Blog

  • Cheesecake

    Cheesecake

    Cheesecake nasıl yapılır ? Cheesecake malzemeleri nelerdir ? Cheesecake tarifi…

    Cheesecake için malzeme

    2 su bardağı ufalanmış bisküvi
    750 gram krem peynir (Labne)
    1 küçük paket çilek suyu
    Yarım su bardağı toz şeker
    2 adet yumurta
    Yarım su bardağı eritilmiş tereyağı
    1 paket vanilya
    2 çorba kaşığı mısır nişastası
    1 su bardağı ekşi krema
    İsteğe göre çilek

    Cheesecake Tarifi

    Mutfak robotunun içine bisküvileri atın ve un gibi ufalatın.
    Ufalanmış bisküvileri bir kabın içine koyun ve üzerine eritilmiş tereyağını döküp karıştırın.
    Toz şekerin içinden 2 çorba kaşığı serpin ve tekrar karıştırın.
    Yuvarlak bir tepsiye dökün ve bardağın tabanı ile bastırarak yerleştirin.
    Ardından derin dondurucuya tepsiye koyun ve 1 saatliğine dinlenmeye bırakın.
    Bu esnada bir kabın içine yumurtayı kırın ve krem peynir ile kalan toz şekeri de ilave edip mikserle iyice çırpın. Karışım boza kıvamını alınca içine vanilya ve mısır nişastasını da döküp tekrar çırpın.
    Hazır olan karışımı derin dondurucudan çıkardığınız tepsinin üzerine dökün ve ısıtılışmış 180 derecelik fırına koyup 45 dakika kadar pişirin.
    Bu esnada çilek suyu ile çok nişastayı bir tencereye alıp kaynatın
    Fırından çıkardığınız cheesecake’in üzerine dökün.
    Ardından dilerseniz dilimlenmiş çileklerle süsleyebilirsiniz
    Afiyet olsun…

    Cheesecake
    Cheesecake
  • Seks ve Sevişmek Aynı Şey mi?

    Seks ve Sevişmek Aynı Şey mi?

    Yanıtı en çok merek edilen sorulardan biri “Seks ve sevişmek aynı şey mi?” olarak karşımıza çıkıyor. Erkeler seksi kadınlar ise sevişmeyi seviyorlar. Seks erotizmi, sevişmek romantizmi besliyor. Bir takım cinsel tekniklerin uygulanmasını ve çoğu zaman penis-vajina birlikteliğini gerektiren seks; insanların cinsel tatmin elde etme, cinsel birleşme ve üreme şekli olarak tarif ediliyor. Seks insanoğlunun soyunun devamını sağlamakla birlikte, sırf cinsel tatmin için de uygulanabiliyor.

    Cinsel birleşme, ereksiyon olmuş penisin, vajinaya girmesi ile partnerlerden birinin kalçalarını vajina içerisinde sürtünmeyi sağlaması için, genelde penisin tamamını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesi ile gerçekleşiyor. Bu yolla çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla boşalma gerçekleşene kadar uyarabiliyorlar. Seksin içinde vajinal seksin yanında, oral seks, anal seks, karşılıklı ve birbirine mastürbasyon yapma gibi değişik tatmin yolları da bulunabiliyor. Sevişme ise sekside içine alan daha geniş bir kavram olarak görülüyor ve genelde sadece seksten çok daha ileri bir ruhsal ve bedensel bütünleşme ve dokunma sanatı olarak görülüyor.

    SEVİŞMEK KARŞILIKLI SEVMEK ANLAMINA GELİYOR…

    Sevmek kökeninden gelen sevişmek için bedenlerden önce, birbiri için atan iki yürek gerekiyor. Sevişmek karşılıklı sevmek anlamına geliyor. Ayrıca seksten farklı olarak sevişmek için belirli bir organ olmuyor. Sevişmek için vücudun her organı kullanılabiliyor. Sevişmede bakışlar, sözler, kokular, kalbin atışları veya dokunuşlar büyük bir önem kazanıyor. Bu nedenle sevişmek duygusal ve ruhsal bir deneyim, seks yapmak ise, mekanik olarak vücutların birleşmesi gibi tecrübe ediliyor. Seks genelde sadece cinsel zevk için, cinsel organlarla yapılıyor, daha çok hormonlar ve karşı koyulamayan dürtüler tarafından yönetiliyor. Sevişmek ise sevişilen kişiye olan sevgi, ona dokunma isteği veya ona sarılma ihtiyacı, özel ve değerli olma gibi duygular tarafından yönlendiriliyor.

