-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Cuma Zayıflama Yarışması 13. Takım
- Konu Sahibi LAydLiNe
- Başlangıç Tarihi
buarada kıyafet almayacağım dedim dayanamadım dün bir gömlek beğendim 38 ve 42 beden kalmış.. normalde 42 giyiyorum.. 42 giydim kalıbından da olabilir baya bol durdu.. dedim 38 düğmeler kapanmaz hiç denemeyeyim.. kız ısrar etti denedim ve oldu 
çok mutlu oldum uzun yıllar sonra 38 beden kıyafet aldım.. gerçi kalıbı büyük ama olsun farkı gördüm 
çok mutlu oldum uzun yıllar sonra 38 beden kıyafet aldım.. gerçi kalıbı büyük ama olsun farkı gördüm 
yok cumaya var arasını malesef uzattım.çocuk perişan oluyor bana iyi oluyordu ama neyse..günaydın canım
menün güzel olmuş. baklavaları dengelemiştir bir nebze de olsa. bugün de var mı kavi?
Kızlar günaydın,
Dün kaynanama gidiyorum demiştim ya, gittim...
Akşam menüm pilav üstü kuru oldu :83: ama inanın yarım tabak yedim.. dedim ben iş yerinde çıkmadan elma yedim çok tokum... sonra çay yanına muhallebi ve kek vardı.. illa ısrar etti ye diye.. sadece kekten yarım dilim yedimyemessen darılıyor..
Şimdi de corn fleksimi yiyiyorum..Sabah yeşil çayımı içtim.. bu akşam da 40 dk yürüyüş yapacağım.. umarım dengeleyebilirim
ya bu yemeyince küsmek neden ..yinede iyi kurtarmışsın..
ay sorma onlar yemeğe düşkünler baya, sanki beğenmiyormuşum da yemiyormuşum gibi algılıyorlar.. aslında ilk başlarda daha ısrarcıydılar ama şimdi alıştılaryok cumaya var arasını malesef uzattım.çocuk perişan oluyor bana iyi oluyordu ama neyse..
ya bu yemeyince küsmek neden ..yinede iyi kurtarmışsın..
ay benim kardeşim de 47 kilo, ay kilo aldım ay göbeğim çıktı.. çok fena çok
ne güzel birbirinize destek olun
neysecim semizotunu sormuşsun hayır hayatım haşlamıyorum en sağlıklı şekliyle hani çiğ olarak tüketiyorum... iri iri doğruyorum sarımsaklı yoğurta karıştırıyorum...misafir olduğunda azıcık zeytinyağ gezdiriyorum çokta lezzetli oluyor omega3'ün en çok olduğu sebze olarakta biliniyor
- 7 Ekim 2009
- 7.049
- 11.811
- 448
kızlar Günaydın herkere.... 
dün markette ne kadar sebze varsa aldım 1 haftalık salata malzememı aldım :) light ürün doluydu sepetim hehe mutlu oldum bol bol sebzemde var artık yazda gelıyor sebzelerın meyvelerın tadıda gelmeye başlıyor daha ne olsun
Dün den toparlıyım menumu
Sabah : 1 simit , 1 şeftali suyu
Öğlen : 2 kaşık çorba,3-4 kaşık cacık,hamburger köftesı 1 tane az patates büresi
Ara : 1 portakal
Akşam : köfte (kendım yaptım evde yağsız kıyma ile teflonda yağsız kızarttım),salata
Bugun : activia kahvaltılık olandan (yenı gördüm yenımı cıktı bılmıyorum uzerınde muslısı var karıştırıyorsun)
Ara : light elmalı bisk. 3 adet + yeşil çay
Öğlen : az çorba , yemekde ne varsa az alcam
Ara : 1 portakal
Akşam : Salata (belkı light ton balıklı yaparım)
dün markette ne kadar sebze varsa aldım 1 haftalık salata malzememı aldım :) light ürün doluydu sepetim hehe mutlu oldum bol bol sebzemde var artık yazda gelıyor sebzelerın meyvelerın tadıda gelmeye başlıyor daha ne olsunDün den toparlıyım menumu
Sabah : 1 simit , 1 şeftali suyu
Öğlen : 2 kaşık çorba,3-4 kaşık cacık,hamburger köftesı 1 tane az patates büresi
Ara : 1 portakal
Akşam : köfte (kendım yaptım evde yağsız kıyma ile teflonda yağsız kızarttım),salata
Bugun : activia kahvaltılık olandan (yenı gördüm yenımı cıktı bılmıyorum uzerınde muslısı var karıştırıyorsun)
Ara : light elmalı bisk. 3 adet + yeşil çay
Öğlen : az çorba , yemekde ne varsa az alcam
Ara : 1 portakal
Akşam : Salata (belkı light ton balıklı yaparım)
buarada kıyafet almayacağım dedim dayanamadım dün bir gömlek beğendim 38 ve 42 beden kalmış.. normalde 42 giyiyorum.. 42 giydim kalıbından da olabilir baya bol durdu.. dedim 38 düğmeler kapanmaz hiç denemeyeyim.. kız ısrar etti denedim ve oldu
iyi yapmışsın 38 alarak. bak ne güzel de olmuş üzerine. güle güle giy arkadaşım
05/04/2011 menüm
kahvaltı öncesi ılık limonlu su+1 brdk su
3 zeytin
1 kk peynir
1 domates
1 salatalık
maydanoz
1 çay kaşığı tahin pekmez
yarım dilim ekmek
ara yeşil çay
öğle 3 kaşık pilav
2 kaşık tavuk haşlanmış
yeşil çay
ara elma
ara 2 kurabiye minicik
2 bardak çay
akşam
yarım tabak salata
az haşlanmış tavuk
ara çay
bugün
ılık limonlu su+ 2 brdk su
kahvaltı
4 zeytin
1kk peynir
domates+salatalık
1 dilim ekmek
1 çay kaşığı tahin pekmez
öğlen yemeğim semizotu salatası olacak. ayarladım. yapcam.
