Blog

  • Kirazlı muzlu cheesecake tarifi

    Kirazlı muzlu cheesecake tarifi

    Kirazlı muzlu cheesecake nasıl yapılır ? Kirazlı muzlu cheesecake malzemeleri nelerdir ? Kirazlı muzlu cheesecake tabanı nasıl yapılır ? Kirazlı muzlu cheesecake tarifi…

    Tabanı için:

    200 gram tam tahıllı kurabiyeler, ince bir şekilde ufalanmış
    100 gram margarin
    2 yemek kaşığı şeker

    Muzlu cheesecake dolgusu için:
    Oda sıcaklığında 450 gram krem peynir
    150 gram şeker
    1,5 yemek kaşığı un
    2 yumurta
    100 gram crème fraîche (taze krema)
    1 büyük, çok olgun muz, pürelenmiş

    Kirazlı dolgu için:
    Çok iyi sıkılmış 1 büyük bardak vişne (meyve suyunu bardağa toplayın)
    100 gram şeker
    4 yemek kaşığı kiraz suyu
    1,5 yemek kaşığı mısır nişastası

    1. 20 cm’lik yay formundaki tavayı yağlı kağıt sererek yağlayın. Fırını önceden 175 °C sıcaklığa kadar ısıtın.

    2. Margarini orta ateşin üzerinde bir sos tavasında eritin. İnce bir şekilde ufalanmış olan kurabiyeleri eritilmiş margarinle ve şekerle karıştırın ardından yay formundaki tavaya dökün. Bir çorba kaşığının tersinin yardımıyla hamuru aşağıya bastırın ve dolgu hazırlanıncaya kadar buzdolabında bekletin.

    3. Elektrikli mikserler krem peyniri çırpın. Şekerle unu karıştırın ve bunu pürüzsüz oluncaya kadar krem peynire ekleyin.

    4. Yavaş yavaş yumurtaları ekleyin, daha sonra crème fraîche’yi ve muz püresini ekleyin. Dolguyu hazırlanan tabanın üzerine pürüzsüzce yayın.

    5. Yay formundaki tavanın dışını alüminyum folyo ile sarın ve fırındaki geniş, derin bir pişirme kabının içine yerleştirin. Pişirme kabını yarı yüksekliğine akdar sıcak su ile doldurun. Su kekin düzgün bir biçimde pişmesini sağlar ve cheesecake’in çatlamasını engeller.

    6. Cheesecake’i 45 dakika süresince pişirin. Orta kısmı yumuşak görünecektir, ama soğuturken bu kısım sertleşecektir. Pastayı henüz fırından almayın, ancak ısısını kapattığınız fırında bir saat daha bekletin. Daha sonra fırından çıkartın ve gece boyunca buzdolabında bekletin.

    7. Servis etmeden kısa bir süre önce kirazlı sosu hazırlayın. Tüm malzemeleri bir sos tavasına ekleyin ve kısık ateşte kaynatın. Yaklaşık iki dakika sonra sosun kalınlaşması gerekir. Biraz soğuttuktan sonra sosu cheesecake’in üzerine dökün.

    Afiyet olsun…

  • Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Plastik Cerrahi Uzmanı Nikolas Chugay’ın, Amerika’da uyguladığı yeni bir zayıflama yöntemi ülkede tartışmalara yol açtı. Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiren bu metod, bazı doktorlar tarafından “barbarca” olarak nitelendirdi.

    Fıtık ameliyatlarında kullanılanlara benzeyen plastik bir yamanın dil üzerine yerleştirilmesiyle uygulanan yöntem, kısa sürede kilo vermek isteyen kadınlar arasında hızla yayılırken tıp çevrelerinde “barbarca” olarak niteleniyor.

    Chugay, 10 dakika süren ve 2 bin Amerikan dolarına mal olan cerrahi bir girişimle dil üzerine dikilen plastik yamanın katı gıda tüketimini son derece acı verici bir hale getirerek müşterilerinin hızla kilo vermesine yardımcı olduğunu ileri sürüyor.

