50% kararsızlık

Velvette

💪🏋️‍♀️
Kayıtlı Üye
12 Mart 2013
37.829
51.656
798
Kendimi ikiye bölünmüş hissediyorum şu anda.

Araştırmaya, okumaya ilgim çok ve zevk alıyorum labda vakit geçireyim, analiz yapayım, yayınlayayım vs. Bir yandan çok da güzel geziliyor araştırma yolu ile, bir yanım diyor ki ne güzel konferans konferans gezersin, hem sevdiğin konuyu didik didik çalışır, hem post doc a başka yere gidersin vs

Öbür yanım da rahatına düşkün. Geçen hocamla da konuştuk, kendisi profluğu bıraktı ve çok mutlu. Bana da, senin bir sürü iyi özelliğin var, neşelisin, dinamiksin, canlı bir insansın neden ömrün boyunca hiçbir şeyden memnun olmayan hocaları tatmin etmeye çalışmakla uğraşacaksın ki normal insanlarla çalışabileceğin normal bir iş bulabilirsin dedi. Şimdi ben bu masterı boşuna mı yaptım diye düşündüm ama iki sene master yaptım diye tüm ömrü harcamaya değer mi, ay bilmiyorum.
Ben geçiştirdim bunu da bir yandan da içimde bir yere dokundu.

Şimdi araştırma çok güzel evet ama gecesi gündüzü pek yok, çalışma saatleri esnek o güzel ama tarih yaklaştı mı uyku düzeniniz, sosyal hayatınız tepetakla olabiliyor.
Ama bir yanda bakıyorum insanlar bir çevre ediniyorlar, ne bileyim bir işten çıkıp eve gidip çikolatanı alıp uzanmak, oh iş işte kaldı demek var. Bir de alelacele mikrodalgaya hazır yemek atıp dur bi analizleri bitireyim demek var.

Varoluşsal krizdeyim şu anda ne yöne gideceğimi bilmiyorum, aylardır tutturmuştum doktora diye ama birini seçersem yanlış karar verip üzülmek istemiyorum...

Başka ne yapabilirim ki diye düşünüyorum bir de. Psikoloji ve nörobilim diplomalarım var. Terapi ve danışmanlık yapmak istemiyorum.

Ateş başıma vurmuş da olabilir, hasta da oluyorum, sabah gezenti doktora öğrencisi akşam marmariste yazlık alıp emekli olan hayatı yaşıyorum
 
Yaa senin konularına çok yazasim gelmiyor. çünkü kariyeri, mesleği bir kendini gerçekleştirme aracı olarak değil para kazanmaya araç olarak görüyorum. Tee 18 yasinda universite tercihi yaparken bile içeriği/ne olacagi tam net,bilinen bir bölüm yazmadım da 'hele bı oku,sonra bakarsın işte' bölümü seçtim o yüzden sana yararı olacak bir cevap veremiyor olabilirim.
Ama yine de kadınlar kulübünün bana verdiği yetkiyle yorumlayayim;
İşi işte bırakmaktan aldığım tadı hiç bişeyden almadım.
Belki bilardo
Ama yok, işi işte bırakmak daha güzel

Her ikisini de yaşayan biri olarak söylüyorum;
İlk işimde akşam 6da iş bitiyordu, işi işte bırakıp çıkıyor, sevgilimle falan bulusuyor,içiyor egleniyordum.
Umrumda bile değildi, bugun şöyle mi oldu, böyle aksilik mi oldu... Ben çıkarken şirketi su bassa 'neyse ,yarına hallederler heralde' der, çıkarım yani. Böyle bir işti
Sonrasında bir festival organizasyonunda görev aldım. Bir alandan sorumluydum. Festival zamanı yaklaştıkça sorunlar büyüyor. O dekorasyona başka bir şey eklemek istemiş, , bunun getireceği hayvanı otel kabul etmiyormus, şu festival kurucusunun yakın korumasının hemserisiymis - yerini değiştirmek istiyormuş (yaşanmış olaylar), buna nakliye arabası lazımmış da bilmem ne.... Devamlı beynimde hesaplar kitaplar. Herkesi memnun etmenin imkansızligi.6da çıkıyordum hesapta , 6.30a millete söz verirdim. İnsanlar gelirdi mekana, ben hala son saniye gelen problemi çözmeye çalışırdım.
Ya da bulusurdum ama konsantre olamazdım olaya. Aklım hala festivalde. Duşta bile aklım neyi nasıl yapsam ile meşgul olurdu, dinlenezdim. Hele zaman yaklaştıkça zaman mevhumum kalmazdı. Festivalin başlayacağı sabahın gecesinde gece 2de tam çıkacakken bir adamın bana rica minnet 'ben duvara poster yaptırdım,benim rafı yan duvara çakar mısınız' demesini hatirlamistim mesela. Ustalara söylemeyi unutmuşum, yan duvara degil esas duvara cakmislar herkesinki gibi. Ve işlerini bitirip gitmişler. Öyle de birakamazsin. Tüm festival alanını gezip bir matkap alıp elli kiloluk halimle o rafı çıkartıp da yan duvara takmıştım falan:)
Eve git saat 4, ertesi gün festival başlayacak erken git saat 8
Aboovv...
Güzel ve ozlenen bir tarafi vardı tabii. Mutlu hatirliyorum orayı ama bir ömür böyle bir iş, vallahi çoook zor.
İşi işte bırak, evine öyle gir.
Miss gibi.
O iki yili da kayıp olarak değil verimli ve bilgiyle geçen iki sene olarak görmeye çalış, derim ben :)))
 
