Sorun şu ki ‘görücü’ ile ‘okumamak’ AYNI AKLIN ÜRÜNÜ. Yâni eyvallah, insan evlâdını/yakınını birileriyle tanıştırmak istiyor olabilir elbette, hele o taraklarda bezi yoksa aslında. Gençler anlaşır, anlaşmaz, kendi hallerine bırakılır…
Ama ‘görücü’ öyle bir şey değil. Karar çocuk namına verilmiş çoktaaaaan, gerekiyorsa zorla yapılıyor direnen tarafa. Ne kadar az serbest düşünce kabiliyeti geliştirildiyse de tehdit, şantaj o kadar iyi işlediğinden, ‘görücü’yü olağan, hatta makbul görenler, üniversite okumayı da (hatta genel olarak Kuran kursu dışında okumayı, ki bazıları kızlara bunu bile fazla bulabiliyor) düşman biliyor. Okuyanlar HER SEFERİNDE ‘ZOR ZAPT’edilir bir hal alıyor
Menderes’in ilk işinin köy enstitülerini kapamış olmasının asıl sebebi de buydu. Sabahtan akşama kadar ‘bize cahil halk lazım’ ‘okuyan kendi milletine düşman oluyor’ gibi gibi propagandaların yapılmasının sebebi de kezâ…
Derin mevzûlar