Blog

  • Abiye Elbise İlkbahar Yaz 2014 Modelleri

    Abiye Elbise İlkbahar Yaz 2014 Modelleri

    Abiye Elbise İlkbahar Yaz 2014 Modelleri Galerimizde Sizlerle…

    abiye_2014_ilkbahar_yaz (1) abiye_2014_ilkbahar_yaz (2) abiye_2014_ilkbahar_yaz (3) abiye_2014_ilkbahar_yaz (4) abiye_2014_ilkbahar_yaz (5) abiye_2014_ilkbahar_yaz (6) abiye_2014_ilkbahar_yaz (7) abiye_2014_ilkbahar_yaz (8) abiye_2014_ilkbahar_yaz (9) abiye_2014_ilkbahar_yaz (10) abiye_2014_ilkbahar_yaz (11) abiye_2014_ilkbahar_yaz (12) abiye_2014_ilkbahar_yaz (13) abiye_2014_ilkbahar_yaz (14) abiye_2014_ilkbahar_yaz (15) abiye_2014_ilkbahar_yaz (16) abiye_2014_ilkbahar_yaz (17) abiye_2014_ilkbahar_yaz (18) abiye_2014_ilkbahar_yaz (19) abiye_2014_ilkbahar_yaz (20) abiye_2014_ilkbahar_yaz (21) abiye_2014_ilkbahar_yaz (22) abiye_2014_ilkbahar_yaz (23) abiye_2014_ilkbahar_yaz (24) abiye_2014_ilkbahar_yaz (25) abiye_2014_ilkbahar_yaz (26) abiye_2014_ilkbahar_yaz (27) abiye_2014_ilkbahar_yaz (28) abiye_2014_ilkbahar_yaz (29) abiye_2014_ilkbahar_yaz (30) abiye_2014_ilkbahar_yaz (31) abiye_2014_ilkbahar_yaz (32) abiye_2014_ilkbahar_yaz (33) abiye_2014_ilkbahar_yaz (34) abiye_2014_ilkbahar_yaz (35) abiye_2014_ilkbahar_yaz (36) abiye_2014_ilkbahar_yaz (37) abiye_2014_ilkbahar_yaz (38) abiye_2014_ilkbahar_yaz (39) abiye_2014_ilkbahar_yaz (40) abiye_2014_ilkbahar_yaz (41) abiye_2014_ilkbahar_yaz (42) abiye_2014_ilkbahar_yaz (43) abiye_2014_ilkbahar_yaz (44) abiye_2014_ilkbahar_yaz (45) abiye_2014_ilkbahar_yaz (46) abiye_2014_ilkbahar_yaz (47) abiye_2014_ilkbahar_yaz (48) abiye_2014_ilkbahar_yaz (49) abiye_2014_ilkbahar_yaz (50) abiye_2014_ilkbahar_yaz (51) abiye_2014_ilkbahar_yaz (52) abiye_2014_ilkbahar_yaz (53) abiye_2014_ilkbahar_yaz (54) abiye_2014_ilkbahar_yaz (55) abiye_2014_ilkbahar_yaz (56) abiye_2014_ilkbahar_yaz (57) abiye_2014_ilkbahar_yaz (58) abiye_2014_ilkbahar_yaz (59) abiye_2014_ilkbahar_yaz (60) abiye_2014_ilkbahar_yaz (61) abiye_2014_ilkbahar_yaz (62) abiye_2014_ilkbahar_yaz (63) abiye_2014_ilkbahar_yaz (64) abiye_2014_ilkbahar_yaz (65) abiye_2014_ilkbahar_yaz (66) abiye_2014_ilkbahar_yaz (67)

  • Saksı dekor fikirleri

    Saksı dekor fikirleri

    Saksı dekor fikirleri galerimizde sizlerle..

    Saksı dekor fikirleri

    saksi_dekor_fikirleri (1) saksi_dekor_fikirleri (2) saksi_dekor_fikirleri (3) saksi_dekor_fikirleri (4) saksi_dekor_fikirleri (5) saksi_dekor_fikirleri (6) saksi_dekor_fikirleri (7) saksi_dekor_fikirleri (8) saksi_dekor_fikirleri (9) saksi_dekor_fikirleri (10) saksi_dekor_fikirleri (11) saksi_dekor_fikirleri (12) saksi_dekor_fikirleri (13) saksi_dekor_fikirleri (14) saksi_dekor_fikirleri (15) saksi_dekor_fikirleri (16) saksi_dekor_fikirleri (17) saksi_dekor_fikirleri (18) saksi_dekor_fikirleri (19) saksi_dekor_fikirleri (20) saksi_dekor_fikirleri (21) saksi_dekor_fikirleri (22) saksi_dekor_fikirleri (23) saksi_dekor_fikirleri (24)

  • Bu kadının herşeyi ters

    Bu kadının herşeyi ters

    Bu genç kadının öyle bir hastalığı var ki duyanlar hayrete düşüyor. Bojana Danilovic adlı kadın, Sırbistan’ın Uzice adlı kasabasında yaşıyor. Daniloviç‘in yaşadığı görme bozukluğu tıp dünyasında şaşkınlıkla karşılandı.

    Genç kadının gözleri her normal insan gibi dünyayı düz bir şekilde beynine aktarsa da, beyni gördüğü her şeyi ters çeviriyor.

