• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

26 Yaş

hey yavrum hey:21:
bundan 4 ay öncesine kadar hayattan hiç bir umudu olmayan bir 26 yaş sakini duruyor karşınızda:51::27:
4 senelik ilişkim nişanlıyken bitmişti(şükür).hayata dair hiç bir umudum yoktu.aşk hiç planlarımda yoktu:91:
derkeeennn:69:hem kör kütük aşık oldum,hemde çok sevdiğim bir işim var
hayatta hiç bir şey için geç kalınmış sayılmaz.heleki 26 yaşındaysanız=)

al bendende o kadar... benim içinde hayat oyle monotonduki..26 yaşındaydım ve evlenmeyi düşündüğüm eski sevgilim başkasıyla nişanlanmıştı bile. yaş geçiyordu umutsuzluk diz boyu olmuştu bende...derken şimdiki sözlüm çıktı karşıma ve çok kısa zaman içerisinde hayatım değişti. herşey kısmet arkadaşlar. sizi anlıyorum çünkü geçen yıla kadar bende sizin gibi düşünüyodum hatta bu saatten sonra evlenmem herhalde diyodum ama hayata belli olmuyomuş meğer.
 
bende 27 yaşndayım hiç umudum yok sevgili adına evlenmek adına banada güzel oldugumu söylerler ama neden kimse yok hayatımda bi türlü anlamıyorummmm :2:
 
bende 27 yaşndayım hiç umudum yok sevgili adına evlenmek adına banada güzel oldugumu söylerler ama neden kimse yok hayatımda bi türlü anlamıyorummmm :2:
 
bende üc ay sonra 26 olucam ama senin gibi düsünmüyorum..
hos ben kendimi ne 26 hissediyorum ne de 26 gösteriyorum..
bence yasla hic bir alakasi yok, insan mutlulugu 40 yasinda bile yakalayabilir..
su yasima geldim ama hala bitmemis bir okulum ve bu yüzden bir sene daha evlilikle taclandirilmayi bekleyen bir iliskim var..
 
bende üc ay sonra 26 olucam ama senin gibi düsünmüyorum..
hos ben kendimi ne 26 hissediyorum ne de 26 gösteriyorum..
bence yasla hic bir alakasi yok, insan mutlulugu 40 yasinda bile yakalayabilir..
su yasima geldim ama hala bitmemis bir okulum ve bu yüzden bir sene daha evlilikle taclandirilmayi bekleyen bir iliskim var..

Sevgilim terk edip gitmeden önce ben de senin gibi hissediyordum. Her şey yolundaydı.Şimdi yeniden bir şeylere başlamak uzak geliyor. Emek verdiğin, büyüttüğün, özendiğin bir bebeğin var sağlıkla sıhhatle büyüyüp görevlerini yerine getirebiliyorsa ne mutlu, ama düşün ki o bebek ölüyor...Benimki de böyle bir şey, emek verdiğim, üzerinde düşündüğüm, sevdiğim, değer verdiğim ilişkim bitiyor. Bu olduktan sonra diğer konular daha çok gözüme batmaya başladı, o varken üstesinden gelebiliyordum zorlukların...
 
Canım ben de 10 gün sonra 26'ıma giricem... 6 aydır nişanlıydım. 11.11.11de evlenecektik, tarihimizi bile aldık... Ama yaklaşık bir hafta önce nişanı attım, onca hazırlık masraf ortada kaldı.. Bir de herkes evleneceğimizi beklerken, "neden ayrıldınızzz" sorularına cevap vermek, açıklama yapmak daha da sinir bozucu... Masrafa mı yanayım, evleneceğime inanırken hayallerimin yıkılmasına mı... Ama yine de fazla üzülmüyorum, çünkü her işte bir hayır vardır diye düşünüyorum... İleride boşanmaktansa, nişanlıyken ayrılmak çok daha iyi. Bunu daha önce başka konuda da yazmıştım, senin için tekrar yazmak istedim... Sen de umudunu kaybetme sakın. Senin için de o kişi hayırlı değilmiş demekki ki, olmadı.. Bazen, bazı insanları ya da olayları kendimiz için hayırlı zannediyoruz.. Çünkü öyle olduğuna inanmak istiyoruz.. Halbuki, hayırlı sandığımız insanlar bizim için hayırsız olabiliyor, ve en doğrusunu Allah biliyor... Düşünsene, evlenip boşanmak daha mı iyi? En azından daha bekarsın, gençsin.. 26 yaşına girince, insan ister istemez telaşa kapılıyor. Çünkü 26 yaş bir sınır, 25'i geçmiş oluyorsun, 30'a merdiven dayıyorsun... Bunu hissedince de, insan karamsarlaşıyor.. Ama at üstünden o karamsarlığı canım... Bir örnek daha vereyim, kuzenim 28 yaşında ve daha yeni nişanlandı. Evlenene kadar da 29-30 olacak.. Herkesin bir kaderi var, ve zamanı gelince yaşıyoruz.. Senin için de hayırlısı kimse, o girsin hayatına inşallah..
 
