Zizek: ‘Terörle savaş’ IŞİD’e yardım eden Türkiye’ye diz çökerek mi yürütülecek?
Dünyaca ünlü Slovenyalı filozof Slavoj Zizek, Türkiye’nin IŞİD’e açıkça yardım ettiğini savunurken, geri kalan ülkelerin de IŞİD’le mücadelede ciddi olmadığını ileri sürdü.
New Statesman için bir makale kalema alan Zizek, IŞİD’le ‘gerçekten’ mücadele edilmediği için başarılı olunmadığını ve başta Türkiye olmak üzere tüm tarafların ‘gerçek düşmanlarını‘ vurmak için IŞİD’i ‘göstermelik’ olarak kullandıklarını ifade etti.
IŞİD’e karşı ‘savaş ilanları‘nda garip bir durum olduğunu belirten Zizek, IŞİD’i koşulsuz ve ‘ama‘sız olarak yok etmeye yoğunlaşmak gerektiğini vurgulayarak, “Buradaki tek ‘ama‘ şu ki IŞİD’i GERÇEKTEN yok etmeye odaklanmalıyız. Bunun için acınlası savaş ilanları ve ‘şeytanlaştırılmış‘ bir düşmana karşı ‘medeni‘ güçlere yapılan dayanışma çağrılarından daha fazlası gerekiyor” ifadelerini kullandı.
IŞİD’e yardım eden devletler var
IŞİD’le mücadelede kimilerinin hoşuna gitmeyecek soruları sormanın zamanının geldiğini vurgulayan Slovenyalı filozof şöyle devam etti: “Hepimizin bildiği gibi, resmi kınama ve tüm taraflardan gelen yalanlamalara rağmen, bazı güçlerin ve devletlerin IŞİD’i sadece sessizlik içinde hoş görmüyor, aynı zamanda ona yardım ediyor. Ekim 2o15’te Türkiye Cumhurbaşkanı’nın sadık müttefiki ve MİT Başkanı Hakan Fidan, Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyonlarını kınayarak, Moskova’yı Suriye’nin İslamcı devrini ‘boğmaya‘ çalışmakla suçladı.” (Zizek’in yazısında kullandığı Fidan’ın sözleri Anadolu Ajansı tarafından yalanlanmış ve dış basında çıkan bu haberin ‘uydurma’ olduğunu savunmuştu)
Türkiye bir de IŞİD’le savaşan Kürtlere vahşice saldırdı
Zizek, Amerikalı akademisyen David Graeber’ın The Guardian’da Erdoğan’a sert eleştiriler içeren yazısından “Türkiye, IŞİD’lilere göz yumduğu kadar PKK ve YPG savaşçılarını da rahat bıraksaydı, kanlı ‘halifelik’ çok uzun sürmeden çökerdi ve muhtemelen Paris saldırıları hiç yaşanmayacaktı” bölümüne de dikkat çekti.
“Türkiye’nin IŞİD’e açıkça yardım etmesi sadece IŞİD’in yaralı askerlerini tedavi etmek ve onların petrolünü almakla sınırlı değil, bir de Kürt güçlerine vahşice saldırı var. Kürtler, IŞİD’le ciddi bir şekilde savaşan TEK yerel güç. Türkiye ayrıca Suriye’de IŞİD hedeflerini vuran uçağı bile düşürdü. Benzer bir durum Amerika’nın bölgedeki önemli müttefiki Suudi Arabistan için de geçerli. IŞİD’in Şiilere karşı savaşını hoş görüyor. Hatta İsrail bile IŞİD’i fırsatçı hesaplamalar olmadan kınama konusunda şüpheli bir şekilde suskun. IŞİD, İsrail’in baş düşman olarak gördüğü İran Şiileri destekçileriyle de savaşıyor.”
AB-Türkiye anlaşması tiksindirici
Avrupa’ya mülteci akınının durması için Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki 3 milyar avroluk anlaşmayı ise ‘tiksindirici‘ ve ‘tam bir siyasi etik facia‘ olarak değerlendiren Zizek şu yorumu yaptı: “‘Terörle savaş’, Türkiye’nin şantajı karşısında diz çökerek, IŞİD’in Suriye’deki yükselişinin baş sorumlularından birini ödüllendirerek mi yürütülecek? Bu anlaşmanın fırsatçı ve pragmatik gerekçeleri anlaşılabilir (Türkiye’ye rüşvet vererek mülteci akınını durdurmak), ama uzun vadede sonuç felaket olacak.”
Herkes gerçek düşmanının peşinde
Tüm bu yazdıkları ışığında IŞİD’e karşı ‘topyekün savaş‘ın ciddiyetle yürütülmediğini savunan Zizek, yazısını şöyle sonlandırdı: “Burada kesinlikle uygarlıkların savaşıyla (Hristiyan Batı radikal İslam’a karşı) uğraşmıyoruz, bu uygarlıklar içindeki bir savaş. Hristiyanlar için ABD ve Batı Avrupa’nın Rusya’yla savaşı, Müslümanlar için Sünnilerin Şiilere karşı savaşı. IŞİD’in canavarlığı, tüm tarafların IŞİD’le savaşıyormuş gibi yaparak gerçek düşmanını vurmasını sağlayan durumun üzerini örten bir fetiş olarak işlev görüyor.”