    SEVİŞMEK İÇİN YAKINLIK GEREKİYOR…

    Sevişmek için çok daha ileri derecede bir yakınlık gerekiyor. Bu nedenle birbirini duygusal olarak sevmeyen iki kişi seks yapabilirken, birbirini sevmeyen iki kişinin sevişmesinden bahsetmek çoğu zaman zor oluyor. Bu nedenle sevişmek, çiftin birbirine dokunarak birbirlerine sevgilerini ifade etmeleri olarak tarif ediliyor. Sonu penis vajina birlikteliğiyle bitmese bile çiftler sevişebiliyorlar ve sevişmeleri gerekiyor. Özellikle kadınlar için seksin getirdiği şehveti, şefkate ve sevişmeye dönüştürmek cinsel hayatın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli görülüyor. Çünkü görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine kadınlar, dokunsal ve duygusal uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyorlar. Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan “dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla kadına güzel ve değerli olduğunu ve arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma” erkeğin kadını sekse hazırlaması için gerekiyor. Çünkü erkek ve kadının cinsel uyarılmaları farklılıklar gösteriyor. Erkekler görsel ya da refleks uyarılarıyla çok çabuk cinsel istek duyabiliyorlar ve uyarılabiliyorlar. Dolayısıyla sevişmek için duyguya gereksinimleri genellikle olmuyor. Buna karşılık kadında cinsel istek ve uyarılma önce beyinde başlıyor. Ancak, kadının uyarılması çok daha güç gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda kadınların cinsel yaşama olan bakışları ve beklentileri değişmeye başladı gibi görünüyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadınlar evlilik yaşantısından ziyade partneriyle belli bir dönem yaşamayı tercih ediyorlar. Duygusal bağlantı olmadan da cinsel yaşantıyı tercih edebiliyorlar.

    SEVİŞMEK HER ZAMAN SEKS ZAMAN ZAMAN…

    Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarılma, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç alabiliyor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, seks yapmaya geçilmeden önce kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara ve sevişmeye daha çok yer verilmesi gerekiyor. Bu nedenle, “sevişmek her zaman seks zaman zaman” felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Daha sonrasında ise sevginin, aşkın, şefkatin, fedakârlığın, saygının ve öngörünün içinde barındığı mutlu ilişki tablosunun tamamlanabilmesi için gerekli olan seks geliyor. Çünkü seks, paylaşımın en son raddesi ve ben’i “biz” yapan en önemli duygu yoğunluğu olarak karşımıza çıkıyor. Mutlu bir cinsel yaşamın ön koşulu sevişmekten diğer bir değişle, sağlıklı, sürekli, yakın ve sıcak bir ilişki kurmaktan geçiyor. Böylece insanın kendini ve karşısındakini bedensel ve ruhsal olarak tanıması, kabullenmesi, zevk alıp zevk vermesi tamamlanmış oluyor. Bu nedenle seks ve sevişmeyi birbirinden ayrı düşünmek çok zor…

    Cem KEÇE

  • Tatlıdan önce ya da sonra yoğurt yiyin

    Tatlıdan önce ya da sonra yoğurt yiyin

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, bayramda tatlı yemeden önce ya da sonra 1-2 kaşık yoğurt yenilmesini tavsiye etti.

    – Salatalara turşu, mısır, peynir, ceviz ve aşırı zeytinyağı koymayın. Zaten bayram tatlılarından yeterince yağ, un ve şeker alacaksınız. Yağ ve tuzda ekstra kaynaklara dikkat.

    – Kahvaltıda tam yağlı peyniri fazla kaçırmayın, et/salata/çorba v.b her şeyin üzerine peynir eklemeyin. Peynir sandığınızdan çok daha yağlıdır. Bayram tatlılarında da yeterince yağ olacaktır.

    – Her gittiğiniz yerde ve her gelen misafirle birlikte yemeyin. Önünüze konulanın hepsini bitirmeyin.

    – Siz şeker hastası veya diyet yapan misafirleriniz için biraz meyve ve üzerinde 1 top sade dondurma pratik ferah ve hafif olacaktır.

