Burberry Prorsum sonbahar 2014 koleksiyonu galerimizde sizlerle…
Burberry Prorsum sonbahar 2014 koleksiyonu





Burberry Prorsum sonbahar 2014 koleksiyonu galerimizde sizlerle…
Burberry Prorsum sonbahar 2014 koleksiyonu
Saç renginizi açmak ve daha ışıltılı saçlara sahip olmak için doğal yolları tercih edebilirsiniz.
Bal
Balın içinde doğal yollarla bulunan hidrojen peroksit saç renginin açılmasını sağlar.1/2 fincan saç kreminin içine 3/4 fincan bal ekleyin. Nemli saça bu karışımı sürün ve plastik bone ile kapatın. 8 saat kadar bekletin ve saçınızı yıkayın.
Limon
Limon da saç rengini açar ve daha aydınlık, ışıltılı saçlara sahip olmanızı sağlar. Etkili sonuç için taze sıkılmış limon suyu tercih etmenizi öneririz.
Bire üç ölçüsünde limon suyu ve suyu karıştırın. Bir sprey şişesine karışımı dökün
ve saçınızı sıkın. Bu tarifi güneşli günlerde yapmanızı öneririz. Limonun işe yaraması için ısı gerekmektedir. Limon suyu sıktıktan sonra mutlaka saç bakımınızı yapın. Aksi takdirde saçlarınız kuruyabilir.
Papatya
En bilindik saç açıcı bitkilerden olan papatya özellikle solgun sarı saçlar için çok etkilidir. Saç uçlarını haftada bir papatya çayı ile yıkamak saçlarınızın parlamasını sağlar.
1/2 fincan papatya çiçeğini 6 fincan kaynak suya ekleyin ve yarım saat kadar demlenmesini bekleyin. Çay soğuduktan sonra hafif nemli saça uygulayın. Başınızı küvetin içerisinde tutarak çayın kolayca akmasını sağlayın. Yarım saat kadar bekletmek yeterli olacaktır. Sonrasında bol su ile saçlarınızı yıkayın.
Okuma lambaları dekorasyon fikirleri galerimizde sizlerle…
Okuma lambaları dekorasyonu
Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmak isteyen çifterin en çok merak ettikleri konulardan biri de tüp bebek için ne kadar beklemeleri gerektiğidir. Her kısırlık durumu tüp bebek tedavisi gerektirmez ve tüp bebek uygulamasından önce bir çok yöntem ile sorun giderilebilir.
Bu yazıda tüp bebek tedavisi için çiftlerin ne kadar beklemesi gerektiği hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Hamilelik gerçekleşmiyor diyebilmek için çiftlerin yeterli ve düzenli olarak bir yıl boyunca ilişkiye girmeleri gerekmektedir. Bu süreden önce gebeliğin oluşmaması normaldir. Bu durumda normal şartlar dışında gebelik oluşmayan çiftlerin yüzde 15 inde bir sorun bulunmazken, tanı bulunan sebeplerde de kadın ve erkeklerde eşit sorunlar gözlenebilmektedir. Bu sorunların büyük bir kısmı günümüzde tedavi edilebilir sorunlardır.
Çiftler 12 ay boyunca düzenli ve yeterli ilişkiye girmelerine rağmen gebelik gerçekleşmemesi durumunda çeşitli tetkiklerle sorunları bulup, tüp bebek tedavisinden önce neler yapılabileceği araştırılmalıdır.
Tüp bebek öncesi ne gibi tedaviler uygulanabilir?
Tüplerde tıkanma tespiti durumunda laparaskopik cerrahi yöntemi ile tıkanık ve yapışıklıklar düzeltilip, her türlü miyomlar alınabilir.
Yumurtlama sorunu olan bayanlarda ilaç tedavisi ile yumurta çoğaltımı veya çatlaması sağlanabilir. Ki bu yöntem tüp bebek öncesi için mutlaka gereklidir.
Rahim filmi de hem bir tetkik hem de bazen bir tedavi yöntemi olabilir. Rahime gönderilen özel boyalı bir sıvı sayesinde tıkanıklar tespit edilir, bazen de tüplerdeki yapışıklıkların giderilmesi sağlanabilir.
•Aşılama yöntemiyle de gebelik gerçekleşebilir. Aşılama, yapılan tetkikler sonrasında bir sorunu bulunmayan bayanlara uygulanan bir yöntemdir. İlk olarak kadınlarda yumurta oluşumu ve çatlaması sağlanır. Yumurta çatladığında erkekten sperm alınıp yıkanarak seçilen spermler kadının tüp kanallarına gönderilerek yumurtalarla birleşmesi sağlanır.
