Blog

  • Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Yeni adıyla özçekim yani selfie, son dönemlerin en hızlı yükselen ve popülerleşen trendi haline geldi. Yakın bir açıdan çekilen bu pozlarda güzel çıkmayı kim istemez ki… Estetikte yeni bir uygulama olan Selfie Dolgusu da bu trende estetik çözümler sunuyor.

    Cep telefonuyla kendi fotoğrafını çekme akımı, “selfie pozları” gün geçtikçe daha popüler oluyor. Selfie’ler sosyal medyaya düştükçe özellikle kadınlar “Nasıl daha iyi görüntü verebilirim?” diye düşünmeye başladı. Sonuçta fotojenik olma her zaman doğuştan gelen bir özellik değil. Pek çok kişi sosyal medyada paylaştığı fotoğrafları güzel çıksın diye ameliyatsız yapılabilecek işlemler arayışında. Dermatolog Doç. Dr. Alev Eken, bu arayışta olanlara teknolojiye ayak uydurup Selfie Dolgusu ile cevap verdiklerini anlatıyor: “Kadınlar, cerrahi olmadan genç ve güzel görünmek istiyor. Teknolojinin gelişmesiyle görüntülü aramalar ortaya çıktı. Eskiden insanlar evlerinde istedikleri kıyafetle istedikleriyle konuşuyorlardı çünkü karşıdaki insan onları görmüyordu. Ancak görüntülü aramalar sebebiyle insanlar her zaman güzel, dinamik ve şık görünmeye, profil resminin güncel ve kendini temsil eder şekilde olmasına önem veriyor. Daha fotojenik bir görünüme kavuşmayı sağlayan bu yeni dolgu uygulaması, daha güzel bir ‘selfie’ye olanak tanıyor.”

    Güzelliği detaylar belirliyor

    Fotoğraflarda daha önce fark edilmeyen detaylar selfie modasıyla birlikte dikkatimizi çekmeye başladı. Doç. Dr. Eken, selfie pozlarıyla birlikte ortaya çıkabilen sorunları şu şekilde sıralıyor: Ağız köşeleri kişiyi fazlaca hüzünlü gösterebiliyor, göz altlarında boşluk ve gölgeler dikkat çekebiliyor, yanaklar çökük görünebiliyor, pırlanta yüzük kişinin elinde güzel durmayabiliyor, kişi yüz ovalini ya da gülüşünü beğenmeyebiliyor. İşte fotoğrafınıza baktığınızda bu saydıklarımızdan biri veya fazlası sizi rahatsız ediyorsa selfie dolgusunu düşünebilirsiniz.”

    Diğer bir seçenek de botoks enjeksiyonları olabiliyor. Doç. Dr. Eken, “Yüzdeki ve alındaki kas hareketlerine bağlı mimik çizgileri belirmeye başladığında ne kadar mutlu olursanız olun yüz kalıcı olarak mutsuz bir görünüş alabilir. 30-35 yaşınızdan itibaren, biraz da genetik arşiv kaydınıza bağlı olarak, bu durum kalıcı oluyor. Selfie’niz sizi olduğunuzdan daha yaşlı, mutsuz, yorgun, düşünceli ya da sert bakışlı algılatabilir. Botoks enjeksiyonları bu durumu ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor; daha rahat, olumlu, dinlenmiş ve genç görünümlü ‘selfie pozları’ verebilirsiniz” diyor.

    Selfie dolgusunda amaç doğal yüz hatları ve orantıyı korumak, ne kaybedildiyse onu yerine koymak olmalı. Dolgunluk değil, dengeli güzelliğin esas alınması gerekiyor; “selfie”nize bakıldığında, siz söylemedikçe, yüzünüzün neresinde nasıl bir uygulama olduğu anlaşılmamalı.

    Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Yeni nesil, jel kıvamlı, hyalüronik asit dolgu maddeleri yüzün her bölgesine, derinin her tabakasına uygulanabiliyor. Bu dolgu maddeleriyle yüz kontürleri yeniden orantılı olarak şekillendirilebiliyor, hacimlendirilebiliyor ya da rötuşlanabiliyor. Yanaklara, elmacık kemiklerine, göz çevresine (kaz ayakları, gözyaşı kanalı güçlendirilmesi, hacimlendirilmesi, alt göz kapağının yukarıya itilmesi), kaşlara, kaşlar arasındaki çatık (11) çizgilerine, dudaklara (hacimlendirilmesi ve şekillendirilmesi); ağız çevresine (sigara çizgileri, aşağıya dönük ağız köşeleri, gülümseme çizgileri), çene/çene hattına, buruna, dekolte ve eller de dahil pek çok bölgeye uygulanabiliyor. Doç. Dr. Alev Eken, dolgu uygulanan bölgede cildin nem içeriğinin arttığını, esneklik, ışıltı, canlılık ve gergin bir görünüm hedeflendiğini vurguluyor: “Sınavlardaki ‘Fill in the blanks’ bölümleri gibi, boşluklar dolduruluyor ya da yaş aldıkça cildin desteğini kaybettiği bölgeye hacim-destek sağlanması hedefleniyor. Çene kontürü düzeliyor; yüz ovali, yanaklar belirginleşebiliyor; yüz güzellik üçgeniniz eski şekline dönebiliyor. Ellerdeki damarlı yapı görünümü azalmasına yardımcı oluyor. Göz altına ve çevresine uygulanan dolgularla genç bakışlara sahip olunması amaçlanıyor.”

    Doç. Dr. Eken, kötü bir uygulamadan kaçınmak için üç önemli faktöre dikkat etmek gerektiğinin altını çiziyor: “Birincisi, işlemi yapan hekimin deneyimi ve uygulama tekniği. İkincisi, güvenli, uygun miktarda ve doğru ürün seçimi. Sonuncusu ise, hasta faktörü. Hastanın beklentilerini gerçekçi tutması, hekiminin önerilerine kulak vermesi çok önemli.”

    Yüz estetiği için tıklayınız!

    Göz altlarına özel geliştirilen, Işık Dolgusu

    Eschenbach Hastanesi’nde başhekimlik, Marktoberdorf Hastanesi’nde kıdemli plastik cerrahi uzmanlığı, Schwangau Rehabilitasyon Kliniği’nde direktörlük görevlerini sürdüren Dr. Wolfgang Redka-Swoboda, estetikte yeni trendleri anlatmak üzere Türkiye’ye geldi. Dr. Redka-Swoboda’dan dolgu uygulamalarındaki son yenilikleri dinledik:

    “Uluslararası istatistikler, son 10 yılda yapılan yüz germe ameliyatlarının sayısında yüzde 30 düşüş olduğunu gösteriyor. Genelde trend, mümkün olabildiğince cerrahiden kaçınmak. İş ve özel yaşamdaki hareketlilik giderek daha çok bir güzellik yarışına döndü. 10-15 dakika gibi kısa süren uygulama sonrasında kişi hemen işine ve sosyal hayatına geri dönebilir, bu da bu uygulamanın tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden biri. Işık dolgusu esas olarak içeriği hyalüronik asit olan cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren patentli yepyeni bir konsept. Yüz, boyun, el üzeri ve dekolte bölgesinin gençleştirilmesi, onarımı ve yenilenmesi ile ilgili olarak yardımcı oluyor. Göz altı ışık dolgusu öncelikle göz altı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini sağlıyor. Bu bölge için üretilmiş özel bir dolgu maddesi. Ayrıca içindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırıyor. Göz altı ışık dolgusu göz çevresinin gençleştirilmesi, morluk ve halkalanmaların giderilmesi için uygulanıyor.”

