Etiket: Diyet

  • 2 haftada 10 kilo verdiren diyet

    2 haftada 10 kilo verdiren diyet

    2 haftada 10 kilo verdiren diyet sizlerle… Hızlı ve sağlıklı kilo vermek isteyenler için mükemmel bir diyet olan haşlanmış yumurta diyetinin işe yaramasını istiyorsanız bazı kurallara bağlı kalmanız gerekiyor. İşte o kurallar:

    -Fast food’u hayatınızdan çıkarın
    -Şekerli içecekler ve alkolü bırakın
    -Tuz ve şeker alımınızı sınırlandırın

    2 haftada 10 kilo verdiren diyet

    1. Hafta

    Pazartesi

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: 2 dilim tatlı patates ile 2 elma
    Akşam yemeği: Büyük bir tabak salata ile tavuk

    Salı

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Yeşil sebzeler ile tavuk salatası
    Akşam yemeği: Salata, 1 portakal ve 2 haşlanmış yumurta

    Çarşamba

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Biraz az yağlı peynir, 1 domates ve 1 dilim tatlı patates
    Akşam yemeği: Salata ve tavuk

    Perşembe

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Meyve
    Akşam yemeği: Salata ve buharda pişmiş tavuk

    Cuma

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Haşlanmış sebze ve 2 yumurta
    Akşam yemeği: Salata ve balık ızgara

    Cumartesi

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Meyve
    Akşam yemeği: Tavuk ve buharda pişmiş sebze

    Pazar

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Domates salatası, buharda pişmiş sebze ve tavuk
    Akşam yemeği: Buharda pişmiş sebze

    2 haftada 10 kilo verdiren diyet
    2 haftada 10 kilo verdiren diyet

    2. Hafta

    Pazartesi

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Salata ve tavuk
    Akşam yemeği: 1 portakal, salata ve 2 yumurta

    Salı

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: 2 yumurta ile buharda pişmiş sebze
    Akşam yemeği: Salata ile balık ızgara

    Çarşamba

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Salata ile tavuk
    Akşam yemeği: 1 portakal, sebze salatası ve 2 yumurta

    Perşembe

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Buharda pişmiş sebze, az yağlı peynir ve 2 yumurta
    Akşam yemeği: Salata ile tavuk

    Cuma

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Sardalya salatası
    Akşam yemeği: Salata ile 2 yumurta

    Cumartesi

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Salata ile tavuk
    Akşam yemeği: Meyve

    Pazar

    Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta ile 1 dilim mandalina, portakal ya da greyfurt
    Öğle yemeği: Buharda pişmiş sebze ile tavuk
    Akşam yemeği: Öğle yemeğinin aynısı

    Bu diyeti ve herhangi bir diyeti denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız! 

    Kaynak: posta.com.tr

  • Diyet yaparken kahvaltı önemi

    Diyet yaparken kahvaltı önemi

    Kahvaltı, günün en önemli öğünü. Özellikle çocuklar ve kilo vermek isteyenler için güne başlamanın ilk şartı olmalı. Ancak gece geç saatte yemek yediğimizde ve sabah uyandığımızda biraz da fazla yemiş olmanın pişmanlık duygusuyla kahvaltı atlanıyor. Öğle yemeği de geçiştirilirse akşamüstü ve gece yeme döngüsü tekrar etmeye başlıyor. Başka bir deyişle gece yemelerinizin sebebi aslında, kahvaltıyı atlıyor olmanız diyebiliriz. Çoğu zaman anneler de aynı hataya düşüyor. Gece yatarken çocuğa ballı süt içiriyor veya yemek yediriyor. Bu da çocukluk çağında reflüyü tetikleyebiliyor.

    Birçok araştırma, güne kahvaltıyla başlamanın önemini gösteriyor. Bu öğünde sağlıklı seçimler yaparak beden kitle indeksinizi azaltmanız ve kilo vermeniz mümkün. Kahvaltıyı atlamak, erkeklere oranla kadınlarda daha güçlü etkiler gösteriyor. Zamansızlık, geç uyanma, iştahsızlık, yorgunluk, aç hissetmemek kah-valtı yapmayan bireylerin genel mazeretleri. Ama unutmayın ki bunlar, mazeret. Düzeltmek sizin elinizde, hemen şimdi değişim için karar verebilirsiniz.

    Diyet yaparken kahvaltı önemi
    Diyet yaparken kahvaltı önemi

    Öğün atlamak zayıflatmıyor!

