Blog

  • 5 Boşanmadan 1′i internet Yüzünden

    5 Boşanmadan 1′i internet Yüzünden

    Her 5 çiften birinin sosyal paylaşım ağları yüzünden boşanıyor…

     

    Son yıllarda yaygınlaşan sosyal paylaşım siteleri ( Blogspot, Facebook, Flixster, Fourmspring, Mypace, Path, Siberalem, Twitter, Windows Live, vb.) tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek popüler hale geliyor. Sosyal paylaşım ağı kullanımının yaygınlaşması sonucunda özellikle yakın ve mahrem ilişki yaşayan çiftlerde ve evliliklerde sorunla artmaya başladı. Sosyalleşme ve flört etme azalmaya ve sanal seks artmaya başladı…

     

    SOSYAL AĞLAR İLİŞKİLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!

    Sanal âlemde, flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğuna değinen Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Bireylerin yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamdaki cazibeli duruma kaptırabildiklerine değinen cinsel terapistler, sevgiliden ya da eşten zaman çalınarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girilmeye çalışılmasının ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırladığına dikkat çekti.

    SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN KURBANI OLMAYIN!

    Amerika’da 2009 yılından bu yana, boşanmak için mahkemeye başvuran her beş çiften biri sosyal paylaşım ağlarından kaynaklanan problemleri öne sürdüğünün altını çizen CİSED cinsel terapistleri; “Boşanma dilekçelerinde, eşler birbirini sosyal ağlarda kaçamak yapmakla, eski sevgilileriyle görüşmekle ya da sosyal ağ paylaşım sitelerine dalıp birbirlerini unutmakla suçluyor. Son iki yıl içerisinde Türkiye’de de bu nedenlerden dolayı ciddi tartışmalar yaşayan, boşanma eşiğine gelen hatta ilişkilerini bitiren çiftler gözleniyor.” dedi ve çiftler, sosyal paylaşım sitelerinin kurbanı olmasın diye önemli önerilerde bulundu:

    İŞTA ALTIN DEĞERİNDE ÖNERİLER:

    1-Şüphelenen kadın ya da erkek durumu görmemezlikten gelmemelidir!

     Eşler ya da sevgililer, bu durumu ilk fark ettikleri zaman birbirine karşı açık olmalı ve konuşmalıdır. Görmemezlikten gelmek en büyük yanlıştır. Doğabilecek problemleri çözmenin en iyi yolu, olup biteni iyice anlamaya çalışmaktır. Diğer bir değişle, çiftler onları bu davranışa iten problemleri ya da ilişkilerindeki eksiklikleri ortaya çıkarıp, düzeltme yoluna gitmelidir.”

    2-Sosyal paylaşım sitelerinin üyelik ve arkadaşlık talepleri çiftin ortak onayıyla gerçekleşmelidir!

     Sosyal paylaşım siteleri, bir yandan arkadaşlarınız hakkında fikir edinilmesini sağlarken, diğer yandan da ilişkiler üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Eski erkek ya da kız arkadaşlarınızdan gelebilecek arkadaşlık taleplerini onaylamak ya da onaylamamak konusunda çiftlerin bir karar alması, çıkabilecek sorunların önüne geçilmesinde oldukça yararlı olabilir.”

    3-Sosyal paylaşım hesapları sınırlandırılmalıdır!

     Sosyal paylaşım sitesi hesap ayarlarından, görünürlüğünüzü sınırlandırarak ya da iletişime geçmek istemediğiniz kişileri engelleyerek, istemediğiniz kişilerden gelebilecek arkadaşlık taleplerini ya da mesajları önlemiş olursunuz. Bunu çiftler adil olarak yaparsa, ilişkileri üçüncü şahıslardan çıkabilecek problemlere karşı korunmuş olacaktır.”

    4-Sosyal paylaşım sitelerinin hesap şifreleri gizli olmamalıdır!

     Sevginin, paylaşımın ve şeffaflığın olduğu her yerde güven vardır. Bu nedenle, sosyal paylaşım ağlarının, aranıza girmemesi ve kafanızda soru işaretleri yaratmaması için çiftlerin, kullandıkları sosyal paylaşım site hesap şifrelerini birbirinden saklamamaları daha doğru olacaktır. Böylelikle merak edilen her şeye istendiği zaman ulaşılabilir.”

    5-Sosyal paylaşım sitelerinde ortak bir hesap ve birlikte çekilmiş bir profil resmi kullanılmalıdır!