  • Saksı Tatlısı Tarifi

    Saksı Tatlısı Tarifi

    Saksı Tatlısı Nasıl Yapılır? Saksı Tatlısı Malzemeleri Nelerdir? Saksı Tatlısı Tarifi…

    Hamuru için:
    4 adet yumurta
    250 gram oda sıcaklığında tereyağı
    1 su bardağı pudraşekeri
    1 çorba kaşığı sirke
    Bir tutam tuz
    Aldığı kadar un
    İç malzeme için:
    200 gram dil peyniri
    200 gram ceviz
    Şerbeti için:
    3 su bardağı tozşeker
    3 su bardağı su
    3 damla limon suyu

    Saksı Tatlısı Yapılışı
    1 HAMUR için yumurtaların akını ve sarısını ayırın. Sarılarını geniş bir kaba alıp üzerine tereyağı, pudraşekeri, sirke ve tuzu ekleyin. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edene kadar
    un ilave edip yoğurun. Üzerine nemli bir bez örtün ve 15 dakika dinlendirin. Dil peyniri ve cevizi robottan geçirip bir kaseye alın. 2 Dinlenen hamuru yarım cm kalınlığında açın. Çay tabağı büyüklüğünde
    yuvarlak ve kenarı tırtıklı bir kalıpla kesin. Bu hamurları yağlanmış muffin kalıplarının dışına yerleştirin. Yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine koyun ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri hafif pembeleşene kadar pişirin. Piştikten sonra soğutun ve kalıptan çıkarın. Cevizli karışımı pişen saksıların içine paylaştırın
    ve fırın tepsisine aralıklarla yerleştirin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında koyu bir renk alana kadar pişirin. Şerbeti için bir tencerede tozşeker, su ve limon suyunu kaynatıp soğutun. Sıcak tatlının üzerine soğuk şerbeti gezdirin. Tatlı şerbetini çektikten sonra servis yapın.

  • Bağlı kalınca, her diyet sonuç veriyor

    Bağlı kalınca, her diyet sonuç veriyor

    Atkins’den Weight Watchers‘a, tüm diyetlerin aslında benzer sonuçlar verdiği; kilo vermek isteyenlerin kendilerine en kolay gelen diyet yolunu seçmeleri gerektiği kaydedildi.

    Amerikan Tıp Derneği dergisinde yayımlanan araştırma, 48 ayrı deneyden alınan sonuçları kapsıyor.
    Araştırmayı yürüten Kanadalı ekip, bir diyete bağlı kalmanın, diyetin kendisinden daha önemli olduğu sonucuna vardı.
    Obezite uzmanları tüm diyetlerin kalori miktarını benzer düzeye düşürmesinin, bu sonucu açıkladığını kaydediyor.
    Diyetler düzenli olarak moda oluyor ve sonra gözden düşüyor. Şu sıralarda düşük karbonhidrat ve düşük yağ diyetlerinin yararları tartışılıyor.
    Ontario’daki McMaster Üniversitesi ile Toronto Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nden bilim insanları, yüksek kilolu olup diyet yapan 7.286 kişiden alınan verileri inceledi.
    İncelenen diyetler arasında Atkins, South Beach, Zone, Biggest Loser, Jenny Craig, Nutrisystem, Volumetrics, Weight Watchers, Ornish ve Rosemary Conley adlarıyla bilinen rejimler bulunuyordu.
    12 aylık bir süre ardından düşük karbonhidrat ve düşük yağ diyetleri yapanlar, ortalama 7,3 kg. kaybetti. İlk altı ayda düşük karbonhidrat diyeti yapanların kilo kaybı, biraz daha yüksek oldu.
    Raporda, “Diyetler arasındaki fark az ve kilo kaybetmek isteyen kişiler açısından önemsiz. Bulgularımız diyetisyenler ve toplum tarafından olumlu görülmeli; zira diyet alanında herkese uyabilen tek bir kalıp yok. Birçok farklı diyetin, önemli oranda kilo kaybı sağlayabildiği görülüyor. Dolayısıyla diyet yapanlar, en çok kilo kaybı sağlayan yöntemler arasında, kendileri açısından en az zorluk yaratanı seçebilir.” denildi.
    diyet
    Ancak söz konusu çalışmada , diyetlere göre değişebilen kolesterol düzeyi gibi, daha geniş çaplı sağlık sorunları incelenmedi.
    Obezite konusunda hükümete danışmanlık yapan, Oxford Üniversitesi’nden Prof. Susan Jebb, diyetlerin aslında birbirlerine, göründüklerinden daha fazla benzediğini kaydederek günlük kalori miktarının 1500’e düşürülmesi, belirli yemek saatlerine bağlı kalınması, bisküvi, pasta ve çikolata gibi besinlerden uzak durulması konularında birleştiklerini söyledi.
    Prof. Jebb, “mesele diyete bağlı kalınması. Diyete ne kadar süreyle, ne derecede bağlı kaldığınız önem taşıyor.” dedi ve insanların yaşam tarzlarına uyumlu diyetler uygulamasını önerdi.
    Vejateryenlerin yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı diyetlere uymalarının sorunlu olacağı; tek başına yaşayan insanların, tüm aileye yemek hazırlamak zorunda olan kişilere kıyasla, çorba diyetini daha kolay bulabileceği belirtiliyor.

  • Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine Masajı normal doğumda epizyotomiden kaçınmak için gerekli hazırlıklardan biri… (Perine vajina ile anüs arasında kalan bölgeye verilen ad) Hamileliğin son 5-6 haftasında haftada 1 ya da iki kez bu masajı yapmanız önerilir…

    Perine masajı şu şekilde yapılıyor:
    Tek ayağınızı yüksek bir yere yaslayın ve ayakta durun (sandalye, küvet kenarı vs…)

    Masaj için zeytinyağı ya da buğday tohumu yağı kullanabilirsiniz. Ya da dilerseniz hazır yağ karışımları kullanın.

    Baş parmağınıza yağdan bolca sürün. Parmağınızı vajinanın içine yerleştirin sonra bir kere Kegel egzersizi uygulayın. Sonra kaslarınızı gevşetin ve parmağınızı nazikçe arkaya, aşağıya doğru çekerek bir U hareketi yaptırın. Bunu 3 dakika kadar sürdürün. Bu şekilde bölge dokusunun esnekliği artar. Bir kaç gün egzersiz yaptıktan sonra doku daha kolay esneyecektir.

    Masaja alıştıktan sonra baskıyı biraz daha artırın. Bu size bir parça yanma ya da acıma hissi verebilir. (Bebeğin başı çıkarken vereceği hisse benzer bu)…

    Anlayacağınız perine masajının mantığı bebeğin başının çıkarken geçeceği yolları önceden biraz bu duruma alıştırmaktır… Parmakla İçte dışa doğru, esneterek yapacağınız hareketler sizi bu hisse, dokularınızı da baskıya hazırlar…

    Epizyotomiden kaçınmaya hazırlanmanın bir diğer yolu da Kegel Egzersizi‘dir…

  • Berta Kış 2014 Gelinlik Koleksiyonu

    Berta Kış 2014 Gelinlik Koleksiyonu

    Dünyanın en iyi gelinlik tasarımcılarından biri olan Berta kadınsı bir görünümle 2014 kış ayında damgasını vuracak.

