Zona

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.857
29.762
60
Zoster kelimesi yıllar boyu vücudu saran döküntüleri tarif etmek için kullanılmıştır. Hastalığı tarif etmek için birçok, renkli terim kullanılmıştır; Norveçliler 'cehennemden güller kemeri', Danimarkalılar 'cehennem ateşi' olarak isimlendirmişlerdir. Çok ağrılı bir hastalık olduğu için bu isimler son derece uygundur.


Başlıca Nedenleri

Zona ile suçiçeğinde, etkenin aynı virüs (varicella zoster) olmasına karşın, iki hastalık birbirinden farklıdır. Zona genellikle orta yaşın üstündeki insanlarda görülür. Suçiçeği geçirildikten sonra konak sinir hücrelerinde bekleyen virüsün yeniden aktive olması ile ortaya çıkmaktadır.


Belirtileri Nelerdir?


En çok hissedilen belirti ağrıdır. Ağrı genelde kuşak şeklinde belirli bir hat üzerinde kendini gösterir. İlk belirti genellikle deride bir ya da daha fazla dermatoma uyan bölgede çok şiddetli ağrı veya uyuşma hissinin duyulmasıdır. Bu ağrı yedi gün devam eder. Ağrı geçtikten sonra daha yoğun bir biçimde geri dönebilir; arka planda sürekli bir rahatsızlık vardır ve buna bıçak saplanması tarzında daha kısa süreli ama daha şiddetli ağrılar eşlik edebilir.
 
Normal sağlıklı kişilerde ve gençlerde nadir görülen artan yaşla birlikte görülme sıklığı artan bu hastalık,kişinin yaşam kalitesini bozan bir virüs hastalığıdır.Günümüzde çok sık görülür ve tedaviye rağmen tekrarlama eğilimi sıktır. Nörolog Doç. Dr. Serdar Dağ, Zona ile ilgili bilinmesi gerekleri Mynet okurları için yazdı.

Bu hastalık genelde çocukluk çağında su çiçeği virüsünün (mikrobunun)sinirlere yerleşerek yıllar sonra kendiliğinden büyük bir nedenle de vücudun savunma mekanizması bozulunca tekrarlayan bir hastalıktır.

Daha çok kişinin göğüs ve sırt bölgelerinde görülür.Ender olarak boyun,bel ve baş bölgesinde de görülebilir.Bu hastalık döküntülü bir hastalıktır.Bu döküntüler aşırı ağrılı ve dokunmaya çok hassastır.Hastada ender de olsa ateş ve halsizlik olabilir.Döküntüler yaklaşık 10 gün sonra kabuklanır.Sağlıklı kişilerde 2-3 hafta içinde lezyon kayıp olur.Bazen döküntüler uzun süre etkisini gösterebilir.

Bu hastalığın en rahatsız edici yanı çok şiddetli batıcı ve yanıcı ağrı dokunmakla artan hassasiyettir.Bazen döküntü iyileştikten sonra da uzun süre bu ağrılar devam eder.Bu durumu post herpetik nevralji denir.

Bu hastalık sadece ağrı yapmaz.Kişinin hayatını ve hayati organlarını etkileyen hasarlara da sebep olabilir.

Örneğin baş bölgesinde en çok göz tutulur.Önlem alınmazsa körlüğe gidebilen durumlar olur.

Yine bazen bu hastalıktan dolayı felç gelişebilir.Özellikle döküntünün olduğu ilk 3 ile 5 hafta arasında felç geçirme olasılığı vardır.Bu felç kas güçsüzlüğü şeklindedir.

