eşimle bitmek bilmeyen sorunlarımız

fahri konsolos

Ben giderim adım kalır mı acaba :)
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2010
8.366
5.411
*** ARTIK BU KONUYA YORUM İSTEMİYORUM KİLİTLENMESİNİ İSTİYORUM ***


Merhaba, 11 aylık evliyim. Eşimle 4 yıldır birlikteyiz. Evlenip yurtdışına geldim.

Eşimle geçinemiyoruz, bu evlendikten sonra değil sadece nişanlılık döneminde de, sevgililik döneminde de vardı. Birbirimizi çok sevdiğimizden dolayı ayrılamadık. Eşimi hala çok seviyorum ama bu işin sonu ne olacak bilmiyorum. Tamamen zıt karakterliyiz.

Eşim istediği özveriyi, saygıyı görmediğinde bana çok soğuk davranıyor. Bu da beni mahvediyor.

Ben tembel bir insanım. Sorumluluklarım çok yüksek değil. Ancak her gün yemek yaparım. Bulaşık vs. yıkarım. Evimiz çok dağınık ve pis olmamakla beraber her zaman masanın üzerinde ve bilgisayarın yanında bir iki bardak, tabak vs. olur. İkimiz de dağınığız. üzerimizden çıkanı kaldırmayız, ama eşim evin her zaman toplu düzenli olmasını, herşeyin yerli yerinde olmasını istiyor. Evlenmeden önce çok sorumsuz ve dağınık bi insan olduğumu söyledim hatta bunu ayrılmak için sebep yaptım ama beni değiştirebileceğini düşündü.

Ayrıca eşim hiç bir konuda muhalefet olmama dayanamıyor. Onun övdüğü bir şeyi övmemi, sövdüğüne sövmemi istiyor. Hep benden bir saygı ve yumuşakbaşlılık bekliyor. Bir şey anlattığında asla bölüp soru sormamı istemiyor. Anlattığı yarım saatte olsa aklımda soruları tutup anlatması bitince sormam gerekiyor.

Mesela bir evrak işi yapılacak, ya da bi yerde bi iş görülecek, yalnızken benim yapmamı, birlikteyken hiç sesim çıkmadan yanında durmamı istiyor. Bankaya gidiyoruz, bankadakilerle benim adıma o konuşmak istiyor. Kısacası benim yanındayken ezik ve ona bağımlı, güçsüz bir kadın olmamı istiyorken, o olmadığı zamanlarda kendi evrak işlerini de bana yaptıracak, beni yeni geldiğim bi ülkede ilk haftada tam konuşamadığım bi dille 10larca yere kayıt ettirecek, sadece bir kez gittiğimiz uzak bir yere ilk haftada kendi kendime otobüslerle gitmemi bekliyecek kadar da iş beceren biri olmamı istiyor.

Kısacası, o varken cahil bir eş, o yokken herşeyi yapabilecek güçlü bi kadın olmamı istiyor. Egosu çok yüksek diye tahmin ediyorum.

Misafirlikte çok konuşursam mutlaka bugun çok konuştun bi kadının o kadar konuşmaması lazım diye uyarıyor eve gelirken.

Evlendiğimiz gece saçımdan tokamı çıkaramadım, onun çözmesini istedim, canım azdır az ses ettim diye, acıtma dedim diye bana güvenmiyorsan kendin yap dedi, düğün gecemizde bile kavga ettik.

Bir yere giderken burası doğru istikamet mi emin misin desem, deliriyor. ben bu ülkede yeni miyim, sen beni gerizekalı sanıyorsun diye...

Namaz kılmamı istiyor, kılmadığım zaman ona inat kılmadığımı düşünüyor.

herneyse çok uzun oldu, velhasılı kelam.

Son günlerde artık evde herhangi bir dağınıklık gördüğünde sinirli bir şekilde söylenerek toplamaya, tezgahta 1 bulaşık bile varsa hışımla yıkamaya başladı. işten eve gelir gelmez mutfağa bakıyor yemek yoksa (iftar vaktine 2-3 saat varken) yemek yapmaya başlıyor. Bana yemek yapıp yapmayacağımı bile sormadan bu beni çok kırıyor. Ayrıca yatarken hiç bana sarılmıyor, bir güzel söz söylemiyor ben öpmezsem öpmüyor. Kısacası benden bıktığını düşündüm ve dün gece kavga ettik.

- kendine uygun kendi memleketinden bir eş bulsaydın mutlu olurdun, sana çok çalışkan, temiz, tertipli bir eş lazımdı.
- saçma sapan konuşmaya başladın yine dedi.
-kavga amaçlı söylemiyorum gerçek bu
-Benim çok çalışkan bir eşe ihtiyacım yok, titizlik delisi değilim birazcık düzenli olmak yeterli
-Ben birazcık düzenliyim. sen mutfaktaki 1 tabağı bile kaldıramıyorsun
neyse böyle başlayan kavgamız, benim ağlamaya başlamamla ilerledi. hayal kırıklığından dolayı ağlıyordum. sırf aşk adına neleri bırakıp geldim, nasıl bir evde yaşıyorum (studyo daire ve eşyalar da bize ait değil), nasıl fedakarlıklar ettim ama aşk adına bir kırıntı bile görmüyordum.

