Konuşma Problemleri 11 Aylik bebegim Hicbirsey soyleyemiyo

Geç konuşma, kekeleme, her türlü konuşma probleminin paylaşıldığı konular.
normal degil gülüm nerdeyse yaşına gelmiş kısa kısa kelimeler söylemesi lazım ama konuşmak icin önce duymak lazın doktora götür cocugu gec kalmadan
 
çocuktan çocuga degişir aslında ama ıh mıh hiç çıtı çıkmıyomu yani?:26: siz hep konuşun onunla herseyi anlatın yaptıgınız oturdum yedim falan herseyi direkt onunla konuşun ama..bi anda yürüyen çocuklar gibi sizinkinin de çenesi birden açılır bence :)
 
'' zamana bırakın geçer '' diyenlere lütfen aldırmayın... biz öyle yaptık malesef... oğlum bugün 3, yaşına girdi... ama hala tek tük kelimeler dışında söylediği birşey yok.... üniversite hastanesinden haziranda randevu aldık... eylüle verdiler... eylülde nihayet gideceğiz... bence sizde kontrole gidin... dr tarafından yönlendirilmemiz çok daha önemli....
 
bence doktora götürmekte yarar var, sorun yoksa zaten bir şey kaybetmezsiniz, varsa da -Allah korusun- erken müdahale etmiş olursunuz.
 
benimDe oğlum 3 yaşını 2 ay geçti ve hala düzgün akıcı bir şekilde konuşmuyo bende 2 yaşna kadar bekledim konuşur diye ama anne baba ve tek kelimeler dışında pek cümle kurmuyordu ilk önce gataya götürdüm orası bi problem olmadığı söyledi biraz daha bekledik daha sonra iki kere özele götürdüm otizm den şüphelendik ama orasıda herhangi bir problem olmadığını otizmin o su bile yok dediler kreşi önerdiler şiddetle bulunduğum yerdede kreşe 3 yaşını beklemem gerekiyodu bu sene tekrar özele götürdüm ama bu sefer farklı yere götürdüm ankarada madalyon psikiyatri merkezine götürdüm her türlü testler yapılıyo orda burağa bir sürü şeyler sordu kitaptan ve testin sonucunu 1 hafta sonra söylediler araştırıldı ve hiç bir problem olmadığını algı yaşının 4.5 yaş olduğunu sadece dil yaşının 2-2.5 yaş olduğunu söylediler o kadar mutlu oldum ki çünkü evlat herşey demek elimden ne gellirse yaptım ve yapmalıyızda geç kalmamak lazım bi çok şey için oradaki dr umuz da kreşi önerdi şiddetle benim biraz hazırcı yetiştirmem birde çocukla alakalı olduğunu ırsı olabileceğinden bahsetti
oğlum çok akıllı söz dinleyen bi çocuk herşeyime tamam anne der çok uyumludur yediklerini çöpe atar ellerini siler yıkar yemeğini kendisi yer:nazar::nazar::nazar: bi tek bu yönden biraz bizi üzüyo o kadar ama inşallah akıcı bi şekilde konuştuğu günleride görürüz çok şeyler anlatmaya çalışıyo kendince neler neler diyo ağzı çok dolu ama biz yinede onu anlıyor anlattıklarını telaffuz ediyoruz onunla bir büyük gibi konuşuyorum her zaman
yani anlatacağım hiç bi konuda geç kalmayın ve konuşsun diye çok sıkmayın ve rahat bırakın kendini kendi anlatmaya çalışsın. SEVGİLERLE....
 
Son düzenleme:
Çeşitli sesler çıkarıyor ama anne baba gibi kelime söylemiyor bekliyorum sabırla gerekirse doktora goturecegim

geçmiş olsun arkadaşım...

bence beklemeyin bir işitme testi yaptırın çok tv izletmeyin sürekli akıcı ve yavaş bir ses tonuyla konuşun
aslında ablası var ondan etkilenip konuşma gayreti göstermesi gerekirdi. siz yinede bol bol konuşun bazı kelimelre vurgu yapın.

gelişmelerden haberdar ed,n.
 
