Etiket: Diyet

  • Bu öneriler kışın kilo almayı önlüyor!

    Bu öneriler kışın kilo almayı önlüyor!

    Kış aylarında belki de farkında olmadan aldığımız kiloların sebebi, enerji dengesini sağlayamamak. Bu noktada hemen hepimizin aklına şu soru takılıyor: Peki metabolizma hızımızı nasıl artırabiliriz?

    Acıbadem International Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, metabolizmanızı hızlandırmanın püf noktalarını anlattı:

    1.Uyandıktan 1 saat sonra kahvaltı edin

    Hızlı bir metabolizma için düzenli beslenmek ilk kurallardan birini oluşturuyor. Uyandıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı ederek metabolizma hızınızı yüzde 30 oranında artırabilirsiniz. Kahvaltıda yağlı gıdalardan ve şekerli besinlerden uzak durmanız gerektiğini unutmayın. Kahvaltınızın dengeli ve doyurucu olması için protein (yumurta, peynir, süt), kaliteli karbonhidrat (tam tahıllı ürünleri, yulaf) mevsim yeşillikleri ve mevsim meyveleri içermesi gerekiyor.

    2.Ara öğünleri asla atlamayın

    Metabolizma hızının azalmasının en büyük sebeplerinden biri de, düzensiz beslenme alışkanlığı. Özellikle ana öğünleri (kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği) düzenli olarak tüketmek, besinlerin vücutta yağ olarak depolanmasının önüne geçiyor. İki ana öğünün arasında 4-5 saat gibi zaman dilimi olmasına da özen gösterin.

    3.Günde 10 bardak su için 

    Havaların soğumasıyla birlikte unutmaya başladığınız su ihtiyacınızı yeniden hatırlayın. Vücudunuzun yüzde 70’ni oluşturan suyu günde 10 bardak içmeniz metabolizma hızınızı arttırarak, aldığınız enerjinin vücutta yağ olarak depolanmasını engelleyecektir.

    4.1 fincan tarçınlı, limonlu zencefil çayı

    Zencefil ve tarçın vücut sıcaklığını yükselterek metabolizma hızını arttırıyor. Bunların yanına bir de C vitamininden zengin olan limonu eklediğinizde hem metabolizmanızı hızlandırmış hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirmiş olacaksınız. 1 büyük bardak kaynamış suya 1 dilim taze zencefil, 1 tane çubuk tarçın, 2 dilim limon ilave edip,karışımı10 dakika kadar demlenmeye bırakarak çayınızı hazırlayabilirsiniz. Çayınızı tatlandırmak isterseniz 1 çay kaşığı kadar üzüm pekmezi ilave edebilirsiniz.

    5.Şekerli gıdalar ve hamur işlerine ambargo koyun 

    Yaşadığınız açlık krizlerinde belki de ilk aklınıza gelen şekerli gıdalar ve hamur işleri oluyor. Ancak unutmayın ki karbonhidrat içerikleri ve kalori yükleri yüksek olan bu besinlerin tamamına yakını vücudunuzda yağ olarak depolanıyor. Aralarda yaşadığınız açlıklarda bu besinler yerine mevsim meyvelerinden 1 porsiyon (1 orta boy elma veya portakal veya 1 tane kivi vb.) seçmeniz  kilo kontrolünü sağlamanızı daha çok kolaylaştırır.

    6.Yeşil yapraklı sebzeler sofraya

    Değişen hava koşullarına uyum sağlamak için vücut direncinizi arttırmanız gerekiyor. C vitamini vücut direncinizin artmasında ve güçlü bir bağışıklık sistemiyle vücut ısınızın korunmasında en önemli vitaminlerden biri. Bunun için de C vitamininden zengin olan, ıspanak,pazı, brokoli ve karnabahar gibi yeşil yapraklı sebze yemeklerini hafta da en az 3-4 kere tüketmelisiniz. Yeşil yapraklı sebzelerin yanında C vitamininden zengin olan turunçgillerin tüketimi de bağışıklık sistemini destekliyor. Her gün 1 adet portakal veya greyfurt yemek de vücut direncinizi arttırmanın bir diğer yolunu oluşturuyor.

    7.Badem yemekten korkmayın

    Riboflavin, magnezyum, bakır ve yağ asidinden zengin olan bademin sindirilmesi için vücudun daha fazla enerji harcaması gerekiyor. Bunun sonucunda metabolizma hızınız artıyor. Badem ayrıca midede kalış süresi de uzun olması nedeniyle kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlıyor. Tüm bu özelliklerini düşündüğümüzde günlük 8-10 tane kadar çiğ badem metabolizma hızlandırıcı ve tok tutucu bir ara öğün olacaktır.