    – Arada sırada ikramları yönlendirin. Size neyin iyi geleceğini belirtin. Ev sahibine “Bir bardak ayran alabilirsem beni çok rahatlatacak” deyin.

    – Yürüyüş fırsatları yaratın.

    – Sütlü ve meyveli olanları tercih edin. Israrları bahane etmek, sonra da kilolardan şikayet etmek yerine arada sırada “Hayır” demeyi deneyin.

    – 2.5 litre su içtiğinize emin olun.

    – Önceliğiniz tatlı ise, ana yemeklerde pilav, makarna, patates, çorba tüketiminizi azaltın veya yemeyin. Çünkü bu besinler de tıpkı tatlılar gibi kan şekerine dönüşür. Öğle ve akşam yemeklerinde çok seviyor ve mutlaka yiyecek iseniz en çok 4 adet sarma veya 1 orta boy dolma yiyin.

  • Sahte parfüm kullananlar

    Sahte parfüm kullananlar

    Sahte parfüm kullananlarda cilt lekenmeleri ortaya çıkabiliyor. Bu kalıcı lekenmeler, hemen ortaya çıkmadığı için anlaşılamayabiliyor

    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Burhan Engin, orijinal parfümde birçok kimyasal madde bulunduğunu, sahte üretimlerinde ise bu oranın ve çeşidin daha fazla olduğunu belirterek “Sahte parfüm kullanmak cildinize, derinize, en hassas bölgelerinize zarar verme anlamına geliyor” dedi.

    Doç. Dr. Engin, orijinal parfümlerin büyük firmalar tarafından denetlendiğini, insan sağlığını olumsuz etkileyecek etkenlerin en aza indirildiğini kaydederek “Sahteleri ise testler yapılmadığı ve denetlenmediği için insan sağlığını olumsuz etkileyecek maddeler içerebiliyor. Bu ürünlerde antifiriz, alkol gibi ucuz katkı maddeleri kullanılabiliyor” diye konuştu.

    Engin, orijinal parfümlerde bile birçok kimyasal madde bulunduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Sahtelerinde ise bu oran ve çeşit daha fazla. Bu ürünlerin deride en fazla kontakt dermatite yol açtığını görüyoruz. Yani temasa bağlı olarak egzama gibi reaksiyon oluşuyor. Özellikle yanma, kızarıklık, şişlik, birinci derecede yanık gibi etkiler meydana getirebiliyor. Bazen de uzun dönem kullanıldığında özellikle boyun ve yüz bölgelerinde kalıcı lekelenmelere yol açıyor. Aslında sahte parfümlerin hepsini tek tek test edemediğimiz için ne kadar zararlı olduğunu kestiremiyoruz bile. Mesela derinin bir koruyucu tabakası var. Bu belirli bir orana kadar emiliyor. Oran çok önemli yani. Sahte parfümlerde plastik ve kauçuklarda kullanılan bazı kimyasallar da var. Onlar da deriye zarar veriyor.”

    HEMEN ANLAŞILMIYOR
    Burhan Engin, sahte parfüm kullananların “deride kızarıklık ve yanma” şikayetiyle hastaneye başvurduğunu, lekelenmenin ön planda olmadığını anlatarak, kalıcı lekelerin hemen ortaya çıkmadığı için anlaşılamayabileceğini vurguladı.

    Doç. Dr. Engin, sahte parfüm kullanılmaması gerektiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
    “Parfüm kullanırken derinin güneşe temas etmemesi gerekiyor. Sahte parfüm kullanmak cildinize, derinize en hassas bölgelerinize zarar verme anlamına geliyor. Bu parfümlere katkı maddeleri kontrolsüz bir şekilde konulduğu için alerji yapma ve deride uzun süreli değişikliklere neden olma ihtimalleri çok yüksek.”

    Kadın parfümleri bölümümüz için tıklayın !

  • Çin Burcu Falı

    Çin Burcu Falı

    Çin falı 1000 yıllarında bulunmuş ve on iki adet hayvanın karakteristik özelliklerini belirten ve kişiyi bu şekilde nitelendiren burç, fal olayıdır.Her yılın ayrı bi hayanı her hayanın ise ayrı bir özelliği mevcuttur.Her neyse fazla uzatmadan çin falı anlamları ve çin astrolojisi hakkındaki nitelikleri gösterelim.

