Blog

  • Bağcıklı Topuklular 2012 2013 Modelleri

    Bağcıklı Topuklular 2012 2013 Modelleri

    Bağcıklı Topuklu Ayakkabı 2012 – 2013 Modelleri Galerimizde…

    Bağcıklı Topuklular

  • İlişkiyi öldüren yatak odası alışkanlıkları!

    İlişkiyi öldüren yatak odası alışkanlıkları!

    Uzatmak, ısrar etmek: Evlilikleri 20 seneden fazla süren insanlara bu kadar zamanı sağlıklı bir şekilde nasıl birlikte geçirebildikleri sorulduğunda, beş çiftten dördü istinasız aynı cevabı veriyor: “Yatağa asla kızgın girmeyin.” Bunun eski kuşakların, yeni nesle ilişkilerini korumaları adına önerdiği bir klişe olduğunu düşünebilirsiniz ama öyle değil. Uyumadan ve hatta yatağa girmeden önce problemleri çözmek, sadece zihnen, ruhen ve fiziksel rahatlamanızı sağlamıyor aynı zamanda iki insan arasındaki samimiyetin seviyesini yükseltiyor. Konuyu uzatmak ve sinirli hali korumak ise problemi ertesi güne de taşıyor ki bu da bir çift arasındaki duygusal mesafeyi genişletiyor. Eğer diğer çiftin iyi bir evlilik için ne önerdiğini merak ediyorsanız: “Sekse her zaman evet deyin.”

    Çarşafların altında atıştırmak: Eğer yatakta yemek yemeyi seviyorsanız ve sevgiliniz için aynı şey geçerli değilse, bunu bir kez daha düşünün deriz! Libidoyu yatağın içinde yuvarlanan bir kurabiye parçasından ya da hevesle yanan teninize yapışan ıslak, yumuşak ve ne olduğunu dahi bilmediğiniz bir yiyecekten daha kolay öldüren bir şey olamaz.

    Ev hayvanı: Köpeğiniz ya da kedinizi çok seviyor ve mümkün olduğu sürece yanınızdan ayırmıyor olabilirsiniz. Ama bu sizin tercihiniz. Bir ilişki yaşamaya karar verdiğinizde, karşınızdaki insanın sizinle aynı hisleri paylaşmak zorunda olmadığını bilmelisiniz. Bu bir nevi çocuklu çiftlerin yatağını çocukları ile paylaşması gibi.. Daha da kötüsü, herhangi bir hareketlenmede köpeğiniz sadece ağlamayacak, uluyacak, havlayacak, tırmalayacak ve belki de ısıracak…

    O koku: Kötü kokular, en az iyi olanlar kadar etkiler insan psikolojisini. Bahsederken bile insanı rahatsız eden ter, ağız kokusu ve benzerleri… Muhtemelen sizsin de hoşlanmadığınız bir konu ama sandığınızdan daha yaygın. Pek çok insan, ilişkisi belirli bir süreyi doldurduktan sonra rahat davranmaya ve kendilerine ilk zamanlar gösterdikleri özeni artık göstermemeye başlıyor. Halbuki her şeyden önce kendimize olan saygımız vücudumuzun bakımını ihmal etmemizi gerektirmiyor mu?

    Diğer kötü yatak odası alışkanlıkları arasında uyku esnasında konuşmak, özellikle de eski sevgiliye dair sayıklamak ve sevgiliye sarılmayı ihmal etmek sayılabilir…

  • Evliliği tehdit eden 3 temel sorun

    Evliliği tehdit eden 3 temel sorun

    Ekonomik sıkıntılar mı? Konuşamamak mı? Parasızlık mı? Kıskançlık mı? Sadakatsizlik mi? İlgisizlik mi? Eğitimsizlik mi? Kişilik çatışması mı?..”

    Bunların çoğu birer belirtidir.Gerçek sebep sevgi , saygı ve güven bağlarını zayıflatan herhangi bir şeydir.Evliliği bir arada tutan harcın malzemeleri sevgi , saygı ve güvenden oluşur.

    1- İLGİSİZLİK

    Sevgi bir ateştir. Sürekli yakılması ve beslenmesi gerekmektedir. İlgilenilmediğin de ateş nasıl sönerse sevgi ateşi de öyle söner gider.

    Sevgiyi ateşleyen birinci şey ilgidir. Ateşe değer vermektir, bakımını yapmaktır.

    Herkesin yaşadığı bir evi vardır.Evi yıkılmaktan , yıpranmaktan korumak için sürekli bakım ve ilgi gerekir.Bırakılırsa ev dağılır.Tamiri ertelenirse bozulmalar başlar. Belirli aralıklarla boya badana gerekir.

    Bir eşya bilgisizlikten tahrip olabildiğine göre insan ilişkilerinde en önemli bağ olan sevgi de sürekli bakım ve ilgiye alınmazsa dağılıp çürüyecektir.

    Evlilikte insanlar birbirlerine ilgilerini yitirdiler mi kalbi ilgilerini başka şeylere yöneltirler. Çocuklara, kariyere, evin eşyasına, spora, modaya, ev temizliğine, araba tutkusuna, şöhrete, zenginliğe… Böyle durumlarda evlilik ihmal edildiği için bakımsız kalacaktır ve yıpranmalar, arızalar, yani sorunlar başlayacaktır.

    Erkekler daha mı ilgisiz?

