Cuma Zayıflama Yarışması 13. Takım

hılalım ya valla yakışmadı bılıyorum ama ayy bu havalar benı cooook etkılıyor ıstemeden yedım valla.needeyım.bıde sabah kanal d doktorumda anokresıya nevroz hastalığını gorunce korkudan yedım.yoksa yemek yemekten tıksındıgımden korkuyordum canım bende yedım

Bahanelerini yerim senin :60:
Tiksinmediğini gördün değil mi ? :1:
Ezgi'cim aman sinemakiye yüklenme o kadar bağırsaklarına fazlası çok zararlı çektirir sonra.
 
valla feneyım kız bu havalar canımı sıkıyor hıç bışey ıstemıyorum.bı agırlık bı uyku halım var yatsam uyusam
 

Karataydan aslında çok memnundum ama bir süre sonra yumurtadan ölüyordum o yüzden bıraktım.
İçim dışım yumurta olmuştu :1:




Regldendir o zaman muhtemelen ama yine de dikkat et olur mu bir şey olmasın..




Canım biliyorum elinden geleni yaptığını ama sırf senin üstündeydi.
Şimdi bunu bu kadar üstlenecek birisi olmadığından belki beraber idare eder takım.
aslinda bende yumurta seven bir insan degilim ama hoca yumurtaya alerjsi olanlar icin 1 2 muz öneriyor ona güvenerekten idare ederim diye düsündüm bakalim ne kadar dayanicam :)
 
valla feneyım kız bu havalar canımı sıkıyor hıç bışey ıstemıyorum.bı agırlık bı uyku halım var yatsam uyusam

Uyu kız yemek yerine gel buraya laflarız falan.
Ne diyordun yediklerimiz bizi 1 hafta geri götürüyor..


aslinda bende yumurta seven bir insan degilim ama hoca yumurtaya alerjsi olanlar icin 1 2 muz öneriyor ona güvenerekten idare ederim diye düsündüm bakalim ne kadar dayanicam :)

Yap canım uzun süre idare ediyor zaten ve çok güzel kilo verdiriyor.
Topiğe bakıyor musun bilmiyorum gül diye bir arkadaş var 120 kgdan 68e düştü hala da devam ediyor.
 

Uyu kız yemek yerine gel buraya laflarız falan.
Ne diyordun yediklerimiz bizi 1 hafta geri götürüyor..




Yap canım uzun süre idare ediyor zaten ve çok güzel kilo verdiriyor.
Topiğe bakıyor musun bilmiyorum gül diye bir arkadaş var 120 kgdan 68e düştü hala da devam ediyor.

evet bakiyorum ,gercekten cok güzel kilolar verenler var o kadar yemeye ragmen
 

Uyu kız yemek yerine gel buraya laflarız falan.
Ne diyordun yediklerimiz bizi 1 hafta geri götürüyor..




Yap canım uzun süre idare ediyor zaten ve çok güzel kilo verdiriyor.
Topiğe bakıyor musun bilmiyorum gül diye bir arkadaş var 120 kgdan 68e düştü hala da devam ediyor.

canım ya okadar vermışım kılocuk bugunde boyle gıtsın needeyım.toparlarım persembe gunu guness accakmış:52::52::52::52::52::52::52:
 
[TABLE="class: grid, width: 500, align: center"]
[TR]
[TD][/TD]
[TD]Zumba
[/TD]
[TD]Mekik
[/TD]
[TD]İncelten 10 hareket
[/TD]
[TD]Su
[/TD]
[TD]Bitki çayı
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]SALI
[/TD]
[TD]30 dk.
[/TD]
[TD]100 adet
[/TD]
[TD]17+17 dk.
[/TD]
[TD]3 lt.
[/TD]
[TD]2 kupa
[/TD]
[/TR]
[/TABLE]


Menüm:

Sabah:
1 kase müsli
1 h. yumurta


Öğle:
2 tavuk baget
1 bardak ayran
Çoban salata

Akşam:
4 kaşık patlıcan musakka
1 dilim denge ekmek
1 bardak ayran
1 portakal

Afiyet olsun canım. Maşallah tabloyuda yapabilmişsin. Sporunda harika olmuş.