işitme testi yaptırdım yenidoğan döneminde gereken herşey yapıldı testler falan ama mesela çevremde anne diyen babba dede diyen aynı ayda bebekler var kızımda o dönemde derdi oma oğlum demiyo sizin bebekleriniz hangi kelimeleri söylüyo
 
sizin bebeğinizle aynı dönemlerde babbaa annni dedde mamma bırrrbırrr vs derdi ve cok değşik seslerde çıkarırdı. ama hatırlaıyorum bidönem susmuştu

şimdii ise anne ( canı isterse )
baba ( canı isterse )

babasının adı

eee eee

ve cok değişik seslerde çıkarıyor


zamanla gecer ama annelik insanı telaşlandırıypr. ve her bebek bir değil hepsi farklılık gösterebiliyor. siz yine kelimelere vurgu yapın tv çok açmayın onun söylediklerini tekrar ederk onuda teşvik edin.
 
doktora gittik problem yok sadece sabırlı olun kızınızla karşılaştırmayın genelde erkek bebekler herşeyi gecikmeli yapar dedi biraz rahatladım yardımlar için teşekkürler
 
sorun olmamasına çok sevindim,yorumunuzu görmeden mutlaka doktora götürün diyecektim.ve evet erkek çocuklar biraz daha yavaş oluyor bu konularda.
kızım 9 aylık,pek çok kelimeyi taklit edebiliyor,tabi cnı isterse.bilinçli olarak söylediği bikaç kelime var,mama sandalyesinin üzerinden bir şeyleri yere attığında sürekli vurguladığımızdan olsa gerek;gitti,düştü,attı gibi kelimeleri bilerek söylediğini düşünüyorum.
onun dışında cici,anne,dede,gel,hadi,mama..canı istediğinde söylediği kelimeler,istemezse asla hçbirini söylemiyor:9
 
benim de bebeğim 11 aylık ama hiç birşey konusmuyor parmağıyla gösteriyor kuş nerde kızım dıyorum parmağıyla gosteriyor eğer duymassa nasıl gösterecek ki doktora sordum ailede geç konusan birileri vardır dedi işallah öyledir ben de cok üzülüyorum o kadar da cocukla konusuyorum
 
arkadaslar 11 aylık bebek hic konusmuyor derken hic bir ses mi cıkarmıyor yani anlamsız konusmaları da mı yok,yoksa anlamlı konusmuyor diye mı sıkıntı yaptınız? 11 aylık bebeklerde anlamlı konusma gorulmez,hatta baba,anne dese bile bunu cogunlukla bilincli soylemez 1 yasından once,istşsnalar da mutlaka vardır elbet.Kızım daha 2 aylıkken cagıldamaya basladı ve surekli konusuyordu ama ilk anlamlı kelimelerini 1 yasinda soylemeye basladı.Simdi 22 aylık ve nerdeyse benden cok konusuyor :)) hic kendinizi uzmeyın,insallah en kısa zamanda bulbul olurlar hepsi de :))



Çocuklar 2 yaşlarına kadar herhangi bir zihinsel etkinlik göstermekte zorlanırlar. İlk ayın sonuna kadar olan dönemde bebeklerde emme, tutunma gibi refleks devinimlerin dışında başka bir davranışa rastlanmaz. 1-3 ay arasında bebekler, emme, elini açıp kapama, yorganına dokunma gibi hareketleri hiçbir amaca bağlı olmaksızın yapmaya başlar, zamanla bunları yinelemekten hoşlanır hale gelir.Anadili eğitimi, okul öncesi dönemde, duyu algı eğitiminin en önemli alanını oluşturmaktadır, çünkü anadil, insanı insan yapan temel etkinliktir. Her çocuk bir anadil ortamında doğar. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, çocuk bulunduğu ortamda konuşulan anadilinin temel yapısal özelliklerini 4-5 yaşına kadar kazanır. Anadili, en önemli anlaşma ve iletişim aracıdır. Bütün zihinsel yetenekler, algılama, sonuç çıkarma, bağlantılar kurma, karşılaştırma, genelleme, sınıflama, soyutlama, anlatma, problem çözme ve benzeri yetenekleri oluşturup, geliştirme anadille gerçekleşir.Bir bebeğin gelişme süreci ile tarihsel gelişimi içindeki insanın bugünkü özelliklerini kazanma süreci benzerlik gösterir. Nasıl, insan, ilk önceleri dış dünya ile ilişki kurabilmek için bedenini, çevredeki nesneleri daha sonraları da yaptığı aletleri ve prototip olarak dili kullandıysa; bebek de önce çevreyle ilişki kurmak için ellerini, kollarını, başını, bütün vücudunu kullanır. Sesli iletişim bebekte ağlamalar, çığlıklar, cıvıldamalar şeklinde başlar, daha sonra bunları, sesler, heceler, tek tek kelimeler, kısa cümleler izler. Uzmanlar arasındaki, dil gelişimiyle ilgili en yaygın görüş, 6 aya kadar bütün bebeklerin aynı dili konuştuğu, yani çeşitli sesler çıkardıkları şeklindedir. İkinci altı ayda çocuk, çevresinde duyduğu seslere özel bir duyarlılık geliştirmeye başlar. Anadiline ait seslere duyarlılık geliştirmeye başlayan çocukta, anadili gelişimiyle ilgili ilk temeller oluşmaya başlar. Çocuklarda dil gelişim Piaget’e göre;

