Blog

  • Titreyen Eller Hastalık Habercisi

    Titreyen Eller Hastalık Habercisi

    Titreme (tremor) vücudun bir kısmındaki kasların istemsiz olarak ritmik bir şekilde kasılması ve gevşemesi sonucu ortaya çıkan hareketlerdir. En sık ellerde görülen titreme sağlıklı diyebileceğimiz normal kişilerde görülebilir ve belirginleşmediği sürece fark edilmez. Kişinin ellerdeki titremesi farkedilir düzeye gelince normal olmaktan çıkar. Stres, yoğun çay ve kahve içmek, açlık, yorgunluk, ani sinirlenme gibi bazı durumlar titremeyi fark edilir hale getirebilir. Bu faktör ortadan kalkınca kişi eski haline dönebilmektedir.

    İlaç yan etkisine bağlı titreme oluşabilir

    Ellerde titremenin duruş ve harekete göre değişik tipleri vardır. Titreme istirahatte, hareket sırasında, yer çekimine karşı duruşta (eller öne uzatılmış halde) veya bir olaya özel olarak (örneğin; yazı yazma) ortaya çıkabilir. Ellerde titremenin şiddeti hafif olabileceği gibi yeme, içme, kişisel ihtiyaçlarını gidermede güçlük yapabilecek düzeyde çok şiddetli olabilir. Ellerde titreme sağlıklı kişilerde olabileceği gibi, nörolojik hastalıklara veya sistemik hastalıklarda (örn: guatr, diyabet vs.) ilaç yan etkisine bağlı da oluşabilir.

    İyi huylu el titremeleri

    Ellerde titreme ile başvuran hastaların büyük çoğunluğunda “esansiyel tremor” olarak adlandırdığımız iyi huylu bir durum saptanmaktadır. Sebebi bilinmemekle birlikte sıklıkla ailesel geçişlidir. Altta yatan ciddi bir hastalık yoktur. Genellikle 20’li yaşlarda belirginleşir ya da başlar; ama her yaşta da görülebilir. Yorgunluk, stres, kafein bu titremeyi arttırırken, alkol alımı azalttığı görülebilir. Yaş ilerledikçe genellikle artış gösterir ve eller dışında kafada, dilde, bacaklarda da görülmeye başlayabilir. Sıklıklar kişinin yaşamını kısıtlayıcı ağırlıkta olmaz; ancak ince el becerisi gerektiren işlerde çalışırken zorluk çekebilirler.

    En bilinen hastalık Parkinson

    Ellerde titreme yapan nörolojik hastalıkların içerisinde en çok bilineni “Parkinson” hastalığıdır. Parkinson hastalığı genellikle ileri yaşta ellerde titreme ile başlayan ve beyin hasarı yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Parkinson hastalığında başlangıçta tek bir elde titreme vardır. İstirahat halinde “para sayma” hareketi şeklinde kaba ve yavaş bir titremedir. Hastalığın başlangıcında hareket ile titreme kaybolur. İlerleyen dönemlerde titreme daha bariz bir hal alır ve diğer elde, vücudun diğer kısımlarında da görülebilir. Bu hareket sırasında da olabilir. Bu dönemde hareket kısıtlığı, düşmeler, maske yüz gibi parkinson hastalığının diğer belirtileri de eşlik edebilmektedir.

    Titremeye yol açan hastalıklar

    Ellerde titreme yapabilen diğer nörolojik hastalıklar; multiple skleroz (MS), inme, travmatik beyin hasarı, beyincik ve beynin yıkımı ile giden ilerleyici hastalıklardır. Ayrıca vücuda dağılan sinir liflerinin hasarlandığı durumlarda, bazı omurilik hastalıklarında da ellerde titreme olabilir. Astım ilaçları, amfetamin gibi uyarıcılar, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da ya etki olarak ellerde titremeye yol açabilir.