    Bir ayda ortalama 10 kilo verdiriyor
    Yöntemi ilk kez 4 yıl önce deneyen ve şimdiye kadar 81 kadının dillerine yama diken Chugay, sadece meyve suları ve protein karışımları gibi sıvı gıda maddeleriyle beslenebilen müşterilerinin bir ay içinde ortalama 10 kilo verdiklerini söyledi.
    Chugay, kendisi gibi doktor olan oğluyla uyguladıkları yöntemin herhangi bir riski olmadığını ve şimdiye kadar yamayı yutan bir hastaya rastlamadıklarını belirtti.

    Uzmanlardan yönteme eleştiri
    Yöntem, Amerikan plastik cerrahi çevrelerinde ise büyük eleştiriyle karşılandı. Amerika Kozmetik Cerrahi Derneği, Chugay ve oğlunun yazdığı araştırmayı yayımlamayı reddederken kilo kaybın konusunda uzmanlaşan bazı doktorlar, yöntemi “barbarca” olarak niteledi.
    Doktorlar, dil yaması ya da diğer yöntemlerle hızla kilo kaybeden kişilerin aynı hızla ve çok daha fazla kilo aldıkları uyarısında bulundu.

    AA

  • Saçınızı hızlı uzatmanın yolları

    Saçınızı hızlı uzatmanın yolları

    Bazı insanların saçları çok zor uzar. Uzaması içinde yapmadıkları yöntem kalmaz. Ama aslında beslenme şekli, düzenli bakımı ve kesimi ile saçlarınızın uzamasında büyük etkileri vardır.

    Saçlarınızın hızlı uzaması için protein ağırlıklı yiyecekleri tercih etmelisiniz. Et, süt, yumurta gibi besinler saçların uzamasını kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda beslenmesinde yardımcı olacaktır. Ayrıca kafeinli ve alkollü yiyeceklerden kaçının. Çünkü kafein ve alkol saçlarınızı yıpranmasına neden olur.

    Saçlarınızı çok sıcak ve soğuk su ile yıkamayın. Sıcak su saç köklerinizi harekete geçirmez. Bu yüzden saçlarınızı ılık su ile yıkamayı tercih edin. Çünkü ılık su saç derinizdeki hücrelerin harekete geçmesini sağlar.

    Saç diplerinize uygulayacağız masaj da saçlarınızın uzamasında büyük bir öneme sahiptir. Bu masaja ile saç diplerinizi uyarmış olduğunuzdan saç kökleriniz canlanmış olur.

    Bol miktarda su tüketilmesinin saç uzamasında büyük rolü vardır. Su sağlığınıza yararı olduğu gibi saçlarınızı besler ve daha hızlı uzamasını sağlar.

    Saçlarınızın hızlı uzaması için, belli aralıklarla uçlarındaki kırıkları kestirmelisiniz. Saçların kırıklarının fazla olması geç uzamasına neden olur.

    Unutulmaması gereken önemli ipuçlarından biri de, şampuanı saçlarınızın diplerine, saç kremlerini ise sadece saçlarınızın uçlarını sürmeniz gerekiyor.

    Eğer saçlarınızın biraz daha hızlı uzamasını istiyorsanız, sprey ve jöle şekillendiricileri bir müddet kullanmamalısınız. Bu maddeler saç diplerine ulaştığı zaman, saç köklerinizin tıkanmasına neden olacağından, daha yavaş uzamasına neden olur.

    Havuç maskesi ile hızlı saç uzatma yolları için tıklayın !

    Saç Uzatma Yöntemleri için tıklayın !