kızlar bahar yorgunluğu mudur nederi sürekli başım ağrıyor son günlerde gelip gelip giden bir baş ağrısı. ama çok rahatsız edici:2:
ılık limonlu su+ 2 brdk su
kahvaltı
4 zeytin
1kk peynir
domates+salatalık
1 dilim ekmek
1 çay kaşığı tahin pekmez
öğlen yemeğim semizotu salatası olacak. ayarladım. yapcam.
kızlar bahar yorgunluğu mudur nederi sürekli başım ağrıyor son günlerde gelip gelip giden bir baş ağrısı. ama çok rahatsız edici:2:
- 7 Ekim 2009
- 7.049
- 11.811
- 448
Çiğ beslenme felsefesini diğerlerinden ayıran özellik çiğ beslenmenin aslında bir yaşam tarzı olması. İnsanın kendini sevmesi, yaşadığı evren ve doğanın farkında olması, doğa ile dengeyi kurması ile gerçekleşiyor.
Vücudumuzun bizim kalemiz olduğunu düşünürsek, bizim sorumluluğumuz kalenin bekçilerini gerekli enerji destekleri ile beslemek.
Çiğ beslenme, insanın yeryüzüne geldiği andan itibaren Adem ile Havva’nın beslenme şekli gibi ilk orjinal yemek şekli.
Bizler milyonlarca yıl çiğ yiyecek yiyerek buralara kadar geldik.
Yiyeceklerin 117 derece Fahrenayt’ta (47 santigrat derece) besin değerlerinin kaybolduğuna bu yüzden de çiğ ya da “canlı” yenmesi gerektiğine inanılan bir çeşit sağlıklı beslenme akımı. Takipçilerinin raw foodist diye anıldığı bu akımda pişirmek kabul görmüyor. Ayrıca et ve et ürünleri “ölü” kabul edildiği için, dolayısıyla aynı zamanda da vejetaryen olunuyor. Akımın takipçileri genelde yüzde 75 “canlı” besleniyor olsa da “tavsiye”leri yüzde 100 böyle beslenebilmeniz. Ancak yine de biz hatırlatmayı bir borç biliriz: Uzmanlar detoks programları da dahil bu çeşit beslenme düzenlerinin sürekliliğinin sağlığınıza zarar verebileceği ve takıntı haline gelebileceği konusunda uyarıyor. Sağlıklı besleneyim derken ortoreksiya (sağlıklı beslenme takıntısı) olmayın ya da yetersiz beslenmeyin!
“canlı” Yemeğin Tarihi
Canlı gıda ekolünün geçmişi Amerika’da çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Graham unlarının yaratıcısı Sylvester Graham 1820′li yıllarda vejetaryen ve canlı ağırlıklı beslenmenin ilk savunucularından. Ancak o yıllarda bu durum doktorları, kasapları ve hayvan yetiştiricilerini tehdit ettiği için çalışmaları durdurulmuştu. O öldükten sonra takipçileri kendilerine Grahamites adı vererek bu konuda birçok kitap yazmıştı. Bu konuda en iyi bilinen isimlerden biri olan Ann Wigmore, buğday çimi suyu içerek kanseri yenmesinin ardından 1963 yılında Boston’da Hippocrates Health Institute adlı bir merkez kurmuştu. Neleri yemekte özgürüz?
Uzmanlar bu çiğ beslenme tarzında günlük yaşamda yüzde 50 yeşil yüzde 25 meyve yüzde 25 kuruyemiş öneriyor. Bu sistemde hangi besinin kaç kalori olduğu değil neyi neyle yediğiniz önemli olan. Örneğin kavun ya da karpuzu diğer meyvelerle karıştırmamanız öneriliyor.
Özellikle tohumları ve kuruyemişleri yemeden önce 6-12 saat suda bekletip enzim hareketleri temelde tutulmaya çalışılıyor.
Ünlü isimlerden Raw Foodist’ler
Eskilerden Sokrat,Aristo,Plato ve Hipokrat’ın bu beslenme tarzını benimsedikleri bilinirken Hollywood camiasından ise Uma Thurman,Demi Moore,Natalie Portman çiğ besleniyor.
Evde kendi kendilerine çiğ beslenme yapabilirler mi?
Her şeyi kendileri hazırlayabilirler. Pasta bile buna dahil. Ayrıca çok kolay yenilebilir ve yedikten sonra pişmanlık yaratmayan bir yeme sistemi de ayrıca.
Bu yeme biçiminde yasaklar neler?
Alkol ve kahve bu yeme-içme biçiminden tamamen uzak… Gıdaların karışımı ve meyvelerin yemek esnasında yenmemesi bu sistemin anahtarlarından. Yemek esnasında su içilmezken çay ılık ve kafeinsiz olmak zorunda. Bugün Amerika’da bir çok klinikte çiğ beslenme ile tedaviler uygulanıyor. Dünyanın her yerinde bu yöntemle hastalara alternatif sağlık kazandıran kuruluşlar mevcut.
Kimler uygulayabilir?
Doktor tarafından aksi raporlanmadıkça herkes bu yeme biçimini benimseyebilir. Yutma problemi varsa yiyecekleri öğüterek içebilir. Doğadan gelenin bize zararı yok. Ara sıra görülen alerji durumları bile vücudun bu tip beslenmeye alışmasıyla kayboluyor. Amerika’da bağırsak iltihabı olan hastaların tedavisinde bu yöntem kullanılıyor ve sağlıklı yaşam sağlama yüzdesi yüzde yüz…
Yiyeceklerin sıvı ya da kuru şekilde kurutma ya da ısıtma yöntemiyle alınması, sindirim ya da gaz problemi olanlarda çiğ beslenmeye geçiş döneminde yardımcı olur.