•Rahimde aşırı yağlanmaya bağlı ve aşırı kilo alımları da bebek sahibi olmaya engel durumlardır. Dolayısıyla bu gibi durumlarda anne adayına zayıflaması ve egzersiz yapması önerilir. Yağların erimesi ve anne adayının zayıflaması ile birlikte anne adayının yumurtalıkları uyarılır. Baba adayında her hangi bir sorun yok ise şayet anne adayında da her hangi bir sorun yok ise şayet anne adayı gebe kalabilir.
•Kadın ve erkek de sigara kullanımı var ise şayet sigara kullanımına son vermeleri istenir. Bebek sahibi olmalarına sigara kullanımının ne kadar engel olduğu tüm detayları ile anlatılır.
Eğer bu tedavilerden sonrada gebelik oluşmuyor ve bir takım sorunlar var ise,
Örneğin;
Kadının tüplerinin tıkalı, hasarlı olması veya alınmış olması durumunda,
Tüplerin ve ya rahim içinin yapışık olması durumunda (kimi zaman tüpler açık gibi görülse de daha önceden geçirilmiş apandisit gibi cerrahi müdahalelerde tüplerde yapışıklık meydana gelebilir) bu durum olağan bir durum olup ancak hekimler tarafından tespit edilmektedir.
Yumurtlama sorunu olan bayanlarda ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen kadında yumurta gelişimi olmaması gibi durumlarda
Endometriozis (çikolata kisti) hastalığının yumurta gelişimine olumsuz etkisi ile gebe kalmayı engellemesi,
Erkeğin sperm sayısının yetersizliği, hareket ve şekil bozukluğu gibi durumlarında,
İzah edilemeyen gebe kalma sorunu yaşayan bayanların yaşlarının ilerlemesi söz konusu olduğunda,
Yine yaşı ilerlemiş özellikle 38 ve üstü yaşlardaki çiftlerin bebek sahibi olmak istediklerinde,
Genetik tanı uygulaması gereken durumlarda, hemen tüp bebek uygulaması yapılmalıdır.
Eğer bu tür sorunlarınız yok ve izah edilemeyen gebelik sorunu yaşıyor iseniz, doktorunuzun tavsiye edeceği bir zaman da tüp bebek yöntemini yaptırabilirsiniz. Hemen her çift tüp bebek tedavi yöntemini deneyerek evlat sahibi olmaya engel birçok sorunu bu yöntem sayesinde kolaylıkla aşabilir.
Kimi yağ yakımını hızlandırıyor, kimi troid bezlerininin verimli çalışmasını sağlıyor.
İşte zayıflamak isteyenlere yardımcı 7 şifalı madde…
Co-Enzyme Q10: Zayıflarken sağlığınızı korumanıza yardım eden güçlü bir antioksidan. Enerji metabolizmasını canlandırarak kilo kaybı sırasında yaşanan halsizlik problemlerine karşı etkili oluyor.
L-Carnitine: Vücutta depolanmış yağların yakımını hızlandırıyor ve kasların performansını artırıyor. Özellikle diyetle beraber yapılacak olan egzersizden daha iyi sonuç alınmasına destek veriyor.
Tere tohumu: Metabolizmanın canlanmasına yardımcı oluyor ve troid bezlerinin daha verimli çalışmasına katkıda bulunuyor.
Funda yaprağı: Zayıflamaya ve yağların vücut tarafından daha iyi yakılmasına destek veriyor. Açlığın bastırılmasına da yardım ediyor.
Zencefil: Alınan besinlerin daha iyi sindirilmesine yardımcı oluyor ve bünyeyi güçlendiriyor. Kilo verilirken enfeksiyonlara yakalanma riskini de azaltmaya destek oluyor.
Yeşil çay: Metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye ve bağırsaktaki faydalı bakterileri artırarak sindirmeye yardımcı oluyor.
Krom GTF: Pankreasın kan şekeri seviyesini dengelemesine destek veriyor. Diyetlerde kan şekeri seviyelerinin düşmesine ve artmasına engel oluyor. Açlığın ve tatlı krizinin bastırılmasında fayda sağlıyor.
Kadınların seks konusuna tiksinti ile baktıkları günler çok gerilerde kaldı artık. İyi de oldu; çünkü apaçık ortada, söylemeye bile gerek yok, ama kadınlar sekse en az erkekler kadar ilgi duyarlar ve bu konuda en az onlar kadar rahattırlar.