tesekür ederim,kurallar tanidik :) ben zaten eski üyeyim özel sebeplerden dolayi yeni üyelik aldim sadece ozaman bugünkü menümle baslayayim

1.ögün
1 adet muz
beyaz ve kasar peyniri
siyh ve yesil zeytin
slatalik,domates
1 kuru incir,2 kuru kayisi 3 kuru hurma bir cay bardagi findik

2.ögün
bir tabak ispanak yemegi
yesil salata
cigden kabak ve havuc salatasi

ayni zamanda bugün karataya da baslamis bulunuyorum,gazam mübarek olsun ins :)

Zaten gerekli yorumlar yapılmış. Aynılarını anlatmaya tekrardan gerek yok sanırım :9:

tesekür ederim kahvaltim fazla evet cünkü sabah 7 de kalktim büyükk oglani krese ufakligi doktora götürdüm eve anca 1 de gelebildim e sonrasi malum :))

kendimi biraz tanitayim

27 yaisndayim evliyim 2 oglum var yurt disinda yasiyorum bu sabah 74.2 ydim hedefim 57 ayrica cok fazla al ver yaptim mesela gecen yaz 61 dim :( artik hedefime ulasip en önemlisi orda kalmak istiyorum

Canım hoşgeldin aramıza. İsmini söylememişsin. Ben Ebru.
 
Afiyet olsun canım. Maşallah tabloyuda yapabilmişsin. Sporunda harika olmuş.



Zaten gerekli yorumlar yapılmış. Aynılarını anlatmaya tekrardan gerek yok sanırım :9:



Canım hoşgeldin aramıza. İsmini söylememişsin. Ben Ebru.

tesekür ederim ebru memnun oldum,eski üyeligim taninmasin diye ismimi söylemek istemiyorum mazur görün :)
 
Afiyet olsun canım. Maşallah tabloyuda yapabilmişsin. Sporunda harika olmuş.



Zaten gerekli yorumlar yapılmış. Aynılarını anlatmaya tekrardan gerek yok sanırım :9:



Canım hoşgeldin aramıza. İsmini söylememişsin. Ben Ebru.

evet yapabildim sonunda :1:
ama haticenin msjdan alıntıladımda öyle yaptım.. keramet haticede yine :9:
 
bende aynı durumdayım canım neşesiz herşeye isteksiz bahar yorgunluğu çöktü üstüme.felaket başım ağrıyor şuan

Sabahta ben senin gibiydim canım. Sanırım bahardan. Ama şuan düzeldim allaha şükür iyiyim. Sende iyileşirsin inşallah biran önce. Geçmiş olsun.
 
kzılar canım acayip tatlı istiyor ya... :44:
portakal yedim kessin biraz diye,ama devam ediyor hala... :18:

nedne böyle oldu anlamadım :17:
 

