- 2 Kasım 2011
- 1.844
- 58
Güzellik uzmanları Canan Menekşe ve Vildan Çamur ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, hamilelik döneminde vücutta oluşabilecek değişikliklerle ilgili bilgi aldık. Ciltte, tırnakta ve saçta oluşabilecek sorunlarla savaşmak için önemli bilgiler veren ikili, hamile kadınlar için pek çok güzellik ipuçları verdi.
Hamilelik döneminde kadın vücudunda pek çok hormonal değişiklik yaşanıyor. Bu değişiklikler saçı, cildi ve tırnakları büyük ölçüde etkiliyor. Bu dönemde oluşan değişiklikler ile ilgili olarak okuyucularımızı aydınlatmanızı rica ediyoruz.
Sıra ile gidersek, tırnaklar hamilelik döneminden nasıl etkilenir ve bu dönemde tırnaklarımızı nasıl en sağlıklı halde tutabiliriz?
Hamilelikte en çok karşılaşılan problemlerden birisi tırnaklarda çatlama meydana gelmesidir. Tırnaklar bu dönemde iyice incelip çatlayabiliyor. Ancak bazen tam tersi bir durum da yaşanabiliyor. Normal zamanlarda güçsüz ve çatlak tırnakları olan kadınlar, aldıkları kalsiyum destekleri nedeniyle güçlü ve sert tırnaklara sahip olabiliyor. Ancak yeterli beslenmeyenlerde de tırnak kırılması olabiliyor. Bunun yanında manikürde et incelmesi ve et çekilmesi gözleniyor.
Manikürde normal şartlar altında da derin çalışılmaması gerekiyor ancak özellikle hamilelik döneminde daha da hassas davranılması doğru olur. Örneğin sadece kütikül toplama yapılabilir. Kırılma ve çatlama olan tırnaklarda günaşırı tırnak besleyici kullanılabilir. Ayrıca hem elde hem ayakta tırnaklar oval değil düz kesilmelidir.
Bunun yanında zaman içerisinde kiloda artış olduğu için vücutta şişmeler oluyor ve bundan dolayı da batmalar meydana geliyor. Bu dönemde oluşan batıkların ne olursa olsun kesinlikle ellenmemesi lazım. Eğer anne adayının hamilelikten önce batık problemi yoksa hamilelik döneminde oluşan batıklara dokunulmamalıdır. Bu çok önemli. Yoksa hayatı boyunca batıkla uğraşmak zorunda kalabilir. Hamilelikte sıkıntı yaratmış batığı düzeltmek için sonrasında ciddi bir tedavi gerekir. Basit bir batık, hastalık haline dönebilir.
Ayrıca hamilelik döneminde tırnaklarda renk değişimi sık sık görünür. Bunun tek sebebi vitamin eksikliğidir. Bunun için tırnakta ojenin az tutulması gerekiyor. Normalde ojeyi bir hafta kullanıyorsa, hamilelikte en fazla 3 gün kullanmalıdır. Mantar da gebelikte sık rastlanan bir problemdir.
Anne adayı kendine Ben hamileyim, yine haftada iki kere maniküre gitmeli miyim? diye sorarsa, evet, gitmelidir derim. Özellikle hamilelik döneminde bakım çok daha fazla önem kazanıyor. Burada hijyene çok dikkat edilmeli. Eğer kişinin kendi manikür seti yoksa salonun hijyenine ayrıca önem gösterilmelidir. Çünkü hepatitten tutun da her türlü hastalık bu aletlerde mevcut olabilir. Bu durumda sterilizasyon çok önem kazanır.
Hamilelikte en büyük değişiklik ciltte yaşanıyor. Kadınların bu dönemdeki problemlerinin çoğu da cilt problemleri olabiliyor. Hamileler ciltlerinde ne gibi değişiklikler yaşarlar ve bunlarla nasıl başa çıkılır?
