Hamile kaldığınızda neler yemeniz veya neler yememeniz konusunda pek çok kural olduğunu elbet biliyorsunuz. Peki ya gebe kalmaya çalışırken ne yapmalı? Gerçekten yediğiniz yiyecekler bebek yapma yeteneğinizi arttırabilir mi? Elbette .
Evet, fasülye doğurganlığı arttıran sihirli bir yiyecektir. Harvard School of Public Health’de hamile kalmaya çalışan 19.000 kadın üzerine yapılan araştırmaya göre yüksek oranda hayvansal protein tüketen kadınların %39’unda infertilite (kısırlık) yaşandığını göstermiştir. Ancak daha çok bitkisel protein tüketen kadınlarda bu sorun daha az gözlenmiştir. Fasülye sevmiyorsanız nohut, mercimek ve fındık yemeniz halinde de yüksek oranda bitkisel protein almış olursunuz.
DONDURMA
Yaşasın! Evet doğru duydunuz! Öyle düşük kalorili veya buzlu dondurmadan bahsetmiyoruz! The Nurses Health Study’e göre günde 1 veya 2 porsiyon süt ve süt içeren yiyeceği (örneğin dondurma!) tüketmeniz yumurtlama kapasitenizi koruyacaktır. Harvard School of Public Health, MD, assistant professor Jorge E. Chavarro’nun araştırmasına göre sütten yağı kaldırırsanız sex hormonlarının dengesini ve dolayısıyla yumurtlama döngüsünü de olumsuz etkilersiniz. Bu nedenle yağsız veya az yağlı süt tüketmenizi tavsiye etmemektedir.
YAPRAKLI YEŞİLLİKLER
Ispanak, marul, roka, brokoli ve diğer koyu yapraklı yeşillikler yüksek miktarda folat içermektedir. Folat B grubu bir vitamindir ve yapılan çalışmalar yumurtlamayı arttırıcı etkisi olduğunu göstermiştir. Salatanızı eşinizle de paylaşın, çünkü erkeklerin de yüksek miktarda folat alması spermlerin daha sağlıklı olmasını sağlar ve doğacak bebeğinizin genetik problemli veya düşük riskli olmasını önler. University of California Berkeley’s Public School of Health’de 97 sigara içmeyen erkek üzerinde yapılan çalışma yüksek miktarda vitamin alımının anormal sperm sayısını %20 azalttığını göstermiştir.
KABAK ÇEKİRDEĞİ
Kabak çekirdeği yüksek oranda demir içerir ve yapılan bir çalışmada düzenli olarak demir alan kadınların demir almayanlara göre gebe kalmakta %40 daha az oranda sorun yaşadığını göstermiştir. İşte kabak çekirdeği çıtlatmak için güzel bir sebep!
TAM BUĞDAY EKMEĞİ
Kompleks karbonhidratlar kandaki şekeri ve insülin seviyesini stabil tutmakta rafine edilmiş (işlenmiş) karbonhidratlara göre daha uzun etkilidir. Peki bunlar gebe kalma konusunda neden gereklidir? Artmış insülin seviyeleri üreme hormonlarını bozabilir. Hollanda ‘da gebe kalmaya çalışan 165 çift üzerinde yapılan 6 aylık bir çalışmaya göre , kan şekeri yüksek seviyelerde olan kadınların yarısının çalışma süresince gebe kalamadığını göstermiştir. Hamile kalmak istiyorsanız her zaman beyaz ekmek yerine esmer ekmeği, beyaz pirinç yerine kepekli pirinci ve kepekli makarnayı tercih ediniz.
ZEYTİN YAĞI
Zeytin yağı doğmamış yağ içerir ve bu da insülin duyarlılığını arttırmanın yanısıra ovulasyon (yumurtlama), döllenme ve embrionun erken dönemde gelişimini olumsuz etkileyen bazı faktörleri azaltır. Salatalarınıza zeytinyağı ile birlikte balsamik sirke de ekleyin veya yemeklerinizi yaparken zeytinyağı kullanın.
Bu omega-3 yağ asidi açısından zengin soğuk su balığı, üreme hormonlarınızın düzenli salınımına yardımcı olur ve üreme organlarınızdaki kan akışını arttırır. Somon aynı zamanda diğer yağlı balıklardan daha az civa içerir. United States Environmental Protection Agency’e göre gebe kalmaya çalışıyorsanız köpek balığı, kılıçbalığı, kral uskumru veya tilefish (bir çeşit levrek) uzak durmalısınız.
TRANS YAĞLAR
Eğer gebe kalmaya çalışıyorsanız işlenmiş, fırınlanmış veya kızartılmış olan pek çok gıdanın içinde yer alan trans yağlardan uzak durun. Çünkü bu yağlar vücudun insüline karşı duyarlılığını azaltır ve düzensiz yumurtlamaya yatkın hale getirebilir.
Çocuk yetiştirirken kesin yanlışlardan söz edebiliriz ama kesin doğrulardan söz etmemiz neredeyse imkansızdır. Akademisyenler ve fiilen öğretici konumunda olan uzmanlar, deneme-yanılma yoluyla bir takım, işe yaradığına inanılan yöntemler geliştirmişlerdir. Bunlardan ilk akla geleni ve yaygın olarak kullanılmaya çalışanı ödül-ceza yöntemidir. Bu yöntem, uygun zamanda, istikrarlı, kararlı ve doğru olarak uygulanmadığı taktirde çocuk üzerinde olumsuz davranış biçimleri yaratır ve anne-babaları daha zor durumla karşı karşıya getirir. Kısacası kaş yapayım derken göz çıkarmak sözünün anlamı tam olarak yerine getirilmiş olur.