Son düzenleme:
bence hiç de geçmemiş senden neden geçsin aşk öyle yaşa başa bakan bişi değil ki nerde ne zaman kaşılaşacağın hiç belli olmaz sen yeter ki Allahtan temiz bir kalple iste o sana en hayırlısını gösterecektir bi şekilde tanbılırsın merak etme:21:

bana gelirsek sevgilimle tanıştığımda 19 yaşındaydım şimdi ise 23 yaşındayım düşünüp geri dönüp baktığımda ne kadar küçükmüşüm diyorum şimdi ikimizde birlikte büyüdük diyorum kendi kendime ilişki uzadıkca sorunlarrda uzuyor malesef ilişki esnasında ha peki ben yaşımın geçtiğini düşünüyor muyum? hayırrr!
çünkü bundan bi kaç yıl önce çok istiyodum ama isterken isterken sorunlarla birlikte içimde sanki bi kısımı kaybettim soğudum yani evlilikten bilmiyorum daha da henüz evlenmeyi düşünmüyorum biraz daha yaşıcam özgür hayatımı kim ne derse desin önemli olan benim hayatım yani:36:
 
merhaba
ben de 25 yasını 2 hafta once doldurmus 26dan gun almaya baslamış biriyim :)
hayatta sukretmek için o kadar neden var ki, ben buna bir örneğim diye dusunuyorum
cocuk yasta hastaneyle tanışıp ömür boyu hastane kontrolü ve ilaçlarla yasamak zorunda olan biriyim
cok sukur ki universiteyi bitirdim ama daha gecen sene(2 yılımı bos sebeplerle harcadım ona yanıyorum kimse için kendinden ödün vermeye değmiyor)
hayatımda biri yok aşık olmayı cok isterim sevmek ve sevilme ihtiyacı içindeyim (nasip ne zaman karşıma cıkarsa)
evdeyim çalışmıyorum butun gun ergenliğin dorugundaki kardesim, emekli babam ve evhanımı annemle vakit geçiriyorum... farklı bir muhite tasındıgımız için hiç arkadasım yok cok kucuk biyer burası sosyal acıdan zayıf ne sinema var ne de gezecek biyer
param yok ailem ne zaman harclık verirse işte
hayatım evişleri ve ailemin gonlunu etmekle geciyor...
tum bunlara ragmen hayattan umutluyum, bunları hayattan bezdiğim için anlatmadım sadece her yeni gun yeni umutları da beraber getirerek baslar ve Allah her seyin hayırlısını bilir buna cok inanıyorum
ben de her insan gibi zaman zaman bunalıma girebiliyorum ama sahip olduklarımı dusunup sukretmeye çalışıyorum cunku en azında hayattayım ac değilim basımı sokacak bir evim elimdekileri paylaşabilecek dertleşebileceğim bir ailem var okumuş kulturlu bir insanım halen daha 4 yıllıga tamamlama hayallerim var ve ailem beni her konuda destekliyor
yazı yazmayı seven biriyim kimbilir belki bu hobimi kitap yazarak profesyonelleştiririm
yani 26 yas gec değil ben daha gencliğimin baharındayım
karsıma ummadıgım bir zamanda belki de hayat arkadasım olacak kişi çıkacak
sevimli cocuklarımız olacak
hayal kurun inşallah bunlar bir gun gerceklesecek diye dusunun cunku hayat guzel yasamaya deger herseye ragmen sağlıklı oldugunuz bir işiniz veya mesleginiz oldugu için sanslısınız boyle dusunun
her yeni gune yeni umutlarla merhaba deyin
cunku siz de her gun yeni fırsatlara merhaba diyerek yenilenmiş bir insan oluyorsunuz
değerli oldugunuzun, guzel oldugunuzun, kulturlu bireyler oldugunuzun farkına varın
sevgiyle kalın...:)))))
 
