Blog

  • Erken yaşlanmanın 10 sebebi

    Erken yaşlanmanın 10 sebebi

    Yaşlanmak hepimizin kâbusu… Karşı koymak için kozmetik ürünlerden ve bakımlı olmaktan medet umuyoruz; ama bazen insanın yaşam tarzı kırışmasına sebep olabilir. İşte cildinizin normalden erken yaşlanması ve kırışmasının en önemli ilk on sebebi…

    Uykusuzluk: Uyku haliyle başa çıkmanın yolu yok gibi. Uzun süre aynı şekilde uyursanız kırışıyorsunuz ve yeterince uyumazsanız da kırışıyorsunuz. Hiç adil değil!

    Alkol: Ne kadar çok içerseniz o kadar kırışırsınız. Alkol yüzünüzün şişmesine sebep olur; şiş indiğinde de gerilmesine ve kırışmasına yol açar.Yakın arkadaşınız alkolün tam bir baş belası olduğunu fark edin; çünkü sabahları sizi baş ağrısı ve kırışıklarla baş başa bırakıyor.

    Nemsizlik: Kuru cilt en kötüsüdür. Çatlamanıza, kanamanıza ve kırışmanıza sebep olur.Vücudunuzun ne kadar suya ihtiyacı varsa yüzünüzün de nemlendiriciye o kadar var. O kremi el altında tutun!

    Yerçekimi: Bunun çözümü yok . Bizi ve dünyamızı koruyan yerçekimi aynı zamanda her gün aleyhimize de çalışıyor. Diğer şıklara dikkat edip suç ortaklığı yapmamak elimizden gelen tek şey.

    Genler: Ailenize ve kırışıklıklarına bakın hanımlar; çünkü onların hikâyesi sizinkine dönüşebilir. Duruma fiziksel olarak çok katkımız olamasa da en azından onların hatalarından ders çıkarabiliriz.

    Evde Yapılabilen Doğal Cilt Bakımları için tıklayın !

    Güneş: İlkbaharla birlikte göz kırpmaya başlayan güneşin sıcaklığını cildinizde hissetmek hoşunuza gidebilir. Kimin gitmez ki? Ama bu yüzünüzün kırışmasına sebep olabilir. Güneşle olan tüm bağlantınızı kesin ve eve kapanın demiyoruz; ama iyi bir güneş kremi kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz.

    Yüz mimikleri: Çocukken anneniz sizi de uyarmaz mıydı: “Şunu yapmayı kes, yoksa yüzün öyle kalacak!” Aslında yalan da söylemiyorlardı. Yüzünüzü her hareket ettirdiğinizde cildiniz biraz daha kırışır.

    Sigara: Evet hepimiz biliyoruz ki sigara güzelliği etkiliyor ama sadece sizi hasta edip dişlerinizi sarartmıyor aynı zamanda yaşlı görünmenize sebep oluyor!

    Yatış pozisyonu: Kulağa tuhaf gelse de tüm günün yorgunluğundan arınmanız için yatağa girdiğinizde de kendinize dikkat etmeye devam etmelisiniz. Çünkü bir pozisyonda çok uzun süre yatarsanız, yüzünüzün o bölgesi daha çok kırışıyor. Bu yüzden yüzükoyun yatmaktan çok sırtüstü uyuma alışkanlığı kazanın..

    Stres: Kadınsınız, öyleyse gerçekçi olalım. Hayatınızdan stresi tamamen çıkartmanız mümkün değil ama güzel yüzünüzü korumak için daha sakin ve soğukkanlı olmayı denemelisiniz. Aslında kırışıklıkları önlemek için stresten uzak durmalısınız; çünkü bu kırışıklar daha çok strese girmenize sebep olacak. ..

    Posta

     

  • Dekorasyon fikirleri

    Dekorasyon fikirleri

    Yaşanılan çevrede değişiklik yapmak eve ayrı bir hava katmak eminim herkese iyi gelir. Bunun için bütçenizi çokta zorlamadan alacağınız ufak tefek aksesuarla değişim yapmak hiçte zor değil.

    İşte birkaç öneri ve dekorasyon fikirleri :
    Salonunuzu yada yatak odanızı renklendirmek için dekoratif yastık ve örtüleri tercih edebilirsiniz. Mobilyalarınıza uyan örtülerle evin havasını değiştirip renk katabilirsiniz.

    Odanıza beğendiğiniz ressamların tablolarını asarak kişiliğinizi orataya çıkarabilirsiniz. Duvara ayna asmak isterseniz aynayı hoş bir manzara ya da ilginç bir objeyi görebilecek şekilde yerleştirmeniz farklılık yaratacaktır.

