Kaş modelinizi seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Beğendiğiniz her kaş modeli maalesef sizin için doğru tercih olmayabilir. Herkes anlamlı bakışlara sahip olmayı ister. Kaşlarımız ise yüz ifademiz için büyük önem taşır. Göz makyajımızın tamamlayıcısı kaşlarımıza şekil verilirken dikkat edilmesi gerekenleri bilmek işin püf noktası. Kadınlar Kulübü olarak biz yüz şeklinize uygun kaş modellerini sizler için derledik.
Hangi Yüz Şekline Hangi Kaş Modeli?
Oval Yüz Şekli:
Eğer bu yüz şekline sahipseniz çok şanslısınız. Oval yüz şekli en ideal yüz tipidir. Ve hemen hemen kar kaş modeli yüzünüze yakışır. Yinede oval yüz şekilleri için kaş kalınlığı ile fazla oynanmadan, hafif ve doğal kavisli kaşlar doğru tercih olacaktır.
Uzun Yüz Şekli:
Eğer uzun yüz şekline sahipseniz özellikle saç kesiminiz ile yüzünüze oval bir hat vermeye çalışmanız doğru olacaktır. Özellikle 2 yıldır çıkışta olan kavissiz dümdüz ve doğal kaşlar tam size göre!
Yuvarlak Yüz Şekli:
Eğer yuvarlak yüz şekline sahipseniz çocuksu ve tatlı bir ifadeniz var demektir. Bu durumu biraz değiştirmeye ne dersiniz? Yuvarlak yüz hatlarına sahip kadınlar için önerimiz olabildiğinde kavisli kaşlar. Böylelikle yüzünüzdeki o çocuksu ifadeyi biraz olsun kırabilirsiniz.
Dikdörtgen Yüz Şekli:
Eğer dikdörtgen yüz şekline sahipseniz sert yüz hatlarınız var demektir. Bu durumda kaşlarınızın durumu dengelemesi gerekir. Sizin için en önemli adım kaşlarınızın doğallığı. Doğal ve düz kaşlar sizin için ideal tercih olacaktır. Çok kavisli kaş modellerini tercih etmemelisiniz. Şekil vermek adına kaşlarınızın uç kısımlarına kavis verebilirsiniz.
Peki ya sizin yüz şeklinize göre ideal kaş modeliniz hangisi?
Güzellik için nelere katlanmıyoruz ki? Peki, nasıl güzel olunur? Güzel olmanın sırları var mı? Bizce her kadının güzellik sırları vardır. Bilinen minik güzellik sırları ile zor zamanlarda, önemli günlerde büyük sorunlara anında çözüm bulabilirsiniz!
Güzel ve bakımlı görünmeniz sizlerle güzellik sırlarımızı paylaşıyoruz! Bakımına düşkün olan sevgili Kadınlar Kulübü üyelerinin güzelliğini tamamlayacak sırlar geliyor! Hazır mısınız? Sizler için derlediğimiz 15 güzellik sırrını dostlarınız ile paylaşmayı unutmayın!
Bebek pudrası ile hacimli kirpikler…
Kirpikleriniz hacimli değil mi? Takma kirpik kullanmayı mı düşünüyorsunuz? Takma kirpik kullanmadan önce size bir önerimiz var! Hacimli görünen kirpiklere sahip olmak istiyorsanız, maskaranızı sürmeden önce kirpiklerinize biraz bebek pudrası sürün. Daha sonra maskara sürün ve farkı görün!
Nane yağı ve tarçın ile dolgun dudaklara kavuşun!
Dudaklarımızın dolgun görünmesini hangimiz istemeyiz ki : ) Dudak parlatıcınızı sürmeden önce içine az miktarda nane yağı veya tarçın karıştırın. Dudaklarınızdaki dolgunlaştırıcı etkiyi görün!
Daha dolgun dudaklar için bir sır daha açıklıyoruz!
Daha dolgun görünen dudaklar için, rujunuzu sürmeden önce dudaklarınızın tam ortasına açık renkli kalem sürün. Ve ondan sonra rujunuzu uygulayın.
Daha kalıcı parfüm için: Vazelin!
Parfümünüzün daha kalıcı olmasını istiyorsanız, parfümünüzü sıkacağınız yere ilk olarak vazelin sürün.
Gün boyunca kalıcı ruj!
