Ben rutin kontrollerim için Eşrafpaşa'ya gidiyordum. Ancak, bebeğin kalbinde üfürüm olduğu ve benim ilk doğumum olduğu için oradaki doktor bana bir üniversite hastanesine gitmemi önerdi (35. haftadaydım).
Ertesi hafta o zamana kadarki tüm tahlil sonuçlarıyla beraber gittim Ege Üniversitesi Hastanesi'ne. Öğle molasından 2-3 dakika önce muayene sıram geldi. Beni ultrason, nst, kan ve idrar tahlili için yönlendirdi. O gün kan ve ultrasonun sonuçları çıktığında saat 15.30 olmuştu, nst için sıra kalmamıştı (zaten cihazlardan biri arızalıymış), ve idrar sonucu 2 gün sonra çıkacaktı.
Aksilikler sebebiyle bir hafta geç gittim. NST'den çıkmam öğleni buldu. Doktoru acilden çağırdılar, yerine başka bir doktor baktı. O da götürdüğüm hiçbir tahlilin sonucuyla ilgili tek laf etmedi. Bana tekrar NST ve idrar tahlili yaptırmamı söyledi. Zaten odasına 3 kişi girmiştik, öğle molasına yine dakikalar kalmıştı, doktor hanım aracının kaskosuyla ilgili telefonda görüşüyordu; üçümüze çok daha az zaman ayırdı toplamda.
Yarın yine gidiyorum. Saatleri seçim sebebiyle geri almamışlardı, ama web sitesi otomatik olarak almış; muayene için randevu alamadım. Bakalım beni yarın ne maceralar bekliyor. Yarın tekrar yazacağım buraya.
38. haftadayım, bebek artık daha aşağıda, kalça kemiklerim ağrıyor. Ama bu sürekli tekrarlanan NST ve diğer tahlillerin sonuçlarını değerlendirmeye alana kadar ben doğururum bile. Daha çatı muayenesi bile yapmadılar. Sanmam ki doğumda radikal bir değişim olsun tavırlarında.
Sözün özü, bana çok tavsiye ettiler, doktorları çok ilgili, dediler ama boş laf çıktı. Orada hayatından memnun bir doktor veya hasta görmedim şimdiye dek. Herkes mutsuz ve huzursuz. Hastaların çoğu benim gibi oraya mecbur olanlar.