  • Erken boşalma

    Erken boşalma

    Çiftlerin en fazla yakındıkları sorunların başında erken boşalma geliyor. Cinsel hayatı aktif olan her on erkekten yedisi hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşıyor. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olan erken boşalma, erkeğin cinsel kontrolünü sağlayamaması durumu olarak tarif ediliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, erken boşalmanın çok az bilinen nedenlerini ve çözüm yollarını açıkladı. İşte çarpıcı başlıklar:

    ADRENALİN HORMONU ERKEN BOŞALMAYA YOL AÇIYOR…

    Erken boşalmanın nedenleri arasında stres ve gerginlik durumlarında salgılanan adrenalin hormonunun etkilerine dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Cem Keçe; “Erken boşalan erkekler genellikle sevişmeyi boşalmak için katlanılması gereken bir ANGARYA olarak görüyorlar. Çoğunlukla cinsel yaşamlarında partnerini mutlu etmeyi bir GÖREV olarak algılıyorlar. Bu nedenle cinsellik yaşarken yoğun bir BASKI ve STRES yaşıyorlar. Cinsel yaşamın düşmanı olan baskı ve stres, erkekte ADRENALİN adı verilen stres hormonunun salgılanmasına yol açıyor. Adrenalin salgılandığında, boşalma refleksinde önemli bir yer tutan aşk kasları, istemsiz olarak kasılarak erken boşalmaya neden oluyor. Bu durumda kadın boşalamıyor veya orgazm olamıyor. Erkek kadını boşaltma görevini yerine getiremediği için, üzerinde TATMİN ETME BASKISINI daha yoğun hissediyor ve daha çok strese giriyor. Bu kısır döngü erken boşalmanın zamanla bir ÇİFTİN CİNSEL UYUMSUZLUĞU halini almasına yol açıyor. Oysaki erkek cinsellik yaşarken, kadını tatmin etme zorlantısından vazgeçtiğinde, boşalmayı hedef olmaktan çıkartıp sevişmenin verdiği hazza odaklanabildiğinde, cinsel birliktelik sırasında aşk kaslarını gevşek tutmaya çalıştığında, mutlu cinselliğin tadına varabiliyor ve istediği zaman isteyerek boşalabiliyor.” dedi.

    ERKEN BOŞALMA CİNSEL TERAPİ İLE %100 ÇÖZÜMLENEBİLİYOR…

    Erken boşalmanın %100 tedavi edilebilen bir cinsel uyum sorunu olduğuna dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Cinsel Terapist Cebrail Kısa; ” Erken boşalma kader değildir, CİNSEL TERAPİ ile %100 çözümlenebilen çiftin cinsel uyum sorunudur. Cinsel terapi programları ile boşalma kontrolü sağlanabiliyor. Trafik kurallarında fasılalı yanıp sönen kırmızı ışık, mutlak duruş yapılmasını ve gidilecek yolun açık ve müsait olduğu görüldükten sonra yeniden hareket edilmesini bildirir. Bu ışığı gören sürücüler durmak için frene basarlar. Cinsellik yaşanırken erkek bir an ‘Devam edersem boşalacağım!’ gibi bir hisse kapılır. Bu hissin gelmesi trafikteki FASILALI YANIP SÖNEN KIRMIZI IŞIK gibidir. Erken boşalmanın üstesinden gelmek isteyen erkeğin, bu hissi hissettiğinde cinsellik yaşarken penis-vajina birlikteliğini durdurması ve bir süre penisini hareketsiz tutması, partnerini eliyle uyarmaya devam ederken aşk kaslarını gevşetmesi ve nefesini kontrol etmeyi öğrenmesi gerekiyor.” dedi.