    Araştırmalara göre, kahvaltıyı atlayan veya geçiştirenler, öğle saatlerinde sağlıksız yemek seçme eğiliminde oluyor ve gün içinde daha fazla yemek yiyor. Kahvaltı etmeyen bireylerin bazılarıysa daha eksik kalori aldığı için kendini avantajlı zannediyor. Oysa diğer öğünlerde bu açığı fazlasıyla kapatmış oluyor. Kahvaltı etmek veya atlamak, vücutta iştah metabolizmasını etkiliyor ve gün boyu artıp azalarak kan şekeri değerini belirliyor. Güne harika bir şekilde başlamanın en iyi yolu, dengeli kan şekeri seviyesi sağlamak ve daha az kalori almak. Kahvaltıda protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlanması da önemli. Bu şekilde uygun besinlerden oluşan bir kahvaltı tüketildiğinde vücudumuzda sürekli bir enerji üretimi söz konusu. Üstelik kahvaltı, bağırsak hareketlerinin düzeni ve posa ihtiyacı için de önem taşıyor.

    Kahvaltı kalorileri;

    Peynir, ekmek, zeytinden oluşan klasik kahvaltılardan sıkılanlar için yumurta, yoğurt veya yulaf tercih etmek daha az kalori almayı ve kilo kaybetmeyi sağlıyor.

    Tam tahıllara yönelin: Kahvaltılık gevrekler ve rafine edilmiş ekmekle tam tahıllı ekmek arasında yapılan bir araştırmaya göre, tam tahıllar içeren bir kahvaltı, sizi daha uzun tok tutması açısından avantajlı. Tam tahıllı ürün tüketen bireyler, diğer gruba göre kahvaltıyı takip eden sekiz saat boyunca kendilerini daha az aç hissediyor. Ekmek olarak tam buğday, çavdar, kepek de seçilebilir.

    Yumurta yiyin;

    Yumurta, anne sütünden sonra en kaliteli protein. Aynı zamanda uzun süre tok tutucu etkiye sahip. Kilo vermeye çalışan ve yaşları 25-60 arasında değişen bireyler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, kahvaltıda iki yumurta tüketenler, poğaça tüketenlere oranla yüzde 65 daha fazla kilo kaybetti ve gün içinde daha enerjik olduklarını belirtti.

    Çok şekerli seçeneklerden uzak durun: Sabah kahvaltı olarak gofret, kek, kurabiye, çikolata ve şeker ilaveli kahvaltılık gevrek yiyenler, kan şekerinde oynamalar yaşayacağı için 1-2 saat içinde tekrar acıkacak ve enerji düşüklüğü yaşayacak.

    Çok şekerli seçeneklerden uzak durun!

    Sabah kahvaltı olarak gofret, kek, kurabiye, çikolata ve şeker ilaveli kahvaltılık gevrek yiyenler, kan şekerinde oynamalar yaşayacağı için 1-2 saat içinde tekrar acıkacak ve enerji düşüklüğü yaşayacak.

    FARKLI SEÇENEKLER

    Herkes yataktan aç kalkmak durumunda değil ve bazı bireyler erken vakitte bir şey yiyemedikleri için de kahvaltıyı atlayabiliyor. Uyandığınızda aç değilseniz bile iki saat içinde kahvaltı yapmanızı öneririm ki, vücudunuz güne başladığı komutunu alsın ve metabolizmayı çalıştırmaya başlasın. Aşağıdaki seçenekleri deneyebilirsiniz:

    * Tam tahıllı, şekersiz kahvaltılık gevreklerle süt,

    * Grisiniyle fıstık ezmesi,

    * Yoğurtla yulaf,

    * Meyveyle ceviz,

    * Bir tam yumurta ve iki beyazla peynirli omlet,

    * Kefirle light kepekli kraker,

    Dyt. Eliza GÖZÜYILMAZ

  • Göbek eriten süper 4’lü!

    Göbek eriten süper 4’lü!

    Göbek yağları genellikle erkek tipi kilo almayla özdeşleştirilir; ancak göbek bölgesi ve bel çevresi hem erkek hem de kadınlar için kilo kaybedilmesi en zor bölgelerin başında gelir. Göbek yağlarından kurtulmak sadece daha güzel görünen bir beden için değil daha sağlıklı olmak için de son derece önemli. Bazı besinler ise göbek eritmede yardımcı oluyor. Kimisi yağları yakıyor kimisi şeker ihtiyacınızı karşılıyor. İşte o besinler…

    Göbek eriten süper 4’lü!

