• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Zehir var, zehirlenmede görüş birliği yok

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana
Pro Üye
28 Ocak 2009
34.407
57.699
1.123
ÇAĞLAR AVCI - 12 Aralık 2012



Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapor tamamlandı. Raporda, Özal’ın vücudunda zehire rastlandığı ancak ölüm sebebinin zehirlenme olup olmadığı konusunda ortak kanaate varılamadığı belirtildi.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Adli Tıp raporu tamamlandı. Alınan bilgilere göre, hazırlanan rapor, dün 1. İhtisas Kurulu’nda imzaya açıldı. Rapor, bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştırılacak. Özal’ın vücudunda zehire rastlandığı ancak ölümünün zehirden kaynaklanıp kaynaklanmadığına dair kesin bir ifade olmadığı öğrenildi. Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, ‘ölüm nedeninin zehirlenme olmadığı’ yönündeki iddiaları kabul etmedi. İnce, Özal’ın vücudunda zehire rastlanıldığını fakat ölüm nedeninin zehir olup olmadığı konusunda uzmanlar tarafından görüş birliğine varılamadığını belirtti. Özellikle kurumdaki bazı uzmanların ‘zehir var ama bu, zehirlenme var demek için yeterli değil’ tezini savunmasının ortak bir kararın çıkmasına engel olduğu bildiriliyor.
Turgut Özal’ın naaşı, soruşturma kapsamında 2 Ekim’de Topkapı’daki mezarından çıkarılmış ve 5 Ekim’de yeniden defnedilmişti. Adli Tıp Kurumu, Özal’ın cenazesinden, mezar toprağından, mezarın içindeki sudan ve mezarlığın değişik yerlerinden aldığı örnekler üzerinde inceleme yapmıştı. Detaylı incelemeler sonrası hem İstanbul hem de Ankara Adli Tıp kurumları cesette 4 çeşit zehir tespit etmişti. Bu arada merhum Özal’ın oğlu Ahmet Özal tartışmalı rapora twitter üzerinden isyan etti.
Ahmet Özal, Adlî Tıp raporuna isyan etti: ‘Derin’ yapı devreye girdi, yazıklar olsun!
Kerkük’te olduğu öğrenilen Turgut Özal’ın büyük oğlu Ahmet Özal, Adlî Tıp Kurumu’nun raporunu ağır bir dille eleştirdi. Özal, twitter hesabında şu ifadeleri kullandı: “Dediklerim hep doğru çıkıyor. (Zehir var ama zehirlenme olmayabilir) Ne kadar komik! Günlerden beri söylüyorum; bu konuyu sulandıracaklar. Çünkü ‘derin’ yapılanma görevde ve hükümet de cesaret edemedi. Yazıklar olsun! Ne 1993’teki Uğur Mumcu cinayeti, ne diğerleri artık takip edilmeyecek. Balyoz, Ergenekon, Ayışığı gibi ‘Kızılderili’ isimlerle bizi oyaladılar. Siyasetçiler, medya ve halk oyalandı. 75 yaşında 3 emekli paşayı hapise atarak, ‘biz derin devleti çözdük’ dediler. Kaportanın boyası bile çizilmedi. Halk aptal değil, onlar aptalmış. Ergenekon ve diğer operasyonlar derin yapılanmanın önümüze attığı ekmek kırıntıları. Gerçekten ‘derin’ yapı başarılı. Tebrikler onlara. Başka türlü anlamayacaklar. 19 senedir Allahın çürütmediği cesetten çıkan sonuçları çarpıtanlar bunun altında kalacaklar çok yakında.”
Bu arada, Özal’ın zehirlendiğine ilişkin yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilmezse soruşturma ‘takipsizlikle’ sonuçlanacak ve dosya kapatılacak. Soruşturma ise gelecek yıl Nisan ayına kadar bitirilmediği takdirde zamanaşımından düşecek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan raporda da ölümün şüpheli olduğu belirtilmişti. Raporda, “Tıbbi Uzmanlar Heyeti raporunda, ‘kalp dışı ve özellikle de doğal ölüm nedenleri dışındaki ihtimallerin’ de düşünülmesi gerektiği ve bazı bulguların ise ölüm nedeni olarak ‘organofosfat zehirlenmesini’ de akla getirebileceği ifade edilmektedir.” denilmişti.
Turgut Özal'ın 360 sayfalık adli tıp raporu savcılıkta
Ölümü şüpheli bulunan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşında Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme tamamlandı. İncelemenin ardından Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı rapor, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Özal'ın şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı talimat doğrultusunda mezar açılmıştı.
Özal'ın naaşı üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme tamamlandı. Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı 360 sayfalık rapor, Savcı Çetin'e ulaştı. Raporun incelenmesinin ardından ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir açıklama yapacağı belirtildi.
Adli Tıp Kurumu'nun naaş üzerinde yaptığı incelemelerde zehirlenme bulgusuna rastlanılmıştı.