    Uzaysal oryantasyon fenomeni’ denilen bu durumla yaşamaya çalışan genç kadın, yazıları tersten yazıyor, gazeteyi tersten okuyor.

    Hatta kendine özel bilgisayar ekranı ve klavyesi olan kadın, cep telefonu gibi birçok aleti tersten kullanıyor.

    “İnsanları kafaları üzerinde duruyormuş gibi değil normal ayakları üzerinde görüyorum. Asıl problem mekansal hareketliliklerde. Ehliyet almam konusuna pek sıcak bakılmadı. Okulda da sorunlar yaşadım. İstediğim eğitimi alamadım.”

    Hataya atılmaktan geri durmayan Daniloviç çalıştığı iş yerinde özel ekran kullanarak aktif hayatını sürdürüyor.

    Göz Sağlığı İçin Yenilmesi Gereken Besinler Listesi için tıklayın !

    Bu kadının herşeyi ters
    Bu kadının herşeyi ters
  • Su İçmenin Cilde Faydaları

    Su İçmenin Cilde Faydaları

    Yazın dayanılmaz sıcaklığıyla tanıştığımız şu günlerde suyun vücudumuz için önemli bir gereksinim olduğ u tartışılmaz bir gerçek. Özellikle vücudumuzun koruyucu tabakası olan derimizin yaz aylarında kuruyup dökülmesini engelleyen, elastikiyet, ipek gibi bir görünüm ve canlılık kazandıran tek yaşam kaynağı su. Cildimiz vücudumuzun dış etkenlere, virüs, bakteri ve toksik maddelere karşı en büyük silahı.

    Derimiz, yaşamın zorlukları na karşı vücudumuzu koruyan elastik bir sınır. Cildimizde yer alan su, vücuttaki toplam suyun yüzde 20’sini oluşturur. Normal iklim koşullarında derimiz günde yaklaşık 400 ml su kaybeder. Derinin kusursuzluğ u, esnek ve elastik doğası değişik tabakalarındaki su miktarına bağlıdır. Epidermis adı verilen derimizin en üst katmanı nı oluşturan ölü hücreler, esnek kalabilmek için suyla birleşmesi gereken keratin adında lifli bir protein içerir. Yüzey kuru dukça esneklik kaybolur, su kaybı cildimizin erken yaşlanmasına yol açar. Bu yüzden cildin nemlendirilmesi büyük önem taşır.

    Su cildi nemlendirir

    Su, mucizevi diye tanımlanan güzellik kremlerinin hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğ ini yapar ve cilde yaşam katar. Su, cildi doğal olarak nemlendirir. Çünkü gerçek nemlendirme ancak derinin altından, yani doğal suyla olur. Derinin nemi çeşitli dış etkenlerle azaldığında, ki bu yaz aylarında artış gösterir, deriyi dışarıdan nemlendirmek yetersiz kalır. Derinin nem dengesini sağlamanın tek yolu ise yeterli ve sağlıklı miktarda su içmek.

    Su cildi dirileştirir

    Hücrelerin canlılığını sürdürebilmesindeki en önemli element su. Vücudumuzdaki su dengesinin de cilt üzerinde büyük bir etkisi bulunur. Su, sağlıklı bir cildin temel besin kaynağıdır. Güneş, hava basıncı ve klimaların yarattığı sağlıksız ortamlarda cildimizin doğal parlaklığını bol bol su içerek koruyabiliriz.

    Su neden gerekli

    Vücudumuzdaki tüm enzim reaksiyonları suyla yapılır. Suyun, enzim reaksiyonlarını hızlandırıcı işlevi bulunur. Vücut suyumuzun yüzde 90’ı, vücudun ana suyolu diye adlandırılan kan plazmasında yer alır. Yiyecekler hücrelere bu ana suyoluyla taşınır ve daha sonra geriye kalan atıklar böbreklerden süzülerek idrarla birlikte dışarıya atılır. Vücudumuza aldığımız suyun yüzde 20’sini ise buharlaştırırız. Sindirim sistemi, yiyecekleri işlemek için vücudumuza aldığımız suyun çoğunu kullanır.

    Vücut, suyu kendini soğutmak için de kullanır. Dışarıda sıcaklık 33 derecenin üstüne çıktığında ya da spor yaptığımızda vücut ısınır. Sağlık açısından vücut ısısı mutlaka dağıtılmalıdır. Sistem içerisinde kan, kaslardan deriye doğru pompalanır ve suyla birlikte ciltte nem oluşmasını sağlayarak vücudu soğutur. nsan vücudu üç ana elementten oluşur. Kas, organik doku ve yağ. Vücudumuza bu yağın yalnızca yüzde 3’ü gereklidir. Yağın yerleşim alanı böbrekler ve mide gibi hayati organizmaların içi ve etrafıdır. Değişik hormon seviyeleri nedeniyle erkek ve kadın vücudunda depolanan yağ oranı farklıdır. Kadınlar, erkeklere göre daha çok yağ depolar.

    Forma girmek için su

    Fazla kilolarımız estetik açıdan olduğu kadar sağlığımız açısından da tehlike taşıyor. Kilo verme amaçlı uygulanan bir diyette günde üç litre su içmenin büyük yararı var. Çünkü su, yağların parçalanarak dışarı atılmasında önemli rol oynar. Hiç kalorisi olmadığı için sanıldığının aksine şişmanlatıcı etkisi yoktur. Metabolizmamızı hızlandırdığı için alınan besinlerin yararlı kullanımına ve gereksiz metabolik atıkların vücut dışına çıkarılmasına yardımcı olur.

