• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Cuma Zayıflama Yarışması 13. Takım

Aslında benim kocam çok anlayislisin kibar nazik biridir ama baskası gelince sanki erkeklik tasliyo gibi geliyor bana :1:

Bak haklı olabilirsin bu konuda ama nolursa olsun sende bir insansın. Şimdiden bu durumun önüne geçmezsen ilerde büyük sorun olur. Sanırım şuan aranızda en büyüğünüz benim. Sana abla tavsiyesi. Başkalarının yanında yapılan küçük düşürücü rencide edici davranış ve sözler ilerde sorun yaratır. Şuan aşkından sevginden farkedemezsin ama ilerde yaşanacak en küçük bir olayda bile ortaya çıkar. Şimdiden olayı hallet derim. Bidaha sana böyle davranamasın.


Oradayken söylemiyorum da geldiğinde konuşurken anlatıyorum o uyumayınca çok uykum olsa da uyumam çoğu zaman o uykusuz diye falan.
Yapma öyle sen yediğinde ben de yemiş gibi oluyorum diyor ama duygulanıyor hemen ayy o da dışarıdan çok sert durur ama bana pek duygusal yavrum :17:

Kızıyorum ne yapayım erkekler böyle şeyler yapınca göndersin aramıza biz haşlayalım eşini :1:



Beraber izledik Ebru, öyle bir ağlamıştık ki izlerkenn :17:
Çok güzel bir film ki ben hala izlerim öyle duygusal moda girdiğimde ..

Filmin konusu Türkiye'de ilk defa işlenmiş. Konuya bayıldım ama daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Ben aşk tesadüfleri sever i daha çok beğendim. Ama incir reçelinin konusu geç kalınmış toplumsal bir konu. Umarım aynı konu sinemada tekrar işlenir. (Yaaaa bide söylemiştim dimi ben size 5 yıl oyunculuk yaptım diye, oyunculuk yapınca film ve tiyatro izlerken farklı bi bakış açısı oluyor. Filme kötü demedim yanlış anlaşılmasın, sadece daha iyi olabilirdi. Çünkü konu muhteşemdi. )

Kıyamam yaaaaa :( evlilik böyle bisi iste :1::1::1:



Ye tabi ebrucum, hem öğle yemeğin olur hem beraber güzel bir kahvaltı keyfi .




Amin canım ya bugünleri de gülerek hatırlarız umarım.
o geçen geldiğinde her yere notlar yazmış ama sırayla buldurdu bana her gün bitane sonunda hem şiir çıktı hem baş harflerinden seni seviyorum.
Off çok özledim ben:14:

Kızın aşkını depreştirdik yaaaa sabah sabah :9::9:
 
Yawrular ben kactm basagrim war, keyifli kaynatmalar opuldunuz,:54: hemde hastalikli :23:
 
Solicem solicem unutuyorum ticker larimiza noldu ya umarim gecicidir geri istiyorm ben ticker imi
 
Yawrular ben kactm basagrim war, keyifli kaynatmalar opuldunuz,:54: hemde hastalikli :23:

Güle güle Gönül'cüm. Dikkat et kendine. :3:

Solicem solicem unutuyorum ticker larimiza noldu ya umarim gecicidir geri istiyorm ben ticker imi

Bende geri istiyorum yaaaaa noldu bi siteye bi pembe oluyo, bi tickerlarımız kayboluyo :52::52:
 
Kızlar aşka geldim iyice bu konulara girince ben seni çook özledim diye telefon ettim şekerlik yaptım :1:
Ne oldu sana ya diyor, aşk tazeledik :60:


Ayy şimdi az naz ne güzel olur, bayılıyorum hatasını anladığında yapılan naza ..


Kiz hİlal ne guzel akil veriyorsun oyle burnundan getir diyee:60:
Allabtan elif gaza gelip evet mahvedicem onu demiyor
Kavga mi cikartcaksin sen:))

Guzel guzel nazla cilveyle anlat elif derdininoyle hir gur olmasin:))
Sakinlik her zaman iyidir
Bazi Erkekler ztn sadece trip attiginda anlamiyor sen sorunu soylemediginde:))

Kavgayla getir demedim canım ya nazla triple ama haklısın sanırım sinir oluyorum anlat bana trip yapma diyor ee ben söyleyince ne anladım o işten.