    Kendisini iş başarısına odaklamış bir kişi evlendiğinde eşine zaman ayırma ve ilgilenme gibi “gerçek dünya” ile karşılaştığında zihinsel bir pişmanlık hissedebilir. Eğer erkek bencilse sorun başlayacaktır. Evine zaman ayırmama gerekçesi olarak şöyle der “Ben zaten sizin için çalışıyorum, ekmek kavgası başka çarem yok”. Kısa da olsa kaliteli bir beraberliği, hem iş hem ev başarısını beraber götürebileceğini düşünmezse fırtınalar başlayacaktır.

    Diplomalı Hizmetçilik mi?

    Evini otel ve restoran gibi kullanan bir erkek eve geldiğinde “Nasılsın?” demeyi ihmal edecektir. Sevgi dolu bir bakışı, bir tebessümü esirgeyecektir. Bütün gün çocuklarla, mutfakla uğraşmış bir kadın kendisine değer verilmediğini hissettiği an evliliği sorgulaması doğal bir hakkıdır.

    Evlilik danışmanına gelen bir danışana eşi ile ilgili bilgiler sorarız; kişisel geçmişi, zevkleri, nefret ettiği şeyler… Bu bilgileri alırken eşinin göz rengini bilmeyen erkeklere rastlamak mümkündür. İyi baba, iyi iş adamı olmak yetmiyor, iyi bir koca da olmak gerekiyor.

    Kadınlarda ilgisizliğin şekilleri:

    Eve, eşyaya kendisini kaptırmış veya çocuklarla ilgilenmekten kocasına “Hoş geldin” demeyen eşler nadir değildir. Bütün gün bakımlı ve göz alıcı bayanlarla bir arada olan erkek evde iyi bir anne, iyi bir ev hanımı ama iyi bir eş ve arkadaş olmayan kadınla uzun süre beraberse evliliği sorgulamaya başlayacaktır.

    Sağlam ailenin üç özelliği:

    Nebraska Üniversitesinde ‘İnsan Gelişimi ve Aile Bölümü’ yöneticisi Nick Stinnett, güçlü ailelerle bir araştırma yaptı(1979). Bulduğu üç önemli ortak özellik şunlardı:

    Dine bağlılık: Sürekli ve düzenli Kiliseye gidiyorlardı.

    Övgü ve takdir: Aile üyeleri karşılıklı ruhsal okşamalar içindeydiler

    Birlikte zaman: İş, eğlence, yemek gibi çok alanda beraberdiler.

    Dostluk mu, Evlilik mi?

    Evliliğin uzun sürmesi için tarafların eşit ve denk olması önemlidir. Bunun tek istisnası vardır, “Dostluk duyguları”. Yan yana durduklarında karıkoca diyemeyeceğiniz kişiler öyle paylaşımlar içindedirler ki beraber olduklarında kendilerini çok mutlu ve güvende hissederler.

    Böyle kişilerde sevgi yakalandıktan sonra bazı adet ve davranışlarla beslenebilmiştir.

    Dostluk davranışının en önemli özelliği, ‘onu’ memnun etmeye çalışmaktır. Onun zevklerine, isteklerine ve beklentilerine uygun çabalar içinde olmak. Küçük hediyeler almak. En önemli hediyenin ona ayrılan zaman olduğunu bilmek. Kendi çıkarını ikinci planda tutmak. En önemli içten, karşılıksız, samimi sevgi.

    En iyi aşıkların en duygusal insanlar değil, birbirlerine en çok zaman ayıran insanlar olduğunu unutmayalım.

    2– KISKANÇLIK

    İnsanın yaşayan ruhu üzerinde en zedeleyici duygulardan belki birincisi kıskançlıktır.Kıskançlık duygusu altında sahip olma , kendisine öncelik verme istekleri yatar.Sahip olduklarını kaybetme korkusu kıskançlık duygularını ayaklandırır.

    Kıskançlık duygularını ayaklandıran başlıca şeyler eşlerin düşüncesizce yaptığı eylemlerdir.

    Bir de kıskançlık hezeyanı vardır ki , gece eşini uykudan uyandırıp rüyada kimi görüyordun diye soran eşler biliyoruz.Telefona geç cevap verse , kapıyı geç açsa yanlış yorumlarla evde kavga çıkaran , TV seyrettirmeyen , gazete okutmayan eşler evde psikolojik terör estirirler.somut hiçbir dayanağı olmayan böyle suçlamalar genelde kıskançlık paranoyasının belirtileridir.Bu bir hastalıktır. İlaç tedavisi gerektirir.

    Asıl üzerinde durulması gereken şey kıskançlığın bu boyuta gelmeden önce yapılacak şeyleri iyi değerlendirmektir.

    Kıskançlık evliliğin yıkılmasını engeller mi?

    Kıskanç bir tipseniz kıskançlığınızın patalojik (marazi ) olup olmadığını sorgulayın.Patolojik kıskançlık somut olay ve gerçeklere dayanmaz.Hayali aldatılma korkuları vardır ve ihtimalleri olmuş gibi kabul eder.Kuşku fırtınası oluşturan kıskançlık evliliğe zarar verir.Ancak hafif bir kıskançlık evlilikte harç özelliği taşır. Sevgi ve ilginin bir ifadesidir.Suçlayıcı ve saldırgan olmayan kıskanç bir eş eşini yüceltir, kimseyle paylaşmaz ama onu da incitmez.Böyle kıskançlıklar faydalıdır.

    Hangi kıskançlık evliliği yıkar ?