    8.Günde 1 fincan yeşilçay

    Yeşil çayın içerisinde bulunan kafein ve ‘epiogallocatechin-3-gallat’ adındaki bileşen sinir sistemi ile beyni etkileyerek kalp atış hızını ve metabolizmayı hızlandırıyor. İçerisindeki polinefol bileşenleri de iştahın baskılanmasına yardımcı oluyor. Bir kupa kaynamış suyu ocaktan aldıktan sonra içine 1 çay kaşığı kadar yeşil çay ilave edip 3-4 dakika kadar demleyin, ardından süzün. Sonrasında çayınızı isterseniz soğuk isterseniz sıcak olarak içebilirsiniz.

    9.Tadına bakmadan tuz ilave etmeyin

    Tuzda bulunan sodyumun fazla alımı vücudunuzun su tutmasına, bunun sonucunda da ödem yapmasına neden oluyor. Sonuç; kendinizi, özellikle sabahları uyandığınızda şişkin ve kilolu hissetmek. Günlük tuz tüketiminizi 5 gram ( 1 çay kaşığı) ile sınırlandırmaya özen gösterin.

    10.Fiziksel aktivitelerinize devam 

    Havaların soğuması spora ara vermeniz için bir neden olmasın. Eğer herhangi bir spor dalıyla ilgilenmiyorsanız günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler yaparak harcadığınız enerjiyi arttırabilirsiniz. Böylelikle yavaşlayan metabolizma hızınızın da dengesini sağlamış olursunuz.

  • Diyette doğru sanılan yanlışlar

    Diyette doğru sanılan yanlışlar

    Çevremizdeki herkesin diyet yaptığı ve herkesin diyetisyen olduğu bu günlerde doğru yaptığınızı düşündüğünüz ama aslında çok yanlış olan buna rağmen çok yaygın yapılan uygulamalar vardır. Bunlara karşı bilinç sağlayıp doğru olanın peşinden gittiğinizde ise sağlıklı bir hayatın kapıları size ardına kadar açılır. Peki nedir bu hatalar?

    Ekmek Fobisi:

    Herkesin suçlu ilan ettiği ekmek diyette ilk vazgeçilen şey oluyor. Çünkü gerek medyada gerek çevremizde çok zararlı olduğu empoze ediliyor.Halbuki Dünya Sağlık Örgütü (WHO) diyor ki; günlük beslenmemizin %50- 55’i karbonhidrattan oluşmalıdır. Çünkü karbonhidrat birinci enerji kaynağımızdır. Tek yapmanız gereken ekmek tercihinizi sağlıklı olanla değiştirmek ve ideal kilonuza uygun porsiyonunuz kadar tüketmektir.

    Ekmek;

    -İçeriğindeki bol posa ile bağırsaklarınıza dosttur

    -B12 hariç bütün B vitaminlerini içerir bu da metabolizmamızda büyük rol oynar

    -Sindirim sistemimizi korur ,

    -Vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi en sağlıklı yoldan karşılar.

    Öğün Azaltma:

    Günde 1-2 öğün tükettiği halde neden hala kilo problemi olduğunu sorgulayan binlerce insan bulabiliriz.Bunu iki şekilde açıklayabiliriz:

    1- Vücudun metabolik aktivitelerini devam ettirebilmek için günlük belirli bir enerji, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral, su ihtiyacı vardır. Eğer siz kendinizi aç bırakır ve bunu karşılamazsanız metabolizma size uyum sağlamak için kendini yavaşlatacaktır. Metabolizma yavaşlaması sonucu da kişi “su içsem yarıyor” vücuduna sahip olacaktır. Bunun yanı sıra uzun süre aç kalan vücut ilk tüketilen besini bu gibi kıtlık durumlarında kullanabilmek için yağ olarak depolayacaktır.

    2- Yine uzun süreli açlıklarda beynimiz bize ilk olarak tatlı tüketmemiz için sinyaller gönderecektir çünkü kanda şeker giderek düşüyordur. Eğer buna yenilmezsek bu sefer de daha yağlı, tuzlu besinler tüketmemiz için sinyaller gönderecektir. Ve yemek yemeye karar verdiğinizde porsiyon kontrolü imkansız bir hal alacaktır.

    Hareketsiz Yaşam:

    Gün içerisinde kendinizi çok yoruluyor hissediyor olabilirsiniz. Fakat bunu spordan saymak hatadır. Bir süre sonra günlük rutinimiz olarak kabul edilen bu koşturmacalarınızın yanı sıra düzenli spor yapmanız gerekmektedir. Evet sağlıklı yaşamın ilk adımı birkaç durak önce inip yürümek, asansör yerine merdiven kullanmaktır ama daha iyisi için bir sonraki aşamaya geçmeniz gerekir.