    Lambalar sizce de çok eskilerde kalmadı mı? Yeni ve modern tasarımı olan aydınlatmalarla odanıza farklı bir görünüm hakim olabilir. Yatak odalarınıza koyabileceğiniz abajurlar ise ortamı güzelleştirecektir.

    Çiçekler her zaman bulunan yere ayrı bir nefes getirir. Tercihim canlı bitkileri seçmenizdir ancak bu konuda kendinize güvenemiyorsanız suni çiçeklerle de bu etkiyi yakalayabilirsiniz. Hem artık kimi suni çiçeklerle gerçekleri ayırt edilemez hale geldi.

    Odanızdaki fazla eşyalar istenmeyen bir görünüme neden olacak ve tüm enerjinizi alacaktır. Kağıt, oyuncak gibi fazlalıklarınızı ortadan kaldırmak için saklama alanları oluşturun.

    Son zamanlarda parkeler yada laminantlar hakim olsa bile halının yerini hiçbiri tutamamıştır. Halı eve sohbet havası katacaktır. Küçük ve mobilyalarınızla uyan halıyı salonunuzda orta sehpanın altına koyarak farklılık yaratabilirsiniz.

    Kaynak : evdose.com

  • çokotop tarifi

    çokotop tarifi

    Evde her daim bulundurabileceğiniz çok pratik bir atıştırmalık.

    Malzemeler;
    1,5 paket pötibör bisküvi
    1 çay bardağı pudra şekeri
    1 paket kakao (25 gr)
    1 tepeleme yemek kaşığı (40 gr) tereyağ
    1 paket vanilya
    1 su bardağı fındık
    1 su bardağı süt
    1 paket bitter çikolata (80 gr)
    1 paket sütlü çikolata (80 gr)

    Hazırlanışı;
    Bisküvileri ve fındıkları ayrı ayrı toz haline gelene kadar çekin.Tereyağını eritin.Çikolata dışındaki malzemeleri bir kaba koyarak hamur haline getirin.Elde ettiğiniz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar hazırlayın.Çikolataları ben mari usulü eritin.
    Hazırladığınız hamur parçalarını çikolataya bulayın.
    Buzdolabında bir süre beklettikten sonra servis yapabilirsiniz.

    Afiyet olsun.

  • Trambolin İle Zayıflama tracy anderson form egzersizleri

    Trambolin İle Zayıflama tracy anderson form egzersizleri

    Formumu korumak için egzersiz yapmak istiyorum diyorsanız tam size göre bir video. Eğlenerek  düzenli olarak  yapacağınız bu egzersizlerle formunuzu çok iyi korumuş olursunuz. Bu egzersizlere tracy anderson form egzersizleri de deniyor. Bir çok kişinin yaptığı bu egzersizleri evde kolay bir şekilde yapabilirsiniz…

    Sıçramanın Faydaları

    Gününüze canlılık katın! Sıçramak sağlığınızı güçlendirmenin en kolay ve eğlenceli yollarından biridir. Günde, trambolin üzerinde geçireceğiniz bir kaç dakika, size fazla kilolarınızdan kurtulmak, vücudunuzun temizlenmesine yardımcı olmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek gibi faydalar sağlar; öte yandan iyi bir idman da yapmış olursunuz. Sıçrayın, sonuçlarından memnun kalacaksınız.

    Kilo verdirir

    Sıçrama fazla kiloları yakmak için iyi bir egzersizdir. Düzenli sıçramak, koşu, bisiklet veya yüzmede olduğu gibi vücutta kalorilerin yakılmasını sağlar. Sıçrama yoluyla lenf sistemi uyarılır. Böylece egzersiz esnasında metabolizmanın hareketlenmesinin sonucu ortaya çıkan asitli atıkların, toksinlerin vücuttan atılması daha kolay hale gelir.

    Enerji artırır

    Ritmik sıçrama büyük adele gruplarını çalıştırır, soluk alıp vermeyi ve kan akışını hızlandırarak kalbin ritmini düzenler. Bu dolaşımın hızlanması hücrelere taşınan oksijeni ve besin miktarını da artırarak vücudun, enerji seviyesini yükseltir, canlılık sağlar.

    Eklemleri korur

    Sıçrama güvenli ve faydalı hafif etkili bir idmandır. Trambolinde sıçramak, sert bir zeminde yapılan benzer idman hareketlerine göre, eklemler üzerinde hissedilen darbelerin etkisini çok aza indirdiğinden, çalışmayı daha kolay ve güvenli hale getirir. Bu nedenle eklem sorunları ve sırt ağrılarına karşı çok etkili bir egzersiz yöntemidir.

