İster inanın ister inanmayın, hiç de öyle uzakta değilmiş. Her gün yürüdüğümüz yolun üzerindeymiş.
Kapıdan içeri girmek kolay ama ilerlemek çetrefilliymiş. :)
---------
Henüz kitabın içeriğiyle ilgili bir bilgiye ulaşamadım. Ama aynı diyetisyen internet sitesinde her gün yenilenlerin listesini tutmanın ne kadar önemli olduğunu yazmış. Ne bileyim ya, belki de haklılar. Aslında belki değil, zaten haklılar. En iyisi ben liste tutayım. Nsılsa hayvansal ürünleri bıraktığım için hamburgermiş, çikolataymış, kekmiş yemiyorum. Artık yazarken utanacağım hiçbir kaçamağım yok.
Hadi bakalım, mümkün olduğunca her gün liste tutacağım. Hatta bu saate kadar yediklerimi yazayım ki başlangıç olsun. 
2 tabak çorba, 1 dilim esmer ekmek, 10 zeytin, 1 yaz buz
kız ben senin adını boşuna cırcırböceği koymamışım 
) yani çabuk doyar çabuk acıkırım o yüzden de az ama sık beslenmeye çalışırım - önceleri tüm günümü bir tost bir kase çorba ile geçirdiğimi bilirim bildiğin aç yaşayanlardandım yani...
). Ama bu ürün tüm bağırsak fonksiyonlarını düzenlemek üzere üretilmiş. Tabi benim zavallı sevgilim haftalardır işlevini tam olarak yapamayan bağırsakların kilo aldırdığını söylerken ben her zamanki (hiç sevmediğim ama maalesef kişiliğimin bir parçası olan) çok bilmiş tavrımla "O nasıl iş ya? Bağırsak kilo mu aldırırmış? Yemek dediğin şeyin işi midede biter. Hem benim tuvalete çıkma derdim yok, ishal olursam sorarım sana." dedim durdum. Tabi ancak bugün İnternete girip de bağırsak neymiş ne değilmiş bir bakayım." dedim ve bazen ne kadar çekilmez biri olabildiğimi gördüm. 
İkinci olarak da kürkçü dükkanına geri döndüm ve tekrar cuma yarışmasına girdim. Her şey güzel gidiyor, galiba bu defa kendimi tamamen toparlayabileceğim. Neyi nasıl yapmam gerektiğine dair Tanrı bana bir sürü ipucu yolluyor son günlerde. 
Sanki o eski yuvarlak hali kalmamış. Belim de incelmiş gibi... Kilo verdiğime dair ilk yorumumu geçen gün annemden aldım. :) 
Artık umarım bu sene... 