kadn_7.jpg

Egzersiz yapmak zorunda olduğunuz halde mazeretler yaratıp spora gitmeyi erteliyor musunuz? Kocaman tabaklarla yemeniz gerekenden çok daha fazlasını kontrolsüzce tüketip ertesi gün pişmanlıkla mı uyanıyorsunuz? Bu kısır döngü ve hissettikleriniz konusunda yalnız değilsiniz. Çözüm adına neler yapabileceğinize bir bakalım.
[h=4]En zayıf haliniz[/h]Aynı fikir, ancak bu sefer ters çevrilmiş şekilde. Bu çekici bir poz, alımlı görünmenizi sağlayan bir fotoğraf. Neden mi? Çünkü, bazı insanlar bununla daha çok motive olabiliyor. Siz hangisinden etkileniyorsanız, o fotoğrafı kullanabilirsiniz.
[h=4]Test jean'leri[/h]Eğer fazla yeme eşiğindeyseniz ya da ihtiyaç duyduğunuzu bildiğiniz halde egzersiz yapmıyorsanız, test jean'lerinizi deneyin. Bazıları için kaç kilo olduğu değil, ne kadar iri ya da küçük hissettiği daha önemli olabiliyor. Test jean'ler biraz sıkı gelmeye başlıyorsa, hiç tereddüt etmeden, bir kurabiye azaltabilirsiniz ya da hemen spor ayakkabılarınızı alıp koşmaya gidebilirsiniz.
[h=4]Mutfakta dar jean'ler[/h]Dar jean'lerinizi mutfağa ya da kilere asın. Böylece buzdolabında nelerin olduğunu görmek üzere mutfağa giderken onları fark edersiniz.10 saniyelik tat alma hazzınızın aslında asıl amacınızın ters yönünde hareket ettiğini görürsünüz. Günün sonunda, hiçbir şey zayıf olmaktan aldığınız hazzın yerini tutmayacaktır.
[h=4]Asılı notlar[/h]Bazı zamanlar kendinizi buzdolabının kapağını açarken ve dolaptaki her şeyi gözden geçirirken mi buluyorsunuz? Ya da akşam yemeğinizi yemenize rağmen, derin dondurucudaki sevdiğiniz tatlar aklınızı çeliyor. O zaman buzdolabının üzerine ya da kilere notlar asmak işinize yarayacaktır. "Bu kurabiyeyi yememeliyim", "Bu kurabiyeyi yemenin sonucu: KİLO ALMAK" şeklinde ifadeler yazabilirsiniz.
[h=4]En kilolu olduğunuz fotoğraf[/h]Böyle bir fotoğrafınız varsa onu her zaman görebileceğiniz bir yere koyun. Bu sayede her gördüğünüzde 'fit olma' isteğinizi hatırlarsınız. Eğer yemekler sizin için meseleyse, bu fotoğrafı mutfağa koyun. Buzdolabının, derin dondurucunun, mutfak tezgahının üzerine olabilir. Burada önemli olan, yemek öncesi görebileceğiniz bir yerde olması. Ve gördükten sonra ne kadar yemek yiyeceğiniz konusunda etki yaratabilmesi. Bu fotoğrafı çalar saatinizin yanına da koyabilirsiniz. Sabah erken bir saatte çalmaya başladığında ve siz de onu her ertelediğinizde, uyanmanızı, yataktan kalkmanızı, egzersiz yapmak için hazırlanmanızı sağlayacak bir şekilde konumlandırabilirsiniz.
 
Günümüzde pek çok kişi zayıflama uğruna bir yolculuğa çıkıyor. Elbette bu yolculukta amaç sağlıklı olabilmek ve doğru beslenme alışkanlıkları edinmek için her bireyin kendi genetik, biyolojik ve sosyal yapısına uygun beslenme programlarını bir uzman kılavuzluğunda uygulamaya çalışmasıdır. Bu hedefe yönelik başarımızın bir uzmana giderek uygun beslenme programlarını edinip uymanın yanında motivasyonumuza da paralel olduğunun unutulmaması gerekiyor.

Bir gecede karar almayın
En kısa tanımı ile motivasyon, bir amacı gerçekleştirmek için belli miktarda çaba harcamaya istekli olmak demektir. Motivasyon bir şeyi yapmak istememizi sağlayan, içimizden gelen arzu ve güçtür. Bir şeyleri zorla da olsa yapabiliriz ancak yapmayı istemek ayrı bir durumdur. Kimse içimizdeki yapma isteğini, arzusunu zorla uyandıramaz.

İsteyerek yaptığımız her şeyden zevk alır ve kendimizi iyi hissederiz. Bunun sonucunda da verimli sonuçlar gelir. O halde her şeyde olduğu gibi zayıflama diyetleriyle başarılı sonuçlara ulaşmak için de motivasyonun önemi açıktır.
Kilo vermek bir gecede karar verip uygulanacak bir şey değildir. Bir uzman eşliğinde verilen beslenme programına bağlı kalmak çok önemlidir. İşin başında büyük bir heyecan ve kararlılık içindeyken, çok geçmeden mazeretler bulmaya veya şikayet etmeye başlarız. Daha ne olduğunu anlamadan, bir de bakarız ki başladığımız noktaya dönmüşüz. Bu durumla karşılaşmamak için motivasyon sağlanması gerekir. Motivasyon için de yapılması gereken istek uyandırmaktır.