Ancak bazen, seks sırasında, cinsel açıdan kendine çok güvenen kadınlar bile rahatsız olacakları durumlarla karşılaşabilir. Bizi, “Az önce ne oldu öyle?”, “Bu normal miydi?” gibi düşüncelere sevk edebilen bazı sesler, kokular ve hisler vardır.
Peki, seks sırasında kadınların başına gelen, ancak kimsenin merak etmediği ya da hiç bahsetmediği bu tipik durumlar nelerdir? Ve ne anlama gelir?
İşte yanıtlar:
1. Kurusunuz
Yale Üniversitesinden Dr. Mary Jane Minkin, kadınların seks sırasında kuru ve asabi olmalarının çok normal olduğundan bahsediyor. Yapılan araştırmalarda, katılımcı genç kadınların üçte biri vajinal kuruluk yaşadıklarını rapor ediyor. Tatmin edici ve rahat bir seksin anahtarı ise kayganlaştırma. Minkin’e göre en iyi yöntem tabii ki ön sevişme. “Vibratörlerde işe yarayabilir” diye de ekliyor. Aklınızda bulunsun; marketlerde çeşitli kişisel kayganlaştırıcılar satılıyor. Eğer kuruluk, cinsel hayatınızı ciddi anlamda etkiliyor ve gün boyunca rahatsız olmanıza sebep oluyorsa, doktorunuzdan randevu alın. Birçok kadın vajinal kuruluk yaşıyor; ancak bu problemden doktorlarına bile bahsetmiyorlar.
2. O “an”
Hayır, orgazm değil; ama o an – seks başladıktan saniyeler ya da dakikalar sonra başlayan – sevişmenin ne yönde gelişeceğini – iyi ya da kötü – bir şekilde hissettiğiniz an. “Hastalarıma bundan bahsettiğimde ‘nereden bildiniz’ diye soruyorlar” diyor sağlık uzmanı Kimberley Resnick Anderson. Seks söz konusu olduğunda kadınlar bir çeşit “cinsel tarafsızlık” ile başlıyorlar, diye açıklıyor. “Bazen, cinsel aktiviteye başlar ve hemen ‘işte bu güzel olacak’ diye düşünürsün.” Başka bir anda ise, bir sonraki hareketin iyi ve keyifli olacağını; ancak, tam olarak istediğini elde edemeyeceğini hissedersin. Kadınlar, orgazm ihtimalini bir şekilde hissederler, diye belirtiyor Resnick Anderson.
3. Çişiniz varmış gibi hissedersiniz
Belirli seks pozisyonlarında çiş yapmaya ihtiyacınız var gibi hissedersiniz, bu son derece normal. Bu hisler genellikle kadınları cinsel boşalmaya götüren G noktasının uyarılmasından kaynaklanır. Boşalma idrar yolundan gelir, saydam renkli ve kokusuzdur. Şu da tamamen doğal ve normaldir ki kadınlar orgazm olurken aynı anda çişlerini yapabilirler. Bazı kadınlar kahkaha atarken, hapşırırken ya da orgazm olurken biraz çiş kaçırabilirler. Bu özellikler doğum yaptıktan sonra kazanılır. Ayrıca yaklaşan orgazm ve çiş dürtüsü arasında kafa karışması gayet kolaydır. Daha önce hiç idrarını tutamama sorunu yaşamamış kadınlar, yaklaşan orgazm sırasında çişleri varmış gibi hissediyorsa, bu vücudunun hassas kısımlarının beyine gönderdiği mesajları yanlış algılıyor olmasından kaynaklanır. Eğer seks sırasında çişinizin gelmesi korkusu, kendinizi tutmanıza neden oluyorsa, başlamadan önce tuvalete girmenizi öneririz.
4. Çığlık atarsınız
Tabi ki genel performans beklentisi seks sırasında çığlık atmaktır. 2011 yılında yapılan küçük bir araştırmaya göre seks yapanların yüzde 66’sı partnerlerinin boşalmasını hızlandırmak için inliyorken, yüzde 87’si de bunu partnerlerinin özgüvenlerini arttırmak için yapıyor. Ses çıkarmak yatakta ne istediğini anlatmak için muhteşem bir yol olabilir. Orgazm olmayı başarabilmek için ses çıkarmaya ihtiyacı olan çok kadın vardır. Çığlık atıyor taklidi yapmak ve zevk aldığınızı ve ne hissettiğinizi ifade etmek arasında fark vardır. Bazı kadınlar seks sırasında sessizdir, bazıları da sesli. Bu kadar basit.