    1-KARALAHANA

    Karalahana İnsan vücudundaki zararlı maddelerin atılmasında yardımcıdır. İştah açıcılığının yanında idrar söktürücü ve kabızlık önleyicidir. Bu sebze A, C ve K vitaminleri içermesinin yanı sıra aynı zamanda kalsiyum ve potasyum için de müthiş bir kaynak.

    gobek_eriten_limon

    2- LİMON

    Limon Karaciğere detoks uygulanması göbek eritme açısından çok önemlidir. çünkü yorgun bir karaciğer yağları etkili bir şekilde yakamaz ve bel çevresinde depolanmasına neden olur. Sabahları bir bardak limonlu su içerek güne başlamak bedeninizi toksinlerden arındırıp size sağlık ve enerji verir.

    3-MUZ

    Muz, yüksek miktarda potasyum içerir. Potasyum, vücudun doğal mineral dengesinin düzeltilmesine ve fazla sıvının atılmasına yardım eder. Diyetinizde çok fazla sodyum alıp çok az potasyum aldığınızda bu iki mineralin dengesi bozulur ve su toplanması yaşanır. Fazla sodyum, vücudunuza aşırı sıvı birikmesi sonucunu getirir. Oysa özellikle muz yemeniz, günlük 4 bin 700 mg’lık potasyum ihtiyacınızı karşılamanızı sağlar.

    4-ANANAS

    Ananas diyetlerde her mevsim uygulanabilen ve lezzetli bir meyvedir. Ananasta bulunan lifler hem uzun süre tok tutar hem de mide ve bağırsakları çalıştırarak ekstra kalori harcanmasına olanak sağlar. Ananas, hem karnınızın düz kalmasına yardım eder hem de şeker ihtiyacınızı karşılar.

    Kaynak: posta.com.tr

  • G String diyeti

    G String diyeti

    G String diyeti ve G String diyet listesi sizlerle… Amerikalı ünlülerin gözdesi haline gelen bu diyeti uygulamak oldukça basit. Yapacağınız tek şey aktar ya da büyük marketlerden malzemeyi temin edip, bir an önce başlamak.

    Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var. Uygulayacağınız bu diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu.

    Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen, ardından da bacaklar geliyor. Kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler, 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyor. Diyet kayısı ve badem müslisi olarak tanımlanıyor.

    SİHİRLİ KARIŞIM

    Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem, kurutulmuş meyvalar ve tahıl gibi pek çok vücuda faydalı gıdalar bulunuyor. Hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi istediğiniz görünüme kavuşturuyor.

     

    G String diyeti
    G String diyeti

    G String diyet listesi

    ANA ÖĞÜNLER

    Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve.

    Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.

    Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan Spagetti ve bir meyve.

    Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.

    Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.

    Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.

    Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.

    G String diyet listesi
    G String diyet listesi
    GÜNLÜK PROGRAM

    Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş muz. Saat 11.00: Bir elma.

    Öğlen: Bir porsiyon müsli ve yarım muz. Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm

    Ana öğün: Meyve ve temel gıdalar. Yatmadan önce: Bir portakal. Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango

    Kaynak: posta.com.tr

  • Proteini yüksek diyet

    Proteini yüksek diyet

    Karbonhidratları daha az tüketmek kilo vermek isteyenlerin genelde ilk aklına gelen çözümdür. Son yıllarda da düşük karbonhidratlı diyet modası bu noktada gittikçe popüler hale geliyor. Ancak dengeli beslenme programı içinde protein kadar karbonhidrat ve yağ da vücudumuz için çok önemli.

    Proteini yüksek diyetler daha rahat kilo vermeye yardımcı olabiliyor ancak diyetin genel planı içinde çok dengeli bir planlama gerekiyor. Çünkü proteinler aynı zamanda yağ ve kolesterolde içeriyor. Kilo vermeye çalışırken böbrek karaciğer ve damarlarınızın daha fazla zarar görmesi riskiyle karşı karşıya kalmamalısınız.

    Protein seçiminde yağsız olanlarını seçmek çok önemli. En iyi protein kaynakları balık, yağsız süt ürünleri, yağsız etler olarak sıralanabilir. Ancak bu besinleri kızartıyorsanız lezzet ile beraber yağ oranını da çok arttırmış oluyorsunuz.