eşim önce ağladığıma aldırmadı, bilgisayara bakmaya devam etti. zaten sessizce ağlıyordum. sonra;
- niye ağlıyorsun şimdi, bütün kırıcı lafları sen söyledin, bir de sen ağlıyorsun
- anlatamam, anlatsam da anlamazsın
- ne dedim ben şimdi
- bişey demene gerek yok davranışların yeter. ben uzun zamandır boşanmaktan başka birşey düşünemiyorum.
- boşanmak mı istiyorsun?
- boşanmak bir istek değil sonuç olacak ilişkimizde, 5 yıl sonra hala evli olacağımızı hayal edemiyorum. bu durumun düzeleceği yok bilmiyorum. benim böyle bi insan olduğumu biliyordun, ama ben senin böyle bi insan olduğunu bilmiyordum. titizlik hastası olduğunu bilsem seninle asla evlenmezdim.
- pişman mısın evlendiğine
- evlenmesem pişman olurdum, evlendiğime değil ama keşke hiç tanışmasaydık, belki 1 mutsuz çift yerine 2 mutlu çift olurduk.
eşim sessiz kaldı. sonra ben ağlamam artarak

neden evlendin benimle, ben neden bırakıp geldim ailemi, ülkemi, neden bu aptal dairede yaşıyorum. bu mutsuz hayata neden katlanamıyorum. senin o önem vermediğin aşk için sevgi için geldim ben ama şimdi beni sevmeyen bi adamla beraberim.

- sevmediğim anlamına gelmez. davranışlarından huylarından hoşlanmıyorum.

niye israr ettin benimle evlenmek için, başka kız mı yoktu. sana nasıl olduğumu anlattım. niye ikimizin de hayatını cehenneme çevirdin? annen rahatlıkla sana bi kız bulurdu, belki uysal, temiz hoş bir eşin olurdu mutlu olurdun.

-sen neden evlendiysen ben de ondan evlendim.

sonra eşim sustu. gözleri falan kaymaya başladı, epilepsi krizine girecek diye korktum, su falan getirdim.

3 tane uyku ilacı aldım yattım yanına(buna da kızdı), sarıldım ona yine de. sonra bi anda ağlama krizine tutuldum yarım saat boyunca nefes almakta zorluk çekerek hıçkırarak ağladım, kendimi tutamadım. boyun kaslarım falan kasıldı, ağzım burnum uyuştu. 1 adım atacak derman kalmadı bacaklarımda, bilmiyorum panik atak mı neyse, çok fena oldum. eşim korktu. aşkım ne olur kendine gel. ağlama ne olur falan dedi. ama o konuştukça nefesim daha da daraldı. sarıldı bana uyuduk sabah yine soğuktu giderken kendine iyi bak dedi, öpmedi sarılmadı.

mesaj attı
-dün akşam çok korktum. hala korkuyorum.
*ben de ona artık yaşamak istemediğimi söyledim.
-beni çok endişelendiriyorsun çok üzüyorsun.
*özür dilerim.
-düzelmeye çalışamaz mısın?

sonra cevap atmadım. aradı.

çooooook uzun yazdım buraya kadar okuyan oldumu bilmiyorum.

bütün bunları paylaşmak istedim. Kim haklı kim haksız diye sorduğum yok. Olayı yaşayan biziz, arada atladığım şeyler de vardır muhakkak. benim sorum, Sizce biz normal mutlu bir çift olabilir miyiz? boşanmalı mıyız?

 
Son düzenleme:
her seyden önce 3 tane ilac alman bence tam bir cocukluk
ikincisi esine yasamak istemiyorum gibi mesajlarda cok yersiz yasamak istememen gibi sorunlar onun senden sogumasina yol acar bence.erkekler kaprise gelemez be seker.
son olarak sana sormak istedim bir sey var eger yanlis anlamazsan dagiikliktan sen rahatsiz olmuyormusun.helede bir evli bayanken.ansizin bir misafirin gelse yada ailenden biri gelse nasil olur ki.bilmeme ama duzen insani ferehlatir gibi geliyor.
 
her seyden önce 3 tane ilac alman bence tam bir cocukluk
ikincisi esine yasamak istemiyorum gibi mesajlarda cok yersiz yasamak istememen gibi sorunlar onun senden sogumasina yol acar bence.erkekler kaprise gelemez be seker.
son olarak sana sormak istedim bir sey var eger yanlis anlamazsan dagiikliktan sen rahatsiz olmuyormusun.helede bir evli bayanken.ansizin bir misafirin gelse yada ailenden biri gelse nasil olur ki.bilmeme ama duzen insani ferehlatir gibi geliyor.

ailem falan yok burda, hiç kimsem yok. çok nadiren eşimin arkadaşları gelir. kimse gelirse rahatsız olurum ama gelmezse afedersiniz b*** götürse rahatsız olmam. ama eşim rahatsız oluyor diye topluyorum. toplayınca ben de ferahlıyorum ama toplamayınca da bi sorun yok.

ilacın üzerinde 2 tane alın yazıyor yetişkinler için. 3 tane almamın sebebi hızla uyumak istememdi. ayrıca kapris yapmıyorum. gerçekten yaşamak istemiyorum. allah inancım olmasa ve anneme acımasam anında intihar eder bu mutsuz hayattan kurtulurdum.
 
ben bi kaptırdım okumuşum:) canım ya, anladığım kadarıyla eşin baskın bir karakter. Burçlarınız ne onu da öğrenebilirsek daha iyi yorum gelir belki. Anlattığın tarz ağlamalı,krizli vs. olaylar bence çok sık olmamakla beraber her ilişkide oluyordur, benim ilişkimdede yakınlarımın ilişkisindede oldu yani olmuyor değil. Önemli olan ne kadar sık oluyor? ve sonucunda ikinizde bir ders çıkarıp daha sonra birbirinizie daha özverili davranmak için çaba sarfediyormusunuz? İlişkinin sorunlu olup olmadığını bu olayların sıklığı belirler bence öyle bir an gelir ki sabrı taşar insanın, arada oluyor ise de belki taşların yerine oturmasını sağlar iyiye götürür.