Gün içinde makyaj tazelemekten üşenenlere gelsin! Rujunuzun gün boyunca kalıcı olması için rujunuzu sürün ve daha sonra dudaklarınızı bir peçete ile kapatın. Peçetenin üzerinden dudaklarınıza transparan pudra sürün.
Gözleriniz parlasın!
Bakışlar önemli… Gözlerinizi daha parlak ve belirgin yaparak, ön plana çıkarmak için gözünüzün içine, beyaz renkli kalem çekmeyi deneyin.
Kulak çubuğu nelere kadir!
Bitmiş fondöten ve bronzlaştırıcılarınızın yenisi almak için mağazaya koşmadan önce son kez kulak çubuğu yardımıyla “dibini sıyırın”.
Koyu fondötenleri kurtarmak kolay!
Yanlışlıkla teninizden daha koyu bir fondöten aldıysanız üzülmeyin, içine bir miktar yüz nemlendiricisi karıştırarak renginin açılmasını sağlayabilirsiniz.
Ayaklara çorap bakımı
Uyurken ayaklarınıza sıcak bakım yapın. Atmadan önce yorgun ve yıpranmış ayaklarınıza naneli nemlendirici ya da vazelin uygulayın ardından üstüne rahat bir çorap giyerek dinlenmeye bırakın. Sabah kalktığınızda çok daha bakımlı ve yumuşak olduklarını fark edeceksiniz.
Sevdiğiniz bir ojeyi mat oje yapın
Tırnak cilanızın içine bir miktar mısır nişastayı karıştırarak matlaştırıcı ojeye dönüştürebilirsiniz.
O minik saçlardan artık kurtulun!
Saçınızı topladığınızda ortaya çıkan kısa saçlarınızı, saç spreyi ve (kullanmadığınız!) diş fırçasıyla yatıştırın.
Bazen saçınız ne yapmanız olmaz, beğenmek imkansızdır!
Saçınız size kendinizi iyi hissettirmiyorsa, şal veya saç bandı kullanmayı deneyin.
Yağlı saç yıkamaktan bıkanlara: Kuru şampuan
Yağlı saçlardan şikayetçiyseniz, kuru şampuanla sıkı fıkı olmakta fayda var. Hiçbir şey suyla temizlenen saçın yerini tutamaz bunu kabul ediyoruz, fakat gün içinde yağlanan saçlar ve uyuyakalıp yıkamaya vakit bulamayanlar için kuru şampuan tam bir kurtarıcı.
Yağlı ciltlerden dert yananlar burada mı? Yağlı ciltlerin özellikleri nelerdir? Bir cildin yağlı olduğu nasıl anlaşılır? Gözenek problemleri ile hepimizi çileden çıkaran yağlı cilt tipi hakkında bilgi edinirsek, sık yaşanan cilt problemlerine kökten çözüm sağlayabiliriz.
Ciltte bulunan yağlanma sebebiyle gözenekler genişleyip tıkanmakta ve sivilce ve siyah nokta oluşmasına neden olmaktadır. Ancak evde kolayca uygulanabilecek doğal pek çok yağlı cilt bakımı bulunmaktadır.
Bu işin püf noktası cildinize düzenli olarak bakım yapmanızdan geçiyor. Cildinizin tipine göre yapacağınız bakımlar ile hem cildinizin dengesini korursunuz hem de cildiniz daha geç yaşlanır. Cildinizi, kullandığınız kremler, uygulayacağınız maskeler ve peelingler ile koruma altına alabilirsiniz!
Cildinizin yağ dengesini korumak için kil maskesi tariflerinden yararlanabilirsiniz. Aspirinli Kil Maskesi ile hem cildiniz canlanır hem de cildinizdeki ölü hücrelerden kurtulabilirsiniz! Ayrıca kil maskesinden cilt gözeneklerinizi temizlemek için de faydalanabilirsiniz. Sunacağımız ikinci kil maskesi ise; beyaz kil maskesi… Beyaz maskesi tarifi ile de cildinizi temizleyebilirsiniz. Daha ne olsun : ) Haydi tariflere göz atalım!