Son düzenleme:
Benim de güzel olduğumu söylerler, en azından istenmeyecek bir tip değilim, işim var vs... ama bana duygularını açan pek erkek yok çevremde. Bir ara telefonuma mesajlar geliyordu o kişi de evli çıktı, kendine metres arıyormuş herhalde pisliği hemen def ettim yazık karısına çocuğuna...Yani senin en azından çevrende ihtimaller varmış, bunlar umut verici biri olmazsa diğeri bir şekilde olacak, senin güvenini kazanacak seni etkileyecek...Bende o umut da yok, acaba bana yaklaşmayın gibi bir enerji mi yayıyorum etrafa :) Yaş 26, gerisi mantı durumu var :P Şimdi uydurdum. Peki senin nişan atma sebebin neydi merak ettim?

çevremde ihtimaller var ama geneli benden küçük ve laylaylom tipler.çağrı merkezlerini bilirsin.geneli havai tiplerdir.ciddi olanlar çıktı ama ben güvenemiyorum.artı bazen bu konuyla ilgili konuşuyoruz arkadaşlarımla.herkesin bi sevgilisi var.bana dedikleri şu sen kafanı masadan kaldırıp da birine bakmıyorsun içinden gelmiyor ki?güvenmek istemiyorsun korkuyorsun sen diyorlar.hiç etrafıma bakmıyormuşum kimseyi tanımaya çalışmıyormuşum bir de insanlara ters tepki verip gözlerini de korkutuyormuşum.erkek gözüyle benim davranış tarzım bu.sanırım sen de benim gibi ne kadar sosyal olsan da iş özel hayata gelince içine kapanık ve aşırı karamsar oluyorsun.galiba hata bizde.biz daha kendi bunalımımızı atlatamamışız ve etrafımızdakileri göremiyoruz.umarım birgün görürüz:)))))

buarada nişanı atma sebebim benim burdaki konularımda detaylı yazıyor.şöyle özetleyip:küfür, hakaret, saygısızlık, ailesinin aşırı söz hakkına sahip olması ( hele ki annesinin) diyebilirim.düğünüme 1 ay kala attım nişanı çünkü sabrımın sonuydu artık kaldıramadım...
 
Son düzenleme:
kızlar sanırım insanın yaşı ilerledikçe birilerini beğenmesi zorlaşıyor
ergenlik çağındaki gibi gördüğümüzü yakışıklı diye hemen beğenmiyoruz
işi var mı bana nasıl davranıyor ailesi nasıl bir sürü ince elekten geçiriyoruz
telaşlanmalar bu yüzden çok seçicilik var
ama 26 yaş çok güzel bi yaş kadınlar kendilerini daha iyi tanıyıp sorumluluğun bilincinde oluyor
herkesin bi yerlerde kısmeti olduğuna inanıyorum
 
