Erken doğumdan sonra bebeğini kaybedenler

arkadaşlar hepinizin başı sağolsun.allah sabrımızı versin yazdıklarınızı ağlayarak okudum sizleri o kadar iyi anlıyorum ki bende yavrumu 7 aylıkken kaybettim herşey yolundaydı çok güzel gidiyordu taki doktor bebeğinizin kalp atışı durmuş diyene kadar. ama yılmadım ALLAHIM bundada vardır bir hayır dedim ALLAHA sığındım birsürü testler tahliller sonuçta rahim içinde kan pıhtısı oluşmuş ALLAHIM birdaha yaşatmaz inşllh hiçbirimize güzel günler görürüz inşllh şu anda bebe aspirinine başladım aşılama için tedavi görecem ALLAH hepimizin gönlüne göre versin hayırlı geceler.

Başın sağolsun Allah dayanma gücü versin. Anlaşılan hepimizin pıhtılaşmayla ilgili problemi var. En azından savaşacağımız düşmanı biliyoruz ve bu savaşı kazanan pek çok arkadaşımız var. İnşallah Allah en kısa zamanda sabrının mükafatını versin.
 
Günaydın melek anneleri. Bugün çok kötüyüm. Bilgisayarı açar açmaz Hazan'ın Nazlısının da melek olduğunu öğrendim. Sabahtan beri ağlıyorum. Sanki her prematüre bebek benim bebeğim. ıçim yanıyor.
 
Acılarınızı okudum... okudukca ağladım! Allah'ım tüm melek annelerine sabır versin! sizi anlayamam belki ama bebeğini kaybetme korkusunu yaşayan biri olarak sadece dua edebilirim... Allah'ım yine,yeni melekler versin sizlere diye!!! Bendeki korkunun nedeni de bebişte gelişim geriliği ve erken doğum olacak olması... ne yapıcam ne olacak sonu hiç bilmiyorum sadece biraz daha dayanması biraz daha kilo alması için dua edip duruyorum... sizleri okuduktan sonrada yaşadıklarımın henüz hiçbişey olduğuna karar verdim... yol göstermenize ve dualarınıza ihtiyacımız var... sevgiyle kalın!
 
Canım inşallah bebeğin dayanmaya devam eder. Şu anda kaç haftalık, kaç kilo. Aklına kötü şeyler getirmemeye çalış. Strese girdikçe durum daha da kötüleşiyor. ınşallah bebeğin de sen de bu zor dönemleri en zararsız şekilde atlatırsınız. Hastanede mi yatıyorsun, hergün düzenli NST'ye bağlanıyor musun?
 
Güzel dileklerin için çok saol... bnm doktorun demesi bebekte 5.aya kadar herhangi bir terslik olmadığı ancak 5.aydan sonra gelişim geriliği (IUGG) başladığı... bunu ilk öğrendiğimizde normalde 29+2 olmalıyken ultrasonda 26+3 haftalık 1129 gr çıktı bebek... şu anda 33+5 ama ultrasonda 31+1 gösteriyor hala ve kilo:1700 civarı... yani yaklaşık 3 hafta gerilik varmış! doktorun söylediğine göre kesinlikle normal doğumu düşünme ve kendini sezeryana hazır tut diyor! suyum azalmış ve maksimum 37.hafta olmadan sezeryanla bebeği alabiliriz dedi... şu an için evdeyim,, haftada 1 kere kontrole gidiyorum ve en son 2 gün önce nts'sinde doktor şimdilik problem yok ama zamanında müdahale edememekten korktugunu söyledi.. çünkü suyum sınıra yaklaşmış... bebek hareketlerini çok ii takip et diyor şimdilik yapcak başka birşey yokmuş...
bu nst'ye hergünmü bağlanmak gerekli canım ya? yada hastaneyemi yatmayalım bilmiyorumki.. şu anda sadece doktorun söyledikleriyle yetiniyorum!
yani aslında başka bir problemde sezeryan olacağım hastanede yoğun bakım ünit. yok doktor ameliyatı yapar hemen yakındaki hastaneye küvöz için ambulansla sevk ederiz diyor... ne kadar mantıklı çözemedim?
 
seblev ben hiç hamilelik yaşamadım ama bence o hastanede değil yoğun bakım üniteli bir yerde doğum yap yani senin doktorunun ticari anlaşmaları mı önemli bebeğinin sağlığı mı önemli. Ayrıca bence böyle riskli bir konuda ikinci bir doktordan hatta profesörden fikir alıp muayene ol bence.
 
