Blog

  • Sevgili kalma yolları

    Sevgili kalma yolları

    Uzman Psikolog Zeynep Zat, Sevgililer Günü’ne, ilişkilerinde problemlerini çözerek girmek ya da bir ömür “sevgili” kalmak isteyenlere haftada 5 saatlerini ayırarak ilişkiyi güçlendirmenin ipuçlarını veriyor.

    Günümüzde tüm dünyada, seven ve sevilen, ilişkilerinde dengeyi, sağlıklı iletişimi yakalayabilmiş çiftler, işlerinde başarı grafiğini artırıyor, özel hayatlarında ise mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyor.

    İşte bu noktadan hareketle sevginin günü 14 Şubat’a az bir zaman kala, Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Zeynep Zat, çiftlerle, ilişkilerindeki problemli noktaları hayatlarından çıkartarak yerine sevginin “iyileştirici” gücünden yararlanabilmeleri için şu ipuçlarını veriyor.

    “Sıradan bir haftanız toplam 168 saat. Sevdiğiniz kişi ile mutlu bir birliktelik için vermeniz gereken bunun yalnızca 5 saati. Hayatınızın içine almadığınız bilgilerin faydası yok, ancak ilişkinize destek vermesi için bunları yaşama geçirebilmek sizin elinizde. İlişkide iki taraf olmaktansa ‘ortak’ olabildiğiniz sürece, ilişkinizin rayından çıkması artık o kadar da kolay olmayacaktır.

    5 adımda ilişkinizi güçlendirin!
    Günde 2 ile 20 dakika arası değişen aralıklarla, haftada toplam 5 saat ayırarak ilişkinize yenilenme getirebilirsiniz. Güvensizlik, hor görme yerine sevgi, şevkat ve takdir duygusunun tatminini hayatlarınıza ve ilişkilerinize çekebilirsiniz. Her gün sadece 5 dakika ayırarak sürekli sevgili kalmak için yapmanız gerekenler:

    Beğendiklerini dile getirme ve takdir
    Maalesef sevgi ve hayranlık kırılgandır. Bazen çiftler kendilerini, birbirilerinin kişilikleri ya da davranışlarındaki kusurlarını eleştirmeye kaptırabilirler. Ancak hor görmenin panzehiri sevgi ve hayranlıktır. Partneriniz ile onu neden sevdiğiniz üzerine bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Bir çiftin birbirine verebileceği en büyük armağan tanındığını ve anlaşıldığını hissetme keyfidir. Kendinizi ve birbirinizi tanımak bir ilk adımdır, buradan edinilen bilgilerle birbirinize olan sevginizi ve birbirinizin beğendiğiniz özelliklerini söyleyebilirsiniz. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Şefkat
    Günlük yaşamın sıkıntı ve telaşı içinde partnerinize kendisine değer verdiğinizi bildirmeniz kıymetlidir. Örneğin, ‘İşlerin yoğunluğu yüzünden yakın arkadaşlarımı çoktandır ihmal ettim’ diye yakınan partnerinize, ‘Önceliklerini belirleyemeyen sensin’ demek yerine çözümün bir parçası olmaya gönüllü olduğunuzu göstermek için ‘Hafta sonu hep beraber bir plan yapmayı ister misin?’ diyebilmek, uzaklaşmak yerine yakınlaşmayı seçmek olacaktır. Birlikte olduğunuz zamanlarda birbiriniz ile fiziksel ve duygusal temas halinde olmanız önemlidir. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Ayrılıklar
    Sabah güne başlamadan önce, o gün neler yapacağınızı partneriniz ile paylaşabilirsiniz. Onun yapacaklarını da öğrenmelisiniz. Bunu karşı tarafı sorgulamak ya da birbirinize hesap vermekten öte, gün başlamadan önce planlarınızdan birbirinizi haberdar etmek için yaptığınızı unutmamalısınız. Süre: Günde 2 dakika, 5 iş günü Toplam: 10 dakika