bunalım mı??? birde benim hikayemi okuyun arkadaşlar.tabi beterin beteri var ama herkesin derdi kendine büyük. evliliğimin 4.yılında hamile kaldım.mutluluk tavan yapmıştı bizde.ama 3. ayın sonunda bebeğim karnımda ölmüş ve ben 3 hafta farketmeden taşımışım kızımın cansız bedenini.bebeğimi aldıkları hafta eşimin işyeri iflas etti ve eşim işsiz kaldı.o haftanın sonunda ben işe başladım ve işyerinde dibimdeki arkadaşım benimle aynı dönemde hamile kalmıştı ve ben onun büyüyen karnını iç çekerek izledim.dünyayla bağlantım resmen kopmuştu.işyerinde müdürümle sorunlar yaşadım onunda bebeği olmuyordu beni görünce durmadan üstüme geldi.ama eşimde işsiz olduğundan işi bırakma şansım yoktu.bir sürü borcumuz vardı.o ay işyerinden durumlar kötü diye maaş da alamadık.ve sonraki 5 ay maaş alamadan çalıştım.eşimde iş bulamadı.resmen bitmiş durumdaydık.üst komşum doğum yapmıştı her gördüğümde nispet yapar gibi ballandıra ballandıra bebeğini nasıl doğurduğunu anlatıyordu.bunalıma girdim demek benim ruh halim için az kalırdı.bu tarz sıkıntılar tam 6 ay devam etti.ama sonra eşim iş buldu ve çok iyi bir iş.pazartesiydi işe başladığında ve ben perşembe günü dr.a idrarımda yanma var diye gittiğimde hamile olduğumu öğrendim.ertesi hafta işyerinde birikmiş bütün maaşlarımızı toplu aldık , borçları sıfırladık.ve ben dünyalar tatlısı canım oğlumu dünyaya getirdim sağlıkla.oğlum üç aylıktı kendime araba aldım hemde istediğimden.biri bana bunlar geçecek bak bunlar bunlar olacak dese o zaman gülerdim.ama hayat işte.dibe vurduğu gibi aynı hızla yukarı da çıkarabiliyor.sizinkiler daha çok aşksızlık üzerine ama bu da hayatın ayrı bir boyutu işte.ben 26 değil 30 um ama.inanın hayatta hiçbirşey tek damla gözyaşımıza değmez.değen varsa da sonuna kadar ağlamalı tabi o ayrı.ama bunlar inanın gelip geçici dertler.bir daha 26 olabilecek misiniz.bırakın tadını çıkarın hayatınızın..ve nacizane tavsiyem mutluluğunuz bir başkasına endekslemeyin.oluruna bırakın.nasip gün gelir sizi bulur siz aramasanızda. sonuç olarak bunalımdan çıkmanın tek kuralı şükretmek,sabırlı olmak,umutlu olmak ve bardağın dolu kısmını görebilmekte.hepinize iyi geceler:)
 
bunalım mı??? birde benim hikayemi okuyun arkadaşlar.tabi beterin beteri var ama herkesin derdi kendine büyük. evliliğimin 4.yılında hamile kaldım.mutluluk tavan yapmıştı bizde.ama 3. ayın sonunda bebeğim karnımda ölmüş ve ben 3 hafta farketmeden taşımışım kızımın cansız bedenini.bebeğimi aldıkları hafta eşimin işyeri iflas etti ve eşim işsiz kaldı.o haftanın sonunda ben işe başladım ve işyerinde dibimdeki arkadaşım benimle aynı dönemde hamile kalmıştı ve ben onun büyüyen karnını iç çekerek izledim.dünyayla bağlantım resmen kopmuştu.işyerinde müdürümle sorunlar yaşadım onunda bebeği olmuyordu beni görünce durmadan üstüme geldi.ama eşimde işsiz olduğundan işi bırakma şansım yoktu.bir sürü borcumuz vardı.o ay işyerinden durumlar kötü diye maaş da alamadık.ve sonraki 5 ay maaş alamadan çalıştım.eşimde iş bulamadı.resmen bitmiş durumdaydık.üst komşum doğum yapmıştı her gördüğümde nispet yapar gibi ballandıra ballandıra bebeğini nasıl doğurduğunu anlatıyordu.bunalıma girdim demek benim ruh halim için az kalırdı.bu tarz sıkıntılar tam 6 ay devam etti.ama sonra eşim iş buldu ve çok iyi bir iş.pazartesiydi işe başladığında ve ben perşembe günü dr.a idrarımda yanma var diye gittiğimde hamile olduğumu öğrendim.ertesi hafta işyerinde birikmiş bütün maaşlarımızı toplu aldık , borçları sıfırladık.ve ben dünyalar tatlısı canım oğlumu dünyaya getirdim sağlıkla.oğlum üç aylıktı kendime araba aldım hemde istediğimden.biri bana bunlar geçecek bak bunlar bunlar olacak dese o zaman gülerdim.ama hayat işte.dibe vurduğu gibi aynı hızla yukarı da çıkarabiliyor.sizinkiler daha çok aşksızlık üzerine ama bu da hayatın ayrı bir boyutu işte.ben 26 değil 30 um ama.inanın hayatta hiçbirşey tek damla gözyaşımıza değmez.değen varsa da sonuna kadar ağlamalı tabi o ayrı.ama bunlar inanın gelip geçici dertler.bir daha 26 olabilecek misiniz.bırakın tadını çıkarın hayatınızın..ve nacizane tavsiyem mutluluğunuz bir başkasına endekslemeyin.oluruna bırakın.nasip gün gelir sizi bulur siz aramasanızda. sonuç olarak bunalımdan çıkmanın tek kuralı şükretmek,sabırlı olmak,umutlu olmak ve bardağın dolu kısmını görebilmekte.hepinize iyi geceler:)