    2014 Berta Kış Gelinlik Koleksiyonu galerimizde sizlerle…

    berta_2014_gelinlik_modelleri (1) berta_2014_gelinlik_modelleri (2) berta_2014_gelinlik_modelleri (3) berta_2014_gelinlik_modelleri (4) berta_2014_gelinlik_modelleri (5) berta_2014_gelinlik_modelleri (6) berta_2014_gelinlik_modelleri (7) berta_2014_gelinlik_modelleri (8) berta_2014_gelinlik_modelleri (9) berta_2014_gelinlik_modelleri (10) berta_2014_gelinlik_modelleri (11) berta_2014_gelinlik_modelleri (12) berta_2014_gelinlik_modelleri (13) berta_2014_gelinlik_modelleri (14) berta_2014_gelinlik_modelleri (15) berta_2014_gelinlik_modelleri (16) berta_2014_gelinlik_modelleri (17) berta_2014_gelinlik_modelleri (18) berta_2014_gelinlik_modelleri (19) berta_2014_gelinlik_modelleri (20) berta_2014_gelinlik_modelleri (21) berta_2014_gelinlik_modelleri (22) berta_2014_gelinlik_modelleri (23) berta_2014_gelinlik_modelleri (24) berta_2014_gelinlik_modelleri (25) berta_2014_gelinlik_modelleri (26) berta_2014_gelinlik_modelleri (27) berta_2014_gelinlik_modelleri (28) berta_2014_gelinlik_modelleri (29) berta_2014_gelinlik_modelleri (30) berta_2014_gelinlik_modelleri (31) berta_2014_gelinlik_modelleri (32) berta_2014_gelinlik_modelleri (33) berta_2014_gelinlik_modelleri (34) berta_2014_gelinlik_modelleri (35) berta_2014_gelinlik_modelleri (36) berta_2014_gelinlik_modelleri (37) berta_2014_gelinlik_modelleri (38)

  • Scotch-Brite Kir Tutmayan ve Çizmeyen Sünger

    Scotch-Brite Kir Tutmayan ve Çizmeyen Sünger

    Bulaşık yıkarken süngerin üzerinde kalan yemek artıklarını temizlemekle vakit harcamayın! Scotch-Brite kir tutmaz süngerin üstün fiber teknolojisi sayesinde yemek artıkları suyun altında birkaç saniyede temizlenir. Çizmeden mükemmel temizler…

    Scotch Brite Kir Tutmaz Sünger
    Scotch Brite Kir Tutmaz Sünger

    Üstün fiber teknolojisiyle bulaşıkları çizmeden mükemmel temizleyen Yeni Scotch-Brite™ Kir Tutmaz Sünger’in eşsiz yüzeyine, inatçı yemek artıkları dahil hiçbir şey tutunamıyor. Scotch-Brite™ Kir Tutmaz Sünger, sadece birkaç saniye suyun altında tutularak kolayca temizleniyor. Bulaşık süngeri kategorisinde açık ara pazar lideri olan Scotch-Brite’ın Türkiye’de piyasaya yeni çıkardığı bu ürün, 3M’in müşteriden ilham alarak geliştirdiği inovatif ürünlerden biri.

    kir tutmaz sünger
    kir tutmaz sünger

    3M’in temizlik ürünleri pazarındaki yenilikçi ve lider markası Scotch-Brite, komple ev temizliği için pratik çözümler sunuyor. Scotch-Brite Ev Bakım ürünleri ailesinde; Ovma, Pratik Sünger, Tüy Toplayıcı, Yüzey Temizleyici, Vitro, WC Temizleyici, Silme, Mikrofiber, Eldiven, Yer Bakım, Silsüpür, Set Paspas ürün grupları yer alıyor. Geliştirdiği üstün teknolojiler ile mutfak, banyo, cam, yer için temizlik çözümleri üreten Scotch-Brite’ın ürünlerinde dayanıklılık ve performans ön plana çıkıyor.

  • Genç ve güzel görünmek için öneriler

    Genç ve güzel görünmek için öneriler

    Her kadının hayali güzel bir görünüme sahip olmaktır. Siz de genç ve güzel görünmek istiyorsanız bu altı ipucunu dikkate almalısınız.

    Dudaklar balla parlasın

    Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı:

    1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.

