Yok canım önüne gelenle birlikte ol dememiş senin için özel biriyle yaşa demiş fakat ona ne ki?Bir de kadın adına üzülmez mi?En komik tarafı da buydu yakaydirigubbakcemile3
saçmalık..
bu ve bunun gibi yazarlar yüzünden aşkta, cinsellikte, modernlikte herşey birbirine karıştı..
belli değilmi türkiyenin halinden...
Navbcığım Unkapanında Ayın biri kilisesi varmış.Tüm dinlerden insanlar her ayın birinde papaz tarafından kutsanıyorlar yan tarafta bulunan tepsiye para koyuyorlarmış.Papaz tarafından kutsanan kişilerde kapıda satılan dilek anahtarlarından satın alıyor ve anahtarı yere sürterek dua ediyorlar,dilekleri gerçekleşenler anahtarları iade ediyorlarmışa.s.
herkes düşüncesini söylemekte özgürdür...
ona göre doğru,bana göre yanlış...
fakat bence nekadar düşüncerler çıkarsa çıksın ortaya doğru bitanedir
önemli olan o doğruyu yakalamak
ayşe saçmalamış gene,her yazısı bir saçmalık saten...
bence de bakirelik özeldir,özel kişiyle eşinle yaşanır
30 yaşına gelmiş halaa bakireyse bir kadın
ben onu sadece takdir ederim,ve helal olsun derim...
onca çirkinliğin yaşandığı bu ülkede,batıya özenti yaşayan gençler varken
hala bazı değerlerimizi koruyanları görünce seviniyor ve gurur duyuyorum...
belli bi yaşa gelmeden hayatı fast food şeklinde yaşayanlara
herşeyi bi anda tüketenlere üzülürüm ben..
bakireliğini kormuş insana değil
herkesin düşüncesi kendine doğrudur tamam ama bu konu ayşe armanı neden bu kadar üzdü
en önemlisi bu kız bu konuyu irdelemesi için ayşe armana neden yazdı çok saçma geldi bana...
insanın modern ve kültürlü olması artık 30 lu yaşlarında bakire olup olmamasıyla mı ölçülüyor
yazık ki ne yazık...
..ne kadar basitmiş sevmeden sevişmek....
Navbcığım Unkapanında Ayın biri kilisesi varmış.Tüm dinlerden insanlar her ayın birinde papaz tarafından kutsanıyorlar yan tarafta bulunan tepsiye para koyuyorlarmış.Papaz tarafından kutsanan kişilerde kapıda satılan dilek anahtarlarından satın alıyor ve anahtarı yere sürterek dua ediyorlar,dilekleri gerçekleşenler anahtarları iade ediyorlarmışa.s.
İnsanın başkaları için yaşama ile kendi için yaşaması arasında bir fark oluyor. Daha doğrusu aralarındaki ilişki ters orantılı. Başkalarına ne kadar faziletli, ahlaklı, düzgün görünürsen; kendin için o kadar az şey yapmış oluyorsun: ‘Sen neredesin? Sen bugüne kadar kendin için ne yaptın?' Birbirimize sorduğumuz sorular ve verdiğimiz cevaplar bu yüzden farklı...
‘Ayıp' da netice itibariyle sosyal bir kavram. Sınırı da herkese göre değişiyor. Biri için ‘ayıp' olan, diğeri için olmayabiliyor. Tek yapman gereken, kendinde o cesareti bulman, kendi ayıbının sınırlarını genişletebilmen...
Kusura bakmayın ama ben bu yazının altına imzamı atarım.Ayşe Arman'a bayılmam ama yeri geldi mi okurum, her ülkede farkl düşünceleri temsil eden bir gazeteci bulunmasını önemsiyorum.Ayşe Arman da sosyal konularda özellikle aşk ve seks konularında düşüncelerini saklamadan olduğu gibi yazan biri.Türkiyede de türünün tek örneği.O da farklı bir ses neden kızıyorsunuz? Yıkılmazsa tabu olmadığına göre bazen tabuları yıkıp bir şeyler yazmak lazım.
Türkiyede özellikle kadınlar başkaları için yaşıyor.Önce ailesi için sonra eşi için sonra da çocuğu için..Bu hayat hengamesinde kendisine vakit ayıramadan kendi istedğini yapamadan yaşayıp gidiyor, bu illa cinsellik olacak değil tabiki, cinsellik de işin boyutlarından biri.