Çocuk yetiştirme ödül ceza
Ödül de ceza da daha gerçekleşmemiş bir eylem için sunulmamalıdır. Çocuğa eğer yazılıdan 100 alırsan çok istediğin bilgisayarı alırım koşullamasındaki başarısız olma şansı bırakmama duygusu ile eğer tabağındakileri bitirmezsen televizyon izlemek yok koşullamasındaki çocuğa hissettirilen olumsuzluk aynıdır. Halbuki biz anne-babalar bunun doğru olduğunu düşünür ve içimiz rahat ederek bu yönteme başvururuz. Çocukta eğerle başlayan her cümle aynı olumsuz duyguları uyandırır. İçinde başarısızlık, korku, eksiklik, koşul ve eleştiri barındıran eğerli yaptırımlar, sağlıklı bireylerin yetişmesini engeller.
Anne-baba olarak amacımız; çocuğumuzun değer yargılarımıza, ahlaki doğrularımıza ve toplumsal kurallara karşı saygı duymasını sağlamak olmalıdır. Her yaşın cezası da ödülü de çocuğun gelişimine uygun ve eziyet sınırlarından uzakta olmalıdır. Ödül-ceza yöntemini doğru uygulayıp uygulamadığınızı çocuğunuzun cezasını da ödülünü de anlayışla karşılamasıyla belirleyebilirsiniz. Çocuk isyan eder ya da içine kapanır, sinerse yanlış uygulama yaptığınızı anlayabilirsiniz.
Ödül veya ceza sonuçlanmış bir davranışın ardından, tamamen sizin inisiyatifiniz doğrultusunda kararlı ve istikrarlı olarak uygulanıldığında olumlu sonuçlar verir. Uzun zamandır istediği bir oyuncağı olumlu bir davranışını pekiştirmek için sunduğunuzda, doğru zamanda verilen ödülden söz edebiliriz. Ya da size göre yanlış bir davranışının ardından parka götürmeyi reddetmeniz, olumsuz davranışının sonucu olarak çocuğunuzun da kabul edebileceği makul bir cezadır.
Bir çok ebeveynin düştüğü hata; tutarlı davranış biçiminden uzak, anlık hisleri doğrultusunda verilen kararlar ve davranışlarla, dengesiz tavırlar içinde, aşırı tavizkar ödüller vermek veya ardı arkası kesilmeyen şiddetli cezalarla çocuktan normal davranış biçimi sergilemesini beklemektir.
Hedef olumsuz davranışları söndürmek olduğuna göre, en kolay yöntem düzeltmektir. Kararlı ve saldırganlıktan uzak sakin bir davranış sergileyerek çocuğumuzun olumsuz davranışını tersine çevirmesini sağlamaktır. Sabırla, size göre doğruyu göstererek, davranışını tersine çevirmesini beklemek çocuğunuzun size olan güvenini artıracaktır. Zaman gerektiren durumlar söz konusu olduğunda çocuğa olumsuz davranışını düzeltmesi için izin verin ve gözlemleyin. Gergin tavırlar sergilemeniz olumsuz davranışları pekiştirir ve isyan etmesine, saldırgan tavırlar sergilemesine ya da içine kapanmasına sebep olabilir. Unutmayın ki çocuklarımız bizim söylediklerimizi değil davranışlarımızı taklit ederek uygulamayı tercih ederler.
Anne-baba olarak çizdiğiniz sınırlar içinde çocuğunuzun kendi davranışlarının doğru veya yanlış olduğunu keşfetmesini sağlamak; ruh sağlığı yerinde, kendine güvenen, çözüm odaklı bireyler olarak büyümelerini sağlayacaktır.
Çocuğunuzu dinlemek, davranışlarının nedenini izah etmesine izin vermek ve onun doğrularıyla toplumsal kurallar arasında uyumsuzluk varsa kişiliğine zarar vermeden kuralların konulma nedenlerini anlamasını sağlamak en doğru yoldur. Kuralların nedenlerini anlayan çocuk onlara uymakta zorlanmaz. Davranışlarımızla ona rehberlik ettiğimiz için sözle değil eylemlerimizle nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu göstermeli, sorularına somut cevaplar vererek, mantıklı açıklamalar yaparak kuralara uymasını sağlamalıyız.
Yoğun bir iş temponuz olabilir. Çocuklarınıza vakit ayıramadığınız için duyduğunuz suçluluk hissinden ona verdiğiniz nedensiz armağanlarla kurtulmaya çalışıyor olabilirsiniz. Ancak, unutmamalısınız ki doğru uygulanmadığında ödül de tıpkı ceza gibi çocuğunuzun gelişimini engelleyebilecek bir güce sahiptir.
Ne ödül ne de ceza, sadece biraz anlayış, biraz sabır ve onlarla geçireceğiniz kaliteli zaman bir çok sorunu başlamadan çözebilecek anahtarlardır.
