Blog

  • Cinsel sıcak öneriler

    Cinsel sıcak öneriler

    Cinsel soğukluktan yakınan çiftler bunun üstesinden nasıl gelebilir?

    • Öncelikle mevcut cinsel sorunu, düşük istekli bireyin sorunu olmaktan ziyade ortak sorununuz olarak görmeye çalışın.
    • Cinselliğe yaklaşım tarzınızı değiştirin. Bir kere başladı mı zevkin kendiliğinden geleceğini düşünüp, kabul edip ona göre davranmanız şart.
    • Gün içinde zaman buldukça seksten alacağınız zevki düşünün. Geçmişte sizi etkileyip aklınızda kalmış olan bir cinsel ilişki hatırasını ya da sizi hakikaten uyaran bir fanteziniz varsa onu düşünün.
    • Cinsel teması başlatmadan önce 5 dakikalık bir motivasyon yapın. Hayal dünyanıza başvurun ve aklınızda cinsel fanteziler kurun. Partnerinizle paylaşılmasında sakınca olmayacak olan cinsel fantezilerinizi paylaşın.
    • Aşk kaslarınız için Kegel Egzersizleri adı verilen uygulamaları yapın. Yani erkekte makat, yumurtalıklar ve kasıkları, kadınlarda vajina çevresini kapsayan aşk kaslarınızı belli bir disiplin içinde peş peşe kasıp yavaşça gevşetin.
    • Cinsel ilişki sırasında sadece dokunmanın ve sevişmenin verdiği hazza, alacağınız zevke odaklanmanız gerekli. Asla eşinizden karşılanmayan beklentilerinizi veya onun bu beklentilerinizi yerine getirmeyerek sizi nasıl çileden çıkardığını düşünmeyin.
    • Cinsel istek günlüğü tutun. Cinsel açıdan uyarıcı televizyon şovları ile filmlerdeki sahneleri not edin. Romantik/erotik içeriğe sahip kitapları okuyun ve kendi erotik fantezilerini oluşturun.
    • Nefes ve gevşeme egzersizleriyle arada bir kendinizi ödüllendirin.
    • Arada bir cinsel birleşmeyi kendi kendinize yasaklayın.
    • İlişkinizde yeniden bir flört etme dönemi yaratın. Daha fazla keyif alacağınız veya yakınlaşacağınız sıcakkanlı davranışları arttıracak metotları araştırın. Sarılmalar, elle şakalaşmalar, küçük öpücükler, el ele tutuşmak, televizyon izlerken birinin diğerinin kucağına oturması, kol kola yürüyüş yapmak gibi davranışlar sıcakkanlı davranışlara örnek verilebilir.
    • Partnerinizle birlikte cinselliğe bakış açınızı ve cinsel davranış özelliklerinizi konuşun ve yanlış davranış kalıplarınızı düzeltmeye çalışın.

  • Miu Miu 2013 gözlük modelleri

    Miu Miu 2013 gözlük modelleri

    Moda takipçilerinin mağazalarından hiç eksik olmadığı miu miu 2013 bakalım nasıl gözlük modelleri ile çıkmış karşımıza..

    Miu Miu 2013 gözlük modelleri

    miu_miu_2013_gozluk (6) miu_miu_2013_gozluk (5) miu_miu_2013_gozluk (4) miu_miu_2013_gozluk (3) miu_miu_2013_gozluk (2) miu_miu_2013_gozluk (1)

  • Mantar şiş tarifi

    Mantar şiş tarifi

    Mantar şiş nasıl yapılır ? Mantar şiş malzemeleri nelerdir ? Mantar şiş tarifi…

    Malzemeleri :
    16 iri mantar
    1 limonun suyu
    1 diş sarımsak
    2 çorba kaşığı galeta unu
    2 çorba kaşığı zeytinyağı
    2-3 dal maydanoz
    Tuz, karabiber

    Hazırlanışı :

