Blog

  • Güzel salon 2013 dekorasyon örnekleri

    Güzel salon 2013 dekorasyon örnekleri

    salon 2013 dekorasyon örnekleri, 2013 salon dekorasyon örnekleri …

     

     

    Salon dekorasyonu fikirleri için tıklayın !

     

  • Rimel Sürmenin Püf Noktaları Nelerdir?

    Rimel Sürmenin Püf Noktaları Nelerdir?

    Makyajın özellikle göz makyajnın olmazsa olmazlarından biri de rimeldir. Rimel göz makyajınızı tamamlar. Bu yazımızda sizlere rimel sürmenin teknikleri hakkında bilgi vereceğiz…

    Kirpiklerin uzun ve dolgun görünmesini istiyorsanız rimeli kirpiklerinizin dibinden başlayarak uca doğru sürün.

    Alt kirpiklerinize de rimel uygulayın. Eğer kirpiklerinizin ışıltılı olmasını istiyorsanız mor ve kahverengi rimel tercih edebilirsiniz.

    Seçilen rimelin fırçalı da çok önemli. Yarım ay biçimli fırçalar kirpiklerin daha kıvrık, düz fırçalar ise daha gür görünmesini sağlar.

    [youtube id=”uzaaByaa7BQ” width=”600″ height=”350″]

     

    En “Göz Alıcı” Maskaralar
    Hangi rimel?
    Göz Makyajı (rimel, kapatıcı, far, göz kalemleri) için tıklayın !

  • Diş Teli Tedavisi ve Faydaları

    Diş Teli Tedavisi ve Faydaları

    Diş Teli Tedavileri

    Diş teli tedavisi dişlerdeki çapraşıklıkları, çene gelişim bozukluğu ve kapanışla ilgili problemleri düzelten bir diş hekimliği dalıdır. Düzgün sıralanmış dişler ısırma, çiğneme ve konuşma fonksiyonlarının yanı sıra fiziksel görünümü de olumlu yönde etkiler. Sağlıklı diş etleri ve ideal sıralanmış dişler diş estetiğinin temelini oluşturur.
    Düzgün yerleşmemiş üst ve alt ön dişler diş teli tedavisi ile düzeltilebilecek konuşma bozuklukları yaratabilirler. Diş teli tedavisi aynı zamanda arka diş yüzeylerinin hızlı yıpranmasını da engellerler. Kapanma sırasında dişlere aşırı bir yük biner ve eğer ön dişler düzgün kapanmazlarsa arka dişler daha çabuk yıpranır.

    Diş teli tedavilerinin faydaları
    Diş eti problemlerinin diş teli tedavisinden sonra görülme sıklığı azalır. Hasta ideal bir ağız bakımı yaparsa diş eti hastalıkları, diş taşı, plak oluşumu görülmez.
    Çiğneme kabiliyetiniz gelişir. Sindirim sisteminiz daha sağlıklı hale gelir.
    Diş fırçası daha rahat diş yüzeylerine temas eder ve diş ipi kullanımınız daha pratik olur. Sonuçta daha ideal bir ağız sağlığına kavuşursunuz. Dişleriniz ve çene ilişkiniz düzeldikçe yüz estetiğiniz, dudaklarınızın konturları ve profilinizde de olumlu yönde değişiklilikler olur.
    Dişlerin olması gereken çizgi boyunca dizilmesi daha kolay ve ulaşılabilir temizlik yapmanızı sağlar.

    Görünmeyen Diş Telleri Özgürleştiriyor

    Birçok kişi, dişindeki çarpıklık ya da aralık nedeniyle kendini kötü hisseder ve sırf bu yüzden gülümserken dişlerini kapatır.

    Bu durumdan muzdarip olanlar da diş teli takmak istemediği için bir türlü tedaviye başlamaz. Günümüzde uygulanan alternatif tedavilerle çocukluktan yetişkinliğe her yaştan hastanın tedavi edilebileceğini söyleyen Liv HOSPITAL Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Dt. Fırat Dağcıoğlu yetişkinlerde uygulanan ‘Invasilign ve Lingual’ tedavi yöntemleriyle diş teli takmadan güzel dişlere sahip olunabileceğini söylüyor.

