Şimdi ben size bir şeyler diyeyim. (Çok sık kurar oldum bu cümleyi zaten :))
5 mesaj kuralının nedenini zaten 10 kere yazdım, bir daha yazmayacağım artık.
Biliyorsunuz paylaşımsızlıktan şikayet edilmeden önce böyle bir uygulama yoktu. Bütün üyelerin mesajlarını saymak da kolay değil zaten. Sayfa bir hızla aşağı iner, ben de saymaya yetişmeye çalışırken beynim dönüyor.
Ben kimsenin ayrılmasını istemem, gerçi hep diskalifiyelerden bahsettiğim için inandırıcı olmuyordur bu cümlem. :)
Geçerli nedenlerin var, evet... Şimdi desem ki "Tamam sen haklısın, o zaman senin sayımını öylesine yapayım." Bunu gören keyfi yazmayan biri de kafasından 5 tane geçerli bahane bulabilir. (Bu arada bu takımdakilere özel yazmıyorum, dünyadaki genel insan profilini düşünüp yazıyorum.)
Desem ki "Artık toparlandık, paylaşımlarımız bollaştı, mesaj sayımına gerek yok, 5 i tutturan aramızda kalsın." Biliyorum ki bir süre sonra yine eski hale dönülecek, yine "Herkes 5 mesaj yazarken ben niye enayi gibi 15 mesaj yazayım?" olacak. Çünkü kaçmaca oldu mu üyelerin şevki kaçıyor.
Desem ki "Sizin fikirleriniz ne?", bu kadar riskli bir konuda kimse yorum yapmaz. :)
Takım kaptanı sıfatı sadece liste hazırlarken geçerli, diğer zamanlarda takım öcüsü oluyorsun. :) Çünkü cezaları veren sen, uyarıları veren sen, diskalifiye eden veya etmekten bahseden sen... Kural koymaktan bahseden, oylama yapan sen...
Sizin gözünüzde çok büyük ihtimal "Güç bende, ne istersem yaparım. İstediğim kalır, istediğim gider. Hadi X, sen git bakalım, zaten seni hiç sevmemiştim. Yaşasın takım kaptanı olmak, ooohhh...

" tarzı düşünen biriyimdir. :) Çünkü yapmak zorunda olduğum şeyler beni zihinlerinizde o kılıfa sürüklüyor. Halbuki ben öyle biri değilim. Hiç kuralcı değilim, kuralları seven biri değilim. Hatta kural yıkmaktan zevk alan biriyim. :) Ama burda başka... Burda bir birlik sağlamak zorundayız.
Bak ekran üstünde diskalifiyeden bahsetmek kolay ama iş gerçeğe gelince vicdan yapıyorum. Hande'yi diskalifiye ederken de üzüldüm, ama yapacak başka hiçbir şeyi yoktu. Aynı hatayı 2. defa yapmıştı çünkü... Bir gün gelecek, ona bunu söylediğimde bana kızacak, belki kötü mesajlar yazacak...
Şimdi de ne yapsam diye düşünüyorum. Sen böyle diyorsun, bir başkası başka bir şey diyecek ve ben sonunda yine üzüleceğim. Bu konuşmaları yapmak bile beni üzüyor. Başka kaptanlara sorduğumda "Hiç takma kafana, diskalifiye et, onlar da dikkat etselermiş." demişlerdi zamanında... :) Ama ben öyle olamıyorum. Normal hayatımda aslında yufka yürekli değilim ama burda daha farklı oluyor.
Bilemiyorum yaa... Varsa bu konuda fikir beyan etmek isteyen bir babayiğit, buyursun etsin. :) Ne güzel olurdu bunu da oya sunup halledebilsek.
Ben biraz daha düşüneyim, hiçbir yere varamayacağım düşünmekle ama... :/