3 Aralık Dünya Engelliler Günü

Caddy

Guru
Pro Üye
28 Mart 2012
8.170
2.001
Sağlık Bakanlığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin engelli olduğunu, engelli sayısının da her geçen gün artacağını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin engelli olduğunu, nüfusun yaşlanması ve kronik hastalıklardaki artış nedeni ile engelli sayısının da her geçen gün artacağını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı’ndan “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” nedeniyle yapılan açıklamada, “Engelli bireylerin kaliteli sağlık hizmetlerden, tedavilerden ve sağlık teknolojilerinden, toplumun diğer bireyleri ile eşit bir şekilde faydalanma hakkına sahiptir. Halkımızın sağlık düzeyini yükseltmek ve geliştirmek için bedensel, zihinsel, sosyal ya da ekonomik koşulları nedeniyle özel ihtiyacı olan engellilerimizin korunması ve kendi ihtiyaçlarına uygun sağlık hizmetlerine kolay erişebilmelerine yönelik faaliyetlerimiz devam etmektedir” denildi.
Açıklamada sağlık kuruluşlarının engelli vatandaşlar için erişilebilir hale getirilmesine ilişkin faaliyetler şöyle sıralandı:

"Sağlık kuruluşlarımızda engelli ve yaşlı hastalarımızın hizmet alımlarını kolaylaştırmak üzere istemeleri halinde işlemlerinde yardımcı olacak refakatçi personel (hostes hizmeti) temin edilmektedir. İşitme engelli hastalarla iletişimi sağlamak üzere personelimize işaret dili eğitimleri verilmektedir. Engellilerimize poliklinik hizmetlerinde öncelik verilmektedir. Engelli vatandaşlarımızın sağlık kuruluşlarına kayıt ve kabul işlemleri yapılırken özel durumuna uygun şekilde işlemlerinin yapılması yönünde çalışmalarımız devam etmektedir. Engelli ve kimsesiz hastaların başvurdukları sağlık kuruluşundan başka bir sağlık kuruluşuna nakli gerektiğinde, imkânlar ölçüsünde transferi sağlanmaktadır. Engelli vatandaşlarımızın kullandıkları ortez ve protezlerin üretimi ve üretim sonrası hizmet kalitesine ilişkin esasların belirlendiği ‘Ortez Protez Yönetmeliği’ çıkarılmıştır. Bakanlığımız bünyesinde Kronik Hastalıklar, Yaşlı Sağlığı ve Özürlüler Daire Başkanlığı kurulmuştur. Engelli Sağlık Kurulu raporlarına yönelik Engellilik Sağlık Bilgi Sistemi yazılımı tamamlanmış ve pilot uygulamaya geçilmiştir."

Ülke genelinde engelliliğin önlenmesi amacı ile doğumdan itibaren tüm bebeklere; yeni doğan işitme taraması, fenilketonüri taraması, biyotidinaz enzim eksikliği ve tiroid hormon eksikliği taraması, gelişimsel kalça çıkıklığı erken tanı ve tedavisi, hemoglobinopati taramaları, erken yaş taramaları (kırma kusurları, işitme taramaları) yapıldığı bilgisinin yer aldığı açıklamada, evinde sağlık hizmetine ihtiyacı olan engelli bireylere muayene, tetkik ve tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetlerinin verildiği kaydedildi. Açıklamada, “Ülkemizin tamamını kapsayan evde sağlık hizmeti uygulaması ile engelli vatandaşlarımızın da içinde bulunduğu 356 bin 830hastaya evde sağlık hizmeti sunulmuştur. Aile hekimleri, mobil ekipler, evde sağlık hastane birimlerimiz, evde sağlık ağız ve diş sağlığı birimlerimiz evde sağlık hizmetlerinde görev almaktadırlar” denildi.
 