Yaz kapıdan baktırır fazla yağları yaktırır… Spor ve diyetle yağlardan kurtulamazsınız… Yaz gelmeden kilolardan kurtulun…
Yaz ayları yaklaştıkça kışın alınan kilolardan kurtulma telaşı da beraberinde geliyor. Kimimiz vücudunun genelindeki kimimiz de bölgesel kilolardan şikayetçi. Bölgesel zayıflamayı arzu eden ancak, seçeneklerin çokluğu sebebiyle kafası karışanlara uzmanlardan yardım almasını öneriyoruz.
Bölgesel zayıflama kilo azaltma yöntemi değildir.
BÖLGESEL ZAYIFLAMA NEDİR?
En başta söylenmesi gereken temelde bir kilo azaltma yöntemi olmadığıdır. Vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağların azaltılması amacıyla kullanılan yöntemlere verilen genel isimdir.
Her bireyin farklı bir vücut yapısı vardır. Genetik, içsel ve dışsal sebepler de yıllar içinde bu yapının üzerine eklendiğinde pek çoğumuzda yağlanma başlar ve bu yağlanma da vücutta homojen dağılmaz, belli başlı alanlarda daha çok depolanır. Bu biriken yağ dokuları da spor ve diyetle maalesef arzu edildiği kadar azaltılamazlar.
BÖLGESEL ZAYIFLAMA NEDİR?
BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRMA…
Bölgesel zayıflama yöntemlerinin tümü aslında o bölgedeki yağ hücrelerinin büzüştürülerek, parçalanarak veya eritilerek o bölgeden uzaklaştırılması esasına dayanır. Bu işlemlerden herhangi biri uygulandıktan sonra da diyet ve spor yapılması, parçalanmış yağ hücrelerinin o bölgelerden atılmasını kolaylaştırdıkları için hastalara mutlaka önerilmelidir. Bu tavsiyeye uyan hastalarda tedavi başarısı çok artar.
İdeal olanı, bölgesel yağlanma problemi olan hastanın diyet ve spor ile vücudunu şekillendirmesi, kalan yağlanmaların da uzman doktorunun önerisiyle doğru metod seçilerek o bölgeye uygulanmasıdır.
Bölgesel zayıflama metodları son yıllarda giderek artmaktadır. Temelde 2 ayrı grupta toplanırlar:
Girişimsel (cerrahi) metodlar; liposuction, lazer lipoliz, mezoterapi gibi metodlardır. Girişimsel (cerrahi) olmayan metodlar ise; pressoterapi, lenf drenaj masajı, ozon sauna, infrared, kavitasyon, cryolipoliz gibi metodlardır.
SOĞUK LİPOLİZ NEDİR?
Bahsettiğimiz girişimsel olmayan metodların içinde yer alan en yeni, FDA (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı metodlardan biridir.
Nasıl çalışır?
Özel başlıkları uygulama alanına yerleştirilir. Başlık, vakum yaparak deri ve deri altı dokusunu kendine doğru çekerek o bölgedeki kan dolaşımını bir miktar azaltır ve yağ dokuları hareketsiz hale getirilir. Özel bir teknoloji sayesinde o dokuları kontrollü bir şekilde belli bir zaman diliminde yaklaşık + 2 ila – 8 C arasında soğutur. Aynı zamanda diğer dokuları korumak ve onlara hasar vermemek için onları da kısmen izole ederek çalışır.
Deri altı dokusu, subkutan doku dediğimiz alanda bulunan yağ hücreleri (adipositler) soğuğa karşı çok hassastırlar, çevrelerinde bulunan damarlar, sinirler ve diğer dokular bu yağ hücrelerine oranla soğuğa karşı çok daha az duyarlıdırlar. Bu sebeple çevre doku sağlam bırakılarak sadece yağ hücrelerinin etkilenmesi sağlanır.
Yağ hücreleri nasıl yok edilir?
Asıl etkisi soğuk ile yağ hücrelerinin donmasını, kristalize olmasını sağlayarak o hücrelerin ölmesi ve yavaş yavaş vücuttan lenf ve kan yoluyla atılması esasına dayanır.
Kaç seans uygulanmalıdır?
Tek seanslık bir uygulamadır. Ancak aşırı yağ dokusuna sahip olanlarda aralarında 2 ay kadar bir süre bırakılmak üzere 3 seansa kadar uygulama yapılabilir.
Sonuçları nelerdir?
İşlem yapılan alanda işlemden yaklaşık 3 hafta kadar sonra ilk etkiler görülmeye başlar ve yaklaşık 4. ayın sonuna dek devam eder. 4. ayın sonunda artık vücut son halini almıştır. Ortalama daralma, işlem yapılan alan ve yağ dokusunun kalınlığına göre değişmekle birlikte 2 ila 15 cm. arasında olacaktır.
Uygulama süresi nedir?
Bölgelere göre farklılıklar göstermekle birlikte ortalama 30-100 dakika arasındadır.
Kimlere uygulanabilir?
Vücutta aşırı veya yaygın yağlanması olanlar ve obez kişiler uygun değildir. Bunun dışında kalan herkese, kadın erkek farkı olmadan işlem yapılabilir.
İşlemde ve sonrasında ne hissedilir?
İşlem esnasında hasta ağrı, acı hissetmez. Kullanılan özel jeller ve örtüler sayesinde sadece hafif soğukluk, serinlik hissedebilir. Bu sebeple de işlemdeyken TV izleyebilir, kitap okuyabilir, bilgisayar ile çalışabilir.