Bu hastalık sinir sistemini etkileyen ve büyük oranda da orta ve daha çok ileri yaşta görülen bir hastalıktır.Çok basit izah edersem çocukluk çağında bu su çiçeği geçirildiği zaman bu hastalığa sebep olan mikrop sinirlere yerleşir ve ileriki dönemlerde vücut direnci düşünce aktif hale gelir ve hastalık oluşur.Tedaviyle hastalık belirtileri geçer.Fakat vücut direnci düşünce tekrarlama,vücut direncini düşüren en önemli etken aşırı üzüntü,kronik depresyon gibi sinir sistemini zarara uğratan etkenlerdir.Bunun yanında vücut direncini düşüren diğer hastalıklarda (diabet ..vs) bu hastalığın açığa alınmasına neden olur.Bunun için hastalığın tedavisinde hastalığa yol açan mikroba karşı yapılacak tedavinin yanında vücut direncini düşüren etkenlerde mücadele etmek gerekir.Örneğin;depresyonu olan hastanın tedaviye paralel bu durumunun düzeltilmesi gibi.

Yukarıda da bahsettiğim gibi tedavide klinik tablonun ağırlığına göre ağızdan veya damardan mikroba karşı olan ilaçlar ve ağrıya yönelik tedavi yapılır.

Tedavinin yanında en önemli yapılması gereken vücut direncini arttırmaya yönelik destek tedavisidir.Hastalığın tekrarlamaması için vücut direncinin arttırmak hastalığa yol açan mikrobun yok oması veya inaktif hale gelmesi gerekmektedir.Yazımda sık sık vurguladığım gibi moral ve vücut direncinin iyi olması bu hastalık için çok önemlidir.

Kaynak : MYNET
 
Zona hastalığı, herpes zoster, kuşak hastalığı

Zona hastalığı, herpes zoster, kuşak hastalığı: resimde zona virüsü ve hastası
Zona hastalığına virüsler sebep olur, deride sinirsel ağrılı kabarcıklar oluşur. Bu hastalığa sebep olan virüse varcella-zoster-virüsü denir ve bu çocuklarda su çiçeğine sebep olan virüstür. Yıllarca sinir hücrelerinde sakalndıktan sonra çıkarak zona hastalığına hastalığına sebep olur. Zona hastalığı genelikle yaşlılarda görülür. Zona hastalığına karşı tetbir almak mümkün değildir. Zira bu virüs yaşam boyunca vücutta kalır. Zona hastalığı her yaştan insanda görümesine rağmen daha çok immün zafiyeti, kanser ve AİDS hastalarında görülür. Bu hastalarında ortak yanı immün zafiyetidir. Zona hastalığının sebepleri:
Zona hastalığına sebep olan varicella-zoster-virüsü su çiçeğinede neden olur ve bağışıklık sistemi (immün sistemi) buna karşı antikor üretir. Virüs sinir sisteminin kökü olan onurilik kanalına yerleşir ve orada yıllarca beker. Antikorlar bu virüsü konturol altında tutar. Ne zamanki immün sistemi çok zayıflarsa virüs tekrar harekete geçer (reaktifleşir).

Zona hastalığı nasıl oluşur?
1-) Virüsçocuk çağında (3-10 yaşları arası ) ilk enfeksiyonda su çiçeğine yakalanır ve virüsler sisir sisteminin köküne yerleşerek orada bekler.
2-) Virüsün reaktifleşmesi (yeniden harekete geçmesi) ile sinir köklerinden çıkar ve sinirin en uc noktasından en üst deriye gelir.
3-) Zonan hastalığının ortaya çıkaması immün sisteminin AİDS ve kanser gibi hastalıklar nedeniyele zayıflamasından dolayı ortaya çıkar. Bu hastalılar sırasında kulanılan kemoterapi mantarların ve virüslerin yayılmasını hızlandırır.
4-) Zona hastalığı nadiren çok ağır grip, stres veya benzeri etkenlerden dolayıda ortaya çıkabilir.

