Blog

  • Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Cildinizdeki sivilceler için nelerden korunmalısınız biliyor musunuz? İşte sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler…

    Sivilceler sanılanın aksine daha çok erkeklerde görülür. Cilt gözeneklerinde ve çoğunlukla ergenlik döneminde oluşurlar. Testesteron gibi hormonların foliküler kanaldaki hücreleri keratin üretmeleri için uyarması sonucu, keratin fazla üretildiğinde, cilt gözeneklerini kapayabilir.

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Kızlarda da ergenlik döneminde yine testeron hormonu düzeylerinin artması onları bu duruma yatkın hale getirir. Tamamen doğal bir tedavi yöntemi olan biorezonans ile sivilce tedavisinde başarılı sonuçlar alınabiliyor…

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler | 1

    Sivilcenin başlangıcı testesteron düzeyindeki artışı gösterirken, şiddeti ve ilerleyişi hormonal etkenler, keratin üreten hücreler sebun ve bakteriler arasındaki karmaşık etkileşimler tarafından belirleniyor. Bu sebun kanalı (folikül kanalının) kapanmasıyla bu kanalın arkasında enfeksiyon oluşuyor. Bunu ‘Coryno Bacterium Acnes’ denen bir bakteri yapar. Sivilcelerin kırmızılığı bu bakteri yüzündendir.

    Antibiyotik kullanımı fazla olursa, bu bakteri yok edilse bile bu sefer ‘Candida Albinans’ oluşumu artıyor.  Sivilce tedavisinde beslenmede anahtar olarak şeker, trans yağ asitleri, süt, kızartmalar ve iyottan korunmayı öneriyorum. Beslenmeye eklenecek anahtar besinler ise; krom, A vitamini, E vitamini, selenyum ve çinko.

    Çay ağacı yağı ya da azelaik asit ile lokal tedavi, benzoil peroksit ile benzerlik gösterir ve yan etkisi yoktur. Akneye doğal yöntemlerle yaklaşım, öncelikli olarak hormonal ve lokal işlemlerdir.  Ayrıca şunlar da dikkate alınabilir:

    1.Akneye sebep olacak anabolik steroidler,  kortiko steroidler, doğum kontrol hapları, progesteron, iyodid ve bravid içeren ilaçlar gibi tıbbi tedavilerden korunun.
    2.Mekanik yağlara maruz kalmayın.
    3.Yağlı kremler ya da kozmetik ürünleri kullanmayın.
    4.Yastık kılıflarını renk ve koku içermeyen deterjanlarda yıkayın.
    5.Yüzünüzü günde en az iki defa yıkayarak fazla yağı temizleyin.
    6.Besin destekleri olarak günde 200-400 mg krom, günlük 2500 iu kadar A vitamini (hamilelerde 5000 iu),  günlük 400 iu E vitamini, günlük 200 mg selenyum, günlük 45-60 mg çinko, günde 3 defa 25 mg B6 vitamini alınabilir.

    Mevcut sivilceleri ortadan kaldırmak için yapılabilecekler:
    *1 yemek kaşığı bal,  1 yemek kaşığı çavdar (yulaf veya buğday) unu, 1 çay kaşığı papatya tozu iyice karıştırılır. İçine yumurta sarısı ilave edilir. Karışım yüz papatya çayı yıkandıktan sonra yüze sürülür. Yaklaşık 1 saat kaldıktan sonra yüz yine sıcak papatya çayı ile temizlenir. Günde iki defa yapılır. İyileştikten sonra 10 gün daha küre devam edilmelidir.

    *25 gram kuru meyve kabuğu elma, 25 gr Gül suyu, 5-6 gram kıyılmış kuru elma kabuğuna 150 ml kaynar su eklenir. 10-12 dakika demlenir ve süzülür. Çay ılıdıktan sonra içine 15 ml gül suyu konur. Günde 1-3 fincan içilir.

    *50 gram çiçek papatya, 25 gram kuru çiçek yaprağı gül, 50 ml gül suyu, 10 ml çekirdek özü Altıntop, 15 gram papatya çiçeği ile 10 gram kuru gül karıştırılıp 500 ml kaynar su ilave edilir.
    10 dakika demlenip, süzülür, 2-3 kez yapılır.
    Yumuşayan deri döküntüleri temizlendikten sonra gül suyu ile silinir.
    Sonrasında altıntop özü sürülerek tedavi tamamlanır. (Bu tedavi 2 no.lu tedavi ile yapılırsa daha iyi olur)

    *50 gram toz yoğurt otu çıban temizlendikten sonra günde 2 defa çıbana sürülür veya bağlanır.