    Çin Burçları

    Fare Burcu Yıllar: 1960, 1972, 1984, 1996, 2008
    Dürüst,özgür,çalışkan,çekici. Kimi zaman bencil ,kaba,kontrolcü, entrikacı ..

    Öküz Burcu Yıllar:1961, 1973, 1985, 1997, 2009
    Zeki,soğuk kanlı,sakin,etkileyici,mütevazi. Kimi zaman inatçı,geri kafalı,ısrarcı,sert.

    Kaplan Burcu Yıllar:1962, 1974, 1986, 1998, 2010
    Agresif,isyankar,güçlü,cömert,atak. Kimi zaman huysuz,sakar,sinirli,sabırsız .

    Tavşan Burcu Yıllar:1963, 1975, 1987, 1999, 2011
    Nazik, yumuşak, narin, sanatkar, tedbirli. Kimi zaman dengesiz, utangaç, tembel, çıkarcı .

    Ejderha Yıllar:1964, 1976, 1988, 2000, 2012
    Güçlü, gururlu, dobra, özel, mütevazi. Kimi zaman kibirli, saldırgan, atılgan, diktatör.

    Yılan Burcu Yıllar:1965, 1977, 1989, 2001, 2013
    Zeki, neşeli, soğukkanlı, mistik, kurnaz. Kimi zaman dik başlı,uyuz, açgözlü, şüpheci.

    At Burcu Yıllar: 1966, 1978, 1990, 2002, 2014
    Neşeli, popüler, konuşkan, esprili. Kimi zaman kararsız, kaba, saf, inatçı.

    Keçi Burcu Yıllar: 1967, 1979, 1991, 2003, 2015
    Erdemli, dürüst, utangaç, sanatkar, anlayışlı. Kimi zaman gıcık,endişeli, şikayetci, ya da fazla yumuşak kalpli

    Maymun Yıllar: 1968, 1980, 1992, 2004, 2016
    Esprili, dikkatli, esnek, sosyal, zeki. Kimi zaman kendine beğenmiş, sakar, düzenbaz, züppe.

    Horoz Burcu Yıllar:1969, 1981, 1993, 2005, 2017
    Düzenli, organize ,bilimsel, sorumluluk sahibi. Kimi zaman eleştirmen, egoist, kaba, fırsatçı.

    Köpek Burcu Yıllar:1970, 1982, 1994, 2006, 2018
    Dürüst, zeki, sadık, adaletli, sevecen. Kimi zaman tembel, soğuk, inatçı, aksi.

    Domuz Burcu Yıllar: 1971, 1983, 1995, 2007, 2019
    Sade, çalışkan, güçlü, uysal, güvenilir.Kimi zaman saf,salak, materyalist, baş belası.

    Çin Falı

     

    Çin falı
    Çin falı

     

  • Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu uygulama ile;

    – Cilt altı dokularda kollajen artışı
    – Güçlenmiş bağ dokusu
    – Daha sıkı bir cilt
    – Kırışıklarda gözle görülür azalma hedeflenmektedir

    Benzer amaca yönelik farklı teknolojiler bulunmasına karşın yapılan işlemin etki bölgesi cihaz üzerindeki ekranda gerçek zamanlı olarak takip edilmek sureti ile tam arzu edilen bölgeye, hassas bir şekilde ve iki farklı katmanda müdahale edebilme özelliği sadece FDA onaylı Ulthera teknolojisi ile mümkün olabilmektedir.

    Ultherapy ile cildin sıkılığını yitirmesi sebebi ile ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz konturu, çene hattı, gıdı bölgesi, dekolte bölgesi ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlanma ve gençleşme sağlanmaktadır.

    Ulthera cihazı ile yapılan bu tedavide, ısı enerjisi veren ses dalgaları monitör ile kontrol edilerek istenen doku derinliğine odaklanmakta ve cildin üst tabakalarına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kollajen üretimini artıran küçük ısı hasarları oluşturulmaktadır.

    Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı kollajen azalması, gevşeme ve sarkmalar tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi edilmektedir.

    Ulthera Cihazı
    Ulthera Cihazı

    Ultherapy Nasıl Uygulanıyor ?

