Zararlı Olan Bitkiler Listesi

Nevreste

Hala umudum var
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
290.142
596.075
42
Sağlık Bakanlığı, asırlardır bir hayli hastalığa iyi geldiği bilinen ancak yanlış kullanımda rahatsızlıklara da sebep olan nebatları izah etti. Bakanlığın ciddi ikazlar getirdiği at kestanesinden sarımsağa, kırmızı biberden sinamekiye birçok nebat, gıda desteği ve bitkisel ürünlerde kullanılamayacak.

Toplumda, "tabii olduğu ve hiçbir yan tesirinin bulunmadığı" kanısı sebebiyle hekime müracaat edilmeden alınan bitkisel ilaçların halk sıhhati üzerinde tehdit oluşturmaması emeliyle Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Müessesesince çalışma yapıldı.

Pazarın tertip etmesi ve piyasadaki ürünlerin kontrolünün doğru yönetilmesi emeliyle yapılan çalışma kapsamında, 88 bitkiyle alakalı Avrupa Farmakopesi gibi bir çok beynelmilel literatür, Amerikan İlaç ve Gıda Müessesesi (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) gibi dünyanın önde gelen müesseselerinin ikazları tarandı.

Çalışmayla bu bitkilerin gebeler, 18 yaşından küçükler ve kronik hastalar üzerindeki tesirleri, gereksiz ve aşırı kullanıldığında ne gibi negatif neticelere sebep olabileceği tespit etti.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezinoğlu'nun onayı ile yayımlanan listedeki nebatların gıda desteklerinde ve bitkisel ürünlerde kullanılamayacağı bildirildi.

BU Bitkilere DİKKAT
Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı listede yer alan bitkilerden bazıları ve ikazlar şöyle:

At kestanesi: Mide bağırsak yakıntıları, başağrısı, vertigo, kaşıntı ve alerjik tepkiler oluşabilir. Açık yaralarda emboli ve trombozis rizikosu vardır. Kronik böbrek ve safra kesesi rahatsızlıklarında dikkatli kullanılmalıdır. A, D, E ve K vitaminlerinin emilimini azaltır. Kanın pıhtılaşmasını önleyen maddeler, fenopirazon, kalp yetersizliği ve ritm bozukluklarının rehabilitasyonunda tesirli digoksin ile kullanılmamalıdır. Çocuklarda ve 18 yaş altı gençlerde kullanımı uygun değildir. Gebe ve emzirenler için önerilmez.

Aslan ayağı (Fındık otu): Gebelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli data olmadığı için kullanılmamalıdır.

Sarımsak: Mide bağırsak sisteminde yakıntıya yol açar, alerjik dermatit ve alerjik astım ile kanama rizikonunu artırır, kanın pıhtılaşma müddetini uzatır. Antidiyabetiklerle beraber alındığında kan şekerinde ani değişiklikler olabilir. Gebe ve emzirenlerde kullanılması önerilmez.

Sarısabır (Öd ağacı): Mide bağırsak sisteminde kramp, elektrolit ve potasyum kaybı, idrarda albumin ve alyuvar görülür. Kalp glikozitleri, antiaritmikler, diüretik ve kortikosteroitlerle kullanıldığında potasyum kaybına kapı aralar. Crohns hastalığı ve ülseratif kolitte kullanılmamalıdır. Kolorektal kanser rizikosu bulunmaktadır. 12 yaş altı çocuklarda, gebe ve emzirenlerde kullanılması önerilmez.

Ayı üzümü: Bulantı, kusma, aşırı duyarlık oluşturur. Bir haftadan daha uzun müddet kullanılmamalıdır. 12 yaş altı çocuklar için uygun değildir. Gebe ve emzirenlerde kullanılması önerilmez.

Yulaf: Aşırı duyarlılık tepkilerine kapı aralayabilir. 12 yaş altı çocuklarda, gebe ve emzirenlerde kullanılması önerilmez. Protein muhtevasıyla alakalı veriler mevcut olmadığından çölyak hastalığı olan kişilerce dikkatli kullanılmalıdır. Araç ve makine kullanımını etkileyebileceğinden kullanımı esnasında dikkatli olunmalıdır.

Nergiz (Aynisefa): Kontakt dermatit oluşabilir, aşırı duyarlık tepkileri gelişebilir. 12 yaş altı çocuklarda güvenlilikle alakalı yeterli data olmadığından kullanılmamalıdır. Gebe ve emzirenlerde kullanılması önerilmez. Cilt enfeksiyonu belirtileri görülürse bir doktorla temasa geçilmelidir.

Kırmızı biber: Toksik dozda vücut sıcaklığının normalin altına düşmesi, uzun süre yüksek dozda gastrit, böbrek ve karaciğer bozuklukları ile nörotoksik etkiler görülebilir.