Aspirinli Kil Maskesi
Malzemeler
3 yemek kaşığı su
1 yemek kaşığı aspirin tozu
Yarım yemek kaşığı beyaz kil
1 çay kaşığı limon tozu
Hazırlanışı
İlk olarak temiz bir kap alın. Sırasıyla suyunu, beyaz kili, aspirin ve limon tozunu kaseye koyun. Tüm malzemeleri kapta bir araya getirdikten sonra karışımı homojen hale gelene kadar karıştırın. Hazır hale gelen maskeyi cildinize uygulayın. 15 dakika bekletin ve sonrasında ılık su yardımı ile cildinizi temizleyin. Bu maskeyi cildinize haftada 1 kere düzenli olarak tekrarlayabilirsiniz. Bu şekilde daha iyi bir sonuç alırsınız.
Beyaz Kil Maskesi
Malzemeler
1 yemek kaşığı aloevera bitki suyu
1 yemek kaşığı beyaz kil
Yarım yemek kaşığı jojoba yağı
Hazırlanışı
İlk olarak temiz bir kap alın. Sırasıyla aloevera bitki suyunu, beyaz kili ve jojoba yağını kaseye koyun. Tüm malzemeleri kapta bir araya getirip maske kıvamını tutturana kadar karıştırın. Hazır hale gelen maskeyi cildinize ince bir tabaka haline sürün. 10 dakika cildinizde bekletin. Gözeneklerinizi açarak akne ve sivilcelerinizden bu maske ile kurtulabilirsiniz! Daha iyi sonuç almak için maskeyi haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.
Yıllardır merak edilen “hamilelikte saç boyanır mı?” sorusunun cevabı Perinatoloji Uzmanı Doç. Oluş Api’den aldi. Hamile kadınların yanı sıra mesleği kuaförlük olan kadınlar içinde önemli açıklamalarda bulundu…
Araştırmalara göre, kadınlarda saç boyası kullanım oranı %66 ile 74 arasında değişiyor. Anne adaylarının merak ettiği konular arasında ise hamilelikte saçların boyanıp boyanamayacağı konusu önemli yer tutuyor. Perinatoloji Uzmanı Doç. Oluş Api, kadın kuaförlerin taşıdığı riske dikkat çekti, anne adaylarına uyarılarda bulundu.
Kadınların yoğun kullandığı saç boyaları bazı dönemlerde akılları karıştırabiliyor. Özellikle gebelikdurumunda saç boyası kullanımının fetüs açısından yaratabileceği doğumsal anormallikler uzun yıllardır tartışma konusu.
Genelde kadınların her bir gebelikleri için % 3-5 oranında doğumsal anormalilikler ile karşılaşma olasılıkları vardır diyen Doç. Dr. Oluş Api, “Burada sorgulanan gebelikte uygulanan saç boyalarının hâlihazırda var olan bu riski daha fazla arttırıp arttırmadıklarıdır” dedi.
Mesleği kuaför olan anne adaylarında risk daha fazla!
Saç boyama sırasında az miktarda kimyasal maddenin vücuttan emildiğini belirten Dr. Api, “Ancak ne kadar emildiği ve fetüse ne kadar zarar verdiği beli değildir. Ancak, hayvanlar üzerinde, normalde insanlarda kullanılandan yüzlerce kat daha fazla dozda boya kullanılarak yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda, fetal gelişim üzerinde önemli bir değişiklik izlenmemiştir” dedi.
Dr. Api, kuaförlük yapan kadınlara ve onların taşıdığı riske dikkat çekerek şunları aktardı:
“Kadın kuaförler üzerinde yapılan araştırmalarda, mesleki nedenle ağırlıklı olarak solunum yoluyla maruz kalınan saç boyası ve benzeri kimyasallar nedeniyle, bu kadınların doğurdukları bebeklerin daha düşük doğum ağırlığına sahip oldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca, bu kadınların bebeklerinde doğumsal anormallik oranının az miktarda da olsa arttığı saptanmıştır. Bu çalışmalardan yola çıkılarak, saç boyalarının solunum yoluyla deri emiliminden daha çok geçtiği kabul edilmektedir. Bu nedenle, bu meslek grubundaki gebelerin iyi havalanma koşulları olan bir ortamda çalışması, koruyucu eldivenler giymesi, sık sık çalışmaya ara vermesi önerilmektedir.”