    Kalp sağlığınız için her gün en az yarım saat yürüyebilirsiniz veya çok seveceğiniz bir spor dalına ciddi anlamda vakit ayırabilirsiniz. Dans edebilir, yüzebilir ip atlayabilirsiniz. Siz yeter ki isteyin seçenekler önünüzde sağlıklı olmak elinizde…

    Meyve Tüketme Korkusu Ve Protein Ağırlıklı Diyetler:

    Meyvenin içerisinde bulunan fruktozdan dolayı kilo aldırdığı sıkça konuşuluyor. Ama unutmayın ki günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmemiz gerekmektedir. (WHO) Çünkü vitamin, mineral ihtiyaçlarımızı karşılamazsak çeşitli hastalıklarla karşı yarşıya kalabiliriz. Önemli olan meyve ve sebzeyi nasıl tükettiğiniz. Gün içerisinde ara öğünlerde meyve tüketir, sebze yemeklerini az yağlı ve mevsiminde tüketirsek en doğru beslenme şeklini benimsemiş oluruz.

    Su Tüketmek Yerine Çay Tüketmek:

    Kişinin yaşı, cinsiyeti, metabolik durumu, sağlık durumuna göre değişmekle birlikte günlük 2- 2,5 lt su tüketmeniz gerekmektedir. Suyun yerini ne çay ne de meyve suyu doldurur. Aksine siyah çay idrar söktürücü özelliğinden dolayı vücudumuzdan fazlaca su atılmasına sebep olur. Bu sebeple lütfen günlük su ihtiyacınızı SADECE SU ile karşılayınız. Siyah çay yerine ise bitki çaylarını tercih ediniz.

    Unutmayın sağlıklı beslenmek ile ilgili uzman olmayan herkes konuşabilir ama doğru bilgiyi beslenme uzmanlarından alırsınız. Zayıflamak için mucize bir formül yoktur diyet+spor ve diyetin içerisinde bulunan zayıflamaya yardıcı besinler vardır.

    Sağlıkla Kalın…

    Dyt. Simge Sevinçer

  • Çörek Otlu Zayıflama Çayı

    Çörek Otlu Zayıflama Çayı

    Çörek otunun bu faydasını öğrendiğinizde eminiz sık sık kullanmaya başlayacaksınız.

    Kilo vermek isteyenlere doğal destek olan çörek otu ile zayıflama çayını denemeye ne dersiniz? Evde kolayca bulacağınız bu malzemelerle hayalinizdeki ideal kiloya ulaşabilirsiniz.

    Çörek otlu zayıflama çayı tarifini yazmadan önce birkaç önemli öneriyi bilmenizde fayda var. Hangi diyeti uyguluyorsanız uygulayın mutlaka diyetinizi sporla destekleyin. Bunun dışında beslenmeniz de kaliteli olsun. Beslenme ve spor yaptığınız diyeti daha sağlıklı ve daha kısa sürede ulaşmanıza yardımcı olur. Önerimizi de yazdığımıza göre şimdi gelelim çörek otlu ile zayıflama çayına..
    Çörek Otlu Zayıflama Çayı | 1

    Çörek otlu zayıflama çayı için,

    Malzemeler:

    -1 tatlı kaşığı çörek otu

    -1 litre sıcak su

    -1 adet elma

    -1 tatlı kaşığı ıhlamur

    -1 adet limon

    -1 tatlı kaşığı toz zerdeçal

    İşte malzemelerimiz bu kadar gelelim yapılışına!

    Yapılışı:

    -Öncelikle elma limonu güzelce yıkayıp küçük küçük doğrayın.

    -Cam bir demlik ya da kavanozun içine tüm malzemeleri koyun ve karıştırın.

    -Ağzını güzelce kapatın ve 5 saat kadar karışımı bekletin. Böylelikle malzemelerin öz

    İyice suya geçmiş olacak.

    -Demlenmiş olan çörek otlu zayıflama çayını öğünlerden ve ara öğünlerden 10 dakika önce 1 bardak için.

    -Çörek otu ile zayıflama çayını ister sıcak için ister soğuk. Tamamen damak zevkinize kalmış.

    Çörek otlu zayıflama çayı hakkında bilgiler

    -Çörek otlu zayıflama çayını istediğiniz kiloya inene kadar içebilirsiniz.

    -Bebeği olan ve emziren anneler için de uygundur. Ancak baş dönmesi ya da kabızlık gibi belirtiler olduğunda kullanmayı bırakmanız tavsiye edilir.

    -Zerdeçal kilo vermenizin dışından kanserden korur ve ödem söktürür.

    -Çörek otlu zayıflama çayı iştahınızı kapatır ve daha çabuk doyma hissi vererek zayıflamanıza yardımcı olur.

