amma alevlenmiş burası arkadaslar..nöbet olayını çoktan aşmış..öğretmenlik maalesef yeri gelince küçümsenen(iyi bari hiç değilse öğretmen olmuşsun gibi..)yeri gelince tatili problem edilen tartışmalı bir meslek..bende gönüllülük esasıyla çalışan bir öğretmenim..sınıfımın peteklerini tamir ettik,çivilerini çaktık,hergün bir elimde süpürge bir elimde bez sınıfımı temizledim,iki dakika çay içeyim dedim öğrenciler dertleri için çagırdı onu bile içemedim..nöbetimi ise oturamadan tutuyorum(okulda çoğu kişinin tuttugu bile belli olmuyor da)
ve eminim benim gibi birçok öğretmen var,unutulmamalı ki öğretmende insan,melek değil..yorulur,öfkelenir,hata yapar ve düzeltir.
işinden çıkan kişiler evine gelir uzanır dinlenir ama öğretmen yok ertesi gün konuya hazırlık(etkinlik,sunu,çalışma kagıdı,sınav)yok dosya işleri,okulun önemli haftaları derken yataga nasıl gittigini bilemez..konuyu yazan arkadasımız bir derdini anlatmış ve fikrini söylemiş,onu yargılamak gerekmez,onun meslek ahlakını irdelemek yanlış..
ama açıkçası nöbet günlerinden bende korkuyorum,birine bişey olacak diye.geriliyorum o gün..eklem romatizması var bacaklarımda çok zor oluyor ama en zoru okulun her yerini bir çift gözle takip edememek..umarım daha saglıklı bir fikir gelir birgün..