Bugünün beslenme şeklinde yüksek asitli, sekeri kızartılmış, katkı maddesi çok, raf süresi beş yıla kadar uzayabilen yemeklerin arasında en masumu ve zararsızı çiğ beslenme türü.
Çiğ beslenmenin yıldızı olarak hangi sebze ve meyveler ön plana çıkıyor?
Listenin üstünde yeşiller yer alıyor. Biz özellikle toprak altında yetişen sebzelerin bile yaprak kısımlarının yemeğe ilave edilmesini öneriyoruz. Çünkü güneş enerjisi ile asıl temas eden yaprak kısımları olduğu için enerjinin en yoğun olduğu kısım kökten ziyade yapraklarıdır. Her türlü yeşil, özelliklede koyu renkli yeşiller kalsiyum açısından zengin. Smoothie’ler için doğal şeker ve çekirdekleri güneş enerjisini absorbe edebilme özelliğine sahip olduğu için özellikle kuru incir öne çıkıyor.
Antioksidan özelliklerinden dolayı ise nar, kızılcık, yabanmersini önemli. Vücudun alkaline seviyesine çok uygun olduğu için zeytin ve zeytinyağını öneriyoruz, pH değeri ile soslarda ve salatalarda ise gözdemiz zeytinyağı. Deniz sebzeleri için susam yağını önerebilirim. Kurutulmuş ya da çiğ deniz yosunlan denizden beslendikleri için mineral açısından oldukça zengindir ve salatalarınızda ayrı bir tat yaratır. Keten tohumu içeriğinde Omega 3 ve B12 ihtiva ettiğinden, özellikle hayvan ürünü içermediklerinden çiğ beslenenlerin gözdelerinden.
Bu beslenme şeklini uygulayanlara bir öneriniz var mı?
Her beslenme seklinin önerdiği gibi su çok önemli. En az 2 litre su içmeyi unutmamak gerekiyor. Burada ayrıntı, içtiğiniz suyun asit değerlerini kontrol etmeniz. Japonya’da her ailenin evinde suyu iyonize eden cihazlar bulunuyor. Son dönemde Türkiye’de de bu aletlerin satışının başladığını duydum. İçtiğiniz kolanın asit değerinin 2.2 olduğunu söylersek ve bir bardak koladan sonra vücudu tekrar asit düzeyinin normale dönmesi için 32 bardak suya ihtiyaç olduğunu düşünürsek kutu mevye suları yerine press meyve sularının bedeninize verilen bir ödül olduğunu söylemeye gerek yok.
Bir öneri de yemek sırasında ve sonrasında su içmemeniz. Tatlıyı yemeklerden önce yemeyi tercih edin .Çünkü şekerli yiyeceklerin asit değeri yüksek olduğundan üzerine yiyeceğiniz çeklerin sebze ve yeşilliklerden oluşan bir çiğ salata ile asit baz dengesini kurarak sindirimi kolaylaştırabilirsiniz.Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçının. İçeceğinizde buz kullanmayın. Özellikle meyve tüketimini gün içerisinde yapmaya çalışın, akşam yemeğinden sonra meyve ya da tatlı yemekten kaçının. Özellikle karaciğer problemi olanlar dikkat etmeli. Bedeninizin ve ruhunuzun değerini bilerek yaşayın ve aldığınız nefesin farkında olarak beslenin…Biliniyor ki, canlı gıdalar içlerinde enzim, su, mineral ve enerji barındırıyor. Vücudumuzun pH değeri optimum 7.35-7.50′dir. Vücudun pH değeri düştüğünde yani asidic ortama geçtiğinde hastalıklara kapısı açık anlamına geliyor. Besinlerin doğal halleri ile vücudumuzun pH değeri ortalama aynıdır. Bedenimiz en iyi pH değeri alkaline olduğu zaman çalışıyor. Tüm pişmiş yemekler alkaline değeri düşük, asiditesi yüksek gıdalardır. Diğer bir nokta ise bitkilerin enerji dönüşümü.
Bitkiler su, hava, güneş ve topraktan belirli besinleri fiziksel maddeye dönüştürürler. Bu geçişte enzimler büyük rol oynuyor, insanlar da gıdalardan ihtiyacı olan enerjiyi alır. Canlı yaşayan besinler sindirim için gerekli enzimleri sağlıyor.
Dolayısıyla çiğ beslenme seklinin en önemli getirilen şöyle sıralanabilir:
Çiğ besinler bağışıklık sistemini güçlendirici, hazmı arttırıcı bakteri ve mikro-organizmalar içeriyor.
Fazla kilolardan kurtarıyor ve vücudun kendi öz yapısındaki vücut kitle endeksini buluyor.
Pişirilmiş yiyeceklerle besin değerlerini kaybetmek yerine, raw food ile vücuda alınan besinlerde enerjinin yüksek olması nedeniyle gençliğin devam etmesi sağlanıyor hatta yaşlanma yavaşlatılıyor. Aynı zamanda da bazı yaşlılık belirtilerinin geriye dönüşümü sağlanıyor.
Ciltteki lekeler azalıyor. Pigment hücreleri yenileniyor böylelikle saçlar parlaklık ve canlılık kazanıyor. Ciltteki kırışıklıklar azalıyor.
Sindirim sistemini yormayan enerji değeri yüksek besinlerden ve su yüzdesi yüzde 70′lerde olan çiğ beslenme sekli, karaciğeri ve böbrekleri desteklediğinden kronik hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynuyor.