Motivasyonun sağlanabilmesi için öncelikle olumsuz düşüncelerden arınma gerekir. Sizi iyi sonuçlara götürecek olumlu düşüncelere yönelmelisiniz. Daha sonra kilo vermek için kendinize bir hedef belirlemeli ve o hedefe nasıl ulaşacağınıza dair makul ve kısa vadeli küçük hedefler koymalısınız. Çünkü ulaşılması çok zor bir kilo verme hedefi vazgeçmenize neden olabilir. Çok kolay bir hedef ise size bir şey kazandırmaz. Başlangıçta, hızla ulaşabileceğiniz ılımlı hedefleriniz olsun. Mesela, tam yağlı yerine yarım yağlı süt için. Daha sonra iddianızı yükseltip yağsız süte geçin.
Bir diğer motivasyon yöntemi de yerine koyma olarak isimlendirilebilir.

Kendinize gerçekçi olmayan sınırlamalar getirerek zalimce davranmak yerine makul olmaya çalışın. Yemek istediğiniz çikolata ve hamur işleri vb. yerine ara öğünlerinize masum tatlılar ve besin değeri yüksek, sizi tatmin edebilecek besinler koymaya çalışın. Böylece, ileride bir suçluluk duygusu ile baş başa kalmaz, kendinizi mutlu hissettiğiniz ve olumlu sonuçları bizzat gördüğünüz için motivasyonunuzun artmasını sağlarsınız.

Hayat tarzı hedefleyin
Başka bir nokta ise yanlış şartlandırmadır. Kendinizi "Bu hafta iki kilo vereceğim" diye şartlandırıp bu şekilde hedef belirlerseniz, bu tam tersine motivasyonunuzun azalmasına neden olur. Her gün tartının üzerine çıkar, "Acaba bugün kaç gram gitti?" diye bakar ve bunu takıntı haline getirirsiniz. Bunun yerine kendinizi davranışsal hedeflere odaklayın. "Bu hafta her gün yürüyeceğim" veya "Öğünlerimi atlamayacağım" gibi. Unutmayın her şeyden önce sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için doğru beslenme şeklini hayatınıza sokmaya ve uygulamaya çalışıyorsunuz. Bu süreçte de hedefleriniz sadece kilo vermek değil, devam ettirebileceğiniz bir hayat tarzını uygulamaya sokmak olmalı.
 
Ne yaparsanız yapın; bazı düşünceler kafanızda yer aldığı sürece kilo vermeniz mümkün olmaz. Kilo vermeyi zorlaştıran düşünceleri merak ediyor musunuz?

Kilolarla mücadele ederken, belli düşünce döngüleri insanı değişimden alıyokan risklerden bazılarını teşkil eder.
Besin seçimi ve egzersiz, davranışsal değişim stratejilerini oluştururken, insanın derinde yatan inançları da bu değişim sürecini etkiler. Kendilerinden memnun olmayan ve kendilerini sürekli eleştirmeye meyil eden insanların kilo verme konusunda yoğun baskı yaşaması onları endişeli bir hale sokarak beslenmelerini de etkiler. Bu süreçte insanların kendilerini kötü hissettiren ve cesaretlerini kıran cümleleri fark etmesi daha köklü bir değişim için gerekli olabilir.

İşte kilo vermeyi zorlaştıran düşüncelere dair birkaç ipucu:

“İnce olmalıyım.”
Bu istek aynı zamanda ‘mükemmel’ olma beklentisini de içinde barındırır ve kişide baskı yaratabilir. Amacına hızla ulaşmayan insan umutsuzluk yaşayabilir ve esas önemli olan uzun vadeli sağlıklı bir yaklaşımı baltalar.

“Doyana kadar yemeliyim.”
Eski dönemlerde besin kaynakları kıt olan ve av peşinde koşan atalarımıza kıyasla, bugünün modern toplum insanları farklı imkanlara sahip. Ekstra büyük menüler mideye indiriliyor ve egzersiz erteleniyor. Tüketim merakı içindeki insanlar öğünlerin büyük olmasını kazançmış gibi algılıyor.