    -Karaciğerinizi temizleyerek sindiriminizi hızlandırır. Hatta bu konuda çörek otunun müshil özelliği gösterdiği bilimsel ve laboratuvar çalışmaları ile belirlenmiş.

    -Çörek otu doğal antioksidan özelliği taşır.

    -Peygamber Efendimiz (s.a.v) çörek otu için : “Çörek otu yemeye devam ediniz. Zira onda, ölümden başka her çeşit deva mevcuttur.”

    -Çörek otunun zayıflamaya etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış olup aç karnına yenmesi gerekiyor.

    -Çörek otunun ayrıca cinsel gücü artırıcı etkisi de bulunur.

  • Diyetteyken hamburger yemek isteyenler dikkat!

    Diyetteyken hamburger yemek isteyenler dikkat!

    Her diyet veya yemek programına bir burger düşer. Peki, bir burgeri sizin için nasıl çekici kılarsınız?

    Diyetteyken hamburger yemek isteyenler için Holywood’un ünlü beslenme uzmanlarının tavsiyesini paylaşıyoruz.

    Burger etine erik kurusu!

    Şu anda yüzünüzü buruşturmuş olabilirsiniz, “Bu muydu ya yemem ben bunu” da diyebilirsiniz. Ama kesin bir yargıya varmadan önce haberin devamını bir okuyun. Gerisine siz karar verin.

    Erik, burger eti içindeki yağı yüzde 40 oranında azaltıyor ve kendinizi doymuş hissediyorsunuz.

    Öğütücüde beş küçük erik kurusu ve yarım kilo eti karıştırın. Tatlarını fark etmeyeceksiniz bile.

    Şimdi sırada hindi buger sorunu avr.

    Daha sağlıklı bir tercih gibi görünüyor olabilir ama değil. Etin aksine kümes hayvanlarının etlerinde çok daha az nem vardır. Bunun anlamı hindi veya tavuğu ızgaraya attığınızda çok daha çabuk kurur ve etin kimyasal yapısında deiğişime neden olur. Bunlar yorgunluğa, eklem ağrılarına ve hatta kansere neden olur. Eğer burgerde kümes hayvanlarını tercih ederseniz lahana salatası ile beraber yiyin.

    Lahana içinde karaciğerdeki toksin giderici enzimleri artıran ve kimyasal değişimi yarıya indriren doğal içerikler vardır.

    BONUS BİLGİ:

    Bu arada burger ekmeğinizi kısa bir süre için ateşin üzerine atın. Isı ekmekteki şekeri yakar.

  • Turşu Suyu Zayıflatır mı?

    Turşu Suyu Zayıflatır mı?

    Evde turşu kurmak veya dışardan hazır turşu alıp tüketmek Türk mutfağının geleneksel öğelerinden biri. Son yıllarda hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmalar turşu suyu içinde bulunan “asetik asit“in vücutta yağ birikimini bastırdığı ve metabolizmayı hızlandırdığı yönünde sonuçlara sahip. Ancak bu asit aynı zamanda reflüsü olanların belirtilerini arttırıcı etki de gösteriyor. Ayrıca sodyum bakımından zengin olan turşu suyu yüksek tansiyonu olan hastalara tavsiye edilmiyor. Fazla sodyumun bir diğer etkisi de vücudun aşırı su tutması.

    Lahana Turşusu Zayıflatır mı Sizce?

    Turşunun Faydaları Nelerdir

    Turşu suyunun faydaları, söz konusu olduğunda lahana turşusu sinir sistemi kalp damar sağlığı açısından oldukça yararlıdır. Frenk biberi denilen turşu ve turşu suyu faydaları, Özellikle kışın nezle gribal enfeksiyonlar açısından oldukça etkilidir. Turşunun yararları, konusunda henüz yemeye başlandığında dahi bünyeye enerji verdiği iştahın açılmasını sağladığı anlaşılacaktır. Turşunun faydaları ve zararları, ile ilgili olarak yazımız devam ediyor.

    Turşunun Zararları

    Tüm bu açıklamaların yanında turşu suyunun zararları, konusunda basında çıkan uzmanların açıklamalarınıda gözardı etmemek gerekir. Malum herşey kararında tüketilmeli. Turşunun zararları, söz konusu olduğunda yüksek miktarda tuz içermesi sağlıksız koşullarda saklanması sorular oluşturabillecektir. Turşunun zararları nelerdir, konusunda ilerleyen günlerde daha ayrıntılı araştırmalar yaparak sağlık bölümümüzde sizlerle paylaşacağız.
    Tags: turşu suyu faydaları, turşu suyunun faydaları, turşu suyunun zararları, turşunun faydaları, turşunun faydaları ve zararları, turşunun yararları, turşunun zararları, turşunun zararları nelerdir

    Turşu Suyu Nasıl Hazırlanır?