    Ultrasonik yüz ve boyun gençleştirme sırasında ultrason dalgalarını taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cilt ve cildin alt katmanları cihazın ekranında görüntülenir. Belirlenen uygulama alanlarında, cildin 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ses dalgaları ile bu bölgelerdeki taşıyıcı bağ dokularında kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur ve yeni kollajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

    Ultherapy Uygulaması
    Ultherapy Uygulaması

    Ultherapy İşlemi Ne Kadar Sürüyor?

    Ultherapy süresi uygulama yapılan bölgeye göre değişmekte olup sadece göz çevresine yapılan uygulama 15-20 dakika sürerken tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama 1 saat kadar sürmektedir. Ultherapy ile istenen sonuca ulaşmak için tek seans yeterlidir.

    Ultherapy Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor ?

    Ulthera ile ameliyatsız yüz gençleştirme, yüz cildi ve “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

    Ultherapy Uygulama Bölgeleri
    Ultherapy Uygulama Bölgeleri

    Uygulama Sırasında Ne Hissedeceğim ?

    Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar hissettikleri acıyı anlık “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak tanımlamaktalar. Hastaların tercihine bağlı olarak bölgesel anestezi veya sedasyon uygulaması ile ağrı hissini tamamen engellemek mümkündür olabilmektedir.

    Uygulama Sonrasında Neler Beklemeliyim ?

    Ultherapy uygulamasının etkisi zaman içinde ortaya çıktığı için tedaviden hemen sonra uygulama bölgelerinde hafif bir gerginlik dışında dışarıdan fark edilen bir değişiklik olmaz. Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken güneş ışınlarından korunmak gibi herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ultherapy sonrasında ciltte yanık, leke ve benzeri bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde hafif kızarıklıklar oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

    İşlem sonrasında ciltteki sıkılaşma ve gençleşme aylar içinde yavaş yavaş ortaya çıkar ve maksimum etkinin oluştuğu dönemde dahi cerrahi müdahaleler sonrasında izlenen belirgin ya da abartılı görsel değişiklikler oluşmaz.

    Ultherapy Yaz Aylarında Uygulanabilir mi ?

    Ultherapy işlemi sırasında cildin yüzeyinde herhangi bir etki oluşmadığı için bu tedavi yöntemi diğer pek çok estetik amaçlı müdahaleden farklı olarak yaz aylarında da güvenle uygulanabilmektedir.

    Ultrasonik Yüz Gençleştirmenin Diğer Ameliyatsız Yüz Gençleştirme İşlemlerinden Farkı Nedir ?

    Ultherapy, odaklanmış ultrason teknolojisini kullanan ve cerrahi müdahale olmadan derin dokular üzerinde etki sağlayan tek yöntemdir. Ultherapy ile ciltte sadece tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.

    Cildin sıkılaşması cilt yüzeyine uygulanacak işlemler ile sağlanamaz. Alt katmanlara ulaşabilmek ve odaklı uygulama yapabilmek için işlem sırasında etki oluşturulacak cilt katmanlarını görüntülemek çok önemlidir. Bu hassas uygulamayı benzer amaçlı diğer teknolojilerle elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın hedefi, yüz germe ameliyatları sırasında kesilerek çıkartılan tabakayı ameliyatsız bir şekilde küçültmek ve yeni kollajen üretimi tetikleyerek cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri
    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri

    Ultherapy Güvenli Bir Yöntem midir ?

    Ultrason enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerle herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır.

    Ultherapy’nin Sonuçlarını Ne Zaman Görebilirim ?

    Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir gerilme etkisi görülmektedir. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda istenen sonuç gözlenmeye başlar. Tam sonuç alınması ise 6 ay sürmektedir. Ultherapy ciltte kollajen üretimini uyardığı için elde edilen sonuç uzun süreli kalıcı olmaktadır.

    Ultherapy İçin Uygun Bir Aday mıyım ?

    Yüz ve boyun cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ultherapy için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arasında ciltte kollajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için bu yaş grubunda daha belirgin sonuçlar alınmaktadır. Ulthrapy uygulaması 30 lu yaşlarda da ciltte kollajen üretimini uyarmak amacı ile tercih edilebilmekle birlikte ileri yaşlarda ve belirgin cilt sarkması olan durumlarda anlamlı sonuçlar elde etmek için ameliyata engel bir durum olmadıkça cerrahi yaklaşımlar tercih edilmelidir.