    Mantarları temizleyerek kararmaması için limonlu suda bekletin

    Sarımsak ve maydanozu doğrayarak galeta unu, tuz ve karabiberle karıştırın

    Mantarları süzüp kağıt havlu ile kurulayın

    Üzerlerine fırça ile zeytinyağı sürüp galeta unlu karışıma bulayın

    Çöp şişlere dörder mantar dizin

    Fırını ızgara konumuna getirin, ızgara telini hafifçe yağlayın

    Mantar şişleri tel ızgaraya dizip ara sıra çevirerek kızartın

    Kıyılmış maydanoz serpip sıcak servis yapın

    afiyet olsun…

    mantar şiş tarifi
    mantar şiş tarifi
  • Şeker hastalığının tedavisinde yeni umut neu1

    Şeker hastalığının tedavisinde yeni umut neu1

    Tip 2 diyabette rastlanan insülin direncinin bir protein eksikliğiyle bağlantılı olabileceği belirlendi

    Kanada’daki Sainte-Justine Üniversitesi Hastanesi Araştırma Merkezinden Alexey Pshezhetsky ve ekibi, insülin direncinin, daha önce şeker hastalığıyla ilişkilendirilmeyen bir proteinin eksikliğiyle kısmen bağlantılı olabileceğini keşfetti.

    Pshezhetsky, fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, “Neu 1” adı verilen proteinin, hücre yüzeyindeki siyalik asit miktarını belirleyerek, hücrelerde şeker alımını “açıp, kapattığının” anlaşıldığını bildirdi.

    Bilim adamı, şeker hastalarının katılımıyla yapılan yeni araştırmalarda Neu 1 seviyesinin eski haline getirilmesinin yolunu aradıklarını belirterek, siyalik asit kalıntılarının hücre yüzeyinden temizlenmesi halinde, insülin alıcılarının işlevini doğru şekilde yerine getirebileceğine ve böylece insülin tedavisine daha az başvurulabileceğine dikkati çekti.

    Araştırma, “Diabetes” dergisinde yayımlandı.
    AA

  • Aşkta yaş farkı önemli midir?

    Aşkta yaş farkı önemli midir?

    Hep söylenir aşkın yaşı yoktur diye. Ama o heyecan ve tutku durulmaya başladığında gerçeklerle yüzleşir insanlar. Her ilişkide sorunlar yaşanabilir. Önemli olan bu sorunları aşabilmektir…

    Karşılıklı güven, hoşgörü ve saygı olduktan sonra aşılmayacak problem yoktur. Peki kadın ve erkek arasındaki yaş farkı ne kadar önemlidir? Bu sorunun cevabı yapılan bilimsel anketlere göre belirlendi.

    İngiltere’de yapılan bir ankete göre erkeğin kadından 4-5 yaş büyük olması ilişkiyi güçlendiriyor. Kadınlar erkeğin kendisinden olgun olmasını istiyorlar. Sadece %1’lik bir grup kendisinden küçük erkekle birlikte olma fikrine sıcak bakıyor. Bunun sebebini özgüven eksikliğine bağlayabiliriz. Çünkü kadınlar kendinden daha genç bir erkekle birlikte oldukları zaman, terkedilme korkusu yaşıyorlar.

    Erkekler böyle bir kaygı yaşamıyorlar. Çünkü kadınlar kendinden yaşça büyük olgun erkeklerden hoşlanırlar. Onlar için tek problem ise genç partnerine ayak uyduramama korkusudur. Yaş ilerledikçe oluşan cinsel yetersizlik ve genç partnerinin kendisini çekici bulmamasından endişe duyarlar.

  • Cinselliğin Değiştirilemez 3 Maddesi

    Cinselliğin Değiştirilemez 3 Maddesi

    Çok merak edilmesine rağmen yasaklanan, çok konuşulmasına rağmen bilimsel gerçekleri konuşulmayan, çok bilindiği iddia edilmesine rağmen az şey bilinen, çok abartılmasına rağmen utanılan bir konu olan cinsellik, ülkemizde hala bir tabu olma özelliğini sürdürüyor. Ancak tabu olmasına rağmen cinselliğin bir anayasası bulunuyor.

