Cilt bakımı dünyasında trend olan Hyaluronik asit hakkında bilmeniz gereken her şey burada. Yaşlanmanın etkilerini önlemek için hyaluronik asit kullanımına da çok ilgi var. Aslında, hyaluronik asit bir "gençlik pınarı" olarak tanıtıldı. Araştırmalar, hyaluronik asidin sadece bir trend olmadığını gösteriyor ; tam tersine, kullanabileceğiniz en iyi cilt bakımı bileşenlerinden biridir. Hyaluronik asit, ağırlığının 1000 katı nem çekme ve tutma kapasitesiyle bilinen ciltte doğal olarak oluşan bir maddedir. Sağlıklı, esnek bir görünüm ve his sağlamak için cildi yenileyerek tazeler.

Hyaluronik Asit Nedir?​

Hyaluronik Asit
Hyaluronik asit (HA), cildinizde doğal olarak bulunan, havadan suyu çeken ve bir sünger gibi yüzünüze emen, cildinizin gün boyunca nemli kalmasına yardımcı olan bir molekül türüdür. Suyu tutma kabiliyeti nedeniyle, onu yüz serumları, nemlendiriciler, fondöten ve kapatıcılar gibi makyaj ürünleri gibi birçok nemlendirici cilt bakım ürününde de bulacaksınız. Aynı zamanda dolgu maddelerinde kullanılan temel bileşendir. (bakınız: dudak enjeksiyonları) Temel olarak, hyaluronik asit ciltteki hidrasyonu artırır, bu da cildinizin taze, dolgun ve canlı görünmesini sağlayabilir. Bkz. Yüze hyaluronik asit sürmek

Hyaluronik Asidin Faydaları​

Güzellik endüstrisinin onu bu kadar sevmesinin nedeni, nemi tutma kabiliyetinde yatıyor. Çalışmalar, hyaluronik asidin su molekülleri ile bağlanmada inanılmaz derecede iyi olduğunu ve cildin nemini korumada önemli bir faktör olduğunu kanıtladı. Nem eksikliği yaşlanan cildin büyük sorunlarından biridir, bu nedenle cildinize nem çeken bu bileşen cildinizin nem bariyerini onarmak söz konusu olduğunda sahip olunması gereken bir şeydir. Cilt yüzeyine uygulandığında hyaluronik asit serumları kırışıklıkları, kızarıklıkları ve dermatiti azaltabilir. Bazı dermatologlar cildin sıkı ve genç görünmesini sağlamak için hyaluronik asit dolguları bile enjekte eder. Bir ay boyunca her gün 120-240 mg'lık bir dozun onu dengelemek için mükemmel olduğu söyleniyor. Ancak bu durumda cilt uzmanınıza danışmalısınız.
Bu asit kullanımı ile yara iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Hyaluronik asit, iltihaplanma seviyelerini düzenler ve vücudunuza hasarlı bölgede daha fazla kan damarı oluşturur. Yaraların boyutları daha hızlı küçülür ve ağrıyı da azaltır. Bu asidin antibakteriyel özelliklere sahip olduğu ve enfeksiyonun azalttığı söyleniyor.

Bu asitin kemiklerinizin iyi yağlanmasına yardımcı olduğu ve eklem ağrılarını önlediği söylenir. Bu, osteoartritten muzdarip insanlar için kullanışlıdır.

Yaşlılar genellikle göz kuruluğundan muzdariptir veya gözyaşı üretimi azalmıştır. İşte hyaluronik asidin devreye girdiği yer burasıdır. Bu asit nemi korumak için harikadır, dolayısıyla kuru gözleri tedavi etmek için de kullanılır. Göz damlalarında bile kuru göz semptomlarını azalttığı söylenen ve bu nedenle göz sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olduğu söylenen % 0.2-0.4 hyaluronik asit bulunur.

Hyaluronik asit, bir kateter yoluyla doğrudan mesaneye yerleştirildiğinde mesane ağrısını hafifletebilir, ancak takviyeleri ağızdan almak aynı etkilere sahip olmayabilir.

Dikkat: Hamilelik veya emzirme sırasındaki etkileri ayrıntılı olarak incelenmemiştir, bu nedenle bu gruplar dikkatli olmalı ve onunla takviye etmekten kaçınmalıdır.

Genel olarak, hyaluronik asit, özellikle cilt ve eklem sağlığı ile ilgili olanlar olmak üzere çeşitli koşullar için faydalı bir tamamlayıcıdır.