    Proteini çok yüksek diyetler ile ilgili yapılan çalışmalarda çelişkili sonuçlar var. Yapılan bir çalışmada günlük alınan kalorinin %60 ‘ı yağsız proteinlerden sağlandığında ( ki bu önerilenden çok fazla) tansiyon, LDL (kötü) kolesterolü ve trigliserit değerlerinde düşme saptanmış ancak diğer araştırmalarda proteini yüksek diyetlerin uzun süre uygulanması halinde karaciğer sağlığı ve kemik erimesi açısından riskli olabileceği de öngörülüyor.

    Protein ile kilo vermek neden daha kolay?

    Bedenimiz yüksek proteinli yemekleri sindirmek, metabolize etmek ve kullanmak için daha fazla çaba harcar. Bu da daha fazla kalorileri yanmasını sağlar. Ayrıca, midenizi terk etmek için daha uzun zamana ihtiyaç duyarlar, böylece daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.

    Bir dergisinde yayınlanan bir makalede, beslenme programlarında protein alımını % 30 arttırarak diyet yapan kimselerin, günde yaklaşık 450 kalori daha az tükettikleri görülmüştür ancak yine de sadece protein ile kilo vermek hala tartışılan bir yöntemdir.

    Protein Miktarı ne olmalı?

    Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her bireyin vücut ağırlığının her bir kilogramı için 0.8 ile 1.1 gram arasında protein tüketmesi gerekir. 70 kg olan bir kadın için, 60 -70 gram arasında protein alması gerekir. Ancak yüksek proteinli diyetlerde bu miktar 120 -130 grama kadar çıkabiliyor. Ancak aşırı protein alındığında ve birey iyi egzersiz yapmadığında tabi ki proteinin fazlası da vücutta yağa dönüşüyor. Her öğün için 27 -30 gramdan daha fazla protein alınmaması gerekiyor.

    Ancak her protein eşit yaratılmamıştır. Fındıklar, tam tahıllılar, ve sebzeler de teknik olarak protein içerir ama yağsız kasları yapabilmek için bedende gerekli olan 9 amino asidin hepsini içermezler. Bunu yapanlar- tam protein olarak bilinenler- tipik olarak hayvansal ürünlerde bulunur. Bunlar da, tavuk ya da hindi, deniz ürünleri, az yağlı süt ürünleri, yağsız biftek oluyor.

     

    Dyt. Eliza GÖZÜYILMAZ

  • Alkali diyet koruyor mu zarar mı veriyor?

    Alkali diyet koruyor mu zarar mı veriyor?