    Ve anayasamızın “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” maddeleri olduğu gibi, cinselliğin anayasasının da oluyor. Monoton cinsel yaşamın egemenliği altına girmek istemeyen ve hazzın doruklarına ulaşmayı hedefleyen çiftlerin hayallerine doğru ilerleyebilmelerinin yolu cinselliğin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 3 maddesini uygulamaktan geçiyor… Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri cinselliğin değiştirilemez 3 maddesini açıkladı. İşte çarpıcı başlıklar:

    CİNSELLİK ANAYASASININ DEĞİŞTİRİLEMEYECEK MADDELERİ…

    Cinsel hakların evrensel insan hakları kapsamında ele alınması gerektiğini söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Cem Keçe; ” Dünya Cinsel Sağlık Birliği (World Association for Sexual Health)’nin Cinsel Haklar Bildirgesi’nde cinsellik, her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor ve cinselliğin tam olarak gelişimi, temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat, aşk gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlanıyor. Cinsel haklar, özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan hakları kapsamında değerlendiriliyor . Cinsel özgürlük hakkı, cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve vücudunun güvenliği hakkı, cinsel mahremiyet hakkı, “cinsel eşitlik hakkı, cinsel zevk hakkı, duygusal cinsel ifade hakkı, özgürce cinsellik içeren ilişki kurma hakkı, özgür ve sağduyulu üreme seçimi yapma hakkı, bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı, kapsamlı cinsellik eğitimi hakkı ve cinsel sağlık bakımı hakkı gibi haklara atıfta bulunuluyor. İşte cinselliğin değiştirilemeyecek maddeleri:Madde 1. İsteme hakkı vazgeçilmezdir! Madde 2. Herkesin reddetme hakkı vardır! Madde 3. Gerektiğinde kabullenmek gerekiyor! Bu nedenle isteme ve reddetme eğitimi cinsel terapinin önemli bir unsurudur.” dedi.

    MADDE 1 – İSTEME HAKKI…

    “Cinsellikte karşılıklı rıza varsa o çift için her şey mubahtır!” sözünün çok konuşulan bir genelleme olduğuna değinen CİSED Genel Başkanı Cinsel Terapist Cebrail Kısa; “Bu nedenle, mutlu birliktelikler yaşayabilmek için çiftlerin isteme haklarını kullanmaları, cinsellikle ilgili istek, arzu ve beklentilerini partnerlerinden açıkça talep etmeleri gerekiyor. Cinsel hayatta “istemek” her ne kadar kişinin kendi arzu, düşünce ve yapılmasını istediklerinin eyleme dökülmüş hali olarak görülse de, aslında hem aradaki tutkunun devamını sağlıyor hem de karşı cinsin cinselliğe bakış açısını keşfetmenin önünü açıyor. Partner ilişkisinde her bir partnerin cinsel isteklerini, arzularını, beklentilerini veya fantezilerini paylaşma ve bir şeylerin yapılmasını isteme hakkı olduğu biliniyor. Bu hakkı kullanan çiftler birbirlerine tutkuyla bağlanabiliyorlar. Çünkü reddedilmeyi göze alarak ifade edilen istekler cinsel tutkuyu ateşliyor. İfade edilen her istek kişiyi özgürleştiriyor ve partnerine bağlıyor. Modern çağın aşmakta güçlük çektiği bir sorun olarak devam eden cinsel mitler (hurafeler) nedeniyle pek çok çift cinselliği içlerinde bastırıyor ve cinsel hayatın getirilerini yaşamakta zorlanıyor. Hal böyle olunca, “istemek” birçok çift tarafından”sapıklık”, “kötü kadın olma” veya “seks köleliği” şeklinde algılanabiliyor. Bu nedenle hem sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama ulaşmak imkânsız oluyor hem de var olan cinsel sorunlar çözümsüz kalabiliyor.” dedi.