siz artık yoluna girmeyecek derken her sey düzelmis
bebeğinize ve ailenize saglıklı uzur ömürler diliyorum
anlattıklarınız moral olur umarım:)
hala nefes alıyorsak yaşayacak güzel günlerimizde vardır değil mi:)
 
bunalım mı??? birde benim hikayemi okuyun arkadaşlar.tabi beterin beteri var ama herkesin derdi kendine büyük. evliliğimin 4.yılında hamile kaldım.mutluluk tavan yapmıştı bizde.ama 3. ayın sonunda bebeğim karnımda ölmüş ve ben 3 hafta farketmeden taşımışım kızımın cansız bedenini.bebeğimi aldıkları hafta eşimin işyeri iflas etti ve eşim işsiz kaldı.o haftanın sonunda ben işe başladım ve işyerinde dibimdeki arkadaşım benimle aynı dönemde hamile kalmıştı ve ben onun büyüyen karnını iç çekerek izledim.dünyayla bağlantım resmen kopmuştu.işyerinde müdürümle sorunlar yaşadım onunda bebeği olmuyordu beni görünce durmadan üstüme geldi.ama eşimde işsiz olduğundan işi bırakma şansım yoktu.bir sürü borcumuz vardı.o ay işyerinden durumlar kötü diye maaş da alamadık.ve sonraki 5 ay maaş alamadan çalıştım.eşimde iş bulamadı.resmen bitmiş durumdaydık.üst komşum doğum yapmıştı her gördüğümde nispet yapar gibi ballandıra ballandıra bebeğini nasıl doğurduğunu anlatıyordu.bunalıma girdim demek benim ruh halim için az kalırdı.bu tarz sıkıntılar tam 6 ay devam etti.ama sonra eşim iş buldu ve çok iyi bir iş.pazartesiydi işe başladığında ve ben perşembe günü dr.a idrarımda yanma var diye gittiğimde hamile olduğumu öğrendim.ertesi hafta işyerinde birikmiş bütün maaşlarımızı toplu aldık , borçları sıfırladık.ve ben dünyalar tatlısı canım oğlumu dünyaya getirdim sağlıkla.oğlum üç aylıktı kendime araba aldım hemde istediğimden.biri bana bunlar geçecek bak bunlar bunlar olacak dese o zaman gülerdim.ama hayat işte.dibe vurduğu gibi aynı hızla yukarı da çıkarabiliyor.sizinkiler daha çok aşksızlık üzerine ama bu da hayatın ayrı bir boyutu işte.ben 26 değil 30 um ama.inanın hayatta hiçbirşey tek damla gözyaşımıza değmez.değen varsa da sonuna kadar ağlamalı tabi o ayrı.ama bunlar inanın gelip geçici dertler.bir daha 26 olabilecek misiniz.bırakın tadını çıkarın hayatınızın..ve nacizane tavsiyem mutluluğunuz bir başkasına endekslemeyin.oluruna bırakın.nasip gün gelir sizi bulur siz aramasanızda. sonuç olarak bunalımdan çıkmanın tek kuralı şükretmek,sabırlı olmak,umutlu olmak ve bardağın dolu kısmını görebilmekte.hepinize iyi geceler:)
ne guzel ki en zor zamanlarda bile dayanıp sonunda felaha kavusmussunuz Allah yavrunuzu size ve topluma hayırlı evlat olmayı nasip etsin saglıklı guzel ömür diliyorum size

Hayatta her sey birer imtihan ve elimizdekilere sukredip sabredersek elbet bir gun bu sabrın meyvelerini toplayacagız diye dusunuyorum
o yuzden arkadaslar lutfen canınızı sıkmayın yarın bir bakmışsınız yıllar su gibi akıp gitmiş ve siz yapmadıklarınızın pişmanlığıyla kalmışsınız
Hayat herseye ragmen guzel, yeter ki elimizdekilerin kıymetini bilip gelecege umutla bakalım bosuna dememişler"gun dogmadan neler dogar" diye, gunes her sabah yeniden dogduguna gore yasamak için halen bir sansınız var demektir..
hepinize saglıklı mutlu gunler diliyorum...
bu arada bayramınız kutlu olsun, halen sansınız varken sevdiklerinize bir kez daha sarılın bu mutlu gunde
şeker tadında bir bayram tatili geçirmeniz dilegiyle...
sevgiyle kalın...
 