5. Gaz çıkartırsınız
Vajinal gaz çıkartma ve gaz çıkarma aynı şey değildir. Vajinal gaz çıkarma sadece havanın vajinadan dışarı salınmasıdır fakat gaz çıkarmayla aynı sesi çıkartır. Bu durum, hava vajinada sıkıştığında meydana gelir. Bunu önlemek için fazla bir yol olmasa da belirli pozisyonlardan kaçınmak çözüm olabilir; ancak şunu belirtmekte yarar var, sık sık pozisyon değiştirmek, vajinal gaz çıkarma ihtimalini artırır. Yine de çok kafanıza takmayın. Seks gariptir; gaz çıkartır, bedenlerimizi birleştirir ve bazen hedefi kaçırırız. Kusursuz olmak imkânsız; yapacağınız en mantıklı şey gülüp geçmek ve işinize devam etmek.
6. Dikkatiniz dağınık
Kimi zaman seks yaparken, tamamen anı yaşıyorsunuz ve başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz. Bazı anlarda ise kafanızda yaklaşık 12 milyon tane düşünce dolaşıyor. Kadınlar, günlük hayatlarında yaşadıkları yüzünden çok kolay biçimde dikkat dağınıklığı yaşayabiliyorlar. Kusurlu olduklarını düşünüp bunu kafalarına takıyorlar. Bazen yapacak bir şey yoktur. Yani şöyle ki, günlük hayatınızın olayları yatak odanıza giriyorsa, kendinizi hırpalamanıza gerek yok. Ancak, bu, sık sık karşılaştığınız bir durum haline geldiyse eğer, kendi kendinize yapabileceğiniz ve daha ilgili, odaklanmış hissettirecek dikkat toparlamaya yönelik yöntemleri deneyebilirsiniz.
7. Baş ağrınız var
Seks sırasında olan baş ağrısı, genellikle cinsel heyecan tırmandıkça, baş ve ense çevresinde oluşan can sıkıcı bir ağrıdır. Bazen ani bir ağrı olarak da gelebilir – özellikle orgazm sırasında. Çoğu endişeye mahal vermez; ancak ani başlayanlar daha ciddi bir durumun habercisi olabilir. Bazı ender durumlarda, cinsel birleşme anında, muhtemelen kan basıncındaki değişimler sebebi ile şiddetli bir baş ağrısı ortaya çıkabiliyor. Eğer böyle bir probleminiz varsa, merak etmeyin, deli değilsiniz. Ama doktorunuzdan bir randevu alsanız iyi edersiniz.
Kış mevsiminin gelmesiyle havalar soğuyor. Kış benim için sahlep ve kestane demek. Bu lezzetler eskisi kadar olmasa da kış akşamlarımıza eşlik ediyorlar. Geç vakitlerde sokağın sessizliğini delen bozacı sesleri, Kız Kulesi’ne karşı yudumladığımız sahlepler, kese kâğıdına sarılı kestane kebaplar… Bu tatların yanı sıra kışın can sıkıcı bir tarafı da kısa süreli hayatımızı kâbusa dönüştüren kış hastalıkları. Grip vücudumuzun direnci düşmeye dursun hemen ortaya çıkar. Selpaklar cebimizden eksik olmaz. Silmekten kızaran burnumuz iyice iştahımızı kaçırır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde hayat çekilmez bir hal alır.
Pimpirikli bir insan olarak kendimi bu sinsi hastalıktan nasıl korurum diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Çevremdeki insanlara sorup onların fikirlerini sizlerle paylaşacaktım. Kime sorabilirim diye meraklı gözlerle dolaşırken karşıma ananem çıktı. Hemen sorumu ona yönelttim. Yılların getirdiği yıpranmışlıktan olsa gerek “Ayaklar insanın en çok üşüyen organı” dedi. Ananemin iki lafından biri “İnsan yaşlandıkça kanı koyulaşıyor, önceden hiç üşümezdim. Ayaklarını sıcak tut yavrum” oluyor. Ananemin ısıtıcısı hep yatağının yanında durur. Isıtıcıyı seçerken çok araştırdık. Özellikle havayı kurutmayan ve enerji tasarrufu yapan bir ısıtıcı seçmeye özen gösterdik. Devrilmelere karşı emniyet sistemi olan modeller bile var artık. Her şey ısıtıcı ile bitmiyor. Sıcacık battaniyeler sıcacık bir evin vazgeçilmezidir. Ananem geleneksel kış motifi olan geyikli battaniyelere bayılır. Annem farklı battaniyeler verdiğinde hemen geyikli battaniyesini ister.