     Kişiler cinsellik olmadığı için aldatma da olamayacağını savunsa da, eğer çiftlerden biri diğerinin yanına geldiğinde ekran kapatılıyorsa ya da sosyal ağa girmek için kişi partnerinin uyumasını bekliyorsa, aldatılıyorsunuz demektir. Unutmayalım ki aldatma bir kandırmacadır. Kanan taraf olmanız ilişkinizin çatırdamasına yol açabilir. Bu nedenle, birer sosyal paylaşım ağı kullanıcısı olarak, eşinizle birlikte ortak bir hesap oluşturabilir ya da aynı kareyi paylaştığınız bir fotoğrafı profil resmi yapabilirsiniz. Aynı sosyal paylaşım ağı hesabını kullanarak, hem birbirinizin arkadaş çevresini yakından tanımış olur hem de yanlış anlaşılmalara neden olabilecek durumlara yer vermemiş olursunuz.”

    6-Sosyal paylaşım siteleri bağımlılık halini almamalıdır!

     Sosyal ağlar, herkesin hayatına yeni bir kişi ya da iş olarak girdiği için kişiden kendisine vakit ayırmasını, sürekli onla ilgilenmesini istiyor. ‘Bir arkadaşlık talebiniz var!’, ‘Biri mesaj kutuna bir şeyler yazdı!’, ‘Oyuna davet edildin!’ gibi bildirimlerle her gün siteye çağırılıyorsunuz. ‘Sadece, beş dakikalığına gireceğim!’ dediğiniz de, bir bakmışsınız saatlerdir sosyal paylaşım sitesi sayfasının karşısındasınız. Bu durum, sadece evinizde değil işinizde de böyle. Sosyal paylaşım sayfalarında sosyalleşmektense sevgiliniz, eşiniz ya da arkadaşlarınızla evde ya da dışarıda daha güzel vakit geçirebilirsiniz. Günümüzde internetsiz bir hayat zaten olmadığı için eve geldiğinizde hem kendiniz hem de partneriniz için bilgisayarınızı, çantasından çıkarmamanızda fayda var.”

    7-İlişkinin başında sosyal paylaşım siteleriyle ilgili ortak bir karar alınmalıdır!

     Kişiler, ilişkilerinin ya da evliliklerinin en başında, sosyal paylaşım siteleri hakkındaki görüşlerini, istek ve taleplerini açıkça dile getirmelidir. Böylece, ileride çıkabilecek sorunlara yönelik tedbirlerini en baştan almış olacaklardır. Çiftlerin, sosyal paylaşım siteleri hakkındaki olumlu ya da olumsuz görüşleri üzerine konuşularak aldıkları kararlar, en baştan karşılıklı olarak konuşulup ortak bir sonuca varılan, kesin ve kati olarak sınırları çizilen kararlar olacağı için anlaşmazlıkların çıkması dâhilinde, birlikte alınmış olan kararın, sorunun çözülmesinde büyük etkisi olacaktır.”

  • Mehmet Öz’den Kleopatra Cilt Maskesi

    Mehmet Öz’den Kleopatra Cilt Maskesi

    Mehmet Öz den Kleopatra cilt maskesi tarifi, Cilt bakımı için tarifler, maskeler, öneriler…

    Dr. Mehmet Öz’den cilt güzelliği için Kleopatra cilt maskesi tarifi:

    Malzemeler:

    – 10 adet vişne (çekirdekleri çıkarılmış)

    – 1 dilim ananas

    – 10 adet yaban mersini

    – 4 yemek kaşığı bal

    – Yarım fincan yoğurt

    Uygulama: Meyveleri blendırdan geçirerek iyice pürüzsüz hale getirin. içine bal ve yoğurdu ilave ederek iyice karıştırın.

    Elde ettiğiniz karışımı önceden temizlenmiş cildinize uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.

  • Güzellikle ilgili bilinen yanlışlar

    Güzellikle ilgili bilinen yanlışlar

    Bu güzellik kuralları herkes için geçerli değil !

    Kadınlar her şeyden ödün verir ama güzelliğinden ödün vermez. Bir bayan için güzellik çok önemlidir. Bu yüzden kimi duyduğu güzellik bilgilerini uygulamaya çalışır ama sonuç bir felaket olabilir. Unutulmamalı ki güzellik konusu bir uzmanlık alanıdır. Güzellik uzmanları himayesinde güzel olmayı deneyin.