zaman
 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın zehirlenmesiyle alakalı Adli Tıp raporu konusunda, şu haliyle bir tereddüt olmadığını söyledi.
Video



‘Rapor diyor ki: Özal, zehirlenmiştir’


Daha fazla video galeri için TIKLAYIN


Özal'ın zehirlendiği belirten Kurtulmuş, "Görev başında bulunan bir cumhurbaşkanın zehirlenmesi sorununu çözmeyen bir Türkiye hiçbir faili meçhulü çözemez." dedi.
Cihan TV Network'te yayınlanan Anadolu'da Sabah programının canlı yayın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Turgut Özal'ın zehirlenmesiyle ilgili Adli Tıp raporunu değerlendirdi. "Cumhurbaşkanı kendisi bilerek zehir içmediğine göre, burada eski Türkiye'nin pis işlerinin en somuduyla karşı karşıyayız." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Hep söylediğimiz bir şey var eski Türkiye. Eski Türkiye, karanlık, heyyüla, kapalı, pis, pasaklı bir sürü işi olan Türkiye. Beş tane askeri müdahalesi, on binlerce faili meçhulü olan Türkiye. Bu süreçte bir sürü toplumsal olaylar (Sivas, Maraş…) Bir çok cinayeti olan Türkiye. Bunlardan Hrand Dink cinayeti, Malatya eski Belediye Başkanı Hamido'nun öldürülmesi gibi somut olanlar var. Muammer Aksoy cinayeti gibi cinayetler var. Bunlarında çoğunun faili bulunmamış. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, hem de görev başında zehirleniyor. Efendim zehir öldürür mü öldürmez mi? İşin teknik tarafına girmiyorum. Cumhurbaşkanı kendisi bilerek zehir içmediğine göre, burada eski Türkiye'nin pis işlerinin en somuduyla karşı karşıyayız. Türkiye bunu çözmek zorunda. Miktarını bilmiyorum, o zehri hangi hain eller verdi? Hangi hain odaklar bu işi planladı? Türkiye'nin üzerine düşen vazife budur. Türkiye bunu halletmediği sürece, görev başında bulunan bir cumhurbaşkanın zehirlenmesi sorununu çözmeyen bir Türkiye hiçbir faili meçhuli çözemez. Hiçbir toplumsal olayı aydınlatamaz. Ne Kürt ne Alevi meselesi hiçbir meseleyi aydınlatmaya muvafık olamaz. O karanlık odaklar öyle bir psikoloji oluştururlar ki bakın aklınızı başınıza alın bir takım işleri çözmeye kalkmayın. Bakın cumhurbaşkanı bile olsanız ortadan kaldırırız. Bu politik havayı ortadan kaldırmak zorundayız."
TEREDDÜT YOK ÖZAL ZEHİRLENMİŞTİR
Turgut Özal'ın zehirlenmesiyle ilgili raporun belki tekrar gözden geçirilebileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Şu haliyle bile tereddüt yoktur. Rahmetli Özal zehirlenmiştir." diye konuştu. Kurtulmuş, şunları söyledi: "Allah rahmet eylesin 19 yıl önce vefat etmiş bir zat. Beyin kıvrımlarına kadar canlı. Hatta beyin içerisinde kan pıhtılarının var olduğu biliniyor. Saçları var, vücudunun önemli bir kısmı var. Mezarı açarlarken bulabilirsek bir iki kemik parçası diye açmışlar. Bulmuşlar ki cesedin önemli bir parçası duruyor. Belki Allah'ın bir lütfuydu. 19 yıl önce belki adli tıbbın imkanları bu kadar ileri değildi. Şimdi çok ileri. Adli Tıp raporunun üzerine düşen hiçbir tereddüte mahal bırakmaksızın sonuç neyse bunları bütün gerçekliğiyle, zehir varsa hangi organları etkiledi, ne oranda etkiledi ortaya çıkarmak. Bunların hepsini bugünün teknolojisiyle bulmak mümkün. Bunu ortaya koymak vazifesi var. Bundan sonraki süreç mahkemelerin. Soruşturmayı geçmişe dair bir mitoloji aydınlatalım. Özal öldü mü öldürüldü mü? Bunun için istemiyoruz bu soruşturmayı. Bu soruşturmayı adam gibi sonuçlandırmamızın esas nedeni, eski o pis pasaklı işlere bir daha kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği bir Türkiye'nin oluşmasıdır. Rapor belki tekrar gözden geçirilecek. Hiçbir şaibeye tereddüte mahal bırakmaksızın sonuçların ortaya çıkması lazım. Şu haliyle bile tereddüt yoktur. Rahmetli Özal zehirlenmiştir."