İşlem bittikten sonra o bölgede hafif kızarıklık ve uyuşukluk oluşabilir. Dakikalar veya saatler içinde geçecektir. Az sayıda hastada morluk oluşabilir, ancak o da hiçbir iz bırakmadan yaklaşık 1 hafta içinde düzelecektir.
En keyifli yanı da işlemden çıkar çıkmaz hastalar günlük hayatlarına hemen dönebilirler.
Etkiler ne kadar süre ile kalıcı?
Kişiler tekrar kilo almadığı, yaşam alışkanlıklarını sağlıklı yönde değiştirdikleri sürece formlarını korurlar.
KAVİTASYON NEDİR?
Kavitasyon, ultrason benzeri bir ses dalgasının bir el başlığı ile cilt üzerinden uygulanması yağ dokusuna ulaşması ve yağ dokusundaki hücrelerde ani ve yüksek basınç değişiklikleri oluşturarak yağ hücrelerini parçalama prensibine dayalı cerrahi olmayan bir başka bölgesel zayıflama yöntemidir.
Hangi amaçla kullanılıyor?
Bölgesel zayıflama amacıyla kullanılmasının yanında çoğumuzun selülit olarak tariflediği derideki kozmetik problemin de azaltılmasında oldukça etkili sonuçlar verir. Aynı zamanda cilt sıkılaşmasında da etkisi olduğundan bu amaçla da kullanılmaktadır.
Başarı Sonuçları nelerdir?
Uygulanan bölgeye ve hastanın vücut yağlanma oranına göre değişmekle birlikte yaklaşık 2-8 cm arasında daralma ve selülit görünümünde dikkate değer ölçüde düzleşme sağlanabilmektedir.
Kaç seans uygulanmalıdır?
Ortalama bölge başına 6-10 seans uygulama yapılmaktadır. Genelde haftada 2 seans ile başlanıp, haftada 1 seans ile sürdürülür.
İşlemde ne hissediliyor? Ağrı hissedilir mi?
Ağrı ve acı yoktur. Sadece hastalar kulaklarında hafif bir çınlama sesi duyarlar. Rahatsız edici bir işlem değildir.
RADYOFREKANS NEDİR?
Radyofrekans, bir başka cerrahi olmayan bölgesel zayıflama metodudur. Ancak sadece bölgesel zayıflama değil aynı zamanda kırışıklık tedavisi ve selülit tedavisinde de bu işlemden yararlanırız.
Nasıl çalışır?
Deri ve deri altındaki su içeren dokulardaki su molekülleri ve iyonları harekete geçirerek belli bir ısı derecesine kadar kontrollü bir şekilde ısıtılır.. Hedeflenen, ısının 40-43 C arasına ulaştırılmasıdır. Bu hesaplanmış ısı derecesi kişinin diğer dokularına zarar vermeden hedeflenen alanların istenen yönde etkilenmesi sağlanır.
Hedeflenen nedir?
Yağ hücrelerinin su düzeyi çevre dokulara göre yüksektir. İşte bu şekilde yağ hücreleri ısıtılarak eritilebilir. Bu uygulamanın sonunda da yine eriyen yağ hücreleri lenf ve kan yoluyla atılır.
Ayrıca kolajen doku dediğimiz deri altında bulunan cildimizin sıkı durmasını sağlayan ve ağ gibi saran dokunun da radyofrekans ile ısınarak hasarlanmasını sağlayabiliriz. Ve bu hasarı fark eden vücudumuz da bağ dokusunda bulunan fibroblast denen hücrelerin aktivasyonunu arttırarak bu dokunun yenisini üretmeye başlar. Bu yeni doku eskisinden çok daha gergin ve sıkı bir doku olacaktır. Bu sayede kırışıklıklarda ciddi bir azalma sağlanacaktır.
Isının fazla olması nasıl önleniyor?
Tedavi süresince özel infrared termometreler ile deri ısısı ölçülür, böylece istenmeyen ısılara ulaşılmasına engel olunur.
Zayıflama ve kırışıklıkta aynı işlem mi yapılıyor?
Hayır farklı başlıklar kullanılır. İki ayrı başlığı vardır. Biri bipolar başlık; ki bu yaklaşık 5-6 mm kadar inebilen ve daha az derine ulaşan başlık yüz bölgesindeki kırışıklıklarda kullanılır. İkincisi monopolar başlık; ki bu da daha derin yaklaşık 20-22 mm derinliğe ulaşabildiğinden genellikle gövdede kullanılır.
Seans süreleri, sayıları ve tedavi aralıkları nedir?
Yüz bölgesi uygulaması yaklaşık 20 dk, gövde uygulamaları da genelde 40-60 dk karar sürer.
Ortalama 10 seans uygulanır ve haftada 2 seans uygulama yapılır
Ağrı hissedilir mi?
Kontrollü ısınma sağlandığı için hasta sadece hafif ısı hisseder. Ağrı ya da acı duymaz.
Herkese uygulanabilir mi?
Hayır. Parkinson, MS, epilepsi, kanser öyküsü olan hastalar, hamilelik, emzirme, kalp pili olan hastalar ve büyük metal protezi olan hastalarda uygulanamaz.
Ten renginin hiçbir önemi yoktur, renk duyarlı bir cihaz değildir. Yazın bronz tene bile uygulanabilir.
İşlem sonrasında neler yaşanabilir?