    Günün sonunda
    Çiftler birbirinin duygusal ihtiyaçlarını çoğu zaman kötü niyetle değil, düşüncesizlik yüzünden göz ardı ederler. Sadece günlük etkileşimleri hafife almamalarını gerektiğini anlamak bile birçok çiftin ilişkisinde fark yaratır. Eve tüm işi getirmek ne kadar sağlıksız olsa da, aklınızdaki bu sorunları evin kapısından girerken bir anda bırakabilmek de çoğu zaman öyle kolay değildir. Bunun için her iş gününün sonunda mutlaka stresinizi azaltacak bir konuşma yapmanız size ve eşinize iyi gelecektir. Süre: Günde 20 dakika, 7 iş günü Toplam: 1 saat 40 dakika

    Haftalık buluşma
    Birbirine destek olmanın bile ilişkinin gücüne ve tutkusuna iki haftalık bir tatile çıkmaktan çok daha fazla katkıda bulunacağını aklınızdan çıkarmamalısınız. Sadece ikinize ait olan iki saati sohbet ederek geçirmek de bağlı kalmanın gevşetici, alçak basınçlı bir yolu olabilir. Bu konuşmada hafta içinde yaşadığınız bir tartışmayı da sağduyunuzu kaybetmeden irdelemeniz mümkündür. Süre: Günde 2 saat,1 iş günü Toplam: 2 saat

  • Sonbahar diyeti

    Sonbahar diyeti

    İşte sonbaharda sağlıklı kilo vermenin ipuçları ve doğal malzemeler kullanılarak yapılan reçeteler…

    Sonbaharın kendine özgü bazı özellikleri vardır. Eğer bu dönemde sağlıksız kilo verirseniz, saç dökülmesi, enfeksiyon hastalıkları, yorgunluk, ciltte kuruma, depresyon, kabızlık, cinsel performansta azalma, düşük şeker, düşük tansiyon, unutkanlık gibi bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

    Eğer sağlıklı beslenmek ve kilo vermek istiyorsanız o zaman önceden bazı kurallara dikkat etmekte ve şu sorulara yanıt vermekte yarar var:

    1) Diyet yapmak için doğru zaman mı?
    2) Yeterli bir tıbbi kontrolünden geçtiniz mi?
    3) Gerekli kan tahlillerini yaptırdınız mı? Kaç kilo olduğunuz önemli değil, kilonuzun ne kadarının yağ, ne kadarının kas, mineral, su, protein olduğu gibi vücut bileşenleri oranları da çok önemlidir.

    Dökülen saçlara özel formül

    Malzemeler
    1 tatlı kaşığı susam yağı
    Yarım tatlı kaşığı tatlı badem yağı
    Yarım tatlı kaşığı hint yağı
    2 adet deksapentol etken maddeli ampul
    2 adet E vitamini ampul

    Uygulanışı: Tüm malzeme biraz buhara tutulmuş ve yumuşamış saça ılık olarak yedirilir. 1 saat bekledikten sonra ılık suyla ve yumuşak bir şampuanla hafifçe yıkanır.

    Sağlıklı sonbahar diyeti

    1) Akşam yemeklerini erkene çekin.
    2) Kivi, taze maydanoz, sivri biber, limon, taze domates tüketin.
    3) Maden suyu, ayran, doğal meyve suyu için. Maden suyu sadece yazın değil, sonbahar ve kışın da oldukça yararlı bir içecektir. Üstelik sanıldığı gibi asidik değil alkali yapıya sahiptir.
    4) Sıcak su içme alışkanlığını tekrar kazanmanın tam zamanı. Günde 7-8 çay fincanı sıcak su, sonbaharda diyet yapanların en önemli yardımcısıdır.
    5) Sıcak bitki çayları, Ihlamur, adaçayı, mate, kuşburnu, rezene, zencefil, beyaz çay, hatta kekik çayı için.

    Zayıflama çayı
    Malzemeler
    1 çay kaşığı yeşil çay
    1 çay kaşığı mate yaprağı
    Parmak ucu kadar zencefil
    1 tutam mısır püskülü
    1 adet tane karanfil

    Hazırlanışı: Tüm malzemeyi 1 çay fincanı suda 1-2 dakika kadar kaynatın. 3-4 dakika kadar demleyin. Günde 2-3 fincan tüketin.