    Beslenme konusunda sürekli moda şeklinde furyalar oluyor. Taş devrinden Dukan’a, detokstan alkaliye uzanan çeşitler acaba sağlıklı mı?  Bu diyetler metabolizmamızı nasıl etkiliyor?
    Her gün limonlu sularla güne başlamak bizi zayıflatıyor mu? Zayıflarken sağlığımızdan mı oluyoruz? Bu diyetlerin bilimsel temelleri var mı? Uzm. Diyetisyen Banu Salman alkali diyet konusunda sorularımı yanıtladı.
    Alkali diyet nedir? 
    “Alkali Diyet” çılgınlığı ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Alkali diyetin ya da alkali olarak önerilen besinlerin zayıflatıp zayıflatmadığına ya da kanserden koruyup korumadığına dair onlaca soru alyorum. Cevabımsa hep aynı,  eğer biri size bazı besin, içecek ya da ilaçların kanınız ve midenizin asidik oranını değiştirdiğini söylüyorsa o kişi beslenmeden ve metabolizmadan anlamıyordur.
    Alkali diyeti önerenlerin arkasındaki teori; et, süt, şeker, kafein, alkol, yapay ve işlenmiş yiyecekleri yemekten kaçınmak, daha fazla taze sebze, meyve ve kuruyemiş tüketerek vücudun pH seviyesini dengede tutmaktır. Bu diyeti uygulayacak kişiler kesinlikle rafine şeker tüketmemeleri konusunda uyarılır.
    Gerçekten anlamıyorlar mı? Neden? 
    Evet gerçekten de anlamıyorlar beslenmeden de besinlerin vücuttaki işlevlerinden de. Toplum ise, hep yeni, ilginç bilgilerin peşinde, özellikle de medya. Eğer bir haber ezber bozuyorsa ve ilgi çekiyorsa doğru olup olmadığının hiçbir önemi yok. Popüleritesi varsa iyidir. Örneğin ben bugün çıkıp “ şekerin zayıflatıcı etkisi ortaya çıktı”  ya da “ sigara kansere karşı bir numaralı koruyucudur!” desem inanılmaz medyatik olur ve bunun doğruluğunu sorgulamayan binlerce kişinin ilgisini çekebilirdim.
    Alkali diyet de bence aynen böyle. Fazlası var azı yok. Herşeyden önce kanımızı ya da midemizi asidik ya da alkalik (bazik) yapan şeyler, besinler değil, vücudun kendisidir. Yani vücut yediklerinizin asit oranını ayarlayarak vücudunuza uygun hale getirir. Düşünün ki mide asit oranı oldukça yüksek bir organımızdir ( pH :1-2)  ve zaten aldığınız besinler otomatik olarak asidik olacaklardır. Bu durumda ise vücudun dengesini korumak için pankreas devreye girer ve salgıladığı hormon ve kimyasallarla dengeyi kurar.
    Alkali diyette verilen öneriler bilimsel ve etik mi?
    Alkali diyet ile ilgili yapılmış ve bu diyetin yararlarını kanıtlayıp uzun süre uygulanmasını destekleyen hiçbir bilimsel veri ve çalışma yok. Bu sistem vücudu güya nötr, asit ve baz yapan yiyeceklerin gruplarını uygulayıcılarına öğretmek ister. Nötr yapanların şeker, yağ, çay, kahve, nişasta; asit yapanların et, yumurta, peynir, tahıllar, erik, armut; alkali yapanların süt, sebze, meyve ve yağlı tohumlar olduğunu anlatır.
    Alkali beslenme diye anlatılan beslenme önerilerinin hem bilime hem de etiğe uymadığını en basit şekliyle açıklamak gerekirse ; evet pH dengesi vücut için önemlidir ve bunu vücut her ne koşulda olursa olsun zaten kendi kontrol sistemi ile denetler. Vücudumuzdaki hücrelerin çalışması nötr ortamlarda olur. Ancak vücudumuz bu sıvıların nötr ortamda tutulması için hiçbir şeyden etkilenmeyen bir denetim mekanizması bulunur.
    Bu denetim mekanizmasında ise, yaşlanma, çok yeme, az uyuma, çok asitli yeme gibi etkenler vücudun asit-baz dengesini değiştirmez. Vücut sadece açlık grevi gibi özel durumlar dışında bu dengeyi asla bozmaz ki “alkali diyet yapıyorum” diye metabolik açlığa (vücudun yaşamsal fonksiyonlarını yerine getiremeyecek kadar kötü beslenmesi) girmiş onlarca insan tanıyorum. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenme öğretilerinin saptırılarak anlatılması ve uygulamaya alınması son derece yanlış ve sağlıksız. Bizler toplumu doğru bilgilendirmeli ve bilimin ışığından uzaklaşmadan önerilerde bulunmalıyız.
    Alkali su içmek işe yarar mı?
    Unutulmaması gereken en önemli nokta şudur; “Tüm yiyecekler ağızdan alındıktan sonra midede asidiktir ve barsakda pankreas salgılarıyla bazik olur !“
    Bu kural değişmez ve vücudun otokontrolü halindedir. Siz ne yerseniz yiyin. Yiyeceklerin içerisindeki asit veya alkali yapan mineraller birbirlerini dengeleyerek ya da metabolizma sonucu oluşan asitlerle birleşerek bir denge içerisinde vücut sıvısının nötr ortamda kalmasını sağlar. Bu tıbbi kural  hiç değişmez ve özel yiyeceklere, alkali su gibi bir içeceğe de gereksinim duymadan ömür boyunca düzenli çalışmasına devam eder. Beslenmemizin asit veya baz oluşturan yiyeceklerden zengin oluşu kanın nötr durumda kalmasını asla etkilemez.
    Diyetinizde çok fazla asit veya baz oluşturan yiyecek bulunsa dahi kanın asit veya alkaliye dönüşme durumu diye bir şey söz konusu dahi değildir.
    Alkali diyetin zararı var mı?
    Alkali diyetin uzun süre kullanımı özellikle demir, çinko ve kalsiyum eksikliğine sebep olur. Bu mineraller ise kadınlar için hayati önemi olan minerallerdir. Bazı önemli vitaminleri saymıyorum bile.
    Ekmek ve tahıl grubu besinlerden aldığımız B grubu vitaminleri ve etten aldığımız B 12 gibi ve maalesef bu tür vitamin ve mineralleri ilaç olarak dışardan tamamlamaya çalışsanız bile, araştırmalar göstermiş ki vücut için yeterli olamıyor. Tüm bu besin ögelerinin eksikliği sonucunda metabolizmada dönüşü olmayan travmalar oluşabiliyor. Demir eksikliğine bağlı anemi, çinko eksikliğine bağlı cilt, deri ve saçlarda sağlık sorunları, B 12 yetersizliğine bağlı unutkanlık, Alzheimer, kalsiyum eksikliğine bağlı kalp rahatsızlıkları, diş ve kemik problemler gibi bir çok sağlık problemi ve dahası bu durum için örnek verilebilir.
    İlginç olan ise; bu vitamin ve minerallerin eksikliğinde oluşabilecek hastalık ve tedavilerine ilişkin milyonlarca bilimsel yayın ve makale varken, alkali diyet diye tarama yaptığınızda bilimsel bir araştırma ne yazık ki bulamıyorsunuz.
    Sizi et, süt, pek çok meyve ve tahıldan uzaklaştıran, çiğ sebze ve bazı meyvelerle ile çok kısıtlı bir kaç tahıl türevini yemenize izin veren bu beslenme modeli de diğer tüm moda diyetler gibi modası geçmeye mahkum olacaktır.
    Peki ne yapmalı ?
    Yeterli ve dengeli beslenmenin formülü oldukça açık. Buna popüler tanımlamalar yapmaya hiç ama hiç gerek yok.
    Günlük aldığınız enerjinin yüzde 50-60’ını karbonhidratlardan kilolu iseniz bu miktar azaltılabilir, yüzde 25-30’unu  yağlardan  ve yüzde 15-20’sini de proteinlerden almalısınız. Karbonhidrat seçeneklerinizi daha çok posalı olanlardan yani tam tahıllı ekmek, makarna, yulaf , meyve, sebze gibi, protein seceneklerinizi az yağlı olanlardan yani yarım yağlı süt, yoğurt ve et ürünleri ile kuru baklagiller gibi ve yağ seceneklerinizi de  daha çok doymamış yağlardan  zeytinyağı, ayçicek ve mızırözü karışımları ile badem, fındık ceviz gibi  yaptığınız sürece sorun yok demektir.
    Bir de size müthiş bir içecek ! Hem zayıflatıyor hem, hastalıklara karşı koruyucu ve yaşlanmayı geciktiriyor. Tam da duymak istediğiniz şu zayıflatan mucize iksirlerden !! Ne mi? Tabiiki su! Bol bol içiniz . Alkali falan değil, bildiğiniz su.
    Amerikayı yeniden keşfetmenin bir anlamı yok. Yeni çalışmalar ve bilimsel yenilikler elbette var ancak adı üstünde: Bilimsel.
    Yazar: Esra Öz
    Kaynak: milliyet.com.tr
  • Kilo Verdiren Kivi Diyeti!