Ozle ya tabi sewdanin hasretligi bile bi baska olur birbirinizi sewmekten hc wazgecmeyin derim...

Vazgeçilmiyor ki Gönül ya, bazen nasıl kızıyoruz kavga ediyoruz sonra ikimizden biri sevimli sevimli kuyruğunu sıkıştırıp geliyor :1:


Bak haklı olabilirsin bu konuda ama nolursa olsun sende bir insansın. Şimdiden bu durumun önüne geçmezsen ilerde büyük sorun olur. Sanırım şuan aranızda en büyüğünüz benim. Sana abla tavsiyesi. Başkalarının yanında yapılan küçük düşürücü rencide edici davranış ve sözler ilerde sorun yaratır. Şuan aşkından sevginden farkedemezsin ama ilerde yaşanacak en küçük bir olayda bile ortaya çıkar. Şimdiden olayı hallet derim. Bidaha sana böyle davranamasın.



Filmin konusu Türkiye'de ilk defa işlenmiş. Konuya bayıldım ama daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Ben aşk tesadüfleri sever i daha çok beğendim. Ama incir reçelinin konusu geç kalınmış toplumsal bir konu. Umarım aynı konu sinemada tekrar işlenir. (Yaaaa bide söylemiştim dimi ben size 5 yıl oyunculuk yaptım diye, oyunculuk yapınca film ve tiyatro izlerken farklı bi bakış açısı oluyor. Filme kötü demedim yanlış anlaşılmasın, sadece daha iyi olabilirdi. Çünkü konu muhteşemdi. )





Kızın aşkını depreştirdik yaaaa sabah sabah :9::9:

Ne güzel ya bir şey olunca hemen dnaışıp fikir alıyoruz.
Ben geçen iş konusuna çok takılmıştım biliyorsunuz.
Burada da konuştuk tamam dedim zamanın gelinced geçebilirsin.
Sonuçta onun mutlu olacağı bir yerde olmasını isterim.
onun verdiği tepki de çok hoşuma gitti doğru karar verdiğimi anladım ..

Tabi Ebru senin bakış açın çok daha farklıdır.
Aşk tesadüfleri severi izledim onu da çok beğendim ama heralde beraber izlediğimizden incir reçeli daha çok etkiledi.
Konu da gerçekten çok güzeldi kızın tavırları falan ..

Depreştirdiniz valla, ben de gittim konuştum hemen çok hoşuna gitti :17:


Yawrular ben kactm basagrim war, keyifli kaynatmalar opuldunuz,:54: hemde hastalikli :23:

Görüşürüz Gönülcümm ..

Solicem solicem unutuyorum ticker larimiza noldu ya umarim gecicidir geri istiyorm ben ticker imi

Benim kini kaldırdım site yöneticileri de görmüş madem herkesinkini kaldıralım demişler :1:
 
Ya canım ben atamadım hakkını helâl et ugrastirdim seni :( telefondan çok zor oluyor su misafirlerim bı gitsin :(

önemli değil elifcim.. :16:


Bildiğin ben stres yaptım Melek ..

Off Hilal :18:
Meleeekk benim de bir bucuk kilo vermem gerekiyor bu onumuzdeki her iki haftada da
Haydi gel kardesim verelim bu hafta bir bucuk kilo.

- erken yatalim, erken kalkalim
11de uyuyalim, 6-7 gibi kalkalim

Sporumuzu yapariz
Ya da once kahvaltiyi yapar yarim saat ote beri topla fln sonra spor yapariz dus aliriz sen ders calisirsin ben kitap okurum sonra ben okula ztn sen de cocukla fln

Senin menulerde bi sikinti yok ztn ben kacamak yapmazsam olur bu is

Ne dersiiinn

Olur Betülcüm.Ben sabah erken kalkabilirim ama malesef 12 den asagı yatamıyorum.Öyle oluncada 8 de kalkarım.