Güzel dileklerin için çok saol... bnm doktorun demesi bebekte 5.aya kadar herhangi bir terslik olmadığı ancak 5.aydan sonra gelişim geriliği (IUGG) başladığı... bunu ilk öğrendiğimizde normalde 29+2 olmalıyken ultrasonda 26+3 haftalık 1129 gr çıktı bebek... şu anda 33+5 ama ultrasonda 31+1 gösteriyor hala ve kilo:1700 civarı... yani yaklaşık 3 hafta gerilik varmış! doktorun söylediğine göre kesinlikle normal doğumu düşünme ve kendini sezeryana hazır tut diyor! suyum azalmış ve maksimum 37.hafta olmadan sezeryanla bebeği alabiliriz dedi... şu an için evdeyim,, haftada 1 kere kontrole gidiyorum ve en son 2 gün önce nts'sinde doktor şimdilik problem yok ama zamanında müdahale edememekten korktugunu söyledi.. çünkü suyum sınıra yaklaşmış... bebek hareketlerini çok ii takip et diyor şimdilik yapcak başka birşey yokmuş...
bu nst'ye hergünmü bağlanmak gerekli canım ya? yada hastaneyemi yatmayalım bilmiyorumki.. şu anda sadece doktorun söyledikleriyle yetiniyorum!
yani aslında başka bir problemde sezeryan olacağım hastanede yoğun bakım ünit. yok doktor ameliyatı yapar hemen yakındaki hastaneye küvöz için ambulansla sevk ederiz diyor... ne kadar mantıklı çözemedim?

canım güzel dileklerin için çok teşekkürlerr ,Rabbim kimselere evlat acısı yaşatmasınn,,,

sana öncelikli tavsiyem sakınn stres yapmaa stres hepsini tetikliyor relax ol lütfen ,,bebeğinin kilosu çok ta düşük değil ve hemen hemen önemli haftaları geride bırakmak üzeresin inş.:Saruboceq:
mesela benim ne erken doğum riskim vardı ne suyum azdı ne gelişme gerliği vardı hepsi birdenbire oldu ,, birgün kalktım tuhafım ve akşama doktora gittiğimde doktorum doğumun başlamış dedi ,, senin ciğer geliştirici iğnelerin yapıldımı doktorun belki temkinli davranıp yaptırmıştır,,,ve arkadaşın dediği gibi bebek yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede doğum yapman daha doğru olurr ,,inş. herşey güzel olacak canım:1hug:
 
çok saolun arkadaşlar... inanın paylaştıkça rahatlıyorum sayenizde... aslında çok rahat ve eğlenceli sayılırım ama bebek söz konusu olunca ister istemez geriliyor insan :KK43:
neslihancım senin yazılarınıda okudum gercekten cok talihsiz bir sürec gecirmişsin... hersey iyi giderken hemde! ama inan çok güçlüsünüz sizler ben olsam demek bile istemiyorum!!!
aslında 3 doktora gittim şuana kadar... 2 si özel! (ssk'ya sadece kontrole gittim gerilik varmı teyid ettirmek için ordada var dediler!) ilk doktorumuda 29 haftalıkken değiştirdim... sebebi de dr aşırı rahat ve ilgisiz davranmasıydı! ona gttiğim son muayenede erken gebelik riskin var dedi ama gayet normalmiş gibi!!! birde celectone 400 iğnelerden verdi 4 tane! hemen tanıdık vasıtasıyla şu anki dr dan randevu aldım... önce inanmadı erken gebelik riskine,,önceki bulgulara bakarak... iğneleri kullandırtmadı sonra muayene ettikten sonra o da 3 hafta gerilik olabilir dedi veya adet tarihinde problem var dedi ve ayrıntılı inceleme için doppler istedi... çektirdik eski dr un dediği çıktı ve 3 hafta gerilik olduğu anlaşıldı!
hemen iğneleri kullandırttı sonra haftada bir muayene istedi... 1 ayda 4 kere gittim ve her defasında nst vs bulgular cok iyi çıkıyor, kiloda alıyor bebiş yani gerilik artmıyor ama suyum azalıyormuş! dolaysıyla böyle giderse 37.hafta olmadan almak zorunda kalbilriz dedi dr... ama önemli olan zamanında müdahele edebilmek dedi... o yüzden bebeğin hareketlerini iyi takip edecekmişim!
Dr gercekten çok ilgileniyor benimle(öncekine nazaran üzerime titriyor) o yüzden bu kadar kısa bi sürec varken dr ve hastane değiştirmek ne kadar doğru olur sizce? ayrıca diğer sevkedeceği hastanede gercekten çok yakın aralrında 5 dk mesafe var!
pazartesi tekrar kontrole gideceğim renkli doppler istedi doktor sonuclarına göre olmassa hastane değiştirmek istediğimi sölerim :! hayırlısı artık ne diim :KK43:
teşekkürler ilginiz için!
 
Son düzenleme:
Acılarınızı okudum... okudukca ağladım! Allah'ım tüm melek annelerine sabır versin! sizi anlayamam belki ama bebeğini kaybetme korkusunu yaşayan biri olarak sadece dua edebilirim... Allah'ım yine,yeni melekler versin sizlere diye!!! Bendeki korkunun nedeni de bebişte gelişim geriliği ve erken doğum olacak olması... ne yapıcam ne olacak sonu hiç bilmiyorum sadece biraz daha dayanması biraz daha kilo alması için dua edip duruyorum... sizleri okuduktan sonrada yaşadıklarımın henüz hiçbişey olduğuna karar verdim... yol göstermenize ve dualarınıza ihtiyacımız var... sevgiyle kalın!

ah canım beniimm.. ilkönce korkularını içinden at olur mu, bebeğini kucağına alacağın günlerin hayalini kurarak atlat bu sıkıntılı günlerini..
ilk bebeğimi 6 aylık hamile iken erken doğum nedeni ile kaybettim..
seninki gibi değil daha farklı rahatsızlıklarım vardı, ikinci hamileliğimdede aynı rahatsızlıklar başgösterdi fakat hiç umudumu yitirmeden bekledim bebeğimi, 15 gün hastanede yattım, 36. haftada sezeryan ile bebeğim dünyaya geldi..
bende senin gibi birazdaha büyüsün, en azından 36. hafta bitsin sağlıklı olsun diye dua ediyordum..
allahım sanada isteyen herkesede sağlıklı bebişler nasip etsin in şallah, güzel haerlerini okumak dileği ile..
 