    İyi bir turşu yapılabilmesi için, salamuradaki tuz oranının çok iyi ayarlanması gerekir. Aksi halde,turşu ya yenemeyecek kadar tuzlu, ya da az tuzlu olur. Tuz oranının az olması ise, istenmeyen zararlı canlılann üremesine ve yumuşamaya neden olur.

    80 gr. tuz 1 litre suda eritilir. Eger bir litreden fazla salamura gerekli ise, suyun her litresi için 80 gr tuz hesaplanır.Eğer tuz tartılamıyorsa, o zaman %8 tuzlu su, pratik olarak şöyle yapılabilir: Suyun her litresi için 5 yemek kaşığı silme tuz hesap edilir.
    Eğer istenirse, turşuya, salamuranın %10’u oranında sirke ilave edebilirsiniz. Yani 5 litre su konulduysa yarım litre sirke ilave edilir.

    – 1 lt suya 80 gr yani 5 silme yemek kaşığı tuz
    – 5 lt suya 400 gr yani 25 silme yemek kaşığı tuz
    – 1 lt suya 100 ml sirke
    – 5 lt suya yarım litre sirke

    Not: Turşu bidonuna sebzeler yerleştirildikten sonra ayrı bir kapta hazırlanan turşu suyu sebzeleri örtecek kadar bidona doldurulur.

  • Yavaş ısırıklarla hızlı forma girin!

    Yavaş ısırıklarla hızlı forma girin!

    Çalışmalar gösterdi ki, daha yavaş yerseniz (şimdi yediğinizin üçte bir hızında) öğün başına 58 kalori daha az alırsınız ve bu günde yaklaşık 300 kalori eder

    Bu aldığınız yavaş ısırıklar arasında konuşmak, nefes almak hatta su içmek demektir. Çatalınızı birkaç saniye için indirmek gerçekten mucizeler yaratabilir. Hatta ailenizle ya da arkadaşlarınızla (kimle yemek yiyorsanız) konuşabilirsiniz.

    Düşünebiliyor musunuz? Bu neden işe yarıyor? Eğer oturup yemeğinize yumulmaya devam ederseniz ne kadar yediğiniz hakkında hiçbir fikriniz olmaz. Ve elbette siz yemenin Lance Armstrong’u olursunuz ve hızlı çatalınız vücudunuzun iç ‘doygunluk saati’ni alaşağı edecektir.

    Doyduktan çok sonra bile yemeye devam ediyorsunuz. Yavaşlamak sindirim güçlüğünü ve asit salgısını azaltır.

    Şimdi iyi haberler:

    Son tıbbi çalışmalar yavaş yiyerek yılda 7 kilo verebileceğinizi gösterdi.

    Şimdi bu sizi yavaşlatabilir ya da güldürebilir.

    Ben de “Kalçam bunun için de büyük mü göründü?” diye soran ve kocası evet deyince “Olsun yine de giyiyorum,” diyen kadınlardanım. (Catherine Zeta Jones)

  • Göbek bölgesindeki yağlardan nasıl kurtulurum?

    Göbek bölgesindeki yağlardan nasıl kurtulurum?

    Fazla kilonuz yok ama bel ve karın bölgenizdeki yağlardan kurtulamıyorsunuz ve Sadece göbek bölgeniz erisin istiyorsunuz. Ancak Bölgesel zayıflamak diyet ve egzersizle mümkün değildir. Noktasal olarak bir noktayı hedef alarak zayıflanamaz Eğer vücudunuzdaki fazla kilolar göbek bölgenizde bulunuyorsa diyet yapmaya başladığınızda bu bölgenizden daha çok yağ kaybedersiniz. Sıkı bir diyet ve spor programı ile yağlarınızdan kurtulmak sizin için çok daha kolay olur.

    Bel çevresindeki yağlar hem kötü görünür hem de sağlık açısından oldukça tehlikeli olabilir. Araştırmalar sonucu bel ve karın etrafındaki yağlanmanın kalp hastalıkları ve birçok sağlık problemi ile ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. Fazla kilolu olmayanlarda dahi bel bölgesinde yağlanma olabilir ve bu yağlanma kontrol altında tutulamayacak durumdaysa kesinlikle önlem alınmalıdır. Fazla yağlarınızdan kurtulmak için öneriler sizleri bekliyor.

    Fazla Karbonhidratlı Beslenmekten Kaçının

    Karbonhidratlar, vücudun kolay ve hızlı şekilde enerjiye dönüştürebildiği besin öğeleridir. Bu nedenle vücut yağ oranını azaltmaya çalışan kişiler tarafından dikkatli tüketilmelidir.