    Kilo Verdiren Kivi Diyeti!

    Hızlı bir kilo verme arayışındaysanız bu yazı tam size göre.

    Fazla kilolar her zaman rahatsız eder. Bir an önce kurtulmak ve fit bir vücuda kavuşmayı kim istemez ki.. İşte kilo verdiren kivi diyetiyle istediğiniz forma kavuşmak belki de hayal olmaktan çıkar gerçek olur. Hem sağlıklı hem de hızlı kilo verdiren bu diyet listesine bir göz atın deriz.

    Bu diyeti uyguladığınızda inanamayacaksınız ama 4 günde 2 kilo kadar verebilirsiniz. Ama harfiyen uymak şartıyla.

    kilo-verdiren-kivi-diyeti-1

    4 günde 2 kilo verdiren diyet listesinden bakalım neler varmış:

    Kahvaltı listesi

    *1 adet kivi

    *1 su bardağı kadar yağsız yoğurt

    *1 dilim çavdarlı tost ekmeği

    Ara öğün listesi

    *1 adet kivi

    Öğlen yemeği listesi

    *Sebze çorbası

    *Sınırsız kivi

    Ara öğün listesi

    *1 adet kivi

    Akşam yemeği listesi

    *1 adet kivi

    *2 adet haşlanmış yumurta

    *1 tabak sebze yemeği ya da 100 gram et

    Yemekten sonra isteğe göre yeşilçay ve papatya çayı içebilirsiniz. Böylece rahat bir uyku da geçirmiş olursunuz.

    Bu diyette önemli olan nokta şekersiz çay, su dışında sıvı tüketmemeniz ve bu diyeti 4 günden fazla uygulamamanız. Tekrar uygulamak isteyenler aradan 4 günün geçmesini beklemelidirler.  Bu diyeti uygulamak isteyenler için en sağlıklı yol diyetisyeninize danışarak uygulamanız.