Evladın ölümüne sabır
Sual: Küçük çocuğumuz öldü. Ana-baba olarak çok ağladık. Bize günah oldu mu?
CEVAP
Ağlamak merhametten ileri gelir. Ağlamak günah olmaz. Bağırıp çağırıp isyan etmek günahtır. Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması, gözün kör, kulağın sağır olması, bir uzvun telef olması gibi, insanın isteği ile ilgisi olmayan musibetlere sabretmekten daha faziletli sabır yoktur. Sabredenlere verilen sevabın miktarını Allahü teâlâdan başkası bilmez.

Musibetlere sabır, sıddıkların derecesidir. Bunun için Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi:
(Ya Rabbi, bana öyle yakîn ver ki, musibetler bana kolay gelsin!) [Tirmizi]

Oğlu İbrahim ölünce de, (Ya İbrahim, ölümüne çok üzüldük. Gözlerimiz ağlıyor, kalbimiz sızlıyor. Fakat, Rabbimizi gücendirecek bir şey söylemeyiz) buyurmuştu.

(Bir çocuk ölünce, Allahü teâlâ, bildiği halde, meleklerine sorar:
- Kulumun çocuğunu aldınız, kalbinin meyvesini kopardınız. Peki kulum buna ne dedi?
- Ya Rabbi, hamd edip teslimiyet gösterdi.
- O kuluma Cennette bir ev yapıp, adını da, “Hamd evi” koyun!) [Tirmizi]

Bunları Cennete götürün
Kıyamette Allahü teâlâ, müminlerin çocukları için, (Bunları Cennete götürün) buyurur. Melekler, çocukların Cennete girmesini söylerler. Çocuklar, (Ana-babamız hani?) derler. Melekler, (Onlar sizin gibi günahsız değildir. Görülecek hesapları var) derler. Çocuklar ağlaşır, (Ana-babamızı almadan girmeyiz) derler. Cenab-ı Hak, çocuklara buyurur ki:
(Ey yavrular, haydi gidin, ana-babanızı da alıp Cennete girin!) [Nesai]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Küçükken ölen çocuklar, ana-babaları ile karşılaşınca, ellerinden tutup, ana-babaları Cennete girinceye kadar, onlardan ayrılmazlar.) [Müslim]

(Hiçbir Müslüman yoktur ki, büluğa ermemiş bir çocuğu ölsün de, Allahü teâlâ, bol rahmeti sebebiyle, onu Cennete koymasın.) [Buhari, Nesai]

(Üç evladı ölmüş olan bir Müslüman ateşe girmez.) [Buhari, Müslim]

(Kimin bâlig olmamış üç evladı ölmüşse, bu çocuklar, onu ateşten koruyan bir kale olur, ölen evlat iki, hatta bir olsa da...) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz, (Üç çocuğu ölen, Cennete girer) buyurdu. Oradakiler, (İki çocuğu ölen de mi?) diye sual edince, (İki çocuğu ölen de Cennete girer) buyurdu. (Ya bir çocuğu ölen?) diye tekrar sual edilince, buyurdu ki: (Allah’a yemin ederim ki, bir çocuk doğup hemen ölse, annesi sabredip sevabını Allahü teâlâdan beklerse, annesini Cennete götürür.) [Taberani]

Yine buyurdu ki:
(Alan da, veren de Allahü teâlâdır. Çocuğu ölen o kadına taziyede bulunun. Sabretsin, ecrini görecektir.) [Müslim]

Musibete uğrayanı teselli etmelidir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuğu ölen kimseyi teselli edene Cennet hırkası verilir. Musibete uğrayanı teselli eden, onun sevabı kadar sevap kazanır.) [Tirmizi]

Resulullahın taziyesi
Resulullah efendimizin taziye mektubu şöyledir:
Allahü teâlâ sana selamet versin! Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. Allahü teâlâ, sana çok sevap versin. Sabretmeni nasip eylesin! Onun nimetlerine şükretmenizi ihsan eylesin! İyi bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mal, servet, kadın ve çocuklarımız, Allahü teâlânın, sayısız nimetlerinden, tatlı ve faydalı ihsanlarındandır.

Bu nimetleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emanet olarak kullanmak, sonra geri almak için vermiştir. Bunlardan, belli bir zamanda faydalanırız. Vakti gelince, hepsini geri alacaktır.