Hastalar hafif bir kızarıklık ve hafif bir yanma hissi ile çıkarlar. Dakikalar içerisinde geriler ve günlük hayatlarına devam edebilirler
PRESSOTERAPİ NEDİR?
Pressoterapi, dolaşım sistemini harekete geçiren, vücutta biriken fazla sıvı, yağ ve toksinlerin atılmasını kolaylaştıran, selülit tedavisi, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma uygulamalarının etkinliğini arttıran çok fonksiyonlu bir drenaj sistemidir.
Ne işe yarar?
– Lenf yollarına yapmış olduğu basınç ile sirkülasyonu arttırarak metabolik atıkların elimine edilmesini kolaylaştırır.
– Vücudun oksijen miktarını artırarak, dolaşım sistemini geliştirir ve ekstremitelerdeki gerginliği ortadan kaldırır.
– Lenfatik ve venöz dolaşımı hızlandırarak hücre yenilenmesini kolaylaştırır.
– Vücut sarkmalarının toparlanmasında, kilo, varis ve ödem problemlerinde, sellülit ve bölgesel incelme tedavilerinde oldukça etkilidir.
Ağrılı bir işlem midir?
Seans sürecinde herhangi bir ağrı-acı hissi oluşturmaksızın tam aksine rahatlatıcı ve keyifli bir uygulamadır.
Kimlere uygulanabilir?
Herhangi bir cinsiyet ve yaş farkı olmaksızın tüm erişkinlere uygulanabilir.
YAPILMASI GEREKENLER…
– Hangi bölgesel zayıflama metodunun hastaya uygun olduğu konusunda uzman doktor tarafından detaylı bir dermatolojik muayene yapılarak karar verilmelidir.
– Birden fazla metodun bir arada kullanıldığı durumda tedavi başarısı daha da artacaktır.
– Hastalara işlemden 1 hafta önceden başlamak üzere yağdan fakir diyet yapmaları, en az 2-2.5 lt kadar günlük su tüketmeleri ve mümkünse sporla desteklemeleri önerilir.
– Her tür bölgesel zayıflama işlemi sonrasında hasarlanmış yağ hücrelerinin atılımını kolaylaştırmak için pressoterapi veya elle masaj gibi lenf drenaj yöntemlerinden biri mutlaka uygulanmalıdır.
– Hastanın vücut kitle indeksine göre kilo fazlası varsa diyetisyen yardımı ile kilolarının azaltılması ve sonrasında bölgesel zayıflama işlemlerinin yapılması tedavi başarısını elbette arttıracaktır.
Küçük gözleri nasıl büyük gösterebiliriz, makyajla dudakların dolgun görünmesi mümkün mü, göz altı morluklarının çözümü var mı?
Akşam’dan Sibel Ateş Yengin’in haberine göre işte makyajla kusurlarınızı kapatmanın püf noktaları…
SMOKY GÖZ MAKYAJI NASIL YAPILIR?
Son yıllarda trend ‘Smoky makyaj. Üstelik yapması da çok basit. Önce göz çevrenize kalem çekecekseniz sonra da üzerinden fırçayla geçip kalemi dağıtacaksınız. Böylece buğulu bir efekt yaratmış olacaksınız. Kullanacağınız renkler siyah, koyu lacivert ya da kahverengi olmalı ki gözlerde koyu ve buğulu bir etki yaratılsın. Dikkat etmeniz gereken sürdüğünüz rengin keskin olmaması.
MAT KAPATICIYLA GÖZENEKLER KÜÇÜLSÜN
Gözeneklerinizi küçük göstermek istiyorsanız mat kapatıcı kullanmanız gerekir. Yalnız içinde parlaklık ve ışıltı olmayan bir kapatıcı seçilmelisiniz. Çünkü ışıltılı ve sedefli allıklar gözenekleri daha kocaman hale getirir. Kapatıcınızın üzerine süreceğiniz fondöten ve pudranın da mat olanları tercih edin.
DUDAKLARI DOLGUN GÖSTERMENİN YOLU
Dudaklarınızı olduğundan daha dolgun göstermek istiyorsanız rujunuzla aynı ya da benzer tonda kontür kullanmanız gerekir. Dudak kaleminizi rujunuzla harmanlayarak doğal halini bozmadan, biraz dudak çizgisinin dışına taşarak uygulayın. Dudağı daha dolgun göstermek için parlatıcılı rujlar da size yardımcı olur.
Dudaklarınız hem parlak hem de daha dolgun görünür. Mat ruj dudağın çizgilerini belli eder, gloss ise parlaklık ve şişkinlik efekti verir.
SİVİLCELERİ YOK EDEBİLİRSİNİZ
Çoğu kadının baş belası sivilcelerden kurtulmak çok basit. Fondöteninizi sürmeden önce sivilcenizin üzerine birkaç kat kapatıcı sürün. Bunu yaparken de koyu tondan açığa doğru sürülmesi gerektiğini unutmayın. Yani alta daha koyu üste daha açık renk uygulayın. Kapatıcınızı yüzünüzün tümün değil, sadece sivilceli bölgeye sürün.
KOYU RENK GÖZ HALKALARI
Göz altınızdaki mor halkaları kapatmak için kesinlikle açık renk kapatıcı kullanmamanız gerekir çünkü açık renk mor olan bölgeyi daha da çok öne çıkarır. Muhakkak cilt tonunuzun rengine yakın bir kapatıcı tercih etmeniz gerekir.
