Blog

  • Neden kardeş gerekli? Ailede tek çocuk olmanın yükü…

    Neden kardeş gerekli? Ailede tek çocuk olmanın yükü…

    Neden Kardeş Gerekli? Ailede tek çocuk olmanın yükü… Günümüzde sosyo ekonomik şartlar değişirken aile yapıları da değişiyor. Artık çiftlerin çoğu tek çocukla kalmayı tercih ediyorlar. Anne babaların tek çocuk yapıp onu mükemmel yetiştirmek en önemli amaçları oluyor. Tek çocuk olunca bütün umitler o çocuğa bağlanıyor. O çocuğun başarısız olma, hata yapma ve hatta seçim yapma hakkı bile yok. Çünkü ailede ikinci bir çocuk daha olmadığı için anne baba tüm ümidini, ilgisini ve enerjisini o çocuğa yoğulaştırıyor.

    Bebeklik dönemiyle birlikte anne baba çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasında aşırı bir titizlik gösteriyor. Anne babalar bebekleri büyürken ise onun bir kaç saniye bile ağlamasına izin vermediklerinden çocuk zamanla ağlayarak anne babaya her istediğini yaptırabildiğini öğreniyor. 2-3 yaş civarında ise bu durum inatlaşma boyutunu alıyor ve çocuk anne baba otoritesini kabul etmiyor ve “Hayır”ı bilmiyorlar. Bu şekilde büyüyen çocuklar everinde kesinlikle hayal kırıklıkları yaşamadıkları için kurallarla karşılaştıkları sosyal çevrede yani okulda uyum ve davranış problemleri yaşıyorlar.

    Çocuğunuzun kendine güven, mutlu bir birey olarak yetişmesi için çocuğunuza 0-6 yaşta bilinçli yaklaşın ve çocuğunuzun kişilik gelişimini olumsuz etkileyecek aşırı ilgili ve korumacı yaklaşımdan kaçının. Çocuğunuza erken çocukluk döneminde dengeli ve tutarlı bir disiplinle yaklaşım sergileyerek “hayır”ı da öğretin. Çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için yaşına uygun sorumluluklar alması ve başarması için motive edin. Çocuğunuz birşeyleri başarmak için uğraşırken hemen yardımına koşmak yerine kendi başına yaşına uygun sorumlulukları yerine getirmesi için motive edin.

    Kısacası çocuğunuz tek olduğu için ona aşırı ilgili davranarak öz güveni azaltmayın. Onu başarıya programlanmış bir robot gibi görmeyin ve onu adına kararlar almayın ve çocuğunuzun yaşına uygun beklentileriniz olsun. Çocuğunuza ölçülü sevgi ve ilgi gösterin.

    Çocuğunuza tutarlı davranmanız dileğiyle,

  • Her 3 dakikada bir kadına meme kanseri teşhisi konuyor

    Her 3 dakikada bir kadına meme kanseri teşhisi konuyor

    Doç. Dr. Atakan Sezer, dünyada her üç dakikada, bir kadına meme kanseri teşhisi konduğunu, kadınlarda ölüme bağlı kanserlerin başında da meme kanserinin geldiğini söyledi.

    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atakan Sezer, Edirne Belediyesi’nin Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Edirne Barosu’nda düzenlediği “Meme Kanseri: Tanı ve Tedavisi” konulu konferansta yaptığı konuşmada, kadınlar arasında en çok görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu belirterek, erken teşhisin önemine vurgu yaptı.

    Meme kanserinin, dünya genelinde çok yaygın olduğunu ifade eden Sezer, “Dünyada her yıl 11 milyon kadına meme kanseri tanısı konuyor. Kadınlar arasında en çok görülen kanser türü, meme kanseri… Kadınlarda ölüme bağlı kanserlerin başında da meme kanseri geliyor. Kanser hastalıklarından ölen her 5 kadından biri, meme kanserinden hayatını kaybediyor. Dünyada her 3 dakikada bir de, bir kadına meme kanseri teşhisi konuyor.” diye konuştu.

    Kadınların meme kontrollerini aksatmadan yapmaları gerektiğini de anlatan Sezer, sözlerini şöyle tamamladı:

    “20 ile 40 yaş arasındaki her kadın ayda bir kere adet dönemi başladıktan 5 ile 8’inci günü arasında kendi memesine bakacak. Burada memesinde bir kitle var mı yok mu buna bakacak. Meme başında çökme ya da akıntı var mı, meme başında içeri doğru çekilme var mı bunlara bakacak.