Dediğin gibi yaparız.Birde günde en az 1 saat spor yapmam lazım ki gitsin su kilolar ya :14:

Bence güzel fikir Betül'cüm. Bende katılsam mı acaba size :9: Havalar düzeliyor. Ben yürümeye başlarsam eğer haftada 1,5 kg gider sanırım. Çünkü geçen hafta sadece 80 dk sporla 900 gr gitti. :nazar::nazar:

olur sende katıl :1:

Kiz hİlal ne guzel akil veriyorsun oyle burnundan getir diyee:60:
Allabtan elif gaza gelip evet mahvedicem onu demiyor
Kavga mi cikartcaksin sen:))

Guzel guzel nazla cilveyle anlat elif derdininoyle hir gur olmasin:))
Sakinlik her zaman iyidir
Bazi Erkekler ztn sadece trip attiginda anlamiyor sen sorunu soylemediginde:))

Evet mesela benim eşim
"yine ne oldu" der.Bende
" sen daha iyi bilirsin" derim :60:
Oda" sen anlatmadan nerden bileyim,müneccim miyim ben" der hep :60:

onunla sakin bi zamanda konusarak anlasıyorum yani. :1:
bükçe dili diye bi video vardı tam kadınları anlatıyor o video :1:

Bir Yudum Hikaye-bukce dili (Kadın Dili) - Dailymotion videosu

buradan bakabilirsiniz, mutlaka izleyin derim :1:
 


Evet mesela benim eşim
"yine ne oldu" der.Bende
" sen daha iyi bilirsin" derim :60:
Oda" sen anlatmadan nerden bileyim,müneccim miyim ben" der hep :60:

onunla sakin bi zamanda konusarak anlasıyorum yani. :1:
bükçe dili diye bi video vardı tam kadınları anlatıyor o video :1:

Bir Yudum Hikaye-bukce dili (Kadın Dili) - Dailymotion videosu

buradan bakabilirsiniz, mutlaka izleyin derim :1:

OKumuştum ben de bunu Melek gerçekten çok doğru.
orta yolu bulmaya çalışıyoruz şimdi ben kızıyorum ama kızmamış rahatsız olmuş gibi tatlı dille söylemeye çalışıyorum o zaman çok etkili oluyor çok dikkat edeceğim diyor.
Ama bazen de ben bir trip yapmaya başlıyorum sonrası çok kötü.
Hele o kızınca benim küsmem bir ayrı oluyor ama ne yapayım bilmiyor kızmayı :1:
 
Alemsin Hilal :1:
Kaptanimiz nereye biz oraya..:1:
 
Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan
adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı
hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat
temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu.


'Sapa sağlam adam gidip çalışacağına dileniyor,
belki benden daha zengindir' diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde
sinirlenmişti.



Alaycı bir ses tonuyla:Ekmek parası mı istiyorsun?
diye sordu.



-Hayır çikolata parası lazım!


Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. `Espri
yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor` diye düşündü.



- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı
yiyorsunuz?



- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle
bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.


Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı
geçtiğini anlayamamıştı.


-Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi
canınız?

-Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış
stendapçı mısın?


- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın
doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.


-Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim
kadarıyla.



-O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık
evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum
gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.



Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti.
O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı.
Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu
rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı.



Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü.Fakat
karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu
rahatlatmıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı.


'Acabasöyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu'
diye düşündü.



-Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?


Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı,
bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.


- Ben dilenci değilim. Işim yok. Günlük çalışırım,
ne iş bulursam yaparım.Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya,
hiçbir iş bulamadım.



Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.


-Oturun biraz dertleşelim bari, dedi. Adam
çekingen çekingen oturdu yanına.



-Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?



-Fakirin akrabaları da fakir olur beyim.
Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.


-Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını?



-Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o
benim.



-Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret
doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan
bahsediyorsun.



-Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi
artırdı.



-Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı?
Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.



-Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan
bilmem.



- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım.
Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim.
Sürekli kavga ediyoruz.Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz,
arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir
şeyin yok, ama mutlusun.Para mı acaba bizi mutsuz eden?



-Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var.
Benim karım her şeyim.Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı
paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada?
Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey
olan.



-Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım
her şeyden şikayet ediyor.Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?



-Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen
kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün
çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her
şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.



-Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu?



-Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum
ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok
mutlu oluyor.



-Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?



-Küçük kızı severek.



-Küçük kız mı? Hangi küçük kız?



-Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç
büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok
mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.



-Nasıl yani?



-Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir
düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel
olduklarını duymaya bayılırlar.Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını
beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden
hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep
duymak isterler. Iltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?



-Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı
Aylin. Her akşam boynuma sarılır 'babacığım beni ne kadar seviyorsun? ' diye
sorar.Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda 'Baba güzel olmuş muyum? ' diye
sorar durur.



-Güzelsin demem de yetmez ona. ' Harikasın prenses
gibi olmuşsun'demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.



-Işte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler.
Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda seksen, doksan
yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona 'bebeğim' diye
hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. 'Bebeğim bana bir çay yapar mısın? '
dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.



-Hiç kavga etmezmisiniz siz?



-Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de
tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar
inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.



-Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız
havası yok onda.



-Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi
istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka
vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o
küçük kızı asla aldatma.Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep
kuşkuyla bakar.Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hem de çabuk
kırılırlar.Çok narindir onlar.Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları
severler.



-Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman
yapabilir miyim bilmiyorum.Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok
yorgun gidiyorum.


-Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek
dünyanın en kolay işi.Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük
kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat
ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek
mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu
etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa
çıksan ne kadar mutlu olabilirsin.



-Haklısın da bende bütün gün ailem için çalışıp
yoruluyorum.



-Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve
gerekli ama kadınlar para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar
verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi.Ama
hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan
hediyenin bir anlamı yoktur.



Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük
kazandım günlük yedik.Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın
kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk sözleri fısıldadım.
Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hep öpücüklerle sevdim
boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle
ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim onu.



Adam ayağa kalktı.


-Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder.
Sende git evine küçük kızın gönlünü al, belki o küçük kız şimdi evde
ağlayıp duruyordur.


Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.



-Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.


Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki
pastaneyi gösterdi.



-Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta
alalım, dedi.



Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına
yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, bin bir teşekkür ederek evinin yolunu
tuttu.


Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının
en sevdiği meyvelerden aldı.


Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak
masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir
tabağa döküp yıkadı., sonra eşinin önüne koydu.



-Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.Inci
hiç konuşmadı.



-Sorsana 'niye' diye..



Inci kızgın kızgın: -Niye? Diye sordu.



-Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının
midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. Inci şaşırmıştı. Bir
anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.



-Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.



-Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin
meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın.
Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. 'bak senin sevdiğin meyveleri
aldım'



-Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım,
meyve alarak gönlümü alamazsın.



-Özür dilerim seni kırdığım için.



Sonra Bülent yere diz çöktü.



-Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum
senden. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.Bülent yere çömelmiş,
boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.



Inci kıkır kıkır gülmeye başladı.



-Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi
cezalara katlanabileceksin, dedi.



Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin
içinde sakladığı küçük kızı gördü.Bundan sonra her şey daha farklı olacak
diye düşündü.


 
$meyve çaylı jöle.webp

MALZEMELER:

-500gr yağsız süt
-3 poşet doğadan çilekli-narlı çay
-3 yk tatlandırıcı
-3 yk toz jelatin

Süt hafif ısıtılır.Çay poşetleri içine bırakılır ve iyice renklerini verene dek bekletilir.jelatin 1 çay brd.sıcak suyla eritilir.sütün içinden poşetler alınarak jelatin ve tatlandırıcı eklenerek iyice eriyene dek karıştırılır ve kaplara bölünüp dolapta katılaşıncaya dek bekletilir.

*üzerindeki süs çay poşetindeki meyve parçacıklarından.kuru bir poşeti kesip süs için serpebilirsiniz.​

Tarif çok hoşuma gitti bunu mu yapayım salep mi yapayım sizce kızlar ?
 