    Sağlığın anahtarı su

    Normal bir yetişkinin günde en az 1.5 litre, sporcuların, hamilelerin ve emziren annelerin en az 2.5 litre su içmesi gerektiğini biliyoruz. Hiçbirimiz susuz bir hayatı düşünemezken sağlığımız için bu kadar önem taşıyan suyu acaba yeterince tanıyabiliyor muyuz? Suyunuzun nasıl olması gerektiği konusunda birkaç ipucu var:

    • Yerleşim yerlerinden uzak, hijyenik koşullarda şişelenen, doğal kaynak suyu olmalı.

    • Suyunuz bulanık olmamalı, renksiz ve berrak olmalı.

    • İçeriğindeki mineral yapısı dengeli olmalı.

    • Tokluk hissi verir.

    • Vücutta gereksiz su toplanmasını önler. Çünkü vücut az su alınca bunu tehlike işareti sayar ve her damlayı saklar. Bu da el, ayak, ve bacakların şişmesine yol açar.

  • Bitki çayı hazırlamanın püf noktaları

    Bitki çayı hazırlamanın püf noktaları

    1.Her bitkinin çayı olmaz.

    2.Bitki çayları taze olarak tüketilmelidir, bekleme ile içerisindeki bileşenlerin bir kısmının çözünürlüğü değişeceğinden istenen etki sağlanamaz.

    3.Bitki çaylarının etkili olabilmesi için ne zaman içtiğiniz son derece önemlidir. Genel olarak bitki çayları hafif etkili olduğundan öğün aralarında, yani yemeklerden 1-2 saat sonra mide boşken içilmeli. Ancak sindirimi kolaylaştırmak için içilen çayın yemekten sonra; yemekte kan şekerinin ani yükselmesini önlemek için hazırlanan çayın ise yemeklerden 30 dakika önce içilmesi gerekir.

    4.Bitkinin her organının bileşimi farklıdır. Bu bakımdan yaprak, kök ve meyvesi farklı etkiler gösterir.

    5.Taze bitkinin çayı istenen etkiyi göstermeyebilir. Çünkü genellikle etkili bileşenler bitki hücrelerinin içerisinde bulunmaktadır. Ancak bitki kurutulduktan sonra hücre duvarı parçalanarak açığa çıkan etkili bileşenler, suyun içerisinde çözünür veya dağılabilir. Fakat nane gibi bazı kokulu bitkilerde uçucu bileşenler yaprak yüzeyinde tüyleri içerisinde bulunduğundan, sıcak su içerisinde kolaylıkla parçalanarak su içerisinde parçalanabilirler.

  • Hızlı kilo verme önerileri

    Hızlı kilo verme önerileri

    Fazla kilolarınızdan kurtulabilmek için önünüzde 50 farklı yol var…

    Sürekli bir diyeti bırakıp başkasına mı başlıyorsunuz? Peki buna rağmen değil bir kilo 100 gram bile veremiyor musunuz? O halde size önerimiz diyet kelimesini kesinlikle unutup küçük ayrıntılara özen göstererek fazlalıklarınızdan kurtulmanız.

    “Bir dirhem et bin ayıp örter” anlayışının tarihte kaldığını hepimiz biliyoruz. Ama dirhem dirhem vererek mutluluk veren bir bedene sahip olmak çok zor değil. Kilo vermek için 50 farklı değişiklikle formda vücuda bir adım daha yaklaşabilir, sağlıklı ve zayıf olmanın tadına varabilirsiniz.

    İşte uygulaması kolay, oyun haline getirip zevkle deneyeceğiniz minik ipuçları:

    1-Tamamen unutun
    Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.

    2- Aynı tadı verenler arasında her zaman daha düşük kalorilisini seçin
    Örnek: Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.

    3-Su için
    Daha fazla su içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, bu şişeyi her gördüğünüzde içmek aklınıza gelecektir.

    4-Sosları unutun
    Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.

    5-Yemeğin ardından yatağa girmeyin
    Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

    6-Sık yiyin
    Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.

    7-Süt için
    Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.

    8-İyi bir uyku
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için hergün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    9-Stresi yenin
    Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.

    10-Hazır yemekleri unutun
    Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nediyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

    11-Lifli yiyecekleri tüketin
    Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin. Elbette sebzeleri unutmayın.

    12- Atıştırmayı bırakın
    Arabanın içinda atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin…

    13- Buzdolabınıza baskın yapın
    Bu baskın her zamanki gibi, birşeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın.Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyyen yasaklayın.

    14- Daha çok su ve soda
    Alkolün yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.
    .
    15- Çikolata yeme isteğinizi bastırın
    Eğer adet öncesi dönemdeyseniz, çikolata yeme isteğinizi kesinlikle engelleyemiyorsanız, küçük mini barlardan alın veya şekersiz, sıcak kakao, yağsız puding kullanın.

    16- İşkolik olun
    Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında… Şirketteki doğumgünü ve partilerde şerefe kaldırdığınız kadehin içinde soda olsun.