    Daha önce olmayan farklı bir durum var mı, bunlara dikkat edecek. Biz 20 ile 40 yaş arasındaki kadınları 3 yılda bir görmeyi öneriyoruz. 40 yaşından sonra ise, her yıl bir kez mamografi ve ultrason çektirmesini ve doktora gözükmesini öneriyoruz. Erken tanı erken tedaviyi getirir.”

  • Ekmeksiz diyet hatasına düşmeyin!

    Ekmeksiz diyet hatasına düşmeyin!

    Modern çağın hastalığı haline gelen unutkanlık bizim de kapımızı her an çalabilir. Öyle ki gün içinde hangi eşyamızı nereye koyduğumuzu ya da yapmamız gereken işleri bile unutabiliyoruz. Peki hayatımızı zorlaştıran unutkanlık problemi ile nasıl baş edebiliriz?

    Beynin yaşlanmamasını istiyorsanız her öğünde en az 1 dilim ekmek tüketin. Unutmayın, ekmeksiz diyet beynin yaşlanmasına neden oluyor!

    Ekmeksiz diyet hatasına düşmeyin!

    Sağlık ve beslenmeye dair bilgiler veren Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, çağın hastalığı haline gelen unutkanlığa son verecek beslenme önerilerini açıkladı. Unutkanlık probleminin, günlük beslenmede alınacak önlemlerle yenilebileceğini ifade eden Kanar, beynin yaşlanmasını yavaşlatmak için her öğünde en az 1 dilim ekmek tüketmek gerektiğini vurguladı. Özellikle tam tahıllı ekmek tüketiminin beynin genç kalması için önemli bir besin olduğunu hatırlatan Kanar, ekmek yemeden kalıcı kilo verilemediği gibi ekmeksiz diyetlerin beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına sebep olduğunu anlattı.

    Diyetisyen Kanar, unutkanlığa çare olacak vitaminlerin hangi besinlerden alınabildiğini, güçlü bir hafıza için ceviz, havuç, ananas, tarçın, yoğurt ve balık gibi besinlerin önemini ayrıntılı olarak açıkladı. Unutkanlık sorunu yaşayan bireylerin tüketmemesi gereken besinleri ve Alzheimer düşmanı içecekleri de ele aldı.

    Beynimiz için D ve E vitamini şart!

    D vitamini de beynin genç kalmasını sağlayan vitaminlerden. Bu vitamin için en etkili kaynak ise güneş ışığı. Her gün 15 dakika güneşlenin ya da 1000IU D vit3 tableti kullanın.

    E vitamini beyin sağlığı açısından en temel antioksidanlardan birini oluşturuyor. Bu vitamin özellikle tahıllarda bolca yer alıyor. Bu nedenle bulgur, esmer pirinç, karabuğday, çavdar, kinoa, yulaf gibi besinlere günlük diyetinizde mutlaka yer verin. Tam tahıllı ekmeği hayatınızdan asla çıkarmayın.

    Kırmızı meyveleri tüketin, beyniniz yaşlanmasın!

    Beyninin yaşlanmamasını istiyorsanız her öğünde en az 1 dilim ekmek tüketin. Unutmayın, ekmeksiz diyet beynin yaşlanmasına neden oluyor! Polifenol içeriği yüksek kırmızı meyveler de beyni genç tutan besinler arasında. Tam bir antioksidan deposu olan nefis ara öğün alternatifleri kırmızı meyveler; serbest radikalleri nötralize ederek yaşlanmaya karşı beyninizin direncini arttırıyor.

    B12 takviyesi alın

    B12 vitamini; et, tavuk, balık, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunuyor. Haftada 3 gün kırmızı et, her gün 4 porsiyon süt ve süt ürünü ve her gün 1 yumurta tüketimiyle B12 kaynaklarından faydalanabilirsiniz.

    Eğer hala B12 eksikliği görülüyorsa doktorunuzun reçetesi ile B12 enjeksiyonu kullanın. B12 enjeksiyonu kilo yapmıyor. Aksine vücudun diyet motivasyonunu arttırarak karbonhidratın yakılmasını hızlandırıyor.