“Sonuçları hemen görmeliyim.”
Değişimi acil olarak görmek arzusu, uzun vadeli bir hedefe ulaşmak için iradeli davranmayı zorlaştırır. Ödülün uzakta olması, hızlı çözümler arama duygusunu tetikler, sağlıklı besinler sıkıcıymış gibi algılanır. Kilo vermek için normal beslenme alışkanlıklarının dışına çıkmak, yaşanan engellenmişlik duygusuyla mücadele edebilmeyi ve anlık ödülleri ertelemeyi gerektirir.

“Yiyorum, çünkü kendimi iyi hissetmek istiyorum.”
Çoğu insan yalnızlıktan, kaygıdan, depresif duygulardan kaçınmak için yemek yer. Yağlı ve şekerli besinler anında rahatlatır ve diğer sıkıntı veren konulardan uzaklaştırır. Bazı hassas konuları çözümlemek, sağlıksız beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için elverişli olabilir.

“Kendimi korkunç hissediyorum.”
Kilo almak veya kilolu olmak bazı insanlar için çok yoğun bir kaygı kaynağıdır. Ancak bu düşünce insanı daha da pasifleştirir. Kilo vermek ‘şişmanlık dünyanın sonudur’ endişesinden uzaklaşınca daha rahat gerçekleşir.

“Diyete uymak çok zor.”
Bu düşünce insanı çaresiz hissettirir. İnsanlar kolay çözümler aramaya meyillidir ve heves diyetler insanların bu aciliyet duygusuna cevap verir. Ancak bu diyetlerin başarısızlık oranı da çok yüksektir. Kısa vadeli bir diyet yaklaşımı ile sabır ve devamlılık getiren stratejiler öğrenilmez.

“Beceremiyorum.”
Kilolu olmanın, iradesizlik veya değersizlik işareti olarak değerlendirilmesi birçok kişinin kendine eleştirel bakmasına sebep olur. Medyada güzellikle inceliğin bir tutulması çoğu insanı kötü hissettiren bu düşünce ağını destekler. Dış görünüşe dair memnuniyetsizliğin benlik değerini doğrudan etkilemesi, insanda sıkıntı yaratır. Sıkıntılı ve endişeli ruh hali ise yemeyi tetikler ve insanı kısır bir döngünün içine sokabilir.