    *50 ml su yoğurt otu, su egzama veya sivilcenin üzerine sürülür ve kurumaya bırakılır. Günde bir kaç kez tekrarlanır.

  • Kellik sorununa ısırgan kürü tarifi

    Kellik sorununa ısırgan kürü tarifi

    Hormonal rahatsızlıklar, stres ve birçok nedenden dolayı kellik sorunu meydana gelmektedir.Ancak, ısırgan kürüyle kellik sorununa veda edebilir, dökülen saçlarınıza tekrar kavuşabilirsiniz.

    Kellik sorununa ısırgan kürü tarifi

    Isırgan, faydaları saymakla bitmeyen bir bitki türüdür. Ancak ciddi derece de kuvvetli ve etkili olan bu bitki daha önce hiç kullanılmamış ise ilk etapta bitkinin sizde alerjik yapmaması için önce azar azar miktarlar da kullanmanız gerekir.

    Isırgan kürü tarifi:

    – 5 su bardağı su
    – Yarım demet ısırgan kökü

    Isırgan kürü hazırlanışı:

    5 su bardağı suyun içerisine 1 tutam ince doğranmış ısırgan kökü ekleyerek 24 saat boyunca bekletin. 24 saat tamamlandıktan sonra 4 ölçü ısırgan otu yaprağı ilave ederek karışımı ocağa alın. Ocakta iki taşım olacak şekilde kaynatın. Ardından ağzı kapalı şekilde 10 dk demlenmesini bekleyin.

    Demlenen karışımı süzgeçten geçirin. Elde ettiğiniz su ile kafa derisine masaj yaparak uygulayın. Uygulamayı bir ay boyunca düzenli bir şekilde yaparsanız saç dökülmesi azalabilir ve dökülen saçlarınız yavaş yavaş yerine gelebilir.

     

     

    Kaynak: Milliyet.com.tr

  • Basene Neden Olan Yiyecekler

    Basene Neden Olan Yiyecekler

    Öncelikle bu yazımızı kime göre yazacağımıza açıkçası karar veremedik. Çünkü kimimiz basen seviyor kimimiz ise basenlerinden kurtulma yollarını artıyor. Artık içeriğimizi okuma isteğinize göre değerlendirin.

    Türk kadınları olarak basen sorunlarımız hiç bitmez. Basen ne ki diye düşünebilirsiniz o nedenle hemen açıklayalım. Bacakların hemen üstünde oluşan çıkıntılar. Kalçalarla yan yanalar diyebiliriz :)

    Basen neden oluşur?

    Son zamanlarda basenleriniz fazla mı belirginleşmeye başladı. Nedeni vücudunuzun normalden fazla yağlanması olabilir. Vücut yağa dönüştürdüğü gıdaları basen ve bel bölgenizde görsel açıdan kötü görüntü oluşturur.

    Bu nedenle basen bölgenizde yağlanma oluşumuna zemin hazırlamamak için bu besinleri aşırı tüketmekten kaçının.

    İşte basen yapan yiyecekler

    -Pasta

    -Mısır

    -Tatlı meyveler

    -Şerbetli tatlılar

    -Kruvasan

    -Cips

    -Kurabiye

    -Poğaça

    -Makarna

    -Pilav

    Vücudunuzda görüntü bozukluğunu görüp moraliniz bozulsun istemiyorsanız daha doğal besinler tüketme yoluna gidin. Unutmadan hatırlatalım ki vücudunuzda oluşan basenlerden kolay kolay kurtulamayabilirsiniz. O nedenle bu besinleri tüketirken bir kez daha düşünün.