    Detoksu destekler

    Sıçramak vücudun kendi kendisini temizlemesine mükemmel bir şekilde yardımcı olur. Lenflerimiz, kalbimiz gibi bir pompa değildir; lenf dolaşımının uyarabilmesi yerçekimine ve adele hareketine ihtiyaç vardır. Trambolin üzerinde ritmik sıçrama her ikisini de sağlar. Vücut ısımız yükseldiğinde terlemeye başlarız, böylece deri yoluyla vücudumuz asitli atıklardan temizlenir. Sıçrama yoluyla büyük adele gruplarının konsantrasyonu, vücudu alkalize eden oksijeni bütün dokulara taşır, karın bölgesindeki organları uyarır ve katı atıkların bağırsaklarımızdan geçişini destekler ve kolaylaştırır.

    Bağışıklığı güçlendirir

    Bağışıklık hücrelerimizin çoğu lenf sistemiyle taşınır. Lenf dolaşımını güçlendirmek, bu hücrelerin bütun vücudumuzda hareketliliğini ve faaliyetlerini de artırır, vücudumuzun enfeksiyonlarla ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur.

    Sinir sistemini geliştirir ve sakinleştirir

    Zıplama hareketiyle, yani vücudumuzun yukarı ve aşağı doğru yaptığı ritmik hareketle, vücudumuzu daha iyi hisseteriz, farkına varırız, deri duyu olarak adlandırılan hissimiz uyanır. Farklı hareketlerin biraradalığı koordinasyonumuzu zorlar ve geliştirir. Sıçrama aynı zamanda iyi bir sters arttırıcıdır, çünkü birbirini tekrar eden sıçrama, sizi bir çeşit trans hali gibi kendinizden geçirir, gevşemenizi sağlar.

    Ne kadar süreyle zıplamalısınız?

    5 dakikalık seanslarla başlayın ve giderek gelişen zindelik durumunuza göre dereceli olarak artırın. Haftada 3 seanstan başlayarak günde 3 seansa kadar çıkın ve seans başına 15 dakika çalışın. Sağlığınızı güçlendirmeye başlamak günde yalnızca bir kaç dakikanızı alacak.

    Trambolin ile zayıflama yorumları için tıklayın !

    Trambolin İle Zayıflama Egzersizleri Video

    [youtube id=”elQSM9CrzwQ” width=”600″ height=”350″]

  • Fibrokistik Meme, Kansere Dönüşür mü?

    Fibrokistik Meme, Kansere Dönüşür mü?

    Göğüste kist oluşması oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Yapılan araştırmalar kadınların yüzde 90′ında fibrokistik meme görüldüğünü ortaya koydu. Ancak bu her zaman endişe etmeyi gerektiren bir durum değildir. Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Meme Hastalıkları ve Cerrahisi, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Münire Kayahan, fibrokistik meme hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı…

    Öncelikle fibrokistik meme nedir?

    Fibrokistik meme, kadınların %90’ında görülen ve yarısında memede kitle, ağrı, akıntı gibi yakınmalara neden olabilen histolojik değişikliklerdir. Değişik boyutlarda kistler, bağ dokusu artışı ve çeşitli lezyonlarla karakterizedir.

    Kistlerden korkmalı mıyız?

    Kistler içi sıvı dolu, ince bir zarla çevrelenmiş yuvarlak oluşumlardır. Ultrason görüntülerine göre basit, komplike ve kompleks kistler olarak sınıflanır. Basit kistler, memede çok yaygın olduğunda, altta oluşabilecek diğer lezyonların fark edilmesini engelleyebileceği için memenin radyolojik yöntemlerle takibini gerektirir. Kanser gelişme riski komplike kistlerde %2’den az iken kompleks kistlerde bu oran %25 civarındadır. Kompleks kistlerin biyopsi ile değerlendirilmesi önemlidir.

    Kist içindeki sıvı ne zaman boşaltılır?

    Basit kistlerde çoğu zaman bir işlem yapılması gerekmez. Çok büyük boyutlara ulaşıp ağrı ve estetik görünümde sıkıntı yaratıyorsa iğne ile boşaltılabilir. Tekrarlaması halinde cerrahi olarak çıkartılabilir.

    Fibrokistik memede oluşabilen lezyonlar tehlikeli midir?   

    Klasik fibrokistik değişikliklerde tehlike yoktur. Ancak tabloya eşlik eden hücre çoğalması alanları ve bu alanlarda görülen bazı patolojik değişimler memede kanser gelişme riskini arttırır. Şüpheli lezyonların radyolojik yöntemlerle erken tespit edilmesi ve geniş olarak çıkartılması hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle fibrokistik meme varlığında, özel durumlar hariç, hastalara 6 ay ara ile ultrasonografi uygulanır, 40 yaşından sonra senelik mamografi de takip yöntemine eklenir. Ailede meme kanseri bulunması ve memede şüpheli lezyon varlığı gibi bazı özel durumlarda tetkik süresi değişebilmekte ve manyetik rezonans inceleme (MRI) de önerilebilmektedir.