 
Bunlara karar vermek için henüz erken değil mi? Sanırım sizin aşamada olan herkes ara ara çevreyle kendini kıyaslayıp değer mi diye soruyor. Şimdi bıraksanız bir iş bulur, girer, para kazanırsınız ama pişman olduğunuzda dönüşü zor olur. Yıllar lab’da önemli. Ama doktora yaptınız mı bilmiyorum doktoraya yurtdışında başlayıp, sosyal hayat vs de bşr arada götürebilir, postdoc labda çalışabilirsiniz. Sonra ilaç firmasına geçenler veya özel lab’da çalışanlar oluyor.
 
Şidmi ablacım neden "get the best of the 2 worlds yapmıyorsun"? Meslekler, işler paketler halinde gelmiyor iyi yerlerini seçip istemediğin yerlerini bırakabilirsin pekala.

Kendimi örnek vereyim. Akademik eğitim istediğim kadar yaptım, PhD terkim. Ama akademide devam etme fikrim asla olmadı çünkü

- stabil bir hayat yok, nerde iş bulsan oraya taşınıyorsun
- uygulamalı bir şeyler yok, surekli teori bir yerden sonra bayıyor
- ortaya insanların kullanacağı bir şeyler koyamıyorsun.

Onun yerine bir yazılım firmasındayım; daha bilimsel, eğitimime uygun bir iş yapıyorum. Düz mühendis değilim, sofistike bir iş yapıyorum.

- gezmek istediğimde konferansa gidiyorum ya da izin alıp geziyorum
- paper yine basıyorum, ama industrial track denen bir alan oluyor benim gibi ticari çalışan profesyoneller için
- yazmak istediğimde yazıyorum, yayınlıyorum. Canım cidden paper yazmak istemiyorsa da teknik blogum var onda yayınlıyorum
- akademik yayın yine okuyorum, işimde kullanıyorum

Bu sekilde hem bilimsel calismadan uzak kalmiyorum, hem yazilim uretimine katiliyorum, sevdigim isi yapiyorum, istedigim zaman yayin yapiyorum.


eeee yani her 2 dünyanın da sevdiğim taraflarını aldım, sevmedğim taraflarını bıraktım. Neden aynısını yapmıyorsun? ille de bu sekilde yapicaksin bu meslegi diye bir kural yok ki.
 
Son düzenleme:

Heh bak biliyorsun işte sen de yaşamışsın örnek olarak.
Hayatın mail yenilemekle geçiyor, ha biri bir şey yollasın diye bekleyip duruyorsun. Yollayınca da şimdi saat 10 görmezden mi gelsem diyorsun sonra yarın o işin tekrar paçanı bırakmayacağı malum oluyor, öff deyip kalkıyorsun Netflixin başından paşa paşa
Ya da arkadaşların dışarı çıkıyordur nasılsa içleri rahat onlar işi bitirdi geldi, sen eve gidince nasıl tamamlasam diye düşünürsün ya da bazen çıkmamış olursun o mekana.
Günlerce insanlarla görüşmediğin olur falan yani bunlar doktora öncesi yaşadıklarım o zaman nolur bilmiyorum.
Rahatıma baksam sonra neden yapmadım diye düşünürsem, içimde kalırsa diye çekiniyorum. Bir de güzel iş tavsiyesi varsa alırım
 