    SORUMLULUK ALMA MODELİ ÇİFTİ ÖZGÜRLEŞTİRİYOR…

    Sorumluluk alma modelinin önemine dikkat çeken CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “Erkek, kadınla sevişirken ruhunu ve bedenini koşulsuz bir armağan olarak ona sunar. Kadın, bu armağanı kabul eder, bundan sonrası kadının işidir. Kadın için boşalma öğrenilebilir istemli bir reflekstir. Bu nedenle kadının, erkeğin kendini tatmin etmesini beklemek yerine, boşalmasının sorumluluğunu alması gerekiyor. Boşalmayı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçen bir kadın, dokunmanın verdiği hazza odaklandığında ve vakti geldiğinde istemli kasılmalarla sıçrayışı gerçekleştirdiğinde boşalabiliyor. Kadın reddedilmeyi ve başarısız olmayı göze alarak erkekten kendini cinsel olarak uyaracak şeyleri ister, talep eder. Bu süreçte kadının, ön sevişmeye ağırlık vermesi, yaygın, ritmik, kesintisiz ve yeterli süre klitoris uyarısı yapması için eşini teşvik etmesi, başta meme uçları, kulak arkaları, bacaklarının iç yüzleri olmak üzere tüm erojen bölgelerinin erkek tarafından uzun süre uyarılması için ondan talepte bulunması gerekiyor. Çünkü kadın boşalmak için bir sıçrayışa ihtiyaç duyar ve bunun için istemli olarak başta aşk kasları olmak üzere vücudundaki tüm kaslarını kasması gerekiyor . Sonuç olarak, kadının erkeğin bedenini kullanarak, klitorisini sürterek, fantezi kurarak, boşalmasını kolaylaştırmak için zamanı geldiğinde kendini kasarak kendi boşalmasının, orgazmının ve cinsel tatmininin sorumluluğunu alması, cinsellikte büyük önem taşıyor. Kadının boşalması için sadece penise ihtiyacı yoktur, bu değişik şekillerde başarabiliyor. ‘Sorumluluk alma modeli’ adını verdiğimiz bu model kadına sorumluluk yüklerken çifti özgürleştiriyor ve böylece tatminkâr bir cinsellik yaşanabiliyor.” dedi.

  • Kavun mu Karpuz mu ?

    Kavun mu Karpuz mu ?

    Enerji değeri düşük, su oranı yüksek olan kavun ve karpuzdaki vitamin ve mineraller yaz beslenmesinin kalitesini arttırıyor.

    Yaz mevsiminin vazgeçilmezlerinden olan kavun ve karpuzun sağlığı geliştiren ve koruyan özellikleri bir hayli fazla. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, kavun ve karpuzun yüksek şekerli tatlarına rağmen karbonhidrat değerlerinin oldukça düşük olduğunu söylüyor. Gürhan, “Bal gibi diye tabir edeceğimiz en tatlı karpuzda bile %10 oranında karbonhidrat bulunuyor. Bu durum tatlı düşkünleri için büyük avantaj” diyor.

    Her iki meyvenin düşük enerji içerdiğini belirten Gürhan’a göre, 100 gr. karpuzla 22 kalori, 100 gr. kavunla ise 27 kalori alınıyor. Kavun ve karpuzdaki B1 vitamini, normal sinir sistemi aktivitesinin devamını sağlıyor, günü enerjik ve stressiz geçirmeye yardımcı oluyor. İçeriklerindeki B2 vitamini ise göz ve cilt sağlığı açısından önemli.

    Her iki meyve de iyi birer C vitamini kaynağı. Kavun ve karpuzda ortak bulunan bir başka vitaminin B6 olduğunu belirten Gürhan, “B6 vitamini metabolizmadaki protein ve mineral tepkimelerinde gereklidir. Ayrıca içeriğinde bulunan pantotenik asit, yağ ve kolesterol sisteminde pozitif etki yaratır” diye konuşuyor.

    KAVUN MU, KARPUZ MU?
    Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, kavun ve karpuzun birbirlerine üstünlükleri hakkında ise şunları söylüyor: “Karpuza kırmızı rengi veren karotenoid başta olmak üzere antikansorejen fitokimyasallar metabolizmamızın temizlik ajanlarıdır. Ve karpuzda kavundan daha yüksek oranda bulunur. Kavunun karpuza göre üstünlüğü ise; niasin ve folik asit içermesidir. Niasin karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında önemli görevleri olan, enerji sistemimizi ayakta tutan ve sağlığımızı koruyan bir vitamindir. Folik asit ise hücre yenilenmesinde görevlidir, metabolizmamızı korur ve genç tutar. ‘Kavun mu, karpuz mu?’ sorusunun cevabı ise hiç tereddüt etmeden ‘her ikisi de ‘ olmalıdır.”

