gelelim ben nerelerdeydim 3 gündür mevzusuna..
cumartesi sabah kalkar kalkmaz dişçiye gittim kayınpederimle. önce onu hallettim. sonra gittik evimizi ölçtük santim santim.. ordan mobilyacıya gittik. beğendiğimiz mobilyaları ölçtük. şükür ki sorun çıkmadı. beğendiğimiz mobilyalar eve sığacak.. geçen yıl evlenen arkadaşlarımız bunu yapmadan mobilyaları almışlardı. sonra eve sığmamıştı. fiyatları da hesaplattık. ancak bir miktar daha indirim yaptırma durumumuz var. o da yarın belli olacak. ona göre gidip ödemesini yapıcaz.. sonra halı ve perde seçmeye gelicek sıra. tabi eşyalar teslim olmadan ev badana olacak, temizliği yaptırılacak vs vs...
cumartesi öğleden sonra da yengem, kuzenim, görümcem ve ben çarşıya çıktık.. kına için 3 tane elbise dikilecek. bu 3 elbise dışında şalvar ve bindallı da olacak. toplam 5 elbise değiştiricemm.. biri mor kadife, biri cam göbeği mavi ve beyaz karışık desenli şifon, biri de vişne çürüğü dantel. ikisi hazırdı, cumartesi vişne çürüğü rengi dantelimi de aldım. onun modeli de hazır. ekliyeyim de bakın..
Eki Görüntüle 241541
çarşıdan yengem ve kuzenimle birlikte eve döndük. ancak iftar vakti eve gelebildik. yemeği yedikten sonra kardeşim ve kuzenimle kahve içmeye gittik ki görümcem gelmiş, fazla oyalanmadan eve geldik. kayınvalidemle kayınpederim de geldi. kalabalık curcuna bitirdik geceyi.
bir de çok yakın bir arkadaşım kardeşini kaybetti .onun haberini aldım. cenazeyi memleketlerine götürdükleri için görüşemedik de. öylece kalakaldım. 26-27 yaşında, kalp krizinden gitti o da.

ardında 2 yaşında oğluşunu ve eşini bırakarak. son bir ay kayıplarla dolu olarak geçti sonuç itibariyle.
pazar öğleden sonra 3 falandı kalktığımda. sonra biraz kardeşimle, biraz annemle tartıştım. rutin oldu bu haftasonu tartışmaları. biraz sinir krizi geçirdim. aslında biz kardeşimle tartışıp sonra bişi olmamış gibi takılabiliyoz. ama tam tartışma alevliyken annem hesapta ortalığı sakinleştiricem diye bi benim yanıma bi onun yanına gidiyo, bu sefer ortalık daha da karışıyo. neyse rutin tartışmamızı bitirdikten sonra tekrar yattım. iftara kalktım yine yattım, tam depresyon moduydu yani. sahurdan sonra da uyuyamadım tabi. sabah 9 gibi evden çıktım. akşama kadar dolandım,akşamüstü de nişanlıyla papaz olduk, dışarda yiycektik iftarı. dalaşınca eve geldik..


niye tartıştığımızı sormayın hatırlamıyorum. tartışmayı da sebebini de çoktan unuttuk


yedim içtim iftarda. tam oturdum pc başına elektrik kesildi. sonrası da burdayım. geçmişle boğuştum 2 saatten fazla. şimdi de yazıyorum işte.
ramazan girdiğinden beri sahura kadar nöbetteyim hemen her gece. bazen de uykuya yenik düşüyorum sonra da zor kalkıyorum sahura. çalışmak da daha zor ramazanda. bayrama kadar pek bir düzen tutturamıycam galiba, hem diyette hem de buraya yazmakta. günü gününe dakikası dakikasına eskisi gibi paylaşamıyorum bu aralar.
sıkkınım hala aslında. uzaktan planlıyorum ama bişeylerin yapılmaya başlandığını gözüm görmedikçe de geçmiycek galiba bu sıkkınlığım. bir yandan sükunet telkinlerinde bulunuyorum kendime, bir yandan olmadık zamanda alakasız patlamalar yaşıyorum. gören duyan da huysuz aksi kavgacı biri sanacak beni. aslında hiç alakası yok ama..
unutmadan sahurumu da yazayım. biraz pide ile mercimek çorbası içtim. 2-3 tane de domates soslu biber yedim. yalnız sahur hiç çekilmiyor valla. hele benim gibi yalnız yemek yiyemeyen biri için. ama mecburum yalnız yemeye. bugün annem oruç tutmayı denedi. bütün gün oruçlu iken 100- 115 arasında giden şekeri, yemekten 2 saat sonra 300 e çıkıp, ondan 2 saat sonra 60 a düştü.. annemin oruç sevdası da böylelikle son bulmuş oldu. napalım kısmetse seneye ramazana kocişle yiriz sahurları...
öptüm hepinizi şekerler... iyi bakın kendinize...