    MADDE 2 – REDDETME HAKKI…

    Cinselliğin tanımını yapan CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “Cinsellik doğum öncesi başlayıp ömür boyu devam eden, insanların değerleri, inanışları, duyguları, kişilikleri, sevdikleri ve sevmedikleri şeyler, tutumları, davranışları, fiziksel görünümleri ve içinde yaşadıkları toplumlara göre şekillenen bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Cinsellik, yalnızca cinsel organları değil, tüm bedeni ve aklı içeriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre cinsellik; fiziksel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerin kişiliği, iletişimi ve aşkı zenginleştirici etkilerinin bileşiminden oluşuyor. Yine DSÖ’ne göre cinsel sağlık sadece hastalık, fonksiyon bozukluğu veya sakatlığın olmaması değil, duygusal, zihinsel ve sosyal olarak cinsellikle ilgili iyilik hali olarak tanımlanıyor. Zorlama, ayrımcılık ve şiddetten arınmış olmayı gerektiriyor. Bu nedenle Nasrettin Hoca’nın kazan hikâyesinde olduğu gibi, kazanın doğurduğuna inanılıyorsa öldüğüne de inanılması gerekiyor, yani istemek bir haksa, reddetmenin de bir hak olduğunu kabullenmek önem taşıyor. Ancak reddetme hakkı kullanılırken, çok iyi düşünülmesi ve her isteğin reddedilmemesi kadar, reddeden kişinin partnerini suçlamaması, eleştirmemesi ve yargılamaması da gerekiyor. Çünkü talep edilen şey samimiyetin son raddesi olan cinsellikle ilgili her hangi bir fikir, düşünce, istek, arzu ya da beklenti yani çiftin bir bütün olmasını sağlayan seks olduğu için ‘reddetme’ cümlelerinin telaffuz şekli de bir hayli önem teşkil ediyor. Bu nedenle reddetme hakkı kullanılırken, önce partnerin cinsel istek ya da talebi üzerine konuşulması, daha sonra reddetmenin nedenlerinin açıklanması ve bunu yaparken de direk ‘Hayır!’ ifadesinin kullanılmaması gerekiyor. Çünkü reddetme nedenleri bilinçdışının kişiye oynadığı bir oyun olabileceği gibi, reddedilen şey aslında çok istenilen bir şey de olabiliyor.” dedi.

    MADDE 3 – KABULLENME DURUMU…

    İsteme ve reddetme eğitiminin önemine dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Serap Güngör; ” Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır . Bu sanatın özü isteme ve reddetme hakkında gizlidir. Bu nedenle ilk iki madde değiştirilemeyeceği için ortak bir yol bulma arayışına gidilmesi önem taşıyor. İstenilen şey yapıldığında bunun bir armağan olarak görülmesi, mutlu olunması ve bunun ifade edilmesi gerekiyor. İstenilen şey reddedildiğinde ise, reddetme hakkına saygı gösterilerek, küsmemek ve geri çekilmemek gerekiyor. Ancak reddedilse bile, uygun bir zamanda isteğin en az 3 kez daha ifade edilmesi mümkün olabiliyor. Çünkü bir isteğin reddedilmesi kişinin o anki iç ve dış koşullarına, istenme şekline veya ortamına göre değişebiliyor. İşte tüm bu ortak yol bulma arayışlarına kabullenme adı veriliyor. Kabullenme cinsel sağlığın bozulmasını önlüyor. Cinsel sağlığın bozulması sadece fiziksel sağlığı etkilemiyor, ruhsal sağlığın, ardından aile sağlığının ve sosyal sağlığın da bozulmasına yol açabiliyor.” dedi.

  • Zayıflatan baharatlar

    Zayıflatan baharatlar

    Mutfak dolabınızda bulundurmanız gereken otları ve baharatları öğrenin, onları hayatınıza ekleyin.

    Hardal tohumu

    Yak yakımını hızlandırır ve metabolizmayı tetikler. Kilo kaybetmede büyük yardımcınızdır.

    Karabiber

    Sihirli biber de denebilir. Karabiberin vücuda 20 dakikalık yürüyüş etkisi yarattığı araştırmalarla belli olmuştur. Yağ yakımını hızlandırır.

    Kırmızıbiber

    Konu kilo kaybıysa, kırmızıbiber baharatların kraliçesidir. Metabolizmayı %25 hızlandırdığı araştırmalarla ispatlanmıştır.

