Sen bir ay’sın , ben kara gece
Gel derim , gel derim , gel derim..
Bu can senin , sersebil ettim
Al derim, al derim, al derim…
Sorsan bağın yaresini de
Gül derim, gül derim, gül derim..
Şerbet diye zehir de versen , bal derim..
Ben bozkırım , sen yağmursun
Gel hadi, gel hadi , gel hadi…
Kuru dalım, bana da çiçek ol hadi..
Ol hadi, ol hadi…
Ben ağlayım, sen yeter ki gül hadi
Gül hadi, gül hadi..
Gitme sakın KAL ORDA BİRAZ, kal derim…
Kilim gibi ser beni yola,
Ser beni, ser beni…
Garip çiğdem gibi de dağda der beni
Der beni, der beni…
Bir keremden, bir köroğlundan sor beni..
Sor beni, sor beni…
Anlatsınlar şu dertliyi bil derim…
Gözyaşım kuruduğunda beni hıçkıra hıçkıra ağlatan bu türkü kendime kalsın burada.. Canımı yakan iğneler bile sırf onun için diye bir ümide tutunuyorum diye acı değil mutluluk verdi zehir değil şerbet geldi.. kalsın istedim içimde kal dedim annecim gitme seni bekliyoruz dedim ama kalamadı yavrum tutunamadı bana… zaten annecim derken bile kendime acıyordum sen kim anne olmak kim diye.. yine bir gece yine bardaktan boşalmış gibi bir kanama, yine şok ağlayışlar hastane korku ve yine aynı son.. anne olmayı öyle çok istiyorum ki eşimin gözlerinde o mutluluğu görmeyi baba olabilmesini.. hayatımızı evladımızı alıp yaşamayı, tamamlanmış bir aile olmayı.. olmadı.. belki de bütün hayatımız başbaşa geçecek sessiz iki kişilik bir evde ömür boyu evlat hasretiyle, yarım kalmış hevesle.. Allah’ım sen bu acıyı , çaresizliği verme kimseye.. Derman sensin, veren sensin, sen bize merhamet et, günahlarımızı affet , gönlümüzdekini sağlıkla hayırla nasip et Rabbim.. Yalvarırım, ne olur..
Gel derim , gel derim , gel derim..
Bu can senin , sersebil ettim
Al derim, al derim, al derim…
Sorsan bağın yaresini de
Gül derim, gül derim, gül derim..
Şerbet diye zehir de versen , bal derim..
Ben bozkırım , sen yağmursun
Gel hadi, gel hadi , gel hadi…
Kuru dalım, bana da çiçek ol hadi..
Ol hadi, ol hadi…
Ben ağlayım, sen yeter ki gül hadi
Gül hadi, gül hadi..
Gitme sakın KAL ORDA BİRAZ, kal derim…
Kilim gibi ser beni yola,
Ser beni, ser beni…
Garip çiğdem gibi de dağda der beni
Der beni, der beni…
Bir keremden, bir köroğlundan sor beni..
Sor beni, sor beni…
Anlatsınlar şu dertliyi bil derim…
Gözyaşım kuruduğunda beni hıçkıra hıçkıra ağlatan bu türkü kendime kalsın burada.. Canımı yakan iğneler bile sırf onun için diye bir ümide tutunuyorum diye acı değil mutluluk verdi zehir değil şerbet geldi.. kalsın istedim içimde kal dedim annecim gitme seni bekliyoruz dedim ama kalamadı yavrum tutunamadı bana… zaten annecim derken bile kendime acıyordum sen kim anne olmak kim diye.. yine bir gece yine bardaktan boşalmış gibi bir kanama, yine şok ağlayışlar hastane korku ve yine aynı son.. anne olmayı öyle çok istiyorum ki eşimin gözlerinde o mutluluğu görmeyi baba olabilmesini.. hayatımızı evladımızı alıp yaşamayı, tamamlanmış bir aile olmayı.. olmadı.. belki de bütün hayatımız başbaşa geçecek sessiz iki kişilik bir evde ömür boyu evlat hasretiyle, yarım kalmış hevesle.. Allah’ım sen bu acıyı , çaresizliği verme kimseye.. Derman sensin, veren sensin, sen bize merhamet et, günahlarımızı affet , gönlümüzdekini sağlıkla hayırla nasip et Rabbim.. Yalvarırım, ne olur..
Son düzenleme:
haklısınız