Allahü teâlâ, nimetlerini bize vererek sevindirdiği zaman, şükretmemizi, vakti gelip geri alınca da, sabretmemizi emreyledi.

Senin bu oğlun, Allahü teâlânın tatlı, faydalı nimetlerinden idi. Geri almak için sana emanet bırakmış idi. Şimdi, geri alırken de, sana çok sevap, iyilik verecek, acıyarak, doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsan edecektir.

Bu ihsana kavuşabilmek için sabretmeli, Onun yaptığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsan, sevaba kavuşamazsın ve sonunda pişman olursun.

İyi bil ki, ağlamak, sızlamak, belayı geri çevirmez, üzüntüyü dağıtmaz. Kaderde olanlar başa gelecektir. Sabretmek, olmuş bitmiş şeye kızmamak gerekir. Allahü teâlâ, hepinize selamet versin!

Sual: Çocuğum yok veya öldü diye fazla üzülmek uygun mu?
CEVAP
Hayır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ sevdiği kulu kendisine bağlar. Çoluk çocuğu ile meşgul etmez.) [Deylemi]

Belanın geliş sebepleri
Sual: Bazı hadis-i şeriflerde, Peygamberi sevenin, çeşitli musibetlere maruz kalacağı ve Ona düşmanlık edenin ise, mal ve evladının çok olacağı bildiriliyor. Bunların açıklaması nasıldır?
CEVAP
İnsanlara dert, bela, musibet birkaç bakımdan gelir:
1- Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Size gelen musibet, işlediğiniz [günahlar] yüzündendir.) [Şura 30]

(Sana gelen kötülük, kendindendir, [günahların yüzündendir.]) [Nisa 79]

(Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez.) [Rad 11]

2- Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti [affolması] için gelir. Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur.) [Buhari]

(Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir.) [Hakim]

İnsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzel sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.) [Bekara 216]

3- Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir. Bunun için Peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Nimete kavuşması için insana musibet gelir.) [Buhari]

(Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Allahü teâlânın hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır.) [Taberani]

(Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi.) [İ.Asakir]

(Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur.) [Beyheki]

(Dünya, [Cennetteki nimetlerin yanında] mümine zindandır.) [Müslim]
(Allah’ı ve Resulünü seven, belaya [hazırlıklı olsun] zırh giysin!) [Beyheki]

(En şiddetli bela, Peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi]

Demek ki belanın en şiddetlisi, Allahü teâlânın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber efendimiz, kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allahü teâlâya dua ederdi.

4- Bela, imtihan için de gelir. Bakalım kul, Allahü teâlânın gönderdiği belaya razı olacak mı, olmayacak mı? Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insan da bela ile imtihan olur.) [Taberani]

(Ya Rabbi, beni sevene, hayırlı mal ver! Bana düşmanlık edene de çok mal, çok evlat ver!) [İbni Asakir]


(Sizin çokluğunuzla, diğer ümmetlere karşı iftihar ederim) ve (Velud [doğurgan] kadınla evlenin) hadis-i şerifleri, evlenmeyi teşvik etmektedir. Gerekli İslami terbiye verilemediğinden gençler, namaz kılmamakta, dinden uzaklaşmakta, hatta bir kısmı dinsiz ve anarşist olmaktadır. Peygamber efendimiz elbette, böyle gençlikle övünmez. İbni Asakir’in bildirdiği (İki yüz yılından sonra en iyiniz, hanımı ve çocuğu olmayandır) hadis-i şerifi, ortam müsait olmayınca, çoluk çocuk sahibi olmamanın daha iyi olduğunu göstermektedir.

Sual: Küçük çocuklar da ölürken sıkıntı çeker mi?
CEVAP
Bir Müslümanın çocuğu, ölüm döşeğinde iken, 360 melek gelir, o masumun karşısında durup, (Ya masum, müjdeler olsun sana, bugün, ölmüş olan, âbâ ve ecdadını ve bütün komşularını, Hak teâlâdan dile) derler.

Melekler, başına bir şefaat tacı ile gayret ve kuvvet gömleğini giydirip, gözünün perdesini kaldırırlar. Perdeler kalkınca, tâ Hazret-i Âdem aleyhisselamdan beri, geçmiş ecdatlarını görür. Onların bazısı için hazırlanan azabı görünce, haykırıp titrer. Bunu bilmeyenler can çekişiyor zanneder.

Can alıcı melekler gelirler, (Ya masum, âlemlerin yaratıcısı sana selam söyleyip, “Ben onu yarattım, yine bana gelsin. O ruh emanetini ben verdim, yine bana versin. Onun karşılığında ona Cennet ve didar vereyim” buyurdu. Haydi yüzünü çevir, bak) dediklerinde, o masum da, bakar, melekleri görür. Sevinçten coşup titrer ve döşeğinde can vermeye atılır.

Yine o azap içindeki ecdatları gözüne erişince, yine canını vermek istemeyip, (Ey melekler! Allahü teâlâ, akraba ve ecdadımı bana bağışlasın) der. Allahü teâlâ da, (İzzim hakkı için bağışladım) buyurur.

