Blog

  • Aşkınızı Evliliğe Dönüştürebileceğiniz Burçlar

    Aşkınızı Evliliğe Dönüştürebileceğiniz Burçlar

    Burçlarınız aşk ve evlilik hayatınızdaki uyumu da etkiliyor.


    K
    OÇ BURCUNUN UYUMU

    Koç-Koç: Sonuçta kadın erkeğe hükmedecektir. Erkek de rolünden rahatsızlık duyacaktır.

    Koç-Boğa: Oldukça sürtüşmeli bir maceradır. Uzun vadede sorunlar ortaya çıkacaktır.

    Koç-İkizler: Heyecan verici bir birleşme. İkizler durulursa başarılı evlilik olabilir.

    Koç-Yengeç: Güçlü cinsel çekim vardır ama evlilik korkunç bir kasırga olabilir.

    Koç-Aslan: Başarılı bir beraberlik ve evlilik Aslan’ın fazla kısıtlamaması ile yürür.

    Koç-Başak: Aşkta eğlence duyulmasına karşın başarılı evlilik olasılığı yarı yarıyadır.

    Koç-Terazi: Kısa süreli bir çekim yaşanabilir. Cinsellikte başarı olsa da evlilik için uyum azdır.

    Koç-Akrep: Tutarsız bir aşk macerası ve alışılmadık bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Yay: Güzellik dolu bir aşk macerası ve fiziksel tatmine bağlı evlilik başarısı.

    Koç-Oğlak: Bu burçlar Evlilik için, aşk macerasından daha uygun bir çift olurlar.

    Koç-Kova: En başarılı ve mutluluk verecek bir ilişki ve evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Balık: Aşk ve evlilikte cinsel fantezilerle desteklenen bir beraberlik ve başarı şansı vardır

    BOĞA BURCUNUN UYUMU

    Boğa-Koç: İki farklı kişiliğin birliği olup Koç’un kaçamaklarına göz yumması gerekecektir.

    Boğa-Boğa: Zevkli bir ilişki olabilir ama evlilik söz konusu olursa durum biraz karışıktır.

    Boğa-İkizler: Taban tabana zıt iki karakterdir. İlişki ve evlilikte sağlamlık zor bulunur.

    Boğa-Yengeç: Fiziksel uyum olursa ilişki ve evlilik başarılı yürüyecektir.

    Boğa-Aslan: Uzun vadede başarılı bir ilişki olmaz. Aslan’ın yönetimine uyması gerekir.

    Boğa-Başak: Cinsel uyum sağlanırsa beraberlik ve evlilik yürüyebilir.

    Boğa-Terazi: Doyumlu bir cinsellik ve kalıcı bir beraberlik olasılığı çok yüksektir.

    Boğa-Akrep: Derin bir aşk yaşanabilir. Evlilikte ise hoşgörü ile sağlamlık gelebilir.

    Boğa-Yay: Tasasız Yay’dan eğlenceli bir aşk beraberliği çıkar. Boğa ise sahiplenicidir.

    Boğa-Oğlak: Uzun vadeli bir beraberlik olasıdır. Ama tutkulu bir aşk zordur.

    Boğa-Kova: Rasgele bir ilişki ve geleceği olmayan bir beraberlik olasıdır.

    Boğa-Balık: Tutkulu ve ateşli bir aşk ve geleceği olan bir evlilik umudu çok yüksektir.

    İ
    KİZLER BURCUNUN UYUMU

    İkizler-Koç: Kısa süreli harika bir ilişki. Uzun süreli aşka dönme şansı da yüksektir.

    İkizler-Boğa: Kısa süreli ve sonu mutsuz bir ilişki olasıdır.

    İkizler-İkizler:
     Seyrek olarak yürüyecek çok ilginç bir ilişki olacaktır.

    İkizler-Yengeç: Baştan batmaya mahkum bir ilişkidir ve evlilikte de yürümesi zordur.

    İkizler-Aslan:
     İdeal bir çift olacaktır. Kalıcı bir ilişki için aranan her şey vardır.

    İkizler-Başak: Merkür kafa beraberliği yaparsa da tutkulu gönül beraberlikleri zordur.

    İkizler-Terazi: Çekici ve ilginç bir beraberlik olacaktır. Mutlu bir evlilik olasıdır.

    İkizler-Akrep: Tutkulu dönemden sonra monotonluk başlar. Düşmanlık bile olasıdır.

    İkizler-Yay: Evlilikte her iki tarafın çabası gerekir. İlişki birden başlayıp birden bitebilir.

    İkizler-Oğlak:Tutucu taraf ile uçarı taraf arasında ancak tutkulu bir aşk yardımcı olabilir.

    İkizler-Kova:Tutku yerine sevginin yer alacağı bir evlilik yürüyecektir.

    İkizler-Balık:Riskli bir aşk ilişkisi ve mutsuz bir evlilik ortaya çıkması olasıdır.

    YENGEÇ BURCUNUN UYUMU

    Yengeç-Koç : Sahiplenici Yengeç için zor bir ilişkidir. Evlilik de kayalara toslayabilir.

    Yengeç-Boğa: Eğlenceli bir ilişki ve başarılı bir evlilik getirmesi olasıdır.

    Yengeç-İkizler: Fazlasıyla duygusal bir ilişkidir. Temel farklılıklar fırtınalar kopartabilir.

    Yengeç-Yengeç: Fiziksel çekiciliği yüksek bir ilişkidir. Evlilikte ise anlayışlı olmaları gerekir.

    Yengeç-Aslan:Tutkulu bir aşk ilişkisi ve başarılı bir evlilik olasıdır.

    Yengeç-Başak: Çekingen yürüyen bir ilişkidir ama başarılı bir evlilik getirecektir.

    Yengeç-Terazi: Çekici bir aşk ilişkisi başlayabilir ama evlilik için durum biraz risklidir.

    Yengeç-Akrep: Giderek derinleşen bir aşk ilişkisi başarılı bir evliliğe yürüyebilir.

    Yengeç-Yay: Özgür taraf ile sahiplenici taraf arasında sürtüşmeli bir beraberliktir.

    Yengeç-Oğlak: Tutarsız tarafları görülen bir ilişki ve umut vermeyen bir evlilik sayılır.

    Yengeç-Kova: Kısa süreli bir tutku heyecanı olabilir ancak bu evlilik için yeterli sayılmaz.

    Yengeç-Balık: Hem kısa dönemde hem de uzun zamanlar için başarı gösteren mutlu ilişkidir

    ASLAN BURCUNUN UYUMU

    Aslan-Koç :Keyifli ve tutkulu bir ilişki ve mutlu bir evlilik gözükmektedir.