Uzm. Psk. Beril Yardımcı, Psikoloji Magazin
 
Kilo vermek öncelikle kişinin kendi kafasında başlar. İşte kilo vermeye kendinizi hazırlayacak birkaç psikolojik yöntem!
Eğer siz de kilo vermek ve inceliğinizi her zaman korumak istiyorsanız, buna engel olan psikolojinizi değiştirmelisiniz. Nasıl mı?
Doyduğunuz an yemeği bırakın
Beslenme davranışlarınız hakkında karar vermek ve yanlış olanları değiştirmek, aslında yalnızca size kalmış. Bu konuda mutlaka bilinçli davranmaya çalışın. Şunu aklınızdan çıkarmayın, doyduktan sonra yediğiniz her lokma vücudunuza kilo olarak yerleşir. Doyduğunuzda çatalı elinizden bırakmayı alışkanlık haline getirin. Tabağınıza yemeklerinizi küçük porsiyonlar şeklinde alın. Zamanla aldığınız küçük porsiyonlarla doymaya başlayacak ve ikinci bir porsiyonu almaya gerek duymayacaksınız. Artan yemeklerse bırakın bir sonraki öğüne kalsın.
Üzüntüden kendinizi yemeğe vermeyin
Özellikle biz kadınlar kaygı, stres ve üzüntü karşısında kendimizi yemekle avutmaya çalışırız. Aslında biliriz ki, bu sonu kötü olan bir alışkanlık. Çünkü zaten var olan sıkıntımızın üzerine bir de fazla kiloların sıkıntısını eklemiş oluruz. Böyle durumlarda kendimize engel olmanın bir yolu var aslında. Size tavsiyemiz, buzdolabı veya çikolatalara yönelmek yerine, dışarı çıkıp temiz hava almak en güzeli. Hayal kırıklığı ve öfkenizi, yürüyüşle, bisiklete binerek veya koşarak atlatabilirsiniz. Ya da bir arkadaşınıza gidin ve sıkıntınızı onunla paylaşın. Bunlar yemek yemenin bırakacağı suçluluk duygusundan çok daha iyi gelecektir size.
Kendinizi ödüllendirin ama doğru şekilde!
Zor bir işi başardınız ya da çok yoruldunuz. Kendinizi böyle durumlarda yiyerek ödüllendiriyorsanız, neden eski kilolarınızı bu kadar çabuk geri aldığınıza şaşırmamalısınız. Aslında bu şekilde kendinizi ödüllendirmek değil cezalandırıyorsunuz. Daha farklı ve faydalı ödüllendirme yöntemlerini deneyebilirsiniz. Örneğin peeling yaparak ya da aromalı duş jelleriyle harika bir banyo keyfini yaşayarak. Üstelik bu ödüller size güzelliğiniz olarak geri dönecektir.
Telaşa kapılmayın, sakin olun
İşlerin yoğunluğundan yemek yemeye vakit bulamadıysanız, abur cubur atıştırmak yerine kalorisi düşük besinler yemeye çalışın. Böyle durumlar için her zaman yanınızda meyve suyu taşıyın. Yemeklerinizi normal öğün zamanlarında, küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yiyin. Böylece beyniniz yemek yediğinizi, siz çok fazla kalori almış olmadan algılayacaktır. Özellikle stresli zamanlarda hafif yiyecekleri tercih etmeye dikkat edin ki vücudunuzu sindirimi güç gıdalarla iyice yormayın.
Tatlı yemekten vazgeçemiyorsanız:
Bu hepimizin kabul etmesi gereken acı bir gerçek! Çok fazla tüketilen tatlılar maalesef kalçalara yağ olarak yerleşiyor. Üstelik gerçekten tatlı yemeyi seven birinin bu muhteşem lezzetten vazgeçmesi de çok zor. Buna rağmen her tatlı sevenin illa ki kilolu olacağı diye bir kaide yok. Gün içinde yediğiniz tatlıların miktarını yazan bir günlük tutun. Aynı zamanda tatlı yeme saatinizi her gün belli bir saatle sınırlandırmaya çalışın. Bunun için en uygun zaman öğleden sonralarıdır. Çünkü öğle zamanı yediğiniz tatlılar, sabah yenilenler kadar tatlı isteğini tekrar kamçılamaz.
Kaçamaklar dünyanın sonu değil
En sevdiğiniz arkadaşınızın doğum günü partisi ya da kuzeninizin düğünü, özel günlerde karşımıza çıkan yiyecek ve içeceklerden ne kadar kaçabiliriz ki? Ne kadar kararlı olsak da maalesef hepimiz o muhteşem pastanın karşısında zayıflık gösteriyoruz. Üstelik ara sıra yapılan bu tür kaçamaklar dünyanın sonu değil, yani moralinizi bozmanıza gerek yok. Ancak hemen ertesi günü küçük bir kaçamak yaptınız diye diyeti bozmak yerine aynı kararlılıkla diyetinize devam etmelisiniz.
Kilo vermek öncelikle kişinin kendi kafasında başlar. İşte kilo vermeye kendinizi hazırlayacak birkaç psikolojik yöntem!

Eğer siz de kilo vermek ve inceliğinizi her zaman korumak istiyorsanız, buna engel olan psikolojinizi değiştirmelisiniz. Nasıl mı?

Doyduğunuz an yemeği bırakın
Beslenme davranışlarınız hakkında karar vermek ve yanlış olanları değiştirmek, aslında yalnızca size kalmış. Bu konuda mutlaka bilinçli davranmaya çalışın. Şunu aklınızdan çıkarmayın, doyduktan sonra yediğiniz her lokma vücudunuza kilo olarak yerleşir. Doyduğunuzda çatalı elinizden bırakmayı alışkanlık haline getirin. Tabağınıza yemeklerinizi küçük porsiyonlar şeklinde alın. Zamanla aldığınız küçük porsiyonlarla doymaya başlayacak ve ikinci bir porsiyonu almaya gerek duymayacaksınız. Artan yemeklerse bırakın bir sonraki öğüne kalsın.