    Titremenin asıl nedeni saptanır

    Titremenin tipi, karakteri, şiddeti ve dağılımı belirlendikten sonra sebebe yönelik araştırma planlanarak tedavi sağlanabilir. Kan tahlilleri, beyin, omurilik ve sinir sitemine yönelik tetkikler yapılabilir. Elektromiyografi aleti ile yapılan özel yöntemlerle titreme analizleri yapılabilir. Altta yatan sebep saptandıktan sonra buna yönelik ilaç ve tedaviler seçilmektedir.

    Titreme tipine bağlı olarak ilaç ile tedavi mümkün

    Titreme altta yatan sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilmektedir. Örneğin; “esansiyel tremor” genellikle kalıcı bir titremedir. Guatr veya ilaç yan etkisine bağlı bir titreme nedene yönelik yaklaşımla geçici olabilir; yani düzelebilir. Kalıcı el titremelerinde titremenin şiddetine ve yaşamını etkilemesine göre tedavi düzenlenmektedir. Şiddetli ve yaşamını etkileyen tipteki titremelerde kişiye sürekli kullanacağı ilaçlar verilir.

    Eller strese bağlı olarak da titreyebilir

    Stres, yorgunluk, özel bir gün gibi bazı durumlarda titremeleri belirginleşen kişilerde belirli zamanlarda kullanacakları ilaçlar verilmektedir. İlaç seçiminde en az dozda ve en az yan etkisi olabilecek tek bir tip formüldür. Gerekirse doz artırımı, ilaç değişimi veya eklenmesi yapılabilir. El titremesinin ilaç tedavisinde “beta bloker” dediğimiz kalp ritim düzenleyiciler başta olmak üzere sara ilaçları ve son zamanlarda da botulinum toksini uygulaması kullanılmaktadır. Parkinson hastalarında titremenin tedavisinde hastalığa özgü ömür boyu kullanılmak üzere olan ilaçlar verilmektedir. İlaç ile tedavi edilemeyen hastalarda cerrahi ve beyin pili takılması gibi yöntemler kullanılmaktadır.

  • Piti kebabı tarifi

    Piti kebabı tarifi

    Piti kebabı nasıl yapılır ? Piti kebabı malzemeleri nelerdir ? Piti kebabı tarifi…

    Malzemeleri :
    1kg kuşbaşı et
    3 bardak haşlanmış nohut
    4 adet yufka
    2 yemek kaşığı tereyağı
    3 bardak et suyu
    Tuz-karabiber

    Hazırlanışı:
    Nohutları bir gece önceden ıslatın ve ertesi günü haşlayın.Yufkaları elinizle parçalayıp teflon tavada veya fırında kızartın.Fırında kızartacaksanız 160 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 30 dakika pişirin.
    Tencerede 2 yemek kaşığı tereyağını eritin ve etleri ilave ederek kavurun.
    Etler bıraktığı suyu çekince ve yumuşayınca , nohutu ekleyin.Tuz ve karabiberle baharatlandırın.Yaklaşık 3 bardak et suyu ilave edin ve yaklaşık 20 dakika tekrar pişirin.
    Yufka ekmeklerinin üzerine et suyunun hepsini,eti ve nohutu süzerek yedirin. Üzerine etli nohutu koyun.
    15-20 dakika daha 180 derecelik fırında pişirin.Yoğurt ve maydanozla süsleyin.
    1-2 yemek kaşığı tereyağında nane ve pulbiber yakarak üzerine gezdirin ve sıcak olarak servis edin.

  • Ahududu yağ yakıcı meyve

    Ahududu yağ yakıcı meyve

    Kırmızı ahududulardan elde edilen enzimler araştırmalar sonucunda inanılmaz yağ yakma özellikleri gösterdi. Uzmanlar tarafından “yeni yağ yakan meyve” olarak kabul gördü.

    Yaza formda girmek isteyenler için mucizenin yeni adı ‘Ahududu’ .