    Unutkanlığa tek çözüm: Balık

    Omega 3 yağ asidinden zengin, trans yağ asitlerinden fakir bir beslenme düzeni beyin sağlığı açısından oldukça önem taşıyor. Balık, içerdiği omega-3 yağ asidi ile unutkanlığınıza çözüm. Omega-3 beyinde sinir iletimini arttırma özelliğiyle yaşlanma sürecini azaltıyor.

    Balık mevsiminde olduğumuz şu günlerde haftada en az iki kez balık tüketin. Balık tüketmediğiniz günler, balık yağı tableti alarak bu ihtiyacınızı tamamlayın. Ancak omega-3 yağ asidinin tüketim miktarı, yaşa ve hastalık durumuna göre değişebiliyor. Bu nedenle günde ne kadar takviye almanız gerektiğini doktorunuza mutlaka danışın.

    Unutkanlığın en iyi çarelerinden biri Yoğurt!

    İster ayran olarak ara öğünlerde tüketin, ister yoğurt ya da cacık olarak ana öğünlerinizin yanında ama unutkanlığı önlemek istiyorsanız yoğurt tüketimi şart! Yoğurdun içerisindeki tirozin adlı madde sadece unutkanlığınıza çare olmuyor, aynı zamanda beyninizi uyararak hızlı düşünmenize ve enerjik olmanıza da katkıda bulunuyor.

    Beyninizi ultra hızlı çalıştırın!

    Bu kış beyninizi ve metabolizmanızı ultra hızlı çalıştıracak bir dost öneriyoruz; 125 gram light yoğurt ve 1 çay bardağı soyulmuş narı karıştırarak ara öğün alternatifi olarak tüketeceğiniz bu yoğurdu çok seveceksiniz.

     

    Kaynak: Trthaber.com

  • Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma

    Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma

    Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma … Kadınlar gözleriyle konuşuyorsa o zaman dolgun ve sağlıklı kirpiklere sahip olmak şart! O zaman gelin daha dolgun kirpiklere sahip olmanın en doğal yollarını birlikte öğrenelim…

    Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma

    Uzun, kıvrık ve hacimli… Gözlerinizin daha anlamlı ve seksi bakması için her şeyin kusursuz olması gerektiğini düşünüyorsanız kirpiklerinize ekstra iyi bakmanın vakti gelmiş demektir. İşte doğal yöntemler kullanarak kirpikleri daha uzun ve daha dolgun yapmanın yolları…

    SAĞLIKLI KİRPİKLER…

    Doğal yağ karışımları ve bitkisel ürünlerle yapacağınız uygulamalar kirpiklerinizin üzerinde olumlu etki yaparak daha dolgun olmasını sağlayacaktır.

    DOĞAL YÖNTEMLERLE KİRPİKLERİ DOLGUNLAŞTIRMA

    Malzemeler

    5 gram lanolin
    10 gram badem yağı
    5 gram vazelin

    Yapılışı

    Bütün malzemeleri küçük bir kase içinde benmari usulü eritin. Eriyen karışımı ocaktan alarak soğumaya bırakın. Soğuyan karışımı her gün kulak çöpü türü bir aparatla kirpiklerinize uygulayın. (Uygulamayı kullanımı sona ermiş bir maskarayı iyice yıkayarak ardından da karışıma batırarak da yapabilirsiniz.)

    Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma | 1

    YAĞLARLA KİRPİK DOLGUNLAŞTIRMAK İÇİN…

    Malzemeler

    1 çay kaşığı hint yağı
    15 gram kakao yağı
    1 çay bardağı su

    Yapılışı:

    1 bardak suyu kaynatarak içine yağları ilave edin. Karışım yaptığınız kabı sıcak su dolu başka bir kabın içerisine yerleştirerek kıvam alana kadar bekletin. Kıvam alan karışım, soğuyunca daha koyu bir kıvam alacaktır. Soğuyan karışımı 15 gün kadar buzdolabında saklayarak günde 1 defa kirpiklerinize uygulayın. Uygulama sırasında göze temastan sakının.

    Doğal yolla kirpik dolgunlaştırma | 2

    MAKYAJ HİLELERİ İLE KİRPİK DOLGUNLAŞTIRMA

    Zayıf kirpiklere sahip olan bayanlar makyaj hileleri ile dolgun kirpiklere kavuşabilirler. Bunun için maskara uygulamasını en az 3 kat tekrarlamak yeterli olacaktır. (Bir sonraki maskara uygulaması için, bir önceki uygulamanın kuruması gerekmektedir)

    Kaynak: Posta.com.tr

  • Selülite karşı savaş açan gıdalar!