Üzüntüden kendinizi yemeğe vermeyin
Özellikle biz kadınlar kaygı, stres ve üzüntü karşısında kendimizi yemekle avutmaya çalışırız. Aslında biliriz ki, bu sonu kötü olan bir alışkanlık. Çünkü zaten var olan sıkıntımızın üzerine bir de fazla kiloların sıkıntısını eklemiş oluruz. Böyle durumlarda kendimize engel olmanın bir yolu var aslında. Size tavsiyemiz, buzdolabı veya çikolatalara yönelmek yerine, dışarı çıkıp temiz hava almak en güzeli. Hayal kırıklığı ve öfkenizi, yürüyüşle, bisiklete binerek veya koşarak atlatabilirsiniz. Ya da bir arkadaşınıza gidin ve sıkıntınızı onunla paylaşın. Bunlar yemek yemenin bırakacağı suçluluk duygusundan çok daha iyi gelecektir size.

Kendinizi ödüllendirin ama doğru şekilde!
Zor bir işi başardınız ya da çok yoruldunuz. Kendinizi böyle durumlarda yiyerek ödüllendiriyorsanız, neden eski kilolarınızı bu kadar çabuk geri aldığınıza şaşırmamalısınız. Aslında bu şekilde kendinizi ödüllendirmek değil cezalandırıyorsunuz. Daha farklı ve faydalı ödüllendirme yöntemlerini deneyebilirsiniz. Örneğin peeling yaparak ya da aromalı duş jelleriyle harika bir banyo keyfini yaşayarak. Üstelik bu ödüller size güzelliğiniz olarak geri dönecektir.

Telaşa kapılmayın, sakin olun
İşlerin yoğunluğundan yemek yemeye vakit bulamadıysanız, abur cubur atıştırmak yerine kalorisi düşük besinler yemeye çalışın. Böyle durumlar için her zaman yanınızda meyve suyu taşıyın. Yemeklerinizi normal öğün zamanlarında, küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yiyin. Böylece beyniniz yemek yediğinizi, siz çok fazla kalori almış olmadan algılayacaktır. Özellikle stresli zamanlarda hafif yiyecekleri tercih etmeye dikkat edin ki vücudunuzu sindirimi güç gıdalarla iyice yormayın.

Tatlı yemekten vazgeçemiyorsanız:
Bu hepimizin kabul etmesi gereken acı bir gerçek! Çok fazla tüketilen tatlılar maalesef kalçalara yağ olarak yerleşiyor. Üstelik gerçekten tatlı yemeyi seven birinin bu muhteşem lezzetten vazgeçmesi de çok zor. Buna rağmen her tatlı sevenin illa ki kilolu olacağı diye bir kaide yok. Gün içinde yediğiniz tatlıların miktarını yazan bir günlük tutun. Aynı zamanda tatlı yeme saatinizi her gün belli bir saatle sınırlandırmaya çalışın. Bunun için en uygun zaman öğleden sonralarıdır. Çünkü öğle zamanı yediğiniz tatlılar, sabah yenilenler kadar tatlı isteğini tekrar kamçılamaz.

Kaçamaklar dünyanın sonu değil
En sevdiğiniz arkadaşınızın doğum günü partisi ya da kuzeninizin düğünü, özel günlerde karşımıza çıkan yiyecek ve içeceklerden ne kadar kaçabiliriz ki? Ne kadar kararlı olsak da maalesef hepimiz o muhteşem pastanın karşısında zayıflık gösteriyoruz. Üstelik ara sıra yapılan bu tür kaçamaklar dünyanın sonu değil, yani moralinizi bozmanıza gerek yok. Ancak hemen ertesi günü küçük bir kaçamak yaptınız diye diyeti bozmak yerine aynı kararlılıkla diyetinize devam etmelisiniz.
 
kzılar canım acayip tatlı istiyor ya... :44:
portakal yedim kessin biraz diye,ama devam ediyor hala... :18:

nedne böyle oldu anlamadım :17:

Sakın haaaa Melek'cim. Kendine gel canım. Bir sürü spor yaptın yabana gitmesin yaptığın sporlar. Bu hafta sende 67 görmek istiyoruz. Unutma bunu.

Hilal'cim yaaaa 3. paylaşımını anlamadım. Tuhaf bir uslupla yazılmış. :9:


Ellerine sağlık paylaşımlar için. Sonuncuyu şimdi okyuorum.
 
Back
X