    Kimimizin fazla birkaç kilosu varken kimimiz de obeziteyle mücade ediyor. Hepsinin çözümü vücutta oluşan fazla yağları yakmak.
    Frambuaz olarak da bilinen mucize meyve Ahududu bu konuda müthiş destek oluyor. A vitamini barındıran Ahududu dokuları sıkılaştırıp güçlendiriyor. Kansızlığa birebir olan bu mucize aynı zamanda kabızlığı önlemede ve vücuttaki toksinlerin dışarı atılmasında çok etkili.
    Ahududu düzenli bir diyetle kullanıldığında hızlı sonuç verebiliyor. Tokluk duygusu yaratırken sindirimi kolaylaştırıyor ve böylece metabolizma hızlanarak glikoz ve yağ asitlerini dengelemiş oluyor. Güçlü ve hızlı bir şekilde yağları yakarak enerji vererek bitkinlik hissi yaratmıyor.
    Araştırmacılar son zamanların mucize formülü olarak gördükleri Ahududu’yu ‘yağ yakıcı meyve’ olarak isimlendiriyor.
  • Yüzünüzün daha gergin ve canlı görünmesi için

    Yüzünüzün daha gergin ve canlı görünmesi için

    Yüzünüzün daha gergin ve canlı görünmesi için harika bir öneri…

    Günlük hayatta güneş ve makyaj yüzünden cildimiz olduğundan daha hızlı yoruluyor.

    Bu yorgun yüzümüzü akşamları eve gittiğimizde hemen makyajımızı temizledikten sonra yüzümüzü soğuk su ile durulayın ve kurulayın.

    Hemen ardından bir gün önceden buz kalıp kabına koyduğumuz doğal maden suyundan 1 adet alıp tüm yüzünüze 5 dk sürünüz. Sürerken yüzünüzün tek bir bölgesinde uzun süre tutmayın ve gezdirin.

    Soğuk nedeni ile uyuşma olabilir panik olmayın ve ara vererek bu işlemi yapın. Yani 5 dk tek seferde olmak zorunda değil 1 dk yapıp durun 2 dk ara verin sonra 1 dk daha gibi devam edebilirsiniz.

  • Güçlü kadınlar

    Güçlü kadınlar

    Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü…

    Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.

    Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. istemezler kimse onlara acısın.

    Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz. Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.

    Sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden gitmiş erkeğe muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış. Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin.Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.

    Mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nerden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o m ağaza, bu mağaza gezerler. Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar. akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar.
    En kötü ihtimal dışardan yemek söylerler. Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar.

    Huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbirşeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler. Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!

    Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar. Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır. Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar.

    AYLİN KOTİL

  • Tülin Şahin’in diyet önerileri…

    Tülin Şahin’in diyet önerileri…

    Tülin Şahin’in bu 10 önerisini uygulayarak daha sağlıklı kilo verin…

    1. İstediğinizi yiyin ama porsiyonlarınızı küçük tutun.

    2. Zayıf olduğunuzu düşünün. Ben 75 kiloyken kendimi 50 kilodaymış gibi incecik düşünüyordum. Böylece giydiğim her kıyafetin içinde kendimi iyi hissediyordum. Böyle düşündüğümde hareketlerim ve duruşum değişiyordu. Kendinizi zayıflayana kadar bu şekilde motive edebilirsiniz.

    3. Her lokmanızı 20-22 defa çiğneyin. Yavaş yavaş yiyin. Ne kadar aceleniz olursa olsun ayaküstü atıştırmak kalp krizine yol açabilir. Ne kadar yavaş yerseniz, o kadar az yersiniz. Bu şekilde midenizin de daha rahat ettiğini ve yemeği daha iyi sindirdiğinizi hissedeceksiniz.

    4. Bol bol yürüyün. Yaptığınız spor haricinde elinize geçen her fırsatta bol bol yürüyün. Ben kilo verme sürecimde işe hep yürüyerek gittim. Varacağım yere bir kilometre kala arabadan inip hep yürüdüm. Böylece 27 kilo verdim. Siz de bunu yapabilirsiniz. 10 dakikada yaklaşık 45 kaloriden kurtulacaksınız. Bacaklarınızın sıkılaştığını ve selülitlerinizin azaldığını göreceksiniz.

    5. Beyninize doyduğunuza dair sinyal 20 dakika sonra gittiği için, ikinci tabak konusunda acele etmeyin.

    6. İş yerinde asansör yerine merdivenleri kullanın, merdiven çıkmak poponuzu sıkılaştırmanın en ideal yolu. 10 dakikada 88 kaloriyi bu şekilde yakabilirsiniz.