    Ultherapy ile uygulama bölgelerine herhangi bir yüzeyel krem ya da enjeksiyon gibi uygulamalar ile elde edilemeyecek düzeyde cilt sıkılaşması sağlanmakla beraber elde edilen sonuçlar kişisel olarak dokuların kollajen üretme kapasitesine bağlı değişiklikler göstermektedir.

    Doç. Dr. Teoman Dal
    www.teomandal.com

  • Menopoz sonrası paratiroid

    Menopoz sonrası paratiroid

    Prof. Dr. Serdar Tezelman, özellikle menopoz sonrası rastlanan paratiroide dikkat çekiyor ve sorularımızı yanıtlıyor:

    Paratiroidi hastaları uzaktan bakınca anlaşılır mı?
    Bu hastalara uzaktan baktığımızda hasta oldukları anlaşılmaz. Vücudun şekline direkt yansıyan belirgin bir işaret yoktur. Paratiroidi hastalarında paratirodi bezi aşırı çalışır ve bunun sonucunda kanda parathormon artar. Bu hormonun yüksek düzeyde olması ise kemiklerden kalsiyumu çeker ve kanda kalsiyum seviyesi yükselir ancak kemikler kalsiyum kaybeder. Biz buna aç kemik sendromu diyoruz.
    Paratiroid hastası Türkiye’de çok mu var?
    Batılı ülkelerde yapılan çalışmalarda her 400-600 kadında bir sıklıkta ve yine kadında erkekten 4 misli daha fazla görüldüğü gözlenmiştir. Bizde vücut sağlığı olarak aynı kategoride olduğumuzdan ülkemizde de bu hastalığın aynı sıklıkla olabileceğine inanıyorum. Menopoz sonrası kadınlarda daha sık rastlanmakta. İsveç de yapılan çalışmalarda menopoz sonrası kadınların % 2 sinde hiperparatiroidi saptanmış.
    Paratiroid ile hiperparatiroidi aynı şey mi?
    Paratiroid parathormonu salgılayan endokrin bezinin adı. Tiroid bezinin yanında ve arkasında yer alan, genelde 4 adet olan ve çapının ortalama 5 mm olduğu mercimek büyüklüğünde bir bez. Bu bezin aşırı çalışması ise hiperparatiroidi dediğimiz soruna neden olur.
    Paratiroid, tiroidle aynı şey mi? Vücudun neresinde bulunur?
    Hayır o da aynı şey değil. Tiroid bezinin arkasında ona bitişik olarak yer alır. Ortalama 4 adettir. Bazen 3 bazen de 5 veya 6 adet olabilir. Tiroid bezinin hemen arkasında ona ve ses tellerini hareket ettiren sinire bitişik olarak sağda 2 ve solda 2 adet olmak üzere yer alırlar. İnsanda çoğunlukla ( % 85 oranında) 4 adet olan paratiroid bezleri bazen 3 veya 2 bazen de 5 veya 6 adet olabilirler.
    Hiperparatiroid neden olur?
    Primer hiperparatiroidinin kesin sebebi bilinmemektedir. % 25 hastada genetik bozukluk yani mutasyonların yol açtığı düşünülmektedir. Bazen 4 bezin sadece 1 i bazen ikisi bazen de 4 ü birden hastalanır. Tedavisi cerrahidir. Hasta bezin çıkarılması esasına dayanır. Tek veya çok bez çıkarılır. Kanda parthormon düştüğü gibi kalsiyum değerleri düşer. Patolojik etken olan aşırı parthormon düzeyinin azalması kalsiyumu azalmış olan kemikler -ki bunlara “aç kemik” denir- tarafından kalsiyum kandan emilir.
    Hastalar size hangi şikâyetlerle gelir?
    Bu hastalar aşırı parathormon yüksekliği ve buna bağlı kanda kalsiyumun yükselmesi sonucu; yorgunluk, halsizlik, kas eklem ağrısı, kemik ve sırt ağrısı, aşırı su içme, gece ve sık idrara çıkma, kabızlık, depresyon, iştahsızlık, bulantı, kaşıntı, ülser ağrısı, pankreatit, böbrek taşı, kemiklerde erime, kemik kisti ve tümörleri, EKG de bozulma, kalp yanması, hafızada zorlanma ve uyku hali ile gelirler. Patolojik kemik kırıkları (basitçe kemiğin kırılması) olabilir. Bazen hiperkalsemik kriz sonucu koma ve kalp durması da görülebilir.