  • Karın yağlarını eritme yolları

    Karın yağlarını eritme yolları

    Göbek bölgesinde biriken yağlar hepimizin başının belasıdır. Peki bu yağlardan nasıl kurtulabiliriz?

     Sağlıklı ve düzenli yapılan ara öğünlerle, metabolizma hızlanır. Metabolizma hızlanınca vücuttaki yağ dokusunun erimesine yardımcı olur. Beslenmemizde yaptığımız ufak ara dokunuşlar öğün öncesinde porsiyon kontrolü sağlar ve fazla besin tüketimini engeller. Bu sayede mevcut depolar enerji üretimi için kullanılır. İlk olarak da vücudun depoladığı bölgelerden yağ kaybı gerçekleşir.

     Günlük tüketilen kalsiyum miktarı göbek bölgesindeki yağlardan kurtulmaya yardımcıdır. Çünkü gün içinde tükettiğimiz yoğurt, süt, ayran, peynir, koyu yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum deposudur. Kalsiyum besinlerle alınan fazla yağın emilmeden bağırsaklardan atılmasına yardımcı olmaktadır.

     Tüketilen lifli gıdalara ağırlık vermek karın içi yağlanmanın daha az olmasına yardımcı olmaktadır.

     İşlenmiş karbonhidratlardan kaçınmak gerekmektedir. çünkü tüketilen beyaz ekmek, şeker veya pirinç gibi rafine karbonhidratlar vücutta yağ olarak depolanırken karın bölgesinde de ödem oluşturur. Besin tüketiminde karbonhidrat tercihimizi yulaf, tam tahıllı ekmek, bulgur gibi kompleks karbonhidrattan zengin besinlerden seçmeliyiz.

     Gece saat 21.00den sonra olan besin tüketimlerinden kaçarak düz bir karına sahip olunabilir.

     C vitamini, beta karoten ve antioksidan içerikleri yüksek lifli gıdaları tüketmek uzun süre tokluk sağlarken karın içi yağlanmayı azaltır.

     Selenyum ve antioksidan içeriği yüksek besinlerin yetersiz tüketilmesi bel çevresinde yağlanmaya sebep olmaktadır.

     Yapılan çalışmalar günlük 2 fincan yeşil çay tüketiminin bel çevresinde yağlanmayı azalttığını göstermiştir.

     Su tüketimi yağ yakımı sırasında ortaya çıkan zararlı maddelerin ortamdan uzaklaştırılmasına yardımcı olur ve metabolizmayı çalıştırır.

     Egzersizin önemini unutmamak gerekir. Özellikle karın bölgesindeki yağların azaltılması ve şekillenmesi için yapılan karın egzersizlerinin inanılmaz etkisi vardır.

     

    Dyt. Zülal YALÇIN

  • Verilen kiloyu korumak

    Verilen kiloyu korumak

    Kilo verebilmek önemli ama daha da önemlisi verilen kiloyu koruyabilmek, bir daha eski hale dönmemek, peki nasıl?

    Kilo probleminiz var, defalarca diyet yaptınız, evet kilo verebildiniz ama ne yazık ki her seferinde geri aldınız hem de fazlasıyla, neden olmuyor? Neden koruyamıyorsunuz verdiğiniz kiloları?

    En önemli etken tabi ki de davranış değişikliği yapamamaktan kaynaklanıyor. Yani hatalı beslenme davranışlarınızı, doğru beslenme davranışlarıyla değiştiremiyorsunuz. Ya da başka bir deyişle diyet yaptığınız dönemde ki beslenme şeklinizi yaşam standardı haline getiremiyorsunuz. Sadece diyet yaparken değil, tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz sağlıklı bir yaşam tarzına odaklanmanız gerekiyor. Yani diyeti bir dönem gibi değil yaşam biçimi olarak benimsemelisiniz. Tabi diyetinizde yaşam şekli olarak kabul edilecek ölçü de yeterli ve dengeli, her besin öğesini barındıran bir biçimde olmalıdır.

    Vücudunuzda birkaç kilo fazla taşımak, sürekli kilo alıp vermekten daha az zararlı olabilir! Kilo kontrolü gibi uzun bir süreci kapsayan durumlarda sürekli kilo alıp verme döngüsü içinde olmanız işinizi daha da zorlaştırabilir. Bazal metabolik hızınızın yavaşlamasına, yeme bozukluklarına ve zayıf bir öz güvene neden olabilir. Yapılan bazı çalışmalar, sürekli kilo alıp verme döngüsünün kalp hastalığı gibi sağlık problemleri olan kişilerde olumsuz sonuçlar yarattığını göstermiştir. Bunların yanı sıra kaybedilen kilonun tekrar geri kazanılması moral bozukluğu ve başarısızlık duygularına neden olabilmektedir.