    17- Kremayı kesin
    Bir sinema yıldızı, içinde krema kelimesi olan hiç birşeyi yemediğini söylüyor. Kremalı pasta, kremalı çorba gibi. Çünkü o, krema demenin yağ demek olduğunu biliyor. Bunun tek istisnası, yağsız krem peynir demektir.

    18- Kalorileri azaltın
    Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.

    19- Kahvaltı edin
    Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.

    20- Dans edin
    Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

    21- Asansöre binmeyin
    Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.

    22- diyet içecekler
    diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.

    23- Yavaş yemek yiyin
    Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.

    24- Sıkı gelen giysilerinizi deneyin
    Her sabah kalktığınızda ilk işiniz üzerinize dar gelen pantolon veya şortları denemek olsun. Bu yiyeceğinize dikkat etmekte, sizi gün boyu motive edecektir.

    25- Hayallerinizi kutulayın
    İstediğiniz kiloya indiğinizde yapmayı planladığınız herşeyi hatırlatacak bütün fotoğrafları, reklamları, yazıları kesip bir kutunun içine koyun. Birşeyler atıştırmak istediğinizde ya da jimnastik yapmaya hevesli olmadığınızda kutuyu açıp bakın.

    26- Yatak odasını yiyeceğe kapatın
    Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemekyemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.

    27- Kendinizi ödüllendirin
    En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda,kendinize listedeki bir şeyi satın alın.

    28- Tasarruf yapın
    Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.

    29- Aşka dair duygularınızı canlı tutun
    Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?

    30- Abur cubur yemeyin
    Verilecek 2-3 kilo bir yanda, kilolarınıza kilo katacak abur cuburlar diğer yanda ve siz bugüne kadar hiç aç kalmasanız da bunlardan bir türlü uzak kalamadınız. Bütün gün yapacaklarınızı planlayın. Sinemaya gidin, yürüyün, kendinizi bir romanın içine gömün ve şekerleme yapın. Ne yaparsanız yapın, yeter ki buzdolabından uzak durun.

    31- Mayonuzu giyin
    Yılın hangi mevsimi olursa olsun, özellikle yaza yaklaştığımız şu günlerde her gün birkaç kez mayonuzu giyerek boy aynasının karşısına geçin. Bu daha fazla egzersiz yapmanız ve hedefe kilitlenmeniz için size ivme kazandırır.

    32- Egzersiz yapın
    Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutkaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD’den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz.

    33 -Ev işleri
    Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.

    34- Porsiyonlarınızı küçültün
    Tabağınıza konulan yemeğin hepsini bitirmek kötü bir alışkanlığınızsa bundan kurtulmak için küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlamalısınız. Bu göz kandırmacasıyla büyük tabaklarda yediğinizden daha az yemek yer ve tabağınızdakilerin arkanızdan ağlamamasına da olanak tanırsınız. Ayrıca tabağınıza ne kadar az yemek koyarsanız o kadar az yersiniz.

    35- Kahvaltıyı atlamayın
    Kahvaltı günün en önemli öğünüdür çünkü uyuduğunuz zaman yavaşlayan metabolizmanız tekrar bir şeyler yiyene kadar eski haline dönemez. Güne kahvaltı ile başlayanlar kahvaltı yapmayanlara oranla çok daha fazla kalori yakarlar. Çünkü kahvaltı kasları çalıştırır ve çalışan kaslar kalori yakılmasını sağlar.

    36- Meyve yiyin
    yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.

    37- Etiketleri okuyun
    Etiketleri okuma alışkanlığı kazanmalısınız. Hangi ürünün içinde hangi yararlı ve hangi kilo aldırıcı madde var, bunların bilgilerini okursanız daha sağlıklı beslenirsiniz.

    38- Kola ve soda gibi asitli içecekleri tüketmekten vazgeçin.
    Bunun yerine taze sıkılmış meyve sularını içmeye gayret edin. Kırmızı etten uzak durun.

    39-Çok fazla kırmızı et tüketmek kilo vermenizi engeller bu nedenle tavuk, balık, hindi gibi beyaz et tüketmeye dikkat edin.

    40-Kızartma yerine haşlama
    Kızartarak yapılan yemekler yerine haşlanmış, ızgara yapılmış ya da fırında pişmiş yemekleri yemelisiniz.

    41- Fast food
    Modern çağın yiyeceği olarak kabul edilen hamburger, patates kızartması gibi fast food tarzı yiyecekleri yememelisiniz. Bunlardan uzak kalırsanız daha kolay kilo verirsiniz.

    42- Vücudunuzu tanıyın
    Hangi yiyeceklerin metabolizmanıza zarar verdiğini hangilerinin hızlandırdığını bilirseniz daha kolay kilo verebilirsiniz.

    43-yemek başlangıcı
    Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.

    44-Yemekten sonra
    Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığınızın önüne meyve yiyerek geçebilirsiniz böylece tatlı yeme isteğinizi de azaltmış olursunuz.

    45-Göz zevkine önem verin
    Salata yemeyi sevmiyorsanız kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatalarınızı bu tabakta yiyin. Hem göz zevkiniz hem de kilolarınız için daha yararlı olacaktır.

    46-Şekeri unutun
    Şekerli besinler kan sekerinin kısa sürede artmasına ya da düşmesine neden olur. Bu nedenle tatlı yedikten sonra tekrar tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

    47-Tuzu kesin
    Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.