1. Agulama Süreci

2. Tek Sözcük Evresi

3. Telgrafik Konuşma

4. İlk Gramer Süreci

aşamalarından oluşur. Piaget’in gelişim dizgesi ve özelliklerini de içeren dil gelişimini şöyle özetlenebilir:

Agulama Evresi

Bu dönem doğumdan itibaren 12 ay süresince bebeğin sesleri çıkarma sürecini kapsar. Kendi içinde 3 aşama geçirir:

Ağlama Evresi ( 0-2 ay): Bebekler ağlarken, ileride konuşmada kullanılacak seslere temel teşkil edecek olan sesleri bilinçsizce çıkarırlar. Örneğin, çocukların sıkıntıları, ihtiyaçlarını belli etmek amacıyla ağlarken, esnerken ya da çığlık atarken “o-u” gibi ünlü ve “ng-m” gibi ünsüz sesleri çıkardıkları saptanmıştır.

Babıldama Evresi (2-5 ay ): Bebekler bu evrede, ünlü ve ünsüzleri birlikte çıkarmaya başlarlar; ba-da-ma gibi. Bu sesler ilk kelimelerin oluşmasından sonra da devam eder. Bu dönemde çıkarılan seslerin ve hecelerin evrensel olduğu anadiline özgü olmadığı anlaşılmıştır.

Çağıldama Evresi ( 6-12 ay): Kullanılmayan sesler giderek yok olur ve ailenin kullandığı sesler 2 yıl içinde ilk sözcükleri oluştururlar. Bu süreç sırasında anne ve baba bebeğe gülümseyerek, onu ödüllendirerek daha fazla ses çıkarmasını sağlayabilirler. Ancak bu bebeklerin daha çabuk konuşmasını sağlamayabilir.

Bu dönemde bebekte konuşma organları olgunlaşır ve bebek ilk heceleri çıkarmaya başlar. 1 yaşına doğru, ilk kelimelerini söylerler.

Tek Sözcük Evresi (12-18 ay)

Konuşma açısından kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocuğun ilgisi konuşmadan çok çevreyi keşfetmeye yöneliktir. Çocukların, ilk başlarda çıkardıkları tek sözcükler çok anlamlıdır ve bir sözcükle çok şey anlatmaya çalışırlar. Bunun sebebi de çocukların nesnelerin adını bilmemelerinden kaynaklanmaktadır. Çocuklar özel sesleri tek bir sözcükle kullanarak anlamlı üniteler oluşturacak şekilde birleştirirler. Bunlara morgem denir. Morgemlerin büyük bir kısmı günlük konuşmada kullanılan kelimelerdir. Örneğin bir bebek su dediğinde bunun su istiyorum anlamında söylediği annesi tarafından anlaşılır. Kelimeler bir kez kullanılmaya başlandıktan sonra anne ve babalar dil gelişimine yardımcı olabilirler. Öncelikle çocukların kullandığı kelimelerle bağlantılı kelimeleri öğreterek ve karşılıklı konuşma için bir model oluşturarak kelime hazinelerini geliştirebilirler. Örneğin “ Senin adın Ahmet mi?” biraz beklenir ve sanki çocuk cevap vermiş gibi “Demek senin adın Ahmet” denir, yine beklenir vb. böylece çocuğa cevap verebileceği konuşma aralıkları sağlanır.