    Fibrokistik memede, meme ağrısı kanser gelişimini mi düşündürmeli?

    Meme ağrısı kadınlarda, özellikle fibrokistik meme varlığında, sık görülen bir yakınmadır. Sadece meme ağrısı ile başvuran kadınların %10’dan azında kanser saptanır. Ağrı, her iki memede, yaygın veya belli kadranlarda, adet öncesi dönemde ya da ay boyu düzensiz aralıklarla olabilir. Önce bir cerrah tarafından iyi bir muayene ve uygun radyolojik yöntemlerle hastada patolojik lezyon olmadığı gösterilmelidir. Sonrasında yağ oranı düşük diyet ile kola, kahve, çikolata gibi gıdaların azaltılması önerilir. Pomat veya tablet şeklinde ağrı kesici ilaçlar, şiddetli vakalarda ise çeşitli hormonal ilaçlar kullanılmaktadır, ancak yan etkileri rutinde kullanımlarını engellemektedir.

    Meme başı akıntıları her zaman tehlikeli midir?

    Meme başı akıntısı, sıkmakla değil kendiliğinden oluyorsa altta yatan patolojinin araştırılması gereklidir. Akıntı, süt görünümünde, yeşil, berrak ya da kanlı olabilir. Süt kanallarındaki genişleme ya da iltihabi durumlar, hormonlar ve kullanılan çeşitli ilaçlara bağlı olabileceği gibi memenin bazı iyi huylu ve kötü huylu lezyonları da akıntı nedeni olabilir. Tek memeden olması, muayenede akıntının tek kanaldan geldiğinin tespiti, akıntının berrak ya da kanlı olması kanala yerleşmiş bir lezyon varlığını düşündürür. Meme başı akıntıları, bir meme cerrahı tarafından mutlaka değerlendirilmeli ve uygun radyolojik tetkiklerle neden araştırılmalıdır.

    Fibrokistik memede cerrahi ne zaman uygulanır?

    Memeden bütün kistleri temizlemeye yönelik bir girişim yoktur. Kadınların uygun radyolojik yöntemlerle ve meme muayenesi ile belli aralıklarla takibi önemlidir. Ağrı, hassasiyet, estetik kusur gibi yakınmalar varlığında, kist içinde ya da duvarında şüpheli lezyon görülmesi halinde, meme başı akıntısı kanaldaki patolojiye bağlı ise ve takipler esnasında memede şüpheli lezyon tespit edilmesi durumunda cerrahi uygulanır.

  • Sevilip Sevilmediğinizi Vücut Diliyle Anlayın

    Sevilip Sevilmediğinizi Vücut Diliyle Anlayın

    Uzmanlar, partnerinizin, sevgilinizin veya eşinizin sizi sevip sevmediğini hareketlerine bakarak anlayabileceğinizi belirtiyor. İşte uzmanlara göre aşkını anlamak için bilmeniz gereken vücut dili…

    Sevgilinizin ya da eşinizin vücut dili, size karşı olan duygularını ele veriyor. Onun hareketlerini tahlil ederek, sizi sevip sevmediğini anlamanız mümkün. İşte öneriler…

    Kişisel Gelişim Uzmanı Mümin Sekman’a göre, çiftler, birbirlerine vücut dilleri ile “seni seviyorum”, “seni sevmiyorum” ve “sana kayıtsızım” mesajları veriyor. Yani aşk vücut diliyle başlıyor, sonra konuşma diline geçiyor.

    Peki ama sevgilinizin ya da eşinizin size olan duygularını nasıl anlayacaksınız? Mümin Sekman, şu önerilerde bulunuyor…

    İlgisi var mı?

    İnsanların göğüslerinin dönük olduğu yön, ilgilerinin kimde olduğunu gösterir. Bir insanın kafasıyla vücudu farklı yönlere bakıyorsa, asıl göğsünün dönük olduğu kişiye ilgi duyuyor demektir.

    Yapılan bazı araştırmalarda, bir kadının ya da erkeğin sigara içerken avuç içinin dönük olduğu kişiye yönelik özel ilgisinin olduğu tespit edilmiş. Bir kadın beş erkeğin karşısında sigara içerken, kafası başka yerlere dönse de avuç içi hep bir kişinin üzerine dönük ise, o kişi kendini “seçilmiş” hissedebilir!