Saç boyalarının etkilerine yönelik araştırma sayısı az
İnsan gebelikleri üzerinde, saç boyalarının kullanımına ilişkin çok az araştırma bulunduğunu belirten Doç. Api, “Bilmekteyiz ki, kafa derisine uygulanan herhangi bir maddenin, deriden geçerek vücuda girme miktarı hayli sınırlıdır; böylece, fetüse geçecek miktar da çok az olacaktır. Ayrıca pek çok kadın gebeliğinde saçını boyamasına rağmen, bunun negatif sonuçlarına ilişkin raporlar yayınlanmamıştır. Bu bilgi, deriden emilimin minimal miktarda olduğu bilgisi eşliğinde değerlendirildiğinde; gebelikte saç bakımı işlemlerinin çok da kaygılandırıcı olmaması gerektiği yorumunu yapabiliriz” dedi.
Hamileler saç boyatırken bunlara dikkat etmeli
“Diğer yandan tüm gebeler için saç boyaması sırasında bazı önlemlerin mutlaka alınması önermekteyiz” diyen Api, o önlemleri ise şöyle sıraladı:
1- Gebeliğin ilk üç ayı bebeğin organlarının oluşmaya dönemdir. Bu nedenle özellikle ilk üç ayda saç boyaları ve diğer kimyasal maddelerden kaçınılmalıdır.
2- Saç boyası, mutlaka iyi havalandırılan bir ortamda yapılmalıdır.
3- Gebe, boyayı kendi uyguluyorsa mutlaka eldiven kullanmalıdır.
4- Saç boyası gereğinden uzun süre saçta tutulmamalıdır.
5- Saç boyası işlem sonunda saç çok iyi durulanmalıdır.
6- Ayrıca, saç boyası olarak daha çok yarı kalıcı boyalar veya balyaj tarzında saça daha yüzeysel uygulanan kimyasallar veya tamamıyla bitkisel olan kına uygulaması önerilmektedir.
Yaz aylarının davetsiz misafirleri güneş lekeleri! Güneş ışınlarına uzun süre ve yüksek dozda maruz kaldığımızda cildimizde beliren lekeler keyfimizi kaçırabiliyor.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Bülent Bağcı, güneşin zararlı etkilerine bağlı olarak en sık rastlanan cilt lekelerinin çiller, melazma, gebelik lekeleri ve solar lentigo olduğunu belirtirken “Ayrıca bazı kozmetik ürünler, ilaçlar, kimyasal maddeler ve bitki özsularının güneş ışınlarıyla etkileşimi sonucunda kalıcı cilt lekeleri ortaya çıkabilir. Tüm bu cilt lekelerinin oluşmasını engellemek için doğru güneşlenmeyi bilmek gerekir” diyor.
Güneş ışınlarının etkisiyle ortaya çıkan güneş lekelerinin tedavisi için öncelikle yüksek koruma faktörlü güneşten koruyucular kullanılması gerektiğini vurgulayan Dr. Bülent Bağcı, güneş ışınlarının etkisini kaybetmeye başladığı ekim ayından sonra ise; leke giderici kremler, kimyasal peeling, enzimatik peeling, laser, PRP ve mezoterapi yöntemleri kullanılarak tüm bu cilt lekelerinin başarıyla tedavi edilebileceğini söylüyor. Ancak gebelik dönemine yönelik bilimsel veriler olmadığından bu uygulamaların kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Bülent Bağcı, güneş lekelerinden korunma yöntemlerini 5 başlık altında anlattı, tedavi yönlemlerine değindi:
Çiller
En sık yüz, el sırtı, kollar ve gövdenin üst kısımlarında yerleşen 5 mm çapında yuvarlak veya oval kahverengi lekeler. Çok açık tenli, kızıl saçlı, renkli gözlü kişilerde daha sık görülüyor. Çiller çevrelerindeki lekesiz ciltten çok daha hızlı melanin pigmenti ürettiğinden yazın güneş ışınlarının etkisiyle artıyor.
Solar lentigo
En sık yüz, boyun, göğüs, sırt, omuzlar ve el sırtı gibi güneşe maruz kalan bölgelerde görülen, çillerden çok daha büyük, yuvarlak veya oval şekilli, kahverengi veya siyah lekeler. Genellikle dışarıda çalışmak zorunda olan ve bu nedenle güneşte uzun süre kalan kişilerde ortaya çıkıyor. Açık tenli kişilerde daha fazla görülüyor.