Çocukların ilk kelimeleri arasında isimlerin başta geldiği bilinmektedir. Ayrıca, anladıkları kelime sayısı da, kullandıkları kelime sayısından daha çoktur.

Kelimelerin Birleştirilmesi Dönemi( Telgrafik Konuşma, 18-24 ay)

Yaşamın ikinci yılında kelime hazinesi hızla artar. Bazı bebekler birinci yaş günlerinde bir iki kelime, bazıları ise bir düzine bilebilir. 2 yaş civarında çoğu bebek 50 kelime kullanırken bazıları birkaç yüz kelime kullanabilirler. 1.5-2 yaş arası iki kelimeyi peş peşe söyleyerek cümlecikler oluştururlar. 2 yaşından sonra ise, iki kelimeyi birleştirerek basit cümleler kurmaya başlarlar. Sözcüklerin sonuna –yor veya –dı eki getirebilirler, iki üç kelimelik birleşimler yapabilirler.

İlk Gramer Süreci ( 24-60 ay)

2.5 yaş civarında ise, kelime dağarcıklarındaki kelime sayısı 300’ü bulmuştur ve bu arada gramer yapısı da hızla gelişir, 2.5-4 yaş arasında soru sorma ve konuşma isteği gelişir. Konuşma çok akıcı olmasa da 3-4 ya da daha fazla kelimeyle cümleler kurarlar. Çocuk kelimeleri alışıldık tarzda sıralamaya başladığında grameri kullanmaya başlamıştır. Gramer kuralları kullanılan kelimelerin ve cümlenin bütün anlamını etkiler. Çocuklar bütün çocuklukları boyunca ve ilköğrenimde cümle yapılarında dönüştürmeleri öğrenerek gramerlerini geliştirirler. Cümlede isim, fiil, sıfat ve buna benzer yapıları öğrenirler.

İLK BEŞ YILDA DİL GELİŞİMİNDE GÖRÜLEN TEMEL AŞAMALAR

0-1 ay Ağlamanın dışında başka sese rastlanmaz.

2-5 ay Bebek “agu” sesleri çıkarır.

6-12 ay Bebek, sesleri kendi kendine tekrar eder.

12 ay İlk kelime, bir sesi , bir nesneyi veya olayı belirtmek için düzenli bir biçimde ilk kez kullanılır.

12-18 ay Cümle yerine kullanılan tek kelime, iki heceli ve kelimeli ifadeyi ilk defa kullanır.

18-24 ay İki kelimeyi bir cümle içinde sık sık kullanır.

24-60 ay Kelime hazinesi artar, cümlelerde kullanılan kelime sayısı artar.

DİL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Dil gelişimi, çevre ve ailenin sosyoekonomik durumundan büyük ölçüde etkilenmektedir. Bugün tv. bilgisayar gibi kitle iletişim araçları sayesinde çocukların kelime dağarcıkları 15-20 yıl öncekine göre çok daha gelişmiştir. Yapılan araştırmalara göre, cinsiyet faktörünün de konuşmada etkili olduğu saptanmıştır; kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha erken konuşmakta ve kelime hazineleri daha zengin olmaktadır.

Okul öncesi dönemdeki çocuk, oyun çocuğudur, bu sebeple, o yaştaki bir çocuğa, herhangi bir şeyi sözcüklerle anlatmaya, kavratmaya çalışmak doğru olmaz. Bu dönemde çocuğa kavratılmak istenen şey, ona oyun içinde gösterilerek, yaptırılarak öğretilmeli, nesnel olarak kazandırılmalıdır.