    48-Dışarıda yemeyin
    Restoranlarda ya da ev dışında yenilen yemekler kilo aldırıcı olabilir. Bu nedenle dışarıda yemek zorunda kaldığınız zamanlarda salata ya da ızgara yemekleri yiyin.

    49-Alışverişte kendinizi kaybetmeyin
    Market alışverişine çıktığınızda aç olmamaya dikkat edin çünkü aç olduğunuzda canınız her şeyi almak ister ve eve geldiğinizde dolabınızın zararlı yiyeceklerle dolduğunu görürsünüz. Böyle bir dolaba karşı koymak ise zordur. Bu nedenle tok bir şekilde sağlıklı yiyecekler almaya ve bir liste yapıp o listeden dışarı çıkmamaya dikkat edin.

    50-Sofraya oturun
    yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.

  • Tatil Bavulu Nasıl Hazırlanır?

    Tatil Bavulu Nasıl Hazırlanır?

    Güneş, kum, bronzluk derken güzelliğinizi tatilde bırakmayın! İşte, tatilin faturasının ciltte pahalıya mal olmaması için yanınıza almanız gerekenler…

    Tatile gitme fikri güzel de valizi hazırlaması biraz zor. Gündüz için bikini, terlik, havlu; akşam için şık elbiseler ve yüksek ökçeleri yerleştirmekle bitmiyor valiz işi.

    Tatil Öneri ve Paylaşım Alanımız için tıklayın !

    Tatilden miras cilt lekeleri, tahriş olup güneşten kavrulmuş bir ten, yıpranmış saçlar ve yeni kırışıklıklarla dönmek istemiyorsanız, yanınıza almanız gereken bakım ürünleri var. Bir de güzelliğinizin altını çizecek makyaj malzemeleri…

    Güneş sonrası losyon
    Yoğun buharlaşmayla nem kaybeden cilde içinde vitamin desteği bulunan güneş sonrası losyonları uygulanması, cildin rahatlatmasına yardımcı oluyor. Ayrıca bronzluğu sabitleme özelliği bulunanları da var.

    Güneş koruyucu
    Cilt tipi ve rengine göre seçilecek güneş koruyucu, açık tenliler için 50, koyu tenlilere 30 koruma faktörü içermeli. Sivilceli ciltlere ise yağsız koruyucular öneriyor uzmanlar.

    Nemlendirici
    ABD’de 35 yaş üzerinde yapılan araştırmaya göre, nemlendirici krem kullananların kırışıklık şikâyetlerinin kullanmayanlara kıyasla yüzde 50 azaldığı saptanmış. Sadece tatilde değil, her gün
    kullanılması gereken nemlendiricileri güneş altında fazla kalınan günlerde hiç ihmal etmemek gerek. Zira nem kaybına uğrayan cildin en üst yüzeyi olan epidermdeki su molekülleri, buharlaşma karşısında koruyucu bariyer görevini yerine getiremez hale gelir ve cilt savunmasız kalır.

    Gözaltı kremi
    Yüzümüze oranla 7 kat ince olan gözaltlarının güneşten ne kadar etkilendiğini tahmin etmek zor değil. Gözaltlarının kırışmasına engel olmaya çalışan gözaltı kremleri, halkalanma ve morluklarla da savaşıyor. Bu kremlerin güneşkoruma faktörü içerenleri de bulunuyor.

    Şampuan
    Saçınıza iyi gelen şampuanı tatilde yanınızda götürmeyi ihmal etmeyin. Otellerin şampuanları kurutabilir, kepek yapabilir.

    Saç bakım yağı
    Cilt kadar saçlar da güneşin zararlı ışınlarından nasibini alıyor. Havuz ve denizin olumsuz etkileri de cabası… Duştan sonra saçlara sürülecek birkaç damla bakım yağı, saçların beslenmesine yardımcı olacağı gibi parlaklık kazanmasını da sağlar.

    Ayak kremi
    Kumdan, havuzdan ve klordan etkilenen ayakların sandalet giyildiğinde bakımlı ve çekici görünmesi için bir kreme ihtiyacı olabilir. Artık pek çok markanın ayaklar için geliştirilmiş özel bakım kremleri mevcut.

    Maskara
    Akşam yemeğinde güzelliğinizin altını çizecek maskaranızı unutmayın.

    Allık
    Güneşten hafif pembeleşmiş ve biraz da bronzlaşmış teninizi fondötenle kapatmayın. Doğal güzelliğinizi vurgulayacak bir allık yeterli.

    Ruj
    Rujsuz tatile çıkılmaz elbette. Hatta bir parlatıcı bile güzel görünmeniz için yeterli. Ancak rujlarla ilgili bir gerçeği hatırlatalım. Bir grup Amerikalı bilim insanına göre kırmızı ruj süren kadınlar, açık renk ruj kullanan kadınlara göre daha genç görünüyor.

    Dikkat etmeniz gerekenler

    Kakao ve havuç yağı
    Bronzlaşmayı kolaylaştırmak için kullanılan kakao yağı, havuç yağı gibi çeşitli ürünler lekelenmelere sebep olabilir. Ayrıca irritasyon veya alerjik reaksiyonlara da yol açabilir.