    7. Takıntılı olmayın; sürekli ‘kilo vereceğim’ düşüncesiyle gezmeyin. Bu saplantıdan kurtulun. Unutmayın, kilo vermek zaman alan bir süreçtir. Özveri ve çaba ister.

    8. Kendinize inanın! İnanmak başarmanın yarısıdır. Kendinize inanmak diyetinizin ismi olsun. Ne kadar güçlü, iradeli, iyi psikoloji içinde olursanız motivasyonunuz o kadar iyi olur. Asla umudunuzu yitirmeyin; ‘Ben bunu başaracağım!’ deyin.

    9. Bir şey yemek istediğinizde; ‘Gerçekten aç mıyım?’ diye kendinize sorun. Belki de sadece susamışsınızdır. Yani şımarıklık açlığı yapmayın. Sadece acıktığınız zamanlar yerseniz, diyet yapmanın dünyanın sonu olmadığını ve ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.

    10. Ellerinizi oyalayın. Sürekli atıştırıyorsanız, yapacak bir işiniz yok demektir. Evde sürekli abur cubur mu atıştırıyorsunuz? Canınız sıkıldığında resim yapın, dergileri karıştırın, eski fotoğraflara bakın, kitap ya da gazete okuyun ama lütfen çok fazla televizyon karşısında oturmayın. Bu, zamanınızı öldürmekten başka bir şey değil. Bunun yerine çıkın dışarıya gezin. Atıştırmalar genelde hep can sıkıntısından yapılıyor. Yemek saatlerinin dışında bir şey yememek için kendinizi oyalayın.

  • Küçük oda dekorasyon önerileri

    Küçük oda dekorasyon önerileri

    Küçük odalar, küçük alanlar için dekorasyon zor gibi duruyor. Gelgelelim ufak dekorasyon hileleriyle odalarınızı daha ferah ve geniş gösterebilmeniz mümkün. İşte onlardan birkaçı;

    Doğru Renk Kombinasyonu

    Odalarınızın içerisinde kullandığınız renklerin birbiriyle aynı veya benzer olmasına dikkat edin. Böylece dağınık bir görüntü yaratmamış, bir bütün olarak değerlendirmiş olursunuz.

    Dağınık Bırakmayın

    Dağınıklık zaten küçük olan alanlarınızı daha da küçük göstermekten başka bir şeye yaramaz. Bütün eşyalarınızın düzenli tutmaya çalışın.

    Ayna Kullanın

    Küçük odalarınızda mutlaka ayna kullanmaya çalışın. Aynalar alanı geniş gösterir bu tarz küçük bir hileyle odanızı ferah gösterebilirsiniz!

    İkili Oda

    Açık mutfakların çok şık olduğu bir gerçek. Üstelik çok da modern duruyorlar. Mutfağınızla salonunuzu birleştirin.

    Televizyon Ünitesi

    Salonunuz zaten küçükse kocaman televizyon üniteleri yerine televizyonlarınızı duvara monte etmeyi tercih edebilirsiniz.

    Eşya Seçimi

    Boş alanları iyi değerlendirin. Bu kısımlara uygun işlevsel ama çok da yer kaplamayacak eşyaları tercih etmelisiniz. Üstelik eşyalar renk uyumu içerisinde olmalı. Fazla renk odanızı dağınık gösterir.

     

  • Yeni cilt maske tarifleri 2013

    Yeni cilt maske tarifleri 2013

    Yeni cilt maske tarifleri…

    Domates Maskesi

    Yağlı ciltler için, olgun bir domatesi püre haline getirin ve yüzünüzde 15-20 dakika bekletin. Ilık ( sıcak olmayan ) su ile durulayın.

    Muz Maskesi

    Olgun bir muzu ezerek püre haline getirin ve içine yumuşak bir hamur haline getirmeye yetecek kadar bal ekleyin. Yüzünüze ve saçınıza uygulayın. Bu, artık yaşlanmış film yıldızlarının göğüslerine ‘ canlılık vermesi için sutyenlerine doldurdukları bilinen, harika bir sıkılaştırıcı maskedir.