Sağlıklı bir uyku döngi ve sabah uyandığımızı dinç bir bedene sahip olmayı sağlıyor. Besinler canlı tüketildiğinde doyma hissinin daha çabuk gelmesinden dolayı, pişmiş besinlerden daha az tüketiliyor. Başlı başına kendimiz, komşumuz, dünyamız ve canlı olan her şeye saygı duymamız için bir temel hazırlıyor.
En sevdiğiniz yemek sorulunca aklınıza ne gelir? İçi karnabaharla doldurulmuş pişmemiş dolma ya da sarma? Yahut avokadolu çiğ ıspanak çorbası? Sizin için bunlar bir şey ifade etmiyor hatta bir “yemek” gibi bile durmuyorsa o zaman henüz “canlı yiyecek” akımıyla tanışmadınız!
Aslında “raw food”, öz Türkçesi’yle “ham (ya da işlenmemiş) gıda”, daha anlaşılır haliyle canlı, çiğ besinlerle beslenme yeni bir kavram değil. Ancak yüzyıllardan beri inandıkları birtakım prensiplerle beslenmeyi, hatta yaşamayı gerektiren bu akımı ilk defa bir Türk ile birlikte anıyoruz.
Canlı beslenme uzmanları diyorlar ki:
Canlı beslenme başta kulağa yalnızca bir diyet gibi gözükse de bu tamamen bir yaşam felsefesi. Zira insanın daha canlı, daha enerjik olabilmesi için “canlı” gıdayla beslenmesi gerekiyor. Ama tabii siz canlı deyince kanlı canlı bir et parçası ya da henüz çırpınan bir balık getirdiyseniz gözünüzün önüne tamamen yanıldığınızı söylemek zorundayız. Zira bu noktada mevzu bahis olan “canlı” sıfatı yalnızca sebzeler için geçerli.
Yani öldürülmemiş (117 Fahrenayt ya da 47 derecede ölüyorlar) ve işlemden geçmemiş olmaları gerekiyor. Yalnızca o zaman vücudunuz için gereken enzimleri alabiliyorsunuz. Zaten canlı beslenmenin ilk öğretilerinden biri aynen şöyle: “Çiğ sebzeler enzim bakımından zengindir ve sindirimin gerçekleşmesinde önemli rol oynar.” Finlandiya Kuopio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ham besinler içerdikleri bakteri ve enzimler sayesinde vücudun toksinlerden arınmasını sağlıyor. Bu sayede özellikle kolon kanseri riskini azaltıyor. 1996 yılında British Medical Journal’da yayımlanan bir makaleye göreyse taze meyvelerin de dahil olduğu diyet programı kalp krizi riskini yüzde 24 azaltıyor.
Vücudumuzun bizim kalemiz olduğunu düşünürsek, bizim sorumluluğumuz kalenin bekçilerini gerekli enerji destekleri ile beslemek.
Çiğ beslenme, insanın yeryüzüne geldiği andan itibaren Adem ile Havva’nın beslenme şekli gibi ilk orjinal yemek şekli.
Bizler milyonlarca yıl çiğ yiyecek yiyerek buralara kadar geldik.
Yiyeceklerin 117 derece Fahrenayt’ta (47 santigrat derece) besin değerlerinin kaybolduğuna bu yüzden de çiğ ya da “canlı” yenmesi gerektiğine inanılan bir çeşit sağlıklı beslenme akımı. Takipçilerinin raw foodist diye anıldığı bu akımda pişirmek kabul görmüyor. Ayrıca et ve et ürünleri “ölü” kabul edildiği için, dolayısıyla aynı zamanda da vejetaryen olunuyor. Akımın takipçileri genelde yüzde 75 “canlı” besleniyor olsa da “tavsiye”leri yüzde 100 böyle beslenebilmeniz. Ancak yine de biz hatırlatmayı bir borç biliriz: Uzmanlar detoks programları da dahil bu çeşit beslenme düzenlerinin sürekliliğinin sağlığınıza zarar verebileceği ve takıntı haline gelebileceği konusunda uyarıyor. Sağlıklı besleneyim derken ortoreksiya (sağlıklı beslenme takıntısı) olmayın ya da yetersiz beslenmeyin!
“canlı” Yemeğin Tarihi
Canlı gıda ekolünün geçmişi Amerika’da çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Graham unlarının yaratıcısı Sylvester Graham 1820′li yıllarda vejetaryen ve canlı ağırlıklı beslenmenin ilk savunucularından. Ancak o yıllarda bu durum doktorları, kasapları ve hayvan yetiştiricilerini tehdit ettiği için çalışmaları durdurulmuştu. O öldükten sonra takipçileri kendilerine Grahamites adı vererek bu konuda birçok kitap yazmıştı. Bu konuda en iyi bilinen isimlerden biri olan Ann Wigmore, buğday çimi suyu içerek kanseri yenmesinin ardından 1963 yılında Boston’da Hippocrates Health Institute adlı bir merkez kurmuştu. Neleri yemekte özgürüz?
Uzmanlar bu çiğ beslenme tarzında günlük yaşamda yüzde 50 yeşil yüzde 25 meyve yüzde 25 kuruyemiş öneriyor. Bu sistemde hangi besinin kaç kalori olduğu değil neyi neyle yediğiniz önemli olan. Örneğin kavun ya da karpuzu diğer meyvelerle karıştırmamanız öneriliyor.
Özellikle tohumları ve kuruyemişleri yemeden önce 6-12 saat suda bekletip enzim hareketleri temelde tutulmaya çalışılıyor.