    Aslan-Boğa: İlişki yürüyebilir ama uzun ve kalıcı bir evlilik tarafları sıkacaktır.

    Aslan-İkizler: Eğlenceli bir aşk ilişkisi ve hoş bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Aslan-Yengeç: Bir taraf tutkulu sevgi diğer taraf korunma bekleyecektir. Evlilik yürüyebilir.

    Aslan-Aslan: Ortak egolar tatmin edilince göz kamaştırıcı bir beraberlik çıkacaktır.

    Aslan-Başak:
     Eleştiren taraf ile katlanamayan taraf arasında zor bir beraberliktir.

    Aslan-Terazi: Öfke dizginlenirse hoş bir beraberlik ve dayanıklı bir evlilik sayılır.

    Aslan-Akrep: İlişkileri heyecan vericidir ama evlilik için iki kere düşünmeleri gerekir.

    Aslan-Yay: Çok eğlendirici bir aşk ilişkisi ve mutlu bir evlilik olasıdır.

    Aslan-Oğlak: Kısa ve hoş bir ilişkidir ama evlilikte sorunlar çıkacaktır.

    Aslan-Kova: Geçici bir tutku beraberliği ama zor bir hayat arkadaşlığı gözükmektedir.

    Aslan-Balık: Çok zor yürüyen bir aşk ilişkisi ve mutsuz ve zorlu bir evlilik çıkabilir.

    BAŞAK BURCUNUN UYUMU

    Başak-Koç : Zor bir ilişki ve güç yürüyecek bir evlilik göze çarpmaktadır.

    Başak-Boğa: Heyecanı az ama mutlu bir ilişki ve uyumlu bir evlilik yürüyebilir.

    Başak-İkizler: İlişkinin olması mümkündür ama evlenirken iki kere düşünmesi gerekir.

    Başak-Yengeç: Ateşli ve tutkulu bir ilişki ve kalıcı bir evlilik olasıdır.

    Başak-Aslan:Bir gecelik ateşli aşkın bir ömrü yakacağı evlilik olabilir.

    Başak-Başak: Can sıkıntıları erkenden başlamazsa evlilik yürüyebilir.

    Başak-Terazi: Zor bir aşk beraberliği ve iyice düşünmeden yapılmayacak bir evlilik sayılır.

    Başak-Akrep: İlginç bir ilişki ve kalıcı bir beraberlik için gereken uyumları vardır.

    Başak-Yay: Beraber bir hafta geçirebilirler ama bir ömür için iyi düşünülmelidir.

    Başak-Oğlak: 
    Cansız gözüken bir ilişkidir ama evlilik sağlam yürüyecektir.

    Başak-Kova: Zamanın aşkı azalttığı bir ilişkidir ve evlilik için akıllıca yaklaşım değildir.

    Başak-Balık: Kısa sürede rahatsız bir aşk gelişmesi ve başarılı olmayacak evlilik demektir.

    TERAZİ BURCUNUN UYUMU

    Terazi-Koç :Sıradan bir ilişki fakat sıra dışı bir evlilik olmaya adaydır.

    Terazi-Boğa: Eğlence ve oyun dolu ilişkidir ama ayakta kalamayan evlilik olasıdır.

    Terazi-İkizler: Aşkta uyumlu bir ilişki ve sıcak bir evlilik görülmektedir.

    Terazi-Yengeç: Sırasında katlanılacak bir ilişkidir ama evliliğe katlanmak zorludur.

    Terazi-Aslan: Tatlı ve ateşli ilişki sıcak bir evliliğe dönebilir ve ayakta kalabilir.

    Terazi-Başak: Sonu belirsiz bir ilişki olduğu gibi katlanması zor bir evliliktir.

    Terazi-Terazi: Yürüyecek bir ilişkidir ama evlilik için çok olgunlaşması gerekir.

    Terazi-Akrep: Tutkulu,ateşli ve fırtınalı bir ilişkidir. Evlilikte de aynen yürüyecektir.

    Terazi-Yay: Temelde anlaşırlarsa hem ilişkide hem evlilikte uzun vadeli sıcaklık olacaktır.

    Terazi-Oğlak: 
    Kişilik çatışmaları ilişkiyi ve evliliği harap edebilir.

    Terazi-Kova: Seks ve tutkunun bulunduğu ilişki ve heyecanlı bir evliliktir.

    Terazi-Balık: Aşk ilişkisi de evlilikte tarafları küstürebilir.

    AKREP BURCUNUN UYUMU

    Akrep-Koç : 
    Zor bir ilişki ve yine zor bir evlilik beraberliği demektir.

    Akrep-Boğa: Cinsel uyuşma ilişkiyi güçlendirir ama evlilik şüphelidir.

    Akrep-İkizler: İnişleri ve çıkışları olan zor bir ilişki ve evliliktir.

    Akrep-Yengeç: Uyumlu,koruyucu ve iyi bir ilişkidir. Evlilikte mutlu geçer.

    Akrep-Aslan: 
    Heyecan vericidir ama evlilik uzun süreli olunca yıpratacaktır.

    Akrep-Başak:
     Düşünceler ortak olsa da Akrep bir süre sonra yeni heyecanlar arayacaktır.

    Akrep-Terazi: İlişkiler çok fırtınalıdır. Evlilik de pek sakin geçmez.

    Akrep-Akrep:Tarafları gerecek ve heyecan verecek bir beraberliktir.

    Akrep-Yay: Taraflar bir gecelik aşk için tutkuludur ama bir ömür için dayanamazlar.

    Akrep-Oğlak: Tutkuda ve duygularda eşitlik sağlanır ve uzun süreli sağlam beraberlik olur.

    Akrep-Kova:
     Cinsel çekicilik bile tarafları zor bir arada tutar.

    Akrep-Balık: Hem ilişkide hem de evlilikte çok iyi zaman geçer.

    YAY BURCUNUN UYUMU

    Yay-Koç :
    Cinsel uyuma bağlı olarak ilişki ve evlilik olumlu yürüyecektir.

    Yay-Boğa
    :Uzun süreli bir ilişki ve evlilik için büyük çabalar gerekmektedir.

    Yay-İkizler:
    Durum umutsuzdur ama, cinsel anlaşma durumunda bir süre yürüyebilir

    Yay-Yengeç:
    Sevgili yerine iyi dost olabilirler.

    Yay-Aslan
    :Başarılı bir ilişki evliliği de cennete çevirebilir

    Yay-Başak:İlişki ve evlilikte taraflar birbirini sıkıcı bulabilir.