Zona hastalığının belitileri:
1-) Reaktifleşen herpes-zoster-virüsü sağ veya sol böğürde daha çok görülür ve nadirende sağ veya sol kalça vede sağ veya sol omuzda görülür.
2-) 2-3 gün süren ağrıdan sonra kırmızımsı tipik kabarcıklar oluşur ve bu su çiçeğine benzer, fakat onun gibi vücudun her tarafında değil beli bir bölgesinde görülür.
3-) Üç gün sonra kabarcıklar en yaygın halini alır. Bundan sonra kabarcıklar patlıyarak kabuk bağlamaya başlar ve 2-3 hafta sonra iyileşir.
4-) Bu kabarcıklar ortaya çıkarken ateş yükselebilir ve bazı hallerde lenf bezleri şişebilir.
5-) Çok nadiren zona hastalığı geçtikten haftalar ve hatta aylar sonra buradaki sinirlerde ağrılar görülür ve buna postzosterik nevralji (zona sonu sinirsel ağrı ) denir.

Zona hastalığına yakalananlar ne yapmalı:
1-) Zona hastalığına yakalanaların başka insanlarla kontakta bulunmamaları gerekir.
2-) Zonaya yakalananların mutlaka doktora gitmeleri ve uygun tedavi metotları kulanmaları
3-) Hastalık süresince hastanın dinlenmesi gerkir, böylece vücudun immün sistemi güçlenir ve hastalıkla daha kolay mücadele edilir.
4-) Zonaya yakalanaların ellerini yüz ve gözlerine sürmemeleri gerkir aksi halde virüs yüz ve gözde tahribata sebep olur.

Zonanın teşhisi:
Doktorun hastaya soracağı hastalığın hikayesi (anamnez) ile ilgili bilgiler teşhis için yeterlidir. Zona çok belirgin ve farklı bir hastalıktır, çünkü kabarcıklar vücudun sadece beli bölgesinde görülür. Açık ve belirgin olan Zona belirtilerine (semptom) rağmen şüpheli bir durum varsa o zaman kabarcıklardan alınan bir parça mikroskopla incelenir (sitoloji) vede kantesti yapılabilir. Böylece herhangi bir şüpheye gerek kalmaz.

Zonanın tedavisi:
Herpese karşı kulanılan acicilovirin veya valaciclovir amapülü damardan vurulur veya brivudin hapı alınır ve kabarcıklar üzerine kaşıntıyı önlemek için puder (toz) serpilir. Bu hap ve ampüller virüstatik, yani virüslere karşı etkilidirler, fakat hiçbir zaman virüsleri yokedemezler. Bu nedenle bu hastalığın asıl ortya çıkış sebebi olarak bilinen immün zafiyeti ortadan kaldırımak gerekir. Gökçek İksiri, Gökçek Tonik, ZYE immün sistemini güçlendirir ve vücudumuz bakteri, virüs ve mantarlara karşı daha etkili bir mücadele sürdürülür. Gökçek İksiri etkildir, çünkü virüsün saklandıığı curufu eriterek yokeder. Böylece açıkta kalan virüsü bağışıklık sitemi yokeder. Hastalık geçene kadar beslenmeye dikkat edilmelidir. Sindirim sistemi ağır hayvansal besinlerle yorulursa bağışıklık sistemide güsüz kalır. Bunedenle beslenmek önmelidir.

Sağlıklı kalabilmenin ve sağlıklı yaşayabilmenin en önemli faktörü kılcal kandolaşımıdır, çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim vb., besleyici maddenin hücrelere ulaşması vede mikroplarla mücadele eden maktofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır. Gökçek İksiri ile tedavi olmak mümkündür, tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Gökçek İksiri vücudu curuflar'dan arıtır, itihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü allerjiyi iyileştir.

Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur. Siyah çay, kahve ve kola içmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler. Et ve et mamülerine 5-6 ay aravermek gerekir, çünkü asidoza sebep olur, buda birçok hastalığın ana kaynağıdır. Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenebilir veya sebze çorbası içilebilir. Hayvansal besinler, tahıl, bakliyat ve hamurlu yiyecekler akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur. Ne kadar hamurlu besin o kadar yağ oluşur, çünkü nişasta glukoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa döşerek vucutta depolanır
 
X