Sana tavsiyem, eşini çok eleştirme madem evlenmişsin artık onu olduğu gibi kabul et. İnsanın bir insanı değiştirmesi o kadar zor ki, kendini değiştirmek çok çok daha kolay diye düşünüyorum. Kendini değiştirmeye çalış bence, bak uyku hapı aldığını bile söylemişsin, kendine hakim olmaya çalış. Ondan da kendisine hakim olmasını beklediğini söyle.

Bak hep eşinin senden beklentileri üzerine bir yazı yazmışsın, peki sen nasıl bir insansın?zayıf mı hissediyorsun kendini güçlü mü?Dağınık mı az dağınık mı? Namaz kılmak mı istiyorsun kılmamak mı? vs. Önemli olan senin ne olduğun ne istediğin. Kendini tamamen ona bırakma, sorumluluklarını yerine getir ama onun senin olmanı istediği insan olma bence, ikiniz de birbirinizi değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul ederse ve birbirini rencide etmez,sevgisini sömürmez ise bence ilişkiniz yürür.

Gözlemim şu ki erkekler evlendikten ve bikaç sene geçtikten sonra sinirleri,beklentileri azalıyor ve sakinleşiyorlar daha uyumlu, hoşgörülü oluyorlar, anne evinin rahatlığını, düzenini, her istediğini yapan birinini yanında olmadığını algılıyorlar. Bence sabret ve yüz göz olmadan tavrını koy, kişiliğine ve kendine güven, ben buyum işte diyebil ona.

Allah yardımcın olsun canım, eminim zamanla düzelir ilişkiniz o kadarda fedakarlık etmişsin silip atmak kolay olmaz. Şunu da ekliyim, ben birkaç kez böyle ağlamalı olay yaşadım ve kendimi suçladım ben neden ağlıyorum, ben acizmiyim diye, ve psikologa gittim, hafif bir antidepresan alıp nerdeyse 2 3 ay gizli gizli kullandım, bu süreçte sorun çıkmadı, bende düzeldim, rahatladım çünkü sorun çıkaran taraf durumuna düşüyordum. Bu süreçte kendimi güçlendirdim ve ona belli etmedim hiç. Çünkü psikologa gittiğimi duysa belki saygısı azalacaktı. Sende herşeyini söyleme canım ya uyku hapını al uyu yani ilgilenme bence söylemesi kolay diceksin ama ağlayıp sızlayıp krize girip kendini yıpratmaktan iyidir. Bitecekse zaten biter, ayrılmayı göze alamıyorsanız seviyorsanız biribirinizi yıpratmayın lütfen...
 
ben bi kaptırdım okumuşum:) canım ya, anladığım kadarıyla eşin baskın bir karakter. Burçlarınız ne onu da öğrenebilirsek daha iyi yorum gelir belki. Anlattığın tarz ağlamalı,krizli vs. olaylar bence çok sık olmamakla beraber her ilişkide oluyordur, benim ilişkimdede yakınlarımın ilişkisindede oldu yani olmuyor değil. Önemli olan ne kadar sık oluyor? ve sonucunda ikinizde bir ders çıkarıp daha sonra birbirinizie daha özverili davranmak için çaba sarfediyormusunuz? İlişkinin sorunlu olup olmadığını bu olayların sıklığı belirler bence öyle bir an gelir ki sabrı taşar insanın, arada oluyor ise de belki taşların yerine oturmasını sağlar iyiye götürür.

Sana tavsiyem, eşini çok eleştirme madem evlenmişsin artık onu olduğu gibi kabul et. İnsanın bir insanı değiştirmesi o kadar zor ki, kendini değiştirmek çok çok daha kolay diye düşünüyorum. Kendini değiştirmeye çalış bence, bak uyku hapı aldığını bile söylemişsin, kendine hakim olmaya çalış. Ondan da kendisine hakim olmasını beklediğini söyle.

Bak hep eşinin senden beklentileri üzerine bir yazı yazmışsın, peki sen nasıl bir insansın?zayıf mı hissediyorsun kendini güçlü mü?Dağınık mı az dağınık mı? Namaz kılmak mı istiyorsun kılmamak mı? vs. Önemli olan senin ne olduğun ne istediğin. Kendini tamamen ona bırakma, sorumluluklarını yerine getir ama onun senin olmanı istediği insan olma bence, ikiniz de birbirinizi değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul ederse ve birbirini rencide etmez,sevgisini sömürmez ise bence ilişkiniz yürür.

Gözlemim şu ki erkekler evlendikten ve bikaç sene geçtikten sonra sinirleri,beklentileri azalıyor ve sakinleşiyorlar daha uyumlu, hoşgörülü oluyorlar, anne evinin rahatlığını, düzenini, her istediğini yapan birinini yanında olmadığını algılıyorlar. Bence sabret ve yüz göz olmadan tavrını koy, kişiliğine ve kendine güven, ben buyum işte diyebil ona.