10-16 Mayıs arası Engelliler Haftasıdır. Sakatlık insanlığın ortak sorunudur. Bu yüzden Sakatlar Haftası yalnız ülkemizde değil Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede aynı zamanda değerlendirilir. Sakatlar Haftası boyunca; sakatlık sorunu, sakatlığın önlenmesi ve sakatların eğitimi konusu üstünde durulur. Radyo ve televizyonda konu ile ilgili programlar yayınlanır. Okullarda her gün ayrı bir sakatlık konusu işlenir. Sakatları Koruma Millî Koordinasyonu Kurulu haftanın değerlendirilmesi için aşağıdaki programın uygulanmasını kararlaştırmıştır. 10 Mayıs Sakatlar Haftasının açılışı 11 Mayıs Görmeyenler günü 12 Mayıs işitme ve Konuşma Kusurluları günü 13 Mayıs Ortopedik Sakatlar günü 14 Mayıs Zeka ve Ruhsal Özürlüler günü 15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü 16 Mayıs Sakatlar Haftasına genel bakış.
 
Evet arkadaşlar bugün dünya engelliler günü.

Abuk subuk, saçma sapan, bazen incir çekirdeğini doldurmayan, bazende uzaya sığmayacak kadar büyük acılar yaşayan herkes...

Lütfen bir kenara bırakın dertlerinizi ve bugün gözünüzün görmediğini yada çevreyi algılayacak duyu organlarınızın olmadığını (görme, duyma, konuşma vb...) hayal edin.

Ve acilen içinizdeki bütün sevgileri, ilgileri, empatileri güzel bir paket yapıp engellilere gönderin.

Hepsini çok seviyorum; ve diliyorum ki başka bir dünyada ödülleri kocaman, büsbüyük olsun.
 
Allah'ım hepsinin yardımcısı olsun. Doğuştan yada sonradan engelli olmak onların suçu değil. Elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışalım ve lütfen hiç birine acıyarak bakmayalım...
 
Benim en sinir olduğum konu dernek ve vakıfların engelliler üzerinden kar elde etmeye çalışmaları:KK62:
 
güzel bir konu olmuş.. buradan sesimiz duymaz ya her yere yazıyorum buraya da yazayım.. lütfen kaldırımları, yolları, üst geçitleri engelli olanları da düşünerek yapın.. hayat zaten çok zor, bir de evlere kapatmayın insanları.. mesela kaldırımlara araba park edilmesin, en azından kızlar biz elimizden geldiğince park etmeyelim..
 
sağlıklı olan herkes engelli adayı bir gün bizlerde olabiliriz.

bizler sağlıyken engelli olan kişilerin hayat standartlarını günlük yaşantılarını hiç zorluk çekmeden düzeltmeler yapsak bunlar için gerekli yerlerle görüşsek aynı mavi kapak toplama kampanyası tarzına dönse bu eylemler ne güzel olur.

kendi adımıza yardım yapıyoruz evet ama bazen o yardımları çoğaltmak genele yaymak ve daha kararlı adımlar atmak gerekiyor.
 
En basitinden AVM lerde bile engelli parkları kapış kapana gidiyor. iki adım daha az yürümek için insanlar haklarını istila ediyorlar.
Hakiketten de şöyle: yerimi alıyorsun, engelini de alır mısın?
 
04191350_3_aralik_dunya_engelliler_gunu_h610.jpg


1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti.

Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi.

Ve o günden beri, 3 Aralık “engelliler günü” olarak bilinmektedir.

Türkiye’de Engellilerin Durumu…

Türkiye’de nüfusun yüzde 12.29′u yani 8.5 milyon kişi engelli..

Erkeklerde bu oran 11.10, kadınlarda yüzde 13.45.

Özürlü insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. İnsanların özürlü olmaları çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuç olmakla birlikte, özürlülerin normal bir hayat sürmeleri ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla mümkündür. Bu anlamda, özürlü vatandaşlara acıma duyguları ile yaklaşmak yerine, kurumsal hizmetlerin geliştirilmesi esas alınmalıdır. Bu nedenle özürlülere hizmet götüren kamu, özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesine önem verilmelidir. Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere bir çok belge özürlülük sorununu temelde bir insan hakları sorunu olarak ele almaktadır. Bizim anayasamız ve yasalarımız da özürlülere ilişkin olarak evrensel değerlerle paralel düzenlemeleri ön görmüş, devleti özürlülerin sorununa yönelik yükümlü kılmıştır. Devletimizin evrensel ölçülerde özürlülerini sahiplenme çabası, toplumsal bilinçlenme ve kamuoyu desteği ile anlamlı ve gerçek bir boyuta ulaşacaktır.


