- 1 Haziran 2012
- 13.952
- 27
Rica ederim, estağfurullah.
Bana hiç uzun vakit ayırmışım gibi gelmedi inanın, keyifle ve tebessümle yazdım her harfini.
Uzun zaman ayırmış olsaydım bile, insan içinden gelen şeyleri yazınca seve seve mutlulukla ayırıyor, ayırdığı süreyi.
Hem zaten ne faydası olacak ki size yazdıklarımın ama, işte dilekler iyi olunca onları insan olarak birbirimizden esirgemenin de hiç manası yok diye düşünüyorum ve elim erdiğince dilim döndüğünce tüm yaşantımda, her alanda bunun için fırsat kollayıp değerlendirmeye çalışmışımdır mümkün olduğunca.
Aslına bakarsanız bence de sizin düşünceniz daha mantıklı geliyor.
Tabi ki herşeyiyle tam tekmil, dört dörtlük bir yaşantı, her açıdan standartların yüksek olduğu bir yaşantı da mutlaka kötü birşey değildir, eğer imkan varsa.
Ancak, özellikle bizim milletçe neredeyse hepimizde olan bir takım zaaflarımız, bir şekilde standartlaşmış süreçlere doğru ezberik hareket etme eğilimine sokuyor pek çoğumuzu, hem de hiç farkında olmadan.
Mesela Japonlar gibi olamıyoruz, (örf ve adetlerine, geleneklerine ve saygıya çok önem veriyor olmalarına rağmen) evlerine sadece bir yaşam alanı ve o alanda zaruri ihtiyaçlarının olabildiğince en sade, en az, en portatif ve en çok amaçlı eşyalar olması önem taşıyor onlarda.
Tabi ki bazı insanlar için hobileri arasında yer alabiliyor evler ve dekorasyonları. Buna da saygı duyuyorum.
Lakin, sürekli yıllarca borç ödeyerek bir ömür geçiyor. Evlerimizde yıkamaya müsait olmayan ve ne kadar sıklıkla temizletirsek temizletelim aslında bir hafta on gün içinde drapeleri ve korniş diplerindeki büzgüleri, pilelerinin araları toz ve maytlara yuva haline gelen metrelerce perdelerimiz, sadece ekonomik olarak değil sağlık olarak da bize büyük kayıp veriyor örneğin gibi bir dolu şey daha düşünülebilir.
Ben yıllarca borçlanmak suretiyle çok daha büyük bir ev için tekrar sıkıntı çekmek yerine, birkaç kitap daha fazla almayı, bir kaç tiyatroya daha fazladan gitmeyi, haftasonu yakın yerler için planlanacak bir kaç küçük tatili daha fazla yapmayı, gezilip görülecek yerlere biraz daha fazla gidebilmeyi veya diğer hobilerime daha fazla zaman ve bütçe ayırmayı çok daha tercih edilir buluyorum ve öyle yapmaya çalışıyorum mümkün mertebe. Çünkü bir tane hayatımız var ve yaşanmış hiçbir saniyeyi dahi tekrar geri getirebilmek mümkün değil...
Yine de, o günler ne getirir bilinmez. Belki de o zamana kadar sizi bütçe olarak hiç zorlamayacak imkanlara da sahip olabilirsiniz ve bu nedenle fikriniz de değişebilir. Hem ekonomik açıdan sıkıntı çekmeden bir ev daha alıp hem de aynı şekilde karınca kararınca kendi hobilerinizi de gerçekleştirebileceğiniz durumlar da olabilir vs. vs.
Sonuçta yine aynı yere geliniyor, siz nasıl mutlu olacaksanız her şey öyle olsun inşallah. Gerisi teferruat...
Tekrar mutluluklar diliyorum, huzurla ve sağlıkla oturun, herkesin dört duvar bir çatı arası yuvaları her daim iyi günlere ve güzelliklere şahitlik etsin inşallah.
İyi akşamlar.
Yine döktürmüşsünüz
Bende böyle düşünüyorum.. Büyük evden sonra tekrar mı borç ? Ömür boyu borç mu ödeyeceğiz burası bize yeter diyorum..
Yıllık 15 gün iznimiz var ama ikiye bölünüyor.. Sadece yılda iki kez tatile çıkalım istiyorum, bi aksilik olmazsa öyle yapacağız..
Ölümlü dünya ne gezip gördüysem kardır, hayattan zevk almak önemli.. Ev büyük olmuş küçük olmuş çokta önemli değil benim için.. Çok şükür ki kira ödemiyoruz, kredi borcu da birgün biter... O zaman gezmek eğlenmek için daha çok imkanımız olur diye düşünüyorum nasipse..
Tekrar teşekkürler, Allah herkese ağız tadı versin 2 oda 5 oda çokta mühim değil.. Huzur olmayınca herşey boş zaten..