Allah yardımcın olsun canım, eminim zamanla düzelir ilişkiniz o kadarda fedakarlık etmişsin silip atmak kolay olmaz. Şunu da ekliyim, ben birkaç kez böyle ağlamalı olay yaşadım ve kendimi suçladım ben neden ağlıyorum, ben acizmiyim diye, ve psikologa gittim, hafif bir antidepresan alıp nerdeyse 2 3 ay gizli gizli kullandım, bu süreçte sorun çıkmadı, bende düzeldim, rahatladım çünkü sorun çıkaran taraf durumuna düşüyordum. Bu süreçte kendimi güçlendirdim ve ona belli etmedim hiç. Çünkü psikologa gittiğimi duysa belki saygısı azalacaktı. Sende herşeyini söyleme canım ya uyku hapını al uyu yani ilgilenme bence söylemesi kolay diceksin ama ağlayıp sızlayıp krize girip kendini yıpratmaktan iyidir. Bitecekse zaten biter, ayrılmayı göze alamıyorsanız seviyorsanız biribirinizi yıpratmayın lütfen...

çok güzel yazmışsın teşekkür ederim. ben artık sulugöz bir insan oldum. hemen hemen hergün ağlıyorum. ama kriz şeklinde değil. çünkü eşimin bana arkasını dönüp yatması beni çok incitiyor. bana eskiden söylediği güzel sözler aklıma geliyor dayanamıyorum.

ben dağınık bir insanım ama gerçekten kendimi değiştirmeye çalışıyorum. eşimin bir çok beğenmediğim yönü var ama onu kabullendim. o beni kabullenemiyor.

ben eşimi gerçekten çok seviyorum. ne boşanmayı düşünebiliyorum ne evli kalmayı. bu da beni çıkmaza sürükleyip krize sokuyor.

ilaç aldığımı söylemedim. o sordu. uyku ilacı uyumak için dedim. kaç tane diye israr etti. normal dedim. zorladı. söylemek zorunda kaldım. ama 3 ilaç gerçekten bir zarar vermez, bitkisel bi ilaç ve uyku yardımı için. paketin hepsini bile içsem öleceğimi sanmam. amacım sakinleşmekti.

kendimi çekemiyorum. eşimi mutlu edemiyorum. hayattan bıktım artık. hiç birşey yapmak istemiyorum.
 
sizin actiniz konulara söyle bir baktimda biraz kafam karisti. 6 aylik evlisiniz ve sanirim sorunlar erken baslamis.acaba kendinizi hic özelestirdinizmi.belki daginik olmak sizi rahatsiz etmiyordur ama zaten gunluk biraz zaman ayirarakta düzenli olunur.aldini aldigin yere koysan ortaligi b...götürmez,böylece esininde dirdiri önlenir.ailenden kimsenin gelmemesi, yada misafirinin olmamasi sorun mu tertip icin.yarin bir cocuk olsa nasil olacak.yada esinin yemek yapmasini beklemeden sabah cok kisa bir zaman ayirarak yemek temizlik vs.gunluk islerini bitirip aksamda esinle daha rahat bir ortam yasayabilirsin.istersen bir plan yap yada kendini bir dusun nerde hata yapiyorum,yada esim nasil vs.......
 
henüz yeni evlisiniz. evliliğe adapte olmaya çalışırken yeni bir ülkeye, düzene de alışmaya çalışıyorsunuz. ailenizden, arkadaşlarınızdan alıştığınız herşeyden uzaksınız. çalışıyor musunuz, kendinize bir çevre edindiniz mi bilmiyorum.

her ne kadar 5 senelik bir ilişki de olsa aynı evde yaşamak, sorumlulukları paylaşmak çok farklı. eviniz stüdyo tarzı olduğu için toplanması da dağılması da kolay olur. eşinizle evin sorumluluğunu paylaşarak evde kullanılmayan, dağınıklığa sebep olan fazla eşyalarınızı, kullanmadıklarınızı kutularla kaldırabilirsiniz. yemekleri önceden pratik birşeyler hazırlayıp dondurucuya atabilirsiniz. evin temizliğini, çamaşırları bir gün yerine hafta içinde peyderpey yapıp gözünüzde büyütmeden halledebilirsiniz.

eşinizle yaşadığınız tartışmaya gelince; birbirinize kırıcı sözler sarf etmeden hatta boşanma lafını telaffuz etmeden konuşmanız daha iyi olmaz mı? boşanmak kelimesi öyle hafife alınacak ve tartışmada tehditvari kullanılacak birşey değil gibime geliyor. konunuz evdeki düzensizlikse bunu tartışıp çözüm bulun, konuyu hedeften saptırarak evliliğinize getirdiğinizde tartışma giderek büyür. elbette evliliğinizle ilgili sorunlarınız varsa ve içinize sinmeyen şeyler varsa bunu konuşup paylaşmalısınız ama çözümcü olacak şekilde olmalı. aksi halde tartışma sırf birbirinizin canını yakmak ve sen şunu yaptın ben bunu şekline varırsa iki tarfta da tamiri zor yaralar açar ve çözümsüzlükten başka birşey ortaya çıkmaz.
 
sizin actiniz konulara söyle bir baktimda biraz kafam karisti. 6 aylik evlisiniz ve sanirim sorunlar erken baslamis.acaba kendinizi hic özelestirdinizmi.belki daginik olmak sizi rahatsiz etmiyordur ama zaten gunluk biraz zaman ayirarakta düzenli olunur.aldini aldigin yere koysan ortaligi b...götürmez,böylece esininde dirdiri önlenir.ailenden kimsenin gelmemesi, yada misafirinin olmamasi sorun mu tertip icin.yarin bir cocuk olsa nasil olacak.yada esinin yemek yapmasini beklemeden sabah cok kisa bir zaman ayirarak yemek temizlik vs.gunluk islerini bitirip aksamda esinle daha rahat bir ortam yasayabilirsin.istersen bir plan yap yada kendini bir dusun nerde hata yapiyorum,yada esim nasil vs.......