Öncelikle hamilelikte doku tamamen değişiyor. Elastin ve kolajen bebeğe etki ediyor. Bu etkenler öncelikli olarak bebeğe yönlendiği için annenin cildini yeterince koruyamıyor. Bu sebeple, ne olursa olsun, cildi çok iyi nemlendirmek şarttır. Hamilenin doğru bitkisel ürünleri kullanması gerekiyor. Hiçbir zaman kimyasal ürünlere gidilmemeli.
Hamilelerin en büyük derdi çatlaklar için ise yapılabilecek hiçbir şey yok. Ben hep şunu söylüyorum, nasıl bir kadın hamile kalmadan önce içkiyi ve sigarayı bırakıyorsa, cildi için besleyici çalışmalara da başlamalıdır. Benim tavsiyem, vücutlarının çatlamasını istemiyorlarsa bebek yağı, badem yağı ve kakao yağını karıştırsınlar ve sürsünler. Ama eğer vğcutta aşırı tüylenme varsa bebek yağını dışarıda bırakabilirler. Badem yağı ve kakao yağını karıştırıp sabah akşam düzenli olarak vücuduna sürsünler ve bunu hamileliğin başından doğum sonrasındaki altıncı aya kadar yani vücut oturana kadar sürdürsünler. Bu şekilde çatlaklarla karşılaşılmayacaktır. Ayrıca bol miktarda su içilmesi gerekiyor, ki bunu bütün doktorlar da söylüyor. Su çatlağın en büyük karşıtıdır. Vücudun çatlamaması için bol miktarda su alınması ve aşırı kilo almayıp yenenlere dikkat edilmesi gerekiyor. Doktorun verdiği yemek düzeni neyse ona uyulacak.
Cilt lekelenmeleri de dikkat edilmesi gereken başka bir nokta. Bunun için de sonradan yapılabilecek bir şey yok. Korunmak için öncelikle güneşe dikkatli çıkılmalıdır. Koruma faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Şu anda piyasada çok güzel bitkisel ürünler var, onları kullanabilirler. Geçmişte olsa pek fazla ürün yok diyebilirdik ama şimdi kaliteli ürünler bulunabiliyor. Bu ürünleri eczanelerde bulabilirler. Market ürünlerinde hamile ve hamile olmayan için farklı ürünler yok ama eczanede böyle ürünler bulunuyor.
Hamilelik döneminde hormonlardan dolayı tüylenmede artış olabiliyor. Ayrıca bunu bilmeyen kadın yoktur ama yine de üstüne basarak söylenmesi gerekiyor; hamilelik döneminde kadınların lazer ya da iğneli epilasyon gibi şeylerden uzak durması şarttır. Çünkü vücut geliştikçe derideki her türlü sistem önem kazanıyor. Sistemi bozacak veya düzenini değiştirecek şeylerden uzak durulması gerekiyor. Bildiğimiz babaanne yöntemleri her zaman geçerlidir, onları uygulaması gerekiyor. Tüy dökücü kremleri de kesinlikle önermiyorum zira içinde pek çok kimyasal var. Bizim dokumuzun altına inebilecek her şey risklidir. Epilasyon da batık yapabilir. Zira epilatörlerin dönüş yönü ovaldir. Eğer tüyün çıkma yönünden almıyorsa batık kesinlikle olacaktır. Bu sebeple en uygunu şeker ağda ya da sir ağdadır. İkisi de güvenlidir ancak sir ağda tüyleri beslemediği ve zamanla azalttığı için daha çok tercih edilir. Ancak özellikle genital bölge ağdasında çok titiz olmak gerekiyor çünkü pek çok hastalığın bulaşma riski bulunuyor. Ayrıca oradaki doku, özellikle son 3 ayda çok inceliyor. Profesyonel olmayan hiç kimseye ağda yaptırmasınlar.
Bu dönemde saçlarda neler yaşanıyor? Hamilelikte sağlıklı saçlara sahip olmak için neler yapılabilir?
Tırnak ve cilt nasıl hassaslaşıyorsa, saç da aynı şekilde hassaslaşıyor. Burada uygulanabilecek en güzel şey normal boya yerine organik-bitkisel boya kullanmaktır. Bunların içerisindeki amonyak miktarı çok düşük olduğu için bitkisel boyalar hem hamile hem de bebek açısından doğru bir üründür.