    Selülite karşı savaş açan gıdalar!

    Selülit, bağ dokusu iltihabı olarak bilinir. Hormonal ve dolaşım bozukluğundan kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Selülit, günümüz kadınlarının en önemli sorunlarından birisidir.

    Yeni Asır’da yer alan habere göre uzmanlar, selülitten korunmak için, doğru beslenmenin önemini vurgulayarak, bol, bol meyve ve sebze yenilmesini, doğal gıdalar tüketilmesini öneriyorlar.

    Az şekerli taze meyveler:

    Taze meyve olmadan sağlıklı bir beslenme programı olmaz. Ancak bu meyveleri ara öğünde yiyin. Mevsim meyvesi ve şeker oranları düşük olsun.

    Tam buğday türevleri, kabuklu pirinç:

    B vitamini içerir.
    Kabızlık yapmaz.
    Buğday ve pirinci rafine edilmiş şekliyle tüketmeyin.
    Yağsız tavuk eti, az yağlı, beyaz etli balık, hindi, yumurta beyazı:
    Vücudun sıkılaşması için gerekli olan protein ihtiyacını karşılar. Tok tutup acıkmayı geciktirir.

    Bakliyatlar:

    Posalı, çeperli, gıdalar olup bağırsakları çalıştırır.
    Demir ve B vitamini içerirler.
    Kuru fasulye hariç hepsinin glisemik indeksi düşüktür.
    Ayrıca bitkisel protein içerdikleri için bedenin sıkılaşmasma yardımcı olur.
    Roka, tere maydanoz, marul, dereotu, taze soğan:
    Hepsi birer vitamin deposudur.
    Yeşillikler vücut için antioksidan kaynağıdır. Hem tokluk sağlar hem de selülite karşı mücadelede vazgeçilmez gıdalardır.

    Ispanak ve pazı:

    Liflidir, bağırsak çalıştırır, kan yapar ve selülite karşı savaşan bir diyetin yazgeçilmezidir.

    Ege otları:

    Brüksel lahanası, kara lahana, brokoli, semizotu, madımak, taze Ege otları:
    Hepsi birer şifa kaynağıdır.
    Vücuttan toksik maddelerin atılmasına yardımcı olurlar.

    Enginar ve iç bakla:

    Biri karaciğeri detokslarken öbürü karaciğer içerisindeki küçük safra kanallarının çalışmasını destekler. Bu nedenle enginar ve iç baklayı beraber tüketmek iyidir.

    Yulaf ezmesi:

    Kepekli makarna ve kepekli ürünler:
    Aslında tam buğday ürünlerini daha çok tercih edilmeli ama beyaz makarnaya göre sebzeyle birlikte ya da az yağlı yoğurt, peynir ile tüketilen kepekli makarna daha uygundur. Kepek bağırsakları çalıştırır.

  • 2017 İlkbahar Trendleri

    2017 İlkbahar Trendleri

    Mart ayına girdiğimiz şu günlerde gardıroplarda biraz yeniliğe gitmeye ne dersiniz?

    2017 ilkbahar sezonunun öne çıkan trendlerini keşfedin ve gardıroplarınızda en moda parçalara yer açın. İşte rengarenk çizgilerden trençkota, gömlek elbiselerden sezonun öne çıkan rengi sarıya; 2017 bahar trendleri!

    Rengarenk çizgiler

    2017 İlkbahar Trendleri | 5

    Fotoğraf: Rosie Assoulin / Bluz: Bonprix

    Masmavi bir deniz, uçsuz bucaksız bir kumsal ve kumların üzerinde rengarenk çizgili plaj şemsiyeleri! İşte bu iç açıcı görüntüyü yaratan çizgiler 2017 ilkbahar yaz sezonunda gardıroplara da taşınıyor. Hemen hemen her sezon trend olan çizgiler bu baharda karşımıza kırmızıdan turuncuya, maviden pembeye birbirinden canlı tonlarda çıkıyor. Çizgili giyerken aklınızda bulunması gereken birkaç ipucunu verelim. Yatay çizgiler derinlik verdiğinden ve vücudu daha biçimli gösterdiğinden, minyonlar için idealdir. Dikey çizgiler ise vücuda daha ince ve uzun bir görünüm verecektir.