Ananemden sonra direkt mutfağa yöneldim. Mutfaktan harika bitki çayı kokuları geliyordu. Annem her zamanki gibi büyük bir keyifle çayını yudumluyordu. Annem bir çay tiryakisidir. Mutfaktaki en büyük saklama kabı bitki çaylarının olduğu kaptır. Annem beklediğim üzere dinç görünüşünü bitki çayına borçlu olduğu söyledi. Bitki çayını bu kadar anlatmışken annemin meşhur bitki çayı sırrını da sizlerle paylaşacağım. Annem bitki çayı hazırlarken her zaman taze kaynamış klorsuz su kullanır. Suyu kaynattıktan sonra hemen çayı koymaz, bir iki dakika dinlendirir. Annemin favorisi tarihi lale motifli porselen demliğidir. Porselen demliğine önce bitki çayını koyar. Sonra üzerine gerekli miktarda su katar ve çayın demlenmesi için 3-4 dakika bekler. İşte mükemmel bir çayın püf noktaları bunlar.
Kışın olmazsa olmazı ısıtıcılardan, sarılıp ısınacağımız battaniyelerden ve içimizi ısıtan bitki çaylarından bahsettik. Şimdi sıra enerji verici kış yemeklerine geldi. Kışın en çok hangi yemekler pişer sorusuna en doğru yanıtı babam verebilirdi. Babamın en çok sevdiği kış yemekleri etli nohut, pastırmalı kuru fasulye ve çoban kavurma. Düdüklü tencere bizim eve geldiğinden beri annem bu harika yemekleri soframızdan eksik etmiyor. Bence düdüklü tencere kullanan bayanlar zamanını verimli bir şekilde değerlendiriyor. Düdüklü tencerelerde pişirme ısılarını ayarlayabildiğiniz için gıdalar vitaminlerini kaybetmiyor. Yemekler dağılmadan ve renklerini koruyarak pişiyor. En önemlisi de mutfaklarda rahatsız edici yemek kokuları artık yok. Sağlıklı beslenme ve hızlı yemekler için düdüklü tencere şart.
Kış hastalıklarından korunmak için bu kadar tüyo verdikten sonra benim de sizlere bir önerim olacak. Mis gibi kış kokan vitamin deposu taze sıkılmış portakal suyu. Bizim evde hasta olmadan kışı geçirmenin püf noktaları bu detaylarda gizli. Peki, sizin kış mevsiminde uyguladığınız koruyucu yöntemler neler?
Modern mutfak tasarım fikirleri galerimizde sizlerle…
Modern mutfak tasarımları
İrmik Pastası Yapılışı
SÜT, irmik, tozşeker ve vanilyayı Tava’ya alıp, koyulaşana dek karıştırarak pişirin. Servis yapacağınız büyüklükte cam kapları ıslatıp, içlerine irmik pastasını yerleştirin. Soğuyana dek dinlendirin. Sos için frambuaz, kabukları temizlenip dilimlenmiş kayısı, çilek, nişasta pudraşekeri ve suyu Tava’ya alın. Hafif koyulaşana dek karıştırarak pişirin. Tatlıları servis tabaklarına ters çevirip çıkarın. Üzerlerine sos gezdirip servis yapın.
Demet Akalın, hamilelik diyetine başladı. Vitamin-minarel tüketimi milimi milimine hesaplanan programın ana öğününde otlu omlet var. Akalın’ın cebinden 22 bin 500 lira çıkacak.
ÖZEL BİR PROGRAM UYGULANACAK
Akşam gazetesinin haberine göre; 6 aylık hamile olan Demet Akalın, doğum sonrası formunu korumak için erken adım attı. Dünyaca ünlü isimlerin uyguladığı hamilelik diyetine başlayan Akalın; jinekologu Fevzi Şen ve yaşam koçu Şeyda Coşkun’un gözetiminde, doğuma 3 ay kala özel bir programa giriyor. Yemekleri besin değerlerine göre hesaplanıp, hazırlanacak.
22 BİN 500 LİRA ÖDEYECEK
Kendisinin ve bebeğinin alacağı tüm besinler gerektiği kadar tüketilecek. Arasında ‘otlu omlet’in de bulunduğu yemekler, Demet Akalın neredeyse, oraya götürülecek. Akalın, bu program için 22 bin 500 lira ödeyecek.
BREZİLYALI MODEL DE UYGULAMIŞTI
İki çocuk annesi Brezilyalı topmodel Gisele Bundchen de bu diyeti uygulamış; rahat ve sağlıklı bir doğum gerçekleştirmiş ve formunu da korumuştu.