    Önemli karbonhidrat kaynakları şekerli gıdalar, pirinç,buğday ve diğer tahıllar, bakliyatlar, patates ve meyveler olarak özetlenebilir. Bunlar temel kaynaklardır. Ancak bizlerin hayatımıza fazladan aldığımız karbonhidratlar arasında en tehlikelileri hazır market gıdaları, paketli ürünler, meyve suları,kola vb. hazır reçeller, unlu mamüller, tatlılar ve bunlar gibi rafine şeker içeren ürünlerdir.Bu ürünleri hayatınızdan uzaklaştırırsanız yağlarınızdan da kurtulabilirsiniz.

    Proteini Artırın

    Türk mutfağımızın temelinde karbonhidratlı besinler yer alır. Karbonhidratı azaltmak için mutfağımızdaki yemeklerimizi kontrollü tüketmeliyiz.Vücutta besinlerin sindirimi sırasında enerji harcanır buna besinlerin termik etkisi denir. Ve proteinlerin termik etkisi daha fazladır sindirilirken daha çok enerji harcanır. Bizlerde evde ve dışarıda rahatça tüketebileceğimiz proteinli besinleri tercih etmeliyiz. Örneğin tavuk eti, kırmızı et ve protein bakımından zengin diğer gıdalar (mercimek, kuru baklağiller, süt, peynir, yoğurt, yumurta vb)

    Egzersiz Yapın

    Spor hayatının her anında çok önemli olduğu gibi kilo vermek ve yağ yakmak adına da çok önemlidir. Araştırmalar sonucunda bölgesel zayıflama diye bir durum mümkün olmadığından sadece göbek egzersizlerin göbek yağı eritme de çok etkili olmadığı gözlenmiştir ve aerobik egzersizlerin yani yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet vb karın bölgesinde yağlarda daha fazla azalmaya sebeb olduğu gözlenmiştir.Spor kilo kontrolü için çok önemlidir. Hayatınızdan sporu eksiltmeyin.

    Bol lifli beslenin

    Genellikle, diyet lifi tüketmenin zayıflamaya yardımcı olduğu düşünülür. Evet bu doğrudur. Lifli besinler yemeklerin mide ve ince bağırsağınızdan çıkış hızını önemli oranda azaltır ve besinlerin sindirimini ve absorbe edilmesini yavaşlatır. Bu sayede kendimizi daha uzun süre tok hissetmemizi sağlar ve iştahımızı azaltır.Daha fazla lif almanın en iyi yolu meyve ve sebze gibi bitkisel gıdaları daha fazla tüketmektir. En çok lif içeren gıdalar: yulaf, baklagiller, meyveler sebzeler ve keten tohumudur.

    Dyt. Nimet PETEK

  • Diyete hazır mısınız?

    Diyete hazır mısınız?

    Yılbaşına çok az kaldı. Hepimizin beklediği, bizi bir araya getiren aile sofrasında canınızın istediğini yemeniz mümkün olabilir. Elbette öncesinde kendinizi buna hazırlamanız şartıyla.

    Diyete hazır mısınız? Hadi başlayalım…

    Su içerek başlayın

    Havaların soğuması sizi engellemesin. Siz mutlaka suyunuzu için. Her gün en az 8-10 bardak yani 2 litre su tüketin. Çay, kahve ve kolanın suyla eşdeğer olmadığını unutmayın.

    Yürümeyi de ihmal etmeyin. Havanın sıcak ya da soğuk olması sizi yürümekten alıkoymasın. Her gün düzenli bir şekilde yürüyüşünüzü yapın.

    Günlük kalori

    Vücudunuzun kaç kalori yakma potansiyeli olduğunu öğrenin. Yediklerinizi buna göre ayarlayın. Bunu hesaplamak oldukça basittir. İnsanlar ortalama 1 saatte kilosu kadar enerji harcayabilir. Yani vücut ağırlığı 70 kg olan bireyin vücudunun saatte 70 kalori yakma potansiyeli vardır. Gün 24 saat olduğu için 70 kal x 24 saat yani 1.680 kalori yakabilir.

    Günlük harcayabileceğiniz kaloriyi hesap ettiniz. Öyleyse bu kaloriyi harcayabilmek için harekete geçin. Yaşınız, mevcut hastalıklarınız, gün içindeki hareketsizliğiniz bu potansiyele ulaşmanızı engelleyebilir ama siz buna izin vermeyin. Bunun için düzenli spor yapmanız çok önemli. Burada size basit bir tüyo vermek isterim. Haftalık olarak yürüyüşle yaktığınız kalori, 1 günlük metabolizma potansiyeliniz kadar olmalı. Yani eğer 1 günde 1.500 kalori yakabiliyorsanız, haftada en az 1.500 kalorilik spor yapmalısınız. 1 defada 200-300 kalorilik spor yapıyorsanız bu da toplamda haftada 5 kez spor yapmalısınız anlamına gelir.

