma geçerler. Planlandığı gibi Büyük Taarruz devam eder ve düşman gerilemeye başlar, bozguna uğrayarak ikiye ayrılır.

30 Ağustos’a kadar düşman ordusu çembere alınır. 30 Ağustos sabahı, 1. Ordu ve avcı hatlarını ile 4. Kolordu’yu denetleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; saat 14.00’da Aslıhanlar yakınındaki "Komuta Karargâhından taarruz emrini verir. Dumlupanır’da ordumuz düşmana son darbeyi vurur. Düşman askerleri kaçmaya başlar. Mustafa Kemal Paşa; kaçan düşman askerlerini kovalamak için, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!" komutunu verir. Yunan Başkomutanı General Tikopıs dâhil çok sayıda esir alınır.

Şahlanan Türk Ordusu düşman güçlerini İzmir’e kadar kovalar. 9 Eylül 1922 günü Türk Ordusu İzmir’e girer. Batı Anadolu’yu yakan yıkan düşman kuvvetleri canlarını zor kurtararak, geldikleri gibi gemilere binerek giderler.

30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür.

Bu mutlu günde, zaferi bize yaşatan Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Türk Ordusu’na şükran ve minnetlerimizi sunarken, ulusumuza da Zafer Bayramı kutlu olsun...

turkey1nu7.gif
 
Ulusal bayramimiz zafer bayrami kutlu olsun.Bu ugurda canlarini veren bütün sehitlerimizi saygi ile aniyoruz.Ya istiklal,ya ölüm....
 
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun.
Dilerim her geçen yıl daha büyük bir coşkuyla,yürekten hissederek,onurla gururla kutlarız bayramımızı.
large6b387d5714148c53bcty8.jpg



KOCATEPE

Bir ulusta kan kaynamış
Ağustos’un sıcağından.
Nabzı odur, gündüz gece
Vuruyor tarih içinde.

Çaldıran’dan Yavuz ağmış,
Malazgirt’ten de Alpaslan.
Alnından onlar öptükçe
Yürüyor tarih içinde.

Boz kalpağıyla kar yağmış
Altın saçıyla gün vuran
Bir canlı Kocatepe O.
Duruyor tarih içinde...

Ay-yıldızı gökte doğmuş
Yerde al kanla yuğrulan
Bayrağı öpe öpe O.
Sarıyor tarih içinde

Behçet Kemal ÇAĞLAR
 
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun....

Türk tarihi zaferlerle doludur. Ama 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk ulusunun yeniden dirilişidir.

Malazgirt Savaşı’yla (1071) 26 Ağustos’ta Anadolu’nun Türklere kapıların açan kahraman ordumuz; Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle de Anadolu topraklarının Türk Vatanı" olduğunu önünde durulmaz bir iradeyle düşmana ispatlamıştır. Ve yine ulusumuzun iradesiyle Cumhuriyet kurulmuştur.
Atatürk, ünlü "Nutuk"unda Kurtuluş Savaşı’nı anlatır. Her Türk yurttaşının okuması gereken Nutuk (Söylev)’da Atatürk savaşa nasıl hazırlandığımızı da anlatmaktadır.

O’ndan öğrendiğimize göre: Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı ve İnönü Savaşları kahramanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa büyük bir gizlilik içinde taarruz planlarını hazırlarlar.

1922 Ağustos ayında Türk Ordusu taarruza geçmek için, Kurmay heyeti’nce karar verilir. Mustafa Kemal, İsmet Bey, Fevzi Çakmak ve diğer paşalar ile kurmaylar; savaşı yönetmek üzere Kocatepe’ye gelirler.

26 Ağustos sabah, saat 05.30’da Türk topçu birlikleri Afyon’un güneyinden düşman siperlerini ateşle vurmaya başlar. Ardından piyadeler hücuma geçerler. Planlandığı gibi Büyük Taarruz devam eder ve düşman gerilemeye başlar, bozguna uğrayarak ikiye ayrılır.

30 Ağustos’a kadar düşman ordusu çembere alınır. 30 Ağustos sabahı, 1. Ordu ve avcı hatlarını ile 4. Kolordu’yu denetleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; saat 14.00’da Aslıhanlar yakınındaki "Komuta Karargâhından taarruz emrini verir. Dumlupanır’da ordumuz düşmana son darbeyi vurur. Düşman askerleri kaçmaya başlar. Mustafa Kemal Paşa; kaçan düşman askerlerini kovalamak için, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!" komutunu verir. Yunan Başkomutanı General Tikopıs dâhil çok sayıda esir alınır.

Şahlanan Türk Ordusu düşman güçlerini İzmir’e kadar kovalar. 9 Eylül 1922 günü Türk Ordusu İzmir’e girer. Batı Anadolu’yu yakan yıkan düşman kuvvetleri canlarını zor kurtararak, geldikleri gibi gemilere binerek giderler.

30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür.

Bu mutlu günde, zaferi bize yaşatan Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Türk Ordusu’na şükran ve minnetlerimizi sunarken, ulusumuza da Zafer Bayramı kutlu olsun...

turkey1nu7.gif

kutlu olsuuuuunnnnnnnnnnnn..
 
türk milletinin, türk cumhuriyetinin varlığından rahatsız olanlara inat, bayramımız kutlu olsun

Atam her geçen sene özlemin daha çok büyüyor içimizde, sen türk milletinin, dünya liderlerinin gururusun, seni birkez görebilmek için neler vermezdim Atam..
 
Zafer bayramımz kutlu ve daimi olusun.Umarım bir daha böyle zaferler kazanmaya mecbur bırakılmayız.Ama mecbur kalırsakta hepimiz birer Elif olup kağnılarımızı alıp Elif oluruz.

ELİF'İN KAĞNISI

Yediyordu elif kağnısını
Kara geceden geceden.
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu.
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar.
İnliyordu dağın ardı yasla
Her bir heceden heceden.
****
Mustafa Kemal'in kağnısı derdi kağnısına.
Mermi taşırdı öteye dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi çok götürürdü elifçik
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel amıştı yükünü
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
****
Öküzleriyle kardeş gibiydi elif.
Yemezdi içmezdi yemeden içmeden onlar.
Kocabaş çok ihtiyardı çok zayıftı.
Mahzundu bütün bütün sarıkız yanı sıra.
Gecenin ulu ağırlığına karşı
Hafiftiler inceden inceden.
****
İriydi elif kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları üzüm üzümdü gözleri.
Kınalı ellerinde rüzgar geçerdi daim.
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını yeşilini kapmıştı geçirmişti
Niceden niceden.
****
Durdu birdenbire kocabaş ova bayır durdu.
Nazar mı değdi göklerden ne?
Dah etti yok dahha dedi gitmez.
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı?
Kahroldu elifçik düşünceden düşünceden.
****
Aman kocabaş ayağını öpeyim kocabaş
Sür beni öldür beni koma yollarda beni
Geçer götürür ana çocuk mermisini askerciğin
Koma yollarda beni kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır
Düşerim gerilere iyceden iyceden.
****
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı bacım?
Kocabaş'ın yerine koştu kendini elifçik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden...
 
X