3_aralik_dunya_engelliler_gunu_1322503367.jpg

Özürlülük; doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı olarak tanımlanmaktadır.

Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda özürlü vatandaşlarımız için de büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır.

Özürlülere yönelik olarak geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlaması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınması, özürlülerin kendi kendine yeterlik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon programlarının kurgulanması ve özellikle araç gereçlerinin de bu kapsamda ele alınacağı yardım servislerinin geliştirilmesi öncelikli konulardır. Bu anlamda geliştirilen; sağlık, rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki politikalar özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır.

Özürlüler ile ilgili politikalar; sadece özürlülerin insani haklarını ve sosyal güvencelerini sağlamakla sınırlı olmayıp, aynı zamanda özürlülüğe neden olan etmenlerin çözümünü de kapsamalıdır.

Tıbbi açıdan; koruyucu önlemler konusunda ailelerin bilgilendirilmesi, sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerinin düzenlenmesi, yeni doğan çocuğun gelişiminin incelenmesi, genetik ve psikolojik danışmanlık verilmesi, genetik tanı merkezlerinde konuya hakim personelin istihdamı için düzenlemeler yapılması, evde bakım ile ilgili olarak gerekli personelin sağlanması, rehabilitasyon hizmetlerinin özürlü bireylerin yaşam boyu gereksinimlerini karşılamaya yönelik olarak planlanması, tam teşekküllü hastanelerde rehabilitasyon hizmetlerinin tıbbi, mesleki ve psikososyal boyutu ile uygulanabilmesinin sağlanması gerekmektedir.

Bilindiği gibi; özürlülük nedenleri: Doğumsal ve genetik bozukluklar, annenin fötüsü etkileyebilecek sağlık sorunlarının olması, doğum sırasında ortaya çıkabilecek sorunlar veya doğumdan sonra geçirilen hastalıklar ve kazalardır.

Bütün bu süreçlerde hekimlerin, gerek özürlülüğün önlenmesi ve gerekse özürlü kişilerin sağlık sorunlarına çözüm üretilmesi ve rehabilitasyon programlarının başarı ile gerçekleştirilmesi noktasında son derece önemli bir görev üstlendikleri yadsınamaz.

Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının özürlülüğün önlenmesi konusunda başarılı olabilmeleri açısından; erken tanı amacı ile sağlık taramaları için gerekli koşulların sağlanması, eğitim programlarının geliştirilmesi, güvenilir, sağlıklı veriler elde edilebilmesi için kayıt sistemlerinin iyileştirilmesi, alt yapı hizmeti veren kuruluşlar ile koordinasyonun sağlanması, sağlıklı çevre bilincinin ve koşullarının oluşturulması, sürekli tıp eğitimi kapsamında özürlülükten korunma ve rehabilitasyon konularına yer verilmesi gerekmektedir.

Başımıza gelecek bu kazadan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem almak olanaklı. Daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi daha çok hissedelim.

 
Annelerin en büyük korkusu çocuklarının ölmesiymiş,
Engelli annelerininki çocuklarından önce ölmek..

aynen arkadaşım bende engeli olan biriyim annemin tek korkusu annemden sonra ölmem çünkü annemden başka kimse bakmaz bana
 
15 maddede 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde Türkiye'nin hali

fft16_mf2770884.Jpeg

Engelli vatandaşlarımız hemen her yerde tam karşımızda duruyorlar. Ancak bir şekilde görmüyoruz onları, görmek istemiyoruz, gözlerimizi çeviriyoruz. Daha kötüsü onların sorunlarını görmezden geliyoruz. Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bari bugün kaldırın başınızı ve şu 15 maddeye bakın!