Melekler, (Ya masum, sana müjdeler olsun, Hak teâlâ, imanı olanların günahlarını bağışladı ve bütün dileklerini kabul eyledi) dediklerinde, masum sevinçli iken, masumun anası ve babası suretinde iki huri gelip, kollarını açarak, (Ey evladımız, bizimle gel, biz Cennette sensiz olamayız) derler.

Masumun eline bir Cennet meyvesi verirler. Masum, meyveyi koklarken Azrail aleyhisselam, kendi gibi, bir güzel masum olup, habersizce canını alır ve Cennete götürür.

Orada, yeşil bir sahra vardır. Masum, (Beni buraya niçin getirdiniz) diye sorar.

Melekler şöyle cevap verirler:
Kıyamet yeri vardır. Çok sıcaktır. Bu sahrada, 70 bin rahmet pınarı vardır. Resul-i ekremin havzının başında durup, nurdan bardakları görürsün.

Anan, baban kıyamet yerine geldiklerinde, bu bardakları su ile doldurup, onlara verirsin ve onları bırakma ki, Cehennem yoluna gitmesinler. Çünkü, senin duan, Hak katında makbuldür. Cuma geceleri, yeryüzüne inersin. O vakit Allahü teâlânın selamını, Müslümanlara ulaştırırsın.

Ne mutlu, çocuğu ölüp de, sabreden ana-babaya...

yazdıkların çok güzel şerifecim inşallah sabredebiliyoruzdur isyan etmeiğimi düşünüyorum ama inşallah allah katındada isyan etmemişimdir.
 