    Saçınızı her gün yıkayın

    Bu genel öneriye uyduğunuz halde saçlarınız parlak ve sağlıklı görünmüyor mu? Uzmanlar uyarıyor: “Sadece saçları çok olan veya sık yağlanan kişilere her gün yıkaması öneriliyor. Kuru ve zayıf saçları olanlar bir kaç günde bir saçlarını yıkamalılar. Saçın doğal nemi ve yağlanması bu saçlar için faydalıdır.

    Yüzünüzü fondötenle kaplayın

    Yüzünüzdeki izleri veya akneleri kapatmak için yüzünüzün tamamına fondöten sürmeyin. Sadece sorunlu olduğunu düşündüğünüz bölgelere dairesel hareketlerle fondöten sürün ve kapatın. Yüzünüzün diğer alanları doğal haliyle kalsın.

    Tırnaklarınızın etrafını çevreleyen ölü deriyi kesin

    Bu herkes için geçerli değildir. Tırnaklarınızın etrafını çevreleyen ölü deri tırnaklarınızı zararlı bakterilerden korur. Çok keserseniz tırnaklarınızda enfeksiyon olabilir. Eğer bunlar dışarı çıkmışsa ya da batıyorsa bu kısımlarını nazikçe kesebilirsiniz.

    Saçlarınızı her 6 veya 8 haftada bir uçlarından kısaltın

    Bu kural sadece kısa saç seven veya saçları kısa olan kadınlar için geçerli. Kısa saçlar 6 ila 8 hafta arasında modelini kaybeder. Bu nedenle yeniden şekil verilmesi uygun olur. Uçlarından sıkça kestirmek saçlarınızın daha çok uzamasını sağlamaz.

    Ölü deriler pul pul olup dökülür

    Kuru pul pul olan derileri temizlemek için kadınlar cilt üzerinden ölü deri hücrelerini döken kozmetik madde kullanırlar. Cilt değişimi doğal ve kendiliğinden olan bir olaydır. Cildin kendini yenilebildiğini gösterir. Ölü derileri temizlemeyi sağlayan kozmetikler cildinize zarar verebilir ve dengesini bozabilir.

    Alt göz kapaklarınıza eyeliner sürmeyin

    Bu tavsiyeyi gözleri küçük veya çekik olanlar uygular. Geri kalanımız alt ve üst kirpiklere eyeliner sürebilir. Bu gözlerinizin şeklini ortaya çıkarır bakışlarınıza romantizm katar.

    Önce şampuanlayın sonra nemlendirin

    Kuru veya kalın telli saçları olanlar saçlarını önce şampuanlayı sonra nemlendirici uygulayabilirler. Yağlı saçları olanlar nemlendirici ve canlandırıcı bakım kremini şampuanlamadan önce uygulayabilir. Bu saçlarını nemlendirir ve temizler. Bu saç tiplerinde sonradan nemlendirmek saçların temizlenmemiş yağlı gibi görünmesine neden olabilir.

    40 yaş üzeri pırıltılı far kullanmaz

    Bu doğru değil. Pırıltılı farlar sadece gençler için değildir. Gözlerinizi daha çekici gösterek dikkati çizgilerden ve kusurları gizler.

  • Cinsel gücü arttıran besinler

    Cinsel gücü arttıran besinler

    Cinsel gücü artırdığı düşünülen besinler ile çoğu yerde sık sık karşılaşmışsınızdır. Somon balığı, çikolata, avokado, istiridye, fındık, sarımsak,kereviz, enginar, kuşkonmaz, zencefil, ginseng gibi sağlıklı ve daha güçlü bir cinsel hayata kavuşmanızda yardımcı olacak besinler dışında, aslında her gün karşılaşabileceğiniz ve elinizin altında olanların da bu anlamda etkili olabileceğini unutmayın.

    Börülce

    Yüksek tansiyonu düşüren, B1 vitamini açısından zengin olan börülce, C vitamini ve protein bakımından da zengin. Ama özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, cinsel gücü artırdığını da söylüyor.

    Yoğurt

    Genellikle bağırsak problemleri için önerilen yoğurdun, geçtiğimiz aylarda ABD’de ( MIT ) yapılan bir araştırmada cinsel gücü artırıcı etkiye sahip olduğu tesadüfi olarak anlaşılmış.