    Patalojik kıskançlık evde kıskançlık patlamaları ve kuşku fırtınası estirecektir. Bu durum da kavga demektir. Sürekli suçlanan bir eş savunmaya geçecektir. Böyle durumda eş ne yapmalıdır?Kesinlikle açık ve dürüst olmalıdır.Şaka bile olsa yalan söylememelidir.Marazi kıskançlık tedavi gerektiren bir durumdur.Mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır.Aile terapisi ile birlikte ilaç tedavisi de gerekir.Beyinde kıskançlıkla ilgili hücre gruplarının kimyasal dengesinin bozulması söz konusudur.Bu tedavisi olan bir durumdur.Psikoterapi ve uyuşturucu olmayan ilaçlarla tedavi bir arada böyle hastalara yardım edilebilir.Kapıcıyla görüşmeyi , telefonda uzun konuşmayı sorun yapan bir eşle hayat zor geçer.

    Eşim beni sevmiyor!

    Kıskançlığın arka planındaki duygu budur.Eşinin aileye bağlılığı konusunda kafasında sorular uyanmıştır.Eşi eskisi gibi ona sarılmıyordur.Cinsellik azalmıştır. Güler yüzle sevgi ile bakmıyordur.Konuşmaktan kaçınıyordur kısaca ona olan ilgisinin azaldığını düşünmektedir.Düz mantıkla baktığında “Hayatında birisi var , artık onu seviyor ” kuşkusu kafasında uyanacaktır.Böyle durumlarda eşinin kendisini sevip sevmediğini kontrol etmek için bilinç dışı testler yapacaktır.

    Kızdıracak ters sorular soracak , yalan söyleyip söylemediğini kontrol edecektir.Çok evlilikte böyle dönemler olmuştur.Eşini seven dürüst ve içten bir eş böyle durumda eşine ısrarla ve tekrarla yanıldığını söyleyecektir.Kızıp tersleyecek değil ama sabır ve ikna yöntemleri ile kaygılarını giderecektir.Böyle durumlarda şaka bile olsa yalan söylememek gerekir.

    Kıskançlığın arkasında ilgi azalmasının yattığı bilinirse çözüm kolaydır. Sevgi dolu bir balayı güler yüz ve birkaç güzel söz…

    Ceza evlerinde , aile içi kıskançlığa bağlı cinayet olguları o kadar çok ki özellikle Karadenizli ailelerde bu çok yaygın.Başlangıçta çözüm kolay. Tek yolu kıskançlığın arkasındaki mesajı iyi anlamaktır.

    Kıskanç eşin her dediği yapılırsa büyük risktir.İkiyüzlülükle suçlanır , çıldırabilirsiniz.Yanlış isteklere güzellikle hayır demeyi başarmak gerekir.

    Seks yaşamınız nasıl?

    Bir kadın kocasının başka bir kadına bakıyor olmasından rahatsız olması doğaldır.Bu duyarlılıktan taviz vermemelidir.Aksi takdirde kocasının elinden kaydığını görecektir.

    Eşler ne yapıyor?

    Birinci uygulama eşini seksten yoksun etme.Onu tehdit edecek , öfke , gözyaşı düşmanlıkla fırtınalar esecektir.Çoğu kadın bu davranışı gösterir.Sonuçta evlilik ilişkisi derin yara alır.Erkek eve yönelse de ikiyüzlülüğü seçecektir.

    Yapılması gereken nedir?

    Tam tersi.Akıllı kadın cinsel açıdan daha heyecanlanır , canlı ve neşeli olur. Kadının erkeğe karşı en etkili silahı cinsel etkileme gücüdür.Bu gücü kadınlar erkeği geri almak , eve bağlamak için , yasak ilişkiyi engellemek için kullanmalıdırlar.Çünkü erkek Poligam’a ( çok eşlilik ) yatkındır.Bu konuyu açtığınızda kadınlar “Ben cinselliği sevmiyorum , hoşlanmıyorum ” diyorlar.Doğrudur.Özellikle kültürel özellik olarak kadınlar cinsel yönden duygularını bastırmaktadırlar.Ama seks çılgınlığının yaşandığı günümüzde eşlerinin yasak ilişkisini önlemek için yatakta aktif ve saldırgan kadınlar akıllı kadınlardır.

    Uzun ayrılıklara dikkat!

    Kısa yokluklar sevenler için duyguları güçlendirir.Birbirlerini özlemek sevenler için önemli bir ölçüdür.Uzun yokluklarda sevgi bağlarında zayıflamalar olağandır. İşkolik , kariyer peşinde erkekler veya kadınlar iş heyecanına o derece kendilerini kaptırırlar ki eş ve çocuklar akıllarına bile gelmez.İş seyahatleri sık ve uzun ayrılık gerektirirse evlilik için ateşle oynanıyor denebilir.

    “Bensiz yaşamaya alışabilir” kaygısı eşler için önemlidir.”Göz görmeyince gönülde istemez”.Evlilik için önemli bir uyarı ve tehlikedir.Askerlik , özel görev , yurt dışı çalışmaları zorunlu ayrılıklardır.Ancak dünyanın elektronik bir köy olduğu günümüzde gözle gönül mesafesi birbirine çok yaklaştı.Elektronik ilgi de sevgiyi devam ettirir.

    Eşinize güvenmelisiniz!

    Eşler zekice olmayan bir yaklaşımla eşini eve bağlı tutmak için ” kontrollü gerilim stratejisi ” uygulamaya çalışır.Eşini gergin bir ipin üzerinde tutmak kuşku fırtınası içerisinde çok eşin yaptığı hatadır.