    Kahvaltı kurtarır

    Kahvaltı hem günü hem geceyi kurtarır. Yeterli miktarda kahvaltı yapanların akşam atıştırma ihtimali azalır. Gün içinde kendilerini dinç ve zinde hissederler. Bu yüzden mutlaka kahvaltı yapmalısınız. Dengeli bir kahvaltı, sizi iyi hissettirir. Kahvaltı öğününde hem protein hem karbonhidrat hem de lif almanız çok önemlidir.

    Öğle yemeğini geçiştirme

    Sabah kahvaltısı sizi ancak öğle saatine kadar idare eder. Bu yüzden mutlaka öğle yemeği almalısınız. Bu öğünü kesinlikle atlamayın. En az 20 dakika kadar kendinize vakit ayırın. Mümkünse her gün farklı bir yemek yiyin. “Hiç vakit bulamıyorum” diyorsanız tost dönemsel bir çözüm olabilir.

    İkindi varsa gerisi kolay

    İkindi öğünü günün en uzun arası olan, öğle akşam arası mesafesini kısaltır. Bu yüzden önemi çok büyüktür. 15.00-18.00 saatleri arasında bir şeyler yemeniz gerektiğini bilir, önceden hazırlık yaparsanız daha kolay olur. Böylece vücudunuz sizi yönetmez, siz vücudunuzu yönetirsiniz. Çünkü aşırı derecede acıktığınızda midenizdeki isyanı bastırmak çok zor olur. Muhtemelen de çok miktarda şekerli gıda tüketirsiniz. Oysa bu saatlerde kan şekerinizin düşeceği malumdur. Hazırlık yaparsanız bu vücudunuz için sürpriz olmaktan çıkar. Bu da yaşam konforunuzu artırır.

    Ara öğün rahatlatır

    2-3 saatte bir yiyeceğiniz ortalama 100-200 kalorilik ara öğünler yeterlidir. Bir taraftan vücudunuza ‘seni unutmadım’ mesajı verirken, bir taraftan kan şekerinizi dengelersiniz. Yani bir taşla iki kuş vurursunuz. Rahatlayan vücudunuz yediklerinizi depolamak yerine harcamaya başlar. Düzenli gıda geldiğine inanan metabolizmanız düzenli çalışmaya başlar.

    Akşam yemeği hafiflesin

    Akşam kendini uykuya hazırlayan vücudunuza yardımcı olmalısınız. Bu yüzden kalorinin çoğunu (yüzde 75) gün içi tüketmeli, akşam çeyreğini almalısınız (yüzde 25) Diyelim ki günlük 2.000 kalori alacaksınız, gün içinde 1.500 kalorisini, akşam da 500 kalorisini almanız sağlıklı bir davranış olacaktır.

    Meyve mevsiminde

    Mevsim meyvesi vücudunuz için yegâne vitamin-mineral kaynağıdır. Mümkünse gün içinde, fırsat bulamazsanız da akşam yemeği sonrası meyveni yemelisiniz. Günde en az 2 kez 100-150 gr taze meyve tüketmek vücudunuzu korur. Hem bedenininiz hem zihnininiz çok daha iyi çalışır. Meyvelerin suyunu sıkmak yerine kendisini yemenizi tavsiye ederim.

    İşte günlük diyet reçeteniz

    * En az 2 litre su

    * En az 2 ara öğün

    * En az 2 kez meyve

    * En az 200 kalori yürüyüş

    * Sabah dengeli kahvaltı

    * Öğle mutlaka yemek

    * İkindi öğünü hazırlığı

    * Akşam çeyrek kalori

    (SEREN AKSÜS / AKŞAM GAZETESİ)

  • Diyet destekleri yararı olur mu?

    Diyet destekleri yararı olur mu?

    Eğer bir kaç fincan yeşil çayı günlük diyetinize eklemenin size kilo kaybında destek olarak döneceğini düşünüyorsanız, size kötü haberim var. Aynısı yüksek lifli krakerler, iştah baskılayıcılar ve vücudunuz yağ emilimini azaltma iddiasındaki reçetesiz satılan ilaçlar için de geçerlidir. Mart 2012’de International Journal of Sport Nutrition and Exercise Metabolism’de yayınlanan çalışmaya göre diyet destekleri özellikle uygun diyet ve egzersizle birleştirilmediğinde vaad ettiği sözleri tutmuyor.