    Sevgilinize sizi aldatıp aldatmadığını sorduğunuzda, her defasında burnunu kaşıyorsa, aldatıldığınızı düşünmekte haklı olabilirsiniz! İnsanlar gerçekleri söylemekte zorlandıkları zaman kan basınçları yükselir ve burunlarındaki kılcal damarlara uygulanan baskıyla burun kaşınır. Tabii her burun kaşınması yalan söyleme işareti değildir.

    Aşkın vücut dilinde, kanıt kriterleri de önemli bir sorundur. Taraflardan biri “Gözlerime uzun uzun bakmıyorsun, demek ki beni artık sevmiyorsun” diyebilir. Bu, kriter uyuşmazlığını gösterir. İlişkilerin çoğu kanıt kriteri uyuşmazlığından biter. Karşı tarafa “sana nasıl bakıldığında sevildiğini düşünürsün?” diye sorarak o noktadaki kanıt kriteri bulunabilir.

    Aşkta başarı…

    Vücut dilinin asla yalan söylemediğini belirten Mümin Sekman, aşkta başarı için şu önerilerde bulunuyor:

    “Aşkta başarılı olmak için vücut dilinin şöyle ya da böyle kullanılması söz konusu değildir. Çünkü aşk, bir aylık satış raporları sunumundan farklı olarak bilgi alışverişi değil, duygu alışverişidir. İçinizde hangi duygu varsa, beden dilinizden o dışarı sızar. Vücut dili, bedenimizin eldivenine benzetilir. Vücut diliyle yalan söylemek, özellikle de aşk gibi duygusal bir konuda bunu yapmak çok zordur.”

  • Farklı mekanlarda seks neden bu kadar heyecanlı?

    Farklı mekanlarda seks neden bu kadar heyecanlı?

    Alain de Botton, “21’inci yüzyıl cinselliğinin yazgısı sevgiyle arzu, macerayla bağlılık arasında denge kuran bir eylem olmaktır” diyor.

    Uçak tuvaletinde neden bu kadar heyecanlı?

    Normal önceliklerimizin değişmesi ve yabancı biriyle aramızdaki mesafenin bir anda kapanması cinsel dürtülerimizi harekete geçiriyor. Üniformalı seks fantezilerinin temelindeyse iktidar sahibi bir kişiyi alt etme, kurallarla çevrili bir ilişki içinde düzeni bozma arzusu yatıyor. Sınırı aşmanın, yasak olanı yapmanın yarattığı ‘güç bende’ hissi erotik fantezilerimizi ateşliyor.

    Neden iyi bir yalan makinesi?

    İnsanların giderek samimiyetsizleştiği bir çağda ıslak bir vajina ya da sertleşmiş bir penis karşımızdaki insanın bizi beğendiğinin, istediğinin en dürüst kanıtı. Akılla kontrol edilen düşüncelerin yerini bedenle ifade edilen duyguların alması hep arzu edilen ama bir türlü elde edilemeyen gerçek yakınlığı getiriyor.

    “Bu gece olmaz, başım ağrıyor” neden yaralar?

    Evlilik ya da uzun süreli ilişki, düzenli seksi garantileyen bir anlaşma gibi. Ancak bu, gerçek hayatta teoride kalan bir varsayım. Gündelik hayat dertlerini beraberce sırtlamak, ilişkiyi güçlendirse de kişiler arasındaki tutku ve cinsel çekime zarar verebiliyor. Ne zaman istersen sevişebilecek olma olasılığının katacağı rehavet de düşünülürse sevişme garantisi yerini sevişememe garantisine bırakıyor.

    Pornografi insanlığa ihanet mi?

    İzleyince tahrik olmaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. İçki ve uyuşturucu gibi pornografi de bizi sıkıcı hayatımızdan kısa süreliğine de olsa kurtarıyor, gelecek kaygısı duymadan bedensel zevklerimizin peşinden gitmemizi sağlıyor.

    İktidarsızlık neden bir başarıdır?

    İktidarsızlık ilkel arzuların ötesine geçip karşısındakini umursama hali. Fiziksel yenilgi gibi görünse de aslında partnerin aldığı zevki düşünen, karşısındakine saygı duyan kişilerin bir etik başarısı.

    Bahsetmesi neden bu kadar daha zor?

    Cinsellikle ilgili yaşadığımız huzursuzluğun temelinde, her şeyin özgürce konuşulabildiği bir çağda yaşadığımız düşüncesi yatıyor. Bu düşünceye göre seks doğal bir mesele olarak görülmeli, mümkün olduğunca fazla yapılması gereken bir spor gibi algılanmalı. Ancak durum farklı. Cinsellik doğası gereği kibar ya da demokratik değil. Onu ehlileştirdiğimizde hayatımızı altüst ediyor, ilişkilerimizi bozuyor, bizi gece yarılarına kadar uyanık tutup barlarda hiç tanımadığımız ama tenine dokunmaktan başka hiçbir şey düşünemediğimiz insanlarla konuşturuyor.