zaman
 
HÜKÜMET'TEN ILK AÇIKLAMA
Adli Tıp şüpheleri gidermemiştir
AA - 12 Aralık 2012 - 11:31
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Adli Tıp Kurumu'nun 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili raporunun, şüpheleri ortadan kaldırmadığını ifade ederek, ''En azından benim şüphelerim devam ediyor'' dedi.
Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin Adli Tıp Kurumu'nun Özal raporuna ilişkin sorularını yanıtladı.


Bekir Bozdağ, Özal'ın vefat ettiği günde de ölümüne ilişkin şüphelerinin bulunduğunu, şimdi de olduğunu belirtti. Adli Tıp Kurumu'nun şüpheleri ortadan kaldırmadığını, daha fazla soruların sorulmasına neden olduğunu kaydeden Bozdağ, ''Vücutta zehir varsa bu zehir nereden geldiği, vücudun kendisi mi yaptı?'' diye sordu. Bozdağ, ''hem zehir var hem zehirlenme yoktur'' denilirken, bu konuda bir açıklama görmediğini ancak merak ettiğini söyledi.


Bozdağ, ''Bence Adli Tıp Kurumu raporu şüpheleri ortadan kaldırmamıştır. En azından benim şüphelerim devam ediyor'' dedi. Soruşturmanın genişletilip genişletilmeyeceğini ilişkin soru üzerine ise Bozdağ, soruşturmanın devam ettiğini, bunun içinde neler olacağını hep birlikte göreceklerini vurguladı.
 
Adli Tıp Kurumu'nda görevli 3 uzmana Özal'ın ölüm raporunu sızdırdıkları gerekçesiyle soruşturma açıldı.




Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili ekleriyle birlikte 380 sayfalık raporu Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiklerini belirterek, "Raporu okumak lazım. Rapor okunduğunda bazı şeyleri kafanızda canlandıracaksınız. Çok basit, ’vardı, yoktu’ denecek bir rapor, sonuç değil" dedi.
İnce, AA muhabirine, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili raporu tamamlayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiklerini, isterlerse açıklamayı onların yapacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın "raporun kuşkuları gidermediği" yönündeki açıklamasının sorulması üzerine İnce, "Neye dayanarak söyledi, bilmiyorum ama raporu okumak gerekiyor. Biz raporu yazan arkadaşımızla birlike gönderdik. Ekleriyle birlikte kalın bir rapor. Açıklamayı Savcı bey yapacak. Teknik olarak bize ihtiyaç olursa gelip destek veririz" diye konuştu.
İnce, "işin sahibinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu", açıklamanın da kendileri tarafından yapılabileceğini kaydetti. "Bu hastanın özeliyle ilgili. Soruşturma da hastanın özeli. Soruşturmanın sahibi de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı" diyen İnce, zehir konusunda farklı açıklamalar yapılmasının hatırlatılması üzerine, "O haberleri hepsini yayın. Sonra raporu alın. Çok şaşıracaksınız. Raporu okumak lazım. Sonuç 12 sayfa, toplam 380 sayfa. Rapor okunduğunda bazı şeyleri kafanızda canlandıracaksınız. Çok basit, vardı yoktu denecek bir rapor, sonuç değil" diye konuştu.
Raporun içinde analizlerin ve sonuçların olduğuna dikkati çeken İnce, "Sadece şu kadarını söyleyeyim, o analizleri yapabilecek laboratuvar sayısı çok fazla değil dünyada. Bunlar çok hassas analizler...Ben kurumumla, çalışanlarımla gurur duyuyorum. Çok güzel şeyler yapıldı" dedi.
Raporla ilgili açıklama yapmadıklarını belirten İnce, "Başlangıçta neredeysem aynı noktadayım. Güzel bir çalışma yapıldı. Rapor oybirliğiyle çıktı" diye konuştu. İnce, "rapor açıklandığında şüpheler giderilmiş olacak mı?" sorusuna, "Ona Cumhuriyet Başsavcılığı karar verecek" karşılığını verdi.
Zehirlenme konusundaki haberlerle ilgili olarak İnce, "Raporu okuduğunuz zaman çıkan haberleri de önünüze koyun. Rapor ile arasında benzeme olasılığı çok yüksek değil. Rapor çok farklı..." değerlendirmesinde bulundu.
Posta
 
Rahmetli Turgut Özal'ın naaşında zehir çıkmış ama zehirlenme yokmuş bir çelişki var bu işte bakalım yarın savcılık ne açıklayacak
 
[h=2]Savcılık kaynakları, Özal'ın ölmüyle ilgili soruşturmanın derinleşebileceğini ve yeni bir rapor istenebileceğini söyledi.[/h]Ayrıntılar geliyor...