26 yasında degilim :)
daha 3 yılım var.. ama burda yasın onemli oldugunu hiç dusunmuyorum

insan uzun suren bir ilişkinin ardından husrana ugradıgında birebir aynı duyguları hissediyor.. bende 3 sene surmus ve evlilige dogru ciddi adımlarla ilerleyen bir ilişkinin bitmesinin ardından cok buyuk bir hayalkırıklıgı ve ardından depresyon sureci yasadım..

benim yasadıgım depresyon oyle boyle degildi hemde.. kendi içimde yasamadıgım etrafımdaki herkesi kırıp dokdugum neredeyse annemin hastenelik olmasına yol acan cinstendi

üniversitede son sınıftaydım ve okulu bırakmayı dusundum hatta o donem icin kaydımı yaptırmaya bile gitmedim.. işten cıktım.. tek yaptgım gun boyu yatakta yatmak ve tavanı izlemekti.. konusmuyordumda, gozlerim sabit bir noktaya bakıyordu, psikologun karsında derdimi anlatmam beklendiginde sadece aglıyordum, anlatamıyordum içimde kopan fırtınaları kimseye, psikolog o halimi gorunce bikaç bişey karaladı receteye ve anneme bunları alsın duzelme olmzsa hastaneye yatırcaz dedi

hayat benim için bitmişti artık.. evlenmeyecektim, benim cocuklarım olmayacaktı, bir işim hayata dair bir amacım hiçbieyim.. herseyimi onunla beraber arkada bırakmıstım.. yasayan bir ölüydüm zira ölmek benim için kurtulus olacaktı.. annem perişan babam perişan... gormen lazımdı halimi

sonra bir sabah uayndım ve dedimki cookie kalk yataktan! sen bukadar aciz bu kadar gucsuz degilsin.. eger hayat bitmiş olsaydı suan nefes alıyor olmazdın! yiyecek ekmegin içecek suyun gorecek gunlerin herseyden onemlisi yasanacak koca bir hayat seni bekliyor.. 3 seneyi dusun dedim.. neden bitirdin?? neden?? 3 senede kackez mutlu oldun yuzunu kackez gordun yada kackez degerli hissettin kendini?

cevap koca bir HİÇ di... tavlayana kadar yapılmış birnbir numarayla boyanmıstı gozum ve ben 3 yıl boyunca onun o hallerine geri donmesi inancına tutulmustum.. ama hayır, o evlilik yoluna girene kadar herseyi yapmıs sonra nasılsa artık bana asık diyerek herseyden elini etegini cekmiş iki yuzllu kendinden baskasını dusunmeyen bencil adamın tekiydi!

o sabah suslenip puslenip dısarı cıktım.. okulda hocalarıma durumu anlatıp kaydımı yaptırdım.. derslere girdim.. donuste de kitapcıya ugradım ...

ve o kitapçıda hayatımın askıyla karsılastım... ayrılıgımdan 1.5-2 ay sonra... 1 hafta sonrada sozleniyorum

3 yılda bir gun yasayamadıgım saadeti 1 yıldır hergun yasıyorum.. :nazar:

bazen iyi şeylerin olması için.. önce kotu seyler olması gerekir
her yıkım yepyeni taptaze bir baslangıcın habercisidir

26 yas yeni bir hayat
26 yas senin için yeniden dogmak olabilir

aynaya bak... gulumse.. ve kendine "hosgeldin, iyiki dogdun" de

unutma... ne dusunursen o sun... nasıl yasamayı secersen.. öyle ölürsün :34:
 
Sevgilim terk edip gitmeden önce ben de senin gibi hissediyordum. Her şey yolundaydı.Şimdi yeniden bir şeylere başlamak uzak geliyor. Emek verdiğin, büyüttüğün, özendiğin bir bebeğin var sağlıkla sıhhatle büyüyüp görevlerini yerine getirebiliyorsa ne mutlu, ama düşün ki o bebek ölüyor...Benimki de böyle bir şey, emek verdiğim, üzerinde düşündüğüm, sevdiğim, değer verdiğim ilişkim bitiyor. Bu olduktan sonra diğer konular daha çok gözüme batmaya başladı, o varken üstesinden gelebiliyordum zorlukların...