Solar lentigo
En sık yüz, boyun, göğüs, sırt, omuzlar ve el sırtı gibi güneşe maruz kalan bölgelerde görülen, çillerden çok daha büyük, yuvarlak veya oval şekilli, kahverengi veya siyah lekeler. Genellikle dışarıda çalışmak zorunda olan ve bu nedenle güneşte uzun süre kalan kişilerde ortaya çıkıyor. Açık tenli kişilerde daha fazla görülüyor.
Gebelik lekeleri
Melazmanın hamilelik döneminde görülen türü olan gebelik lekeleri, güneş ışınlarının etkisiyle belirginleşiyor. Doğum sonrası kendiliğinden iyileşebilirken, geçmeyen gebelik lekelerinin tedavisi için melazmada uygulanan tedavi uygulanıyor.
Bitkilere bağlı güneş lekesi
En sık yüz, boyun, gövde, kollar ve el sırtında ortaya çıkan, çizgisel veya benekli kahverengi lekeler. Cilde sürülen bazı kozmetik ürünler, parfümler ve cilde temas eden incir, havuç, limon, dereotu, kereviz gibi bitkilerin özsularının güneş ışınlarıyla etkileşimi sonrasında ortaya çıkıyor.
İlaçlara bağlı güneş lekesi
Özellikle sivilce tedavisinde kullanılan bazı oral antibiyotikler güneş ışınlarıyla etkileşime girerek ciltte yanma, kızarıklık ve soyulma yapabiliyor. Erken dönemde ilaç kesilmezse, tıbbi tedavi yapılmazsa ve güneşten koruyucu kullanılmazsa, kahverengi cilt lekeleri ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle özellikle yazın doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç kullanmayın.
Bu yöntemler güneş lekelerine savaş açıyor!
– Güneşten koruyucu krem
Yazın her gün, 10:30-13:30 arası güneşten koruyucu krem kullanın. Kremin en az 30 faktörlü ve suya dayanıklı olmasına; üç saatte bir de tazelemeye dikkat edin. Deniz veya havuzdan çıktıktan hemen sonra, her seferinde yeniden sürün.
Kaş, yüz ve göz estetiğinde önemli role sahip olan estetik ögelerden biri. Uzmanlara göre de, düşük kaşlar insanı olduğundan yaşlı gösteriyor. Bu nedenle çok sayıda kişi, kaşlarını kaldırma veya ektirme için uzmanların yolunu tutuyor.
Kaşlardaki estetik sorunlar; kaş düşüklüğü ve kaş tüylerindeki sorunlar şeklinde ortaya çıkıyor. Kaş düşüklüğü bir takım sağlık sorunları ya da yaşlanmaya bağlı olarak görülebiliyor. Doğuştan kaş şekli bozukluğu da söz konusu olabiliyor.
Kaş tüyleri ile ilgili sorunların ise daha çok dökülme, seyreklik ve şekil bozukluğu olduğunu belirten Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk, kaşlardaki estetik sorunların düzeltilmesi için cerrahi ve cerrahi olmayan tekniklerin kullanıldığını söyledi.
Dr. Güncel, “Bunların arasında ameliyatsız botoks enjeksiyonu tekniği ile kaşların kaldırılması sağlanır. Kaş seyrekliği ise kaş ekimi teknikleri ile giderilebilir” dedi.
DÜŞÜK KAŞLAR DAHA YAŞLI GÖSTERİYOR
Kaş düşüklüğünün daha yaşlı görünüme yol açtığını vurgulayan Dr. Güncel, “Yüz gençleştirme operasyonları arasında olan tekniklerle kaş düşüklüğü yukarıya doğru çekilebilir. Saç çizgisinin arkasına gizlenerek yapılan bu operasyonun dışında botoks enjeksiyonu ile de kaşlar kaldırılabilir” diye konuştu.
KAŞ EKTİRME ESTETİĞİ UZMAN TARAFINDAN YAPILMALI
Kaşlardaki estetik problemlerin, alanında uzman estetik cerrahlar tarafından yapılmasının önemine vurgu yapan Güncel, şöyle devam etti:
“Doğru planlama ile kaşlar yeniden şekillendirilebilir. Yüz ile uyumlu bir şekilde tasarlanankaş estetiği ile seyrek kaşlar sıklaştırılabilir, orta kısma kavis verilerek şekillendirilebilir, uç kısımları uzatılabilir. Kaş yeniden dizayn edilerek yüzün daha genç ve daha estetik görünmesi sağlanabilir.”
Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk, kaş tüylerinin yön ve yoğunluğunun değişiklik gösterdiğini belirkerek, “Kaş ekiminde tüylerin yönüne ve yoğunluğuna çok dikkat edilmelidir. Doğal bir görünüme kavuşmak için tüm bu kriterler çok önemlidir. Kaş kaldırma ve kaş ekme operasyonlarını kombine şekilde de yaptırabilir” dedi.
Makyaj sadece yıkandığı zaman çıkmaz çünkü su içinde yağ bulunan ürünlere tesir etmez. Misel suyu ise içeriği sayesinde hem sudur hem de yağı çeken lipolipik faz içerir. Evdeki malzemelerle misel suyu hazırlamak mümkün.
Misel suyu nemlendirici öncesi tonik, makyaj temizleyicisi olarak kullanılabilir. Aynı zamanda sporsonrası çok terlenildiğinde cildi arındırmak için iyi bir tercih olacaktır. Aynı zamanda makyaj yapmadan önce de uygulanabilir.
Misel suyunun malzemeleri
100 ml gül suyu
3 damla hint yağı
E vitamini
4 damla kuşburnu yağı Misel suyunun yapılışı
E vitaminini eczaneden jel kapsül olarak temin edebilirsiniz. Karışım için 20 kapsül e vitamini gerekmekte.
Adını özellikle kozmetik ve güzellik sektöründe sıkça duyduğumuz Aloe Vera bir Afrika bitkisidir.
Bu bitki sarısabır adıyla anılmakta olup daha çok Aloe Vera adıyla kullanılır. Ürün vitamin ve mineral açısından zengin bir bitki olmakla beraber içinde A1, B1, B2, B3, B6, E, C vitaminlerini içerir.
Aloe Vera günümüzde çeşitli ilaçların hazırlanmasında kullanılan çok önemli bir maddedir. Peki bu özel ve şifalı bitkinin cildimize etkileri nelerdir? Cildin kolajen ve elastin liflerini korur. Cildi yumuşatır ve onarılmasına yardımcı olur. Aloe Vera’nın cilt üzerinde nemlendirici ve yaşlanmayı geciktirici özelliği vardır. Aynı zamanda çok iyi bir temizleyici olduğu için ölü hücreleri kaldırır ve gözenekleri temizler.
Yeni hücre oluşumunu hızlandırır. Özellikle antivürüs etkisi nedeniyle dudaklardaki uçukların giderilmesinde yardımcı olur. Göz kapağındaki şişkinliklerin giderilmesi sebebiyle uzun yıllar bu tedavide de kullanılmıştır.
* Cildi tedavi eder
* Bağırsaktaki problemlerle savaşır
* Akne oluşumunu önler
* Selülitle savaşır
* Kepeği yok eder
* Saça faydalıdır
* Zayıflamada etkilidir
* Rahatlatıcı etkisi vardır
* Egzama ve sedef hastalıklarının tedavisinde
* Alerjilere faydalıdır
* Strese karşı etkilidir
* Sindirim sistemine faydalıdır
* Güneş yanıklarında etkilidir
* Yaşlanmayı önler
* Kemik erimesi rahatsızlığında Aloe Vera bitkisi kemik yıkımını durduğu için oldukça önemlidir.
Aloe Vera hakkında yapılan yüzlerce araştırma sonucu Aloe Vera bitkisinin yüzlerce faydası olduğu ortaya konulmuştur. Aloe Vera ürünlerinin yetişkinler için güvenli olduğunu, hamile anne adaylarının ağızdan tüketmemeleri gerektiğini ve 12 yaşın altındaki çocukların ağızdan Aloe Vera suyu veya ürünü tüketmemeleri gerektiğine dikkat edilmesi gerekiyor.
Doğa Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Ötkür Ötgen, el, kol, gövde gibi yağ bezlerinin az olduğu vücut bölgelerinin aşırıya kaçılarak temizlik amacıyla sık yıkanmasının cilde zararlı olduğunu vurguladı.