Kaynak: Haber7
 
[h=1]Gözler Özal raporu için Savcılık'ta[/h][h=2]Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşında yapılan inceleme sonrasında Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporla ilgili yazılı açıklama yapması bekleniyor.[/h] TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Başsavcıvekili Murat Esen, sabah saatlerinde ''basın sözcülüğü'' görevi bulunan Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit ile bir süre görüştü.
Başsavcıvekili Esen, Özal soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'den sorumlu bulunuyor.
Başsavcılık yetkilileri, raporun değerlendirilmesinin sürdürüldüğünü belirterek, değerlendirmenin tamamlanmasının ardından yazılı açıklama yapılabileceğini yinelediler.


Kaynak: AA
 
Meclis'in doktor vekillerinden AK Parti Manisa Milletvekili Op. Dr. Muzaffer Yurttaş, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili rapor veren ekibin sorgulanması gerektiğini söyledi.

Meclis'in doktor vekillerinden AK Parti Manisa Milletvekili Op. Dr. Muzaffer Yurttaş, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm nedeniyle ilgili hazırlanan adli tıp raporunun şüpheleri daha da artırdığını belirterek, "Özal'ın kalp krizinden öldüğünü ifade eden ekip mutlaka sorgulanmalı." dedi. Yurttaş, mevcut rapor sonucuna göre cumhuriyet başsavcılığının 'zehirlenme olmamıştır' kararını vermesinin mümkün olmadığının altını çizerek, adli mekanizmanın, yeni raporun düzenlenmesi konusunda ilgili makamlara yeniden başvuru yapacağını da tahmin ettiğini söyledi.

AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm nedeniyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı rapor hakkında değerlendirmelerde bulundu. Raporda, kadmiyum ve DDT denilen zehirlere rastlanıldığı ancak ölüm nedeninin bu olup olmadığının anlaşılamadığının ifade edildiğini hatırlatan Yurttaş, "Bence bu rapor Özal'ın ölümü ile ilgili şüpheleri iyice artırmıştır. Zehirlenme şüphesini daha da artırmıştır." diye konuştu. Kadmiyum ve DDT'nin vücutta bulunmaması gereken ağır metaller olduğunu dile getiren Yurttaş, "Yiyecek veya içeceklerle vücuda alınır. Yağ dokusunda, karaciğerde birikir ve asla vücuttan atılamaz. Kadmiyum zehirlenmesi, 'anam anam sendromu' ile ölümlere neden olabilir." şeklinde konuştu.

"ÖZAL'IN ÖLÜM RAPORUNU VEREN EKİP SORGULANMALI."

Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı açıklamaların şüpheleri gidermediğinin altını çizen Yurttaş, şöyle devam etti: "Bir noktaya değinmek istiyorum: Esas, 'Özal'ın kalp krizinden, kalp damarlarının daralmasından dolayı öldüğünü ifade eden ekibin ve doktorların mutlaka sorgulanması gerekir.' Bir Cumhurbaşkanı ölüyor, ölü olarak hastaneye getiriliyor. Bu şartlarda benim şahsen yapmam gereken, ailenin ikna edilmesi gerekirdi. Bir zehirlenme bir suikast olabilir, bunun için mutlaka kafa boşluğunun, göğüs boşluğunun, karın boşluğunun açılarak, bağırsaklardan karaciğerden ve diğer organlardan numuneler alınmalı ve bunlar incelenmeliydi."

Bundan sonra yapılacak olan ikinci bir incelemenin sonucu çözemeyeceğini ifade eden Yurttaş, "Çünkü esas o gün yapılacak olan incelemeler ölüm sebebini ortaya koyabilirdi... 'Zehir çıktı ama ölüm sebebi bu mu değil mi' diye tartışmak abesle iştigal. Asıl sorgulanması gereken ilk anda neden otopsi yapılmadığı, ailesine otopsi ile ilgili iknaya niçin gidilmediği. Bu sorgulanmalı." dedi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın söz konusu rapor sonucuna göre 'zehirlenme olmamıştır' kararını vermesinin mümkün olmadığının altını çizen Yurttaş, "Ben tahmin ediyorum ki adli mekanizmalar, yeni raporun düzenlenmesi konusunda ilgili makamlara başvuru yapılacaktır. Sadece bu rapora dayanarak dosyayı kapatmak mümkün değildir." şeklinde konuştu.


Kaynak: CİHAN
 
Back
X