premete ile tanışıyoruz meteciğin mücadelesini takip etmiştim acılarımı yeniden yaşar gibi hemde. bende bir melek annesiyim. 2008 yılında tüp bebek tedavilerim sonucunda ikiz kız bebeklerime hamile kaldım. hayatta genelde kaybetmeye alışkın olan ben hayata ilk kez ben çelmeyi çaktım dedim. hiç bir şeyi kolay elde edemediğim için çok mutluydum bana bahşedilen iki kızdan. Erkek kardeşimle ikiz olduğunu öğrenip usg den çıktığımızda bu defa oldu engin çark bize döndü deyip aylaşmıştık eşimle.erkek kardeşim bile o kadar hassa davrandıki sağolsun bir şey olmasın diye eimin yetişemedi her yerde bakımımı ve şöforlüğüme kadar destek verdi. rahat bir hamilelikl geçirdim. 32 haftada her şey normaldi dr kontrolümüzde kızlarımın maşallahı vardı tek bebek boyutlarındalar her biri demişti bu beni daha da çok rahatlattı. ailemizde bir sürü ikiz doğum vardı ve hiç erken doğum yapan olmamıştı.o nedenle hiç bir şikayetimin doğum emaresi olabileceğinide düşünmedim. 32 hafta kontrolünde geciktirmeyi sağlamak için nidilat ilaç kullanımına başlattı dr um. o ana kadar her şey mükemmelken ben o ilacı kullanmaya başladıktan sonra titremeler geliyor ateş basıyordu dr a sorduğumda bünye alışana kadar olabileceğini söyledi 1 hafta geçti böyle 1 hafta sonra burnum kanamaya başladı günde bir kaç kez ve zor durduruyordum. bu şikayetim içinde aradım son aylarda olabilir dedi. 34. haftaya girdiğim perşembe günü sabaha karşı şiddetli ağrıyla uyandım ne yapacağımı bilemeden öyle kendimi rahatlatmaya çalıştım çamaşırım ıslanıyormu diye kontrol ettim yoktu bir şey hatta doluluk hissi olmasına rağmen idrara çıkamamaya başlamıştım. bunlarda ikiz bebek ağırlaşmaya başladılar dedim içimden sabah 6 ya kadar kıvrandım eşim işe gitmek için kalktı ben duramıyorum ağrıdan dr a gidelim dedim. eşim dr muzu aradı telefona cevap alamadı nasıl bir sakinlikse adam kalkmamış uyanmasını bekliyelim dedim ılık bir duş aldım ve ıslakken bile yatağa uzandım bu beni rahatlatmış 7.30 a kadar uyumutum bu arada eşim dr a ulaştı tüp bebek tedavisi gördüğümüz hastaneye gitmemizi söylemiş bir hemşire bizi karşıladı ve nsy bağladı bebeğimin kalp atışlarını duyunca rahatladım sıra diğer kızıma geldi hemşire bakıyor bir türlü kalp atışı alamıyordu telaşlanmış ama bana fark ettirmiyorlar 5 dk sonra dr geldi ssk hastanesinde görevli kendisi belli mesafe var bulunduğumuz kliniğe aslında sonra aldı aleti kontrol etti çok zayıf bir kalp atışı sesi oh rahatladım burdaymış sadece geride kalmış dediğinde ben paniklenecek bir durum olduğunu anladım ağrımdan olayları idrak edemez durumdaymışım demek. sonra bir serum takıldı. eşim ultrasonda göremek istedi şimdi serumu takalım rahatlatalım sorun yok dedi ve dr muz kllinikten ayrıldı bizde serum u bekledik bitti ağrım geçti rahatladım ve eve döndük. o güb iyi cuma sabahı yine aynı ağrıyla uyandım ama daha dünde oldu aynısı serumla geçti dinlenirsem geçer dedim. yatmaya devam ettim erken doğum yapacağım aşikardı 36. haftada alabiliriz 35 te gelince hastane işinide konuşalım demişti dr muz. annemde bunlardan paniklemiş iki halam ve kızkardeşlerimle gelip evimi hazırlamaya çalışıyorlar ben başımı kaldırıp bakamıorum ne yaptıklarına bile yatıyorum koltukta her biri tk tek gelip kızım dr git diyorlar arıyorum dr muz normal diyor. daha dün baktık her şey iyi diyor o günüde geçirdim ağrıyla akşam eşim geldi bir şey yiyemiyorum miğdem kalkıyor dr aradı yiyemiyorda artık dedi gaviskon kullanmamızı önerdi eşim alıp geldi içtim 10 dk sonra istifra ettim o nun halsizliğiylede yine uyudum c tsi gününe geldik bu ağrılarla. c tesi sabahı biraz ağrım vardı sonra geçti yine rahat günler başlıyor dedim. annem merak edip geldi dedim hiç oturma gidip beek için son hazırlıkları bana pijama gecelik terik al bir sürü sipariş yaptım anneme listeyi verdim kızkardeşimle gidip alın dedim yazık hemen kalktı gitti eşiim var yanımda bir şey yemiyorum diye muz alıp geldi barı bu vitamin olsun diye zorluyor. bir tane muzu soyup dilimleyip geldi televizyonda söyleşi programı izliyoruz ben tuvalate gittim çamaşırımda sümük gibi bir ıslaklık yeşil renkte akıntım oldu sanırım dedim çamaşırımı değiştirdim gidip oturdum 10 dk sonra yine bir ıslaklık eşime dedim teminde oldu diye hemen dr u aradık oda hemen tüp bebek merkezine gidin geliyorum dedi. eşim panikledi ordan oraya koşuşturup araba anahtarı ararken sakin olmaya çalıştım bir duş alayım dedim duş aldım sağlıkkarnemi tüm raporları çantama attım kapıya doğru yüyürken gözlerim karardı kasıklarımdaki ağrının şiddetini anlatamm bir anda gözlerim görmüyor kıvarnıyor haldeydim çıktık evden asansör bozuk tamir ediliyor diye dışarının sigortası kapalı ışık yok 5. kattan aşağıya yürüyerek eşim kolumdan tutarak indik telefonun ışığı ile ağrım iyice artı. arabaya bindik ve kliniğe gittik hemşire karşıladı ve beni direk muayeneye aldı muyaeneyi bıraktı kapıyı kapatıp dışarıya çıktı sonra gelip üstümü örttü ein geliyor durumu açıklar dedi gitti. eşm geldi elleri titriyor açılma varmış kızlarımız geliyor şimdi gidiyyoruz yavaşça kaldırayım seni doğuma giriyorsun dedi. kalktım 2 km deki ( en nefret ettiğim doğum hastanesi ve aklımda hiç olmaya yere) hastaneye gittik. dr mu soruyorum geliyor diyorlar ailemi aradı eşim beni odaya aldılar ameliyat giysisini giydirdiler kalbim yerinden çıkacak gibiydi. bir eşim bir ben isterdimki ailemolsun derken asansöre ilerlerken halam ve babam belirdi kapıda babama sarılmak istedim bana güç verdiye babamın gözyaşları süzülüyordu sarılırsam ağlarım diye hadi kızım bekletme kızları sağsağlim git gel dedi omsuma elini koydu asansöre bindirdi. yukarı çıkarken hemşireye yalvarıyordum epidural istemiyorum bayıltın diye oda anesteji uzmanımız çok iyi anlamıycaktsın dedi ameliyathaneye girdim söyledim ama dinleyen yok korkma diyorlardı sadece mecburen teslim oldum hala drmu göremiyordum bir yandanda diyordum nerde diye içerde hazırlanıyor dediler. yattım masaya iğneyi yapıcaz yan dön deidler bende acımaz dimi diyordum ve iğnenin girdiğini hissettim o an miğdem kalktı bayılıyorum zannettim ve gerisini hatırlamıyorum bayılmışımda zaten. sonrası çok net değil aileme söylenen gebelik zehirlenmesi olmuş ikizlerin biri anne karnında ölmüş anneyi zehirlemiş annede diğer bebeği 7 saatlik yaşam mücadelesi vermişim bu sabaha karşı gözünü açmayabilir her şeye hazıırlıklı olun denmiş hayatta olan kızım oksijensiz kalmaktan ötürü yeni bir savaşa başlamış aile darmadağan büyük halam ve eimin teyzesi 112 ye son anda atlamışlar ve oocaaa izmirde kızıma ventilatör cihazı olan kuvöz aranmış hiç bir yer de yok deniyormuş bursaya gönderilecek bebek denmiş 112 dr da oraya kadar dayanamaz bu bebek diye bağrınıyormuş türkiye gerçeği ortaya çıkmış ankaradan siyasetçiler araya sokulmuş ve tepecik ssk ya kızımı kabul ettirmişler ve kızımın mücadelesi orada başladı 48 gün kuvözde kaldı beyinde hücre ölümü oluşmuş nörolojik sorunlarla savaşıda başlamış oldu. diğer meleğimse malesef söylenen karnım da öldüğü ama bende son güne kadar karnımdaki hareketlerini hatırlıyorum. meleğim bir şekilde uçup gitmiş ben kanma durdurulamadığı için rahimi alınmış kendimde değilmişim. durup durup kızlarım nerde diyerek sayıklıyormuşum her kez bana ikiside iyi derken meleğimin defin işlemleriyle uğraşıyormuş babam ve erkek kardeşim eşime ve aileme bebeği görmek isteyip istemikleri sorulmuş eşim görürsem bırakamazdım diyor görmemiş annemde aynısını söylemiş babam erkek kardeşim küçük halam teyzem ve kuzenimin eşi abim gidip almışlar meleğimi o soğuk dolaplardan teyzemin ve babamın anlattığına göre beril in aynısıydı diyorlar. hiç ölmüş gibi değildi pespembe bir bebekti yüzünde gülümseme vardı. Alıp götürmüşler bedeninin ebedi olacağı yere babam kucağında taşımış arabada kardeşim arabayı kullanmış yol boyunca babama yanaşarak ayağına dokunarak onu nasıl beklediğimi bildiğinden bari dokunaym demiş bırakıp gelmişler yakınlarım kızımı orada. Bende geçici bilinç kaybı oldu sanırım hiç hatırlamıyorum o kara pazarı ameliyat sonrasında bir sürü komplikasyonlar gelişmiş böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları dr lar endişelenmiş sadece doğum hastanesi olduğu için dışardan dr lar gelip gitmiş. kurtarmışlar beni neyseki beril im içinmi sanırım o kurtuluş. ama Berenim i hiç göremedim hiç dokunamadım ona yapabildiğim tek annelik her pazar kabrine gidip kollayamadığım için onu koruyamadığım içimde sağlıkla büyütemdeiğim için af dilemek. hayatım 10 aydır çok karmaşık beril var başka bir anlam beren yok o bölüm çok anlamsız sevineyimmi üzüleyimmi belli değil beriln sağlık problemleri var yaşadığına şükür diyorum berenim yok oda beril gibi olsaydıda yanımda olsaydıda diyorum beril büyüyüp bir şeyler yaptıkça berende yapçaktı diye kahroluyorum.acım hi azalmıyor her gün her gün daha fazla artıyor. kabrine gittiğimde kazıp alayıp diyorum o minicik bedeni yağmurlar yağdı buz gibi soğuk havalar oldu o anlarda içim kan ağlıyo sanki bebeğim etlkilenecek gibi gece olup karanlıkçökünce içimin acısını tahmin edemezsiniz yanlız o orda diyorum yattığımda berilin elini tutuyorum berende hissetse korkmasa hiç bir şeyden diyorum allahıma yalvarıyorum benim yokluğumu ona hissettirme diyorum ona karşılayan benim kılığımdaki meleği ebedi kıl hep annekokusunu hissettir diyorum şefaat edecekse bana değil kardeşine etsin ona cennet kapılarını açtırsın diyorum inşallah dualarımız kabul olur bu dediklerim de dinmeyen gözyaşımda içimdeki bu ateşte inşallah isyan değildir.
 