    Böyle suçlayıcı , yargılayıcı , tehdit edici yaklaşım ilişkide sevgiyi uyandırmaz , korkuyu uyandırır.Eğer bir eş kocasını aldatmak istiyorsa veya koca karısını aldatmak istiyorsa onun vicdanında bekçi yoksa ve sevgi ağır basmıyorsa bir yolunu bulacaktır.

    O halde çözüm ilişkide “sevgiyi nasıl uyandırırız’a ” kafa yormaktan geçer.

    Hiç kimse kendisine güvenilmemesinden suçlanmaktan hoşlanmaz. Özellikle doğruyu söylüyorsa, ilişkiye zarar verir.

    Güvenilmemiş olmak işimizde en kötüyü ortaya çıkarır.

    Güvenilmiş olmak işimizdeki en iyiyi ortaya çıkarır.

    Bir insanın eşine inanması ona verilecek en büyük armağandır.

    Eşinize iyi isimlerle seslenirseniz o ismi koruyabilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

    Rahmetli Ayhan Songar’ ın torunu Almanya ya giderken ona bir nasihatı vardı ” kızım seni önce Allah’a sonra kendine emanet ediyorum”. Küçük hanım “Bu güvene layık olma duygusunu hiç aklımdan çıkaramadım” diyordu.

    3- CİNSEL ALDATMA

    “Eşimin ilgi duyduğu bir kadın var, güzel bir evliliğimiz vardı. Bunu neden yaptı, ben ne yapmalıyım, ilgi duyduğu kişi benim kadar bile sevimli değil” Psikolojik danışmana sırf başvuru sebeplerimden biriside budur.

    İstatistikler ABD’ de 100 erkekte 70’i, 100 kadından 25’i başka birisi ile beraber olduğunu söylüyor. Boşanmalar 1955 de %10 iken 1995 de % 52 ye çıkmış durumda.

    Burada cinsel aldatmaların büyük rolü var.

    Aile saadetine zarar verecek böyle bir davranış onaylanacak bir davranış değildir. Bir insan hem evli kalırım hem cinsel olarak istediğimi yaparım diyorsa bu evliliğin doğasına aykırıdır. Ergeç bir bedel ödemek zorunda kalacaktır.

    Fakat bir kimse beşeri zaaf olarak böyle bir eylemde bulunuyor ve sonra pişman oluyorsa yapılacak şeyler vardır.

    Bu ilişki siz istemedikçe asla sona ermez. Yapılan bazı hatalı tutumlar eşleri haklıyken haksız duruma düşürmektedir.

    Birinci tutum: Misilleme yapmak

    İnsanda doğal bir dürtü vardır. Öc almak, ona aynı ilaçtan içirmek, aynı acıyı çektirmek, yani kendi yasak ilişkinize sahip olmak.

    Bazen de eşinize istenilebilir, beğenilebilir olduğunuzu göstermek, kanıtlamak, kıskandırmak için yapma arzusu uyanabilir. Fakat sonuç genelde yıkım olmaktadır. Sallantıda olan evlilik yıkılmakla sonlanacaktır. Yahut taraflardan biri ceza evine diğeri mezaristana gidecektir.

    İkinci tutum: Duyguları bastırmak

    Ağlamaya ihtiyacınız varsa ağlamalısınız, incindiyseniz açıklamalısınız. İnsanın kendisini denetlemesi iyidir ama bu duygularını ifade etmemesi anlamına gelmez. Duygularınızı doğru yöntemlerle ifade etmelisiniz. Kavga dili haklı insanı haksız duruma düşürür. Karşı tarafı savunmaya iter. Onun vicdanını rahatsız edecek duygu ifadesinin yolunu bulabilirsiniz.

    Üçüncü tutum: İşlenen suçu sopa gibi kullanmak

    Bazı insanlar sevdiklerinin hata yapmasından hoşlanır. Başkalarının hatası onun hatasını az gösterir. Bu hatayı sevdiğini denetlemek için sopa gibi kullanır. Böyle uygulamalar doğru yöntemler değildir. Aradaki sevgiyi uyandırmaz. Korku egemen bir ilişki iki tarafı da mutlu etmeyecektir.

    Başkasının hatasında kalbi kırılan kimse “Sen dili” ile değil “Ben dili” ile konuşmayı başarmalıdır. Semavi bağışlayıcılık idealdir ancak herkes başaramaz. Bağışlamayı zamana bırakan bir insan karşı tarafı suçlamak, yargılamak gibi kolay bir yol yerine kendini sorgulamak, öz eleştiri gibi ben dili’ni kullanmalıdır.

    “Suçun bir bölümü benim üzerimde” diyebilen bir insan gizlenmiş tehlikelerin oyununu bozacaktır.

    Dördüncü tutum: Ayrıntılara dalmak

    Acı olayları sürekli sorgulamak karşı tarafa kendini aşağılanmış hissettirir. Bazı insanlarda korkunç bir soru sorma ve merak dürtüsü vardır. Olayın ayrıntılarını dakikası dakikasına öğrenmek kötü niyetli bir dürtüdür. Halk arasında güzel bir söz vardır “Pisliği karıştırıp sonra kokuyor demek” gibi. Gerçekten hataların üzerine toprak örtmeyi başarabilmek çok zordur ama gereklidir. Hatasını kabul eden bir insana sürekli hesap sormak onu aşağılayacaktır. Kendini kötü hisseden bir insanda karşı tarafa sevgi duygularını uyandıramaz. Muhtemelen kaçınma davranışına veya kavga diline sebebiyet verilir.