Sinameki: 30 gram kuru doz üzerine çıkılamaz. Çocuklarda 12 yaş altında kullanılmamalıdır. Yaşlı hastalarda normal dozun yarısı alınmalıdır. Aşırı dozda elektrolit ve sıvı balanssızlığına sebep olabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır. Bağırsak tıkanıklığında, irinli bağırsak hastalıklarında apandisitte ve elektrolit eksikliğinde kullanılmamalıdır.

Hiyarşembe: Apandisit, bağırsakta akut irin vaziyetinde, 12 yaşın altındaki çocuklarda, hamilelerde ve emziren annelerde önerilmez. Doz aşımı vaziyetinde kramp benzeri mide bağırsak yakıntılar ve laksatif tesir oluşabilir. Uzun süreli kullanımda başta potasyum iyonları olmak üzere elektrolit kaybına kapı aralayabilir.

Alıç: 12 yaş altında kullanılmamalıdır.

Zerdeçöp: Safra kanalı tıkanıklıklarında kullanılmaz. Safra taşı olması vaziyetinde doktor kontrolü gerektirir. Mide ülserinde kullanılmaz.

Enginar: Papatyagiller familyası bitkilerine karşı hassasiyeti olanlarda kullanılmaz. Safra kanalında tıkanıklık bulunan hastalarda hekim kontrolünde kullanılır.

Ekinezya: Teorik olarak iyi tolere edilmekte olup en yaygın deklarasyonlan istenmeyen olay mide bağırsak rahatsızlıkları ve döküntülerdir. 10 günden fazla kullanılmaması önerilir. Avrupa İlaç Ajansı çocuklarda kullanılmasını önermemektedir ve 1 yaşından küçük çocuklarda kullanımı önerilmez. İnsanlarda "CYP1A2" enzimlerini bastırdığı için bu enzim aracılığıyla metabolize olan ilaçların düzeyinin artmasına kapı aralayabilir. Gebelikte kullanımıyla alakalı olarak hudutlu veri bulunmaktadır. Emzirme döneminde kullanımıyla alakalı çalışmalar da benzer şekilde hudutlu sayıdadır ancak Avrupa İlaç Ajansı gebelikte ve emzirme döneminde kullanımından kaçınılmasını önermektedir. Ajans ayrı olarak bağışıklık sistemini ikazcı etkisi nedeniyle ilerleyici sistemik bozukluklarda, bağışıklık sistemi hastalıklarında, bağışıklık sistemi yetersizliğinde, lökosit sistemi hastalıklarında kullanılmamasını önermektedir. Enjeksiyon halinde uygulanması titreme, ateş ve adale güçsüzlüğüyle ilişkidir.

Teke otu (Azgın Teke Otu): Kapsüller ve tabletler değişik dozajlarda satılmaktadır. Yüksek dozlarda kullanımı terlemeye veyahut sıcaklığa kapı aralayabilir.

Okaliptus: 30 ayın altındaki bebeklerde muhtevanında bulunan "sineol" isimli madde, gırtlakta kontrolsüz veya istemsiz kas kasılmasına sebep olabileceği için kullanılmamalıdır. 18 yaş altındakilerde güvenlilikle alakalı yeterli veri bulunmadığından kullanılması önerilmemektedir. Kullanım sırasında solunum güçlüğü, iltihaplı balgam ve ateş görülürse hemen bir doktora müracaat edilmelidir.

Karanfil: Genel tedbirler veya ilaç etkileşimleriyle alakalı tedbirler, ilaç ve laboratuvar testi etkileşimleri, gebelikte teratojenik veya teratojenik olmayan etkiler, emziren anneler veya pediatrik kullanım ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla yaprakları veya kabukları tıbbi himaye olmadan gebelikte veya emzirme döneminde veya çocuklarda kullanılmamalıdır.

Çakşırotu: Gebelerde kullanılmamalıdır. Yüksek dozlarda kullanımı huzursuzluk, başağrısı, diyare, gaz gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları ve dudaklarda şişmeye kapı aralayabilir. Duyarlı kişilerde şuur kaybı oluşabilir.

Binbirdelikotu (sarı kantaron): 18 yaşın altındaki gençlerde ve çocuklarda kullanılması önerilmemektedir. Etkin maddeye aşırı duyarlılığı olan kişilerde kullanılmamalıdır. Bilhassa hassas ciltlerde fotosensibilite rizikosu nedeni ile doza dikkat edilmeli ve direk güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Operasyonlardan önce genel veya lokal anestezikler ile oluşabilecek muhtemel etkileşimler belirlenmeli ve olasıysa bitkisel ilacın kullanımı kesilmelidir.

Tekedikeni (Sincan dikeni): Ürtiker benzeri alerjik tepkiler gelişebilir. Gebelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli data bulunmadığından kullanılmamalıdır. Diyare, ateş, artrit ve ciddi irin vaziyetlerinde kullanılması önerilmemektedir. Yüksek dozlarda kusma, baş dönmesi, çarpıntı, mide bulantısı oluşabilir. Muhtemel ilaç etkileşimi hasebiyle varfarin alan kişilerde kullanılmamalıdır.