    Ender Saraç

  • Vajinal kuruluk neden meydana gelir?

    Vajinal kuruluk neden meydana gelir?

    Kadınların korkulu rüyalarından biri olan vajinal kuruluğun aslında pek çok sebebi var.

    Vajinal kuruluk, menopoz evresinde kadınlarda sık görülen bir durumdur. Genellikle kaşıntı, akıntı, yanma, cinsel ilişkide ağrı gibi rahatsızlıklar vajinal kuruluğun belirtileridir. Ancak bazı kadınlarda bu ön belirtilerden herhangi biri görülmeden de vajinal kuruluk başgösterebilir.

    Bu sorunu kulaktan duyma yöntemlerle gidermeye çalışmak yerine uzman bir hekime görünmenizde fayda var.

    Menopoz sonrasında, bebek sahibi olan özellikle emziren kadınlarda ve kemoterapi veya kanser hastalığı nedeniyle radyasyon tedavisi gören kişilerde görülen vajinal kuruluğun başlıca nedenleri şunlar:

    Menopozun yaklaşması,

    Sigara,

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,

    Alerji, tansiyon, ülser, antideprasan ilaçlarının fazlaca kullanımı.

  • Kadınlarda ms hastalığı

    Kadınlarda ms hastalığı

    Kadınlarda ve gençlerde daha yoğun görülebilen ve yaşam boyu süren MS yani Multiple Skleroz kimlerde görülür, nasıl tedavi edilir?

    Merkezi sinir sistemi hastalığı olan ve son zamanlarda toplumdaki bilinirliği artan MS yani Multiple Skleroz, kadınlarda ve gençlerde daha yoğun görülebilen, yaşam boyu süren bir hastalık. Türkiye’de yaklaşık 40 bin, dünyada ise yaklaşık 1 milyonun üzerinde MS hastası bulunuyor.

    MS hastalarına karşı toplumda, bilgi eksikliği nedeniyle birtakım ön yargıların bulunuyor

    MS Nedir?
    MS hastalığı, diğer bir adıyla Multiple Skleroz, beyin ve omurilik (merkezi sinir sistemi) hastalığıdır. Merkezi sinir sistemi, sinirler boyunca vücudumuzun farklı yerlerinde elektriksel mesajlar gönderen bir telefon santrali gibidir. Bu mesajlar bilinçli ve bilinçsiz tüm hareketlerimizi kontrol eder. MS hastalığı, vücudun mikroplara karşı göstermesi gereken reaksiyonun bir şekilde yolunu şaşırarak sinir hücrelerini içeren yağlı kılıfa saldırmasıdır. Bu saldırıyla sinir hücrelerinin ritmi bozulur.

    Telefon kablolarını düşünün; telefon kablolarının üstü yalıtımı sağlayan plastikle kaplıdır. Sinir hücrelerini içeren bu yağlı kılıf zarar gördüğü durumda telefon kablosu gibi içerisinde yer alan teller bir birine çarpar ve kişilerin sinir hücrelerinin ritmi bozulur.

    Sağlıklı insanlarda hiçbir yabancı cisim beyin omurilik sıvısını geçemez. Beyin omurilik sıvısı bir bariyer ile buna engel olur. Fakat MS hastalığında bu mekanizma da bozulur. Bir şekilde tetiklenmiş bağışıklık sistemi hücreleri bu bariyeri geçerek beyin omurilik sıvısına saldırır.

    Bu hastalık kişiye münhasır bir hastalıktır. Hastalığın seyri de kişiye münhasırdır; yani hastalığın nasıl seyredeceği kişiden kişiye değişir, yani başkasına bakarak bu hastalığın seyri böyle olur denemez.