Bakire Meryem'in seçimi için ben de ancak üzülürüm, kızmam.Cinsellik gibi doğal ve güzel bir olayı ıskalayıp o özel anı beklemek, belli bir zamandan sonra acıklı bir hal alıyor.O özel adam köşeden hiç dönmeyebilir ve sen cinsel hayatını ıskalamış olursun.Ne diyeyim herkesin kendi seçimi ve herkes hayatını istediği şekilde harcamakta özgür...
İnsanın başkaları için yaşama ile kendi için yaşaması arasında bir fark oluyor. Daha doğrusu aralarındaki ilişki ters orantılı. Başkalarına ne kadar faziletli, ahlaklı, düzgün görünürsen; kendin için o kadar az şey yapmış oluyorsun: ‘Sen neredesin? Sen bugüne kadar kendin için ne yaptın?' Birbirimize sorduğumuz sorular ve verdiğimiz cevaplar bu yüzden farklı...
‘Ayıp' da netice itibariyle sosyal bir kavram. Sınırı da herkese göre değişiyor. Biri için ‘ayıp' olan, diğeri için olmayabiliyor. Tek yapman gereken, kendinde o cesareti bulman, kendi ayıbının sınırlarını genişletebilmen...
Kusura bakmayın ama ben bu yazının altına imzamı atarım.Ayşe Arman'a bayılmam ama yeri geldi mi okurum, her ülkede farkl düşünceleri temsil eden bir gazeteci bulunmasını önemsiyorum.Ayşe Arman da sosyal konularda özellikle aşk ve seks konularında düşüncelerini saklamadan olduğu gibi yazan biri.Türkiyede de türünün tek örneği.O da farklı bir ses neden kızıyorsunuz? Yıkılmazsa tabu olmadığına göre bazen tabuları yıkıp bir şeyler yazmak lazım.
Türkiyede özellikle kadınlar başkaları için yaşıyor.Önce ailesi için sonra eşi için sonra da çocuğu için..Bu hayat hengamesinde kendisine vakit ayıramadan kendi istedğini yapamadan yaşayıp gidiyor, bu illa cinsellik olacak değil tabiki, cinsellik de işin boyutlarından biri.
Bakire Meryem'in seçimi için ben de ancak üzülürüm, kızmam.Cinsellik gibi doğal ve güzel bir olayı ıskalayıp o özel anı beklemek, belli bir zamandan sonra acıklı bir hal alıyor.O özel adam köşeden hiç dönmeyebilir ve sen cinsel hayatını ıskalamış olursun.Ne diyeyim herkesin kendi seçimi ve herkes hayatını istediği şekilde harcamakta özgür...
kırmızı ile belirttiğim cümleyi kurabiliyorsanız.. hele ki dediğiniz gibi yaşıyorsanız, heykeli dikilecek insanlardansınız benim gözümde..
ister bakire, ister değil; ama bunu kendi için yapan ; yapmayan kadına saygım sonsuz..
bahsettiğiniz gibi sadece cinsellikte değil her konuda kendimizi bir erkeğe mallamış yaşıyoruz. önce baba, abi sonra koca,nişanlı, en sonunda da erkek evlat...
önce biz olabilsek keşke..
soyadlarını taşıdığımız erkeklerin kişiliklerini, kararlarını,felsefelerini de taşımasak..[/QUOT
Merhaba catharsis, eğer profilinde yazdığı gibi sen de yönetmensen, benim meslektaşım sayılırsn.evet o yazdığım cümlenin arkasındayım ve öyle yaşıyorum, bu bencillik değil, işe sadece cinsellik açısından bakmadığımı da fark ettiğin için ayrıca sağol, aileme gereken önemi verirken kendimi mutlaka durup dinliyorum.İnsan kendini tanımlarken isminin önüne ne kadar çok sıfat getirebilirse o kadar mutlu olur, şöyle bir örnek vereyim: kendini anne ve eş olarak tanımlayan bir kadın, gün gelir bir şey olup da anne ve eş olamazsa, kendisini değersiz hisseder. Aile kavramı sahip olabildiğimiz en önemli şey ama bunun yanına da başka şeyler koymamız gerek diye düşünüyorum, bunu da en iyi insanın kendisi bilir.Biraz konu dışına çıktım, bakire olup olmamanın bu konuyla bir ilgisi yok.Senin de dediğin gibi ne hissediyorsan onu yapmak lazım.Son yazdığın cümle çok çok doğru başka ne denir ki...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?