seni cok iyi anliyorum, bir kadin zaten her zaman zordur ayriligi kabullenip devam etmek..
ama söyle düsün bir de hadi diyelim iliskin bitmeseydi ve siz evlenseydiniz, cocugun felan olsaydi yada verdigin gibi (allah göstermesin) bebegin ölseydi, kocan seni aldatsaydi, esinin ailesiyle bin türlü sorun yasaydin, inan o zaman iste keske evlenmeden ayrilsaydim diyecektin..
ben her zaman yasadigimiz ne olursa olsun hep bir hayir oldugunu düsünürüm, ki öylede zaten..
yarin karsina öyle biri cikarki, öyle güzel duygulari yasatirki sana eski iliskini hatirlamazsin bile..
mutlu olucagina ilk önce sen inanmalisin ve yas olaylarina takilmamalisin..
 
siz artık yoluna girmeyecek derken her sey düzelmis
bebeğinize ve ailenize saglıklı uzur ömürler diliyorum
anlattıklarınız moral olur umarım:)
hala nefes alıyorsak yaşayacak güzel günlerimizde vardır değil mi:)

çok teşekkürler canım.Allah daha iyilerini sana nasip etsin.kesinlikle yaşanacak daha çok güzel günler var.arada tökezleyeceğiz hayatta ama bunlarda yaşamın tuzu biberi olmazsa olmazı deyip yola devam etmeliyiz.hayatımızda hiç sıkıntı olmasaydı güzel günlerin mutluluğuna varabilir miydik hiç?
 
ne guzel ki en zor zamanlarda bile dayanıp sonunda felaha kavusmussunuz Allah yavrunuzu size ve topluma hayırlı evlat olmayı nasip etsin saglıklı guzel ömür diliyorum size

Hayatta her sey birer imtihan ve elimizdekilere sukredip sabredersek elbet bir gun bu sabrın meyvelerini toplayacagız diye dusunuyorum
o yuzden arkadaslar lutfen canınızı sıkmayın yarın bir bakmışsınız yıllar su gibi akıp gitmiş ve siz yapmadıklarınızın pişmanlığıyla kalmışsınız
Hayat herseye ragmen guzel, yeter ki elimizdekilerin kıymetini bilip gelecege umutla bakalım bosuna dememişler"gun dogmadan neler dogar" diye, gunes her sabah yeniden dogduguna gore yasamak için halen bir sansınız var demektir..
hepinize saglıklı mutlu gunler diliyorum...
bu arada bayramınız kutlu olsun, halen sansınız varken sevdiklerinize bir kez daha sarılın bu mutlu gunde
şeker tadında bir bayram tatili geçirmeniz dilegiyle...
sevgiyle kalın...

çok ama çok teşekkürler.gün doğmadan neler doğar.eşimin en sevdiği laftır.benim de.kesinlikle her yazdığına katılıyorum..herkese iyi bayramlar
 
Burada yazılanlar çok güzel, umut verici...Söylediklerinize inanmayı o kadar istiyorum ki...Bu ayrılık sürecini yaşamak gerekiyor belki de,haklısınız. Benim yaşadıklarımı belki bir başkası yaşasa bu kadar etkilenmeyecekti ama hissettiklerimiz biraz da olaylara yüklediğimiz anlamlarla ilişkili. Ben hayatımı böyle hayal etmemiştim. Üniversite hayatım böyle olmayacaktı, o istemiyor hoşlanmıyor diye yapmayı sevdiğim şeylerden vazgeçeceğimi hiç düşünmemiştim. 4 yılı bomboş geçireceğimi, her gün üzülüp ağlayacağımı, ailemi de üzeceğimi ve buraya yazamayacağım özel şeyleri de...Mesleğim bile böyle olmayacaktı farklı ideallerim vardı. Hepsinden sadece ve sadece o istemiyor, hoşlanmıyor diye vazgeçtim. İlişkinin detaylarında ben her zaman vazgeçen taraftım. Ve ilişkimizin bitme sebebi de benim yeterince fedakarlık yapmamamdı !! Uğradığım haksızlıkları sindiremiyorum, buraya yazsam anlatsam tüm dünyaya haykırsam da hiçbir şey değişmeyecek sonuçta ama onun bana yaptığı haksızlıklar, yapmadığım şeyleri yapmışım gibi dayatması ve beni bunlardan dolayı cezalandırması (kötü davranarak) vs vs vs....Kafamdan bu düşünceleri bir an olsun atabilmeyi çok isterdim. Sürekli beynimin içinde kavga eden seslerin susması için...Bir kitap okuyorum ismi "Terapi" bana iyi geliyor, herkese tavsiye ederim. Ama uzun vadede yine başladığım noktaya dönüyorum. Bir şeyler tam olarak bitmeden de yeni şeylere başlanmıyor bence. Ama günden güne çok az da olsa daha iyi hissettiğimi fark ediyorum.
 