Ünlü isimlerden Raw Foodist’ler
Eskilerden Sokrat,Aristo,Plato ve Hipokrat’ın bu beslenme tarzını benimsedikleri bilinirken Hollywood camiasından ise Uma Thurman,Demi Moore,Natalie Portman çiğ besleniyor.
Evde kendi kendilerine çiğ beslenme yapabilirler mi?
Her şeyi kendileri hazırlayabilirler. Pasta bile buna dahil. Ayrıca çok kolay yenilebilir ve yedikten sonra pişmanlık yaratmayan bir yeme sistemi de ayrıca.
Bu yeme biçiminde yasaklar neler?
Alkol ve kahve bu yeme-içme biçiminden tamamen uzak… Gıdaların karışımı ve meyvelerin yemek esnasında yenmemesi bu sistemin anahtarlarından. Yemek esnasında su içilmezken çay ılık ve kafeinsiz olmak zorunda. Bugün Amerika’da bir çok klinikte çiğ beslenme ile tedaviler uygulanıyor. Dünyanın her yerinde bu yöntemle hastalara alternatif sağlık kazandıran kuruluşlar mevcut.
Kimler uygulayabilir?
Doktor tarafından aksi raporlanmadıkça herkes bu yeme biçimini benimseyebilir. Yutma problemi varsa yiyecekleri öğüterek içebilir. Doğadan gelenin bize zararı yok. Ara sıra görülen alerji durumları bile vücudun bu tip beslenmeye alışmasıyla kayboluyor. Amerika’da bağırsak iltihabı olan hastaların tedavisinde bu yöntem kullanılıyor ve sağlıklı yaşam sağlama yüzdesi yüzde yüz…
Yiyeceklerin sıvı ya da kuru şekilde kurutma ya da ısıtma yöntemiyle alınması, sindirim ya da gaz problemi olanlarda çiğ beslenmeye geçiş döneminde yardımcı olur.
Bugünün beslenme şeklinde yüksek asitli, sekeri kızartılmış, katkı maddesi çok, raf süresi beş yıla kadar uzayabilen yemeklerin arasında en masumu ve zararsızı çiğ beslenme türü.
Çiğ beslenmenin yıldızı olarak hangi sebze ve meyveler ön plana çıkıyor?
Listenin üstünde yeşiller yer alıyor. Biz özellikle toprak altında yetişen sebzelerin bile yaprak kısımlarının yemeğe ilave edilmesini öneriyoruz. Çünkü güneş enerjisi ile asıl temas eden yaprak kısımları olduğu için enerjinin en yoğun olduğu kısım kökten ziyade yapraklarıdır. Her türlü yeşil, özelliklede koyu renkli yeşiller kalsiyum açısından zengin. Smoothie’ler için doğal şeker ve çekirdekleri güneş enerjisini absorbe edebilme özelliğine sahip olduğu için özellikle kuru incir öne çıkıyor.
Antioksidan özelliklerinden dolayı ise nar, kızılcık, yabanmersini önemli. Vücudun alkaline seviyesine çok uygun olduğu için zeytin ve zeytinyağını öneriyoruz, pH değeri ile soslarda ve salatalarda ise gözdemiz zeytinyağı. Deniz sebzeleri için susam yağını önerebilirim. Kurutulmuş ya da çiğ deniz yosunlan denizden beslendikleri için mineral açısından oldukça zengindir ve salatalarınızda ayrı bir tat yaratır. Keten tohumu içeriğinde Omega 3 ve B12 ihtiva ettiğinden, özellikle hayvan ürünü içermediklerinden çiğ beslenenlerin gözdelerinden.
Bu beslenme şeklini uygulayanlara bir öneriniz var mı?
Her beslenme seklinin önerdiği gibi su çok önemli. En az 2 litre su içmeyi unutmamak gerekiyor. Burada ayrıntı, içtiğiniz suyun asit değerlerini kontrol etmeniz. Japonya’da her ailenin evinde suyu iyonize eden cihazlar bulunuyor. Son dönemde Türkiye’de de bu aletlerin satışının başladığını duydum. İçtiğiniz kolanın asit değerinin 2.2 olduğunu söylersek ve bir bardak koladan sonra vücudu tekrar asit düzeyinin normale dönmesi için 32 bardak suya ihtiyaç olduğunu düşünürsek kutu mevye suları yerine press meyve sularının bedeninize verilen bir ödül olduğunu söylemeye gerek yok.
Bir öneri de yemek sırasında ve sonrasında su içmemeniz. Tatlıyı yemeklerden önce yemeyi tercih edin .Çünkü şekerli yiyeceklerin asit değeri yüksek olduğundan üzerine yiyeceğiniz çeklerin sebze ve yeşilliklerden oluşan bir çiğ salata ile asit baz dengesini kurarak sindirimi kolaylaştırabilirsiniz.Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçının. İçeceğinizde buz kullanmayın. Özellikle meyve tüketimini gün içerisinde yapmaya çalışın, akşam yemeğinden sonra meyve ya da tatlı yemekten kaçının. Özellikle karaciğer problemi olanlar dikkat etmeli. Bedeninizin ve ruhunuzun değerini bilerek yaşayın ve aldığınız nefesin farkında olarak beslenin…Biliniyor ki, canlı gıdalar içlerinde enzim, su, mineral ve enerji barındırıyor. Vücudumuzun pH değeri optimum 7.35-7.50′dir. Vücudun pH değeri düştüğünde yani asidic ortama geçtiğinde hastalıklara kapısı açık anlamına geliyor. Besinlerin doğal halleri ile vücudumuzun pH değeri ortalama aynıdır. Bedenimiz en iyi pH değeri alkaline olduğu zaman çalışıyor. Tüm pişmiş yemekler alkaline değeri düşük, asiditesi yüksek gıdalardır. Diğer bir nokta ise bitkilerin enerji dönüşümü.