     

  • Ispanaklı krep tarifi

    Ispanaklı krep tarifi

    Ispanak Dolgulu Krepler
    Hazırlanışı;
    Krep için;
    4 adet yumurta
    1 su bardağı süt
    1 su bardağı su
    1 tutam tuz
    4 yemek kaşığı erimiş tereyağı – 75 gr
    2 su bardağı + 1 yemek kaşığı un

    Ispanaklı harç için;
    2 yemek kaşığı zeytinyağı
    1 adet soğan – yemeklik doğranmış
    500 gr ıspanak – ince kıyılmış
    8- 10 adet mantar – dilimlenmiş
    1 paket krema
    Tuz
    Karabiber

    Beşamel sos için;
    2 yemek kaşığı tereyağı
    2 yemek kaşığı un
    2.5 su bardağı süt
    Muskat
    Tuz
    Beyaz biber

    Üzeri için;
    Rende kaşar peyniri

    Hazırlanışı;
    Krep için; Derin bir kasede yumurta su ve sütü iyice çırpın, erimiş tereyağını sürekli çırparak karışıma yedirin, tuzunu ekleyin ve unu ilave edip iyice çırpın. Tavayı ocağa alın çok az sıvı yağ ile yağladıktan sonra bir kepçe krep karışımından döküp tavaya iyice yayın. Krebin üzeri matlaşınca diğer tarafını çevirin ve 1 dakika kadar pişirdikten sonra tabağa alın. Tüm krepleri bu şekilde hazırlayın.

    İç harcı için; zeytinyağını tavada ısıtın, soğanları ilave edip soteleyin, soğanlar yumuşamaya başlayınca mantarları ilave edin ve suyunu salıp çekene kadar pişirin. Ispanakları ilave edin 2-3 dakika soteleyin kremayı, tuz ve karabiberi ilave edip 5 dakika daha pişirin.

    Beşamel sos için;
    Bir sos tenceresinde tereyağını eritin, unu ilave edin ve kokusu çıkana kadar kavurun, ardından sürekli çırparak sütünü ilave edin ve sos kıvam alınca ocaktan alın, muskat, tuz ve beyaz biber ekleyip karıştırın.

    Birleştirmek için;
    Kreplerden bir tanesini önünüze alın, size yakın ucuna ıspanaklı harçtan koyup zarf şeklinde sarın. Ve katlanan tarafın aşağıya gelecek şekilde pişirme kabına yerşeştirin. Diğer krepleri de aynı şekilde hazırlayın, üzerine beşamel sosu gezdirin, rende kaşar peyniri serpin ve 180 derece önceden ısıtılmış fırında peynirler kızarana kadar 15 dakika pişirin.

    Ardanın Mutfağı Facebook

  • Adet öncesi sendromu ‘nun sebebi kediniz olabilir

    Adet öncesi sendromu ‘nun sebebi kediniz olabilir

    Regl Öncesi Sendromu .. Bazı kadınlar için adet dönemi duygusal bir erimeyi tetikler. Ancak adet öncesi sendromunu ciddi şekilde yaşayan kadınların semptomlarının hormon değişimlerinden daha başka bir sebebi ortaya çıktı.

    Her 12 kadından birinin adet öncesi sendromunu oldukça ciddi yaşadığını söyleyen uzmanlar, bunun hormon değişiklikleri ve genetik duyarlılıktan daha ciddi bir sebebinin olduğunu ortaya çıkardı.

    Adet öncesi sendromu

    Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, bu semptomlar kediler tarafından taşınan bir parazitten kaynaklanıyor olabilir. Uzmanlar, depresyon ve öfke gibi şiddetli semptomların kan dolaşımındaki bir parazite bağlı olduğunu buldu.

    Kedi kumunu elleme yoluyla yakalanan toxoplasma gondii adı verilen bu organizmanın insanlarda kaygı, öfke ve şizofreniye yol açtığı daha önce açıklanmıştı. Ancak yeni araştırma, adet öncesi sendromunun da bu organizmayla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.

    Milyonlarca kadın her ay ruh halinde değişimler, şişkinlik ve karın ağrısı yaşıyor. Ancak 12 kadından biri adet öncesi disforik bozukluk adı verilen, adet sendromunun daha ciddi halini yaşıyor. Disforik bozukluk kalıcı depresyon, aşırı öfke, özgüven düşüklüğü ve intihar düşüncelerini tetikliyor.

    Adet öncesi sendromu 'nun sebebi kediniz olabilir | 3

    Şimdiye dek bu semptomların hormon değişimi ve genetik duyarlılığa bağlı olduğu düşünülüyordu. Ancak yeni araştırma bu duruma kedilerin neden olduğunu ortaya koydu. Toxoplasma gondii adı verilen küçük tek hücreli parazit kedi kakasında ve çiğ ette bulunuyor.