  • Kadın ve erkeklerin fantezileri arasındaki farklar

    Kadın ve erkeklerin fantezileri arasındaki farklar

    Fantezi kurmak sadece erkeklere özgü bir durum değil. Yaygın kanının aksine kadınların da bir fantezi dünyası var. Zaten uzmanlar da fantezilerin seks hayatını canlı tutmaya yardım ettiğini söylüyorlar. Peki, ama kadınların ve erkeklerin fantezileri birbirine benziyor mu? Arada ne gibi farklılıklar var?

    İnsanın beyninde cinsel olarak coşkusunu artıracak nitelikte hayaller canlanmasına cinsel fantezi denir. Bu zor, her istediğimizi elimizin altında bulamadığımız ve meşakkatli dünyamızda cinsel fantezi kurmak, yerinde, zamanında ve dozunda yapıldığı sürece keyif verici, zararsız ve hoş bir durumdur.

    Kadınlar ile erkekler arasında fantezilerde dahi farklılıklar var. Peki kadınlarda erkeklerden farklı olarak durum nasıl?

    Şimdiki ilişkilerinde önceki cinsel tecrübelerini düşünürler kadınlar. Her daim olduğu gibi yatakta da duygusallık had safhada, hatta başroldedir; romantikleşirler, yeni tecrübelerden ziyade eskide kalmış haldedirler, yeniyi koklamak istemezler, yasak meyve her daim onlar için yasaktır; hayalde bile.

    Erkeklerin “nerede, nasıl olduğu önemli değil, yeter ki olsun” cümlesi, kadında “nerede ve ne zaman olduğu çok önemli, her şey ölçülü olmalı” cümlesi ile değişir. Cinsel organlara ve beden ile ilgili düşüncelere yer vermezler.

    Erkeklerde fantezi alanı, kimseye hesap vermeyecekleri bir yer olduğu için açılırlar da açılırlar, hayatlarında hiç denemedikleri şeyleri hayal edebilirler. Özellikle bir ünlü ile ilişkiye girmek, pencereler açık seks yapmak, o esnada çeşitli aletler kullanmak, gruba önem vermek, arabada ve her an yakalanma korkusu olan bir yerde partneri sıkıştırmak gibi.

    Erkeklerin fantezileri nereye kadar normal nereden sonra sapkınlık?
    Aslında bir kişi cinsel fantezi kuruyorsa, bu o kişinin sağlıklı bir cinsel yaşamı olduğunun ya da olacağının göstergesidir. Hayatını eğlenceli hale dönüştürebiliyorsanız, monotonluktan uzaklaşıp heyecan katabiliyorsanız, üzerinizdeki baskıları azaltabiliyorsanız, çok ileri gitmemek kaydıyla bu sizin günlük hayatınızı rahat ve huzurlu bir şekilde geçirmenize de yardımcı olur.

    Cinselliğin DAHAsına varırsınız, istediğinizi de, hazzı da, orgazmı da en üst noktalarda yaşarsınız. Kendinize daha çok güvenirsiniz, kısacası hayatınızı kolaylaştırır ve renk katarsınız.

    Evet, kadınlar fantezi dendiğinde şöyle bir dururlar. Bunun sebebi karşı taraftan gelebilecek fantezinin sınırının ne olduğunun bilinmemesidir. Aslında onların hayatında da bu yok mudur? Vardır, hem de alası.

    Ama erkek fantezileri daha haşin ve sert, ucu sivri, kadınlarınkiyse biraz daha yumuşak ve kördür. Kafanıza yatan ve hayat anlayışınıza ters gelmeyecek her şeyi deneyin partnerinizle! O fantezi sonradan sizin fantezinize dönüşebilir.

    Toplumumuzda kadınlar erkeklerin gözüyle bakıldığında bu tür isteklerinin farklı algılanıp haklarında olumsuz düşünüleceğine odaklandıkları için bunları dile getiremeyebiliyorlar. Ama yine tekrarlıyorum aslında kadınların hayal alemi tahmin edersiniz ki daha renkli ve cafcaflı… Erkeğe de iyi ve anlayışlı bir partner olup onu çıkarmak düşüyor.

    Cinsel fanteziler bazen cinsel bir sapkınlığın boyutuna da ilerleyebilir. İşte bu da başka bir noktadan bakış. Bizim fantezideki amacımız neydi? Cinsel uyarılmayı sağlamak, isteği tavan yaptırmak, hazzı yükseltmek gibi hoş karşılanacak şeylerdi, değil mi? Eğer orgazm olabilmek için fantezi zorunluluk haline dönerse işte bu cinsel sapkınlıktır. Bunu en çok kadın bedeninin sadece belli bölgelerinden uyarılabilen erkekler için söyleyebilirim. Sonuçta her iki tarafın da kabul ettiği fantezi en güzel ve özel fantezidir. Eğer bunun sınırı partnerinizi aşar ya da artık sadece kendi isteğiniz haline gelir ve bu yolda da gözünüz dönerse işte bu sorundur.

    Kadının fanteziye erkekten daha düşkün olması sık rastlanan bir durum mu?
    Hayır, çok rastladığımız bir durum değil. Bunun sebebi şu olabilir: Kadınlar ayıp, günah ve yasak üçlüsüyle büyüyüp konuşurken, hareket ederken, hatta sevişirken dikkat edilmesi gerekenler sürekli kafalarına kakıla kakıla kadınlaştıkları için hayatlarında yarıçaptan öteye gidemez. Kod budur, maya budur. Görevini yapar, orgazm olur ya da olmaz ve kapıdan geçip anne kimliğine bürünüp çocuklarına annelik yapar. Bazen de dikkat çekmek uğruna bunu dile getirenler olabilir. Fakat kısa bir konuşma sonrası aslında bunların hiçbirini yapmadığı anlaşılan bir grup vardır.