  • Burberry Prorsum Sonbahar-Kış 2013-2014

    Burberry Prorsum Sonbahar-Kış 2013-2014

    Burberry Prorsum Defilesi Sonbahar-Kış 2013-2014 Galerimizde Sizlerle…

  • Pestil maskesi

    Pestil maskesi

    Eskiden ev hanımlarının doğal yöntemlerle deneyerek buldukları güzellik formülleri, yeniden değer kazandı.

    Özellikle meyve ve sebzeler, yeni nesil güzellik maskelerinin ham maddesini oluşturuyor. Doğal yollarla ve pratik şekilde cildini korumak isteyen kadınların en büyük yardımcısı, ellerinin altındaki meyve ve sebzeler oluyor.

    Güzellik uzmanı İnci Soydan, kendi kurduğu güzellik merkezinde uyguladığı doğal maskelerle büyük ilgi görüyor. Boza, ekmek, kestane ve nar maskeleri hazırlayan Soydan, şimdi de pestil maskesi ile müşterilerine cilt güzelliği sunuyor. Soydan uygulanan maskelerde doğal malzemelerin kullanılmasına dikkat çekiyor.

    İNCİ SOYDAN: “PESTİLİN ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİ ÇOK ÇOK FAZLA”
    Pestilin cilde faydaları hakkında bilgiler veren Soydan, “Pestilin antioksidan özelliği çok çok fazla. Kaynatılıp sonrasında kurutulmasıyla birlikte bunun besin değerinin arttığını hepimiz biliyoruz. Hazırlamış olduğumuz karışım buna baz olarak sivilceli ve alerjik ciltler için çok iyi bir yatıştırıcıdır. Ama biz bunu pestille de desteklediğimiz zaman kat ve kat artıyor. Bu karışım aynı zamanda gençlik iksiri olarak da kullanılabilir. Bu karışım cilde uygulandığı zaman yeniden yapılanma ve gençleşme ortaya çıkıyor” diyor.

    Doğal yiyeceklerle yapılan maskeleri cilde büyük fayda sağladığını savunan Soydan, “Bizim yaptığımız şey sadece bununla sınırlı değil, 3 seans 5 seans ve 10 seans olarak şeklinde kürler almaktayız. Hazırladığımız kürler sonrasında eğer cilde akne varsa onu çok sağlıklı bir hale gelmesini oluşturuyoruz. Cildimizde deformasyon, akne ve bir takım yıpranma varsa bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz. Ama bu her cilt yapısına göre değişiyor. Bunu tek maske olarak uygulamıyoruz. Yine doğal olarak her şeyi uyguladığımız zaman etkisini mucizevi bir şekilde kendisini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.

    Sütle güzellik maskesi için tıklayın !

    PESTİL MASKESİNİN ÖZELLİKLERİ
    Pestil vücuttaki doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, cildin su dengesinin korunmasında, vitamin ve mineral yönünden ciddi destek sağlanması ile birlikte pestilde bulunan güçlü antioksidan etki mucizevi bir şekilde cilde gençlik iksiri niteliğini taşıyor. Pestil maskesi A, B ve D vitaminleri ve birçok minerali bünyesinde barındırıyor.

    İHA

  • Gebelikte cinsel yaşamı sınırlamayın

    Gebelikte cinsel yaşamı sınırlamayın

    Gebelik döneminin başlaması ile birlikte çiftler arasındaki en hassas hale gelen konulardan biri cinselliktir. Anne adayı, geçirdiği fiziksel değişimler nedeniyle psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalırken, baba adayları da bu süreçte eşlerine nasıl destek verecekleri konusunda sorun yaşamaktadır. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Pınar Özalp, gebelik döneminde çiftlere sağlıklı cinsel yaşam önerilerinde bulundu. Gebelik ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreç Gebelik, kadının ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreçtir.

    Gebelik hormonlarının etkisiyle; kalp damar, solunum, sindirim, kas-iskelet, genital ve tüm diğer sistemlerde bazı değişiklikler ortaya çıkar. Anne adayı bu değişimleri aşama aşama hisseder ve yaşar. Bu süreçte, yeni duruma adaptasyonda güçlükler, bebeğiyle doğum ve doğum sonrası ile ilgili kaygı ve korkular, vücut şeklindeki değişiklik nedeniyle beğenilmeme düşüncesi gebelik döneminde yaşanan en önemli sorunlardır.