Filed Under: vitrin
Dünyaca ünlü Slovenyalı filozof Slavoj Zizek, Türkiye’nin IŞİD’e açıkça yardım ettiğini savunurken, geri kalan ülkelerin de IŞİD’le mücadelede ciddi olmadığını ileri sürdü.
New Statesman için bir makale kalema alan Zizek, IŞİD’le ‘gerçekten’ mücadele edilmediği için başarılı olunmadığını ve başta Türkiye olmak üzere tüm tarafların ‘gerçek düşmanlarını‘ vurmak için IŞİD’i ‘göstermelik’ olarak kullandıklarını ifade etti.
IŞİD’e karşı ‘savaş ilanları‘nda garip bir durum olduğunu belirten Zizek, IŞİD’i koşulsuz ve ‘ama‘sız olarak yok etmeye yoğunlaşmak gerektiğini vurgulayarak, “Buradaki tek ‘ama‘ şu ki IŞİD’i GERÇEKTEN yok etmeye odaklanmalıyız. Bunun için acınlası savaş ilanları ve ‘şeytanlaştırılmış‘ bir düşmana karşı ‘medeni‘ güçlere yapılan dayanışma çağrılarından daha fazlası gerekiyor” ifadelerini kullandı.
IŞİD’e yardım eden devletler var
IŞİD’le mücadelede kimilerinin hoşuna gitmeyecek soruları sormanın zamanının geldiğini vurgulayan Slovenyalı filozof şöyle devam etti: “Hepimizin bildiği gibi, resmi kınama ve tüm taraflardan gelen yalanlamalara rağmen, bazı güçlerin ve devletlerin IŞİD’i sadece sessizlik içinde hoş görmüyor, aynı zamanda ona yardım ediyor. Ekim 2o15’te Türkiye Cumhurbaşkanı’nın sadık müttefiki ve MİT Başkanı Hakan Fidan, Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyonlarını kınayarak, Moskova’yı Suriye’nin İslamcı devrini ‘boğmaya‘ çalışmakla suçladı.” (Zizek’in yazısında kullandığı Fidan’ın sözleri Anadolu Ajansı tarafından yalanlanmış ve dış basında çıkan bu haberin ‘uydurma’ olduğunu savunmuştu)
Türkiye bir de IŞİD’le savaşan Kürtlere vahşice saldırdı
Zizek, Amerikalı akademisyen David Graeber’ın The Guardian’da Erdoğan’a sert eleştiriler içeren yazısından “Türkiye, IŞİD’lilere göz yumduğu kadar PKK ve YPG savaşçılarını da rahat bıraksaydı, kanlı ‘halifelik’ çok uzun sürmeden çökerdi ve muhtemelen Paris saldırıları hiç yaşanmayacaktı” bölümüne de dikkat çekti.
“Türkiye’nin IŞİD’e açıkça yardım etmesi sadece IŞİD’in yaralı askerlerini tedavi etmek ve onların petrolünü almakla sınırlı değil, bir de Kürt güçlerine vahşice saldırı var. Kürtler, IŞİD’le ciddi bir şekilde savaşan TEK yerel güç. Türkiye ayrıca Suriye’de IŞİD hedeflerini vuran uçağı bile düşürdü. Benzer bir durum Amerika’nın bölgedeki önemli müttefiki Suudi Arabistan için de geçerli. IŞİD’in Şiilere karşı savaşını hoş görüyor. Hatta İsrail bile IŞİD’i fırsatçı hesaplamalar olmadan kınama konusunda şüpheli bir şekilde suskun. IŞİD, İsrail’in baş düşman olarak gördüğü İran Şiileri destekçileriyle de savaşıyor.”
AB-Türkiye anlaşması tiksindirici
Avrupa’ya mülteci akınının durması için Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki 3 milyar avroluk anlaşmayı ise ‘tiksindirici‘ ve ‘tam bir siyasi etik facia‘ olarak değerlendiren Zizek şu yorumu yaptı: “‘Terörle savaş’, Türkiye’nin şantajı karşısında diz çökerek, IŞİD’in Suriye’deki yükselişinin baş sorumlularından birini ödüllendirerek mi yürütülecek? Bu anlaşmanın fırsatçı ve pragmatik gerekçeleri anlaşılabilir (Türkiye’ye rüşvet vererek mülteci akınını durdurmak), ama uzun vadede sonuç felaket olacak.”
Herkes gerçek düşmanının peşinde
Tüm bu yazdıkları ışığında IŞİD’e karşı ‘topyekün savaş‘ın ciddiyetle yürütülmediğini savunan Zizek, yazısını şöyle sonlandırdı: “Burada kesinlikle uygarlıkların savaşıyla (Hristiyan Batı radikal İslam’a karşı) uğraşmıyoruz, bu uygarlıklar içindeki bir savaş. Hristiyanlar için ABD ve Batı Avrupa’nın Rusya’yla savaşı, Müslümanlar için Sünnilerin Şiilere karşı savaşı. IŞİD’in canavarlığı, tüm tarafların IŞİD’le savaşıyormuş gibi yaparak gerçek düşmanını vurmasını sağlayan durumun üzerini örten bir fetiş olarak işlev görüyor.”
Filed Under: vitrin