    Düzgün dişler ve güzel bir gülümseme, bireylerin kendisini doğru ifade edebilmesi için en etkili yoldur. Genel sağlığınızdan nasıl göründüğünüze kadar yaşam kalitenizde önemli bir yere sahip olan diş sağlığı için alternatif tedaviler her yaştan hasta için kullanılabiliyor. Çocukluk çağında yapılması daha uygun olan ortodontik tedaviler (diş teli tedavisi) pek çok nedenden ötürü ihmal edilmiş ya da ilerleyen yaşlarda çeşitli nedenlerden ötürü dişlerin şekli bozulmuş olabilir.

    Yetişkin ortodontik tedavisinin çocuk ortodontik tedavisinden farkı ne?

    Erişkin dönemde çene kemiğine iskeletsel yön vermek neredeyse imkânsızdır. Dişlerinin ve destek kemiğin bir kısmını kaybetmiş olabilirler. Ortodontik tedavi daha kapsamlı bir tedavi planının sadece bir parçası olabilir. Aile diş hekimi, ağız cerrahı, ortodontist, periodontist, endodontistin de bulunduğu bir ekip tarafından tedavi kombine bir şekilde yürütülür. Yetişkin tedavisini çocuklarınkinden ayıran başlıca faktör çene gelişiminin tamamlanmış olması. Çene boyutu uyumsuzlukları yetişkinlerde cerrahi müdahalelerle düzeltilebilir. Örneğin alt çenenin çok kısa olduğu bir vakada alt çene üst çeneyi yakalamaya çalışırken çok ciddi kapanış problemleri meydana gelir. Sadece dişleri ortodontik olarak hareket ettirmek bu problemi çözmez. Alt çenenin üst çeneyi yakalaması için boyunun cerrahi olarak uzatılması gerekir.

    Çene eklem ve kaslarda ağrı hissedildiğinde ortodontik tedavinin faydası olur mu?

    Çene eklemi sorunlarına yol açan etkenlerden en önemlisi diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığıdır. Genelde gece yapılan bir alışkanlıktır. Dişlerin aşınmasına sebep olur ve çene ekleminde travma etkisi yaratır. Kronik ya da akut ağrılar meydana gelebilir. Bir ortodontist problemin tanısını koyabilir. Daha ileri boyutlardaki rahatsızlıklarda eklem cerrahisi gerekebilir.

    Invasilign yöntemi nasıl uygulanıyor?

    Diş tellerinden kaynaklı estetik kaygıların yetişkinleri bu tedaviden uzak tuttuğu bilinen bir gerçek. Bu sorunun tel ve braket kullanmadan ‘Invasilign’ yöntemi ile ortadan kaldırılabilmesi mümkün.

    Diş hastalıkları tedavisinde uygulanan yeni teknoloji ‘Invasilign’ yöntemi ile tel ve braket kullanılmadan ağızda belirgin olarak gözükmeyen, ergonomik şeffaf plakalar ile düzgün ve sağlıklı diş tedavisi yapılıyor. Genellikle genetik sebeplerden kaynaklanan ve erken yaşlarda düzeltilebilen çarpık dişler, ilerleyen yaşlarda da düzeltilebiliyor, ancak tedavi daha uzun soluklu. Invisalign yöntemi, çapraşık dişleri düzeltme amacı ile dişlere takılan, çıkarılabilir, ağızda belirgin olarak görünmeyen bir seri şeffaf düzeltici plakla, braket ve teller kullanılmadan dişlerin düzeltilebilmesini sağlayan bir sistemdir. Şeffaf düzelticilerin, üç boyutlu özel bilgisayarlı sistemler yardımıyla hastanın diş yapısına birebir uygun olarak modellendiği, her bir düzeltici plağın yaklaşık 2 hafta boyunca kullanılır ve 2 hafta sonra yeni bir düzeltici takılır. Bu yeni düzeltici ile eskisi arasında, dişleri daha düzgün hale getiren küçük farklılıklar bulunur. Bu süreç adım adım ilerler. Belirli aralıklarla tedavi süresi, dişlerdeki çapraşıklık oranına göre 9-15 ay arasında değişiyor. Bu dönemde yaklaşık 18-30 adet şeffaf düzeltici plak kullanılıyor. Tellerle ve braketlerle yapılan klasik ortodontik tedavi ise 18-24 ay devam ediyor.

    Lingual yönteminin farkı nedir?