    Gebelik döneminin başlaması ile birlikte çiftler arasındaki en hassas hale gelen konulardan biri cinselliktir. Anne adayı, geçirdiği fiziksel değişimler nedeniyle psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalırken, baba adayları da bu süreçte eşlerine nasıl destek verecekleri konusunda sorun yaşamaktadır. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Pınar Özalp, gebelik döneminde çiftlere sağlıklı cinsel yaşam önerilerinde bulundu. Gebelik ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreç Gebelik, kadının ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreçtir.

    Gebelik hormonlarının etkisiyle; kalp damar, solunum, sindirim, kas-iskelet, genital ve tüm diğer sistemlerde bazı değişiklikler ortaya çıkar. Anne adayı bu değişimleri aşama aşama hisseder ve yaşar. Bu süreçte, yeni duruma adaptasyonda güçlükler, bebeğiyle doğum ve doğum sonrası ile ilgili kaygı ve korkular, vücut şeklindeki değişiklik nedeniyle beğenilmeme düşüncesi gebelik döneminde yaşanan en önemli sorunlardır.

    Düzenli bir cinsel yaşam gebeliği olumlu etkiler

    Anne adayları, gebelik sürecinde özellikle eşi ve yakın çevresinden yeterli desteği görmediğinde, bu sürecin getirdiği doğal değişimleri bir sorun olarak algılayabilir. Eşler arasındaki ilişkinin en önemli boyutu olan cinsellik de; bu dönemden ve yanlış inanışlar yüzünden olumsuz etkilenebilir. Çünkü eşler, cinsel yaşamlarındaki olumsuz gelişmeyi çoğu zaman bir problem olarak değil, gebelikte yaşanması zorunlu bir süreç olarak kabullenir. Problem olarak görse bile doktorları ya da çevreleri ile paylaşmaktan çekinir. Zaten konuşulması bile tabu olan cinsellik konusu, konuşulmamak üzere gündeme getirilmez. Oysa ki, cinsellik gebelikten önce nasıl evlilik yaşamının önemli bir parçasıysa gebelikte de yaşanması gereken durumdur. Çünkü gebelikte düzenli cinsel ilişki, anne adayının psikolojik durumuna ve gebelik sürecine olumlu etkiye sahiptir.

    Gebelikte cinsel ilişkiye engel sorunlar önemsenmeli

    Sağlıklı bir gebelik; düşük, bebekte sakatlık ve erken doğum gibi sorunlara yol açmaz. Gebelik takibi süresince herhangi bir problem yaşanmamışsa, doğuma bir ay öncesine kadar cinsel ilişkiye girilebilir. Ancak bu dönemde eşler arasında destek ve anlayış çok önemlidir. Gebelikte; düşük ve erken doğum tehlikesi, bazı plasental hastalıklar, bazı enfeksiyonlar ve rahim ağzı yetmezliği gibi sorunlar varsa, gebelik döneminde cinsel ilişki kısıtlaması getirilebilir. Doktorunuzla konuşmaktan çekinmeyin Anne adayları, eşleri ile birlikte, cinsellik hakkındaki endişe ve önyargılarını mutlaka doktoru ile paylaşmalıdır. Sorunların çözümü ile ilgili ilk adım, bu şekilde atılmış olacaktır. Doktoruyla gerekli şekilde konuşarak gebelikte yaşayacağı tüm değişiklikleri önceden öğrenen anne adayları, normal ve normal olmayan süreçlerle ilgili bilgi sahibi olacak ve cinsel yaşamına adapte olması kolaylaşacaktır.

    Anne adayları, gebelik sürecinde özellikle eşi ve yakın çevresinden yeterli desteği görmediğinde, bu sürecin getirdiği doğal değişimleri bir sorun olarak algılayabilir. Eşler arasındaki ilişkinin en önemli boyutu olan cinsellik de; bu dönemden ve yanlış inanışlar yüzünden olumsuz etkilenebilir. Çünkü eşler, cinsel yaşamlarındaki olumsuz gelişmeyi çoğu zaman bir problem olarak değil, gebelikte yaşanması zorunlu bir süreç olarak kabullenir. Problem olarak görse bile doktorları ya da çevreleri ile paylaşmaktan çekinir. Zaten konuşulması bile tabu olan cinsellik konusu, konuşulmamak üzere gündeme getirilmez. Oysa ki, cinsellik gebelikten önce nasıl evlilik yaşamının önemli bir parçasıysa gebelikte de yaşanması gereken durumdur. Çünkü gebelikte düzenli cinsel ilişki, anne adayının psikolojik durumuna ve gebelik sürecine olumlu etkiye sahiptir.