    Beşinci tutum: Kendine güveni kaybetmek

    Olayları ayrıştırabilmek çok önemlidir. Eşiniz sekse mi düşkün, baştan mı çıkarıldı? Eşiniz sizin kötü bir eş olduğunuzu mu düşünüyor, yoksa zayıflık mı gösteriyor?

    Bu olay sizin çekici olmadığınız, sevilecek biri olmadığınız anlamına mı geliyor? Böyle bir kanaat insanı depresif yapacaktır. Ancak olayları ayrıştırarak düşünen bir insan “Benim hatam varsa bile böyle davranması gerekmezdi” diyerek kendine güveni kaybetmeyecektir.

    Kendisine değer vermek ayrı öz eleştiri yapmak ayrıdır. Bir insan kendine güveni kaybetmeden kendini sorgulayıp geliştirmenin yolunu bulabilir.

    “Bu olay bana neyi öğretti” diyebilmek bilgece bir yaklaşımdır.

    FEMİNİST KADINLAR

    Feminist kadın denildiğinde erkeklerden nefret eden, kadın-erkek ilişkilerini savaş alanı olarak gören, cinsel özgürlük tutkunu kadınlar anlaşılır.

    Gerçek feministler yalvaran erkeklerden hoşlanırlar. Erkeğe seks için ihtiyaç hisseder. Erkeği doğal düşman olarak görme eğilimi aslında erkek egemen kültürlere tepki olarak oluştu.Gerçekten de kadını ucuz köle olarak gören değer vermeyen güdülmesi gereken tutumlara sessiz kalınmamalıydı.

    Erkeklerin kadınlar üzerinde hakkı olduğu gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakkı vardı.Bunu Hz. Peygamber veda hutbesinde söylemişti.Ancak uygulamada bu tam gerçekleşmedi.Günümüzde bu inanç çizgisindeki kişiler kadın-erkek ayrımını netleştirmelidirler.

    Allah’ın nazarında kadın ve erkek eşdeğerdedir.Kadın ve erkek birbirini tamamlamak için yaratılmışlardır.

    O halde erkek egemen veya kadın egemen hareketler sorgulanmalıdır.

    Erkeklere kadınsız , kadınlara erkeksiz yaşamayı önermeye kimsenin hakkı yoktur. Bu insanın psikolojik doğasına aykırıdır.

    Kadın erkek açısından sadakate dayalı güzel bir ilişkiden daha mutlu edici bir zevk kaynağı yok gibidir.

    Özgür ve bağımsız eş!

    Mutlu evliliği birbirlerine bakan iki eş değil birlikte dışarıya aynı noktaya bakmayı başarabilen kişiler oluşturur.

    İşletmecilikte bir kural vardır.Büyük yönetici farklı insanları aynı amaç etrafında benzer hareket şekliyle çalıştıran yöneticidir.

    Bu kural evlilikte de geçerlidir. İki farlı insan iyi bir evlilik hedefine farklılıklarını yaşayarak birbirlerini ezmeden ulaşabilirler.

    Evlilik psikolojik bir ihtiyaçtır. Bir çıkar ortaklığı değildir. Eşini para makinesi gibi gören, bozulan makineleri tamir ettiren, akan boruyu onaran insan gibi görmek bencilliktir.

    Fakat çok bağımsız kadın biliriz ki, kariyeri var, dolu hayatı, tatmin edici iş, ihtiyaçlarını gideren yardımcısı var ama bir erkeğe ihtiyaç hisseder.Evde kendisini bekleyen , gününü nasıl geçtiğini merak eden , onu umursayan , konuşacak birinin olması yani bir dostunun olması her iki cins içinde psikolojik doyum demektir.

    Evliliği cinsellik dışında dostluk ilişki sırtını dayayacağı dayanak , sığınacağı bir liman gibi düşünmek insanın doğasında vardır.

    Evlilik dostluk ise birbirine ruhen eşit ve tamamlayıcı olmalıdır.Kadın egemen ve erkek egemen hareketler evliliğin ruhuna aykırıdır.

    Gizli feministlik

    Evlilik danışmanları eski yıllarda ümitsiz , yalvaran , gözyaşları içinde bir kadın, duyarsız, otoriter , öfkeli bir koca örneğine çok rastlarlardı.

    Ancak son yıllarda , kocasının zevk almasını engelleyen “İki kaşığı varsa birini kır , onu devamlı gergin ip üstünde tut ” mantığıyla hareket eden , evde kontrolü elde tutmak isteyen eşlere çok rastlıyoruz.

    Feminist hareket kadın-erkek ilişkisini savaş alanı haline getirdi.

    Görünüşte ve söylemde feminist olmayan ama uygulamada feminist olan geleneksel kadın tipi evliliği savaş alanı haline çeviriyor.

    Özellikle kocasının ailesine karşı itici , dışlayıcı tutumları ile ona sahip olmak istiyor.Feminist bir bencillikte denebilen bu tutum sorunu bazı erkekler aman gerginlik olmasın diyerek teslimi silah ederek anne-babasına sırtlarını dönüyorlar.

    Bazı erkekler fizik güç kullanmaya kadar aşırı tepkilere girebiliyor.