Saçları güçlendirmek için evde yapılabilecek karışımlar da var. Mesela hangi şampuanı kullanıyorsa içine aktardan alabileceği çam terebentininden koysun. 1/3 oranında koyduğu zaman saç dökülmesi ile karşı karşıya kalmaz. Bebek yağı ve badem yağıyla saçının dış yüzeyindeki kurumuş bölgeyi toparlayabilir. Ama genelde saçta kuruma değil saç dökülmesi daha sık yaşanıyor, bu da çam terebentini ile çok kolay şekilde aşılabilecek bir problem.
Makyaj ürünlerinde nelere dikkat etmek gerekiyor?
Makyaj ürünlerinde de organik ve bitkisel olan kaliteli ürünlere yönelmek gerekiyor. Marka olmuş ama kalitesiz pek çok ürün var. Öncelikle doğru tüketici olmak gerekiyor. Sorup araştırmak ve ondan sonra alışveriş yapmak lazım.
Ayrıca hamilelik döneminde sıkça alerjik durumlar yaşanabiliyor. Bu noktada ne cilt bakım uzmanına ne de güzellik uzmanına değil, direkt olarak doktora gidilmesi gerekir. Duyduklarımızla hareket etmek değil uzman bir doktora gitmek gereklidir ki alerjinin altında yatan asıl sebebi bulsun.
Doğum sonrasında vücudun toparlanması için verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Sezaryenle doğum yapmış bir kadın yukarıda söylediğim karışımı kullansın ve ağır olmayan hareketler yapsın. Karın kasları dikişlerden dolayı tam oturmadığı için ağır hareketlere girmek sakıncalı olabilir. Ama normal doğum yapmış bir kadın doğumdan 3-4 gün sonra normal spor hayatına başlayabilir.
Ayrıca emziren kadınlarda meme dokusu değişir ve çatlaklar oluşabilir. Bunun için de aynı karışım kullanılabilir. Doğal olduğu için bebeğe de hiçbir zararı olmaz, göğüs ucu dâhil olmak üzere sürebilir. Ayrıca meme ucu için E vitamini kapsülleri kullanılabilir, zaten doktorlar da bunu tavsiye edeceklerdir.
Hamilelik döneminde kadın vücudunda pek çok hormonal değişiklik yaşanıyor. Bu değişiklikler saçı, cildi ve tırnakları büyük ölçüde etkiliyor. Bu dönemde oluşan değişiklikler ile ilgili olarak okuyucularımızı aydınlatmanızı rica ediyoruz.
Sıra ile gidersek, tırnaklar hamilelik döneminden nasıl etkilenir ve bu dönemde tırnaklarımızı nasıl en sağlıklı halde tutabiliriz?
Hamilelikte en çok karşılaşılan problemlerden birisi tırnaklarda çatlama meydana gelmesidir. Tırnaklar bu dönemde iyice incelip çatlayabiliyor. Ancak bazen tam tersi bir durum da yaşanabiliyor. Normal zamanlarda güçsüz ve çatlak tırnakları olan kadınlar, aldıkları kalsiyum destekleri nedeniyle güçlü ve sert tırnaklara sahip olabiliyor. Ancak yeterli beslenmeyenlerde de tırnak kırılması olabiliyor. Bunun yanında manikürde et incelmesi ve et çekilmesi gözleniyor.
Manikürde normal şartlar altında da derin çalışılmaması gerekiyor ancak özellikle hamilelik döneminde daha da hassas davranılması doğru olur. Örneğin sadece kütikül toplama yapılabilir. Kırılma ve çatlama olan tırnaklarda günaşırı tırnak besleyici kullanılabilir. Ayrıca hem elde hem ayakta tırnaklar oval değil düz kesilmelidir.