    Yay-Terazi:Hem kısa bir ilişki ve hem de evlilik için başarılı bir beraberliktir.

    Yay-Akrep:
    Fiziksel uyum sağlansa bile evlilik uzun ömürlü olmayacaktır.

    Yay-Yay:Bağımsızlık arzuları ilişkiyi ve evliliği cehenneme çevirebilir.

    Yay-Oğlak:Maddi dünyalara farklı bakış evliliği mutsuz yapar.

    Yay-Kova:Eğlenceli aşk ve sevgili gibi yürüyen evlilik başarılı olabilir.

    Yay-Balık:Zorlu bir gönül başarısı ve mutluluğu zor bir evliliktir.

    OĞLAK BURCUNUN UYUMU

    Oğlak-Koç :İlişkileri yürüyebilir ama evlilik daha az umut vermektedir.

    Oğlak-Boğa:
    Ayakları yere sağlam basan taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olabilirler.

    Oğlak-İkizler:Kararsız kişilik ile sağlamcılık aşkın her şeye yetmediğini gösterecektir.

    Oğlak-Yengeç:Karşıt burç insanları ilişki ve evlilikte zor anlaşırlar.

    Oğlak-Aslan:
     Fiziksel olarak uyum sağlanması zordur. Tabi evlilikte de bu geçerlidir.

    Oğlak-Başak: Sadık ve tutucu taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olurlar.

    Oğlak-Terazi: İlişki ve evlilik Oğlak’ı tutacak maddi güç varsa yürür.

    Oğlak-Akrep
    :Bu ikiliden tutkulu beraberlik ve mutlu evlilik çıkacaktır.

    Oğlak-Yay: Mutlu bir ilişki kurulamayınca başarılı bir evlilik çıkamaz ortaya.

    Oğlak-Oğlak: İlişki ve evlilik eğlendirici olmaz ama gene de yürüyebilir.

    Oğlak-Kova: Hoşgörü gerektiren ilişkide tararların çok çaba harcaması gerekir.

    Oğlak-Balık: İlişki ve uzun süreli evlilik için her ikisi de olumlu enerjiler verirler.

    KOVA BURCUNUN YORUMU


    Kova-Koç :
    Bu ikiliden başarılı bir ilişki ve mutlu bir evlilik ortaya çıkar.

    Kova-Boğa:Hem ilişki ve hem de evlilikte taraflar oldukça çaba harcamalıdır.

    Kova-İkizler:Heyecanlı İkizler için Kova denge unsurudur. İlişki ve evlilik yürür.

    Kova-Yengeç: Çok zorluklar barındıran ilişki ve sorunlu evlilik demektir.

    Kova-Aslan:Cinsellik başarılı olsa da uzun süreli aşk için zorlu bir beraberliktir.

    Kova-Başak: Evlilik ancak cinsellik dışında ortak ilgi varsa yaşayabilir.

    Kova-Terazi: 
    Heyecanlı bir aşk ve büyük ölçüde başarılı bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Kova-Akrep: 
    Bu ikilinin ilişkileri ve evlilikleri de kısa süreli olacaktır.

    Kova-Yay: 
    Bunlar kısa ve uzun vadede çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Kova-Oğlak: Bu ilişki başlasa da mutlu bir sonuca ulaşması çok zordur.

    Kova-Kova: Ortaya zevkli bir ilişki ve sağlam bir evlilik çıkacaktır.

    Kova-Balık:
     Başlangıcı umut verse de ilişki ve evlilik sağlam kalmayacaktır.

    BALIK BURCUNUN UYUMU

    Balık-Koç :Uyum noktaları tutku ve cinsellik olursa ilişkileri yürüyecektir.

    Balık-Boğa:Bu ikiliden cinselliği güçlü bir ilişki ve tatmin edici evlilik çıkacaktır.

    Balık-İkizler:Ortaya kısa ama ateşli bir ilişki ve mutsuz bir evlilik çıkabilir.

    Balık-Yengeç: İlişki ve evlilikte çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Balık-Aslan: Zor bir ilişki ve başarısız bir evlilik demektir.

    Balık-Başak: Kavgalarla geçen bir ilişki ve başarısız bir evlilik olacaktır.

    Balık-Terazi: Kopuk bir ilişki başarısız bir evlilik getirecektir.

    Balık-Akrep: 
    Uyumlu bir ilişkiden mükemmel bir evlilik çıkacaktır.

    Balık-Yay: İlişkileri başladığı kadar çabuk biter. Evlilik için iki kez düşünmelidir.

    Balık-Oğlak: Ortaya iyi bir ilişki ve başarılı bir evlilik çıkması büyük olasılıktır.

    Balık-Kova: 
    Mantık ve duyguların çatıştığı ortamdan ortaya sorunlar çıkacaktır.

    Balık-Balık: Çok tutkulu bir ilişkidir ama ateş sönünce ortaya biten bir evlilik çıkabilir.

  • Charlotte Olympia 2012-2013 Sonbahar Kış Ayakkabı Koleksiyonu

    Charlotte Olympia 2012-2013 Sonbahar Kış Ayakkabı Koleksiyonu

    Charlotte Olympia 2012-2013 Sonbahar Kış Ayakkabı Koleksiyonu Galerimizde Sizlerle…

    Charlotte Olympia Ayakkabı modelleri

    Charlotte Olympia 2012 Ayakkabı Modelleri

  • Kalın Kaş Estetik Modası

    Kalın Kaş Estetik Modası

    İnce, yay gibi kaşların modası geçti. Artık, doğal görünen gür ve kalın kaşların moda olduğunu belirten Estetik Cerrah Emirali Hamiloğlu, modaya ayak uydurmak isteyen kadınların kaş nakli yaptırdığını söyledi.

    Kalın, gür ve doğal kaş modasına uymak isteyen E. Karabulut’un kaş bölgesine, saçlı deriden alınan saç kökleri nakledildi. Kaş naklini gerçekleştiren Esteworld Plastik Cerrahi Hastanesi uzmanlarından Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emirali Hamiloğlu, hastanın 1 hafta sonra normal görünümüne kavuşacağını, 6 ay sonra ise kaşın son halini alacağını belirtti.

    Op. Dr. Hamiloğlu, yaklaşık 2 saat süren operasyona ilişkin şu bilgileri verdi: “kaş nakli, halk arasında saç ekimi olarak bilinen saç nakli ile hemen hemen aynı şekilde yapılan bir uygulama. Kalın, gür ve doğal görünümlü kaş görüntüsüne ulaşmak isteyen kadınlar tarafından tercih edilen uygulamada; hastanın ense bölgesindeki saç kökleri FUE tekniği ile tek tek toplanarak, isteği doğrultusunda kaş bölgesine nakledildi. Hastanın sağ ve sol kaşına toplam 600 kök nakil ettik. Kökler bir süre sonra orada kaş karakteri kazanacak ve hasta hayat boyu kaşını boyamaktan ya da yaptırdığı kalıcı makyajı tazelemekten kurtulacaktır.”