    Bir diğer tedavi yöntemi ise görünmeyen diş teli veya gizli diş teli olarak adlandırılan ‘Lingual’ ortodonti tedavisi dişlerdeki, çapraşıklıkları düzeltmek için kullanılan braket ve tellerin dişlerin ön yüzeyleri yerine arka taraflarına uygulandığı ortodontik tedavi çeşididir. Diş hekimliği eğitiminden sonra uzman olan ortodontistler Lingual ortodonti eğitimi için değişik üniversitelerin lingual ortodonti programlarına devam eder ve bu teknikle ilgili yaklaşık 2 yıl süren ek bir eğitim alır. Benzer şekilde Dünya Lingual Ortodonti (WSLO) ve Avrupa Lingual Ortodonti Dernekleri (ESLO) lingual teknik ile ilgili bir klinik yeterlilik sınavı uygulanır. Ancak bu sınavdan başarılı olan ortodontistler bu tedaviyi uygulayabilir. Bu teknik üzerinde uzmanlaşmış yeterli bilgi ve klinik tecrübeye sahip ortodontistler tarafından yapılacak lingual ortodontik tedavi ile labial teknikte (dışarıdan teller) olduğu gibi her çeşit vakayı tedavi etmek mümkündür.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı için tıklayın…

  • Kadınların bilinmeyen yönleri

    Kadınların bilinmeyen yönleri

    Cinsellik, kadınlar için daha gizli kalması gereken bir konu olduğu için, genel kanı, fantezilerin erkeklere özgü bir şey olduğu yönünde…

    Oysa şu bir gerçek ki kadınlar da en az erkekler kadar, hatta onlardan daha fazla fanteziye sahipler. Ancak, kadınlar için fantezileri açıklamak sanıldığı kadar kolay bir durum değil.

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kadınlar, seks fantezilerini daha çok seks sırasında havaya girmek, bir anlamda kendilerini erotize etmek için kullandıklarını itiraf etmişler.

    Fanteziler cinsel hayatı canlandırmak için çok önemli. Her an, her yerde ve her koşulda sevişmeye hazır olmamız mümkün olmadığına göre, işe yaradığı sürece fantezilerimizi devreye sokmamızda bir sakınca yok. En yaygın kadın fantezileri neler mi?

    İdealize karakterle sevişme

    Kadınlar film ya da dizi karakterleri ya da gerçek hayatta uzaktan tanıdıkları ve idealize ettikleri bir erkekle sevişme fantezisi kurarlar. Bu, hayali bir karakter olduğu için, fantezi, hayal gücünün gidebildiği yere kadar gider. Ancak, burada idealize karaktere fazla kapılmamak, gerçekliğine inanma noktasına gelmemek önemli. Bir de gerçek partnerle karşılaştırma ve hayali karakterin sahip olduğu mükemmel özellikleri onda arama seviyesine gelmemeye dikkat etmek gerekiyor.

    Başka birini düşünmek

    Kadınların bir diğer fantezisi, eşleriyle sevişirken bir başkasıyla seviştiğini düşünmektir. Bu, başka biriyle ilişkiye girme isteği anlamına gelmiyor tabii… Sadece heyecan verici bir hayal olarak fanteziler dünyasındaki yerini alıyor.

    Arkadaşla sevişme hayali

    Arkadaş olarak çok sevdiği bir erkekle seviştiğini hayal edebilir kadınlar. Aslında bu beynin küçük bir oyunudur. Çünkü duygusal yakınlık fiziksel temas da gerektirdiğinden, beyin bunu bazen seks olarak algılayabiliyor.

    Kadınla seks yapma

    Kadınların kadınlarla sevişme fantezileri de oldukça yaygın olmasına karşın, çoğu kadının kendine bile itiraf edemediği bir gerçektir. Böyle bir fantezi, kendisinin eşcinsel olabileceği endişesini de getireceğinden, çoğu kadın için korkutucu bir fantezidir. Ama kadınlar da sevişen iki kadının görüntüsünden en az erkekler kadar tahrik olurlar aslında. Dolayısıyla bir kadınla seviştiğini hayal etmek, kadınların isteklerini artırabiliyor.