    Çok nadir de olsa kendisinin aşırılıklarını aktarmak ve uzmana danışmak için gelen kadınlar da yok değil tabii. Bu nefstir, istektir, arzudur, dürtüdür. Tabii ki sekse düşkün, erkeğinden daha çok seks isteyen kadın vardır. Türk erkekleri ve kadınları arasında değerlendirmek gerekirse böyle kadınlar bir elin parmağını geçmez. Bu kadar istekli olan kadın da hiçbir sınır tanımaz.

    Fantezisizlik renksiz bir cinsel yaşam mı demektir?
    Değildir tabii ama fantezi olsa fena olmaz. Fantezi hayata renk katar, heyecan katar, o gün daha mutlu uyanırsınız, daha farklı seversiniz etrafı, farklı bir gözle bakarsınız insanlara, dahasını istersiniz seksin. Heyecanlı bir film izlemek gibidir. Sonunun ne olduğunu ya da olacağını bilmeden sonu beklemek, denemek, istemektir cümlenin sonu ve olay tabii ki kabul ettirmekte biter.

    Fetişizm sapkınlık mıdır?
    Fetişizm aslında cinsel anlamı olmayan ama o kişi için simgesel ve cinsel çekicilik kazanmış bir nesne ile cinsel doyum tutkusudur. Örneğin, ayak, topuk, çorap, ayakkabı, kalem, mendil gibi nesneler bilinen fetişist nesnelerdir. Normal insanlarda cinsel organa ya da vücudun tümüne yönelen cinsel ilgi; fetişistte ise fetiş saydığı bölgelere ya da nesnelere yöneliktir. Bu da bir cinsel sapkınlıktır ve özelliği sadece erkeklerde rastlanmasıdır. Çocukluk döneminden gelen bir sorun olmakla beraber ergenlikte ortaya çıkar. Bir defa kurulduktan sonra da bozukluk sürekli hale gelir. Bu erkeklerin orgazma ulaşması bu nesneler olmadan imkansızdır ve cinsel partneri yoksa fetişin varlığı, onu seyretme, cinsel zevki uyarmaya yeterlidir.

    En az 6 aylık bir süre boyunca, kişinin canlı olmayan nesneleri kullanmakla ilgili (örn. kadın iç çamaşırları) yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantezileri, cinsel dürtüleri ya da davranışları yineleyici bir biçimde ortaya çıkar.

    Kişi, bu cinsel dürtülerine göre davranır, bu kişinin cinsel dürtüleri ya da düşlemleri (fantezileri) belirgin bir sıkıntıya veya kişilerarası sorunlara neden olursa bu durum tedavi gerektirir.

    Porno izlemek doğal mıdır, porno izletmek ne anlama gelir?
    Pornoyu cinselliğin odak noktası haline getirmekten kaçınarak ya da alacağınız zevke sadece artı değer katmak için izliyorsanız değmeyin keyfinize.

    Kadınların pornoya bakış açısı erkeklerden çok farklıdır. Kadınlar pornoyu utangaç, huzursuz, korku, tiksinti belki de bayağılık gibi duygularla algılarlar. Peki erkekler için zevk veren bu durum kadınlara neden zevk vermiyor?

    Sıra dışı, hatta büyüklük kavramının tam da gözüne vuran fiziksel özelliklerin olduğu, ses sistemini tepe taklak edecek, ekoların, iniltilerin kol gezdiği, genellikle kadınların acı çektiği ama bunu nasıl olup da zevke çevirdiklerini anlamadığımız farklı bir dünya porno…

    Bu dünya erkeği alıştığımız tavırlarından uzaklaştırıyor. Nasıl mı? Elde etmek için günlerce peşinden koşmak yok… Tabii en son aşama seks… Pahalı akşam yemekleri, saatlerce kendini anlatma, ikna edebilme yok! Pornoda amaç erkeği zora sokmadan ve hiçbir götürü yapmadan onun istediği şeyi canlandırmak, bunu yaparken de çekici kadınları kullanmak.

    Eğer eşinizin seks videolarını izlemesi seks yaşamınızı etkilemeye başladıysa endişelenin. Artık sizinle seks yapmıyor ya da bu yöndeki isteği azaldıysa ve partneriniz eskisi gibi hemen tatmin olamayıp yeni isteklerde bulunuyorsa bu, gerçekten aşırı seks videosu izlemesinden olabilir. Eşinizin performansında azalma varsa, farklı ama sizin yapamayacağınız isteklerde bulunuyor ve tek başına seksten giderek daha fazla hoşlanıyorsa, bu sorundur.

    Porno izlemek bir tercihtir. Seyretmek size kazanç sağlıyorsa tabii ki izleyebilirsiniz. Ama biz terapistler pornodan ziyade erotik, daha yumuşak ve tahrik edici filmlerin ilişkinize daha uygun olacağını düşünürüz.