    Nane

    Sindirim sisteminin işleyişini uyarır ve doğal açlık bastırıcı olarak görev yapar. İştahınızı azaltır ve tokluk hissi yaratır.

    Rezene

    İştahınızı bastırır, açlık hissini azaltır ve idrar söktürücüdür. Vücuttaki toksinlerin sıvı yolla atılmasını sağlar. Bu lezzetli bitki aynı zamanda çok iyi bir sindirime yardımcı ve etkili bir metabolizma uyarıcıdır. Bu sayede doğal olarak kilo kaybı teşvik eden, son derece etkili bir bitkidir.

    Maydanoz

    Doğal bir idrar söktürücüdür. Aynı zamanda karaciğer ve böbrekleri temizler. Sindirime yardımcıdır. Kilo kaybında destek verir.

    Kimyon

    Sindirime yardımcı olur. Metabolik fonksiyonları iyileştirir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kan akışını arttırır.

    Kakule

    Sağlıklı sindirimi sağlar ve metabolizmayı hızlandırır. Antispazmodik özelliğiyle iyi bir temojeniktir.

    Zencefil

    Sindirime yardımcı olan çok iyi bir idrar söktürücüdür. Şişkinliği azaltır ve kolesterol emilimini engeller. Termojenik özelliği sayesinde kilo kaybetmeyi kolaylaştırır. Vücut ısısını yükseltir.

    Zerdeçal

    Sindirime yardımcı olur, metabolik fonksiyonları iyileştirir ve vücutta yağ yakımını hızlandırır. Ayrıca antioksidan özelliklere sahiptir.

    Tarçın

    Kan dolaşımını arttırır ve fazla kilo ve obezite sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Karın yağlarıyla mücadele etmenizi kolaylaştırır. Kötü kolesterol seviyesini düşürür. İnsülin direncini düzenler.

  • Cildi onaran gıdalar

    Cildi onaran gıdalar

    Vücudunuza aldığınız her şeyin kendinizi nasıl hissettiğiniz ve genel sağlığınız üzerine doğrudan etkisi vardır.

    CİLDİNİZ KURU İSE

    DENEYİN: Beslenme programınıza yağ eklemeyi deneyin.”Ceviz, yağlı balık, üretim çiftliği ürünü olmana somon balığı, keten tohumlu yemek gibi yiyecekler cilt hücrelerinize nemi içeriden kazandırır”.

    KAÇININ: Kafeinden uzak durun. Alkollü içkiler gibi kafein de idrar söktürücüdür.

    CİLDİNİZ KIRMIZI İSE

    DENEYİN: Silika yönünden zengin salatalığı deneyin. “Ayurveda, vücudu içeriden serinleten ve iltihabı azaltan yiyecekler yenmesi gerektiğini savunur. Salatalık bunun için ideal. Aynı şekilde, yaraların iyileşmesi için gerekli çinko yönünden zengin besinler de öyle”. Bademde, nohutta ve kabuklu deniz ürünlerinde çinko bulunur.

    KAÇININ: Cildi kurutan alkolden, baharatlı yiyeceklerden ve yüksek oranda kafeinli içeceklerden.

    CİLDİNİZ YAĞLI/ AKNE EĞİLİMLİ İSE

    DENEYİN: Beslenme programınıza probiyotik ekleyin. “Probiyotik vücuda iltihapla savaşacak sağlıklı bakteriler kazandırır ve sivilceyi azaltır” . A vitamini ve çinko yönünden zengin besinler de gözenekleri tıkayan yağ üretimini ve pürüzlenmeyi azaltır.

    KAÇININ: Hormon kullanılan süt, yoğurt gibi süt ürünlerinden.

    İPUCU

    Salatalık gibi bol su içeren yiyecekler yemek, cilt yüzeyindeki kuruluğun azalmasını sağlayabilir. Yoğun su içeren yiyecekler hücrelere tek başına sudan daha iyi nüfuz eder. Ayrıca, cilt hücrelerini şişiren ve ince çizgilerin azalmasına yardım eden hücre zarının güçlenmesini sağlarlar.