    Teatral fanteziler

    Kendini eşinin sevgilisi olarak hayal etme, doktor ile hemşirenin sevişmeleri, ofis ortamında sevişme hayalleri gibi fanteziler de var. Ancak bunların ne kadarı doğru, ne kadarı film karelerinden esinlenme, karar vermek güç… “Rol” yaparken seksten daha fazla zevk alabiliyor kadınlar…

    Sado-mazoşist fanteziler

    Fanteziler her zaman bu kadar masum ve zararsız olmayabilir. Bazı fanteziler, sado-mazoşist eğilimler taşıyabilir. Zira seks, aslında tamamıyla duygusal ve romantik bir eylem değil, içinde bazı şiddet eğilimleri de taşır. Sado-mazoşist fanteziler, çoğu insan için anlaşılması güç gibi gözükse de başka bir pencereden bakıldığında, seksteki şiddet eğiliminin daha fazla ve somutlaşmış halidir. Acı çekme ve acı verme fantezisi, seks esnasında adeta bir cinsel organa dönüşen derinin, sert şekilde okşanması isteğinin uzantısıdır.

    Fantezi iç giyim 2013 modelleri için tıklayın !

    Posta

     

  • Küçük Salonun Geniş Göründüğü Örnekler

    Küçük Salonun Geniş Göründüğü Örnekler

    Küçük mekanları büyük göstermek için dekorasyonda koyu renkller yerine açık renkler tercih edilmelidir. Bunun dışında mekana uygun bir koltuk takımı seçilmeli, ancak salon takımının uzantısı olan büfe ve zigon gibi ek mobilyalar kullanılmamalıdır.

    Küçük mekanlarda büyük resimler yerine küçük çerçeveler kullanarak dekoratif bir görünüm elde etmek mekanın daha geniş görünmesini, çerçeveli büyük bir ayna kullanmak ise mekanın daha derin görünmesini sağlayacaktır. Aydınlatma olarak köşe abajuru, masa lambası gibi endirekt aydınlatma ürünleri tercih edilmeli ve tavandan sarkan avizeler kullanılmamalıdır.

    Mobilya ve duvar renkleri arasında geçiş olması ve fonksiyonel olmasa bile bir şömine köşesi oluşturmak mekanın daha sıcak görünmesini sağlayacaktır.

     

  • Börek çorbası tarifi

    Börek çorbası tarifi

    Yemekteyiz, Soframız, Benim Mutfağım Ödüllü Yarışmamızdan Çorba Tarifi…

    Yarışmamıza katılmak için tıklayın !

    Hazırlama süresi:30 dakika
    Pişirme süresi:1saat
    Bekleme süresi:5-6 saat


    MALZEMELER
    BİRİNCİ AŞAMA

    200 gr az yağlı kıyma
    2 su bardağı un
    1adet soğan
    İKİNCİ AŞAMA
    200 gr kuşbaşı et(Tercihe göre kemikli et)
    1 kase nohut
    2litre PINAR su

    ÜÇÜNCÜ AŞAMA
    3 su bardağı PINAR yoğurt
    1 adet yumurta
    1 çay kaşığı tuz

    DÖRDÜNCÜ AŞAMA
    1 tatlı kaşığı salça
    4 çorba kaşığı PINAR tereyağı
    1 tatlı kaşığı nane
    1 çay kaşığı karabiber
    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1043.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  57.8 KB (Kilobyte)
    YAPILIŞI
    1.AŞAMA:Soğanı yemeklik doğrayıp, 2 kaşık tereyağında pembeleştiriyoruz. Kıymayı ilave ederek kavuruyoruz. Başka bir kapta un ve tuzu karıştırıp ortasını çukurlaştırıyoruz. Kavrulmuş kıymayı ekleyip biraz su ile sert bir hamur yapıyoruz. Küçük bezeler alıyoruz.. Bezeleri ayrı ayrı avucunuzun içinde yuvarlayıp, şerit haline getiriyoruz. Şeritleri ince kesip tepsiye alıp ve yaklaşık 6-6,5 saat kurumaya bırakıyoruz.

    Püf:İstenilirse fırında kurutulabilir…

    Püf:Kıyma çiğ olarakta un,soğan ve tuzla karıştırılarak hamur yapılabilir..

    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1050.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  42.6 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1052.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  54.5 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1065.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  58.9 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150364.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  95.1 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1066.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  55.5 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150369.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  102.4 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150379.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  91.8 KB (Kilobyte)
    2.AŞAMA:Geceden ıslattığınız nohuta eti düdüklü tencerede iyice pişiriyoruz.
    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  Görüntü1049.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  52.0 KB (Kilobyte)
    -Nohut ve etler piştikten sonra hazırladığınız hamurları ekleyip 10-15 dakika daha kaynatıyoruz.
    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150381.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  58.1 KB (Kilobyte)
    3.AŞAMABaşka bir kabın içinde yoğurdu ,bir bardak su, tuz ve yumurta ile çırpıyoruz.
    -Diğer tarafta pişmiş olan çorbaya ilave ediyoruz.