    Yapılan çalışmalarda, yüzlerce kilo verdirici ürün incelenmiş ve dört temel kategoriye ayrılmıştır. Bunlar; Yağ ve karbonhidrat emilimini bloke edenler, kafein ve efedrin gibi metabolizma hızlandırıcı uyarıcı ilaçlar, yağ azalttığını iddia eden ürünler ve çözünür posa gibi iştah baskılayıcılardır. Kategorilerdeki birçok ürünün iddia ettiği etkileri kanıtlayacak klinik deneylerden yoksun olduğu ortaya çıkmıştır. Klinik dataya sahip ürünlerin ise plasebo grubuna göre 1 kg’dan daha az kilo kaybı sağlayabildiği görülmüştür.

    “İnsanların asıl istediği kilo kaybederken yağsız kütleyi korumak ve arttırmaktır.” Hiçbir diyet desteğinin bunu sağladığına dair kanıt yoktur. Hatta bazıları şişkinlik ve gaz problemleri gibi hoşnutsuzluk veren etkilere, bazıları ise inme ve kalp krizi gibi daha ciddi problemlere yol açmaktadır.

    “Genel kanının aksine, tek başına yeşil çay içmek kilo kaybı sürecini destekleyen bir etken değildir.”Çalışmalarda da yeşil çayın tek başına kilo kaybına farkedilebilir bir etkisinin olmadığı, asıl etkisinin vücudun harcamadığı enerjiyi ve yağ oksidasyonunu hızlandırmak olduğu görülmüştür. Posalı ve daha az yağlı süt ürünleri içeren sağlıklı bir beslenme programı uygulayan katılımcılarda yeşil çay tüketimi ile 1,5-2 kg ağırlık kaybı görülmüştür. Benzer şekilde, posalı gıdaların doygunluğu arttırarak kilo kaybına destek olmaktadır. Fakat, yüksek posalı bir diyet yeşil yapraklı sebzelerle, yağsız protein ve egzersizle desteklenmediğinde kilo kaybı olası değildir.

    Çabuk sonuç almak için diyet desteklerine yönelmektense aşağıdakine benzer bir sağlıklı kilo kaybı rehberi izlenebilir:

    * Plan yapın ve sadık kalın: Gelişigüzel yemek yeme genellikle kötü seçimlere neden olur. Öğünlerinizi önceden planlayın.
    * Öğünlerinize salata ve çorbayla başlayın: Bu şekilde daha tok hissedip yüksek kalorili başlangıçlardan uzak kalmış olacaksınız.
    * Harekete geçin, özellikle masabaşı bir işiniz varsa: Basit bir örnek; Oda içerisinde yürüyerek telefonla konuşun.
    * Mümkün olduğunuca her öğünde tabağınızda sebzelere yer açın.
    * Posa alımınızı arttırın: Lifi sıvılarla birlikte tüketin. Diyet bisküvileri yerine sütle karıştırılmış yulaf ya da tam tahıllı gevrekler tercih edebilirsiniz.
    * İşlenmiş ürünleri hayatınızdan çıkartın: Kabuklu meyve, sebze ve yüksek lifli kurubaklagiller gibi sindirimi zor olan besinler metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olur. İşlenmiş ürünler aynı etkiyi göstermez.

    Uzm. Dyt. Şeyma OĞUZ

  • Kilo Verememe Nedeni

    Kilo Verememe Nedeni

    Hemen hemen her kadının ilk sorunlarından biri olan kilo verme problemini siz de yaşıyorsanız bu yazımıza bir göz atın deriz. Sağlıklı yaşamanın anahtarı olan kilo vermek bazen imkansızlaşır.

    Nedenleri ise tek değildir, birçok nedeni olabilir. Düzenli diyet yaptığınız halde istediğiniz sonuca ulaşamıyorsanız kilo verememenizin nedenleri bunlar olabilir.

    İşte kilo verememenizin nedeni:

    Kansızlık

    Oldukça yaygın olan kansızlık durumu kilo alımını büyük oranda etkiliyor. Kan tahliliyle ortaya çıkıyor ve sürekli uyuma isteği, kansızlık, üşengeçlik gibi belirtilerle kendisini gösteriyor. Kansızlığın üstesinden gelmek için bol oranda demir içeren besinler tüketmekte fayda var.

    kilo-verememe-nedeni-2

    Tiroit hormonları

    Tiroit sorunu ne yazık ki her yaşta görülebiliyor. Tanısı basit bir kan testiyle koyulabiliyor. Eğer tiroit hastalığınız varsa kilo alamamanızın en büyük nedeni bu olabilir. Tedavi edilmediği takdirde birçok hastalığı beraberinde getiriyor.

    D vitamini eksikliği

    D vitamini eksikliği kilo vermeyi zorlaştırırken aksine kilo almayı zorlaştırıyor. Bu nedenle D vitamini eksikliğine dikkat etmek gerekiyor.

    Sağlıklı bir şekilde kilo vermek istiyorsanız bu 3 maddeye dikkat etmenizde fayda var.