    Meksikalı araştırmacılar, 151 kadını inceledi, kan örneklerini aldı. Kadınlardan 10 tanesinde organizmaya rastlandı. Semptomları karşılaştıran uzmanlar, bu 10 kadının adet dönemlerinde diğer kadınlara göre daha fazla kontrolünü kaybettiğini ve daha kötü hissettiğini gördü.

     

    Kaynak: Milliyet.com.tr / Pembenar

  • Online diyet ile kilo verilebilir mi?

    Online diyet ile kilo verilebilir mi?

    Sağlık konusunda hastalar doktora gitmezken, bu sorun Diyet alanında ortaya çıkıyor. Diyet için diyetisyene başvuran kişiler hayatlarını değiştirmek isteseler de 1. randevudan sonra çalışma saatleri, şehir hayatının zorlukları gibi nedenlerle diyete ara veriyorlar. Son 2 senedir dijital dünyayı daha çok kullanan hastalar için diyetisyenlerin online diyet programları ise bu anlamda daha çok verim sağlıyor. Peki online diyete insanlar ne kadar sadık kalıyorlar, ya da avantajları neler, online diyet konusunda sahte diyetisyenler konusunda hastalar neler yapmalı gibi konuları Diyetisyen Yusuf Öztürk cevapladı.

    Online diyette ana kural: İnternet ve başarma isteği

    Online diyet ile kilo verilebilir mi?

    Online diyet ile herkes kilo verebilir. Gerekli malzemeler: İnternet bağlantısı ve başarma isteğidir. Online Diyet kısaca; “İnternet üzerinden Diyetisyen hizmeti almaktır.” Diyetisyene yüz yüze gittiğinizde aldığınız hizmeti internet üzerinden almanızı sağlar. Kişiye özel hazırlanan diyet programını uygulayan ve dijital platformlarda motivasyon desteğini alan danışanlar online diyet ile çok rahat kilo verebiliyorlar.
    Online ortamda bahane kalmıyor

    Online diyet programları danışanlara ne gibi farklılıklar sağlıyor?
    Online diyet ile danışanlar çok hızlı bir şekilde diyetisyenine ulaşabiliyor. Kontroller de online gerçekleşiyor; “Kontrole gelmeyi unuttum, üşendim gelemedim, işten izin alamadım” gibi bahanelere online diyette yer yok.

    Yüz yüze görüşmede genelde ilk görüşmeden sonraki kontroller aksatılıyor. Online diyette böyle bir problem olmuyor. Telefonuna ulaşabiliyorsan diyetisyenine de ulaşabiliyorsun. Danışanlar aklına takılan soruları kolaylıkla sorabiliyor. Online diyetin en büyük avantajı; hesap vereceğiniz, sizi denetleyen bir diyetisyenin varlığını hissetmeniz oluyor.

    Online diyet ile ciddi kilolar verilebilir mi?
    Online diyetteki kilo verme hızı ile yüz yüze görüşmedeki kilo verme hızı aynıdır. Burada önemli olan diyet programının kişiye özel, uygulanabilir olması ve diyetin tatbik edilmesidir. Online Diyet ile ayda ortalama 4-6 kg arası verilmektedir. Kalıcı ve sağlıklı kilo kaybı için Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi de haftada 0,5-1 kg kilo kaybıdır.

    Online diyetin dezavantajları nelerdir?
    Online diyetin yüz yüze diyetisyen danışmanlığından tek farkı görüşmelerin WhatsApp, Skype, Telefon, E-mail gibi dijital platformlarda gerçekleşmesidir. Hastanın sağlık ve beslenme bilgileri online diyette de alınıyor ve bu bilgiler ışığında diyet programı hazırlanıyor. Bu yüzden online diyette işimizi şansa bırakmıyoruz.

    Online diyet süreci nasıl işliyor?
    Danışanlar önce dijital ortamda mail yoluyla başvuruyor, kan tahlili sonuçlarını da gönderiyor. Bilgi formu ulaştıktan sonra “Kişiye Özel Beslenme Programı” yazılıyor ve bu program e-posta ile gönderiliyor. Kontrol günlerinde danışanlar tartı sonuçlarını ve besin tüketim formlarını gönderiyor. Diyet programında değişiklikler yapılarak yeniden program gönderiliyor. Bu şekilde başarı sağlıyoruz. Dünyayı hafifletiyoruz.