Bitkiler su, hava, güneş ve topraktan belirli besinleri fiziksel maddeye dönüştürürler. Bu geçişte enzimler büyük rol oynuyor, insanlar da gıdalardan ihtiyacı olan enerjiyi alır. Canlı yaşayan besinler sindirim için gerekli enzimleri sağlıyor.
Dolayısıyla çiğ beslenme seklinin en önemli getirilen şöyle sıralanabilir:
Çiğ besinler bağışıklık sistemini güçlendirici, hazmı arttırıcı bakteri ve mikro-organizmalar içeriyor.
Fazla kilolardan kurtarıyor ve vücudun kendi öz yapısındaki vücut kitle endeksini buluyor.
Pişirilmiş yiyeceklerle besin değerlerini kaybetmek yerine, raw food ile vücuda alınan besinlerde enerjinin yüksek olması nedeniyle gençliğin devam etmesi sağlanıyor hatta yaşlanma yavaşlatılıyor. Aynı zamanda da bazı yaşlılık belirtilerinin geriye dönüşümü sağlanıyor.
Ciltteki lekeler azalıyor. Pigment hücreleri yenileniyor böylelikle saçlar parlaklık ve canlılık kazanıyor. Ciltteki kırışıklıklar azalıyor.
Sindirim sistemini yormayan enerji değeri yüksek besinlerden ve su yüzdesi yüzde 70′lerde olan çiğ beslenme sekli, karaciğeri ve böbrekleri desteklediğinden kronik hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynuyor.
Sağlıklı bir uyku döngi ve sabah uyandığımızı dinç bir bedene sahip olmayı sağlıyor. Besinler canlı tüketildiğinde doyma hissinin daha çabuk gelmesinden dolayı, pişmiş besinlerden daha az tüketiliyor. Başlı başına kendimiz, komşumuz, dünyamız ve canlı olan her şeye saygı duymamız için bir temel hazırlıyor.
En sevdiğiniz yemek sorulunca aklınıza ne gelir? İçi karnabaharla doldurulmuş pişmemiş dolma ya da sarma? Yahut avokadolu çiğ ıspanak çorbası? Sizin için bunlar bir şey ifade etmiyor hatta bir “yemek” gibi bile durmuyorsa o zaman henüz “canlı yiyecek” akımıyla tanışmadınız!
Aslında “raw food”, öz Türkçesi’yle “ham (ya da işlenmemiş) gıda”, daha anlaşılır haliyle canlı, çiğ besinlerle beslenme yeni bir kavram değil. Ancak yüzyıllardan beri inandıkları birtakım prensiplerle beslenmeyi, hatta yaşamayı gerektiren bu akımı ilk defa bir Türk ile birlikte anıyoruz.
Canlı beslenme uzmanları diyorlar ki:
Canlı beslenme başta kulağa yalnızca bir diyet gibi gözükse de bu tamamen bir yaşam felsefesi. Zira insanın daha canlı, daha enerjik olabilmesi için “canlı” gıdayla beslenmesi gerekiyor. Ama tabii siz canlı deyince kanlı canlı bir et parçası ya da henüz çırpınan bir balık getirdiyseniz gözünüzün önüne tamamen yanıldığınızı söylemek zorundayız. Zira bu noktada mevzu bahis olan “canlı” sıfatı yalnızca sebzeler için geçerli.
Yani öldürülmemiş (117 Fahrenayt ya da 47 derecede ölüyorlar) ve işlemden geçmemiş olmaları gerekiyor. Yalnızca o zaman vücudunuz için gereken enzimleri alabiliyorsunuz. Zaten canlı beslenmenin ilk öğretilerinden biri aynen şöyle: “Çiğ sebzeler enzim bakımından zengindir ve sindirimin gerçekleşmesinde önemli rol oynar.” Finlandiya Kuopio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ham besinler içerdikleri bakteri ve enzimler sayesinde vücudun toksinlerden arınmasını sağlıyor. Bu sayede özellikle kolon kanseri riskini azaltıyor. 1996 yılında British Medical Journal’da yayımlanan bir makaleye göreyse taze meyvelerin de dahil olduğu diyet programı kalp krizi riskini yüzde 24 azaltıyor.
Teşekkür ederim canım.. menün de güzel olmuş... salatayı bol tut derim.. posalı yiyecekleri de eksik etme menünden.. 2 kurabiye için yorumum ise, canın tatlı çekmiş anlaşılan, ondan önce de elma yemişsin... elmanı küp küp doğrayıp üzerine bir güzel tarçın serpiver.. bütün tatlı ihtiyacın gidecektir... denemeni tavsiye ederimiyi yapmışsın 38 alarak. bak ne güzel de olmuş üzerine. güle güle giy arkadaşım
05/04/2011 menüm
kahvaltı öncesi ılık limonlu su+1 brdk su
3 zeytin
1 kk peynir
1 domates
1 salatalık
maydanoz
1 çay kaşığı tahin pekmez
yarım dilim ekmek
ara yeşil çay
öğle 3 kaşık pilav
2 kaşık tavuk haşlanmış
yeşil çay
ara elma
ara 2 kurabiye minicik
2 bardak çay
akşam
yarım tabak salata
az haşlanmış tavuk
ara çay
kızlar Günaydın herkere....