    KÖKLERİN AÇISI VE YÖNÜ, DOĞAL GÖRÜNÜM İÇİN ÖNEMLİ
    Hamiloğlu, kaş nakli ile ilgili en önemli unsurun, nakledilen köklerin açısı ve yönü olduğunu vurguladı, kaş nakillerinin diğer tüm kıl kökü ve yönü nakillerinden farklı olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kaş bölgesinde açı çok değişkendir. Kaşın buruna yakın kısmı hafif yukarı bakarken en dıştaki kısım kulağa doğru bakar, orta kısım ise bir yelpaze şeklinde yayılır. Dolayısıyla kaş nakli yapılacak bölgeye açılacak mikro kanallar, kaşın doğal yapısına uygun şekilde yaklaşık 15 derecelik açılarla ve bu yönlere dikkat edilerek açılmalıdır. Kökler de bu kanallara tek tek özenle nakledilmeli ki doğal bir görünüm elde edilebilsin.”

    KAŞ NAKLİ İÇİN EN UYGUN DONÖR BÖLGE
    Kaş nakli için en uygun donör bölgenin ense bölgesi olduğunu belirten Dr. Hamiloğlu, “kol ve bacak bölgesindeki kıllar, çok fazla uzamadığı için kaş bölgesine daha uygun gibi görünse de o bölgedeki köklerinin kaş bölgesine uygun olmadığından tercih etmiyoruz. Alımı güç olduğundan nakli güçleştiriyor ve nakil için tercih edilmiyor. Kaş nakli için en uygun bölge ense bölgesindeki saç kökleridir. Buradaki kökler, uzamaya eğilimli olduğu için kişinin iki haftada bir kaşlarını yeniden kısaltarak şekillendirmesi gerekecektir. Ancak kadınlar için bu durumun sıkıntı yaratmadığını gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim” dedi.

    Op. Dr. Hamiloğlu, lokal anestezi ile gerçekleştirilen kaş naklinde ortalama 400-1000 kök nakledildiğini ve operasyondan hemen sonra kişinin günlük yaşantısına geri dönebildiğini vurguladı. Kaş naklinden sonraki bir hafta içinde, operasyon bölgesinde oluşan kabuklanmanın geçtiğini söyleyen Dr. Hamiloğlu, ekilen köklerin 6-7 ay içinde uzadığını ve kaşın doğal görünümüne kavuştuğunu belirtti.

    ntvhaber

  • Bebek Mobilyaları

    Bebek Mobilyaları

    Bir bebek odasında olması gereken mobilyalar; elbise dolabı, bebek karyolası, emzirme koltuğu ve raflardır. Unutmayalım ki, odadaki mobilya düzeni her zaman bebeğin ve annenin hareketlerini kısıtlamayacak şekilde olması gerekmektedir. Bebek odasındaki mobilya seçimine dikkat etmemiz gereken konular sırasıyla şunlardır;

    – Alacağınız mobilyaların kaliteli olmasına dikkat ediniz. Unutmayın ki, ucuz olsun diye alacağınız mobilya size daha pahalıya mal olabilir. Kaliteli mobilya hem kolay yıpranmaz hem de kullanılan yapı sayesinde sağlıklıdır.
    – Çocuğunuzun küçük kalmayacağını unutmayın. Bir gün büyüyecek. Onun için elbise mobilyalarını fazla küçük almayın. Özellikle elbise dolabını küçük ölçülerde ve az derinlikte almayın. Mobilyaları büyük aldığınızda, çocuğunuz büyüdüğünde de kullanabilir.
    – Mobilyalarınızı sivri köşeli almayın. Yuvarlak ve oval köşeli mobilyaları tercih ediniz. Bebeğinizin çarpması durumunda kendisine zarar vermemesi için.
    – Mobilyalarda mümkün olduğunca cam olmamasına dikkat ediniz. Çünkü yine herhangi bir çarpa olasılığında çocuğunuz zarar görebilir. Ama illaki cam olsun diyorsanız, kırılmayan camlardan kullanabilirsiniz.
    – Duvara monte edilen raflar küçük odalar için idealdir. Yalnız dikkat edilmesi gereken, rafları asacağınız yerin iyi seçilmesidir. Çocuğunuz asılıp indiremeyeceği, kafasını vurmayacağı ve sizin içeride dolaşırken çarpmayacağınız bir yere monte edilmelidir. Monte ederken de mutlaka sağlam monte etmeniz gerekmektedir. Zira raflar çocuğunuzun üstüne düşebilir.
    – Mümkün olduğunca bebeğinizin odasındaki mobilyalar, çocuğunuzun asılıp indiremeyeceği türden ve duvara monte edilmiş olsun.

    Bebek Karyolası
    Bebeğinizin karyolasındaki parmaklıklar, bebeğinize zarar verecek şekilde olmamasına dikkat edin. Parmaklıklar kaldırılıp indirilebilecek şekilde olmasında fayda vardır. Bu sistem için iyi bir mekanizma lazımdır. Özellikle parmaklıkların açılıp kapanmasını sağlayan sustaya, bebeğiniz elini sıkıştırabilir. Yatağın kenarlıkları, bebeğinizin düşmeyeceği ve atlayamayacağı yükseklikte olması gerekmektedir. Parmaklıklar mümkün olduğunca sağlam olsun. Sunta türü ağaçlar yerine sağlam, birinci sınıf kuru tahtalar tercih edilmelidir.

    Elbise Dolabı
    Belki en çok harcamayı elbise dolabı için yapacaksınız. Fakat elbise dolabının da kalitelisini almalısınız. Özellikle kapılarının açılıp kapanmasının rahat olmasına ve ağır olmamasına dikkat etmelisiniz. Elbise dolabını monte ederken, tekrar sökülüp takılacağını düşünerek, arka kapaklarını çivi ile değil de vida ile sıkmanızda yarar vardır. Bebeğinizin elbise dolabı, tasarım açısından güzel ve kullanışlı olması lazımdır. Dolabın bir kısmına oyuncakları koymak için de kullanabilirsiniz.

