Babamın beklentisi

Ceylinimdeceylinim

Soran olursa geziyor dersiniz, hic durmadan :)
Kayıtlı Üye
28 Mart 2013
12.648
16.648
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
 
Kaç kurtul. Koca adam yıllarca har vurup harman savurmuş kendi emekliliğini yaşlılığını düşünecekti. para isterse aynen böyle söyle. Komedi yahuuu, 50 60 yaşına gelmiş koskoca adamlar yeni mezun, kuş kadara maaşlı çocukların sırtılarına yıkılmak istiyor, ellerindeki parayı yemek istiyor. Verme para, hiç oralı olma. Ev alıcaz derlerse de hayırlısı olsun de. Açıktan para isterlerse de bunca yıl para saçtın savurdun artık tutumlu davran kredini öde de.
 
Kaç kurtul. Koca adam yıllarca har vurup harman savurmuş kendi emekliliğini yaşlılığını düşünecekti. para isterse aynen böyle söyle. Komedi yahuuu, 50 60 yaşına gelmiş koskoca adamlar yeni mezun, kuş kadara maaşlı çocukların sırtılarına yıkılmak istiyor, ellerindeki parayı yemek istiyor. Verme para, hiç oralı olma. Ev alıcaz derlerse de hayırlısı olsun de. Açıktan para isterlerse de bunca yıl para saçtın savurdun artık tutumlu davran kredini öde de.
Keşke söyleyebilsem. Bana direkt söylenmiş bir şey yok ama düşüncesini ben tahmin ediyordum anneme de söylemiş zaten. :KK43:
 
Ben lafı çarpmaktan da hiç geri durmam, para isterse adam gibi bir liseye gitseydim daha iyi bir yerde olurdum okutmadınız ki elimdeki kuş kadar parayı veremem kusura bakma derdim. Bu konudaki ebeveynler de ayrıca komedi kızı okutmamışsınız, kendi başına bulup buluşturmuş, okumuş sonra da o bize bakmaz. Eh iyi bildiniz bakmaz, okutmadığınız çocuğun yüzüne nasıl bakıcaksınız??
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.

Konu sahibi, bu yaşantındaki bu halde olmandaki tek hatalı kişi baban değil, maalesef bu halde olmanızda bu kredi konusunu sana taşıyan annende de hata var. Senin üzerindeki şiddet şuan fiziksel olmasa bile bugün psikolojik baskı olarak devam ediyor hem annen hem baban tarafından. Baban, annene bu cümleyi kurduğunda annenin ona cevap verip, kınuyu kapatıp sana konuyu yansıtmanası gerekirdi.

Sırf onlarla yaşıyorsun, onlarla kan bağın var diye kendini ezdirme, hayatını hele maddiyatını onlar için heba etme. O zaman onlar senin geleceğini düşünüp ev araba alsalardı bir zahmet.

Senden bir şey talep ederlerse çeyiz hazırlıyorum kredi çektim vs diyerek bahane bul. Sana, ses çıkar, babana hak ettiği cümleleri yüzüne vur demek istiyorum.
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.

Kaç yaşındasınız ? Aile evinde yaşarken, evlilik planlarınız için şahsi birikim yapabilmişsinizdir umarım.

Babanız kazancını başka kadınlara,hovardalığa, tatillere harcarken; sizi liseden alıp, eğitim hayatınızı engellerken anneniz hiç ses çıkarmadı mı ?

Aileniz dedenizden kalan parayla kendilerine başlarını sokabilecekleri bir ev almışlar zaten. Sizin ailenize bir ev alma yükümlülüğünüz yok. Kendinizi suçlu hissetmeyi bırakıp, hayatınıza odaklanın.
 
Sizde annenize deyin ki "yillarca elalemin kadinlariyla yedi, beni okutmak istemedi bile. Sefasini baskasi sürdü, cefasi bize kaldi". ozellikle annenize bu sekilde konusmaniz lazim.
Babaniz sizi anneniz araciligi ile yokluyor. Bir ihtimal "evlensem de evinizi alirim" demenizi bekliyorlar. Burda bu lafi size tasiyan annenizde hatali.
 