    Püf:istenilirse yoğurt, yumurta,tuz,1 bardak su ayrı bir tencerede kaynatılır ve çorbaya eklenir…

    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150393.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  59.3 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150390.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  70.5 KB (Kilobyte)Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150397.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  50.2 KB (Kilobyte)
    4.AŞAMA 2 Çorba kaşığı tereyağındada salça ve naneyi ezip. Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150395.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  80.9 KB (Kilobyte)
    Yemeğin üzerine karabiberle birlikte gezdiriyoruz. Sıcak olarak servis yapıyoruz.Afiyet olsun:)))
    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.Resmin ismi:  P1150398.jpgGörüntüleme: 0Büyüklüğü:  110.6 KB (Kilobyte)

    Kaynak : Börek çorbası(pınar ürünleri ile)

  • Evliliği kurtaracak 5 yol

    Evliliği kurtaracak 5 yol

    Evlilik sadece bir sözleşme değil aynı zamanda kader ortaklığıdır. Bu ortaklık zaman zaman problem yaşasa da aşmak mümkündür. Tabii ki karşılıklı çaba olmalıdır. Taraflardan sadece birinin evliliği kurtarmaya çalışması yetmez. Sorunları aşmak istiyorsanız bu yazıyı okuyun. “Bana ne” diyorsanız, kendinize bir avukat bulun…