    Geleneksel feminizmde erkek çocuğun annesinin de kendi geçmişinde benzer tutum içinde olduğu söylenebilir.

    Feminizm ister açık ister gizli olsun evlilikte romantizmi yok ediyor , sevgiyi azaltıyor, düşmanlık duygularını alevlendiriyor.

    Kayınvalide sendromu

    Evlilik danışmanlarının çok konuştuğu konulardan biriside anne-babalar. Kayınvalide ve pederi sevmek ancak aynı zamanda onlarla özgür olmak mümkün mü?

    Bir erkek çocuk da annesiyle güçlü , sıcak ilişki , bağ kurduysa bu övgüye layık bir durumdur.Evlendikten sonra annesinden onu incitmeden uzaklaşmayı başarmışsa bu tutum övgüye layık bir durum olacaktır.Bu durum iyi anneyi de mutlu edecektir.

    Genç kızlara iyi kocaların annelerini gerçekten seven erkekler olduğunu söyleyebiliriz.Böyle erkekler uzaktan sevmeyi de sürdürebilirler.Annelerine ve eşlerine güzellikle hayır diyebilmek kolay kazanılan bir beceri değildir.

    Nevzat Tarhan

  • Rengarenk Odalar

    Rengarenk Odalar

    Renkler bizim ruh halimizin değişmesinde temel bir rol oynamaktadır ve büyük ölçüde hayatımızı etkilerler. Evlerimize gerçek bir atmosfer ve enerji getirmek özellikle dekorasyon sırasında bir odada dikkate alınması gereken sembolik unsurlardır.

    Samimi bir oda için doğru veya yanlış renk yoktur unutmayın.
    Herhangi bir mobilya mağazasından tercih ettiğiniz yatak odanızın, sizin zevkiniz ile mükemmel bir uyum içinde olması ve başarılı bir dekorasyon için renklerin dikkatle dengelenmiş olması gerektiğini unutmayın.

  • Kahvaltılık Ezmenin tarifi

    Kahvaltılık Ezmenin tarifi

    Kahvaltılık Ezmenin tarifi

    Malzemeler:

    – 1 su bardağı robotta iyice inceltilmiş ceviz içi
    – 3-4 çorba kaşığı biber salçası ( domates salçası kullanmamanızı öneririm, zira özellikle beklediğinde acıkanın tadı çok acayip oluyor)
    – 3-4 diş sarmısak ( sarmısağı ne kadar bol olursa okadar güzel oluyor )
    – 1 tatlı kaşığı acı pul biber ( arzu edenler için)
    – 1 tatlı kaşığı poy
    – 1 tatlı kaşığı kişniş
    – 1/2 tatlı kaşığı reyhan
    – 1/2 tatlı kaşığı fesleğen
    – 1/2 tatlı kaşığı karabiber
    – zeytinyağı (ayçiçek, mısırözü yağı v.s)

    Hazırlanması:

    Malzemeler güzelce harmanlanır. Yağ miktarı arzuya göre ayarlanır. İdeal miktar, karışımın ekmek üstüne sürebilecek kıvama gelmesidir.

    İlgili Konular ;
    Kahvaltılık Ezme

  • Hamilelik sorunları ve çözümleri

    Hamilelik sorunları ve çözümleri

    Bir canlıyı içinizde büyütmek ve onu dünyaya getirmek mucizevi bir olgudur. Hatta doğum doğanın kadınlara bir hediyesidir. Bu süreç anne adayları için unutulmayacak hatıralara ve yepyeni bir hayata açılan kapıdır. Bazı anne adayları salgılanan hormonlar nedeniyle hamileliklerinde kimi zaman mutlu mesut dönemler geçirirken kimi zaman da birtakım sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirler. Bu süreçte anne adaylarının yaşayabileceği sorunları ve çözüm önerilerini İstanbul Cerrahi Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç’tan öğrendik.

    Baş ağrısı ve ateş

    Normal düzeyde asetaminofen içeren ilaçlarla yetinmelisiniz. Bununla beraber ibuprofen ve naproksen etken maddeleriyle üretilen her türlü antienflamatuar’dan uzak durmalısınız. Çünkü bunlar bebeğinizde kalp problemlerine sebebiyet verebilir ya da özellikle hamileliğinizin üçüncü 3 aylık döneminde amniyotik sıvının azalmasına neden olabilir.

    Hamilelik süresinde diyete dikkat edilmeli aşırı yemekten kaçınmalı kilo alımı kontrollü olmalıdır. Düzenli egzersizlerle bel kasları kuvvetlendirilmelidir.

    Öksürük

    Bal yemeyi ya da pastil kullanmayı deneyin. Bunlar boğazınızı bir tabaka ile kaplayarak rahatsızlığı yatıştırmaya yardımcı olurlar. Çoğu öksürük şurubu C kategorisi ilaçlar olarak değerlendirilir. Bu ilaçlar insanlar üzerinde denenmemiştir ve hayvan testlerinde de fetüs için riskler taşıdığına dair bulgulara rastlanmıştır.

    Bel ağrısı

    Hamilelik süresince diyete dikkat edilmeli aşırı yemekten kaçınılmalı kilo alımı kontrollü yapılmalıdır. Düzenli egzersizlerle bel kasları kuvvetlendirilmelidir. Ayrıca hamileliğin son dönemlerine kadar aynı zamanda bel ağrısı nedeniyle uyku problemleri de yaşanabilir. Bu gibi durumlarda da rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilmeniz için özel olarak tasarlanmış hamile yastıkları kullanabilirsiniz (Örneğin; Shuma Hamile Yastıkları). Hamile yastıkları hamilelik döneminde anne adaylarının daha konforlu ve rahat uyku uyuyabilmesini sağlar.