    Karpuz

    ABD’de geçtiğimiz aylarda yapılan yeni bir araştırma, karpuzda bulunan citrulline maddesinin iktidarsızlığa iyi geldiğini söylüyor. Cinsel gücü artırdığı, afrodizyak etkiye sahip olduğu söylenen karpuzların üzerine şu sıralar İtalya’daki sebze ve meyve yetiştiricileri ‘cinsel gücü artırır’ etiketi yapıştırmaya başlamış bile…

    Çilek, kiraz…

    Kan akışkanlığı sağlıklı ve güçlü bir cinsel etki için son derece mühim. Antosiyaninden zengin olan çilek, kiraz, yabanmersini, böğürtlen ve ahududu, kan akışkanlığını hızlandırmaya yardımcı olduklarından, bu anlamda oldukça faydalı olabilirler.

    Domates

    Libido artırıcı etkisi olduğu düşünülen bir başka sebze de likopenden zengin olan domates…

    Acı Biber

    Kan akışını hızlandıran bir başka besin de acı biber. Sinir uçlarını da etkiliyor, cinsel güce katkıda bulunuyor.

    Yumurta

    B5 ve B6 vitaminlerince zengin olan yumurta da hormon seviyesini dengeliyor ve kişiyi stresten uzaklaştırmaya yardımcı oluyor. Cinsel gücü artırıyor…

    Ananas

    İçeriğindeki bromelin enzimi kadın ve erkeklerde libidonun artmasını sağlamakta.

  • Protal Protein diyeti

    Protal Protein diyeti

    Fransa’nın en ünlü beslenme uzmanlarından Pierre Dukan’ın haftalardır çok satanlar listesinden düşmeyen kitabında (Je Ne Sais Pas Maigrir) protal diyet adını verdiği yöntemle zahmetsizce kilo vermenin mümkün olduğunu söylüyor

    Kilo verme ya da sağlıklı beslenme üzerine yazılan kitapların tümü büyük ilgi görüyor. Kitapçıların raflarında bu tür yayınlara ayrılan yerler hızla artıyor. Kadınlarının zayıflığıyla ünlü Fransa’da haftalardır çok satanlar listelerini zorlayan, bir milyondan fazla satan bir kitap var: Je Ne Sais Pas Maigrir (Nasıl kilo kaybedeceğimi bilmiyorum)…

    Fransa’nın en ünlü beslenme uzmanlarından biri olan Dr. Pierre Dukan’ın kaleme aldığı kitapta egzersiz yapmadan yüksek miktarda protein tüketerek kilo verilebileceği iddia ediliyor. Dr. Dukan’ın Protal (proteins alternatives) diyeti meşhur Atkins, South Beach ve 70’li yıllarda popüler olan protein diyetlerine benziyor. Sınırsız protein tüketip aç kalmadığınız ve az miktarda yağ kullandığınız için vücut mevcut yağ depolarını harcamaya başlıyor.

    MÖNÜDE SINIRSIZ ET VAR
    Diyetin ilk aşaması saldırı… Beş gün yapılması önerilen diyetin bu aşamasında sadece protein var. Dana ve sığır eti biftek, fileto, kıyma olarak tüketilebiliyor. En fazla yüzde 10 yağ içeren et yapışmayan bir tavada, fırında ya da ızgarada pişirilebiliyor. Tavuk ya da hindi eti de diyete uygun. Dr. Dukan kitabında hindi fümenin, tavuğun göğüs etinin rahatlıkla yenilebileceğini söylüyor. Tüm deniz ürünleri ve balıklar da diyete uygun gıdalar arasında yer alıyor. Buharda pişirilmiş, ızgara ya da tütsülenmiş her türlü deniz ürününü yiyebilirsiniz ancak yağlı ve konserve olanlardan uzak durmanız gerekiyor. Yumurta 3-4 adeti geçmemek şartıyla, yağsız süt, yoğurt veya peyniri ise istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.

    Saldırı aşamasında dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri de bol bol su içmek… Günde en az iki litre su vücudu protein atıklarından temizlemek açısından önem taşıyor. “Et, tavuk, balık tatsız tuzsuz olur, yenmez” diyorsanız bu diyette her türlü baharat, sirke, maydanoz, soğan, sarımsak serbest. Acıktığınız zaman bu saydığımız gıdaları sınırsız olarak tüketebiliyorsunuz. Dr. Dukan protein içeren gıdaların iştahı azalttığını ve 3-4 gün protein tüketildiğinde açlık hissinin neredeyse yok olduğunu belirtiyor.