Konu sahibi, bu yaşantındaki bu halde olmandaki tek hatalı kişi baban değil, maalesef bu halde olmanızda bu kredi konusunu sana taşıyan annende de hata var. Senin üzerindeki şiddet şuan fiziksel olmasa bile bugün psikolojik baskı olarak devam ediyor hem annen hem baban tarafından. Baban, annene bu cümleyi kurduğunda annenin ona cevap verip, kınuyu kapatıp sana konuyu yansıtmanası gerekirdi.

Sırf onlarla yaşıyorsun, onlarla kan bağın var diye kendini ezdirme, hayatını hele maddiyatını onlar için heba etme. O zaman onlar senin geleceğini düşünüp ev araba alsalardı bir zahmet.

Senden bir şey talep ederlerse çeyiz hazırlıyorum kredi çektim vs diyerek bahane bul. Sana, ses çıkar, babana hak ettiği cümleleri yüzüne vur demek istiyorum.
Kaç yaşındasınız ? Aile evinde yaşarken, evlilik planlarınız için şahsi birikim yapabilmişsinizdir umarım.

Babanız kazancını başka kadınlara,hovardalığa, tatillere harcarken; sizi liseden alıp, eğitim hayatınızı engellerken anneniz hiç ses çıkarmadı mı ?
Aileniz dedenizden kalan parayla kendilerine başlarını sokabilecekleri bir ev almışlar zaten. Sizin ailenize bir ev alma yükümlülüğünüz yok. Kendinizi suçlu hissetmeyi bırakıp, hayatınıza odaklanın.
Annem zamanında konuşsa da babamın üzerinde bir etkisi olmadı maalesef. Babam daha baskın bir insandır.
30 yaşındayım şükür ceyizimi alacak kadar birikimim var kenarda.
 
Babanıza ev alıp arabasını yenilerken destek olma durumunuzda, sizinle iftihar edecek sanki. Nerede görülmüş evladın ebeveynine gelecek vaat ettiği?
Kaldı ki uzun yıllar kendi keyfince yaşayıp, rızkınızı elaleme saçarken bir gram vicdanı sızlamamış biri için mi bunca kaygı?
Bu kaçıncı kök aile terörü ya çıldırmamak işten değil.
O kadar rahat olun ki. Hatta evlenip o evden çıkarken de hepsini keşke yüzüne söyleseniz. Bazıları bunu çok hak ediyor ve sizin de yüreğiniz hafiflerdi.
 
Hadi babanda iş yokta peki annen ?
Baban düşüncesini söylediğinde , ne münasebet kızın omuzlarına onca borç yükünü niye atıyoruz diyememiş mi ?
Sakın öyle bir hata yapma . Evlat olan sensin ,sana bakmakla yükümlü olan onlar.
neyin vicdanını yapacaksın ki ?
Bu suçluluk psikolojisini de ailen yüklemiş ,ama öyle bir dünya yok . Evlen kurtul
 
Keşke söyleyebilsem. Bana direkt söylenmiş bir şey yok ama düşüncesini ben tahmin ediyordum anneme de söylemiş zaten. :KK43:
Size soylenmediyse duymamis gibi.yapin. karsiniza gecip soylerse de aklinin zamaninda nerde oldugunu sorarsiniz. Suclu.hissetmeyin o sizi mahrum birakirken eminim hic hissetmemistir
 
Sizde annenize deyin ki "yillarca elalemin kadinlariyla yedi, beni okutmak istemedi bile. Sefasini baskasi sürdü, cefasi bize kaldi". ozellikle annenize bu sekilde konusmaniz lazim.
Babaniz sizi anneniz araciligi ile yokluyor. Bir ihtimal "evlensem de evinizi alirim" demenizi bekliyorlar. Burda bu lafi size tasiyan annenizde hatali.
Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...
 
Annem zamanında konuşsa da babamın üzerinde bir etkisi olmadı maalesef. Babam daha baskın bir insandır.
30 yaşındayım şükür ceyizimi alacak kadar birikimim var kenarda.

Şehir merkezine uzak, kimseden ve devlet kurumlarından yardım göremeyeceğiniz bir yerde mi büyüdünüz; şehir merkezinde mi ?