    Kuru cildin ilacı gül

    Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.

    Parlak saçlara sahip olun

    Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler:

    Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın.

    Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın.

    Salatalık sürün canlanın

    Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri.

    Cildiniz için her gün 1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

    İyi bir uyku çekin

    Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgara karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

    Kırışıklıklara meyve

    Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

     

  • Evlenilecek erkeğin özellikleri

    Evlenilecek erkeğin özellikleri

    Doğru kişiyle mi birliktesiniz? İşte birlikte olduğunuz kişinin evlenilecek biri olup olmadığını gösteren işaretler…

    ABD’nin en çok okunan haber portallarından Hufiington Post, bir ilişki danışmanının görüşünü alarak evlenilecek erkeğin özelliklerini paylaştı.

    Eğer bu özellikler birlikte olduğunuz kişide varsa doğru erkekle birliktesiniz demek.

    İşte evlenilecek erkeğin özellikleri…

    1- Esprili bir kişiliğe sahip olması

    2- Sizin düşüncelerinize değer vermesi

    3- Sizi olduğu gibi kabul etmesi

    4- Kendi fikirleri ve görüşleri olan biri olması

    5- Sorunları konuşarak çözebildiğiniz biri olması

    6- Açık fikirli olması

    7- İşi, iyi arkadaşları, aile ilişkileri ve hobileri olması

    8- Başkalarının görüşünü alması

    9- Tevazu ve egosu arasında denge kurabilmesi

    10- Duygusal açıdan olgun olması

    11- Geçmişte sağlıklı ilişkiler yaşamış olması

  • Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Bir bebeğin dünyaya gelmesi için iki yol vardır. Normal doğum ve sezaryen. Normal doğum mu sezeryan mi diye karar veremiyorsanız, sezaryenin faydaları ve dezavantajları, normal doğumun faydaları ile olumsuz yönlerinden bahsettiğimiz makalemizi okumanızı öneririz.

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal doğum bebeğin vajinadan çıkarılmasıdır. Sezaryen ise bebeğin anne karnından cerrahi müdahale ile dünyaya getirilmesidir.
    Günümüzde pek çok kadın çeşitli nedenlerden sezaryenle doğumu tercih ediyor siz de sezeryan mi normal doğum mu diye kararsız kalanlardansanız makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

    Öncelikle size önerimiz jinekoloğunuzun tavsiyesine uymanızdır. Vücut yapınız, bebeğinizin durumu, yaşınız gibi şeyler doğum şeklini belirleyen faktörlerdendir.
    Hiç bir komplikasyon gözükmüyorsa elbetteki en iyisi normal doğum yapmaktır.

    Normal doğum yapmak isteyen kadın, doğum sırasında gerçekleşecek olan acıya da katlanmak zorundadır. Doğum sancısı süresi 36 saatte kadar sürebilir.
    Fakat bebek doğduğundan ağrıda bitmiş olur.
    Normal doğumun en önemli iyi yanlarından biri doğumdan sonra ertesi gün veya bir kaç gün içinde günlük hayatımıza dönebilmemizdir.
    Ameliyat geçirmiş olmadığınızdan sık hastaneye gitmek zorunda değilsinizdir.
    Maliyet olarakta normal doğum sezaryenden çok daha ucuzdur.
    Normal doğumda hastanede kalış süreniz kısadır, bebeğinizin sağlığı akciğerleri için de normal doğum daha iyidir.
    Normal doğumun dezavantajları ise rahimde sarkma ve idrar kesesinde sarkma olabildiğinden idrar kaçırma sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz.

    Sezaryen ise mecbur kalınmadıkça, doktorunuz zorunlu görmedikçe tavsiye edilinecek bir yöntem değildir.

