Orhan Veli Kanik şiirleri

Beyaz Maslahlı Hanım / Orhan Veli Kanık

Kalender'den sandala bindi
Beyaz maslahlı hanım
Bir elinde şemsiye
Bir eliyle açtı yelpazesini;
Cuma günü Göksu'ya gitti
Beyaz maslahlı hanım
 
Harbe Giden / Orhan Veli Kanık

Harbe giden sarı saçlı çocuk!
Gene böyle güzel dön;
Dudaklarında deniz kokusu,
Kirpiklerinde tuz;
Harbe giden sarı saçlı çocuk!
 
Edith Almera / Orhan Veli Kanık

İhtimal ki şu an o,
Brüksel'e yakın
Bir gölün kenarında
Edith Almera’yı düşünmektedir.

Edith Almera
Kafesantanlarda muhabbet toplayan
Bir Çigan orkestrasının
Birinci kemancısıdır

O,
Kendisini alkışlayanlara
Selam verirken
Gülümser

Kafesantanlar güzeldir
İnsan ,
Orada çalışan kemancı kızlara
Aşık olabilir
 
Erol Güney'in Kedisi / Orhan Veli Kanık

Erol Güney'in kedisinin
bahar mevsiminde toplum meseleleri karşısında
takındığı tavrı anlatır şiirdir.

Bir erkek kediyle bir parça ciğer;
Dünyadan bütün beklediği
Ne iyi!

Erol Güney'in kedisinin hamileliğini anlatır şiirdir

Çıkar mısın bahar günü sokağa,
işte böyle olursun.
Böyle yattığın yerde
Düşünür düşünür,
Durursun
 
Festival / Orhan Veli Kanık

Ekmek karnesi tamam ya
Kömür beyannamesi de verilmiş
Düşünme artık parasızlığı;
Düşünme yapacağın yapıyı
El tutar ömür yeter;
Yarına Allah kerim;
Dayan hovarda gönlüm!
 
Gemilerim / Orhan Veli Kanık

Elifbamın yapraklarında
Gemilerim, yelkenli gemilerim.
Giderler yamyamların memleketlerine
Gemilerim, yan yata yata;
Gemilerim, kurşunkalemiyle çizilmiş;
Gemilerim, kırmızı bayraklı
Elifbamın yapraklarında
KIZ KULESI,
Gemilerim,
 
Gemliğe Doğru / Orhan Veli Kanık

gemliğe doğru
denizi göreceksin
sakın şaşırma
 
Gözlerim / Orhan Veli Kanık

Gözlerim,
Gözlerim nerde?

Şeytan aldı götürdü;
Satamadan getirdi.

Gözlerim ,
Gözlerim nerde?
 
Hardalname / Orhan Veli Kanık

Ne budala şeymişim meğer,
Senelerden beri anlamamışım
Hardalın cemiyet hayatındaki mevkiini
"Hardalsız yaşanmaz"
Bunu Abidin de söylüyordu geçenlerde
Daha büyük hakikatlere
Ermiş olanlara

Biliyorum, lazım değil ama hardal
Allah kimseyi hardaldan etmesin
 
Hay-Kay / Orhan Veli Kanık

Yosun kokusu
Ve bir tabak karides
Sandıkburnu'nda
 
Hoy Lu-Lu / Orhan Veli Kanık

İsterim benim de acaip isimleri
Hiç duyulmamış zenci arkadaşlarım olsun
Onlarla Madagaskar limanlarından
Çin'e kadar yolculuk yapmak isterim
İsterim içlerinden bir tanesi
Vapurun güvertesinde, yıldızlara karşı
"Hoy lu-lu" şarkısını söylesin her gece

Ve bir gün ansızın bir tanesine
Rastgelmek isterim
Paris'te...
 
Helene İçin / Orhan Veli Kanık

Ötesi yok şehre ulaşınca kaderin yolu
Pişman bir el kapayacak kapısını ömrünün,
Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşla dolu
Güzelliğin yalnız mısralarımda kaldığı gün.

Odanı dolduracak son mevsimin, son baharın...
İsmini dinleyeceksin serin esen rüzgarda,
Duyacaksın ateş feryadını hatıraların
Akşam vakti söylenen aşıkhane şarkılarda.

Ve bilhassa parmaklığına dayandığın zaman
Ufku uzak şehirlere açılan balkonunun,
Günahların geçecek hafızanın arkasından,
Günahların... sonu gelmez kafilelerden uzun...

Öterken ağaçlarda kuşlar tahayyül içinde,
Bakışlarında sükunun zehri, dinleyeceksin,
Türlü acılar şekillenecek yine içinde
"ah! Sanırım bu akşam da geçmedi" diyeceksin.

Ve ulaşacak bu son şehre kaderin yolu,
Kapıyacak pişman bir el kapısını ömrünün;
Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşla dolu,
Güzelliğin yalnız şarkılarımda kaldığı gün
.
 
İnsanlar - I / Orhan Veli Kanık

Ne kadar severim o insanları!
O insanlar ki, renkli, silik
Dünyasında çıkartmaların
Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber
Yaşayan insanlara benzer


İnsanlar - II / Orhan Veli Kanık

Her zaman , fakat bilhassa
Beni sevmediğini
Anladığım zamanlarda
Görmek isterim seni de
Annemin kucağından
Seyrettiğim insanlar gibi
küçüklüğümde...
 
İş Olsun Diye / Orhan Veli Kanık

Bütün güzel kadınlar zannettiler ki
Aşk üzerine yazdığım her şiir
Kendileri için yazılmıştır.
Bense daima üzüntüsünü çektim
Onları iş olsun diye yazdığımı
Bilmenin.
 
eskiler alıyorum
alıp yıldız yapıyorum
musiki ruhun gıdasıdır
musikiye bayılıyorum
şiir yazıyorum
şiir yazıp eskiler alıyorum
eskiler verip musikiler alıyorum
bir de rakı şişesin de balık olsam
orhan veli

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
 
İSTANBUL İÇİN

Nisan

İmkansız şey
Şiir yazmak,
Aşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan nisansa.

Arzular ve Hâtıralar

Arzular başka şey,
Hâtıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?

Böcekler

Düşünme,
Arzu et sade!
Bak, böcekler de öyle yapıyor.

Dâvet

Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın.

ORHAN VELİ KANIK
 
İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbulda Boğaziçinde
Bir fakir Orhan Veliyim,
Velinin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.
Rumeli Hisarına oturmuşum;
Oturmuşta bir türkü tutturmuşum:

İstanbulun mermer taşları;
Başıma da konuyor aman martı kuşları;
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalım
Senin yüzünden bu halim.
İstanbulun orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalım
Boynuna vebalim!'

İstanbulda Boğaziçi�nde
Bir fakir Orhan Veli;
Velinin oğlu;
Tarifsiz kederler içindeyim.

ORHAN VELİ KANIK
 
İSTANBULU DİNLİYORUM

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

ORHAN VELİ KANIK
 
KAPALIÇARŞI

Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
Sandık odalarında;
Senin de dükkanın öyle kokar işte.
Ablamı tanımazsın,
Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
Bu teller onun telleri,
Bu duvak onun duvağı işte.
Ya bu camekandaki kadınlar?
Bu mavi mavi,
Bu yeşil yeşil fistanlı...
Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?
Ya bu pembezar gömlek?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalıçarşı deyip geçme;
Kapalıçarşı,
Kapalı kutu.

ORHAN VELİ KANIK
 
X