    Evliliğin en temel nedeni aşk olmalı. Bu konuda hiçbir şüphem yok. Ama evlilik aşktan öte bazı şeyler ister. Çünkü çok uzun solukludur. Bu yüzden başta duyulan heyecanlar zamanla yerini başka şeylere bırakır. Mesela alışkanlığa… Bunu olgunca kabul edenler için sorun yok. Onlar, aşktan sevgiye yumuşak bir geçiş yaparak evliliklerini bu çerçevede daha uzun yıllar sürdürebilirler. Eşlerden biri ya da her ikisi bu olgunluğa erişememişse, kendini eğitememişse ve evliliğin yanısıra başka hiçbir uğraşı yoksa o zaman aşktan sevgiye geçişi bir türlü kabullenemeyecektir. Evlilik derinden sarsılacaktır. Zaten boşanmaların yüzde 45’i bu ilk 5 yıl içinde olmaktadır. Bu geçiş süreci sancılı olmakla beraber aşılması imkansız değildir. İşte bu sorunları aşmanız için 5 yol:
    1) DİNLE
    Eşler arasındaki iletişimsizlik sorunların kaynağıdır. Bu yüzden iyi iletişimi olan çiftlerin evlilikleri daha uzun sürer. İletişim, karşındakini dinlemekten başlar. Eşinizin söylediği her şey önemlidir. Çünkü o sizin eşinizdir. Ne anlatırsa anlatsın mutlaka can kulağıyla dinlemelisiniz. Hele hele konuştuğu şey aranızdaki sorunlarla ilgiliyse çok daha dikkatli dinlemelisiniz. Sorunlara çözüm bulmanın yolu, önce o sorunu bilmekten geçer. Eşiniz size “Benim sorunum var” diyorsa evet vardır, bunu geçiştirmeyin.
    Başka zamana ertelemeyin. Elinizdeki işi bırakın ve kendinizi sadece eşinizi dinlemeye verin. Avrupa’da yapılan araştırmalar birbirlerini dinleyen çiftlerin evliliklerinin diğerlerine göre çok daha uzun sürdüğünü ortaya koyuyor. Eşinizi dinleyerek aslında ona verdiğiniz önemi, duyduğunuz saygıyı da göstereceksiniz. Söylediklerinin dinlenmediğini, dikkate alınmadığını düşünen kişiler kendilerini elbette kötü hisseder.
    2) ANLA
    Dinlemek elbette yetmez, eşinizi anlamaya da çalışmalısınız. Karşınızdaki insan ne kadar konuşursa konuşsun, siz onu anlamak için çaba göstermezseniz cümleler havada uçup kaybolur. Burada ‘empati’ çok önemlidir. Yani kendinizi eşinizin yerine koyacaksınız. Eğer bir davranışınızdan şikayetçiyse “Aynısı bana yapılsaydı, nasıl hissederdim?” diye düşüneceksiniz. Anlamakla beraber anlayışlı da olacaksınız. Söylediği şey size çok aykırı gelse bile bunu onun yüzüne vurmayacaksınız. Eşiniz böylece önemsendiğini, anlaşıldığını hissedecek, rahatlayacak ve sorunun çözümü konusunda adım atılacağına inanacak. Bu da evliliğiniz konusunda umudunu artıracak.
    3) KONUŞ
    Dinlediniz, anladınız ve konuşma sırası size geldi. Kimi insan, eşini sadece dinler, seni anlıyorum der ama kendi fikrini söylemez. İşte bu durum, eşinizi çileden çıkarır. Oysa siz de o sorun hakkında mutlaka ne düşündüğünüzü açıklamalısınız. Ya da siz eğer ortada bir sorun görüyorsanız bunu açmalısınız. “Benim seninle sorunum yok, senin benimle varsa sen konuş” demenin alemi yok. Ayrıca sadece birbiriniz hakkında ya da evliliğinizdeki sorunları değil, dünyadaki her şeyle ilgili konuşmalısınız. Eşler birbirinin en iyi arkadaşıdır da aynı zamanda. Konuşabilmeli, birlikte zaman geçirebilmeli ve eğlenebilmelidirler.
    4) SABRET
    İnsanların birbirine karşı tahammülü çok azaldı, bunun farkındayım. Ama evliliğin çok önemli bir unsurudur sabretmek. Kötü olaylar karşısında hemen pes etmek, çaba göstermeyi bırakmak, emek vermekten vazgeçmek doğru değil. Ama sabretmekten kastım eşlerin birbirlerine yaptıkları her şeyi sineye çekmek değil. Şiddet, ihanet gibi davranışlar tabii ki affedilecek şeyler değil. Ancak pire için yorgan yakmanın da alemi yok. Sorunları çözmek yerine daha ilk bocalayışta ayrılığı gündeme getirmek doğru bir davranış biçimi olmaz. Üstelik sürekli ayrılıktan konuşmak da evliliğin anlamını yitirmesine yol açar.
    5) DEĞİŞME VE DEĞİŞTİRME
    Eşlerin yaptıkları en büyük hata, birbirlerini değiştirmeye çalışmaktır. Evlenmeden önce herkesin kendine göre bir yaşam tarzı vardır. Çiftler birbirlerini tanıdıklarında ve eş olmaya karar verdiklerinde bu yaşam tarzını bilerek adım atar. Ne yazık ki evlendikten sonra taraflardan biri (genellikle erkekler) eşini kendi hayatını yaşamaya mahkum etmeye çalışır. Sadece kendi kurallarının geçerli olmasını ister. Bu başta, insanın hoşuna gitse de daha sonra baskı unsuru olmaya başlar.
    Baskı sonuçta mutlaka patlamaya yol açar. Bu yüzden eşler birbirinin yaşam tarzına saygı duymalıdır. Kimse kimsenin hayatını yaşamak zorunda bırakılmamalıdır. Evlilik için yaşam formülü şudur: Kimse başkasının hayatını yaşamayacak. Herkes kendi hayatını koruyacak. Çiftler, evlilik için oluşturdukları üçüncü bir hayatı ortak olarak yaşayacaklar. Ancak bu şekilde evliliğin huzurlu ve mutlu bir şekilde devamı sağlanabilir.
    ÇOCUK KURTARIR MI?
    Çocuğun evlilikler için kurtarıcı olma fikri bana göre yanlış. Ancak evliliğin başka bir boyuta geçmesini sağladığı da bir gerçek. Çocuk, mutluluk verebileceği gibi evlilik içindeki sorunları artırabilir de… Çocuk doğana kadar serbest, kaygısız bir yaşam sürmüş olan çiftler, birdenbire ağır bir sorumluluğu yüklenince derin sıkıntı duyabilir, hatta ruhsal çöküntü içine girebilirler. Kendilerini hapsedilmiş, sınırlanmış hissedebilir, bu ağır sorumluluktan kurtulmak için evden uzaklaşmak isteyebilirler.
    Çocukla birlikte gelen bir başka sorun da özellikle kadında yaşanan cinsel isteksizliktir. Kadının kendini çocuğuna adaması, eşini ihmal etmesi, evde aradığı ilgiyi bulamayan erkeğin gözünü dışarı dikmesi anlamına gelir. Bu da kaçınılmaz bir sonuç doğurur: Aldatmak… Elbette bu cinsel soğukluk sadece kadında yaşanmaz. Erkek de eşinin hamilelikten sonra bozulan vücudunu kabul etmekte zorlanabilir. Bu durumda yapılması gereken çocuk yapma kararını birlikte almak ve en iyi zamanı kollamaktır. Sonuçlarını iyice düşünüp buna eşlerin birbirini hazırlaması gerekir.
    CİNSELLİK ÇOK ÖNEMLİ
    Bir evliliğin yürümesindeki en büyük etken cinsel uyumdur. Birbirini anlayan eşler arasında cinsellik önemli bir sorun çıkarmaz. Evlilik, aynı zamanda karşılıklı cinsel eğitim süreci olarak da görülebilir. Zaman içinde erkek ve kadın birbirinin cinsel eğilim ve kapasitelerine uyum gösterir. Cinsel uyumsuzluk, çoğu zaman bir başka anlaşmazlığın sonucudur. Kadın ya da erkek cinsel birleşmeyi reddederek eşinden öç alıyordur. Şimdi tekrar başa dönelim, evlilikte 1-Dinlersen, 2-Anlarsan, 3- Konuşursan, 4- Sabredersen ve 5- Değiştirmeye çalışmazsan, cinsel hayatın da gayet mutlu gider.