    Sarının 50 tonu

    2017 İlkbahar Trendleri | 6

    Fotoğraf: Kate Spade New York / Elbise: BCBG

    Yazı anımsatan en güzel renklerin başında hiç şüphesiz sarı gelir. Güneşin rengi, 2017 ilkbahar modası ile de karşımızda; üstelik birbirinden farklı tonlarıyla. Ten renginize en çok uyacak sarıyı bulmak ve onu en doğru renklerle kombinlemek üzere birkaç tüyo verelim. Eğer teniniz buğday tonlarındaysa limon sarısı ve neon sarı sizin için idealdir. Eğer açık tenliyseniz koyu sarı ve hardal tonlarını tercih etmenizde fayda var. Sarı giyerken kombin yapmanız da son derece kolay. Bu canlı renk, maviden siyaha, kırmızıdan beje; hemen her renk ile şaşırtıcı sonuçlar verecek!

    Tek omuz fora

    2017 İlkbahar Trendleri | 7

    Fotoğraf: Tibi / Tulum: Bonprix

    Havalar da ısınacak, omuzları neden açmayalım? Bu ilkbahar/yaz sezonunda tek omuz modası geri dönüyor. İster gündüz şıklığınızı tek omuzlu bluzlar ile tamamlayın, ister geceleri katılacağınız düğün ve davetlerde tek omuz elbise modelleri ile kusursuz bir stil yaratın. Tek omzu açık kıyafetler giydiğinizde saçınızı atkuyruğu ya da topuz yapmayı unutmayın.

    Trençkot mevsimi

    2017 İlkbahar Trendleri | 8

    Fotoğraf: Creatures of the Wind / Trençkot: Bonprix

    Gardıropların en klasik, en zamansız parçası bu sezon da sahnede! Her kadında mutlaka bulunması gereken trençkot 2017 ilkbahar modasında da farklı kullanımlarla karşımızda. Klasik bir gömlek ve kot pantolonla giydiğinizde günlük bir şıklık yaratabilir ya da elbise ve eteklerle kombinleyerek ofis şıklığınızı destekleyebilirsiniz. Tek dikkat etmeniz gereken, trençkotu spor bir tarzda kullanacağınızda, düğmeleri açık şekilde giymeniz!

    2017 İlkbahar Modası: Beyaz gömlek elbiseler

    2017 İlkbahar Trendleri | 9

    Fotoğraf: DKNY / Gömlek elbise: Vintage Harem

    Özellikle ara sıcakların olmazsa olmaz parçası gömlek elbise ilkbahar aylarında her kadının gardırobunda olmalı. 2017 İlkbahar/Yaz trendlerini podyumlarda sergileyen dünyaca ünlü moda tasarımcıları da koleksiyonlarında bu kurtarıcı parçaya bolca yer verdi. Klasik beyaz rengiyle karşımıza çıkan gömlek elbiseler düz ve dantelli modelleriyle bu sezon çok moda olacak!

     

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com

  • Köfteli Patates Tarifi

    Köfteli Patates Tarifi

    Bugün ne pişirsem diye kara kara düşünüyorsanız köfteli patates yapmaya ne dersiniz hanımlar? :)

    Bugün sizler için güzel bir tarifle karşınızdayız. Pratik bir yemek arayışındaysanız ve lezzetli bir tarifte arıyorsanız köfteli patatesi denebilirsiniz. Başlayalım o halde hanımlar!

    Köfteli Patates Tarifi İçin Malzemeler

    -4-5 adet orta boy patates

    -350-400 gr kıyma

    -1 orta boy soğan

    -1 yumurta

    -Yarım demet maydanoz

    -Yarım çay bardağı galeta unu

    -1 tatlı kaşığı karabiber

    -Pul biber

    -1 çay kaşığı kimyon

    -Tuz

    Köfteli Patates Tarifinin Sosu için:

    -1 orta boy domates

    -1 tatlı kaşığı biber salçası

    -2 diş sarımsak

    -1 tatlı kaşığı kekik

    -3-4 yemek kaşığı zeytinyağı

    -Salça ve tuz

    -2 bardağa yakın sıcak su

    Köfteli Patates Tarifi | 15

    Köfteli Patates Tarifinin Hazırlanışı

    Köfteli patates tarifine patatesleri yıkayarak başlayabilirsiniz. Patatesleri tamamen kesmeden eninden aralıklı şekilde güzelce keselim.