    Gebelik döneminin başlaması ile birlikte çiftler arasındaki en hassas hale gelen konulardan biri cinselliktir. Anne adayı, geçirdiği fiziksel değişimler nedeniyle psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalırken, baba adayları da bu süreçte eşlerine nasıl destek verecekleri konusunda sorun yaşamaktadır. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Pınar Özalp, gebelik döneminde çiftlere sağlıklı cinsel yaşam önerilerinde bulundu. Gebelik ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreç Gebelik, kadının ruh ve beden sağlığını etkileyen önemli bir süreçtir.

    Gebelik hormonlarının etkisiyle; kalp damar, solunum, sindirim, kas-iskelet, genital ve tüm diğer sistemlerde bazı değişiklikler ortaya çıkar. Anne adayı bu değişimleri aşama aşama hisseder ve yaşar. Bu süreçte, yeni duruma adaptasyonda güçlükler, bebeğiyle doğum ve doğum sonrası ile ilgili kaygı ve korkular, vücut şeklindeki değişiklik nedeniyle beğenilmeme düşüncesi gebelik döneminde yaşanan en önemli sorunlardır.

    Düzenli bir cinsel yaşam gebeliği olumlu etkiler

    Anne adayları, gebelik sürecinde özellikle eşi ve yakın çevresinden yeterli desteği görmediğinde, bu sürecin getirdiği doğal değişimleri bir sorun olarak algılayabilir. Eşler arasındaki ilişkinin en önemli boyutu olan cinsellik de; bu dönemden ve yanlış inanışlar yüzünden olumsuz etkilenebilir. Çünkü eşler, cinsel yaşamlarındaki olumsuz gelişmeyi çoğu zaman bir problem olarak değil, gebelikte yaşanması zorunlu bir süreç olarak kabullenir. Problem olarak görse bile doktorları ya da çevreleri ile paylaşmaktan çekinir. Zaten konuşulması bile tabu olan cinsellik konusu, konuşulmamak üzere gündeme getirilmez. Oysa ki, cinsellik gebelikten önce nasıl evlilik yaşamının önemli bir parçasıysa gebelikte de yaşanması gereken durumdur. Çünkü gebelikte düzenli cinsel ilişki, anne adayının psikolojik durumuna ve gebelik sürecine olumlu etkiye sahiptir.

    Gebelikte cinsel ilişkiye engel sorunlar önemsenmeli

    Sağlıklı bir gebelik; düşük, bebekte sakatlık ve erken doğum gibi sorunlara yol açmaz. Gebelik takibi süresince herhangi bir problem yaşanmamışsa, doğuma bir ay öncesine kadar cinsel ilişkiye girilebilir. Ancak bu dönemde eşler arasında destek ve anlayış çok önemlidir. Gebelikte; düşük ve erken doğum tehlikesi, bazı plasental hastalıklar, bazı enfeksiyonlar ve rahim ağzı yetmezliği gibi sorunlar varsa, gebelik döneminde cinsel ilişki kısıtlaması getirilebilir. Doktorunuzla konuşmaktan çekinmeyin Anne adayları, eşleri ile birlikte, cinsellik hakkındaki endişe ve önyargılarını mutlaka doktoru ile paylaşmalıdır. Sorunların çözümü ile ilgili ilk adım, bu şekilde atılmış olacaktır. Doktoruyla gerekli şekilde konuşarak gebelikte yaşayacağı tüm değişiklikleri önceden öğrenen anne adayları, normal ve normal olmayan süreçlerle ilgili bilgi sahibi olacak ve cinsel yaşamına adapte olması kolaylaşacaktır.

    Sağlıklı bir gebelik; düşük, bebekte sakatlık ve erken doğum gibi sorunlara yol açmaz. Gebelik takibi süresince herhangi bir problem yaşanmamışsa, doğuma bir ay öncesine kadar cinsel ilişkiye girilebilir. Ancak bu dönemde eşler arasında destek ve anlayış çok önemlidir. Gebelikte; düşük ve erken doğum tehlikesi, bazı plasental hastalıklar, bazı enfeksiyonlar ve rahim ağzı yetmezliği gibi sorunlar varsa, gebelik döneminde cinsel ilişki kısıtlaması getirilebilir. Doktorunuzla konuşmaktan çekinmeyin Anne adayları, eşleri ile birlikte, cinsellik hakkındaki endişe ve önyargılarını mutlaka doktoru ile paylaşmalıdır. Sorunların çözümü ile ilgili ilk adım, bu şekilde atılmış olacaktır. Doktoruyla gerekli şekilde konuşarak gebelikte yaşayacağı tüm değişiklikleri önceden öğrenen anne adayları, normal ve normal olmayan süreçlerle ilgili bilgi sahibi olacak ve cinsel yaşamına adapte olması kolaylaşacaktır.