İRİ GÖZLERİN FORMÜLÜ
Gözlerinizin daha büyük görünmesini istiyorsanız göz kaleminizi gözünüzün içine değil, dışına çekin. Ayrıca göz çevresine alt kirpiklerin dışından başlayarak farınızı sürün. Gözünüzün içine açık renk kalem sürebilirsiniz. Eyeliner’ınızı çok kalın sürmeyin. Kirpik takmak da hem gözleri büyütür hem de düşüklüğü gizler.
YUVARLAK YÜZE ELMACIK KEMİĞİ
Yuvarlak bir yüze sahipseniz yüz hatlarınızı ortaya çıkarmak için elmacık kemiklerinin alt kısmına hafif koyu bir renk kapatıcı sürün. Böylece yüzünüz incelir, elmacık kemikleriniz öne çıkar.
İNCE GÖRÜNEN YÜZE SAHİP OLMAK
Yüzünüzde ince görünmesini istediğiniz bölgelere koyu renk fondöten sürebilirsiniz. Mesela yüzünüz köşeliyse ve yuvarlak bir hale getirmek istiyorsanız çene bölgesini gölgelendirin. Burun çevrenizi ince göstermek istiyorsanız burnunuzun hem sağına hem de soluna koyu ton kapatıcı sürebilirsiniz. Burnunuzun tam üstüne de normalde kullandığınız tondaki kapatıcınızı sürersiniz. Burnunuzun uç kısmını daha kısa göstermek içinse ucuna koyu ton kapatıcı uygulayabilirsiniz.
Sağlıklı bir metabolizmaya sahip olmak için ihtiyacınız olan süre ne kadar? Nereden başlayabilirsiniz, ne kadar kaçamak yapabilirsiniz?
Akşam’dan Seren Aksüs’ün yazısı…
İLK 72 SAAT ÇOK ÖNEMLİ
Diyette ilk 3 gün çok önemlidir. Bu süreçte kaçamak yapmayın. Vücudunuzun ne yaptığınızı anlamasının ilk aşamasıdır. Bu süre metabolizmanızın gerçekten diyet yapıp yapmadığınıza ikna olma aşamasıdır. Harfi harfine diyet reçetenize uymanız sizi başarıya götürür.
SU İÇEREK BAŞLAYIN
Su içerek başlayabilirsiniz. Günlük olarak içtiğiniz su miktarınızı artırmak en çabuk sizi toparlayacak yöntemdir. İçilen her 0.5 litresi size ortalama 10-20 kalori harcatır. Günlük en az 2-3 litre su içmenizi öneririm.
HER ÖĞÜNE SALATA
Lif alımı sizi doyurur. Midenizi oyalar. Aşırı besin alımınızı engeller. Bu yüzden her öğün mutlaka salata almalısınız. Porsiyonu çok büyük olmasa da sabah, öğle, akşam yemeklerinizde hatta uygun olursa ikindi de tüketebilirsiniz. Her defasında farklı bir çeşit olursa sıkılmadan daha uzun süre devam edebilirsiniz. Bir öğünde yeşil salata, bir öğünde kaşık salatası, bir öğünde söğüş salata yapabilirsiniz.
SEBZE YEMEĞİ
Günde 1-2 kez sebze yemeği sağlıklı bir seçenektir. Her defasında 3-4 kaşık veya 1 kerede 7-8 kaşık yiyebilirsiniz. Izgara, fırın, buharda, haşlanmış, közlenmiş veya sulu yemek şeklinde yapabilirsiniz. Ayrıca salata veya yoğurtlu meze şeklinde de hazırlayabilirsiniz. Kızartma ya da kavurma şeklinde yapacaksanız sık yememeniz önemlidir.
ARA ÖĞÜN
Uyku saatlerinize göre günü 4-5 parçaya bölecek şekilde öğün düzeninizi ayarlayabilirsiniz. Örneğin 8-10 saat uyuyorsanız, kalan 14-16 saati 4-5 öğüne bölebilirsiniz. 3 ana öğün, 2 ara öğün şeklinde bir düzen kurabilirsiniz. Taze veya kuru meyve, yoğurt, süt gibi besinleri ara öğünleri tercih edebilirsiniz.
PORSİYON KONTROLÜ
Yediklerinizin içeriği kadar porsiyonu da çok önemlidir. Sağlıklı seçeneklerin porsiyonlarını büyütmeli, abur cubur porsiyonları azaltmalısınız. Kalorisi yüksek besinleri ara sıra yeseniz bile, az porsiyonda yemeniz diyete devam etmenizi sağlar.
NEDEN 100 GÜN?
Kendinize hedef koyarken kademe kademe ilerleyebileceğiniz hedefleri seçmelisiniz. Hafta 0,5-1 kg doğru hedef olacaktır. 3 ay yani 100 gün sonunda yüzde 5- yüzde 10 kilo kaybetmeniz makul bir beklentidir. Diyelim 100 kiloysanız, 100 gün sonunda 10 kilo vererek 90 kiloya ulaşmanız çok iyi bir başarıdır.
ARA SIRA KAÇAMAK
Haftada 1, ayda 2-3, 100 günde 8-10 kez kaçamak yaparak, sevdiğiniz tatlı veya hamur işinden ya da özlem duyduğunuz herhangi bir yemeği yiyebilirsiniz.