    Kestiğiniz patatesleri yumuşasın diye biraz sıcak sudu bekletin ve köfteyi hazırlamaya başlayın. Köfte için gereken malzemeleri güzelce yoğurun, ardındansa patatesleri sudan çıkarın.

    Yoğurduğunuz küçük parçalı köfteleri yassı hale getirip kesik patates aralarına koyun.

    Sosu içinse ; Su haricindeki bütün malzemeleri robottan geçirin ve üzerine suyu ilave edip karıştırma işlemine geçin.

    Hazırladığınız bu sosu borcama yerleşmiş olan köfteli patateslerin üzerine dökün. Üzerinde folya kapattıktan sonra 200 derecelik fırına atın. 1 saat kadar piştikten sonra 10 dakika kadarda üstünün kızarmasını bekleyin.

    Afiyet olsun hanımlar! :)

  • Slime Nasıl Yapılır?

    Slime Nasıl Yapılır?

    Slime ya da bir diğer adıyla zıp zıp hamur son aylarda yediden yetmişe herkesin elinde. Peki nedir bu slime trendi? Bu eğlenceli hamur nasıl yapılır? Yanıtları burada…

    Slime nedir?

    Akışkan jel kıvamındaki bu oyun hamurunun başlangıcı aslında 1970’li yıllara dayanıyor. Amerikalı bir oyuncak şirketi tarafından üretilen slime oyun hamurları ilerleyen yıllarda farklı farklı çeşitleriyle bir efsaneye dönüşüyor. Özellikle 90’larda birçok kırtasiyede satışa sunulan slime hamurları şimdilerde çocukların evde kendilerinin yaptıkları harika bir oyun aktivitesine dönüşüyor.

    Slime ile oynama

    Peki zıp zıp oyun jeli neden bu kadar ilgi görüyor? Evde hazırlaması son derece eğlenceli olan ve jelimsi kıvamıyla elde renk ve iz bırakmayan slime bu özellikleriyle birçok çocuğun tercihine dönüşüyor. Gıda boyalarıyla istenilen renklerin, hatta daha fazlası da istenirse simlerin de katılabildiği renkli slime hamurları yapmak çocukların yaratıcılıklarını besliyor. Sadece hazırlık kısmı değil, elinize alıp oynama kısmı bile hem el becerisini hem hayal gücünü geliştiriyor. Slime ile oynama aktivitesinin en faydalı yönlerinden biri de stresi azaltıyor olması.

    Slime nasıl yapılır?

    Peki evde elime nasıl yapılır derseniz, hemen size açıklayalım. İşte slime yapmak için gereken malzemeler ve birkaç ipucu…

    Malzemeler:

    • Bir su bardağı ılık su
    • Bir su bardağı oda sıcaklığında su
    • Yarım çay kaşığı boraks
    • Yarım su bardağı su bazlı tutkal
    • Çeyrek çay kaşığı istediğiniz renkte gıda boyası

    Yapılışı:

    • Bir su bardağı ılık su içine çeyrek çay kaşığı gıda boyası ve yarım çay kaşığı boraksı ekleyin.
    • Renk homojen hale gelene kadar karıştırın.
    • Ayrı bir kapta bir su bardağı oda sıcaklığındaki suyu yarım su bardağı su bazlı tutkalla karıştırın.
    • Borakslı suyu tutkallı karışıma yavaş yavaş karıştırarak ekleyin. Dilediğiniz kıvamı alana kadar karıştırmaya devam edin.

     

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com

  • Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Pamuk Yiyerek Zayıflama Yeni bir diyet çeşidi model dünyasını ele geçirdiğinde pek de şaşırtıcı olmuyor. Bu güne kadar Master Cleanse (Limonata) Diyetinden, Tenya (bağırsak solucanı) Diyetine kadar her şeyi deneyen modeller yemek konusunda gözlerini karartmaya niyetliler.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Ancak ünlü oyuncu Eddie Murphy’nin model kızı Bria Murphy bazı modellerin gün içinde sıfır kalori tüketmek adına pamuğa batırılmış portakal suyu yediklerini açıkladığında, tüm sektör karıştı. Modellerin üzerindeki inanılmaz baskıyı anlatan Bria, özellikle moda haftası boyunca modellere hiçbir şey yememeleri konusunda uyarı verdiklerini açıkladı.