Bunun yanında zaman içerisinde kiloda artış olduğu için vücutta şişmeler oluyor ve bundan dolayı da batmalar meydana geliyor. Bu dönemde oluşan batıkların ne olursa olsun kesinlikle ellenmemesi lazım. Eğer anne adayının hamilelikten önce batık problemi yoksa hamilelik döneminde oluşan batıklara dokunulmamalıdır. Bu çok önemli. Yoksa hayatı boyunca batıkla uğraşmak zorunda kalabilir. Hamilelikte sıkıntı yaratmış batığı düzeltmek için sonrasında ciddi bir tedavi gerekir. Basit bir batık, hastalık haline dönebilir.
Ayrıca hamilelik döneminde tırnaklarda renk değişimi sık sık görünür. Bunun tek sebebi vitamin eksikliğidir. Bunun için tırnakta ojenin az tutulması gerekiyor. Normalde ojeyi bir hafta kullanıyorsa, hamilelikte en fazla 3 gün kullanmalıdır. Mantar da gebelikte sık rastlanan bir problemdir.
Anne adayı kendine Ben hamileyim, yine haftada iki kere maniküre gitmeli miyim? diye sorarsa, evet, gitmelidir derim. Özellikle hamilelik döneminde bakım çok daha fazla önem kazanıyor. Burada hijyene çok dikkat edilmeli. Eğer kişinin kendi manikür seti yoksa salonun hijyenine ayrıca önem gösterilmelidir. Çünkü hepatitten tutun da her türlü hastalık bu aletlerde mevcut olabilir. Bu durumda sterilizasyon çok önem kazanır.
Hamilelikte en büyük değişiklik ciltte yaşanıyor. Kadınların bu dönemdeki problemlerinin çoğu da cilt problemleri olabiliyor. Hamileler ciltlerinde ne gibi değişiklikler yaşarlar ve bunlarla nasıl başa çıkılır?
Öncelikle hamilelikte doku tamamen değişiyor. Elastin ve kolajen bebeğe etki ediyor. Bu etkenler öncelikli olarak bebeğe yönlendiği için annenin cildini yeterince koruyamıyor. Bu sebeple, ne olursa olsun, cildi çok iyi nemlendirmek şarttır. Hamilenin doğru bitkisel ürünleri kullanması gerekiyor. Hiçbir zaman kimyasal ürünlere gidilmemeli.
Hamilelerin en büyük derdi çatlaklar için ise yapılabilecek hiçbir şey yok. Ben hep şunu söylüyorum, nasıl bir kadın hamile kalmadan önce içkiyi ve sigarayı bırakıyorsa, cildi için besleyici çalışmalara da başlamalıdır. Benim tavsiyem, vücutlarının çatlamasını istemiyorlarsa bebek yağı, badem yağı ve kakao yağını karıştırsınlar ve sürsünler. Ama eğer vğcutta aşırı tüylenme varsa bebek yağını dışarıda bırakabilirler. Badem yağı ve kakao yağını karıştırıp sabah akşam düzenli olarak vücuduna sürsünler ve bunu hamileliğin başından doğum sonrasındaki altıncı aya kadar yani vücut oturana kadar sürdürsünler. Bu şekilde çatlaklarla karşılaşılmayacaktır. Ayrıca bol miktarda su içilmesi gerekiyor, ki bunu bütün doktorlar da söylüyor. Su çatlağın en büyük karşıtıdır. Vücudun çatlamaması için bol miktarda su alınması ve aşırı kilo almayıp yenenlere dikkat edilmesi gerekiyor. Doktorun verdiği yemek düzeni neyse ona uyulacak.
Cilt lekelenmeleri de dikkat edilmesi gereken başka bir nokta. Bunun için de sonradan yapılabilecek bir şey yok. Korunmak için öncelikle güneşe dikkatli çıkılmalıdır. Koruma faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Şu anda piyasada çok güzel bitkisel ürünler var, onları kullanabilirler. Geçmişte olsa pek fazla ürün yok diyebilirdik ama şimdi kaliteli ürünler bulunabiliyor. Bu ürünleri eczanelerde bulabilirler. Market ürünlerinde hamile ve hamile olmayan için farklı ürünler yok ama eczanede böyle ürünler bulunuyor.