11 aylık evli olduğumu zaten yazdım. ayrıca ortalığı bişey götürmüyor arkadaşım. emin ol evim çok da dağınık değil. ama dağınık olsa da rahatsız olmam yazdım. sanırım tüm konuyu okumadan yorum yapıyorsun. ben hatalarımı yazdım. zaten ben haklının bulunması için de açmadım konuyu. bir çok erkek tahammül etmez benim yapımdaki bir kadına. ama ben bunu evlenmeden de belirttim eşime. ki o zamandan çok daha iyiyim.

yemek konusunda, işten gelmiştim az oturup dinleniyordum. Eşimin hemen girip yapması tamamen tavır, 1 saatte 3 çeşit yemek yapabilirdim.
 
çok fazla şey biriktirmişsiniz içinizde, sorunlar biriktikçe birikmiş ve artık çözümü imkansız bir hale gelmiş gözünüzde. oysa aşılmayacak sorunlar değil. öncelikle kendinizi de tamamen kurban olarak görme bakışından kurtulun. eşiniz de kendi açısından haklı davranıyor çünkü.

sorunların çözümü için bunları tek tek el alıp çözmeye ve ilerlemeye çalışın. rahatsızlıklarınızı suçlamadan, eleştiriye kaçmadan, geçmişi açmadan ayrıca duygusal tepkiler vermeden (ağlamak gibi) anlatmaya çalışın. sizin olaya bakışınızı görmesi için eşinize bunları anlatın. mesela sizin başkaları yanında susmanızı istemenizi sizin ezilmenizi istediği anlamına geldiğini, bunu böyle gördüğünüzü ve bunu kabul edemeyeceğinizi ona anlatın. buna göre o da tavrını değiştirecektir.

tabi bu kadar basit bir şekilde ilişkinizin dinamiğinin değişmesi zor. değişecek çok şey var. bunun için önce kendi etkinizi görmeye çalışın. eşinizde istemediğiniz davranışların oluşmasına katkıda bulunduğunuz davranışları dğeiştirin. bu şekilde ilişkiniz sağlıklı bir noktaya zamanla ulaşabilir..
 
Canım eşinin istediği kalıba gir,onu mutl etmek için sen mutsuz ol demek istemiyorum ama eşlerin birbirini mutlu etmesi adına sivri yönlerini biraz törpülemeliler bence..

Eşinin senden evi derli toplu istemesi sana bir haksızlık değil bence..Daha sağlıklı,aydınlık ve ferah bir ortam sana da iyi gelir..

Bu konuda üşenme..Hiçbirimiz sabah gözümüzü açtığımızda "yaşasınn,bugün temizlik yapacağım" diyerek yataktan fırlamıyoruz..

Bazı şeyleri istemesek de yapmamız derekir..

Eşinin namaz konusundaki isteğini de bir nebze olsun anlayabiliyorum..

Nihayetinde senden namaz kılmanı istiyor,bu sana zarar verecek kötü bir istek değil..

Ancak eşinin diğer davranışlarından biraz otoriter olduğunu anlıyorum..

Anlattığını sonuna kadar dinlemek gerek,bankada seni konuşturmuyor..Bunlar kötü gerçekten..

Bana göre önemli olan bir insanın geçinmeye gönlünün olmasıdır..

Geçinmeye gönlün yoksa ne yapar eder sorunlara boğulursun..

Senin de geçinmeye gönlün varsa eşinin senin kişiliğinle çelişmeyen isteklerini gerçekleştirip yapmak istemediklerin konusunda tolerans kazanman..

Ev her daim tertipli düzenli olur,namazlar aksamaz,yemekler ocağın üstünde..

Eşine göre bunlar yapıldığında sen iyi bir eşsin..Güvenini kazanmış olursun..

Bu kadar güven kazandıktan sonra istemediklerini söylemen ve sözünü dinletmen biraz daha kolaylaşabilir bana göre..

Eğer tek çözümün boşanmak değilse geçinmeye giden yolları denemek zorundasın..

Aksi halde kolay yolu hepimiz çok iyi biliyoruz..
 
henüz yeni evlisiniz. evliliğe adapte olmaya çalışırken yeni bir ülkeye, düzene de alışmaya çalışıyorsunuz. ailenizden, arkadaşlarınızdan alıştığınız herşeyden uzaksınız. çalışıyor musunuz, kendinize bir çevre edindiniz mi bilmiyorum.

her ne kadar 5 senelik bir ilişki de olsa aynı evde yaşamak, sorumlulukları paylaşmak çok farklı. eviniz stüdyo tarzı olduğu için toplanması da dağılması da kolay olur. eşinizle evin sorumluluğunu paylaşarak evde kullanılmayan, dağınıklığa sebep olan fazla eşyalarınızı, kullanmadıklarınızı kutularla kaldırabilirsiniz. yemekleri önceden pratik birşeyler hazırlayıp dondurucuya atabilirsiniz. evin temizliğini, çamaşırları bir gün yerine hafta içinde peyderpey yapıp gözünüzde büyütmeden halledebilirsiniz.

