Bence patlama anına gelmeden icinizdekileri sakinlikle anlatın karış tarafa. Öfke halindeyken haklıyken haksız duruma düşürüp kendinizi esinizin desteğini kaybedelirsiniz. Kimse annesine bağıran bir eşe hoşgörülü olmak zorunda değil.
Beyin bizzat yapmakla ,yazmak ya da hayal etmek arasındaki farkı çoğu kez anlayamaz.Bana kalırsa büyük öfke patlamasını yaşar ve yaşatırsanız pişman olacaksınız gibi.Zaten ipleri daha da koparmaktan başka bir işe yaramıyor.Bunun yerine elinize kalemi kağıdı alıp içinizden ne geçiyorsa hiç bir şekilde sansürlemeden yazabilirsiniz.Rüyalarınız bu anlamda bastırdığınız konularda rahatlama sağlamaya,bunları bilince çıkarmaya çalışıyor.Ya da hayalen kayınvalidenizi karşınıza oturtup söylemek istediğiniz her şeyi söyleyebilirsiniz.Kendinizi nasıl anlatmak rahatlatacaksa sizi.İçinizdeki o kendini ifade etmek isteyen tarafınız belki hemen,belki bir kaç denemeden sonra rahatlayacaktır.
Ama burada asıl sıkıntı yıllarca "poker surat" takındım demeniz.Bunun yerine kendinizi,duygularınızı daha sağlıklı bir biçimde karşı tarafa iletip sınırlarınızın korunmasını sağlamaya çalışabilirsiniz.
Bu kadar kısa zamanda birine kabus görecek kadar bilenmek normal Mi?Geçen pazar tam 7 gün önce kayınvalidem benimle saçma sapan bir konuşma yaptı. Haftalık gitme seanslarımızın ne süresini, ne günlerini, misafirleri varken gitmememizi, benim neden tek başıma hiç gitmediğimi vs vs.. saçma sapan konular hakkında nasihat seansı verdi. Nasıl sinirlerim bozuldu o gün..
Kendi aileme vs anlatmadım çünkü gerek yok boş yere olan kinleri daha da artacak. Eşime anlattım sadece... O da elinden geldiğince destek oldu. Hiç değilse hak verdi.
Hafta içi abisi Türkiye'nin diğer ucundan sağlık sebebi ile geldi. Tabi gittik. Hiç bir şey yokmuş hiç o konuşma olmamış gibi davrandım. Sonra bize gelmek istediler buyrun dedik, zira defalarca çağırmış olmamıza rağmen o hafta 2. Kez geldiler.
Gayet iyi bir şekilde ağırladık, yemekler, çaylar vs...
Konu buraya kadar böyle.
Ancak o konuşmayı benimle yaptığından beri her gece kabus görüyorum kayınvalidem sayıyor sayıyor ben susuyorum. Ve o sinirle uyanıp kalıyorum. Eşinin harika uykusu çok ağır olduğu için ne sayıkladığımı ne de ağladığımı duyuyor. Ancak bu gece çok çok kötü idi. Ben de bir sürü laf söyledim kabusumda, yıllardır içinde biriktirdiğim ne var ise...
Ancak içimdeki korku şu. Bir kez daha birebir kalırsak ve böyle bir laf diyecek olursa içimdeki o öfkeyi patlatmaktam korkuyorum.
Çünkü 4 aydır evliyiz ama 3,5 sene de nişanlı kaldık. O süreçte de ne kadar zor zaman geçirsek de ben hep poker surat olmayı tercih ettim kayınvalidemlere karşı. Normalde yapabildiğim bir şey olmasa bile ömür boyu o öfke patlamalarımı hatırlamamak için "hı, hı" deyip geçiştirdiğim bir ilişki kurmuştum.
Ne yapacağım bilmiyorum bu kabuslarım geçmeyecek mi içimdeki o öfkeyi yanlış yerde çıkartmak istemiyorum bundan korkuyorum
Bu kadar kısa zamanda birine kabus görecek kadar bilenmek normal Mi?
Karşınızdaki haddini hududunu bilmeden ve bunu "kaynana" olması ardına sığınarak, pervasızca saygısızlık yapıyor.
Siz çizginizi bozmamak için ruh sağlığınızı bozuyorsunuz.
Ya gerçekten kafanıza takmayın, he deyip geçin ya da o konuşurken aralara girip manipüle edin. Başka türlü size olur olan.
önce şu soruya içtenlikle cevap ver kv nizin dediklerinde haklılık varmıydı?
Gelen lafı duymamazlıktan gelme, ağızlarının cevabını ver. Nasıl rahatlatıyor anlatamam.Ben de arayıp sormuyorum. Eşimle gidip eşimle geliyorum. Ama ortada bırakmak istiyorum. Ama gelen lafı duymamak gibi bir karakterim olsa idi.
Çok mantıklı davranıyorsun o zaman.Bence söylediklerini eşine söyleme en iyisi neden bu sıkıntıları tek başına cekiceksin kiOnun beklentilerine göre evet.
Evet misafirleri varken gitmedim. Çünkü kendi işlerimizin olduğu günlerdi. (işimizin olduğunu kabul etmek istemiyor) ama misafirinin olacağını söylediğinde pasta börek tatlı bir şekilde bir şeyler gönderdim.
Bunun dışında biz gittiğimizde de sürekli misafir gelen bir evi var ani gelen misafirlerle hep oturup kalktık.
Evet evinizde boş oturup akşam onlara gitmedik. Çünkü niye gidelim ki sürekli?
Evet yalnız gitmedim. Çünkü neden gideyim gül yüzüme mi hasret. Kendi derslerim, kendi işim oluyor. Oturup ne konuşayım bir de.. Eşimin olmadığı ilk an bile laf sokabilen birisiyle oturmak tercih etmem.
Yılların verdiği kendi kızgınlıklarım da var o açıdan mesafeli davranıyorum. Ucunu açarsam gideceğinin de farkındayım.
Haa bu değil ki eşimi tabiri caizse hanım köylü de yapmıyorum. Ben genel itibariyle kendi ailemle de çok görüşmem. Her iki tarafla da kararınca görüşmeyi tercih ediyorum.
aynı fikirdeyimBir keresinde "Kadınlar neden yazdıkları her mektubu göndermezler? " diye bir kitap görmüştüm, henüz alıp okumadım ama dikkatimi çekmişti. Kv'nize bir mektup yazın, ama sansürsüzce içinizdeki herşeyi kusun, sonra tabi ki göndermeyin. Ben bunu sık sık yaparım çok iyi geliyor gerçekten. İçinizde ne varsa öfkeniz, itiraf edebildikleriniz, edemedikleriniz farkında olduklarınız, olmadıklarınız, daha iyi bir perspektife oturuyor ve sakinleştiriyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?