  • Anne Valerie Hash 2013 İlkbahar yaz Defilesi

    Anne Valerie Hash 2013 İlkbahar yaz Defilesi

    Anne Valerie Hash 2013 İlkbahar yaz Defilesi galerimizde sizlerle…

    Anne Valerie Hash 2013 İlkbahar yaz Defilesi

    anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (1) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (2) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (3) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (4) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (5) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (6) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (7) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (8) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (9) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (10) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (11) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (12) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (13) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (14) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (15) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (16) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (17) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (18) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (19) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (20) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (21) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (22) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (23) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (24) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (25) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (26) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (27) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (28) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (29) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (30) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (31) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (32) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (33) anne_valerie_hash_2013_ilkbahar_yaz_defile_moda (34)

  • Kadınlarda En Çok Görülen Hastalıklar

    Kadınlarda En Çok Görülen Hastalıklar

    Kadınlara özel sağlık problemleri çoğunlukla erken tedavi ile çözüme kavuşabilirken, gerekli önemin gösterilmediği durumlarda ciddi sonuçlar ile karşı karşıya kalınabiliyor.

    Kadınların hayatları boyunca karşısına en sık çıkabilecek 6 hastalık ile ilgili bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Yılmaz, “Önemsemeyip geçiştirdiğiniz her hastalık tedavi sürecini uzatır” dedi.

    Çocuklukta ve menopoz sonrasında görülen kanamalara dikkat

    Kadınların hayatları boyunca en sık karşılarına çıkan sorunların başında adet düzensizlikleri gelir. İlk adet 12-13 yaşlarında görülür. Eğer çocukluk döneminde kanama görülürse bunun mutlaka araştırılması gerekir. Buluğ çağı ile menopoza yakın dönemlerde ise vücut bu yeni sürece adapte olmaya çalıştığı için adet düzensizlikleri sıkça görülebilir. Ancak beklenmedik zamanda ortaya çıkan, düzensiz, leke tarzında veya uzun süreli kanamalar mutlaka araştırma ve tedaviyi gerektirir. Menopoz döneminden sonra görülen kanamanın miktarına bakılmaksızın üzerinde önemle durmak gerekir.

    Yanlış beslenme polikistik over sendromunu tetikliyor

    Kadınlarda en sık rastlanan hormon bozukluğu polikistik over sendromudur. Nedeni tam olarak bilinmese de yanlış beslenme, aşırı kilo alma gibi problemler hastalığı tetikleyebilir. Hastalık tipik olarak genç kızlarda ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar. Polikistik over sendromu görülen kızlarda genellikle kilo fazlalığı, tüylenme, saçlarda dökülme ve sivilcelenme problemleri görülür.

    Tedavideki ilk aşama kilonun kontrol altına alınmasıdır. Polikistik over sendromlu kadınlarda kilo kaybı biraz daha zordur. Hormon bozukluğuna bağlı kilo alımı varsa diyetin buna göre planlanması gerekir.

    İdrar kaçırma büyük sosyal problem

    İdrar kaçırma sorunu çok önemli bir sosyal problem olup, günümüz modern tedavileri ile başarılı olarak ortadan kaldırılmaktadır. Temelde kadınların hastalığı olan idrar kaçırma 35 yaşın üzerindeki her 5 kadından birinde görülmektedir. Kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek olan her idrar kaçırma bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir. İdrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, daha az eforla da meydana gelebilir.