    Bakteriyel enfeksiyonlar

    Eğer vücudunuzda kendi kendine geçmeyen bir enfeksiyon varsa doktorunuz size B kategorisinde bulunan penilisin eritromisin amoksisilin ya da azitromisin gibi antibiyotikler reçete edebilir. Ancak tetrasiklin doksisiklin ve minosiklin almamaya özen göstermelisiniz çünkü bunlar bebeğinizin dişlerinde renk değişimine sebebiyet verebilir.

    Bulantılar

    Hamilelik bulantıları 4-8. haftalarda başlar10. haftada pik yapar ve 14. haftaya kadar devam eder. Bulantıyı arttırıcı (Örneğin; aşırı gürültü ışık

    Mide yanmaları

    Mide yanması şikayeti “saç çıkarma” diye adlandırılan 20-25. haftalarda ortaya çıkar. Bu durumda yemek öğün sayısı artırılmalı çok miktarda yemek yenmeli gaz yapabilecek yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı yatmadan hemen önce yemek yenmemelidir. Doktorun önerdiği asit giderici ilaçlar da alınabilir.

    Kabızlık ve hemoroit

    Bol sıvı alınması ve posalı gıdaların tüketilmesi şikayetleri azaltır. Lifli gıdalar kepekli ekmek yulaf ezmesi barbunya kepekli makarna kayısı incir üzüm bezelye pırasapirinç gibi gıdalar hastayı rahatlatır. Sabah kahvaltısından önce ılık su alınması ve egzersizi arttırmak faydalıdır.
    Daha ileri durumlarda doktora başvurmak gerekir. Hemoroit durumunda; kabızlığı önlemek lokal anestezik pomatlar kullanmak uzun süre ayakta durmamak aşırı ıkınmamak gerekir.

    El ve ayaklarda uyuşma

    Bu durum genellikle sinir baskısına bağlı olabileceği gibi vücut kan seviyesinde kalsiyum ve çeşitli minerallerin azalmasına da bağlı olabilir. B1 B2 vitamin ve demir içeren ilaçlar faydalı olabilir.

    İdrar yolu enfeksiyonu

    Bol su içmek idrarı uzun süre tutmamak tuvalette genital bölgeyi önden arkaya doğru temizlemek ve cinsel ilişkide hijyene dikkat etmek idrar yolu enfeksiyonunu önler.

    Ödem

    Özellikle hamileliğin son dönemlerinde belirginleşen ödemleri azaltmak için uzun süreli hareketsiz bir şekilde ayakta kalmamak tuz tüketiminde aşırıya kaçmamak ve dinlenirken ayakların altına bir yastık koyup yükseltmek gerekir. Bacaktaki ödemlere el ve yüzlerdeki şişliklerin de eklenmesi preeklampsinin (hamilelik hipertansiyonu) bir işareti olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir.

    Mantar enfeksiyonu

    Hamilelikte vücut direnci düştüğü için bazı enfeksiyonlara yatkınlık olabilir. Özellikle genital bölgenin sıcak havalarda nemli kalması mantar enfeksiyonu için zemin hazırlar. Bu yüzden anne adayları pamuklu iç çamaşırı tercih etmelidirler.

    Göğüs sarkması

    İlk yapacağınız kendinize uygun bir sütyen almaktır. Genellikle hamilelik sütyenleri daha kalın askılı olup daha kavrayıcı özelliklere sahiptirler. Böylece göğüslerinizdeki büyüme nedeniyle ortaya çıkan sarkma riskine karşı onları koruyabilirsiniz. Tabii bazı egzersizlerde bu sarkmaya karşı göğüslerinizi korur. İki elinizin avuç içlerini birbirine değdirip kollarınızı kaldırmak ve ellerinizi birbirine itmek bunlardan biridir.

    Bacak krampları

    Uzun süre oturmaktan ya da uzun süre yürümekten kaçının. Kalça kaslarınızı gerecek egzersizler yapın. Doktorunuza danışarak magnezyum ya da kalsiyum tabletleri kullanın.

    Op. Dr. Serdar Koç: “Hamileliğinizde mutlaka spor yapın”

    Hamilelikte en çok önerilen spor yüzmedir. Yüzme sporu sayesinde hem sır kasları gelişir hem nefes egzersizlerine alışılmış olunur. Eğer yüzme sporu için imkanlar el vermiyorsa bir diğer spor ise aşırıya kaçmamak şartıyla yapılacak yürüyüş egzersizleridir.

  • Protein Ağırlıklı Dukan Diyeti

    Protein Ağırlıklı Dukan Diyeti

    Protein Ağırlıklı Dukan Diyeti

  • Ünlülerin Güzellik Sırları

    Ünlülerin Güzellik Sırları

    Kim Kardashian – Yeşil Çay İçiyor

    Sosyetik güzel Kim Kardashian, güne yulaf ezmesi ve muzdan oluşan kahvaltısıyla başlıyor.Büyük kalçaları için çömelme ve ileri tekme hareketleri gibi egzersizler yapıyor. Kim Kardashian yeşil çaydan vazgeçemiyor.

