En yakın arkadaşımla ilk nakış kursunda tanıştığımda ilkokul mezunuydu (20 yaşındaydı ailesi okutmamış) onu zorla açıköğretime yazdırdım. Vakit geçzin hem dedim boş kalmamak için. Hiç sınıfta kalmadan yüksek notlarla ortaokulu bitirdi, okumayı sevmiş olacak ki meslek lisesine yazıldı. Yine yüksek notlarla kalmadan okulunu bitirdi. Sonra gözünü üniversiteye dikti, ailesinden hala destek yok. Oğullarını döve döve okutuyorlar ama liseye gidebilen olmadı. Dersaneye verecek parası olmadığı için ilk yıl istediği bölüme çok az bir farkla puanı yetmedi. Onun bu uğraşıp didinmelerini gören bir aile dostu dersane için para yardımında bulundu ve arkadaşım okul öncesi öğretmenliğini kazandı. Şimdi 30 yaşında, kendine güvenen ailesine artık el açmak zorunda değil, tam tersi ailesi ona el açıyor. Eğer çok geç deyip hiç başlamasaydı şimdi evinde akşama kadar tv başında vakit öldürüyor olacaktı.
Hiç bir zaman geç değildir, okumanın yaşı olmaz. Rahmetli Kemal Sunal bile kaç yaşında aldığı diplomasını bir yıl yaşayabildi, ama aldı önemli olan bu.