Dün den toparlıyım menumu
Sabah : 1 simit , 1 şeftali suyu
Öğlen : 2 kaşık çorba,3-4 kaşık cacık,hamburger köftesı 1 tane az patates büresi
Ara : 1 portakal
Akşam : köfte (kendım yaptım evde yağsız kıyma ile teflonda yağsız kızarttım),salata
Bugun : activia kahvaltılık olandan (yenı gördüm yenımı cıktı bılmıyorum uzerınde muslısı var karıştırıyorsun)
Ara : light elmalı bisk. 3 adet + yeşil çay
Öğlen : az çorba , yemekde ne varsa az alcam
Ara : 1 portakal
Akşam : Salata (belkı light ton balıklı yaparım)
şekerim gayet iyisin ama dünkü kahvaltında simit ve meyve suyu görüyorum.. hazır meyve suları şeker bakımından yüksek.. simit de yarım olabilirdi.. dünkü menün biraz sağlıksız geldi.. hazır gıdalara yüklenilmiş.. bugün telefi edeceksin gibi görünüyor
Teşekkür ederim canım.. menün de güzel olmuş... salatayı bol tut derim.. posalı yiyecekleri de eksik etme menünden.. 2 kurabiye için yorumum ise, canın tatlı çekmiş anlaşılan, ondan önce de elma yemişsin... elmanı küp küp doğrayıp üzerine bir güzel tarçın serpiver.. bütün tatlı ihtiyacın gidecektir... denemeni tavsiye ederim
sizlerden öğreneceğim çok şey var. tarcınlı elma, tarcınlı süt, pul biberli yoğurt...
deneyeceğim. dün öğle yemeği 12.30 ara 14.30 ikinci ara 17.00
benim öğle ile akşam arası biraz uzun oluyor da acıkıyorum.
kayınvalidemler 8 gibi akşam namazını kılınca yemek yiyorlar. erkekn yiyelim vicdanım sızlıyor diyorum olmaz namaz beklemez ama yemek bekler. geç olsun diyorlar. olay bu yani.
bu arada kayınvalidemler bu gün gidiyor
:84:
2 haftadır o kadar rahat etmiştim kii anlatamam. saltanat sona erdi. şimdi yemek ev işi çocuk bakımı hepsi tekrar benim vazifem.
gelmelerinden önce nasıl geçecek diye telaşlanıyordum biraz ama bu kadar üzüleceğimi bilmiyordum gidişlerine. çıkarcı mıyım ne
cumaya az kaldı. daha dün gibi yaaa bir hafta geçmiş neredeyse. bu sabah aynanın karşısında giyiniyordum ve kendimi çok güzel buldum vücut olarak. bazen zayıfladın diyorum kendime bazen de hiç kilo vermedin diyorum. karışığım yani.
bahar yorgunluğu deli ediyor beni. hergün uykum geliyor uyku saatlerim düzenli olmasına rağmen ve baş ağrısı çekiyorum
kayınvalidem sana nazar değiyor diyor
:96:
neyime değsin anne diyorum olsun değer diyor. dün akşam bi de okudu sağolsun. ağzı yırtılacaktı esnemekten. sonuç nazar var. okuyun kızlar bana
bahar yorgunluğu deli ediyor beni. hergün uykum geliyor uyku saatlerim düzenli olmasına rağmen ve baş ağrısı çekiyorum
kayınvalidem sana nazar değiyor diyor
:96:neyime değsin anne diyorum olsun değer diyor. dün akşam bi de okudu sağolsun. ağzı yırtılacaktı esnemekten. sonuç nazar var. okuyun kızlar bana
cumaya az kaldı. daha dün gibi yaaa bir hafta geçmiş neredeyse. bu sabah aynanın karşısında giyiniyordum ve kendimi çok güzel buldum vücut olarak. bazen zayıfladın diyorum kendime bazen de hiç kilo vermedin diyorum. karışığım yani.
bahar yorgunluğu deli ediyor beni. hergün uykum geliyor uyku saatlerim düzenli olmasına rağmen ve baş ağrısı çekiyorum
kayınvalidem sana nazar değiyor diyor
neyime değsin anne diyorum olsun değer diyor. dün akşam bi de okudu sağolsun. ağzı yırtılacaktı esnemekten. sonuç nazar var. okuyun kızlar bana
Allah kankimi nazarlardan, kem gözlerden korusun.
gözleri çıksın şekerim.tünaydın kızlarrrrrrrr
dün akşam ki sınavdan kendimce geçer not aldım. 2 pirzola (yağları ayıklanınca minnacık kaldılar) , 2 köfte (yağsız kıymadan yapılmış ve ızgarada pişirilmiş), 2 yk patates salatası , yeşil salata ve yarım duble rakı (yarısını eşim içti sağolsun) daha sonrada ince bir dilim pasta (tadını çok merak ettim, hem kendim yaptığım için şekeri yağını az koymuştum. yumuşak olsun diye üzerine bol süt dökmüştüm).
sabah evde 1 bardak süt, 1 dilim kepekli ekmek, biraz peynir yedim. sabah dışarda bir toplantımız vardı. patronla beraber 3 kişiydik. patron toplantıdan önce kahvaltı edelim dedi. içimden kahvaltı ettim ben bi çay içer geçiştiririm dedim. ben çay istiyorum dedim. çaylar geldi ardından kaşarlı tostlar geldi 3 tane. dedim patron 2 tane yiyecek galiba. baktım birini bana uzattılar. kendimi o kadar güdülemişim ki rejim olayına patrona ben rejimdeyim yiyemem dedim. adam garip garip suratıma baktı. yani kahvaltı yaptım ben tokum dedim. patron " burcu hanım, lütfen yiyin" deyince emir demiri kesti, yedim ya offffffffff :84:
öğlwn bunu telafi etmek için ne pilav ne ekmek yicem. yeşil mercimek çorbası ve tavuk göğüs sote yicem. akşamda çok hafif bişi yicem. (inşallah)
sizlerden öğreneceğim çok şey var. tarcınlı elma, tarcınlı süt, pul biberli yoğurt...