Güzel arkadaşım ağlattın beni. Hiçbir saniyesi gitmiyor insanın aklından değil mi? Allah Beril'e güzel sağlıklı bir ömür versin. O hepimizin meleklerinin bu dünyaya yansıması.
 
canım ya,, her an o anları yaşıyor gibi oluyor insan asla unutlmuyor ,,Rabbim beriline sağlık sihhat uzun ömürler nasip etsin inş...:Saruboceq:
 
Güzel dileklerin için çok saol... bnm doktorun demesi bebekte 5.aya kadar herhangi bir terslik olmadığı ancak 5.aydan sonra gelişim geriliği (IUGG) başladığı... bunu ilk öğrendiğimizde normalde 29+2 olmalıyken ultrasonda 26+3 haftalık 1129 gr çıktı bebek... şu anda 33+5 ama ultrasonda 31+1 gösteriyor hala ve kilo:1700 civarı... yani yaklaşık 3 hafta gerilik varmış! doktorun söylediğine göre kesinlikle normal doğumu düşünme ve kendini sezeryana hazır tut diyor! suyum azalmış ve maksimum 37.hafta olmadan sezeryanla bebeği alabiliriz dedi... şu an için evdeyim,, haftada 1 kere kontrole gidiyorum ve en son 2 gün önce nts'sinde doktor şimdilik problem yok ama zamanında müdahale edememekten korktugunu söyledi.. çünkü suyum sınıra yaklaşmış... bebek hareketlerini çok ii takip et diyor şimdilik yapcak başka birşey yokmuş...
bu nst'ye hergünmü bağlanmak gerekli canım ya? yada hastaneyemi yatmayalım bilmiyorumki.. şu anda sadece doktorun söyledikleriyle yetiniyorum!
yani aslında başka bir problemde sezeryan olacağım hastanede yoğun bakım ünit. yok doktor ameliyatı yapar hemen yakındaki hastaneye küvöz için ambulansla sevk ederiz diyor... ne kadar mantıklı çözemedim?