Her yıl yapılan zamlarla doğalgaz faturaları gittikçe daha da kabarık olmaya başladı. Kış aylarının önemli bir gider kalemini oluşturan doğalgaz faturası, tasarrufu da gündeme getirmektedir.
Doğalgaz faturasını düşürebilmek ve bütçeden tasarruf edebilmek için bazı önlemler almak gerekir.
Dış cephe yalıtımı
Yeni yasayla birlikte dış cephe yalıtımı zorunlu hale geliyor. Bu da dış cephe yalıtımın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Eğer tasarruf etmek istiyorsanız kesinlikle iyi bir dış cephe yalıtımı yaptırmış olmanız gerekiyor. Dış cephe yalıtımı hem tasarruf etmenizi sağlar, hem de evdeki rutubet sorununu çözer.
Dış cephe yalıtımı binalarda ihmal edilen konuların başında gelir. Oysa tasarrufta en önemli unsur dış cephe yalıtımıdır. Bunun için, eğer bir apartmanda yaşıyorsanız, bina sakinleriyle anlaşarak dış cephe yalıtımı yaptırmalısınız.
Doğru kombi tesisatı
Kombininin iyi olması gerektiği kadar, tesisatının da doğru şekilde yapılmış olması oldukça önemlidir. Boşa enerji harcamamak için bu konuya özen göstermek gerekiyor. Peteklerin eşit şekilde ısındığından emin olmak gerekir. Bazı odalar ısınırken, bazı odalar ısınmıyorsa peteklerde bir sorun var demektir.
Tesisat boruları çok dirsekliyse de enerji kaybı yaşanır. Tesisatta mümkün olduğunca düz borular kullanılmalıdır.
Kombi seçimi ve petek sayısında evin ölçülerine uygun bir seçim yapmak gerekir.
Kombiyi aç kapa yapmak
Genel kullanımda yaygın bir yanlış olarak, ev ısınınca kombi kapatılmaktadır. Bu yöntemle tasarruf edileceğini düşünmek doğru değildir. Kombi her açılışında fazladan enerji harcamak zorunda kalacaktır. Bunun yerine, eviniz ısındığında, kombiyi düşük seviyeye getirmek daha doğru bir tercih olacaktır.
Tasarruf için zaman ayarlı kombiler de kullanabilirsiniz. İşten eve dönüş saatinizden önceye ayarladığını kombi çalışmaya başlayarak evi siz gelmeden ısıtacaktır. Böylece kombiyi yüksek ısıda çalıştırmak zorunda kalmazsınız.
Bunların yanı sıra kapı ve pencerelerin ısı kaçırmadığından emin olmalısınız ve kullanmadığınız odaların peteklerini kapalı tutabilirsiniz. (Evhayat)
Francesca Miranda‘nın yeni gelinlik koleksiyonu neşe içinde ellerinizi ovuşturacak. 2017 koleksiyonunda, zarif, seksi, puantiyeli, saçak ve dantel detaylar görkemli yılbaşı partileri için uygundur.
Latin Amerikalı moda tasarımcısı France Miranda düğününüzde mükemmel bir görünüm için çok kabarık olmayan, dantel gibi detayları olan bir gelinlik konusunda bazı ipuçları almak isterseniz Francesca Miranda’nın 2017 sonbahar koleksiyonuna göz gezdirmelisiniz.
Gelin için:”kırmızı dudaklar, belki de 1920 bile bir havası katmak için büyük bir fırsattır.”Ayrıca, süsleme için tereddüt etmeyin. Büyük boy incilerle oldukça şık durucaktır. Misafirlere, yeni yılda muhteşem görünmek için sabırsızlanıyorum!
Damat için:“damat mutlaka gelin eşleşmesi gerekmez”.Belki de aksesuarlar eklemeliyiz, ama çok fazla değil. Bordo, koyu mavi veya orman yeşili gibi koyu renkler sizin için farklı olabilir.
Konuklar ve Nedimeler: “konuklar için şaşırtıcı elbiseler giymek ayrı bir fırsattır. İnsanlar yeni yıl ile ilgili payetler giymek ister ama her zamanki gibi metalik renkler değil. Nedimeler için daha dramatik bir elbise normalden daha fazla özel hissetmeniz gereken bir tarih olacaktır.”
Ayakkabılar: ayakkabılarınız tamamen görünür değilse, değişik renkler deneyebilirsiniz.Sarı veya kırmızı? Örneğin, Kolombiya’da herkes yeni yılda kıyafetlerin bir kısmını sarı giyer.
Bakımlı ve gösterişli saçlar kuşkusuz her kadının hayali. Peki ya bakımlı görünmek için kış aylarında saçlarınıza bakım yapmayı ihmal etmiyorsunuz değil mi?
Biz kadınlar için bakımlı ve ihtişamlı saçlar her zaman önem taşır. Bir bayanı güzel gösteren yüzü, fiziği, kıyafeti kadar saçları da güzellik tamamlayıcı durumunda. O nedenle kış aylarında saçlarınıza iyi bakın hanımlar! Bakımı bıraktığınız an saçlarınızdan hayır beklemeyin.
Saçlarınıza bakım yapın derken sadece şampuan olduğunu düşünmeyin. Kış ayları için saç bakım önerilerimiz saçlarınızı tamamıyla koruyacak türden.
İşte sizler için hazırladığımız kış ayları için saç bakım önerileri
Saçlarınızda dökülmeler başladıysa!