    Sadece, çok fazla bal eklemediğinize ve sağlam bir sutyen kullanıyor olduğunuza emin olun. Dantellilerden kaçının, ortalık batabilir!

    Bal maskesi

    Saf balı ( kavanozdan aldığınız şekliyle) yüzünüze ve boynunuza uygulayın. Kuruyana kadar bekleyin. ( yaklaşık 15 dakika). Ilık suyla yıkayıp durulayın.

    Muazzam Temizleyici Maske

    Bir mikserde veya besin öğütücüde bir bardak yulaf ezmesini toz haline getirin. İçine üç damla badem yağı, yarım bardak süt ve 1 yumurtanın beyazını ekleyin. Hepsini beraber çırpmaya devam edin. Bu karışımı sürün, 20 dakika bekleyin ve durulayın.

    Şeftali & Brendi

    Bir şeftaliyi ezip püre haline getirin ( olgun, konservelenmiş veya dondurulmuş olanları kullanın) ve içine bir çorba kaşığı brendi karıştırın. Yüzünüzde 20 dakika bekletin ve sonra durulayın.

    Magnezyumlu Süt Yağ-Emici Maske

    Doğruca şişeden aldığınız şekliyle uygulayın. 5-10 dakika kurumaya bırakın. Ilık su ile durulayın. Yüzünüzü, yumuşak bir havluyu nazikçe temas ettirerek kurutun.

  • Ihlamur çayının faydaları

    Ihlamur çayının faydaları

    Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır. Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa neden olabilir. Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır. Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın. Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir.

    HAZIRLANIŞI:

    Ihlamur demlenerek hazırlanmalı. Tatlandırıcı olarak şeker yerine bal tercih edilmeli. İki tutam ıhlamur, 3-4 adet karanfil, bir çubuk tarçından ıhlamur hazırlanabilir.

    STRESE KARŞI IHLAMUR ÇAYI :

    İçine çok az karanfil atarsanız hem güzel bir tat elde etmiş olursunuz, hem de sizi sakinleştiren etkisini arttırırsınız.

    GRİP VE NEZLEYE IHLAMUR:

    Bu tür hastalıklarda ıhlamur sadece terlemeyi sağlayarak değil, aynı zamanda vücudun direncini de artırarak tedaviye yardımcı olur.

    GÜZELLİK İÇİN IHLAMUR:

    Göz çapaklanmalarında ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Hem çapaklanmaları önleyecektir, hem de gözünüzü dinlendirecektir. Gözlerinize kompres yaparken gözünüzü kapatmayı unutmayın.

    Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkayarak saçlarınızın beslenip kuvvetlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra saçınızı durulamayı ihmal etmeyin.

    CİLT LEKELERİNE IHLAMUR:

    Hemen ıhlamuru suda kaynatıp sıvı sümüksü bir hal alıncaya kadar bekletin. Sonra bu sıvıyı lekelere sürün faydasını göreceksiniz. Yine aynı şekilde elde edeceğiniz ıhlamurla kırışıklıklara masaj yaparsanız iyi sonuç alacaksınız.

  • Kocanın çok bileni

    Kocanın çok bileni

    Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar.
    Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

    Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam uyku sersemidir; Güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:

    ”Ne oldu? Ne istiyorsun?” diye sorar.

    ”Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.”

    Adam gökyüzüne bakar ve yanıtlar:

    -Bunun için mi uyandırdın beni? Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.

    Karısı tekrar sorar. Peki ,bu sana neyi gösteriyor?

    Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve yanıtlar:

    -Teolojik olarak Allah’ın kudretini ve kendi acizliğimi görüyorum.
    -Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.
    -Astronomik olarak galaksilerin , yıldızların , gezegenlerin varlığını görüyorum.
    -Yıldızların komuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
    -Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

    Niye sordun bunu bana? Sana neyi gösteriyor?

    -Necati , çadırımızı çalmışlar!
    ————————————–
    Insan cok bilince; burnunun ucundakini goremiyo demek ki.