Oyun, çocuğun bedensel, duygusal, psikomotor, sosyal gelişimini etkiler. Aynı zamanda da mantık ve dil açılarından da çocuğun gelişimine katkıda bulunur. Örneğin çocuk arkadaşlarıyla oynarken farkında olmadan yeni sözcükler kazanır. Öğrendiği bu sözcükleri arkadaşlarıyla paylaşır, onlara bir şeyler anlatır ya da onları dinler, bu yolla da dili kullanma ve konuşma becerisi artar. Sözcük dağarcığı zenginleşir ve nesneleri, oyun sırasında, işlevleriyle birlikte tanır, böylece çocukta dil ve mantık gelişmesi birlikte hızlanır. Oyun yönetimi, nesnelerin ve nesnelere ilişkin işlevlerin kavratılmasında geçerli olduğu gibi, nesnel olmayan değer ölçülerinin kavratılmasında da etkilidir. Oyun, mantık ve dil gelişimini etkiler, çocuğun sözcük dağarcığını genişletir, düzgün cümleler kurma alışkanlığı kazandırır. Ayrıca oyun, rahat konuşma ve düşüncelerini açıklama alışkanlığını pekiştirdiği gibi soru sormayı, yeni bilgiler edinmeyi, bilgileri başkasına aktarma yetisini geliştirir. Nesneleri, araç gereçleri tanımasına yardımcı olur. Adlarını belletir, işlevlerini kavratır, onları kullanmayı öğretir, eski deneyimlerine, bilgilerine yenilerini katar. Oyunla, çocuk nesneler, olaylar arasındaki ayrılıkları ve benzerlikleri kavramaya başlar, buna paralel olarak da düşünme, algılama, kavrama, imgelem, gibi mantık gerektiren soyut yetenekler yönünden gelişme sağlar.

Anne ve babalara, yetişkinlere, çocuğun dil gelişimiyle ilgili büyük görevler düşmektedir. Çocuklar taklitçidir, kendilerinden istenilenleri değil, gördüklerini yaparlar. Bu sebeple, yetişkinler konuşmalarıyla çocuklara iyi örnek olmalıdırlar. Çocuğa serbest konuşma fırsatı verilmeli, düşünme ve anlatma yeteneğini geliştirmesi için zaman tanınmalı, çocuğun söylediği yanlış sözcükler onu azarlayarak veya alaya alarak değil, sözcüğün doğrusunu söyleyerek düzeltilmelidir. Ayrıca çocuğun konuşmaya başladığı dönemlerde, yetişkinler aceleci olmamalı, çocuğu da bu konuda zorlamamalıdır. Çocuğun yaşıtlarıyla iletişim kurması sağlanmalı, sorduğu sorulara açık ve doğru yanıtlar verilmelidir, ancak yetişkinler çocuğu yaşıtlarıyla kıyaslamamalı, çocuk konuşma olgunluğuna erişmeden konuşmanın gerçekleşmeyeceği unutulmamalıdır.

KAYNAKLAR

1. ATKINSON, Rıta L., Psikolojiye Giriş 1, Sosyal Yayınlar, s370, 1999, Ankara

2. BACANLI, Hasan, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yayınları, s58, 2000, Ankara

3. CÜCELOĞLU, Doğan, İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, 10. Basım, s201-218, 2000, İstanbul


*alıntıdır.
 
benim oğlum 8 aylıkken anneanne anne baba mama gel cici diyebililiyordu ilk sözü anneanne oldu bizde ne kadar erken konuşmaya başladı diye sevinirken bir suskunluk başladı 13.5 aylık şu an kendince konuşuyor ama kendi dilinde kimse anlamıyor nadiren dede mama dışında anlamlı birşey söylemiyor ama şu kesin ki erkek çocukları konuşma mevzusunda tembel yürüme ve hareketlilikte süper erkek anneleri üzülmeyin doğanın yaradılışın gereği erkekler konuşmayı sevmiyor kendinizden pay biçin eşiniz mi daha çok konuşuyor siz mi (ben cevabı biliyorum:KK52:)telaşa gerek yok konuşacaklar elinde sonunda başımızı şişirecekler sağlıkları yerinde olsunda:nazar::emir_bebek:
 
Yeğenim 3 yaşına doğru tek tük konuşmaya başlamıştı..Şu an 5 yaşında ve susmak nedir bilmiyor :)) Bazı çocuklar geç,bazıları erken konuşur...Ben işitme vs sorunu yoksa telaşa kapılınmaması gerektiğini düşünüyorum...
 
X