    Aile, Evlilik ve Çocuklar konulu yazılar için tıklayın !

     

    Posta Karnaval

  • Altın Küre 2013 Ödülleri Sahiplerini buldu

    Altın Küre 2013 Ödülleri Sahiplerini buldu

    2013 Altın Küre Ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Törenin ihtişamı kadar davetlilerin kırmızı halı görüntüleri de ilgi topladı. Peki sizce gecenin en şık ismi kimdi?

  • Aç kalıp kilo almak yerine yiyerek kilo verebilirsiniz

    Aç kalıp kilo almak yerine yiyerek kilo verebilirsiniz

    AÇ KALIP KİLO ALMAK YERİNE YİYEREK KİLO VEREBİLİRSİNİZ

    Herkesin acilen vermesi gereken kiloları , beslenme konusunda uzman olan olmayan herkesin bu probleme bir çözümü var. Sadece protein içeren diyetlerden tutun, 1 ayda 15 kilo kaybedeceğinizi garanti eden kitaplar piyasada yok satıyor. Bir o kadar bilgi karmaşası da internette mevcut. Hal böyle olunca akıllar iyice karışıyor. İyisi mi gelin bu konunun uzmanlarına kulak verelim. Bakalım sağlıklı ve kalıcı kilo kaybetmek için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

    KAHVALTI İLE METABOLİZMANIZI UYANDIRIN!

    Gece boyunca aç kalan vücudunuz güzel bir kahvaltıyı hak ediyor. Neden mi? Çünkü uzun süren açlıklar metabolizmanızın yavaşlamasına neden oluyor. Yani bu,sizin gün içerisinde harcadığınız enerjinin daha az olması anlamına geliyor. Bu nedenle güne kahvaltı ile başlamak hem metabolizmanızı hızlandırmak için hem de öğle öğününde yiyeceğiniz yemeğin miktarını daha doğru belirlemeniz için çok önemli.

    ARA ÖĞÜNLER İLE HEM GÖZÜNÜZ HEM DE KARNINIZ DOYSUN!

    Gün içerisindeki ufak atıştırmaların kilo almanıza sebep olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tam tersine öğün aralarında tükettiğiniz meyve,süt, yağlı tohumlar gibi besinler sizin metabolizmanızın hızlanmasına ve kilo vermenize yardımcı olur. Nasıl mı? Vücudunuz aldığınız besinleri sindirmek için enerji harcar. Sizin 2 saat aralıklarla atıştırmanız vücudunuzun sürekli enerji harcamasına sebep olacaktır. Tabi bu gün boyu her önünüze geleni ölçüsüz bir şekilde yemeniz anlamına gelmiyor. Ara öğünlerinizi ,1 su bardağı tarçınlı süt, ufak bir kase meyve salatası, 1 avuç yağlı tohum,1su bardağı yoğurda katılmış 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi gibi kan şekeri dengenizi sağlamanıza yardımcı olacak, lif içeriği yüksek, uzun süre tokluk hissi veren besinler ile oluşturmalısınız.