    Bir de yapmamanız gerekenler var tabii: Yoğun egzersiz (ilk üç gün yorgun olabilirsiniz), öğün atlamak, ketçap ya da mayonez gibi yağ ve şeker içeren soslar tüketmek… Bu aşama hiçbir özür, sapma, duraklama kabul etmiyor. Yani “Biraz ara vereyim, şu tatlıdan bir kaşık alayım” deme şansınız yok.

    SIRA KİLO KAYBINDA
    Beş günlük saldırı aşamasını geçtikten sonra şimdi asıl kilo vereceğiniz bölüme geliyorsunuz. Bu aşamada haftada 2-3 kilo verebilmenin mümkün olduğu iddia ediliyor. Mönünüzde ise birinci aşamadakı proteinlere ek olarak çiğ ya da pişmiş olarak sebze tüketebiliyorsunuz. Örneğin domates, salatalık, brokoli, ıspanak, pırasa, lahana, kereviz, mantar, patlıcan, biber, havuç, her türlü yeşillik… Ancak nişasta içeren patates, pirinç, mısır, bezelye, fasulye, mercimek gibi gıdalar tamamen yasak. Sebzelerin de tıpkı etlerde olduğu gibi mutlaka yağsız pişirmeniz gerekiyor.

    HAFTADA BİR GÜN PROTEİN
    Aradan haftalar geçti, sonunda bütün fazlalıklarınızdan kurtuldunuz. Bu durumda diyetiniz sona erdi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü şimdi koruma aşaması başlıyor. Bu aşamanın ne kadar süreceğini ise kaybettiğiniz kilo x 4,5 formülüyle buluyorsunuz. Örneğin 15 kilo verdiyseniz 67 gün koruma diyeti yapmanız gerekiyor. Neler yiyebileceğinize gelirsek… Her gün sınırsız et, tavuk, deniz ürünleri, yağsız süt, yoğurt, peynir ve yumurta… Haftada altı gün; bir porsiyon meyve (muz, üzüm, kiraz hariç her türlü meyve), iki dilim kepekli ekmek, 40 gram normal peynir, kilo verme aşamasındaki sebzeler… Haftada iki kez birer porsiyon nişastalı gıdalar (patates, makarna vs), kuzu eti, tatlı… Bu aşamayı da geçtikten sonra artık yapmanız gereken tek şey var: Normal hayatınıza devam ederken haftada bir gün saf protein diyeti yapmanız.

    İlgili konular ;
    Yoğurt Diyetiyle 5 Günde 3 Kilo
    Diyet Yapanlar ve Yapacaklar Okuyun Lütfen !
    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Sonbahar Takı Modelleri

    Sonbahar Takı Modelleri

    Sonbahar temalı takı modelleri

    Yağmur damlası, bulut, yaprak, şimşek, şemsiye… Sonbaharı hatırlatan her şey takılarda ve bu takılar galerimizde sizlerle…

    Sonbahar Takı Modelleri

  • Karaca Yeni Eşarp Koleksiyonu 2012

    Karaca Yeni Eşarp Koleksiyonu 2012

    Tesettürlü bayanlar şık ve zarif karaca eşarp modelleri sizler için sayfamızda olacak…Karaca Eşarp 2012 – 2013 koleksiyonu ile her bayanın hayal ettiği şık, zarif ve estetik eşarpları üretmeye ve vazgeçilmez tercihiniz olmaya devam ediyor…

    Karaca Eşarp modelleri, her zevke uygun tasarımları ile seçkin satış noktalarında sizleri bekliyor. Şimdi buyrun hep birlikte Karaca Eşarp Koleksiyonlarından derlediğimiz bu hoş ve zarif ürünlere hep birlikte göz atalım.

    Karaca Eşarp Modelleri 2012

  • United Colors of Benetton

    United Colors of Benetton

    Genç ve dinamik çizgisiyle dünyanın önde gelen markaları arasında yer alan United Colors of Benetton renkli ve modern birbirinden güzel koleksiyonuyla karşınızda. Felsefesi dünyanın her yerinde tüketicilerinin gereksinimlerini karşılamak olan markanın tüm ürünleri, kalitesi ve kullanışlılığı ile beğeni topluyor.Bayanların vazgeçilmezleri ile dolu bu muhteşem koleksiyonu United Colors of Benetton galerimizde sizlerle…