    Vajinal akıntılar cinsel sağlığı olumsuz etkiliyor

    Kadınların cinsel sağlığını ve yaşamını olumsuz etkileyen ve daha çok enfeksiyon kaynaklı olan “vajinal akıntılar”, normal fizyolojik akıntılar ve enfeksiyona bağlı akıntılar olarak ikiye ayrılır. Kokusuz, saydam, renksiz, adetin belirli zamanlarına göre miktarı artıp azalan akıntılar normal fizyolojik akıntılardır. Rahim ağzından gelen sümüksü ve saydam renkli bu akıntılar hormonlarla ilgili olduğundan belirli zamanlarda artış gösterir. Enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkan akıntıların belirtileri arasında renkli, kokulu, rahatsız edici miktarda görülmesi sayılabilir. Bunlar bakteri, mantar ya da parazit kökenli olabilir.

    Menopoz hastalık değil bir geçiş dönemidir

    Menopoz, bir hastalık olmayıp, kadın hayatının en önemli geçiş dönemlerinden biri olarak sayılabilir. Adet düzenleri bozulduğunda bir çok kadın menopoza girdiğini söylese de, menopoz bir kadının peşi sıra 12 ay adet görmemesidir. Menopoza giriş yaşı dünya genelinde 45-53 arasında değişirken ortalama 51 yaş olarak bildirilmektedir. Ülkemizde ise 46-48 yaşlar arasındadır. Menopoz döneminin başlamasıyla eksilen östrojen hormonuna bağlı olarak; sıcak basmaları, terleme, uykusuzluk, vajinal kuruluk, se ksüel istekte azalış, idrar problemleri, yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, dikkat ve hafıza sorunları gibi belirtiler ortaya çıkar. Ayrıca menopoza giren her kadın şikayeti olmasa dahi kemik kaybından korunmak veya cinsel hayatının devamlılığı için hekime başvurmalıdır.

    Şiddetli adet ağrıları yaşam kalitesini düşürüyor

    Adet gören kadınların yarısından fazlasının kanamalarının ilk bir-iki günü ağrısı olmaktadır. Genellikle bu ağrı hafiftir, ancak bazen günlük aktivelerini kısıtlayacak kadar şiddetli olabilir. Bu şiddetli ağrı dismenore olarak adlandırılır. Dismenore bulguları arasında alt karında ağrı veya kramplar, baş ağrısı, bulantı – kusma ve baş dönmesi sayılabilir. Dismenorenin tedavisi ilaçlar ve ağrıyı azaltan teknikleri içerir ancak bazı olgularda cerrahi işleme gerek duyulabilir.

  • Duvar ayna dekorasyon fikirleri

    Duvar ayna dekorasyon fikirleri

    Duvarlara ayna dekorasyon fikirleri görsellerle galerimizde sizlerle…

    Duvar ayna modeleri

    duvar_ayna_dekorasyonu (1) duvar_ayna_dekorasyonu (2) duvar_ayna_dekorasyonu (3) duvar_ayna_dekorasyonu (4) duvar_ayna_dekorasyonu (5) duvar_ayna_dekorasyonu (6) duvar_ayna_dekorasyonu (7) duvar_ayna_dekorasyonu (8) duvar_ayna_dekorasyonu (9) duvar_ayna_dekorasyonu (10) duvar_ayna_dekorasyonu (11) duvar_ayna_dekorasyonu (12) duvar_ayna_dekorasyonu (13) duvar_ayna_dekorasyonu (14) duvar_ayna_dekorasyonu (15) duvar_ayna_dekorasyonu (16) duvar_ayna_dekorasyonu (17) duvar_ayna_dekorasyonu (18)

  • Kızarmış dondurma tarifi

    Kızarmış dondurma tarifi

    Kızarmış dondurma nasıl yapılır ? Kızarmış dondurma malzemeleri nelerdir ? Dondurma nasıl kızartılır ? Kızarmış dondurma tarifi…

    Malzemeleri :
    Yarım Kilogram Maraş Usulü Dondurma
    2 Su Bardağı Corn Flakes
    Yarım Su Bardağı Fındık İçi
    2 Adet Yumurta Beyazı
    1 Çay Kaşığı Tarçın
    Kızartmak İçin:
    Sıvı Yağ

    Hazırlanışı:

    Dondurmayı dört parçaya ayırıyoruz. Dondurma parçalarını yuvarlıyoruz. Streç filme sarıp, dondurmaları dondurucuda 1 gece bekletiyoruz.