Türk toplumunun İslam dini ve Türk geleneklerinin gereği temizliği seven bir toplum olduğunu belirten Özel Doğa Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Ötkür Ötgen “Cildimizin temizliği doğru ve ölçülü yapılmadığı taktirde bir çok cilt problemine sebep olabilir. Cilt temizliği konusunu vücut yağ bezi dağılımına göre 2 başlık altında konuşmakta fayda görüyorum. El, kol, gövde gibi yağ bezlerinin az olduğu vücut bölgelerinin aşırıya kaçılarak temizlik amacıyla sık yıkanması cildin en üst tabakası olan stratum korneumun zayıflamasına sebep olur. Zayıflayan bu tabakada transdermal su kaybı meydana gelir, cildin bariyer fonksiyonu azalır ve mikro çatlaklar oluşur. Böylece cilt hasarlanır, nemini kaybeder kuru ve çatlak bir görünüm kazanır. Kaşıntı, yanma, batma şikayetleri ortaya çıkar. Başlangıçta sadece kuruluğa sebep olan bu durumun devam etmesi ciltte kızarıklığa ve soyulmaya sebep olabilir. Hasarlanmış deride kullandığımız temizlik ürünleri, nemlendiriciler, bakım ürünleri, topikal ilaçlar, bağışıklık sistemini uyararak allerjik veya irritan tipte ekzamaların ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca bu mikro çatlaklar mikroorganizmalar için bir giriş kapısı oluşturur ve çeşitli bakteriyal cilt enfeksiyonları, mantar hastalıkları ve viral cilt hastalıklarına (siğil, molluskum kontagiosum vs.) yol açabilir. Bu sebeple gereğinden fazla cildimizi temizlememeliyiz. Cilt temizliği içinde detarjan içeriği yoğun olan ürünler yerine detarjan içeriği az olan cildi nemlendirme ve onarma özelliği fazla olan ürünler tercih etmeliyiz. Ayrıca her cilt temizliğinden sonra uygun nemlendirici ürünlerin kullanılması kaybedilen nemin ve bozulan bariyer fonksiyonunun geri kazanılmasına fayda sağlayacaktır” dedi.
“YÜZ VE SAÇLI DERİ GEREĞİNDEN FAZLA TEMİZLENİRSE SİVİLCELENME YAPAR”
Ötgen, hava kirliliği, çevresel faktörler, terleme, yağ bezlerinden fazla ve yoğun içerikli salgılanan bazı maddelerin cildin kirli, donuk, mat ve cansız görünmesine sebep olduğunu vurgulayarak “Özellikle yüz ve saçlı deri gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu ve görünür bölgelerde biriken bu kirlerin ciltten uzaklaştırılması için doğru ürünler kullanmak gerekmektedir. Yüz ve saçlı deri gereğinden fazla temizlenir veya uygun ürünler kullanılmaz ise sivilcelenme veya sivilcelerde artış, ekzema, cilt enfeksiyonları, kuruluk veya yağlanmada artış (rebound olarak sebum salgısı artabilir) gibi durumlar ortaya çıkabilir veya mevcut durumlar şiddetlenebilir. İdeal olan yüzümüzü yağlı görünse dahi günde ikiden fazla, saçlı deriyi 2 günden erken yıkamamaktır. Bu bölgelere ve cilt tipimize uygun ürünler ile cilt temizliği yapıldıktan sonra uygun nemlendirici ve bakım ürünleri ile cilt temizliğimiz tamamlanabilir” şeklinde konuştu.
Sararmış tırnakların yetersiz beslenmeden çok sık oje sürmeye kadar birçok nedeni var. Uygular uygulamaz sağlıklı rengini geri kazandıracak hile ise çok kolay.
Sararmış olduğu için oje ile gizlemeye çalıştığınız, bu yüzden daha çok sararan ve bu kısır döngüye giren tırnaklarınızı sağlıklı bir görünüme kavuşturmak için yapacağınız işlem şöyle;
İhtiyacınız olan beyazlatıcı diş macunu ile tırnak fırçası. Bir miktar diş macununu her bir tırnağınızın üzerini kaplayacak sıkın ve birkaç dakika bekletin. Sonrasında çok bastırmadan tırnak fırçası ile tırnaklarınıza masaj yapın.
Ojeden sararmış tırnaklarınıza sabahları bu işlemi uygulayarak bir süre ojesiz gezip tırnaklarınıza eski sağlıklı görünümünü kazandırabilirsiniz.