    United Colors of Benetton

  • Deck Elbise Modelleri 2012

    Deck Elbise Modelleri 2012

    Sokak modasından ilham alarak, rahat ve giyilebilir tasarımlarını rengarenk desen ve baskılarıyla hareketlendirerek müthiş bir koleksiyon sunan Deck, sadece elbiseleri değil, etekleri, gömlekleri ve bluzlarıyla da her türlü ihtiyacınızı karşılamaya aday. Her zaman, her durumda gençler ve genç hissedenlerin giyeceği inanılmaz koleksiyonunu galerimizde sizlerle…

    Deck Elbise 2012 Modelleri

  • Estetik Modası Küçük Göğüsler

    Estetik Modası Küçük Göğüsler

    Günümüzde kadınların artık daha küçük göğüsler tercih etmeye başladığını belirten uzmanlar, dünyada tercih edilen göğüs ölçüsünün de 85′ten 80′e indiğini ifade ediyor…

    Kadınların çeşitli sıkıntılardan kurtulmak ve yaşam kalitelerini artırmak için göğüslerini küçülttüğü, dünyada tercih edilen göğüs ölçüsünün de 85′ten 80′e indiği bildirildi.

    Kadınlar büyük göğüs isteklerinden neden vazgeçti?

    Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Barutçu, büyük göğüslerin bazı tıbbi sorunları da beraberinde getirdiğini vurgulayarak, özellikle çok iri göğüslü kadınların “sırt ve boyun ağrısı”, “sutyen bantlarının omuzlarını kesmesi” gibi şikayetlerle “meme küçültmek” için başvurduklarını söyledi.

    Büyük göğüsler günlük aktiviteleri kısıtlıyor

    Prof. Dr. Barutçu, “İri memeler, kadınların günlük aktivitelerini kısıtlamaktadır. Bu kısıtlama da onların sosyal yaşamlarına olumsuz yansımaktadır” dedi.

    Meme büyütme operasyonlarının daha çok sanatçılar tarafından tercih edildiğini anlatan Prof. Dr. Barutçu, buna karşın bugüne kadar çalıştığı değişik merkezlerdeki plastik cerrahi birimlerinde en sık uygulanan göğüs ameliyatının “meme küçültme” olduğunu kaydetti.

    İri göğüsler psikolojiyi olumsuz etkiliyor

    Bu operasyonların göğüslerin iriliği nedeniyle oluşan psikolojik problemleri de çözdüğünü dile getiren Prof. Dr. Barutçu, “Meme küçültme ameliyatları, sosyal hayatın stresini azaltmakla birlikte kadının günlük yaşam kalitesi ve iş hayatındaki başarısını artırmaktadır” şeklinde konuştu.

    İdeal göğüs ölçüsü değişti

    Estetik-Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ayşen Bilge Sezgin de toplumda kadının yerinin değiştiğine işaret ederek, “Günümüz kadını iş hayatında daha çok yer alıyor. Dolayısıyla aktif ve sportif. Bu nedenle artık dünyada kabul edilen ideal göğüs ölçüsü 85′ten 80′e düştü” dedi.

    Büyük göğüsler sağlığı da olumsuz etkiliyor

    Büyük göğüslerin kadının hareketini kısıtladığını vurgulayan Dr. Sezgin, “Bununla birlikte her istediğinizi giyemezsiniz. Ayrıca büyük göğüsler, sırt ağrısı, meme altlarında pişik, kızarıklık ve mantar enfeksiyonu yapar. Özelikle son zamanlarda silikonların çıkartılmasının sebebi, eskisi kadar büyük göğüslerin sevilmemesi” diye konuştu.

    Kadınlar artık büyük göğüs istemiyor

    Dr. Sezgin, 10 yıl önce 90-95 bedenlik büyük protezlerin revaçta olduğunu, ancak günümüzde kadınların artık büyük göğüs istemediğini belirtti.

    Küçük göğüslerin kadınların yaşını da daha küçük gösterdiğini kaydeden Dr. Sezgin, kadınların göğüslerinin sarkmaması için ise ani kilo alıp vermekten kaçınmaları ve günde yarım saat süreyle göğüs kaslarını çalıştıracak şekilde spor yapmaları gerektiğini söyledi.

    Dr. Sezgin, göğüs bakımı için en iyi sporun yüzme olduğunu ifade ederek, bunun yanında sürekli evde bulunan kadınların da ağırlık kaldırma, asılma ve çekme gibi egzersizler yapabileceklerini sözlerine ekledi.