    MS Hastalığının belirtileri nelerdir?
    Baş dönmeleri
    Ellerde titreme
    Aşırı yorgunluk
    Bulanık görme, bir gözde görememe, çift görme
    Dengesizlik
    Konuşma bozukluğu, patlayıcı tarzda konuşma yani sarhoş vari konuşma
    Bir veya daha fazla uvuzda güçsüzlük, yürüme güçlüğü

    Kimler risk altında?
    MS cinsel yolla bulaşabilen, genetik geçişli veya bir akıl hastalığı değildir. MS hastalığı bir genç hastalığıdır. En sık görüldüğü yaş oranı 22 ila 40 yaş arasıdır. MS hastalığının kadınlarda görülme oranı erkeklerde görülme oranından daha fazladır. MS oluşmasının belli bir nedeni olmamasına rağmen, genetik yatkınlık, çevresel etkenler ve virüsler MS hastalığında suçlanmaktadır.

    MS Çeşitleri nelerdir?
    1- İyi Huylu MS (Benign): Bu tipte hafif ataklar vardır ve atakları tam düzelme takip eder. Zamanla biriken bir kötüleşme olmaz ve kalıcı bir hasar bırakmaz.

    2- Tekrarlayan ve düzelen MS (Relapsing-remitting): Bu MS türü, en sık görülen MS cinsidir. MS hastalarının yüzde 75- 80’inde hastalık tekrarlayıp düzelen bir yapıda ilerler. MS hastalığının bu çeşidinde hastalar genellikle kendilerid e farkına varmadan uzun bir dönem MS atakları geçiriyorlar ve kendiliğinden düzelebiliyorlar. Yani bu MS tipinde hastalık ATAK – İYİLEŞME – ATAK – İYİLEŞME şeklinde ilerler. Buradaki iyileşmeler ilk başlarda neredeyse tama yakın oluyor.

    3- İkincil ilerleyici MS: Seconder Progressive dediğimiz bu MS türü, ATAK – İYİLEŞME – ATAK – İYİLEŞME şeklinde ilerlerken, hasta bir atak geçiriyor fakat bu ataktan iyileşemiyor. Örneğin hasta dengesizlik yaşıyor ve hasta bir daha da iyileşemiyor ve dengesiz kalıyor veya bacağında güçsüzlük oluyor fakat bu hastalıktan hasta geri iyileşemiyor.

    4- PrimerProgressive (yatağa bağlı ) MS: Primer Progressive MS hastalığının çeşitleri arasında en tehlikeli olanıdır. Bu türde hastalar tek bir atak geçiriyorlar ve bu ataklardan iyileşme olmuyor. Hastanın durumu giderek kötüleşiyor. Çok nadir rastlanan bir türüdün; yüzde 5 oranında görülür.

    5- Malburg: Bu, MS’in en tehlikeli türüdür. Malburg cinsi MS’te hastalar bir atak geçiriyorlar ve hastayı bu atakla kaybediyoruz. Bu da çok nadir görülen bir MS türüdür.

    Atak ne demektir?
    Hastalıkla ilgili klinik bulgulardan bir ya da bir kaçının en az 24 saat süreyle ortaya çıkması ve bunların en az 1 ay süreyle devam etmesidir. MS hastalığında bir atağa atak diyebilmek için en az 24 saat sürmesi gerekir. İkinci bir atak geçiriyor diyebilmemiz için ise iki atak arasında en az bir aylık bir sürenin geçmesi gerekiyor.

    Günler, haftalar veya aylarca süren ataklar olabilir. Genellikle ardından düzelme dönemi ortaya çıkar. Hastaya ve hastalığın tipine göre ataklar değişebilir, MS ataklarının ne zaman ve ne sıklıkla ortaya çıkacağı önceden kesinlikle tahmin edilemez.

    MS Hastalığında erken teşhis neden önemlidir?
    Erken teşhis son derece önemlidir; çünkü erken teşhisle hastalığın gidişatı değiştirilebilir ve hastalık yavaşlatılabilir. MS hastalığının ilerlemesi demek, hastaların sakat kalması anlamına gelir. İşte bu nedenle MS hastalığına multi-displiner bir yönden yaklaşılmalı ve vatandaşların özellikle de genç nüfusun bilinçlendirilmesi gerekir. Erken tanının bir diğer önemi ise şudur; MS teşhisi hayatınızı planlarken önemlidir.