Biz boyleiz iste
Soylemeden yapsin istiyoruzz
Gerci ben artik cogu seyi soyluyorum
Soyle soyle sev beni sunu de diyorum hatta bazen :1:

Cunku baktim bazen unutuyo bir sey yapmati ya da benm istedigim gibi olmuyo en iyisi ben soyliyim o da rahat etsin ben de:))

Simdi sevgililer gununde bir sey yapacak biliyorum, ama ben istiyorum ki okula cicek yollasin yeter:9:
Ama bunu soylemeden yapsin istiyorumm:19:

Ama yapmazsa sitem edicem, o yuzdenn soyliyim bari diyorum :60:

Soyleyince ne anlami kalacak diuo insan ama yapmayinca daha az uzuluyorsun soyleyerek yapilmasindan:44:
 
Biz boyleiz iste
Soylemeden yapsin istiyoruzz
Gerci ben artik cogu seyi soyluyorum
Soyle soyle sev beni sunu de diyorum hatta bazen :1:

Cunku baktim bazen unutuyo bir sey yapmati ya da benm istedigim gibi olmuyo en iyisi ben soyliyim o da rahat etsin ben de:))

Simdi sevgililer gununde bir sey yapacak biliyorum, ama ben istiyorum ki okula cicek yollasin yeter:9:
Ama bunu soylemeden yapsin istiyorumm:19:

Ama yapmazsa sitem edicem, o yuzdenn soyliyim bari diyorum :60:

Soyleyince ne anlami kalacak diuo insan ama yapmayinca daha az uzuluyorsun soyleyerek yapilmasindan:44:

Ben de çoğu şeyi söylüyorum artık ama çiçek konusunda söylemeden yapsın istiyorum.
Kendisi yapınca çok mutlu oluyorum hem hiç beklemezken süpriz oluyor .
O yüzden yaptığımda çok mutlu olduğumu belirtiyorum.
Muhtemelen sevgililer gününü önemsemiyoruz diye bir şey yapmayacak ama bir çiçek cidden çok mutlu eder ..
 
Biz boyleiz iste
Soylemeden yapsin istiyoruzz
Gerci ben artik cogu seyi soyluyorum
Soyle soyle sev beni sunu de diyorum hatta bazen :1:

Cunku baktim bazen unutuyo bir sey yapmati ya da benm istedigim gibi olmuyo en iyisi ben soyliyim o da rahat etsin ben de:))

Simdi sevgililer gununde bir sey yapacak biliyorum, ama ben istiyorum ki okula cicek yollasin yeter:9:
Ama bunu soylemeden yapsin istiyorumm:19:

Ama yapmazsa sitem edicem, o yuzdenn soyliyim bari diyorum :60:

Soyleyince ne anlami kalacak diuo insan ama yapmayinca daha az uzuluyorsun soyleyerek yapilmasindan:44:

Kız sen söylemeden nasıl anlasın cocuk :60:

Bizde cok fenayız ya :9:
 
Selam kızlar sabah bir tost yemek zorunda kaldım :( eşimin arkadaşı gelecekti aleleacele ben odaya kapandım herşeyi hazırlayıp :)
 
Kız sen söylemeden nasıl anlasın cocuk :60:

Bizde cok fenayız ya :9:

Daha once soylenistim sanirim
Ben yine ufak bir hatirlatma yapayimm:1:

Benimki cok unutkan ya, artik istedigim seyleri ya cep twlwfonuna not aliyo ya resmini cekiyo falan:1:
 
Daha once soylenistim sanirim
Ben yine ufak bir hatirlatma yapayimm:1:

Benimki cok unutkan ya, artik istedigim seyleri ya cep twlwfonuna not aliyo ya resmini cekiyo falan:1:

:1:

Bende hiç böyle şeyleri takmıyorum nedense..
eşimin huyuna alıstım sanırım :60:

Biz dogum günü, evlilik yıldönümü, sevgilier günü.. ne kadar gün varsa kutlu dogum haftasına aldık :1:
o zaman hediyeleşiyoruz,sorun olmuyor böylece :60:
 
Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan
adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı
hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat
temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu.


'Sapa sağlam adam gidip çalışacağına dileniyor,
belki benden daha zengindir' diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde
sinirlenmişti.



Alaycı bir ses tonuyla:Ekmek parası mı istiyorsun?
diye sordu.



-Hayır çikolata parası lazım!


Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. `Espri
yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor` diye düşündü.



- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı
yiyorsunuz?



- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle
bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.


Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı
geçtiğini anlayamamıştı.


-Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi
canınız?

-Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış
stendapçı mısın?


- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın
doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.


-Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim
kadarıyla.



-O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık
evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum
gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.



Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti.
O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı.
Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu
rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı.



Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü.Fakat
karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu
rahatlatmıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı.


'Acabasöyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu'
diye düşündü.



-Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?


Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı,
bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.


- Ben dilenci değilim. Işim yok. Günlük çalışırım,
ne iş bulursam yaparım.Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya,
hiçbir iş bulamadım.



Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.


-Oturun biraz dertleşelim bari, dedi. Adam
çekingen çekingen oturdu yanına.



-Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?



-Fakirin akrabaları da fakir olur beyim.
Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.


-Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını?



-Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o
benim.



-Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret
doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan
bahsediyorsun.



-Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi
artırdı.



-Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı?
Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.



-Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan
bilmem.



- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım.
Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim.
Sürekli kavga ediyoruz.Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz,
arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir
şeyin yok, ama mutlusun.Para mı acaba bizi mutsuz eden?



-Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var.
Benim karım her şeyim.Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı
paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada?
Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey
olan.



-Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım
her şeyden şikayet ediyor.Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?



-Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen
kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün
çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her
şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.



-Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu?



-Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum
ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok
mutlu oluyor.



-Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?



-Küçük kızı severek.



-Küçük kız mı? Hangi küçük kız?



-Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç
büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok
mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.



-Nasıl yani?



-Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir
düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel
olduklarını duymaya bayılırlar.Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını
beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden
hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep
duymak isterler. Iltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?



-Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı
Aylin. Her akşam boynuma sarılır 'babacığım beni ne kadar seviyorsun? ' diye
sorar.Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda 'Baba güzel olmuş muyum? ' diye
sorar durur.



-Güzelsin demem de yetmez ona. ' Harikasın prenses
gibi olmuşsun'demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.



-Işte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler.
Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda seksen, doksan
yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona 'bebeğim' diye
hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. 'Bebeğim bana bir çay yapar mısın? '
dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.



-Hiç kavga etmezmisiniz siz?



-Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de
tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar
inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.



-Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız
havası yok onda.



-Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi
istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka
vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o
küçük kızı asla aldatma.Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep
kuşkuyla bakar.Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hem de çabuk
kırılırlar.Çok narindir onlar.Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları
severler.



-Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman
yapabilir miyim bilmiyorum.Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok
yorgun gidiyorum.


-Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek
dünyanın en kolay işi.Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük
kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat
ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek
mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu
etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa
çıksan ne kadar mutlu olabilirsin.



-Haklısın da bende bütün gün ailem için çalışıp
yoruluyorum.



-Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve
gerekli ama kadınlar para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar
verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi.Ama
hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan
hediyenin bir anlamı yoktur.



Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük
kazandım günlük yedik.Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın
kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk sözleri fısıldadım.
Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hep öpücüklerle sevdim
boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle
ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim onu.



Adam ayağa kalktı.


-Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder.
Sende git evine küçük kızın gönlünü al, belki o küçük kız şimdi evde
ağlayıp duruyordur.


Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.



-Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.


Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki
pastaneyi gösterdi.



-Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta
alalım, dedi.



Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına
yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, bin bir teşekkür ederek evinin yolunu
tuttu.


Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının
en sevdiği meyvelerden aldı.


Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak
masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir
tabağa döküp yıkadı., sonra eşinin önüne koydu.



-Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.Inci
hiç konuşmadı.



-Sorsana 'niye' diye..



Inci kızgın kızgın: -Niye? Diye sordu.



-Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının
midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. Inci şaşırmıştı. Bir
anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.



-Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.



-Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin
meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın.
Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. 'bak senin sevdiğin meyveleri
aldım'



-Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım,
meyve alarak gönlümü alamazsın.



-Özür dilerim seni kırdığım için.



Sonra Bülent yere diz çöktü.



-Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum
senden. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.Bülent yere çömelmiş,
boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.



Inci kıkır kıkır gülmeye başladı.



-Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi
cezalara katlanabileceksin, dedi.



Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin
içinde sakladığı küçük kızı gördü.Bundan sonra her şey daha farklı olacak
diye düşündü.



Ay ben bayıldım bu hikayeye benim eşimde çözmüş bu işi bunu mu okudu acaba :))
 
Back
X