  • Kadayıf Dolması Tarifi

    Kadayıf Dolması Tarifi

    Kadayıf Dolması nasıl yapılır ? Kadayıf Dolması malzemeleri nelerdir ? Kadayıf Dolması tarifi…

    Malzemeler :
    1kg.kadayıf
    400 gr.ceviz içi
    10 adet yumurta

    Şerbeti için:
    1.5 kg.toz şeker
    toz şekerin üzerini geçecek kadar su

    Hazırlanışı :
    1 kg. tel kadayıfı elinizle iyice didikleyin.Avucunuzun içine bir parça kadayıfı alın.Kadayıfın içine yaklaşık 1 çorba kaşığı kadar ceviz içi ekleyin.Daha sonra avucunuzun içindeki kadayıfı sıkıca sarıp rulo yapın. Yumurtaları bir kapta çırpın.Hazırladığınız kadayıfları yumurtaya bulayın.Daha sonra kadayıfları tepsiye dizin. Püf noktası tesinin bir tarafı yüksekte kalacak şekilde olmalı kadayıfın fazla yumurtası akması için. Yumurtaya bulanmış olan kadayıfları kızartın. Şerbeti için tencereye 1.5 kg.toz şekeri ve toz şekerin üzerini geçecek kadar su ekleyip şerbeti kaynatın. Kızarttığınız kadayıfları soğuk şerbete atıp 3-5 dakika sonra çıkartıp daha sonra servis edin.

    Afiyet olsun…

  • Yüz gençleştirme ile ilgili merak edilenler

    Yüz gençleştirme ile ilgili merak edilenler

    Yaşlanma denilen doğal süreçte tüm dokularımızda bir takım değişiklikler meydana geliyor.. Örneğin kemiklerimizde ve kaslara incelme, yağ dokusunda azalma, deride deformasyon değişiklikler… Peki bu değişiklikler dış görüntümüze nasıl yansıyor? Kırışıklıklar, kaşlarda düşüklük, göz kapağında deri fazlası, yağ torbacıklarının belirginleşmesi, alt göz kapağında torbalanmalar, burun ucunda düşme, boyunda sarkıklıklar yaşlanma belirtileri…

    Botoks

    Estetik molasında akla ilk önce Botoks geliyor. Botulinum toksin uygulaması yüzdeki istenmeyen kırışıklıkları gideriyor. Çok kuvvetli bir toksin olan bu madde aynı zamanda göz hastalıkları , genel cerrahi ve fizik tedavide de yaygın olarak kullanılıyor. Bu uygulama sadece kırışıklıkların düzeltilmesi için değil aynı zamanda terleme sorunu ve migren tedavisinde de kullanılmakta.

    Kaş şekillendirmede oldukça hassas ve etkin bir uygulama olan botulinum toksin, iş arasında verilen 10 dakikalik bir molada gerçekleştirilebilecek kadar kolay bir yöntem. 10 dakikalık bu uygulama sonrası işinize geri dönebilirsiniz. Botulinum toksin, özellikle boyun gençleştirmede kullanabilirsiniz.

    Dolgular

    Dolgu enjeksiyonları da yine iş arası estetik uygulamalar sınıfına giriyor. Dolgular verildikleri yeri doldurup kırışıklıkların azalmasına, çene ucu, elmacık kemiği gibi yapıları belirginleştirmekte kullanılıyor. Dolgular yavaş yavaş azalarak vücut tarafından parçalanarak kayboluyor. Dolgular aynı zamanda bölgede su tutarak cildin nemlenmesine ve yeniden yapılanmasına neden olur. Dolgu uygulamaları yaşlanan yüzdeki pek çok değişikliği azaltan ve gizleyen pratik bir uygulamadır. Üst dudak kırışıklıkları gibi bölgelerde ise ameliyatlardan bile daha etkilidir.Asit deyip geçmeyin

    Kimyasal peelingde özellikle meyve asitleri kullanılarak yüz derisinin üst tabaksı soyulur. Böylelikle alttan yeni bir cilt tabakası gelişerek hem lekelerde hem de yüzeysel kırışıklıklarda azalma oluşur. Şayet iş aranızı uzun bir haftasonu haline getirebiliyorsanız lazer uygulamaları ile yüz derisinin adeta yenilenmesi mümkün oluyor.

    Meme deyince akla gelmez ama…

    Yaşlanan yüzde kadın erkek farkı olmaksızın zaman içerisinde kulak memelerinde büyüme ve sarkma meydana gelir. Kadınlarda ağır küpe kullanımı bu sürece olumsuz katkıda bulunur ve hatta bazen kulak deliklerinde genişleme ve yırtılmalara da neden olur. Kulak memesi küçültülmesi yüz germe ameliyatı sırasında yapılabilecegi gibi tek başına da lokal anestezi altında yapılabilen bir cerrahi işlemdir. Pekala ilk olarak ne yapmak lazım?

    Plastik cerrahınızla detaylı bir değerlendirme ilk adım olmalı. Profesyonel gözle sizi değerlendirecek olan plastik cerrahınızın önerilerini dinledikten sonra beklenti, istek ve kendinize ayırabileceğiniz iyileşme zamanına göre ortak bir tedavi planı yapın. Gerek plastik cerrah seçiminde gerekse hastane seçimininde çok titiz davranın. Seçimlerde fiyat faktörünü değil, iletişimde olabileceğiniz hekimi düşünün. Fiyattan çok fazla ödün verilmesinin kaliteden de ödün verilmesini anlamına geldiğini unutmayın!