    Düşünün:
    22 yaşındasınız, üniversiteye gidiyorsunuz ve size MS gibi çok ciddi bir hastalığın tanısı söyleniyor. Bu durumda hayatınızı buna göre planlamanız gerekiyor. Örneğin; askere gidebilecek misiniz, çocuk yapabilecek misiniz, mesleğinizde neyi seçeceksiniz?

    MS Hastalığını tedavi yöntemleri nelerdir?
    MS hastalığının iki çeşit tedavisi vardır bunlar;

    1- Atak tedavisi: 1950’lerden beri uygulanan bir yöntemdir. Hastanın geçirdiği atağa göre tedavi uygulanır.

    2- Kortizon tedavisi: Bu tedavi yönteminin İmnun sistemini bastıran bir yapısı bulunur ve MS hastalığının tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir.

    Bu iki ana tedavinin yanı sıra interteron gibi koruyucu tedavilerde bulunmaktadır. İnterteron tedavisi gibi tedaviler bağışıklık sisteminin yönünü çeviren tedavilerdir. Biz buna imnun modülatör diyoruz. Bu tedaviler cilt altından ve kas içine yapıldığı için hastaları çok rahatsız eden tedavilerdir. Bu tedavi yöntemiyle aynı şeker hastalarında olduğu gibi hastalar düzenli olarak iğne yapılması gerekiyor. Bu iğnelerden bir tanesi her gün yapılıyor. Bu durumda hastalara oldukça acı veren bir durum.

    Bunun yanı sıra MS tedvisinde kök hücre nakli gibi tedavilerde günümüzde uygulanmaktadır. Ancak şunu eklemek gerek; MS şeker hastalığı gibi ömür boyu süren bir hastalıktır. MS hastalığının başlangıcı ve bitişi yoktur. Yeni çalışmalar yeni ışıklar olmasına rağmen MS hastalığını tamamen yok edebilecek bir tedavi yöntemi henüz bulunmamaktadır.

    MS Hastalığı Hakkında Merak Ettikleriniz için tıklayın !

  • VOB30 VIOP BORSA Algoritmik Trade

    VOB30 VIOP BORSA Algoritmik Trade

    Algoritmik trade programları, sonsuz sayıda kurallar serisinden optimizasyon edilerek sadece o yatırım aracında çalışması için seçilen koşullar silsilesidir. Basit bir örnekleme yapmak gerekirse, Daha önceden seçilmiş ve belirlenmiş seviyelerdeki moving average, Macd, Trix gibi göstergeler veya fiyat bazlı hazırlanmış içinde indikatör kullanılmayan formüller matematiksel olarak önceden belirlenmiş seviyelere geldiğinde program Al sinyali üretir. Ya da tam tersi olarak Sat sinyali üretir.

    Bunun akabinde eğer daha önceden programa, sinyal oluşumu halinde xxx kadar lot / Kontrat adedini oluşan sinyal yönünde otomatik pozisyon aç komutu tanımlanmışsa, bu durumda tüm işlemler kendiliğinden gerçekleşecek ve pozisyonlar kendiliğinden açılıp kapatılacaktır. Bu yatırımcılara büyük kolaylık sağlamaktadır.

    Örneğin, bir işte çalışan ve piyasaları sürekli izleme imkanı olmayan bir yatırımcı, Otomatik işlemler yapabilen ve kesinlikle kendini geçmiş aylarda yaşattığı al sat sinyalleri, sonuçları ve performansıyla ispatlamış olan, Algoritmik vobsinyalleri viopsinyalleri üreten programa sahip olması halinde, viop30 vob30 viop100 altın forex Borsa gibi piyasalarda kendisi piyasaları nadiren izlesede işlemler yapabilir.