    Diyeti bir ödev olarak görmemek gerekiyor

    Online takip zor değil mi? Hastalarınızın kaçamak yapmaları daha bir kolay sanki…
    Diyette kaçamak da yapılabilir. Bu her zaman mümkündür. Ancak sonrasında dengelemeyi bilmeniz şarttır. Aslında diyeti bir ödev olarak görmemek gerekiyor. Diyeti yaşam tarzı haline getirenler başarıya ulaşıyor. Bu sadece online takip ile ilgili değil, kilo vermek isteyen kişi iradeli ve sabırlı olmalıdır.

    Online diyet kısmında sahte diyetisyenlere dikkat!

    Online diyet kısmında karşılıklı bir güven kurulması gerekiyor? Burada özellikle nelere dikkat ediyorsunuz?
    Online diyet programı almak isteyen insanlar, gerçek diyetisyene ulaştığından emin olmalıdır. Ne yazık ki piyasada Diyetisyen olmadığı halde insanlara diyet listesi gönderen kişiler varlığını duyuyoruz. Bunun önüne geçmek online diyet programı istediğiniz uzmanın diplomasını göstermesini isteyiniz.

    Online diyetle 3 ayda 14 kg verdi
    Karşılıklı güven ve iradeli danışanlara örnek olarak online diyet uygulayan 32 yaşında Ankara’da oturan Melis İnce Hanım, 3 ay içersinde 14 kg verirken diyet programlarına sadık bir şekilde ara vermeden devam ediyor. Ankara’da birçok diyet programı deneyen Melis Hanım online diyeti tercihini sie şöyle belirtiyor; “Instagram’da gezinirken Online Diyet programlarını incelemeye başladım. Sistem bana uygun olduğu için diyete ara vermeden devam ediyorum. Diyette 3. ayım bitti. Kısacası kilolar gittikçe eski Melis’i bulmaya başladım.” diyor.

  • Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi

    Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi

    Kimyasal soyma işlemi; hasarlı yüz veya vücut derisinin belli bir tabakasının kimyasal asitler kullanılarak kontrollü bir şekilde yenilenmesidir. Kimyasal soyma işleminin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Eski Mısır döneminden elde edilen kayıtlarda bile bu tedavi şeklinin uygulandığına ait verilere rastlanmıştır. Günümüzde modern anlamda uygulanması ise 1880’li yıllarda başlamış ve 1960 ’lardan sonra giderek hız kazanmıştır.

    Kimyasal soyma işlemi 4 gruba ayrılır;

    Çok yüzeysel kimyasal soyma

    Yüzeysel kimyasal soyma

    Orta derinlikte kimyasal soyma

    Derin kimyasal soyma

    Kullanılan asitlerin miktar ve derişimi ( yüzdesi ) artıkça deride oluşturdukları hasar miktarı da kademeli olarak artmaktadır. Kimyasal soyma işleminde amaç deride kontrollü bir şekilde hasar oluşturarak alttan sağlam hastalıksız derinin gelmesini sağlamaktır. Kimyasal soyma işleminde kullanılan başlıca asitler;

    Glikolik asit

    Salisilik asit

    Laktik asit

    Rezorcinol

    Prüvik asit

    Trikloroasetik asit

    Fenol

    Kimyasal soyma işlemi birçok hastalıkta ve durumda tedavi ajanı olarak başarılı bir şekilde kullanılabilir. Bunların başlıcaları;

    Akne vulgaris ( sivilce ) tedavisinde,

    Akne izlerinin giderilmesi tedavisinde,

    Melasma ( doğum sonrası gelişen güneş lekeleri ) tedavisinde,

    Çiller tedavisinde,

    Lentigo ( güneşe bağlı deride oluşan kahverengi döküntüler ) tedavisinde,

    Siğil tedavisinde,

    Yüzdeki siyah ve beyaz noktaların tedavisinde,

    Antiaging ( deri yaşlanması tedavisinde )

    Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde

    Skatris ( Nedbe dokusu ) tedavisinde,

    Kimyasal soyma işleminin etkili olması hastalıktan hastalığa değişmesine rağmen genellikle 15 günlük aralar ile 4-5 seans tedavi ile olur. İşlem sonrası hastaların 1 haftalık iyileşme süresinde iz kalmaması için güneşten korunmaları önerilir. Bu işlem muhakkak bu konuda deneyimli ve bilgi sahibi olan uzman hekim tarafından yapılmalıdır. Aksi halde deri de istenmeyen bir takım yan etkiler ( yanma, kızarıklık, kahverengi lekelerde artış, nedbe dokusu gelişimi…) oluşabilir.