eşinizle yaşadığınız tartışmaya gelince; birbirinize kırıcı sözler sarf etmeden hatta boşanma lafını telaffuz etmeden konuşmanız daha iyi olmaz mı? boşanmak kelimesi öyle hafife alınacak ve tartışmada tehditvari kullanılacak birşey değil gibime geliyor. konunuz evdeki düzensizlikse bunu tartışıp çözüm bulun, konuyu hedeften saptırarak evliliğinize getirdiğinizde tartışma giderek büyür. elbette evliliğinizle ilgili sorunlarınız varsa ve içinize sinmeyen şeyler varsa bunu konuşup paylaşmalısınız ama çözümcü olacak şekilde olmalı. aksi halde tartışma sırf birbirinizin canını yakmak ve sen şunu yaptın ben bunu şekline varırsa iki tarfta da tamiri zor yaralar açar ve çözümsüzlükten başka birşey ortaya çıkmaz.


haftada 3 gün çalışıyorum. bir kaç ay önce 6 gün çalışıyordum haftada. yemek yapmak gerçekten sorun değil benim için ama eşime beğendirmek ölüm. hani dersiniz ya eşim şu yemeğe bayılır bu gece onu yapıyım. öyle birşey yok. eşimin bayıldığı hiç bişey yok. yapı olarak mutsuz bir insan. onu asla mutlu edemiyorum. neyaparsam yapayım düzelmeyecek gibi gelmeye başladı. ve eşimle ilk kez bu kadar ağır konuştum. bu boşanma lafının ikinci geçişi. çözüm yok gibi geliyor. ne yapacağımı bilmiyorum.

eşimle hiç birşeyi tartışamıyoruz. eşim bir konuda ikimizin farklı düşünmesini kaldıramıyor.
 
canım merhaba bende kendimi kaptırıp okudum. Öncelikle işin içinden çıkılmaz bir durumun yok, birazcık fazla duygusallaşmışssın, İstiyorsunki eşinin biraz senin onun için orda olduğunun farkında olsun. Bence hem haklısın hem haksızsın, gurbette olman bunaltmış seni ve sen tamamen ona yönelmişssin bence biraz kendine farklı meşgalelelr bul Bir dil kursuna gideiblriisin, ahçılık kurusna gideiblirsin.,ayrıca biraz sen fazla dağınıksın sanırım çünkü normalde beyler böyle şeylere takıklmaz, küçük bir evde yaşamak iş sevmeyen birisi için bir avantajdır temizliği bakımı kolay olur bunu kendi lehine çevirebilrisin. Eşnin hassas olduğu konularıb elirleyip bence ona göre kendini değiştirmeye çalış. Evlilik çok fakrlı birşey evet seni baştan biliyor o snein durumunu kabullenerek fedakarlıkta bulunmuş bence sende onun isteklerini kabullenmelisin.
Durum tamamen Aşktan kaynaklanıyor:)) Birbirnizi seviyorsunuz emnim sadece fazla kızdırmışssınız birbirinizi ve o yüzden kimse alttan alamıyor yanlızz uzatma uzatırsan aşamazsınız aşılmayacak sıkıntılar değil çünkü. Eşin gelemden yemeğini yap , uykuyu seviyorsan sonra uyu canım. yurt dışında evli olan arkadaşlarım var onların ortak sıkıntıları buu bu durumla ilk defa denk glemedim aşılıyor merak etme.
 
bence hatanın çoğu sizde...(evin düzenindeki şikayetleriyle ilgili)evlenmeden önce ben temizlik bulaşık çamaşır nedir pek bilmezdim..kişisel yaptıklarım ve odam haricinde..çünkü okuldu v.s. derken fırsat kalmıyor ee bekarsın ardında annen var elletmiyor dokundurmuyor hiç bir işe...kıyamıyor ders çalış v.s. diye....ama şimdi 3 yıllık evliyim...ama bende deli gibi titiz değilim mesela..ama çok düzenliyimdir..aldığımı anında yerine koyarım,sabaha bulaşık asla bırakmam makineye tıkarım çalıştırırım öyle yatarım..yada bikaç taneyse elimde yıkar koyarım...çamaşırımı topladığım gibi katlar yerlerine yerleştiririm,ütümü anında yapar koyarım,evi 2 günde bir süpürür viledayla silerim toz alırım...yemeğimi eşim evden çıkar çıkmaz yaparım koca bir gün rahat ederim..yani bunları söylüyorum çünkü tüm bunları yapmanız toplasan en fazla 3 saat..anladığım kadarıyla evdesiniz ve evin hanımı var iken evin pis olması dağınık olması hiç hoş değil..evinize aniden biri çıksa gelse,Allah korusun bi hastalık bişey olsa...?
sizde belli bir düzen oturtup evinizin işlerini ona göre yaparsanız hem kafanız rahat eder hemde eşinize size söz söylemek için fırsat vermemiş olursunuz...
tüm bu temizliğin düzenin tertibin ardından elinde kahven karşında tv dizinde pc keyfi yapmak gibisi yok..:))))
 
Son düzenleme:
Sizin evliliğinizde anlattığınız gibi ise boşanmyı düşündürecek bir şey yok
sadece özgürlüğünüzün kısıtlandığını ve ilgilenilmediğini düşünüyorsunuz
ve eşinizin çok baskın bir tarafı da yok.
Siz eşinize beni böyle kabu elttin demek yerine
siz biraz daha derli toplu olamaz mısınız?
Brirde evlilikte ilk yıllar çok sallantılı olur
bu süreçte mümkün olduğunca boşanma kelimesinden uzak surun
muhtemelen siz isteyerek sözylememişsinizdir anlık patlamdır
ama ileride boşanmak kelimesi normalleşebilir.
 