    Ek gelir elde edebilir. Çünkü program tüm işlemleri kendi kendine gerçekleştirecek, size sadece kontrol etmek düşecektir.

    Özellikle vob nedir? viop nedir? viopsinyalleri? diye google da arattığınızda karşınıza pek çok bilgi çıkacaktır.

    Bunları okuyarak bilgi sahibi olmalısınız. Çünkü her Algoritmik denen program istikrarlı karlar getirmez.

    Büyük karlar edilebileceği gibi büyük zararlar da edilebilir.

    Vob30 viop30 piyasasında Otomatik işlemler yapabilen programları vPS uzak masa üstü bilgisayarları kiralayarak orada çalıştırmak, VPS firmasının bizlere sunduğu ayrıcalıklardan sonuna kadar faydalanmak demektir.
    Örneğin, VPS ler min. 50 mbit hızında 365 gün 24 saat kesintisiz internete bağlıdır.
    Buda otomatiğe bağladığınız vob viop hesaplarınızda donma, devreden çıkma gibi problemlerimizin olmayacağı anlamına gelmektedir.
    Biliyorsunuz evde kullanılan PC lerde internetin kesilmesi, elektriğin kesilmesi, modem arızaları gbi teknik problemler yaşanabilmektedir.

    VPS kullanımının en büyük artılarından biri ise, iphone, ipad, laptop gibi mobil cihazların tümünden online olarak örneğin Matriks veya Meta Trader programlarını ve dolayısı ile piyasaları takip edebilmeniz olacaktır.

    VPS’lerin aylık kira bedeli firmadan firmaya değişmekle birlikte 22$/ay civarlarındadır.

    VPS ler Matriks, Meta Trader, viop, vob30, imkb, Borsa sıkıntısız olarak ister manual ister otomatik al sat vobsinyalleri üreten programlarla rahatlıkla kullanılabilmektedir.

  • Donna Karan İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu

    Donna Karan İlkbahar / Yaz 2014 Koleksiyonu

    Yeni Donna Karan ilkbahar / yaz koleksiyonu 2014 görücüye New York Moda Haftası mükemmel bir şekilde tanıtıldı.

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (1)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (2)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (3)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (4)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (5)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (6)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (7)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (8)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (9)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (10)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (11)

    donna_karan_ilkbahar_yaz_2014_koleksiyonu (12)

  • Sonbahar 2013 makyaj trendleri

    Sonbahar 2013 makyaj trendleri

    Sonbahar 2013 makyaj trendleri içinde farklı dönemlerin birbiri ile normalin dışında bir araya gelmesi, stiller ve cesur renkler yer alıyor.

    Sonbahar 2013 makyaj trendleri

    sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (2) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (3) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (4) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (5) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (6) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (7) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (8) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (9) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (10) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (11) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (12) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (13) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (14) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (15) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (16) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (17) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (18) sonbahar_2013_2014_makyaj_trendleri_modasi (19)

  • Fazla temizlik Alzheimer riskini artırıyor

    Fazla temizlik Alzheimer riskini artırıyor

    İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nde görevli bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre, aşırı temizlik ve hijyen Alzheimer riskini artırıyor.

    Bilim insanları 192 ülkenin istatistiklerini inceledi ve şu sonuca ulaştı: Hijyen sorunlarını çözmüş, enfeksiyon riski düşük, başka deyişle gelişmiş ülkelerde Alzheimer hastası sayısı daha yüksek! Sonuçlara göre, temiz içme suyu kaynağı olan ülkelerdeki Alzheimerlı sayısı, diğer ülkelere oranla yüzde 9 fazla. Enfeksiyon ve bulaşıcı hastalıkların daha az görüldüğü ülkelerde ise bu oran yüzde 12. Araştırma ekibinin başındaki Dr Molly Fox’un açıklaması şöyle:

    Bağışıklık dengesini bozuyor
    “Bir ulusun temizlik ve hijyen karnesinin Azlheimer ile olan ilişkisini saptadık. Örnek vermek gerekirse, İngilizlerin hastalığa yakalanma riski, Kenya, Kamboçya gibi temiz içme suyu, kanalizasyon altyapısında sorun yaşayan, salgın hastalıkların kol gezdiği ülkelere göre daha yüksek. Modern, mikroplardan mümkün olduğu kadar arındırılmış kent yaşamının yaygın olduğu ülkelerde risk yüksek.” Fox, aşırı temiz, bakteriden arınmış ortamda yaşamanın bağışıklık sisteminin dengesini bozduğunu, geçmişte, alerji, astım ve egzamayla ilintisinin de saptandığını anımsattı.