Bende de ıUGR vardı. 6. aydan sonra başladı ama çok hızlı ilerledi. Maşallah senin bebeğinin haftası da kilosu da gayet iyi. ıUGR'li bebekler genelde 1 kilonun altında doğuyorlar. Benim doktorum kritik hafta 32. hafta demişti o haftayı geçtikten sonra riskler büyük ölçüde azalıyor ama maalesef biz o haftaları göremedik. Ben son haftamda hastanede yattım hergün düzenli NST'ye bağlanıyordum son gün NST'de oğlumun kalp atışları düşmeye başladığı için beni yarım saat içinde acil sezeryana aldılar. Hep acil sezeryan falan derlerdi de ben yine de bir gün önceden bana haber verecekler artık doğum yapman gerekir diyecekler sanıyordum. Hiç böyle olabileceği aklıma gelmemişti. Yani her an hazırlıklı ol, böyle durumlarda olabileceğini şimdiden düşün ki Allah korusun acilen sezeryana alınman gerekirse benim gibi şok geçirme. Bu hastalığın tek tedavisi anneyi de bebeği de riske atmayacak en doğru zamanda sezeryan. Yani zamanalama çok önemli. ıUGR'li bebekler anne karnında stres yaşamaya alışkın oldukları için çok güçlü bebekler oluyorlar. ınşallah sağlıkla alacaksın yavrunu kucağına yalnızca birazcık ufak bir bebeğin olacak. Aman varsın ufak olsun annesi sen onu öpe koklaya büyütürsün
 
mrb seblev çok üzgünüm senin adına sıkıntılı ve endişeli günler geçiriyorsun...tecrübelerime dayanarak sana söyleyeceğim hastaneye yatmandır..istanbul dasın sanırım özele gitmeyi bırak bence ve hemen çapa tıp fakultesi perinatoloji bölümüne yatmandır zaten gidersen oraya yatıracaklardır..inşallah zamanında doğar kuzun ve küvöze girmeye gerek kalmaz...

hem çapa daki küvözler çok iyi...hakkında ne hayırlı ise o olsun. :KK43:
 
Ebrizm mahvettin beni arkadaşım yaa zaten darma dumanım iyice mahf oldum neler yaşamışsın ne acılar sığmış yüreğine...acılar asla unutulmaz çok iyi bilenlerdeniz ancak kapatabiliriorz becerebildiğimiz kadarı ile...inşallah sağ salim büyür meleğin ve acılarına merhem olur bişide yazamıyorum..kuzun için kendine ii bak...
 
Ebrizm mahvettin beni arkadaşım yaa zaten darma dumanım iyice mahf oldum neler yaşamışsın ne acılar sığmış yüreğine...acılar asla unutulmaz çok iyi bilenlerdeniz ancak kapatabiliriorz becerebildiğimiz kadarı ile...inşallah sağ salim büyür meleğin ve acılarına merhem olur bişide yazamıyorum..kuzun için kendine ii bak...

çok teşekkürler şerifecim inşallah hepimiz içinn allah sabır verir ve kabullenmemizi sağlar
 
canım ya,, her an o anları yaşıyor gibi oluyor insan asla unutlmuyor ,,Rabbim beriline sağlık sihhat uzun ömürler nasip etsin inş...:Saruboceq:

çok teşekkürler neslihancım inşallah allah sizlerinde benim kızım için etti duaları cevaplar ve kızıma sıhhat verir anne ben niye böyleyim sorusu sordurmaz
 
Güzel arkadaşım ağlattın beni. Hiçbir saniyesi gitmiyor insanın aklından değil mi? Allah Beril'e güzel sağlıklı bir ömür versin. O hepimizin meleklerinin bu dünyaya yansıması.

hiççççç gitmiyor hemde hep o yara açılıyor kapanmıyor içinde. biliyorsun metenin y anına gittiğin zamanlarda bile iş yerimde sorunlarım olmasa koşup gelmek istedim hep yanınıza. tepeciğin o bekleme salonunda neler yaşandığını en iyi bilenlerdenim 48 gün nöbet tuttum o kapıda kendi sağlığımı hiçe sayarak kızımdan bir haber alabilirmiyim diye bekledim çoğunda kovuldum bu gün size bilgi verilmiycek salı perşembe gelin dendi aldırmadım çıkan temizlik görevlisinden hemşireye kadar yalvarırdım çok zorrrrrrr. canının parçası bir kaç metre ilerde ve sana görme hakkı bile tanımıyorlar haftada 2 gün 2 dk. nasıl dayanmışım hiç bilmiyorum. Berenim de ayrı hangisine yanayım hangisine üzüleyim bilemedim. doğuma gidiyoruz dediğinde hem korkmuştum hemde çok heycanlandım 4 kişilik aile oluyoruz birazdan diyerek gittim. ama az kalsın eşim tek başına kalıyordu. şükür yaradanıma berilimi bize bağışladı şimdide şifa vermesi için her an yalvarıyorum.
 
X