deneyeceğim. dün öğle yemeği 12.30 ara 14.30 ikinci ara 17.00
benim öğle ile akşam arası biraz uzun oluyor da acıkıyorum.
kayınvalidemler 8 gibi akşam namazını kılınca yemek yiyorlar. erkekn yiyelim vicdanım sızlıyor diyorum olmaz namaz beklemez ama yemek bekler. geç olsun diyorlar. olay bu yani.
bu arada kayınvalidemler bu gün gidiyor
2 haftadır o kadar rahat etmiştim kii anlatamam. saltanat sona erdi. şimdi yemek ev işi çocuk bakımı hepsi tekrar benim vazifem.
gelmelerinden önce nasıl geçecek diye telaşlanıyordum biraz ama bu kadar üzüleceğimi bilmiyordum gidişlerine. çıkarcı mıyım ne
resmen çıkarcısın kanka
iyi tarafından bak akşam yemeğini erken yiyeceksin 
Allah kankimi nazarlardan, kem gözlerden korusun.
tünaydın kızlarrrrrrrr
dün akşam ki sınavdan kendimce geçer not aldım. 2 pirzola (yağları ayıklanınca minnacık kaldılar) , 2 köfte (yağsız kıymadan yapılmış ve ızgarada pişirilmiş), 2 yk patates salatası , yeşil salata ve yarım duble rakı (yarısını eşim içti sağolsun) daha sonrada ince bir dilim pasta (tadını çok merak ettim, hem kendim yaptığım için şekeri yağını az koymuştum. yumuşak olsun diye üzerine bol süt dökmüştüm).
sabah evde 1 bardak süt, 1 dilim kepekli ekmek, biraz peynir yedim. sabah dışarda bir toplantımız vardı. patronla beraber 3 kişiydik. patron toplantıdan önce kahvaltı edelim dedi. içimden kahvaltı ettim ben bi çay içer geçiştiririm dedim. ben çay istiyorum dedim. çaylar geldi ardından kaşarlı tostlar geldi 3 tane. dedim patron 2 tane yiyecek galiba. baktım birini bana uzattılar. kendimi o kadar güdülemişim ki rejim olayına patrona ben rejimdeyim yiyemem dedim. adam garip garip suratıma baktı. yani kahvaltı yaptım ben tokum dedim. patron " burcu hanım, lütfen yiyin" deyince emir demiri kesti, yedim ya offffffffff :84:
öğlwn bunu telafi etmek için ne pilav ne ekmek yicem. yeşil mercimek çorbası ve tavuk göğüs sote yicem. akşamda çok hafif bişi yicem. (inşallah)
Tünaydın canım, ay güldürdün benii, ne iyi patronun var elleri ile besliyor seni maşallah
ama rejimdeyim demeseydin keşke, ben yeni yedim ya da çok tokum vs. diyince insanlar üstelemiyor... diyet, rejim dendimi üstüne çullanıyor ye allah ye
Tünaydın canım, ay güldürdün benii, ne iyi patronun var elleri ile besliyor seni maşallah
ama rejimdeyim demeseydin keşke, ben yeni yedim ya da çok tokum vs. diyince insanlar üstelemiyor... diyet, rejim dendimi üstüne çullanıyor ye allah ye
haklısın canım, ilk söylediğinde tokum demeliydim. menüyü öğrenmeye mutfağa gidince, aşçıya pilav yemicem demiştim. az önce aşçı geldi yanıma dediki " bir pilav yaptım nefis oldu. tam istediğim gibi ". yemicemmmmmmmmmmm dedim kaçtı
bi reklam geldi aklıma bu ara heryerde var midem bulanıo bakamıyorum hiçeklım resmı
abur cubur olacağı budur sloganı :)
Eki Görüntüle 172254
ayyyyyyy ben öyle miyim. ewet abur cuburu severim ama tatlıyı ayrıca severim
doğumdan sonra tatlı düşmanı oldum
kızım zaten erkenden eve gidiyorsun yaparsın hemencecik. bak ben eve 7 de geliyorum. artık eskisi gibi yemekle uğraşmıyorum. eşimde kıyamıyor bana. ben salata yapıyorum. yada basitçe sebze yemeği. oda etli yemek yapıyor. 1 saat içinde yiyoruz kalkıyoruz. haftasonları canım uğraşmak istese hünerlerimi gösteriyorum. bence yemek düzenimiz 5 ay içinde oturdu. herkes memnun hayatından.
evde çocuk var düzenli yemek olmalı düşüncesindeyim ve hergün 4-6 arası yemek yapmakla geçiyor neredeyse ve bi anda yiyip bitiriyoruz. diyorum değdi mi bu kadar çaba. ama yapıyorum işte.
haftada bir tüketmeye çalışıyorum inşallah ama yeşil mercimek tercih ediyorum. kuru fasulye belki....
yemek çok vaktimizi alsın istemiyoruz. bütün gün birbirimizi görmüyoruz. yemek faslı bittikten sonra beraber vakit geçiriyoruz. bir iki gün akşamdan yaptım. eşim itiraz etti yanımda dur dedi. zaten yemek yedikten sonra bir daha yemekle uğraşmak içimden gelmiyor. çok şanslıyım ki eşim anlayışlı bende çalıştığım için yemek konusunda çok beklentisi yok. yemek yapmayı oda seviyor. bazen sen otur ben yaparım diyor. e bende bu işe Allah diyorum tabi.
'
burcum ne kadar güzel anlayışlı ve yemek yapan bir eşin var. kilo verme konusunda destek olmasa da bak mutfakta yardımcıymış. bizde ne geçiştirme yemekler oluyor ne de yardım. ben sölicem de salata yapcak.bir de tam yemek ister eşim salata sulu etli yemek yanına pilav. hergün yese doymuyor pilava