    Alzheimer’a Karşı Havuç Kürü için tıklayın !

    65 yaşını geçen her 3 İngiliz’den 1’inin bunama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun da altını çizdi. Alzheimer Birliği ise araştırmanın sonuçlarını “İlginç” olarak nitelerken “hastalığın sadece hijyenik ortamla ilgili olduğunu düşünmek hatalı olur” dedi.

  • Kestaneli kek tarifi

    Kestaneli kek tarifi

    Kestaneli kek nasıl yapılır ? Kestaneli kek malzemeleri nelerdir ? Kestaneli kek tarifi…

    Kestaneli Kek Malzemeleri
    2 su bardağı kestane püresi
    15 tane iri kestane şekeri
    5 çay bardağı un
    2 çay bardağı sıvıyağ
    2 çay bardağı süt
    1 poşet vanilya
    1 poşet kabartma tozu
    3 tane yumurta
    1 çorba kaşığı damla çikolata
    Kestaneli Kek Hazırlanışı
    Kekimizi başlarken ilk önce yumurta ve toz şekeri çırpıyoruz. Daha sonra kestanelerimizi ve kestane şekerlerimizi ilave ediyoruz. Sıvıyağ süt vanilya damla çikolata ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. En son un ve kabartma tozunu ekleyip koyu kıvamına gelinceye kadar hızlı hızlı çırpıyoruz. Yağlanmış kek kalıbına döktüğümüz kek karışımımızı 180 derece fırında 40 dakika pişirelim. Fırından çıkarınca soğutalım ve dilimleyerek servis yapalım. Afiyet olsun.

    Kestaneli kek tarifi
    Kestaneli kek tarifi
  • Kış çiçekleri

    Kış çiçekleri

    Çiçeklerin bulundukları her ortamı güzelleştirmek gibi bir özellikleri var. Hal böyle olunca biz kadınların onlardan vazgeçmesi biraz zorlaşıyor. Üstelik çoğu kadın, çiçekleriyle konuşmayı, dertleşmeyi sevdiği için bu onlar için bir terapi halini alıyor!

    Peki kışın hangi çiçekler yetiştirilebilir? İşte yetiştirebileceğiniz birbirinden güzel kış çiçekleri!

    Açelya
    Doğrudan güneş ışığı istemeyen bir bitki olduğu için kışın kolayca koruyabileceğiniz bir bitki açelya. Üstelik görüntüsüyle balkonuza veya salonunuza şenlik havası katacaktır!

    Lobelia Erinus
    Kışın çok sert geçmediği yerlerde yaşıyorsanız kış boyunca muhafaza etmeniz mümkün olan bu çiçek, bu kışın trendi mavi rengiyle de oldukça uyumlu!

    Helleborus
    Türkçede; Dana Bağırtan, Karaca Otu, Harbak gibi de anılan bu çiçek: 50 – 70 santimetreye kadar gelişen sapları, parçalı, daimi yeşil yaprakları ve her sapın ucunda türüne ve rengine göre açan çiçekleriyle gönlünüze taht kuracak!

    On bir ay Çiçeği
    Serin ve yarı aydınlık yerleri seven on bir ay çiçeğini kış boyunca evinizde muhafaza edebilir, bu güzelliği evinizin bir parçası yapabilirsiniz!

    Clerodendrum Bungei
    Meksika Ortancası diye de bilenen bu çiçek kışın -18 dereceye kadar dayanabiliyor! Ortancaları sevenler için kışın vazgeçilmeyecek bir seçenek!