     

    Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ

  • Boşanma sürecinin psikolojik etkileri nelerdir?

    Boşanma sürecinin psikolojik etkileri nelerdir?

    Evlilik, genelde bireylerin duygusal ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabilmek amacıyla yapılır, anlayış ve mutluluk esas alınarak temellendirilir. Ancak bazen çiftler arasında anlaşmazlıklar yaşanmaya başlanır, beklentilerin karşılanmadığı fark edilir. Bireylerin ilişkide birbirlerini mutlu etmekten çok birbirlerine zarar verdiği görülmeye başlandıkça boşanma kararı gündeme gelir. Maddi sorunlar, kültürel farklılıklar, iletişim sorunları, aldatma, şiddet, kıskançlık gibi pek çok neden boşanmaya neden olabilir. Boşanma, evlilik gibi doğal bir süreçtir. Tüm çabalara rağmen ilişki yürütülemiyorsa, kişilerin mutsuz bir hayatı sürdürmeleri yerine boşanmayı seçmeleri daha sağlıklı olacaktır. Fakat eğer ailede çocuk varsa, bu boşanma sürecini daha karmaşık hale getirmektedir. Çiftler çocuklarının üzülmemesi için bazen evliliği devam ettirmeye çalışmaktadır. Aslında çocuğun sürekli kavga eden, birbirine hoşgörü göstermeyen bir ailede büyümesindense sağlıklı bir boşanma süreci geçirmiş ve yeni sisteme adapte olabilmiş anne babayla büyümesi çocuk için daha sağlıklı olacaktır.

    Boşanma, tüm aile bireylerini etkileyen bir karardır. Boşanma süreciyle kişilerin hayatında pek çok değişim meydana gelir. Hayattaki herhangi bir yaşamsal değişiklik ayrılık ve kayıp olarak değerlendirilir, bu nedenle boşanma da bir kayıptır. Kayıp sonrası bir yas süreci başlar. Yas süreci, yeni hayata uyum sürecidir. Uyum sürecinde, kişi baş etme becerilerini geliştirir ve olgunlaşabilir. Yas sürecinin sağlıklı bir şekilde yaşanması, kaybın etkilerini yavaş yavaş azaltacaktır. Yas sürecinde 5 evreden bahsetmek mümkündür:

    1) Şok ve inkar: Kişinin içinde bulunduğu durumu inkar etmesidir, kişi yaşadığı zorluğu kabullenemez.

    2) Kızgınlık, öfke: Kişinin isyan edip özellikle “niye ben” sorusunu sorduğu dönemdir.

    3) Pazarlık: Kişinin kaybettiği deneyimlerini tekrar yaşama isteği söz konusudur. Bu gerçekleşmeyince öfke artar.

    4) Depresyon: Üzüntü, keder ve acı halidir.

    5) Kabullenme ve uyum: Durumla baş edebilmenin başladığı dönemdir.

    Yas sürecinin yaşanması her kişide değişiklik gösterir. Bazı kişiler bunu daha şiddetli şekilde yaşayabilir. Eğer bu evreler atlatılamıyorsa bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır.

    BOŞANMA KARARI ÇOCUKLARA NASIL AÇIKLANMALI?

    Ebeveynler genelde çocuklarına boşanma kararını açıklamaktan çekinirler. Ancak bu karar verildikten ve aile bireylerinin hayatlarında değişiklikler olmaya başladıktan sonra boşanma kararı çocuklara bir an önce açıklanmalıdır. Eğer çocuklara gerekli açıklama yapılmazsa, evdeki değişimleri fark eden çocuklar durumu anlamlandırmak için kendileri senaryo yazmaya başlayacaklardır.

    Boşanma kararı anne ve baba birlikteyken açıklamalı, çocuğun yaşına uygun bir dille anlatılmalıdır. Bu süreçte hayatlarında nelerin değişeceği aktarılmalıdır. Verilen kararın çocuklarla bir ilgisi olmadığının, onların her zaman anne babası olarak kalacaklarının ve onları sevmeye devam edeceklerinin, sadece anne babanın kendi ilişkilerini yürütemediğinin özellikle altı çizilmelidir. Bu noktada çocukların sorularına net bir şekilde cevap vermek de önemlidir. Ayrıca, boşanma gerçekleştikten sonra anne ve babanın çocuklarıyla birlikte bir araya gelmeleri ve birlikte vakit geçirmeleri de çocukların psikolojik durumu açısından faydalı olacaktır.