    KAHVE VE KÖTÜLEŞTİRİCİ ETKİSİ

    Kafeinin vücuttaki asit oranını arttırdığını ve sivilceleri azdırdığını fark ediliyor. “Günde bir fincan tamam, ama ben yine de tamamen bırakıp yerba mate’ye (Paraguay çayı) veya yeşil çaya geçmenizi öneririm. Yeşil çayın küçük enerji dopingi etkisi gibi pek çok yararı vardır.”

  • Hangi ekmeği tercih edersiniz ?

    Hangi ekmeği tercih edersiniz ?

    Kilo vermek uğruna yapılan en büyük hata; çoğu kişi “ben ekmeği kestim” diyor.

    Oysa ki vücudun temel enerji kaynağı karbonhidratlardır. Yani, ekmekve çeşitleri , makarna, pirinç pilavı, bulgur pilavı, kurubaklagiller, meyve çeşitleri…

    Bu gıdaların hepsi belirli miktarda karbonhidrat içermektedir. Sorun ise şu; hangi karbonhidrat kaynağınızı seçeceğimizi, tüketeceğimizi bilemiyoruz. Ekmeği kestim, diyetteyim, kilo verdim demek değildir başarı, önemli olan, olması gereken hangi ekmeği seçeceğinizi öğrenmektir.KEPEK, ÇOK TAHILLI, TAM BUĞDAY, YULAF, ÇAVDAR, BEYAZ EKMEK DERKEN AKLIMIZ İYİCE KARIŞIYOR…

    Kepek ekmeklerinde kepek oranı %15 civarında. Peki tam tahıllı ve çavdar ekmekleri içinde geçerli mi? Yani çavdar ekmeğini beyaz un ile karıştırıyorlar mı?

    Çavdarlı ekmek: Buğday ununa en az % 30 oranında çavdar unu, çavdar kırması, çavdar kırığı, çavdar ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Kepekli ekmek: Buğday ununa en az % 10 en fazla % 30 oranında kepek ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Tam buğday unlu ekmek: Buğday ununa en az % 60 oranında tam buğday unu ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Yulaflı ekmek: Buğday ununa en az %15 oranında yulaf unu, yulaf kırması, yulaf kırığı, yulaf ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Karışık tahıllı ekmek: Buğday unu, tam buğday unu veya bunların karışımına, her birinden en az % 5 oranında olmak üzere; mısır, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, darı, tritikale unları, kırmaları, kırık taneleri veya ezmelerinden en az üçü ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Ekmekteki kül miktarı; unda saf un külü ile karışan kepek tozu toplamıdır. Bu değer saf una karışan kepek tozu oranını belirtmesi sebebi ile önemli bir ölçüdür. Aynı zamanda bir unun randımanı ve ya % un veriminin belirlenmesinde hemen her ülkede kabul edilen bir ölçüt olup unların sınıflandırılmasında kullanılmaktadır.
    Buna göre; buğday unu, içerdiği kuru maddedeki kül miktarı ile belirlenir. Kül miktarı da
    randıman ile ilgilidir.

    Buna göre;

    Tip 1 un % 0.50 kül ( 65’ e kadar randımanlı)
    Tip 2 un % 0.60 kül ( 66 – 72 arası randımanlı)
    Tip 3 un % 0.65 kül ( 72 – 76 arası randımanlı)
    Tip 4 un % 0.88 kül ( 77 – 81 arası randımanlı)
    Tip 5 un % 1.25 kül ( 82 – 90 arası randımanlı)

    Tip 6 un % 2.00 kül ( 91 ve üzeri randımanlı) olmak üzere 6 tipe ayrılır. Kepek fonksiyonları un içine girdikçe kül miktarı da artmaktadır.Buna bağlı olarak ekmeğin kalitesi azalmaktadır.Kül arttıkça selüloz miktarıda artmış olacaktır.

    Bazı ekmeklerin selüloz miktarları;

    Arpa % 5
    Yulaf % 12
    Diğer Ekmekler % 2-3

    Yani çavdar ekmeğinin hazırlanmasında buğday unu (beyaz un) kullanılmaktadır. Karıştırılan buğday unu % 30 oranındadır.