    Uzun süre kilo ile mücadelede başarı, diyet ve egzersiz tedavisine ek olarak hastanın davranış değiştirmede ki becerisine bağlıdır.

    Obezitenin davranış değişikliği tedavisi; obeziteye neden olan yemek yeme ve fiziksel aktiviteyle ilgili istenmeyen davranışları, istenen davranışlarla değiştirmek veya istenmeyen davranışları azaltmak ayrıca istenen davranışları pekiştirerek ‘yaşam tarzı’ haline gelmesini sağlamak amacıyla uygulanan tedavi şeklidir. Davranış değişikliği tedavisinde amaç; yaşam boyu sürecek davranış değişikliğini oluşturmak ve böylece diyet döneminde sağlanan ağırlık kaybının korunmasını sağlamaktır.

    Uzm. Dyt. Özgecan ASTARLI

  • Bölgesel zayıflama için “Balık diyeti”

    Bölgesel zayıflama için “Balık diyeti”

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Safiye Taş, özellikle kış aylarında diyete girip yaz aylarında ince görünmek isteyenlere haftada en az üç gün balık yemelerini önerdi.

    Uzmanlar, ince bir bele, sağlıklı bir bedene ve hastalıklardan uzak kalmak için dengeli beslenmenin önemine vurgu yapıyor. Ortalama bir insanın ömrü boyunca balık, kırmızı et, tavuk, süt ve süt ürünleri, yumurta, kuru baklagiller, sebze, meyve, ekmek ve tahıl gruplarının tümünden vücudun günlük gereksinimi kadar tüketmesi önerilirken, fazla kilolardan kurtulmak için ise haftada en az üç gün balık tavsiye ediliyor.

    Bölgesel zayıflama için “Balık diyeti”

    Ortalama olarak kilogram başına günde 1 gram protein alınmasının şart olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Safiye Taş, hayvansal protein içeren besinlerin çoğunun doymuş yağ bakımından oldukça zengin olduğunu, kişinin herhangi bir sağlık problemi olmasa dahi çok fazla tüketimden kaçınmalarını önerdi.

    Bel ve kalça çevresi inceliyor

    İstisnai olarak 100 gram pişmiş levreğin içerisinde 2 gram doymamış yağ içerdiğini, aynı oranda dana etinde ise 21 gram gibi oldukça yüksek bir değerde yağ bulundurduğuna dikkat çeken Taş, “Bu sebeple kırmızı et tüketimi haftada 1-2 kez, balık tüketimi ise en az 2-3 kez olması kan yağlarının regüle edilmesi, kilo kontrolünün sağlanması için olduğu gibi birçok hastalığın önüne geçmek için gereklidir.

    Balık içerisinde, yağ olarak vücut tarafından sindirilemeyen, ancak insan hayati fonksiyonların devamı için gerekli olan, bir diğer adıyla alfalinolenik asit olarak bilinen Omega 3 yağ asitleri bulunduğundan özellikle bel ve kalça bölgesindeki yağlanmaları engellemiş olacağız. Balığın insan sağlığı için onlarca faydasından birisi de bu” dedi.

    Öte yandan, yapılan son araştırmalara göre, 100 gram pişmiş levrek 97 kalori, 18 gram protein, 2 gram yağ, 53 mg kolesterol içerirken, 100 gram pişmiş dana etinin 305 kalori, 25 gram protein, 21 gram yağ, 110 mg kolesterol içerdiği saptandı.

    balik_diyet_listesi
    Balık diyeti

    Uygun fiyata kaliteli balık

    Yaş sınırı tanımadan sağlıklı bir beden için herkesin balık tüketmesinin gerektiğinin altını çizen Kılıç Deniz İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Kızıltan da, özellikle Ege sularından çıkarılan levrek ve çipura balığının bol bol tüketilmesine dikkat edilmesini tavsiye etti. Balığın lezzeti ve besleyici özelliği sayesinde haftada en az 3 gün tüketilmesinin oldukça keyifli olduğunu ifade eden Kızıltan, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde önemli bir balık rezervi var. Bu nedenle kaliteli balığa en uygun fiyata erişebiliyoruz. Sağlıklı nesiller için elimizde bulunan balık üretimi büyük bir şans” diye konuştu.