- 12 Temmuz 2006
- 60.223
- 229.775
- 1.223
- 53
Dominik Cumhuriyetini diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo’ya muhalif olan Mirabal kardeşler, Trujillo'nun: "Ülkede iki tehlike var: kilise ve Mirabal Kardeşler!" şeklinde yaptığı açıklamadan günler sonra 25 Kasım 1960’da boğazlanıp dövülerek vahşice öldürüldü.
Bu olaydan 39 yıl sonra 1999 yılında BM, toplumda kadına yönelik şiddet farkındalığı yaratmak için 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.
tr.wikipedia.org
Pekiiii,
Kadınlar Günü ve toplumda farkındalık yaratması için 25 Kasım’ın Kadına yönelik şiddetle uluslararası mücadele günü ilan edilmesinin Türkiye’de yaşayan kadınlara bir faydası oldu mu? Yoksa sadece vicdan rahatlatmak için, kadınların kız çocuklarının ağzına bir parça bal çalmak için mi günler haftalar ilan edildi?
Bizde karşılık bulmadığı kesin, zira ülkemizdeki kadınlar ekonomik ve psikolojik şiddete uğruyor, fiziksel şiddet ise durmak bilmiyor.
Her yıl yüzlerce kadınımız eşleri, babaları, abileri, sevgilileri veya bir yakınları tarafından katlediliyor.
Şiddet türüne göre yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınların oranı, 2024
Geri kalan verileri de okumanız için kaynak bırakıyorum: TÜİK Kurumsal
2025 “Aile Yılı” diye ilan edilmişti, Aile yılının ilk 9 ayında 290 kadın katledildi.
www.indyturk.com
Kadın etek boyuyla makyajıyla, saat kaçta dışarıda olup olmayacağıyla yargılanırken, gencecik kızların kafasını kesen, bavula koyan, üzerine çimento döken erkekler bir takım elbise bir kravatla iyi hal indirimi alıyor.
Öldürdükleri kadınların savunma yapamayacağını, gerçekleri anlatamayacaklarını bildikleri için iftiralar atıyorlar.
Kadına yönelik şiddet de katliamlar da arttı çünkü kadın eksik etekti, erkek himayesinde bakılması gereken bir canlıydı, birey olamazdı.
3 yaşındaki, 10 yaşındaki, 13 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ettiler rızası vardı denildi, iyi hal indirimi uygulandı.
Bu toplumda hep erkeklik onurundan bahsedildi, dövdü öldürdü tecavüz etti haksız tahrik dendi.
Kadın öyle mi ama kadın insan bile değildi ki onuru olsun.
Yargıtay bile dedi ki “erkekleri reddedemezsin” “Evlilik teklifini kabul etse öldürmeyecekti”
sendika.org
Bunlar erkeklerin kadınlara ve kız çocuklarına yaptıkları, ya kadının kadına yaptıklarıyla alakalı bir araştırma var mı?
Ben bulamadım şahsen, zaten erkeklere karşı maalesef her şekilde savunmasız bırakılırken, yasa koyucular ve uygulayıcılar bile haklarımızı olması gerektiği gibi savunmazken bir de kendi hemcinsimizin psikolojik şiddetine maruz kalıyoruz.
Eğitim seviyemizden, kıyafetimize, yaşam tarzımızdan düşüncelerimize, ekonomik şartlarımızdan anneliğimize birbirimizi kategorize edip aşağılayıp hor görüyoruz, sonra dönüp eşitlikten bahsediyoruz.
Bir gün gerçekten herkesin eşit olduğu bir dünya inşa edilir, bunun da yolu bellidir ama o gün gelene kadar yine her yıl kadına yönelik şiddet kadın cinayetleri vs vs vs günlerinde birkaç panel düzenlenecek, büyük büyük insanlar büyük büyük laflar edecek herkes alkışlayacak ne güzel konuştu diyecek, o dakikalarda dışarıda birkaç kadın hala öldürülüyor veya şiddet görüyor olacak.