    ESMER ÜRÜNLERİN DESTEĞİ İLE KAN ŞEKERİNİZİ KONTROL ALTINDA TUTUN!

    Yapılan çalışmalar sonucu insülin hormonunun normalin üzerinde salgılanması kilo artışını tetikliyor. Peki siz fark etmeden insülin seviyenizi arttırıyor olabilir misiniz? Pankreastan salgılanan ve kan şekerinizi düzenleyen bu hormon kan şekerinizin aniden yükseldiği zamanlarda gereğinden fazla salgılanır. Bu da sizin özellikle bel çevrenizin kalınlaşmasına neden olur. Bu nedenle kan şekerimizin hızla yükselmesine sebep olan beyaz ekmek,pirinç pilavı,makarna ve hamur işleri yerine kepekli,çavdar,tam tahıllı ekmek çeşitleri,kepekli makarna ve kabuklu pirinç gibi esmer ürünleri tercih etmelisiniz.

    SU İÇMEK İÇİN SUSAMAYI BEKLEMEYİN!

    Yeni doğan bebeklerin vücutlarının %90 ı su iken bu oran çocuklarda %70, yetişkinlerde %60, yaşlılarda ise %50 oranına düşmektedir. Yani yaş ilerledikçe vücut suyunun yerini yağ dokusu almaya başlar. Eğer sizde günden güne yağ oranınızın yükselmesini istemiyorsanız yeterli miktarda su tüketmeye özen göstermelisiniz. Peki günde kaç litre su içmek yeterli? Vücudunuz, biriken toksinleri atmak ve ısı dengesini sağlamak için günde 2,5 lt su kaybedilmektedir. Yani en az kaybettiğiniz 2.5 litre suyu geri kazanmanız şart. Yazın çok sıcak ve spor yaptığınız günlerde bu miktar 3-3.5 litreyi bulabilir.

    KOLAY YOLDAN ZAYIFLAMAK UĞRUNA SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN!

    Kısa sürede ideal kiloya ulaşmayı hepimiz isteriz. Fakat bunu yaparken lütfen sağlığınızın daha önemli olduğunu unutmayın. Kulaktan dolma bilgilerle uyguladığınız diyet ve egzersiz programları,zayıflama hapları,içeriğini bilmediğiniz bitkisel ürünler ve bitki çayları vücudunuzda geri dönüşümü olmayan hasarlara sebep olabilir. Bu nedenle eğer kilo fazlanız olduğunu düşünüyorsanız mutlaka beslenme uzmanına danışmanızı tavsiye ederim.
    Hepinize sağlıklı ve formda bir yaz dilerim….

    DYT.BUKET ADANÇ

  • Makyaj Yaparken Yapılmaması Gerekenler

    Makyaj Yaparken Yapılmaması Gerekenler

    Yaptığınız makyajın yüzünüze yakışması ve doğal görünmesi için bazı yanlışlardan ve hatalardan uzak durmanız gerekmektedir. İşte bu yazımızda makyaj yaparken yapılmaması gerekenler hakkında bilgi vereceğiz…

    Öncelikle allık sürerken dikkat etmelisiniz.Yüzünüzün çok koyu ya da soluk ya da çok parlak kullanımlardan uzak durun. Aksi takdirde makyajınızın doğallığı kaybolacak. Adeta sizi booya kpüne dönüştürecektir. Allığı elmacık kemiklerinze uygulayın. Eğer allık yüzünüzde eğreti gibi duruyorsa allık renk seçimi yanlış yapmışsınız demektir.

    Ruj alırken makyajsız olmayı tercih edin. Böylece doğal ten renginize uygun ruj alabilirsiniz. Ruju elinizde deneyerek almayın. Bu sizi yanıltabilir.

    Ayrıca güzn sadece dışına kalem çekmek gözü olduğundan daha küçük gösterir. Kalemi, gözlerinizin iç köşesinden kaşlarınıza doğru uzanan dış köşeye doğru çekin.

    Gözlerinizin sadece dışına kalem çekmek, onları küçük gösterir. Kalemi, gözlerinizin iç köşesinden, kaşlarınıza doğru uzanan dış köşeye kadar çekin.