    Hiçbir tetkikte göremeyip yine de ameliyata karar verdiğiniz vakalar oldu mu?
    Bu tip hastalarımız oldu çünkü lokalize edilemeyen hiperparatiroidi durumunda en iyi lokalizasyon tetkik yöntemi deneyimli endokrin cerrahıdır. Bu tip cerrah paratiroid bezinin olası yerlerine bakarak 4 bezi bulur. Böylelikle hastalıklı beze ulaşır.
    Göz, KBB, diş vb. doktorlara gidip de size yönlendirilen hastalarınız var mı?
    Elbette oluyor. Hiperparatiroidi olan hastalarda aşırı kalsiyum yüksekliği gözde kornea yanında bant şeklinde keratopati yapar. Dikkatli göz hekimi eğer bu bant varsa şüphelenip hastasını ileri tetkik için yönlendirir.
    -Paratiroidi’nin teşhisi çok mu zordur? Check up’larda ortaya çıkıyor mu?
    Hiperparatiroidi tanısı zor değil. Check up’larda kan kalsiyumuna bakılması halinde eğer yüksek bulunursa mutlaka parathormona bakılması gerekir. Diğer taraftan bahsettiğimiz klinik bulguların varlığında da paratiroidi yönünden incelemek gerekliliği doğar. Bu tip hastaları mutlaka endokrinolog veya endokrin cerrahı ile konsülte etmek gerekir.
    -En çok hangi hastalıkla karışıyor?
    Hiperparatiroidinin bulgu ve belirtileri çok yaygın. Geniş bir yelpaze oluşturur. Vücudun tüm sistemleri etkilendiğinden bir çok hastalıkla karışabilir. Örneğin aşırı kalsiyum yüksekliği mide asidini artırır. Peptik ülsere, pankreatite neden olabilir. Sırt, eklem ve kemik ağrıları miyaljilerle romatizmal hastalıklarla kolaylıkla karışabilir. Böbrek taşına neden olabilir. Yüksek kalsiyum değerleri psikolojik rahatsızlığa neden olabilir.
    -Paratiroid görüntüleme tekniklerini yanıltabilir mi?
    Paratiroid bezleri ultrasonografi ve sintigrafi ile lokalize edilebilir. Deneyimli radyolog veya nükleer tıp uzmanı doğru yorumlayabilir. Yoksa çok kolaylıkla lenf bezi veya tiroid nodülü ile karışabildiği gibi normalde bulunması gereken yerin dışında bulunan paratiroid bezi görüntülenmeyebilir.
    Hiperparatiroidinin tedavisi kolay mıdır? Ömür boyu ilaç alımı gerekir mi?
    Tedavisi cerrahidir. Hastalıklı olan paratiroid bezi veya bezleri çıkarılır. Kalsiyum ve parthormon düzeyleri normalleşir. Bazen kemiklerde harabiyetin fazla olması aç kemik sendromu denilen tabloya neden olur. Kemiklerde kanda kalsiyumu emerler. Bu nedenle cerrahi tedavi sonrası kalsiyum ve D3 vitamini verilmesi gerekebilir. Ameliyat sonrası kalıcı hipoparatiroidi olduğunda parathormonunun yetersiz salınımı söz konusudur. Dolayısıyla kan kalsiyum değeri de düşer. Bu nedenle ömür boyu kalsiyum ve D vitamini replasmanı ihtiyacı doğar.
    Parathormonun düşük olması hangi belirtileri verir?
    Parathormon salgılanmasının eksiliği veya hedef organların parathormona direnç göstermesi sonucu hipoparatiroidi görülür. Ailevi olabildiği gibi baş boyun veya tiroid cerrahisi sonucu cerrahi komplikasyon olarak gelişebilir. Örneğin guatr veya tiroid kanseri nedeniyle gerçekleştirilen ameliyatlardan sonra hipokalseminin görülmesi paratiroid hormonunun bezlerinin zedelenmesi sonucu geçici veya kalıcı eksik salgılanmasına bağlıdır. Belirtilerine gelince; hipokalseminin neden olduğu nöromusküler uyarılma bulguları ortaya çıkar. Ağız çevresinde, ayak ve el parmak uçlarında karıncalanma, uyuşma görülür. Adale krampları ve bunu devamında ellerde kasılma, ebe eli görünümü gelişir. Gırtlakta, bronşlarda spazm veya tetani (kasılma nöbeti) saptanır.