Bu olaydan 39 yıl sonra 1999 yılında BM, toplumda kadına yönelik şiddet farkındalığı yaratmak için 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü - Vikipedi
Pekiiii,
Kadınlar Günü ve toplumda farkındalık yaratması için 25 Kasım’ın Kadına yönelik şiddetle uluslararası mücadele günü ilan edilmesinin Türkiye’de yaşayan kadınlara bir faydası oldu mu? Yoksa sadece vicdan rahatlatmak için, kadınların kız çocuklarının ağzına bir parça bal çalmak için mi günler haftalar ilan edildi?
Bizde karşılık bulmadığı kesin, zira ülkemizdeki kadınlar ekonomik ve psikolojik şiddete uğruyor, fiziksel şiddet ise durmak bilmiyor.
Her yıl yüzlerce kadınımız eşleri, babaları, abileri, sevgilileri veya bir yakınları tarafından katlediliyor.
Şiddet türüne göre yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınların oranı, 2024
Geri kalan verileri de okumanız için kaynak bırakıyorum: TÜİK Kurumsal
2025 “Aile Yılı” diye ilan edilmişti, Aile yılının ilk 9 ayında 290 kadın katledildi.
2025 Aile Yılı'nın ilk 9 ayında 290 kadın öldürüldü
Raporda, 1 Eylül - 30 Eylül arasında 27, yılın ilk 9 ayında ise 290 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi. TKDF Başkanı Canan Güllü, "Kanun var, kanunla beraber hukuki uygulamadaki cezasızlık sistemi, koruma ve önleme alanındaki mekanizmalarının yetersizliği, zihniyetin dönüşmemiş...
www.indyturk.com
Kadın etek boyuyla makyajıyla, saat kaçta dışarıda olup olmayacağıyla yargılanırken, gencecik kızların kafasını kesen, bavula koyan, üzerine çimento döken erkekler bir takım elbise bir kravatla iyi hal indirimi alıyor.
Öldürdükleri kadınların savunma yapamayacağını, gerçekleri anlatamayacaklarını bildikleri için iftiralar atıyorlar.
Kadına yönelik şiddet de katliamlar da arttı çünkü kadın eksik etekti, erkek himayesinde bakılması gereken bir canlıydı, birey olamazdı.
3 yaşındaki, 10 yaşındaki, 13 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ettiler rızası vardı denildi, iyi hal indirimi uygulandı.
Bu toplumda hep erkeklik onurundan bahsedildi, dövdü öldürdü tecavüz etti haksız tahrik dendi.
Kadın öyle mi ama kadın insan bile değildi ki onuru olsun.
Yargıtay bile dedi ki “erkekleri reddedemezsin” “Evlilik teklifini kabul etse öldürmeyecekti”
Yargıtay’dan “erkekleri reddedemezsin” indirimine onay: “Evlilik teklifini kabul etse öldürmeyecekti”
TRT sanatçısı Hatice Yılmaz’ı evlilik teklifini reddettiği gerekçesiyle öldüren Orhan Munis’e verilen indirimli hapis cezasını onayan Yargıtay, gerekçesinde cinayetin “tasarlayarak” değil, “duygusal çöküntü ve anlık hiddet işlendiği”ni ifade etti. Kararı onayan 14 hakimin tamamı erkek
Bunlar erkeklerin kadınlara ve kız çocuklarına yaptıkları, ya kadının kadına yaptıklarıyla alakalı bir araştırma var mı?
Ben bulamadım şahsen, zaten erkeklere karşı maalesef her şekilde savunmasız bırakılırken, yasa koyucular ve uygulayıcılar bile haklarımızı olması gerektiği gibi savunmazken bir de kendi hemcinsimizin psikolojik şiddetine maruz kalıyoruz.
Eğitim seviyemizden, kıyafetimize, yaşam tarzımızdan düşüncelerimize, ekonomik şartlarımızdan anneliğimize birbirimizi kategorize edip aşağılayıp hor görüyoruz, sonra dönüp eşitlikten bahsediyoruz.
Bir gün gerçekten herkesin eşit olduğu bir dünya inşa edilir, bunun da yolu bellidir ama o gün gelene kadar yine her yıl kadına yönelik şiddet kadın cinayetleri vs vs vs günlerinde birkaç panel düzenlenecek, büyük büyük insanlar büyük büyük laflar edecek herkes alkışlayacak ne güzel konuştu diyecek, o dakikalarda dışarıda birkaç kadın hala öldürülüyor veya şiddet görüyor olacak.