Soğuk havalar ilk önce saçlarınızı yıpratmaya başlar ve sonunda amacına ulaşır ve dökülmelere neden olur. Kış aylarında saç dökülmelerine karşı en etkili bakım önerimiz saç serumları. Saç serumlarını gün aşırı saçlarınıza masaj yaparak sürdüğünüzde saçlarınızın dökülmeleri azalacak.
Saçlarınızda cansızlık yaşanıyorsa!
Saçlarınız cansızlığın dibinde vurduysa durum vahim demektir. Ancak üzülmeyin hemen çözümü açıklıyoruz. Saç diplerinize süreceğiniz saç bakım yağı ile saçlarınızdaki canlılığı yeniden kazanabilirsiniz.
Saçlarınızda kepeklenme başladıysa!
Kış aylarında en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan kepeklenme için sizi bu durumdan kurtaracak bir çözüm önerimiz var. Saçlarınızdaki kepek sorunu için kepeğe etkili olan şampuanlar kullanabilirsiniz. Ayrıca durulama suyuna biraz ekleyeceğiniz sirke ile saçlarınıza parlaklık kazandırabilirsiniz.
Bunların dışında kış ayları için saç bakım önerileri:
-Kış aylarında saçlarınızı çok fazla yıkamayın. Çok fazla yıkadığınızda saçlarınızın kolayca kırılmasına neden olursunuz.
-Biliyoruz ki kış aylarında saç kurutmadan olmaz diyorsunuz ama saç kurutma makinaları kışın saçlarınızı en çok yıpratan nedenler arasında.
Kadınlar Kulübü olarak sizlere kış ayları için en ideal bakım önerini yazdık. Saç bakımı için sizin önerileriniz neler?
Nohutlu Tarhana Malzemeler;
5 yemek kaşığı tarhana
2 su bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı biber salçası
5- 6 su bardağı su
2 su bardağı nohut – Haşlanmış
Tuz
Karabiber
Hazırlanışı;
Tarhanayı soğuk sütle derin bir kapta iyice karıştırın ve kenara alın.
Derin bir tencerede tereyağını eritin, sıvı yağı ilave edin ve ısın. Ardından biber salçasını ekleyip iyice kavurun. Salçanın kokusu çıkınca sütte açtığınız tarhanayı ilave edin karıştırın. Ardından suyunu, nohutları, tuz ve karabiberi ilave edip ara ara karıştırarak 15- 20 dakika nohutlar iyice pişene kadar pişirin.
Uykuya dalarken düşme hissi neden oluşur? Tam uykuya dalarken birden düşme hissine kapılıp vücudumuzun silkindiğini çok görmüşüzdür. Oldukça yaygın olan bu hisse beyindeki iki bölgenin kontrol çatışması neden oluyor.
Uykuya dalarken düşme hissi neden oluşur?
Bunu bir rüyanın parçasıymış gibi algılıyorsak boşlukta düşüyormuş hissi oluşur; buna hipnik seğirme denir. Beynimiz uyku için çevreyle bağlantısını keserken ortaya çıkan bir çatışmanın göstergesidir bu.
Uykuda vücudumuz felç olmuş gibidir ve dış dünyadaki olaylara duyarsız hale geliriz. Ama kas kontrolümüz düğmeye basılmışçasına durmaz.
Beynimizde retiküler aktivasyon sistemi adlı bölge nefes alma gibi temel fonksiyonları kontrol eder ve tetikte olma duygusunu hissettirir bize.
Öte yandan görmeyle ilgili ventrolateral preoptik çekirdek (optik sinir önündeki bölge) ise yorgunluğu düzenler.
Uykuya dalma sırasında retiküler aktivasyon sistemi vücudumuzun kontrolünü elden bırakırken ventrolateral çekirdek denetimi ele alır. Bu yavaşça kısılan bir lamba düğmesi gibidir, ama her zaman pürüzsüz işlemeyebilir.
Uyanıklığı sağlayan enerji kalıntıları ani yükselişe geçtiğinde seğirme hareketleri görülür. Fakat bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Hızlı göz hareketlerinin tersine bu seğirmelerin rüya gören beyinle bir ilgisi yoktur. Bundan ziyade günün son kalıntıları gibidir.
‘Patlayan kafa sendromu’ adı verilen ve insanın kafasının içinde bomba patlıyormuş gibi sesler duymasına neden olan tuhaf rahatsızlıkta da benzer belirtiler görülür. Beynin uyanık ve uykuya geçen kısmı arasında bir kontrol mücadelesi vardır ve bu şimşek çakması gibi ışıklar görmeye ve yüksek sesli patlamalar duymaya neden olur.
Bazı ileri vakalarda bu olgu aşırı uykusuzluğa ve hatta bedenin bilinmez güçler tarafından ele geçirilmesi iddialarına bile neden olmuştur.
Fakat genel olarak burada endişe edilecek bir durum yoktur. Uykuya dalma anında ortaya çıkan ilginç bir çatışma halinden ibarettir.
Daha önce konu hakkında yazan psikolog Tom Stafford’a göre, “Uyku halindeyken yaptığımız her iki hareket türü arasında hoş bir simetri vardır. Hızlı göz hareketleri, uyanmakta olan dünyada görülebilecek rüya kalıntılarıdır. Hipnik seğirmeler ise rüya dünyasına izinsiz giren uyanık yaşam kalıntıları gibidir.”