  • Afrikada Tatil

    Afrikada Tatil

    Hayvanların heyecan verici doğal yaşam ortamlarına tanıklık olmak ve değişik bir tatil anısı yaşamak için Afrika…

  • Evlilikte Sevgi Haritası

    Evlilikte Sevgi Haritası

    Aşağıdaki sorulara dürüstçe yanıtlar vererek, sevgi haritanızın niteliği hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Bu ilk ilke açısından evliliğinizin nasıl gittiğine ilişkin en doğru okumayı yapabilmek için, ikinizin de aşağıdaki alıştırmayı tamamlamalısınız.

    Cümleleri okuyun ve doğruysa D’yi yanlışsa Y’yi daire içine alın.

    1)    Eşimin en iyi arkadaşlarının adını rahatlıkla söyleyebilirim. D-Y

    2)    Şu anda eşimin hangi stresle yüz yüze olduğunu söyleyebilirim. D-Y

    3)    Son zamanlarda eşimi sinirlendirenlerin bazılarının adlarını biliyorum. D-Y

    4)    Eşimin aklından geçen bazı hayalleri anlatabilirim. D-Y

    5)    Eşimin dinsel inanç ve görüşleri hakkında bilgilere sahibim. D-Y

    6)    Eşimin temel yaşam felsefesini anlatabilirim. D-Y

    7)    Eşimin en az hoşlandığı arkadaşları sayabilirim. D-Y

    8)    Eşimin en sevdiği müziği biliyorum. D-Y

    9)    Eşimin en sevdiği üç filimi sayabilirim. D-Y

    10) Eşim şu anki sıkıntılarımdan haberdar. D-Y

    11) Eşimin yaşamındaki en özel üç dönemi biliyorum. D-Y

    12) Eşimin çocukluğunda olan en stresli olan dönemi anlatabilirim. D-Y

    13) Eşimin en büyük arzularını ve hedeflerini sayabilirim. D-Y

    14) Eşimin en önemli endişelerini biliyorum. D-Y

    15) Eşimin kimlerle arkadaşlık ettiğini biliyorum. D-Y

    16) Eşime piyongo çıksaydı ne yapmak istediğini biliyorum. D-Y

    17) Eşimle ilgili ilk izlenimlerimi ayrıntılarıyla anlatabilirim. D-Y

    18) Eşime düzenli olarak şu anki dünyasıyla ilgili sorular sorarım. D-Y

    19) Eşimin beni gayet iyi tanıdığını hissediyorum. D-Y

    20) Eşim umutlarımı ve arzularımı biliyor. D-Y

     

    Puanlama: Her (D) işaretlemesi için “1” puan verin

    10 puan ya da üzeri ise: Bu, evliliğinizde güçlü olduğunuz bir alan. Eşinizin günlük yaşantısı, korkuları, hayalleri, umutları ile ilgili oldukça ayrıntılı bir bilgiye sahipsiniz. Eşinizin neyi neden yaptığını biliyorsunuz. Bu araştırmalar birbirinize ne kadar bağlı olduğunuzu gösterecektir. İlişkinizi bu şekilde sürdürürseniz ortaya çıkacak sorunlarda baş etmede güçlük çekmeyeceksiniz.

    10 puanın altı ise: Evliliğinizi bu alanda biraz iyileştirmeniz gerekebilir. Beklide birbirinizi tanıyabilmek için gerekli zaman hiç elinize geçmemiştir. Ya da yaşamınız yıllar boyunca değişirken sevgi haritanız değişmeye uğramış olabilir. Her iki durumda da eşiniz hakkında daha fazla bilgi edinmek için zaman ayırarak ilişkinizin güçlendiğini hissedeceksiniz.