Hamilelik döneminde hormonlardan dolayı tüylenmede artış olabiliyor. Ayrıca bunu bilmeyen kadın yoktur ama yine de üstüne basarak söylenmesi gerekiyor; hamilelik döneminde kadınların lazer ya da iğneli epilasyon gibi şeylerden uzak durması şarttır. Çünkü vücut geliştikçe derideki her türlü sistem önem kazanıyor. Sistemi bozacak veya düzenini değiştirecek şeylerden uzak durulması gerekiyor. Bildiğimiz babaanne yöntemleri her zaman geçerlidir, onları uygulaması gerekiyor. Tüy dökücü kremleri de kesinlikle önermiyorum zira içinde pek çok kimyasal var. Bizim dokumuzun altına inebilecek her şey risklidir. Epilasyon da batık yapabilir. Zira epilatörlerin dönüş yönü ovaldir. Eğer tüyün çıkma yönünden almıyorsa batık kesinlikle olacaktır. Bu sebeple en uygunu şeker ağda ya da sir ağdadır. İkisi de güvenlidir ancak sir ağda tüyleri beslemediği ve zamanla azalttığı için daha çok tercih edilir. Ancak özellikle genital bölge ağdasında çok titiz olmak gerekiyor çünkü pek çok hastalığın bulaşma riski bulunuyor. Ayrıca oradaki doku, özellikle son 3 ayda çok inceliyor. Profesyonel olmayan hiç kimseye ağda yaptırmasınlar.
Bu dönemde saçlarda neler yaşanıyor? Hamilelikte sağlıklı saçlara sahip olmak için neler yapılabilir?
Tırnak ve cilt nasıl hassaslaşıyorsa, saç da aynı şekilde hassaslaşıyor. Burada uygulanabilecek en güzel şey normal boya yerine organik-bitkisel boya kullanmaktır. Bunların içerisindeki amonyak miktarı çok düşük olduğu için bitkisel boyalar hem hamile hem de bebek açısından doğru bir üründür.
Saçları güçlendirmek için evde yapılabilecek karışımlar da var. Mesela hangi şampuanı kullanıyorsa içine aktardan alabileceği çam terebentininden koysun. 1/3 oranında koyduğu zaman saç dökülmesi ile karşı karşıya kalmaz. Bebek yağı ve badem yağıyla saçının dış yüzeyindeki kurumuş bölgeyi toparlayabilir. Ama genelde saçta kuruma değil saç dökülmesi daha sık yaşanıyor, bu da çam terebentini ile çok kolay şekilde aşılabilecek bir problem.
Makyaj ürünlerinde nelere dikkat etmek gerekiyor?
Makyaj ürünlerinde de organik ve bitkisel olan kaliteli ürünlere yönelmek gerekiyor. Marka olmuş ama kalitesiz pek çok ürün var. Öncelikle doğru tüketici olmak gerekiyor. Sorup araştırmak ve ondan sonra alışveriş yapmak lazım.
Ayrıca hamilelik döneminde sıkça alerjik durumlar yaşanabiliyor. Bu noktada ne cilt bakım uzmanına ne de güzellik uzmanına değil, direkt olarak doktora gidilmesi gerekir. Duyduklarımızla hareket etmek değil uzman bir doktora gitmek gereklidir ki alerjinin altında yatan asıl sebebi bulsun.
Doğum sonrasında vücudun toparlanması için verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Sezaryenle doğum yapmış bir kadın yukarıda söylediğim karışımı kullansın ve ağır olmayan hareketler yapsın. Karın kasları dikişlerden dolayı tam oturmadığı için ağır hareketlere girmek sakıncalı olabilir. Ama normal doğum yapmış bir kadın doğumdan 3-4 gün sonra normal spor hayatına başlayabilir.
Ayrıca emziren kadınlarda meme dokusu değişir ve çatlaklar oluşabilir. Bunun için de aynı karışım kullanılabilir. Doğal olduğu için bebeğe de hiçbir zararı olmaz, göğüs ucu dâhil olmak üzere sürebilir. Ayrıca meme ucu için E vitamini kapsülleri kullanılabilir, zaten doktorlar da bunu tavsiye edeceklerdir.