    Doğum sırasında acı çekmemek için sezaryen düşünüyorsanız, emin olun sezaryenden sonra daha çok acı çekeceksiniz.
    Sezaryenden dolayı bir süre yatmak zorunda kalacaksınız, ameliyat geçirmiş olduğunuzdan zaman zaman sızılarınız olacak vb.
    Sezaryen sonrası hastanede kalma 3-4 günü bulup, günlük yaşama dönme 1 haftayı bulabiliyor.
    Ameliyat yerinin iltihaplanma ihtimali, geç yara iyileşmesi sezaryenin dezavantajlarındandır. Sezaryenin faydalarına gelince anne çok şiddetli olan doğum acısını hiç bir şekilde çekmeyecektir.
    Bebek riske girmeden anne karnından çıkarılacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Evlenmeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Evlenmeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Evlenmeden önce dikkat edilmesi gerekenler vardır, bunları göz önünde bulundurarak izdivaç gerçekleştirmek, saadetinizi sağlar, mutlu bir birlikteliği temin eder.
    Evlilik doğru kişi ve doğru zamanda gerçekleştirildiğinde yaradanın en güzel armağanlarındandır. Güvenle başımızı yaslayacağımız bir omuz, sıkıntılarımızı, sevinçlerimizi paylaştığımız biri, tenini hissettiğimiz bir sıcaklık bunlardan harikulade hangi duygu olabilir ki hayatta.

    Evlenmeden Önce Düşünülmesi Gerekenler

    Sevgi…
    Evlilik kurumunun temeli olan kavramlardan biri de sevgidir. Öncelikle kendinize bu soruyu sorun seviyor muyum, sevgimden eminmiyim yoksa benimkisi sadece şehvet mi, bunları düşünüp, kendinizi hesaba çekin, şayet sevdiğiniz kanaatine vardıysanız, karşı tarafta size aynı duyguları besliyor mu, sizden hevesi geçince bitecek bir ilişki mi olucak, sorularınızın cevabı olumluysa ilk aşamayı geçtiniz.

    Huylar Mühim
    Evlendiğiniz kişiyi ne kadar tanıyorsunuz, genel ruh hali nasıl, şu kötü huyları var fakat ben onu adam ederim diye düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz, can çıkar huy çıkmaz, kişi yedisinde ne ise yetmişinde de odur.Onu ne kadar iyi tanırsanız tanıyın evlilik sonrası mutlaka ufak tefek huyları çıkacaktır. Ne kadar iyi tanırsanız onun yeni huylarına da o kadar çabuk adapte olursunuz.

    Ekonomik Durum
    Evliliğin olmazsa olmazı elbette paradır. Fakirlik kapıdan girince sevgi camdan fırlar.
    Evliliğe karşılıklı olarak ekonomikte hazır olmak gerekir. Evlenince maaşınız yetecek mi, eş adayınız ne kadar kazanıyor, eve ne kadar para girecek, bunların hepsini hiç çekinmeden açık açık baştan konuşun.

    Maneviyat
    Maneviyatı nasıl sağlam biri mi? inançları ne durumda?

    Hep Onu Görmeye Hazır mısınız?
    Evlilik sonsuzluğa uzanan bir yolculuktur.
    Her gün onla uyanmaya, sabah akşam onu görmeye hazır mısınız?
    Yüzünü, fiziğini ne derece beğeniyorsunuz, size itici bir siması varsa kesinlikle ama kesinlikle onla evlenmenizi önermeyiz, tecrübeler karşılıklı olarak birbirine hayran kişilerin evliliğinin daha uzun sürdüğünü gösteriyor.

    Çocuklarımın Babası…
    Evlenmeden önce düşünülmesi gereken en mühim sorulardan biri, bu kişi (şayet erkekse) benim ileride doğacak çocuğuma baba olmayı hak ediyor mu, bu adamdan iyi bir baba olur mu, kadınsa aynı şekilde, şefkatli, çocuklarını düzgün yetiştiren bir eş olacak mı, bunları göz önünde bulundurmalısınız.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.