26 yasında degilim :)
daha 3 yılım var.. ama burda yasın onemli oldugunu hiç dusunmuyorum

insan uzun suren bir ilişkinin ardından husrana ugradıgında birebir aynı duyguları hissediyor.. bende 3 sene surmus ve evlilige dogru ciddi adımlarla ilerleyen bir ilişkinin bitmesinin ardından cok buyuk bir hayalkırıklıgı ve ardından depresyon sureci yasadım..

benim yasadıgım depresyon oyle boyle degildi hemde.. kendi içimde yasamadıgım etrafımdaki herkesi kırıp dokdugum neredeyse annemin hastenelik olmasına yol acan cinstendi

üniversitede son sınıftaydım ve okulu bırakmayı dusundum hatta o donem icin kaydımı yaptırmaya bile gitmedim.. işten cıktım.. tek yaptgım gun boyu yatakta yatmak ve tavanı izlemekti.. konusmuyordumda, gozlerim sabit bir noktaya bakıyordu, psikologun karsında derdimi anlatmam beklendiginde sadece aglıyordum, anlatamıyordum içimde kopan fırtınaları kimseye, psikolog o halimi gorunce bikaç bişey karaladı receteye ve anneme bunları alsın duzelme olmzsa hastaneye yatırcaz dedi

hayat benim için bitmişti artık.. evlenmeyecektim, benim cocuklarım olmayacaktı, bir işim hayata dair bir amacım hiçbieyim.. herseyimi onunla beraber arkada bırakmıstım.. yasayan bir ölüydüm zira ölmek benim için kurtulus olacaktı.. annem perişan babam perişan... gormen lazımdı halimi

sonra bir sabah uayndım ve dedimki cookie kalk yataktan! sen bukadar aciz bu kadar gucsuz degilsin.. eger hayat bitmiş olsaydı suan nefes alıyor olmazdın! yiyecek ekmegin içecek suyun gorecek gunlerin herseyden onemlisi yasanacak koca bir hayat seni bekliyor.. 3 seneyi dusun dedim.. neden bitirdin?? neden?? 3 senede kackez mutlu oldun yuzunu kackez gordun yada kackez degerli hissettin kendini?

cevap koca bir HİÇ di... tavlayana kadar yapılmış birnbir numarayla boyanmıstı gozum ve ben 3 yıl boyunca onun o hallerine geri donmesi inancına tutulmustum.. ama hayır, o evlilik yoluna girene kadar herseyi yapmıs sonra nasılsa artık bana asık diyerek herseyden elini etegini cekmiş iki yuzllu kendinden baskasını dusunmeyen bencil adamın tekiydi!

o sabah suslenip puslenip dısarı cıktım.. okulda hocalarıma durumu anlatıp kaydımı yaptırdım.. derslere girdim.. donuste de kitapcıya ugradım ...

ve o kitapçıda hayatımın askıyla karsılastım... ayrılıgımdan 1.5-2 ay sonra... 1 hafta sonrada sozleniyorum

3 yılda bir gun yasayamadıgım saadeti 1 yıldır hergun yasıyorum.. :nazar:

bazen iyi şeylerin olması için.. önce kotu seyler olması gerekir
her yıkım yepyeni taptaze bir baslangıcın habercisidir

26 yas yeni bir hayat
26 yas senin için yeniden dogmak olabilir

aynaya bak... gulumse.. ve kendine "hosgeldin, iyiki dogdun" de

unutma... ne dusunursen o sun... nasıl yasamayı secersen.. öyle ölürsün :34:

Senin durumun da çok zormuş. Ben daha çok içimde yaşıyorum. Bir de bizim ilişkimizde 6 senedir sürekli terk edilme durumunu yaşadığım için, ben biraz alışmıştım. Yani zamana yayıldı. Umarım senin başına gelen güzel şey, benim de başıma gelir:)
 
Back