    Uzm. Psk. Cangül TOKMAKTEPE

  • Uzun Süre Topuklu Ayakkabı Giymenin Yolları

    Uzun Süre Topuklu Ayakkabı Giymenin Yolları

    Biz kadınlar topuklu ayakkabı giymeye bayılıyoruz ama bir de o ağrıları olmasa değil mi?

    Topuklu ayakkabı bir kadında şıklığın ve zarafetin buluştuğu güzel bir aksesuar. Dışarıdan bakıldığında sizi son derece estetik gösterebilen başka bir parça düşünemiyoruz. Tüm bunlar güzel de topuklu ayakkabıların ağrı sorunu olduğu gerçeğini değiştirmez.

    İşte sizi topuklu ayakkabıların ağrısından kurtaracak olan püf noktaları bulduk. Bu pratik bilgilerle istediğiniz ayakkabıyı giyebilmenin mutluluğunu yaşayacaksınız.

    Uzun süre topuklu ayakkabı giymenin yolları

    Kalın topuk tercih edin

    Biliyoruz her ne kadar ince topuklu ayakkabı hoş dursa da tüm gün ayakta beklemeye karşın kalın topuklu ayakkabı daha iyi bir seçim olur. Kalın topuklu ayakkabılar üzerinde rahat ve dengeli yürümenizi sağlayacağından ağrı oluşumuna zemin hazırlamaz.

    Uzun Süre Topuklu Ayakkabı Giymenin Yolları | 5

    Ayak pedi yerleştirin

    Gün boyu topuklu ayakkabılarla duracaksanız buna en iyi çözüm ayak pedi kullanmak. Hem ince topuklu ayakkabı giyeceksiniz hem de ayaklarınızın ağrısını en aza indireceksiniz. Ayak pedi kullanacağınız ayakkabı biraz geni yapılı olsun. Çünkü kullandığınız ayak pedi ayakkabınızı biraz sıkıştıracak doğal olarak ayağınız rahatsız olabilir.

    Ucuz ayakkabıdan kaçının

    Pahalı ve kaliteli bir ayakkabıya bütçeniz olmayabilir ama topuklu ayakkabıda o bütçeyi bizce ayırın. Ucuza aldığınız kalitesiz topuklu ayakkabılar ayaklarınızın normalden fazla ağrımasına ve yıpranmasına neden olur.

    Uzun Süre Topuklu Ayakkabı Giymenin Yolları | 6

    Ayak yapınıza göre ayakkabı seçin

    Öncelikle ayaklarınız hangi ayakkabının içinde rahat ediyor onu belirleyin. Alacağınız her ayakkabıyı bu özellikte seçin. Ayak yapınıza göre açık burunlu, ince topuklu tarzlarından hangisinin içinde rahat ediyorsanız o modelleri seçin.

    Ayaklarınızı arada dinlendirin

    Topuklu ayakkabı giydiğiniz zamanlar ayaklarınızı 5 dakika dinlendirin. Dinlendirirken özellikle ayaklarınızı yüksek tutmaya çalışın. Bu yöntemle uzun süre topuklu ayakkabılarla ayakta durabilirsiniz.

    Topuklu ayakkabılarla uzun süre ayakta ağrısız durabilmek için sizin önerileriniz neler?

  • 2017 trendleri sokak modası belirledi!

    2017 trendleri sokak modası belirledi!

    Soğuk hava moda tutkunu birine asla engel olmaz! İşte 2017 İlkbahar Paris Moda Haftasında trendleri bir bir belirleyen davetlilerin sokak modası fotoğrafları… ​

    Moda haftalarının en güzel yanlarından biri de sokak modasıdır. Her ne kadar defilelerde hazır giyimden Couture’a kadar tüm 2017 trendleri belirlense de sokak modasından bu trend parçaları nasıl kombinleyeceğimizi görebiliriz.

    Sokak Modası 2017 Trendleri

    2017 trendleri sokak modası belirledi! | 9 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 10 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 11 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 12 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 13 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 14 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 15 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 16 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 17 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 18 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 19 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 20 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 21 2017 trendleri sokak modası belirledi! | 22

     

    Fotoğraf: Tyler Joe

    Kaynak: Posta.com.tr