Garip, çilekeş anam edebiyatı sizin yaşantınıza uymuyor. Siz lisedeyken en az 15; anneniz de en az 35 yaşlarında olsa gerek. Hiç mi gücü yoktu; yoksa susmayı mı tercih etti ?

Şayet şehir merkezinde büyüdüyseniz, anneniz sizin haklarınızı korumak ve sizi örgün eğitimde okutmak için onlarca imkanı varken susmayı ve kocasıyla arasını bozmamayı tercih etmiş demektir.

İyi düşünün.
 
Ceylin seni çook öncelerden tanıyorum , böyle sıkıntılar içinde olduğunu bilmiyordum, aynı şeyleri ben de yaşadım ama tek fark sen eğitimine devam etmişsin kendi emeğinle kendi gücünle ben yarım bırakmak zorunda kaldım. Sana tek diyeeğim şey şu, bugüne kadar sana destek olmamış maddi manevi arkanda durmamış ve kendi yapmadığı yapması gereken şeyleri senden ne hakla bekliyor baban. Üstelik öyle manipüle olmuşsun ki kendini suçlu hissediyosun evlenirken bile.
Kendi çabanla ve binbir zorlukla kazandığın okulun işin ekmeğini, hak etmediği halde ailene yedirmişsindir eminim. Bence bu bile yeterli, artık daha fazlasını istmeye hakkı yok babanın. Yapsaymış evini arabasını zamanında, ya da çok kıymetli erkek evladından isteseymiş, neden sana yükleniyor
 
O iyi bir baba değil ki sen iyi bir evlat olasın. Benim cevremde o kadar insan vardı ki atanan kızına kredi çektirip ailesine mülk aldıran. Alan kızlardan biri bile bir güzel söz duymadı, ileride evlenme zamanı geldiğinde kredileri odeyemeyecegi için ailesinden büyük baskılar gördü çoğu, düğününe gelmeyen Anne baba bile var.
Yani benim çevremde o kadar örnek var ki yapsa bile yaranamayan insanlardan,muhtemelen sen de böyle olacaksın. O yüzden hiç bulasma bu işe, bırak kötü desinler. O zaman 'beni dövüp okuldan alırken sen iyi baba mıydın? Sana çok bile evlatlık ediyorum' dersin, biraz da o üzülür.
En sinir olduğum şey toksik anne babalar yaşlanıp normallesti diye onlara iyi anne babaymis gibi davranilmasi
 
Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...

Anneniz sizinle dertlesmek icin bunlari soylemis olsaydi diyalog cok farkli olurdu. "Baban boyle dedi ama sakin krediyi cekeyim deme kizim" derdi ornegin.babaniz ne istediyse onu yaptırmak icin konusmus sizinle. Belki biraz agir olacak ama annenizin yuzune gercekleri soylemeniz gerekiyor. Seneye evleneceksiniz. Hic düşünmüyorlar bu kiz kina yapacak, nisan yapacak, neyle karsilayacak diye. Gitmeden evvel borc takma derdine girmişler
 
Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...
Canım Ceylin, bu ne demek biliyor musunuz?
İmkanım olsa seve seve size ev alırdım, bu sizin de hakkınız, üzerimde hakkınız var demek.
Ama yok. Hatta sizin o yolda verdiğiniz mücadeleye babanız çomak sokmuş. Bir baba, kızını okuldan alıyorsa, sonrasında o kız kendi tırnaklarıyla kazıyarak bir mesleğe eriştiğinde, bir Allah kulu hak talep edemez!
Baba dediğin, kızım ele avuç açmasın, kimseye muhtaç olmasın, gözüm arkada kalmasın diye düşünüp okutur kızını. Ama sizin babanız elalemle hovardalık peşindeydi o sıralar. Anneniz de bu kaderi kendine reva görmüş, sizi de kendi batağına çekmeye çalışıyor.
Ah kör cehalet, koca koca insanlar öz evladına nasıl düşmanlık ediyor.
Böyle şeyler söylemeyin onlara.
Bu sizin meseleniz değil, kendi kuracağınız aile için çabalayın bundan sonra var gücünüzle. Mevla sizi kurtarsın o karanlıktan.
 
X