  • Cinsellik ve Kıskançlık

    Cinsellik ve Kıskançlık

    Kıskançlık cinsel sorunlara yol açabilir

    Evlilikte kıskananın da kıskanılanın da acı çekeceğini ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Kıskanmak insanın doğasında var olan bir duygudur. Yansıtma savunma düzeneğinin bir sonucuolabilen kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan bunaltı ve sıkıntı veren karmaşık bir ruhsal yaşantıdır. Bazen kişiye dayanılmaz bir acı verebilir. Genel olarak bakıldığında çocukluğunda ihanete uğramış, terk edilmiş, reddedilmiş, düş kırıklığına uğramış, küçük düşürülmüş ya da tecrit edilmiş kişilerin veya kendisini yetersiz ve değersiz gören ya da değerlilik duyguları dış etkilerden çok kolay etkilenen kişilerin daha kıskanç oldukları görülmektedir. Bazen kıskançlık aşırı boyutlarda olabilir. Bunun altındaparanoya dediğimiz rahatsızlık olabilir. Bu rahatsızlığın ciddi boyutları vardır ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu derece yoğun yaşanmayan, hastalık sınıfına koymadığımız ama evliliğin ahengini bozan kıskançlıkların çoğu, kişinin sevdiği insanı kaybetme korkusunun ve kendine olan güvensizliğinin sonucudur. Kıskançlıkla birlikte çoğu zaman öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik gibi duygular yaşanır. Günlük yaşamda kıskançlık yaşayan kişilerin pek çoğunun yaşadıkları bu duygu ile baş edemedikleri; kıskandıkları eş ya da partner ile ilişkilerinin bozulduğu ve ilişkilerinin eski güzelliğini yitirdiği görülmektedir. Kıskanılan kişinin kendisini kapana kısılmış hissetmesi ile beraber kıskanan kişi de yoğun acı çeker. Kıskanan kişi huzursuz, mutsuz, sürekli karşısındakini suçlar bir ruh halindedir, eşini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini düşünebilir. Kıskanan kişi ilişkiyi korumak ve geliştirmek için olumlu çaba harcamak yerine gizli gizli öç alarak, küserek, ilişkiyi keserek ya da tehdit ederek, zor kullanarak ve kaba kuvvete başvurarak amacına ulaşmaya çalışabilir. Bu tutumlar kıskanılanı da kıskanandan uzaklaştırır. Kıskançlığın ölçüsü artıkça olumsuz etkisi artar ve sağlıksız davranışlara sebep olabilir. Kıskançlıklarla zedelenen evlilik ilişkisinde sevgi, saygı ve güven azalmaya başladığı için cinsel yaşam da sekteye uğrayabilir ve en sık kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm sorunları, erkekte ise sertleşme sorunları ve erken boşalma görülür ve ilişki içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Yani kıskançlık cinsel sorunlara yol açabilir.” dedi.
    Sadakat tehditle değil sevgiyle sağlanmalıdır
    Tadında bırakılan kıskançlık duygusunun olumlu etkileri olabileceğini ifade eden CİSED Psikoterapi Eğitimleri Koordinatörü Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa“Eşleri bir arada tutmaya yarayan, evlilik bağlarını güçlendiren, patolojik olmayan ve tadında bırakılan kıskançlık ilişki için yararlı olabilir. Çünkü tadında bir kıskançlık; ilişkiyi canlı tutabilir, kişileri birbirine bağlayabilir, ilişkinin korunmasını sağlayabilir, kişiye önemli ve değerli olduğunu hissettirebilir, çifte kaybetme duygusunu hatırlatabilir, çiftin birbirine emek vermesine yol açabilir, ilişkide var olan duyguları güçlendirebilir, aşkın ateşlenmesini sağlayabilir ve sevişmeleri daha ihtiraslı kılabilir. Ancak, kıskançlığın tadı kaçırılırsa, ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı çok ciddi düzeylere ulaşırsa, bu hem kıskanan kişiye hem kıskanılan kişiye hem de ilişkiye zarar verebilir. Kıskançlık çoğu zaman kıskanan kişinin iç dünyasından kaynaklanan nedenlerle abartılı ve çarpıtılmış algılardan ve yorumlamalardan kaynaklanmaktadır. Kadın ve erkeklerin yaşadıkları kıskançlık duyguları ile baş etme yöntemlerinde büyük farklılıklar bulunmaktadır. Kadınlar genel olarak kendi hak ve isteklerinden vazgeçen ve alttan alan bir yaklaşım göstermekteyken; erkekler genellikle tehdit ederek ya da kaba kuvvet kullanarak sonuç elde etmeye çalışmaktadırlar. Oysa kıskançlık duygusu ile mücadelede ilk adım geçmişin yaralarını onarmak ve onları bugünün ilişkisinde iyileştirmektir. İkinci adım güven duygusunun onarılmasıdır. Güven duygusunu zayıflatan en önemli etken açık iletişimin olmamasıdır. Bu nedenle imalı sözlerden, üstü kapalı eleştirilerden ve küskünlüklerden kaçınmak gerekmektedir. Ayrıca kişi kıskançlık duygularının altında yatan duygu ve düşüncelere ulaşmalı, kıskançlık hissettiği anlardaki düşüncelerini incelemeli ve kıskançlıktan önce gelen duyguları fark etmelidir. Bu duygu ve düşüncelerin farkına varmak, onları ayrı ayrı ele almaya ve mantıklı olup olmadıklarına daha tarafsız bakmaya olanak tanıyacaktır. Kıskançlık yaşayan kişilerin özellikle başarmak zorunda oldukları şey ilişkiyi korumak ve sürdürmektir. Sadakat tehditle değil sevgiyle sağlanmalıdır. Çift sevgisini birbirine ne kadar çok verirse, o kadar çoğu geri dönecektir, çift kullandığı ölçüyle ölçülecektir. Çoğu insan sevginin sadece bir «duygu» olduğunu sanır, oysa sevgi duygudan ziyade bir mevcudiyet biçimidir. Sevgiyi paylaşmak ve göstermek bir tercihtir. Olgun sevgi eşlerin birbirlerine dikkat, kabul, taktir, şefkat sunması ve kendileri olmakta özgürlük tanıması üzerinde inşa edilebilir ve içinde patolojik kıskançlığın barınmasına izin vermez.” dedi.
  • Kışın Formu Korumanın Yolları

    Kışın Formu Korumanın Yolları

    Bol ve koyu giyecekler giyecek olmanın verdiği rahatlıktan kaçınmalısınız!

    Yaza girerken verdiğiniz kiloları sonbaharın gelmesi ile birer birer alıyorsanız bu durum hareketlerinizle birlikte metabolizmanızın da yavaşladığına ve formunuzu koruyamadığınıza işaret ediyor demektir.

    Gereğinden fazla uyumak, stres, kışın bol ve koyu renk giysiler giyecek olmanın verdiği rahatlık gibi etkenler yaza girerken verdiğiniz kiloları geri kazanmanıza ve başlangıç noktasına geri dönmenize neden olur.

    Dyt. Şefika Aydın Selçuk, yaz döneminde sağlıklı bir şekilde verilen kiloların sonbahara girerken nasıl korunabileceği hakkında bilgi verdi.

    Formda kalmanın yaşı yoktur

    ‘Formda olmak’ teriminin anlamını öğrendikçe yaşamımız boyunca sağlıklı beslenmenin kısa süreli bir arayış olmadığını göreceğiz. Genellikle “formda olmak” yoğun fiziksel aktivite yapmak olarak algılanırken, çoğu insan kaslı bir vücuda sahip olmayı ya da uzun mesafeli koşuyu başarılı bir şekilde bitirmek olarak değerlendirmektedir. Aslında formda olmak; sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel iyiliği kapsayan bir durumdur. Formda olmak; “en iyi sağlık durumuna sahip olma, sakatlık olmaması” durumunu ifade etmektedir. Bireyler formda olduklarında; gün içerisindeki olumsuz koşulları pozitif bir bakış açısıyla üstesinden gelebilmektedirler. Kalp hastalıkları, kanser, şeker hastalığı gibi ciddi sorunların daha az görülmesine neden olur. Yüksek kalitede ve belki de uzun bir yaşam için iyi bir şans yakalanmış olabilmektedir. Unutulmamalıdır ki; formda olmanın ve kalmanın yaşı yoktur. Formda kalmak her yaşta düzenli fiziksel aktivite ve yeterli-dengeli beslenmeyi içeren bir yaşam şeklidir.

    Sonbaharda da formda kalmak için 15 öneri

    Yaz aylarında sağlıklı bir şekilde verilen kiloların sonbahar ve kış süreçlerinde de korumayı sadece yaşam ve beslenme düzeninize dikkat ederek gerçekleştirebilirsiniz. İşte sizi sonbahar aylarında formda tutabilecek sağlıklı yaşam kuralları:

    1.    Yeterli düzeyde uyku en önemli unsurdur. Yetişkinler 8 saatten fazla uyumamaya özen göstermelidir.
    2.    Sigarayı yaşamınızdan çıkarın, sigara içilen yerlerde bulunmamaya özen gösterin.
    3.    Stresi kontrol altına alın.
    4.    Alkol gibi metabolik stresi artırıp, yaşlanmayı hızlandıran içeceklerden uzak durun.
    5.    Temizlik kurallarına özen gösterin.
    6.    Düzenli olarak tıbbi kontrollerden geçin.
    7.    Daima diyetinizde yapacağınız olumlu değişikliklerin sağlığınıza yapacağı önemli farklılıkları hatırlayın.
    8.    Optimal sağlık için tahıllar, et grubu, süt ürünleri, taze sebze ve meyveler ile sağlıklı yağları bir arada yiyin.
    9.    Yemeklerinizi nerede yediğiniz ve nereden satın aldığınız çok önemli değil. Hoşlandığınız yiyeceklerin sağlıklı yeme tarzına uygun olmasına dikkat edin.
    10.    İyi beslenme formda kalmanın temel yakıtıdır ve buda sizinle başlar. Evde, restoranda, kafeteryada veya işte de sağlıklı besinlerden oluşan menüler tüketebilirsiniz.
    11.    Sevdiğiniz restoranlarda kızartmalar yerine az yağlı olanları tercih edin.
    12.    Beslenmede her şeyden önemli olan unsurun; çeşitlilik, denge ve aşırıya kaçmama olacağını asla unutmayın.
    13.    Yemek yerken aşırıya kaçmayın. Porsiyon ölçülerinizi uygun tutarsanız istediğiniz besinleri kolaylıkla yiyebilirsiniz.
    14.    Düzenli olarak yürüyüş yapın.
    15.    Bol miktarda su için. Bu yetişkinler için ortalama 8 su bardağıdır. Suyun vücut için yeterli gelip gelmediğini idrar rengini kontrol ederek anlayabilirsiniz. Eğer sürekli bir ilaç kullanmıyorsanız idrar rengi açıksa yeterli sıvı almışsınız demektir.

    Yiyeceklerin zevkini çıkararak formda kalın
    Besinleri seçmede birçok faktör etkili olmaktadır. Örneğin; kişinin kültürü, duygusal durumu, çevresi, yakın arkadaşları, yemeğe bakış açısı, sahip olduğu besin ve beslenme hakkındaki bilgileri oldukça etki etmektedir. Neden bir besinin yerine başkasını seçtiğinizi hiç düşündünüz mü? Sağlıklı beslenmenin de yemeğe zevk katabileceği düşünülmelidir. Çünkü besinler sağladıkları besin değerlerinin yanı sıra keyif ve iyi tat vericidirler. Çünkü besinler kompleks (karmaşık) ögelerdir. Siz besinin görünüm, hoş koku, lezzet, tat gibi özelliğinden yararlanırken; vücudunuz da besin ögelerinin yaşamınızı sürdürme işlevlerinden yararlanırlar.

    Bunun için; çeşitli besin gruplarını tüketmeye özen gösterin. Örneğin; tabağınızı öğle akşam öğününde 4 eşit parçaya bölün. Değişik besin gruplarını ve değişik renkte besinleri aynı tabakta tüketin. Yediğiniz miktara göre aldığınız kiloyu da fiziksel aktivite ile dengeleyebilirsiniz. Bu sizin kilonuzu korumanızı sağlayacaktır. Değişik ekmek çeşitleri, taze sebze ve meyvelere, kuru baklagillere, kuru yemişlere diğer yiyeceklerden daha fazla yer vermek sizin sağlığınız adına attığınız en doğru adım olacaktır. Yağın vücuda mutlaka alınması gerekmektedir; ama önemli olan nasıl alındığıdır. Doğru tüketim şekli; bitkisel ve sıvı yağ tüketmek, az yağlı et ve süt ürünlerini tercih etmek olmalıdır. Örneğin; düşük yağlı pişirme sistemlerini kullanma, yemeklere fazla sos koymama ve salataları mayonezli, yağlı özel süslemelerden uzak tutma ile doğru bir tüketim sağlanabilir. Şeker ve şekerli besinlerin mümkün olduğunca tüketim alışkanlıklarınızdan çıkarın. Tuzu azaltılmış besinlerin yararı da göz ardı edilmemelidir.

    5 SORU 5 CEVAP İLE SAĞLIKLI YAŞAM BİLGİNİZİ SINAYIN
    Soru 1: Etin yağı sıyrıldığında kolesterolü uzaklaştırmış mı olurum?
    Cevap: Hayır. Etteki kolesterol, etin çözünür yağında olduğu kadar yağsız et kısmında da bulunur. Ancak etteki yağı sıyırdığınızda kan kolesterolünü yükseltme yeteneğine sahip doymuş yağları elimine etmiş olursunuz.

    Soru 2: Kilo vermek için aç kalmak iyi bir başlangıç mıdır?
    Cevap: Hayır. Aç kalma ile kilo vermede ilk önce su ve kas kaybı oluşur. Su kaybı yemekle tekrar kazanılmaktadır. Kas kaybı telafi edilemez. Üstelik açlıkta sağlık için gerekli besin ögeleri yetersiz alınır.

    Soru 3: Yeterli vitamin ve mineral için en iyi yol, günlük vitamin desteği almakla mı olur? 
    Cevap: Hayır. Çeşitli ve dengeli beslenme planı ile destek almadan da vitamin ve mineral ihtiyaç karşılanabilir. Bu destekler insan sağlığı için tüm besin ögelerini içermemektedir. Çeşitli beslenmiyorsanız bir beslenme uzmanına başvurmalısınız. Diyet kaydınız değerlendirilerek hangi vitamin ve mineralden eksik beslendiğiniz açığa çıkabilir.

    Soru 4: Patatesi kabuğu ile tüketmek 3 misli posa içerir mi?
    Cevap: Evet. Sebzeler ve meyveler kabukları ile birlikte tüketildiğinde iyi posa kaynaklarıdır.

    Soru 5: Yoğun bir aktivite sırasında 500 g (yarım kilo) kaybederseniz, terle 2 su bardağı kadar su kaybetmiş olursunuz?
    Cevap: Evet. Fiziksel aktivite öncesi ve sonrası tartılın. Kaybettiğiniz yağ değil sudur. Su kaybının olumsuzluğunu yaşamamak için kaybettiğiniz 2 su bardağı suyu hemen için.

  • Kirpikler nasıl beslenir ?

    Kirpikler nasıl beslenir ?

    Kirpikler nasıl beslenir…

    Öyle uzun uzadıya uğraş gerektirip saatlerimizi alan bir bakım da değil benimkisi. Dolayısı ile yapılması çok kolay. Herkes yüzünü yıkar. Yıkamadan sonra yalnızca 15 saniyenizi ayıracaksınız. Dışarıdan hint yağı, susam yağı veyahut tatlı badem yağı alın ve kulak çöpü ile yatmadan önce kirpik diplerinize sürün. Gözünüze kaçırmamaya dikkat edin; gözde yanma ve kızarıklığa sebep oluyor.

    Hint yağı: Kirpik ve saç diplerinin beslenmesinde önemli ölçüde yardımcıdır.

    Susam yağı: Saçlara uygulanması ile saçlar beslenip parlaklık kazanırken kirpiklere ve kaşlara uygulanması ile kirpik ve kaşların kepeklenmesini engelliyor.