Ülkemizde hala pek çok insan kaldırımlarda, alt geçitlerde üstü kabartmalı sarı çizgileri süsleme sana dursun, bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve tüm dünya hepimizin ilgilenmesi gereken sorunlar hakkında kafa yürütüyor. Engelli olmak asla utanılacak ya da saklanacak bir şey değil. Çünkü hepimizin herkesin bir anda engelli vatandaş olma ihtimali var. Bugün engelli vatandaşların sorunlarına kafa yormaz, ilgilenmezsek, yarın çok pişman olabiliriz. Yolda yürürken size çarpan bir araba, yemek yaparken gözlerinize sıçrayacak kızgın yağ, ilerleyen yaşınızla birlikte duymaz hale gelen kulaklarınız bir anda sizi engelli vatandaşların arasına katabilir! 3 Aralık Dünya Engelliler Günü düşünmeniz için iyi bir fırsat...

engelliler-gunu.JPG


1. Yaygınlık

Türkiye'de her 100 evden beşinde engelli bir vatandaşımız var

2. Sayı

Türkiye'de yaklaşık 4 milyon civarında engelli vatandaşımız var. Ancak çeşitli sakatlıklar ve kazalar sonucu belirli becerilerini yitirmiş kişiler de eklendiğinde sayı neredeyse 10 milyonu buluyor!

3. Zihinsel engel

Engelli vatandaşlarımızın dörtte birinin zihinsel engeli bulunuyor.

4. Bedensel engel

Engelli vatandaşlarımızın yarısından fazlasının bedensel engeli bulunuyor.

5. Duyu kaybı

İşitme ve görme engelli vatandaşlarımızın toplam oranı da engelli vatandaşımızın 10'da ikisine yakın

6. Yanlış bakış açısı

Yapılan bazı özel araştırmalarda 80 milyonluk nüfusumuzda ortalama 1 milyon kişi engelli vatandaşlarımızı hakir görüyor.

7. Empati

24 milyon gibi bir çoğunluğun engelli vatandaşlara acıdığı ve empati kurduğu tespit edilmiş.


8.Dostluk

80 milyonluk ülkemizde nüfusumuzun 4'te birine yakın kesmi engellilerle dostluk kuruyor ve onlara yardımcı oluyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde arayıp halini hatrını soracağınız bir engelli dostunuz, arkadaşınız yok mu?

9. Çocuklar

Engelli vatandaşlarımızın 80.000 civarında bir çoğunluğu henüz 0-7 yaş grubunda!

10. Yaşlılar

60 yaş üstü engelli vatandaşlarımızın sayısı ise neredeyse yarım milyona yakın!

11. Bakım

Son 2 yılda evde bakım hizmeti alan 398.335 engelli vatandaşımız bulunuyor. Peki siz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde böyle bir hizmet için gönüllü olur musunuz?

12. İşşizlik

Herhangi bir işte çalışacak 18-50 yaş grubunda 700.000 civarında engelli vatandaşımız bulunmakta. Buna karşın Türkiye İş Kurumu verilerine göre kamu ve özel sektörde çalışan engelli vatandaş sayısı ancak 90.000 civarında!

13. Tanımlama

Yapılan anketlere göre ülkemizde zihinsel engelli kişileri tanımlarken %30 oranında mahçup, mutsuz, yalnız ve üzgün kelimeleri tercih ediliyor.

14. Dernekler ve Vakıflar

Ülkemizde engelli vatandaşlara yardımcı olan derneklere ya da vakıflara üye olan kişi sayısı o kadar az ki ancak toplam nüfusun %0.04'üne denk geliyor ki bu oranın içinde kendisi de engelli olan vatandaşlar çoğunlukta! 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sizin için bari bu konuda bir milat olsun. Harekete geçin ve yardımcı olun.