    Hangisini tercih edersiniz? Çavdar ekmeği, kepek ekmeği,tam tahıllı ekmek ya da diyet ekmek? Nedenleri nelerdir?

    Ekmek çeşitlerinden tam tahıllı ekmek ilk tercihimiz olmalıdır.Çünkü ekmeğin yapımında kullanılan undaki kepek miktarı arttıkça ekmeğin kalitesi azalmaktadır.Bununla birlikte lif, vitaminler, mineraller, antioksidanlar, fitokimyasallar yönünden önemli bileşenler içermekle birlikte; Kalp,sinir sistemi ve sindirim siteminin düzgün çalışmasını sağlar. Yüksek kolesterol düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olur. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için önemlidir. Kansere riskine karşı koruyucudur. Kemik ve diş sağlığı için yararlıdır. Kan şekeri düzeyinin dengelenmesine yardımcı olur.

    Aynı zamanda tam taneli tahılların lif içeriğinin yüksek olması ve buna bağlı olarak glisemik indeksinin düşük olması sebebi ile ani kan şekeri düzensizliklerinin oluşumunu engellemektedir.Ve öğünler arasındaki acıkma duygusunu ortadan kaldırarak,vücut ağırlının korunmasında etkilidir.

    Bu nedenle, Tam Tahıllı Ekmeğin günde kişiye göre değişmekle beraber günde 3 dilim tüketilmesi karbonhidrat ihtiyacını karşılamka adına faydalı olacaktır.

    Özellikle egzersiz yapan bireyler kas ve karaciğer glikojen depolarını dolu tutmak, kas kütlesini korumak için mutlaka az işlenmiş, tam tahıllı ekmek tüketimine önem vermeli.

    Posa içeriği yüksek, glisemik indeksi düşük olan tam tahıllı ekmekler aynı zamanda gün içindeki tatlı krizlerini de engelleyecektir.

    Peki hangi öğünde yenecek? Ofis ortamında çalışan gün içinde fazla hareket etmeyen bireyler (kişiye göre değişmekle beraber) kahvaltıda kadınlar 1-2 dilim, erkekler 2-3 dilim tüketebilir. Öğle öğününde ise kilo verme hedefi olmayan bireyler hem bayanlar hem de erkekler için 1-2 dilim tüketilebilir, ancak akşam öğününde mümkün olduğunca ekmek ve karbonhidrat grubu besinlerden uzak durulmalı.

  • Cilveli kahve tarifi

    Cilveli kahve tarifi

    Cilveli kahve nasıl yapılır ? cilveli kahve malzemeleri cilveli kahve tarifi…

    Malzemeleri
    (2 kişilik)
    2 tatlı kaşığı türk kahvesi
    4 tane küp şeker
    Su
    Çifte kavrulmuş,öğütülmüş badem

    Hazırlanışı :

    Cilveli Kahve, Manisa yöresine özgü eski bir Türk kahvesi türünün adıdır. Cilveli Kahve’yi klasik Türk kahvesinden ayıran fark köpüğünün üzerine eklenen bademden gelir…Adı ise evlenme çağındaki genç kızların cilvesinden geliyormuş. Eski zamanlarda, görücüsü gelen genç kızların pişirdiği bir kahve imiş…Buyrun sizde deneyin :)

    Kahveyi bildiğimiz yöntemle hazırlayın

    Yalnız cilveli kahve, sunumu ve tüketiliş şekliyle diğer kahvelerden ayrılıyor

    Fincana dökülen bol köpüklü Türk kahvesinin üzerine çifte kavrulmuş, öğütülmüş badem dökülüyor

    Kahvenin yanında bir kaşık veriliyor

    Kahve içilmeden önce bademler yeniyor

    Ardından kahve içiliyor

    Köpükle badem ezmesinin karışımı özel bir tat oluşturuyor

    Dövülmüş bademin kahvenin dibine çökmemesi için mutlaka çifte kavrulmuş olması gerekiyor. Afiyet olsun….