Ben aslında böyle bir şeyi savunan ya da buna katılan biri değilim ama üstüne düştüklerim beni takmadı, aşağıda anlattığım üzere umursamadığım da tıpış tıpış peşimden geldi. :97:
Bir erkek arkadaşım vardı birkaç hafta çıkmıştık. Birkaç defa tartışmıştık. Benim rahatsız olduğum bir gün beni MSN'e çağırdı ve benim ne hissettiğimi hiç düşünmeden sürekli didişiyoruz, anlaşamıyoruz ayrılalım dedi. Bendeki de salaklık olacak ya ertesi gün doğum günüydü, hediyesini falan da almıştım, suçluluk hissediyordum doğum günü mahvolmasın benim yüzümden diye, son bir kez görüşelim dedim, niyetim vazgeçirmek falan değildi sadece hediyesini verecektim ama sudan bir bahane uydurdu, yok deyip gitti.
Ben de o gittikten sonra onu hayatımdan yok ettim, cep numarası, Face'i her şeyi sildim ve bir daha da arkama bakmadım. Ayrıldıktan 2 ay sonra tak bir mesaj geldi ondan. Beni unutamıyormuş falan filan. Benimle bir kere görüşmek istediğini söyledi, ben de buluştum, niye kabul ettin buluşmayı deyince de lafları birer birer soktum. Dedi ne desen haklısın, aslında ayrıldıktan 1 ay sonra falan pişman oldum ama aramaya cesaret edemedim, senin de aramayacağını biliyordum gururundan dolayı vs.
Bir de görsen nasıl ilgileniyor benimle kıskanıyor falan...
En sonunda da görüşelim yine dediğinde dedim yol orda, hadi güzelim aynı yoldan.
Ondan sonra yine birkaç defa mesaj attı aradı, daha birkaç saat önce yine mesaj attı nasılsın diye. Böyle bir şey işte...