Oğulotu (Melisa, limonotu, kovanotu): 12 yaşın altındaki çocuklarda, gebelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli data bulunmadığı için kullanılmamalıdır. Araç ve makine kullanan kişilerce dikkatli alınmalıdır.

Kudret narı: Ananesel kullanımda ve ilmi çalışmalarda bitkinin düşük yaptırıcı tesirinin olduğu bildirilmiştir. Hipoglisemik koma, çocuklarda konvülziyon, favizm türü belirtiler, baş ağrısı, farelerde doğurganlığın azalması ve deney hayvanlarında gama-glutamiltransferaz ile alkalin fosfataz düzeylerinde artış yan tesirleri olarak kaydedilmiştir.

Ginseng: Hiperglisemik kişilerde kan glukoz düzeyinde düşme olacağı için doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Cerrahi operasyondan 7 gün önce bırakılmalıdır. Pre ve post menapozal kadınlarda östrojenik yan etkiler görülebilir. 3 aydan uzun müddetle kullanılmamalıdır. 18 yaşın altındaki çocuklarda, gebelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli data bulunmadığından kullanılmamalıdır. Kullanım esnasında ürtiker ve kaşıntı gibi tepkiler, midede rahatsızlık hissi, mide bulantısı, kusma gibi mide bağırsak yakıntıları görülebilir. Yüksek miktarda kafein ile kullanıldığında hipertansiyon oluşabilir ve kan içki konsantrasyonunu düşürebilir.

Çarkıfelek (Saatgülü): 12 yaşın altındaki çocuklarda, gebelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli veri bulunmadığından kullanılmamalıdır. Araç ve makine kullanımını olumsuz istikamette etkileyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Seyrek hassasiyet görülebilir.

Çuhaçiçeği: 18 yaşın altındaki çocuklarda, hamilelerde ve emziren annelerde güvenlilikle alakalı yeterli veri bulunmadığından kullanılmamalıdır. Gastrit veya mide ülseri olan kişilerce kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Kullanımı sırasında solunum güçlüğü, ateş ve iltihaplı balgam oluşursa derhal bir doktorla temasa geçilmelidir. Doz aşımında mide rahatsızlıkları, kusma veya diyare görülebilir. Alerjik tepkilere kapı aralayabilir.

Acı Badem: Tohumları taşıdığı amigdalinden dolayı potansiyel siyanür etkisi yapabileceğinden hangi formda olursa olsun güvenli sayılmamaktadır. Ağızdan alındığında oluşacak etki, kas veya damar yoluyla oluşacak etkiden daha şiddetlidir. Göz bebeği büyümesi, baş dönmesi, göz kapaklarının kapanması, uyuşukluk, baş ağrısı, soluk alıp vermede hızlanma, kas zayıflaması, midede ağrı, bulantı ve kusma oluşur. Yüksek dozda kullanıldığında beyin fonksiyonları ve nefes alıp vermede yavaşlama görülür. Ölümle sonuçlanan olaylar bulunmaktadır.

Nar: Alkaloid muhtevanından gövde kabuğu ve köklerden 80 gram üzerinde alındığında kusma, baş dönmesi, görmede bozukluk ve soluk almada problem oluşmaktadır. Önerilen dozlarda meyve suyu, meyve kabuk ekstre ve tohum yağından hazırlanan preparatlarında sıhhat için problem oluşmaz. Ancak tane muhtevanından dolayı meyve suyu ve meyve kabuk ekstrelerinde hassas midelerde ağrı oluşabilir.

Burç (Ökseotu): Baş ağrısı, ortostatik hipotansiyon, yüksek ateş, göğüs ağrısı, alerjik tepkiler ve titremelere sebep olabilir. Ökse otu ile yapılan rehabilitasyonun hemen peşinden bradikardi, kalp durması, koma, halusinasyon, gastroenterit, hipotansiyon ve pankreasta kanamalar görülebilir. Kronik ve ilerleyen enfeksiyonlarda (tüberküloz), hipertirodizmde, vücut sıcaklığının 38 dereceyi geçtiği iltihabi hastalıklarda, sinir sistemi urlarında, omurilik urlarında kullanılmamalıdır. Hastada yüksek ateş olduğunda rehabilitasyon kesilmelidir. Tedavi edici dozun üstünde meyvelerin kusturucu özelliğinden dolayı çocuklarda ölüme kapı aralayabilir. Ateş düşürücü ilaçlarla beraber kullanılmamalıdır. Antihipertansifler, kalp ilaçları, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, sinir sistemi depresanlarıyla kullanımı önerilmez.


ALINTIDIR...
 
X