    Tatlı badem yağı: Yine saçlara bakım yapmakla birlikte kirpiklerin önemli bir besinidir. Hem gürleştirmeye hem de uzamasına yardımcı oluyor.

    Kirpiklerin dökülmesini engelleyen ve uzamasını sağlayan başka bir yöntem de şudur; ıspanak güzelce temizlenip haşlandıktan sonra suyu ile kirpik banyosu yapılır. Bir parça pamuğu suyuna batırıp sıkın biraz sulu kalsın kirpiklerinize masaj yaparak uygulayın.

    Kirpik Uzatmak İçin Tarifler

  • Kalbin Düşmanı Göbek Hastalığı

    Kalbin Düşmanı Göbek Hastalığı

    Kalp hastalığında en büyük risklerden biri sağlıksız ve fazla beslenme. İşte beslenmede dikkat edilmesi gerekenler…

    Pek çok hastalık, göbek yağlanması ve obezite sonucu ortaya çıkıyor. Bu nedenle obeziteye yol açan beslenme yanlışlarının da değiştirilmesi gerekiyor. Gıda çeşitliliğinin sağlıklı beslenme için önemli olduğu düşüncesiyle her besinden bol miktarda yemek, kişiye yarar yerine zarar getirebiliyor. Bunun için kişiye uygun beslenme tarzının benimsenmesi, altın kural olarak gösteriliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, ideal kiloyu korumak ve kalp hastası olmamak için kişiye özel sağlıklı beslenme kuralları hakkında bilgi verdi.

    Sağlık sorunlarının kaynağı göbekteki yağlanmadır

    Hipertansiyon, kalp hastalıkları, metabolik hastalıklar, insülin direnci, diyabet, ortopedik problemler, diz ve eklem hastalıkları, bel fıtıkları ile kanser gibi hastalıklar, aşırı kilolar sonucu ortaya çıkan başlıca sağlık sorunlarıdır. Kişiyi obeziteye götüren ve göbekte başlayan yağlanma, vücuttaki bütün hastalıkların başlangıç noktası gibidir. Bu hastalıkların yanı sıra; kalp hastalıkları oluşma riski, kilolu olan kişilerde kilolu olmayan kişilere göre 3-4 kat daha yüksektir.

    Bel çevrenizle göğüs çevreniz eşitse kilo sorununuz başlamıştır

    Aşırı kiloların en önemli göstergesi, göbek ve bel çevresinin genişlemesidir. Bel çevresinin; kadınlarda 83, erkeklerde ise 92 santimetreyi geçmesi, obezitenin işaretidir. Ancak obezite sınırına ulaşmamak için yalnızca rakamları takip etmek yeterli değildir. çünkü aşırı kilo tehlikesi ile karşı karşıya kalmadan, kişinin vücut ağırlığının artışını gözlemlemesi çok önemlidir. Bunun için alınması gereken önlemlerin başında, kişinin belirli aralıklarla kendini boy aynasında izlemesidir. Ayna karşısındaki görüntüde, bel çevresi ile göğüs genişliği eşitlenmişse, kilo sorunu başlamış demektir.

    Sağlıklı bir kalp için beslenme alışkanlıkları değiştirilmeli

    Yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden sağlıksız gıdalar tüketen çocuklar, ileri yaşta bilgisayar başında sürekli yemek yiyen insanlar haline gelmektedir. özellikle atıştırmalık olarak yenilen içerisindeki katkı maddesi ve yağ oranı yüksek yiyecekler, çocukların erişkin çağına geldiklerinde ciddi kilo sorunları yaşamalarına ve metabolizmanın yıllar içerisinde bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle sorunlara erken yaşta müdahale edilmelidir.

    Tıka basa değil tadımlık yiyin

    Acıkmadan yemek, 5-6 çeşit yemekle tabağı doldurmak, her sebzeden ve meyveden bol miktarda yemek sağlık açısından zararlıdır. çünkü her gıda her insanın yapısına uygun değildir. Sebze ve meyvelerin her çeşidi tadımlık olarak tüketilebilir; ancak hepsinden bol miktarda yenilecek diye bir kural yoktur.

    Vücudunuza rahatsızlık veren besinleri tüketmeyi bırakın

    Coğrafi durumlar, yaş grupları, genetik yapılar, kan grupları beslenme şekillerinin oluşturulmasında önemli kriterlerdir. örneğin; çölde yaşayan bir kişi için belki de en uygun olan et deve etidir, balık da deniz kenarında oturanlar için en sağlıklı besindir. çok sağlıklı bir besin olan domates, birçok kişi için yenildiğinde rahatsızlık vericidir ya da yoğurt bazılarında sindirim sistemi sorunlarına yol açabilir. Kişi, aldığı bir gıdaya vücudunun verdiği tepkiyi rahatlıkla ölçebilir; yaptırdığı testlerle birlikte iyi bir gözlemle, kendisi için en sağlıklı olan beslenme şeklini belirleyebilir.

    Tüm meyvelerin suyunu bir bardakta toplamayın

    “Karışık meyve suyu” adı altında, birkaç çeşit meyveyi bir araya getirerek suyunu sıkıp içmek de vücuda yarar yerine zarar getirir. çünkü çeşitli meyvelerden oluşan karışım, mide ve bağırsak sistemi açısından olumsuz etki yapabilir. Meyve suyu tüketiminin dışında, birkaç çeşit meyvenin bir arada yenilmesi de doğru değildir. Kişi, hangi meyveyi yediğinde ya da hangi meyvenin suyunu içtiğinde kendini iyi hissediyor, ferahlıyor ve herhangi bir sorun yaşamıyorsa onu tüketmelidir.

    Sahanda yumurtayı sade yiyin

    Beslenme alışkanlıklarınız içinde etin yeri mutlaka olmalıdır. Ancak et tüketirken sağlıklı olmasının yanında, kişi için uygun olan et türünün tercih edilmesi de önemlidir. Yararlı Izgara tabağı adı altında karışık et tüketimi de, sağlık açısından kabul edilemez bir beslenme şeklidir. Vücut bir süre sonra bu yanlış beslenmeye teslim olsa da bunun getirdiği sağlık sorunları hayatın bir döneminde ortaya çıkacaktır. Bunun için; özellikle etle ekmek bir arada yenmemeli, peynirli ve sucuklu yumurta gibi menüler sofrada asla bulunmamalıdır. Eğer sahanda yumurta yenilecekse, haftada 1- 2 kez kaliteli bir tereyağında sade olarak tüketilebilir.
    Milliyet