    Naomi Campbell – Selülite Karşı Kahve Masajı Yapıyor

    Kahvenin azı karar,çoğu zarar. Selülit önleyici kremlerin çoğunda bulunan kafein,zehirli maddeleri vücudumuzun problemli bölgelerinden atar. Kahve de, içinde bulunan kafein sayesinde selülitlerden kurtulmamıza yardımcı olur. Diğer yandan, fazla içmemiz halinde tüm kadınların kabusu portakal kabuğu görünümünü artırabilir. Bu nedenle,kahve keyfimiz günde 2 fincanı geçmemeli.

    33 yaşındaki güzel manken Naomi Campbell zayıf,şişman demeden herkesin sorunu olan selülitlere karşı kahve ile savaşıyor. Vücudunda selülitlerin yerleşmesine müsait olan kısımları kahve ile ovuyor. Aynı zamanda bu bölgelerin üzerine kahve serpiştirerek, folyo kağıt ile kaplıyor. Bir süre bu şekilde bekliyor.Siz de aynı yöntemi evde uygulayabilirsiniz.

    Naomi Campbell – Cildinin Güzelliğini Süte Borçlu

    Dünyanın en güzel modellerinden Naomi Campbell, sütün mucizesine inanıyor. Kusursuz bir fiziğe sahip olan podyumların aranan modeli Campbell, ilerleyen yaşına rağmen güzelliğini koruyor. Cilt güzelliğini süte borçlu olduğunu söylüyor. Ilık süt banyosundan asla vazgeçemiyor.

    Sophia Loren’in Gençliğinin Sırrı Domates

    Sophia Loren 1934 doğumlu , geçtiğimiz hafta 78. Yaşını doldurdu. Dünyaca ünlü İtalyan Film yıldızının 78 yaşında olduğuna kim inanır? Bu yaşta bu cilde ,bu güzelliğe sahip olmasının sırrının domateste saklıymış. Domatesleri soyup püre haline getirdikten sonra içine bir kaşık bal ve zeytinyağı katan Loren, bu karışımı yüzüne sürdükten sonra bir saat bekliyor. Sophia Loren Botox’a karşı olduğundan,domates yöntemiyle cildinin kırışmaya karşı direnç ve ışıl ışıl bir görünüm kazandığını belirtiyor.

    Sandra Bullock – Elma Dopingi

    48 yaşındaki güzel yıldız Bullock, cildinin bu denli güzel oluşunu elmaya borçlu olduğunu belirtiyor. Elmayı adeta bir güzellik doktoru olarak görüyor. Günde en az 2 elma yiyor. Elmanın bağırsakları çalıştırdığını, hem de cildi güzelleştirdiğini söyleyerek,herkesin bu meyveyi bolca tüketmesini tavsiye ediyor. Hollywood’un aranılan aktristi Sandra Bullock, aynı zamanda elmaların kabuklarını yüzüne koyuyor. Elmanın içindeki asitlerin peeling etkisi yaptığını ve hücre yenilemesinde etkili olduğunu belirtiyor.

  • Julia Grace Yeni Modelleri 2012

    Julia Grace Yeni Modelleri 2012

    Julia Grace yeni sezon 2012 modelleri galerimizde sizlerle…

    Julia Grace farkı çizgilerle hazırladığı tunik, etek, elbise ve kemerli bluzları ile dikkat çekiyor. Gün içinde her dakika rahatlığın ön plana alındığı, denim ile kombinlenince çok şık duran bluzlar tasarlayan marka şimdi galerimizde sizlerle…

  • Gazlı Kuzine 2012 Modelleri

    Gazlı Kuzine 2012 Modelleri

    Eskilerin içinde börekler pişerken bir yandan da odayı ısıtan fırın sobalarına bugün modern mutfaklarda yeniden rastlamak mümkün. Teknoloji, mutfak aletlerini uzay teknolojisi ile donatırken nostaljik ürünleri yeniden yorumlamayı da ihmal etmiyor. Eski kuzinelerin modern versiyonları, gazlı kuzineler, görünüşleriyle bile insanı yemek yapmaya teşvik ediyor.

    Gazlı Kuzine 2012 Modelleri | 97

    Kuzineler hem endüstriyel mutfak tarzına hem de Akdeniz tarzı mutfaklara yakışabilir. Bunu daha başka bir şekilde söylersek ister klasik ister modern tarzda bir mutfak dekore edin, bir kuzine her ikisine de uyacaktır. Profesyonel mutfaklarda da yer alan kuzinelerin ev tipi şık ve pratik modelleri ile mutfakta yemek yapmak ayrı bir zevk olsa gerek.

    Gazlı Kuzine 2012 Modelleri | 98

    Kuzinelerin nostaljik görünümlerinden söz ettik ama iş teknolojiye geldiğinde kesinlikle modern zamana ayak uydurduklarını söyleyebiliriz. Kuzineler doğalgaz üniteli, LP gaz üniteli, ızgaralı ve hatta kızılötesi fırınlı olmak üzere pek çok özellikte bulunabiliyor.

    Fırın içleri ışıklandırılan ve kolay temizlenir özellikte üretilen bu pişirme cihazları çoğu kez dijital kontrol düğmelerine ya da LED gösterge paneline sahip olabiliyor. Kimi markalarda fırınınızın özelliklerini kendi isteklerinize göre belirleyebiliyorsunuz. Set üstünde ne tür bir ızgara istediğinize ya da ocak düğmelerinin renkli mi yoksa siyah mı olacağına kendiniz karar verebilirsiniz.

    Gazlı Kuzine 2012 Modelleri | 99