bu evliliği bence siz kurtaracaksınız eğer kurtarmak istiyorsanız tabiyki.tarafsız biri olarak bence eşiniz sizi seviyor sizde onu seviyorsunuz.sadece eşiniz biraz temiz düzenli tertipli sizde ona göre daha rahatsınız kendinizi biraz değiştirmeye çalışabirsiniz.aslında.mesala diyosunuz ki bardak görse yıkar herhangi bir yerde bardak bırakılmaz tabiyki yemek yoksa yapar etrafı toplar bence yapılması gerekn işler bunlar zaten.bulaşık yımaktan hoşlanmıyorsanız makinaya koyup yıkayın yemek yapıyorum diyorsunuz zaten ama o gelmeden önce hazır olsa mesala yemek. eşinizin burcu başak mı başak burcu çok titizdir ben kendimden biliyorum.
 
çok fazla şey biriktirmişsiniz içinizde, sorunlar biriktikçe birikmiş ve artık çözümü imkansız bir hale gelmiş gözünüzde. oysa aşılmayacak sorunlar değil. öncelikle kendinizi de tamamen kurban olarak görme bakışından kurtulun. eşiniz de kendi açısından haklı davranıyor çünkü.

sorunların çözümü için bunları tek tek el alıp çözmeye ve ilerlemeye çalışın. rahatsızlıklarınızı suçlamadan, eleştiriye kaçmadan, geçmişi açmadan ayrıca duygusal tepkiler vermeden (ağlamak gibi) anlatmaya çalışın. sizin olaya bakışınızı görmesi için eşinize bunları anlatın. mesela sizin başkaları yanında susmanızı istemenizi sizin ezilmenizi istediği anlamına geldiğini, bunu böyle gördüğünüzü ve bunu kabul edemeyeceğinizi ona anlatın. buna göre o da tavrını değiştirecektir.

tabi bu kadar basit bir şekilde ilişkinizin dinamiğinin değişmesi zor. değişecek çok şey var. bunun için önce kendi etkinizi görmeye çalışın. eşinizde istemediğiniz davranışların oluşmasına katkıda bulunduğunuz davranışları dğeiştirin. bu şekilde ilişkiniz sağlıklı bir noktaya zamanla ulaşabilir..

bu söylediklerinizin hepsini yaptım. ama eşimin tavrı hep aynı. asla çözümcü değil. konuşmuyor, susuyor. amacım tartışmak değil konuşalım diyorum.
ya hiç konuşmuyor, ya da kırıcı bi laf edip susuyor.

kendimi kurban olarak görmüyorum. kendimi suçlu görüyorum. konunun başında da tembelim yazdım. ama eşimin suçu bunu bile bile benimle evlenmesi. bana titizliğe önem verdiğini söylememesi. ben evlendikten sonra öğrendim eşimin böyle olduğunu.

annem eşimle tanıştığında ona dedi ki, elma yedin odanda çöpünü nereye koyarsın? çünkü reputable yatağının yanındaki etajere koyar dedi. bu kadar açıktım ona karşı.
 
fıstık ayrıca şunuda söylemekisteirm eşininde haksız olduğu konuçok bencil davranması kendi egosunu tamtine tmeye çalışması vs.. erkekler maalesef kadınlar gibi ince düşünmüyorlar, seni inciten rahatsız ede bir durum vars aeşinle konuşmalısın açıkça söylemelsin, emnim farkınd aolursa vazgeçecektir, başka bir arkadaşın dediği gibi boşanmak kelimesi hassas bir kelime hadi boşanalım dese blöfüne blöfle cevap verse bir inat uğruna bir sürü luzumsuz şey yaşayacaksın. Aslında sen ona boşanalım deidğinde ondan duymak istediğin şey hayır delimisin ne boşanması seni deli gibi seviyorum senden vazgeçemem dir. :KK70:D ama erkeklerde ara renkler yok siyah beyaz var sadece, onlara imalı dolaylı yollarla birtakım şeyleri anlatmaya çalışma anlamaz:KK70:

AY ÇOK HOŞSSUN YAAA GÜLÜMSÜYORUM YAZDIKLAINI OKUYUNCA, ÇOCUK GİBİLER ŞUNLARA BAKIN HEHE CİLVELEŞİYORLAR.
 
Canım eşinin istediği kalıba gir,onu mutl etmek için sen mutsuz ol demek istemiyorum ama eşlerin birbirini mutlu etmesi adına sivri yönlerini biraz törpülemeliler bence..

Eşinin senden evi derli toplu istemesi sana bir haksızlık değil bence..Daha sağlıklı,aydınlık ve ferah bir ortam sana da iyi gelir..

Bu konuda üşenme..Hiçbirimiz sabah gözümüzü açtığımızda "yaşasınn,bugün temizlik yapacağım" diyerek yataktan fırlamıyoruz..

Bazı şeyleri istemesek de yapmamız derekir..

Eşinin namaz konusundaki isteğini de bir nebze olsun anlayabiliyorum..

Nihayetinde senden namaz kılmanı istiyor,bu sana zarar verecek kötü bir istek değil..

Ancak eşinin diğer davranışlarından biraz otoriter olduğunu anlıyorum..

Anlattığını sonuna kadar dinlemek gerek,bankada seni konuşturmuyor..Bunlar kötü gerçekten..

Bana göre önemli olan bir insanın geçinmeye gönlünün olmasıdır..