    Tüm bu söylentilere uzmanlık alanından bir açıklama getiren Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Marissa Lippert; son zamanların yeni beslenme modasını değerlendirdi.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama | 17

    Sunucu: Pamuk toplarını yemeden önce portakal suyuna batırmakta herhangi bir besin değeri kazanma durumu oluyor mu?
    Marissa Lippert: Hayır, hiçbir besin değeri kazanmıyorlar. Portakal suyuna batırılmış pamukta hiçbir lif yoktur ve kalori almak yerine besleyici kaynakları kullanma durumu da söz konusu değildir. Sadece kendilerini kısa sürede doymuş hissetmek için pamuk yiyorlar ve portakal suyunun tek amacı ise tadının daha çekilebilir olmasını sağlamak.

    S: Peki, sadece portakal suyuna batırılmış pamuklu topları yiyen modeller, enerji seviyelerini nasıl koruyorlar?
    M.L: Benim tek tahminim, kafein ve/veya diğer takviyeleri devam ettirmeleri… Ancak bunun da çok uzun bir süre sürebileceğini düşünmüyorum. Yemek yemediğiniz zaman kan basıncınız çok düşer ve tansiyonunuz size sıkıntı çıkarır. Bu anlarda ise muhtemelen ağızlarına portakallı pamuk topları atarak enerjilerini yükseltiyorlar. Yemek yemedikleri için mideleri o kadar küçülüyordur ki günde 500-800’den fazla kalori tüketebileceklerini düşünmüyorum.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama | 18

    S: Pamuk topu diyetinin olası yan etkileri nelerdir?
    M.L: Kötü beslenme onları sağlıksız bir bağışıklık sistemine sürükler. Bunun yanı sıra vücut hep aç kaldığı için devamlı açlık ve kıtlık modundadır. Bu da elde kalan tüm yağ ve kasın yakılması demektir. Sonuç olarak metabolizma bozulur ve birçok hastalık meydana gelir.

    Artı olarak, pamuk sindirim amaçlı değildir, özofagus ve bağırsak kanalları için zararlı olabilir. Müshillere muhtaç kalacakları bir kabızlık yaşamaları da muhtemeldir.

  • Yüzü anında güzelleştiren çikolata maskesi tarifi

    Yüzü anında güzelleştiren çikolata maskesi tarifi

    100 kadına sorsak “ en çok sevdiğiniz yiyecek nedir” diye? Eminim yarısından fazlası ÇİKOLATA cevabını verecektir.

    Her ne kadar bu arzu nesnesini çok yediğimizde, vücudumuzda arzulanmayan sonuçlar oluşuyorsa da, seviyoruz karşı koyamıyoruz. Peki,  çikolata sizi güzelleştirecek desem, ne dersiniz? Muhteşem çikolatalı maske için, aşağıdaki basit bakımı yapabilirsiniz.

    Öncelikle cildinizi ölü hücrelerden arındırmak için bir peeling hazırlamanız gerekir.

    Çikolatalı maske tarifi

    Malzemeler:

    1 tatlı kaşığı labne peyniri,
    1 çay kaşığı dövülmüş  pirinç,
    3-4 damla papatya yağı.

    Tüm malzemeleri iyice karıştırıp, dekoltenize ve yüzünüze (hatta dirseklerinize) masaj yapın. Ilık suyla durulayın.

    Çikolatalı maske tarifi için ise ihtiyacınız olan malzemeler:

    1 yemek kaşığı labne peyniri,
    1 çay kaşığı silme kakao,
    1 çay kaşığı karbonat.

    Bu üç malzemeyi iyice karıştırın. Zaten bu aşamada bile koku sizi sizden alacak. Elde ettiğiniz bu karışımı, göz çevreniz hariç tüm yüzünüze sürün.

    Tercihen yüzünüze gazlı bez koyup, maskeyi onun üzerine sürün. Temizlemesi daha kolay olacaktır.

    Maskeyi 15 dakika yüzünüzde bekletin. Daha sonra ılık suyla yıkayıp, günlük kreminizle masaj yapıp bakımı sonlandırın.

    Cildinizdeki ışıltı sizi şaşırtacaktır, hazırlaması oldukça kolay olan bu maske iştahınızı kabartabilir uyarmakta fayda var.

    Şayet davetkar kokusuna karşı koyabilirseniz, haftada bir bu mini bakımı uygulamanızda fayda var. Çikolata tadında, keyifli günler dilerim.

     

    Kaynak: Posta.com.tr / İnci Soydan