    Diğer taraftan fındık ve corn flakesi doğrayıcıdan geçiriyoruz. Bir kaseye alıyoruz. Üzerine tarçın serpiyoruz. Ayrı bir kâseye de yumurtaların beyazını alıp, iyice çırpıyoruz. Dondurma toplarını bir gün sonra dondurucudan çıkartıyoruz. İlk önce yumurta akına buluyoruz.

    Ardından corn flakesli karışıma buluyoruz. Dondurmaların malzemelere iyice bulanması için birkaç kere aynı işlemi tekrar ediyoruz. Dondurma toplarını tekrar streç filme sarıyoruz. Dondurucuda 3-4 saat bekletiyoruz. Kızartılmış dondurmalarımızı servis edeceğimiz zaman geniş bir tencereye bolca sıvıyağ döküyoruz.

    Yağ kızdıktan sonra dondurmaları çevirerek kızartıyoruz. 10 saniye kızartmanın yeterli olacaktır. Dondurmaları servise hazırlarken üzerine çikolata sos döküyoruz. Dondurmaları bekletmeden servise hazırlıyoruz.

  • Evlilik Stresi Saç Döküyor

    Evlilik Stresi Saç Döküyor

    Evlilik kararı ve evlenme zamanına kadar geçecek olan sürenin çiftlerde stres kaynağı olduğunu söyleyen Saç Bakım Danışmanı Ecz. Dr. Özden Kasımoğulları, stresi ise saç dökülmelerinin en büyük nedenlerinden biri olarak gösterdi. Kasımoğulları söyle konuştu:

    “Araştırmaya göre her 10 kişiden 7’sinin saçları stres nedeniyle dökülüyor. Kişi için her yeni durum, karşılaştığı sorunlar ve uyaranlar stres nedenidir. Stres ise ruhsal olduğu kadar fiziksel sorunlar da doğurur. Stres nedenli beslenme dengesizliğinden dolayı vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller yeterli oranda alınamaz Bu da vücudun tüm dengesini bozar.”

    Saçın Mineralleri Azalıyor, Saçlar Dökülüyor

    Uzun süren şiddetli strese ise önce saçların tepki verdiğini ifade eden Kasımoğulları, vücudun stres sonucu salgıladığı asidin saç derisinin pH değerini düşürdüğünü belirtti. Bu durumun saçlarda seyrelmeye ve ani saç kayıplarına yol açabileceği konusunda uyaran Kasımoğulları, “İnsanların belli dönemlerinde saç dökülme yoğunluğu daha da artar. Bizim yaptığımız araştırmalara göre bu dönem ya hayatıyla ilgili yeni bir karar verdiği ya yoğun tempoda çalıştığı ya da hayatında olumsuzluk yaşadığı zamanlara denk gelir. Stres saçın ihtiyacı olan çinko, demir, magnezyum, kalsiyum ve potasyum minerallerini azaltır. Bu da saç seyrelmelerine veya ani saç kayıplarına neden olur” dedi.

    Mineral Zengini Ürünler Tercih Edilmeli

    Evlilik sırasında yaşanılan stresi yok etmek pek mümkün olmasa da evlilik stresinin neden olduğu saç dökülmelerinden kurtulmak mümkün. Ecz. Dr. Özden Kasımoğulları, düğün öncesi sorun olmaktan çıkaracak ipuçlarını verdi:

    “Bu dönemde vücudun ihtiyacı olan çinko, demir, magnezyum, kalsiyum gibi mineral ve vitamin ihtiyacını karşılayacak besinlere yönelmek gerekebilir. Bunun yanı sıra bu saç için yoğun bir bakım kürüne girilebilir. Saçın ihtiyacını karşılayacak ürünler kullanmakta fayda var. Mineral ve vitamin bakımından zengin ve saç dökülmesi sorununa çözüm getiren ürünler kullanılabilir.”