15. Sorunları görmemek

Tüm bunlara karşın ülkemizde engelli vatandaşlara gereken ilgi ve yardımın gösterildiğine inananların oranı %10 ila %15 arasında!

 
aynen arkadaşım bende engeli olan biriyim annemin tek korkusu annemden sonra ölmem çünkü annemden başka kimse bakmaz bana
Rabbim sizinde anneciğinizin de yardımcısı olsun. Anneniz bunun mükafatını alacaktır mutlaka. Bizler de bugün engelli olabiliriz 1 dk sonraya garantimiz yok bu bir kusur değildir Allah ın vergisi, Allah ın imtihanıdır asıl. Rampalara araba park eden, engelli otoparkına hemencecik içeri girmek için park eden, toplu taşıma araçlarında yardımcı olmayan başını çeviren, onlara kötü gözle bakan, dalga geçen insanlar da asıl kusur.Engelleri aşalım sesimizi duyuralım yardımcı olalım. Garantimiz yok hiçbir şeye..
 
Şöyle bir etrafımıza bakarsak engelliler için hiç bir şey yapılmamış. Hangi mağaza veya restaurant engellileri düşünerek girişlerini düzeltmiş? Tramvay duraklarındaki asansörler ya hep bozul ya da sağlıklı insanlar tarafından kullanılıyor. Alışveriş merkezlerindeki engelli tuvaletleri zaten depo olarak kullanılıyor. Hayat onlar için çok zor. Allah yardımcıları olsun.
 
Evet arkadaşlar bugün dünya engelliler günü.

Abuk subuk, saçma sapan, bazen incir çekirdeğini doldurmayan, bazende uzaya sığmayacak kadar büyük acılar yaşayan herkes...

Lütfen bir kenara bırakın dertlerinizi ve bugün gözünüzün görmediğini yada çevreyi algılayacak duyu organlarınızın olmadığını (görme, duyma, konuşma vb...) hayal edin.

Ve acilen içinizdeki bütün sevgileri, ilgileri, empatileri güzel bir paket yapıp engellilere gönderin.

Hepsini çok seviyorum; ve diliyorum ki başka bir dünyada ödülleri kocaman, büsbüyük olsun.

annem son 2.5 yıldır engelli.
kendimi ben bile onun yerine koyamazken o bütün zorluklarını yaşıyor.
yürüyememek, konuşamamak, yemek yiyememek... çok zor Allah kimseye vermesin.
günlerinizi dolu dolu, aşkla yaşayın.
yarın ne olacağımız belli değil.
ben anneme, annem yaşayamadıklarına üzülüyor..
 
bizden daha mutlu engelli arkadaşlarımız.
aslında hiç bir eksiklikleri yok..
bir kere kalpleri büsbüyük:KK36:
engellilerimizle ilgili yapılan olumlu bir şey görmek hepimizi çok mutlu ediyor.
geçmişe kıyasla bugün sanki daha çok dışarıda görebiliyoruz onları.
Allah'ım her zaman yar ve yardımcıları olsun inşallah..
 
Evet arkadaşlar bugün dünya engelliler günü.

Abuk subuk, saçma sapan, bazen incir çekirdeğini doldurmayan, bazende uzaya sığmayacak kadar büyük acılar yaşayan herkes...

Lütfen bir kenara bırakın dertlerinizi ve bugün gözünüzün görmediğini yada çevreyi algılayacak duyu organlarınızın olmadığını (görme, duyma, konuşma vb...) hayal edin.

Ve acilen içinizdeki bütün sevgileri, ilgileri, empatileri güzel bir paket yapıp engellilere gönderin.

Hepsini çok seviyorum; ve diliyorum ki başka bir dünyada ödülleri kocaman, büsbüyük olsun.
bir engelli annesi olarak hepsi adına ben teşekkür etmek istiyorum.. kızıma baktıkça bazen herşey ne kadar boş diyorum, keşke keşke kızımın kulakları sağlıklı bir şekilde duysaydı da başka bişe istemezdim.. ne yazık ki kendi yaşıtlarından daha zor bir hayat benim kızımı ve tabii ki beni bekliyor.. korkuyorum, o üzülecek ezilecek kendini eksik hissedecek diye... :KK43: :KK61:
 
bide şu "özürlü" denmesine şalterlerim atıyor !

Lütfen sizde böyle bir tanımlamaya müdahil olun. Bu özel insanlar "Özürlü değil" ENGELLİDİR !

Arasındaki farkta dağlar kadardır.
 
X