Geçinmeye gönlün yoksa ne yapar eder sorunlara boğulursun..

Senin de geçinmeye gönlün varsa eşinin senin kişiliğinle çelişmeyen isteklerini gerçekleştirip yapmak istemediklerin konusunda tolerans kazanman..

Ev her daim tertipli düzenli olur,namazlar aksamaz,yemekler ocağın üstünde..

Eşine göre bunlar yapıldığında sen iyi bir eşsin..Güvenini kazanmış olursun..

Bu kadar güven kazandıktan sonra istemediklerini söylemen ve sözünü dinletmen biraz daha kolaylaşabilir bana göre..

Eğer tek çözümün boşanmak değilse geçinmeye giden yolları denemek zorundasın..

Aksi halde kolay yolu hepimiz çok iyi biliyoruz..


haklısın canım,
ama ilk 3 ayımızda bu
Ev her daim tertipli düzenli olur,namazlar aksamaz,yemekler ocağın üstünde..
söylediklerini yaptım, diğer söylediklerim yüzünden tartıştık sürekli. eşim illaki mutsuz olacak bir sebep buluyor.
bana sevgisini gösterse, yaptığım bişeyden memnun olsa, ben hep yaparım. sevmesem de yaparım.
çok fazla otoriter, aile yapılarımız farklı.
mesela eşim ailesinden asla maddi destek almaz ve çok fazla para harcar onlar için, bunu bir çok eş sorun ederken ben o onun kişiliği deyip susuyorum.
 
Hangi ülkeye gelin geldiginizi merak ettim cünkü bende sizin gibi yurtdisina gelin gidenlerdenim ve Almanya da yasiyorum.. Bende esimle sizin ki gibi benzer sorunlar yasiyorum, benim esimde kendisi yanimda oldugu her zaman ezik ve ona muhtac bir kadin olmami yada öyle görünmemi istiyor ama kendisinin yanimda olmadigi her zaman her isini kendisi halledebilen güclü bir kadin karakteri olmam gerektigini düsünüyor bu nasil bir tezatlik oluyorsa anliyamadim..

Öncelikle zaten dilini bilmedigin bir ülkede yasamak cok zor bunun üstüne cevre edinememek ve asosyal bir yasam eklendiginde daha da cekilmez oluyor.. Ben Almanya ya geleli 2 sene oldu 3 senedir de evliyiz ve artik ayrilmayi ciddi ciddi düsünüyoruz..

Dikkatimi ceken bir durum oldu esinizin namaz kilmanizi istediginizi yazmissiniz peki esiniz kiliyor mu? Ayni seyi benim esimde istiyor bana direk söylemese de arkadaslarimin esleri namaz killiyor iste sen hayatinda kac kere namaz kildin vs gibi sorular soruyor fakat isin ilginc yani esim sadece bayramdan bayrama namaz kilan biridir onu da mecbur oldugu icin yapar, kendisinin yapmadigi bir seyi neden baskasinin yapmasini ister bir insan aklim almiyor...

Bu arada bir arkadas daha önce ki bir yorumda sormus, bende esinizin ve sizin burcunuzu merak ettim..
Örnegin ben ikizler burcuyum esim ise balik burcu ve sunu anladim ki ikizler burcu ile balik burcu maalesef hic anlasamiyor :KK43:(

 
haftada 3 gün çalışıyorum. bir kaç ay önce 6 gün çalışıyordum haftada. yemek yapmak gerçekten sorun değil benim için ama eşime beğendirmek ölüm. hani dersiniz ya eşim şu yemeğe bayılır bu gece onu yapıyım. öyle birşey yok. eşimin bayıldığı hiç bişey yok. yapı olarak mutsuz bir insan. onu asla mutlu edemiyorum. neyaparsam yapayım düzelmeyecek gibi gelmeye başladı. ve eşimle ilk kez bu kadar ağır konuştum. bu boşanma lafının ikinci geçişi. çözüm yok gibi geliyor. ne yapacağımı bilmiyorum.

eşimle hiç birşeyi tartışamıyoruz. eşim bir konuda ikimizin farklı düşünmesini kaldıramıyor.

evlilikte evle ilgili sorumluluklar sadece kadına ait değildir. eşinizle oturup; elimden geldiğince mutfak konusunda çaba gösteriyorum ancak bu çabaya karşılık senin yaptıklarımı beğenmemen beni incitiyor ve yetersizlik hissine sebep oluyor deseniz. onun alışık olduğu bu düzene adapte olmaya çalışırken onun desteğini beklediğinizi, bu süreçte onun olumsuz eleştirilerinin sizi kırdığını ve incittiğini söylemeniz hislerinizi açıkca paylaşmanız belki empati kurmasına neden olabilir. örneğin bu yemeği sen nasıl yapıyorsun, çok lezzetli, birlikte yapalım mı ben de öğrenmek istiyorum deyip sorumluluğu yavaşça paylaşmasına neden olabilirsiniz.

sakin kalmanızı öneririm. sinirlendiğinizde tartışma ortamından uzaklaşın aksi halde çözüm bulmak zor olur. evliliğin sorumluluklarını paylaşarak, birlikte aşabilirsiniz. olabildiğince birlikte paylaşımlarda bulunarak, genel geçer şeylerden konuşarak yavaş yavaş dialoğa girmeye başlayabilirsiniz. kimi zaman bugün miskinlik yapalım diyerek eşinizin düzen konusundaki hassasiyetini kırabilirsiniz.
 
X