  • Dekorasyonda kristal tasarımları

    Dekorasyonda kristal tasarımları

    Dekorasyonda kristal tasarımları galerimizde sizlerle…

    dekorasyonda_kristal (1) dekorasyonda_kristal (2) dekorasyonda_kristal (3) dekorasyonda_kristal (4) dekorasyonda_kristal (5) dekorasyonda_kristal (6) dekorasyonda_kristal (7) dekorasyonda_kristal (8)

  • Gelin adaylarının düğünden önce bilmesi gerekenler

    Gelin adaylarının düğünden önce bilmesi gerekenler

    Mükemmel bir gelinlik, harika bir dans, yeterli bir mekan ve olağan üstü bir damat… En önemli hikayenizi kusursuz hale getirmeniz için size farklı ipuçları sunuyoruz.

    Fazla aksesuardan kaçının. Anne yadigarı bir yüzük, dudağınız, gelin çiçeğiniz ve küpenizle gelinliğinizi tamamlayın.

    Abartılı makyajdan kaçının. Işıltılı bir kremle parlak bir cilt, gözlerinizi ortaya çıkaran rimeller, allık ve daha güzel bir gülümseme için ışıltılı ruj kullanın.

    Saçınızı açık bırakmak istiyorsanız kısa bir duvak alın. Eğer yüzünüz yuvarlar ise dar bir duvak, yüzünüz uzun ise daha hacimli bir model seçin.

    Straplez gelinlikler şüphesiz ki çok güzel duruyor ama sürekli aşağı kaydığı için sık sık yukarı çekmeniz ve düzeltmeniz gerekebilir. Buda hoş bir görüntü olmaz. Bu durumu göz önünde bulundurun. V yaka ya da tam bir üst seçebilirsiniz.

    Seçtiğiniz aksesuarların gelinliğinizle uyumlu olmasına özen gösterin. Parlak beyaz bir elbise giyiyorsanız altından uzak durun. inci ve ya platin takılar kullanın. Fil dişi rengi bir elbise tercih ettiyseniz altın ve gümüş takılar tercih edin.

    Gelin çiçeği tutmak önemsiz bir ayrıntı gibi gözükse de işin aslı önemlidir. Buketiniz sizi sollamamalı aksine sizi tamamlamalıdır. Buketinizi rahat tutun ve onu tutarken kasılmayın.

    Gelinlik Elçiçeği, Duvak ve Aksesuarları için tıklayın !

    Nikah kıyıldığı sırada çok heyecanlanacağınız için kambur durabilir, oturduğunuz yerde sallanabilirsiniz. Onlarca insanın gözü sizin üzerindeyken bunları yapmayın. Dik oturun ve derin nefes alıp rahatlamaya çalışın.

    İlk dansınızda bütün gözler üzerinizde olacak. Sakin olun ve eğer dansızının karmaşık bir koreografisi yoksa kendinizi eşinizin kollarına bırakın.

    Düğünden önce hızlıca kilo vermek istemeniz normal. Düğün günü çok güzel görünmek istiyorsunuz. Ama aç kalmak, yeterli besini alamamak ve stres sizi güçsüz kılar, yüzünüz solar ve sinirli yapar.

    Gülümseyin. Gülücükler yüzünüzden eksik olmasın… Gülmenin en güzel makyaj olduğunu unutmayın. Sahte kahkahalar atmak yerine doğal olun ve anın tadını çıkarın.

  • Manuel Mota 2013 gelinlik modelleri

    Manuel Mota 2013 gelinlik modelleri

    Manuel Mota 2013 gelinlik modelleri galerimizde sizlerle…

    Manuel Mota 2013 gelinlik modelleri

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (1)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (2)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (3)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (4)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (5)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (6)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (7)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (8)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (9)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (10)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (11)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (12)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (13)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (14)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (15)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (16)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (17)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (18)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (19)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (20)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (21)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (22)

    manuel_mota_2013_gelinlik_modelleri (23)