Guzgulleri1 alıntılayamadım iç içe kalmış alıntılar. Bazen öyle boşlukta hissediyorum yalan yok, hani akademideyken bir şeyler üretmek hissi insanı çok güzel tatmin ediyor. Ama sor kaç kişinin umrunda ürettiklerin. Küçücük bir konu üzerine yıllarca çalışabilirsin ama sonra biri "aşının içinde otizm varmış yoh yaptırmam ben" deyip senin çalışmanı çöpe atabilir
 

Erken derken ne demek istediniz anlamadım
Şu anda ya iş ya doktora bakıyorum tam açıklayamadım mı acaba
Şu an yaşadığım kriz hiç bitmeyecekmiş öyle diyor hocalarım, yani bu doktoraya gittin bitti değil, sonra yayını bastırmak için ayrı kıvranmalar, ordan sonra kadro bulmak için ayrı vs
 

PhD neden bıraktın özel olmazsa? Yani hangi düşünceyle bırakmaya karar verdin.
Çünkü PhD bırakan da çok duydum ben.

Evet stabil hayat maalesef yok. Başta eğlenceli gelmişti ama şu an açıkçası, sürekli insanlarla yakınlaştıktan sonra bir yerden kopmaktan yoruldum. Mesela onlar arkadaşlığına devam ediyor sen ayrılıyorsun, yeni baştan başka bir yerde hoppa.
Zaten para da yok bilimde.
Hani bi' laf vardı ya siz bunları okuyup okuyup mesleğe girecek, sonra bunların hiçbirini okumamış biri tarafından yönetileceksiniz diye

Yalnız blog çok iyi fikir. Resmiyete dökmeden, karın ağrısını çekmeden insanlarla paylaşabiliyorsun.
Ha bizim bastığımız yayınların çoğu insanlara da ulaşmıyor bu arada.
Makaleye tıklarsanız para istiyor, üyelik istiyor.
Diğer sinir olduğum şeylerden biri, şu an kendi makaleme ben ulaşamıyorum üyeliğim bitti diye

Peki bu blogun ziyaretçileri var mı okuyanları?
Bir de akademi dışında yayın benim alanımda da mümkün mü ki?
 
PhD neden bıraktın özel olmazsa? Yani hangi düşünceyle bırakmaya karar verdin.
Çünkü PhD bırakan da çok duydum ben.

tatmin olmuyordum cunku. benim PhD Avrupa, Amerikayla karsilastirilamaz bile cok monoton ve bayik bitince elinde sadece unvan oluyor, olmasa da aolur yani onca yili degismeye degmez.



Bir yastan sonra cok yorucu gocebe yasam sekli, hic bana gore degil.


Zaten para da yok bilimde.

+1


Hani bi' laf vardı ya siz bunları okuyup okuyup mesleğe girecek, sonra bunların hiçbirini okumamış biri tarafından yönetileceksiniz diye
Buna hic katilmiyorum hatta karsi cikiyorum. Bu cumle ulkemizdeki cehalet kulturunu desteklemeye yonelik bir cumle. Egitimli elemanlari topluyorsun, sonra baslarina torpilli adi duyulmamis unv mezunu adami koyuyorsun. Sonra egitimli elemanlara diyorsun ki ses etme duzen boyle, nitelikli yonetici bekleme. Is ararken 1. kural

- nitelikli takim lideri
- sirket yonetimiyle aranda duran kisinin nitelikli ve teknik konun neyse ondan anlayan biri olmasi



Var tabi kiz, Medium'da teknik bir alan var orada yayinliyorum. Medium'da yayınlanan her şey zaten okunuyor. En son bastığım 2 yazı Google aramada 1. sırada çıkıyor. Son flört ettiğim kazmaya gösteriyordum "Googleda 1.sırada mı çıkıyorsun" dedi bir şaşırdı. ben de niye şaşırıyorsun bu işin kralıyım dedim.

Bir de akademi dışında yayın benim alanımda da mümkün mü ki?

Alanin tam olarak neydi kiz? Journallere bak, "Applied" ya da "Industrial"la baslayan journallar aradigin yerler.[/QUOTE]
 
Anladığım kadarıyla şunu söylemek istiyorum ben de. Iyi bir iş bulup monotonluğunu kabullenebilecek misiniz? Çünkü bazen böyle olur. Aynı şey akademisyenlikte de yasanabilir tabi yaşıtlari prof. olan kendi yrd.doç. olup kalan hocalarım da çok vardı. Hatta bi tanesi bilmem kaç tane makale istiyolar hazır ama sunmaya üseniyorum demişti. Bir de bölüm baskanımız oryantasyon haftasında bir konuşma yapmıştı unutamıyorum. Ben puanım bu bölüme yettigi icin bu bölümü secçtim. Aslında şunu istiyordum. Ama calışın iyi yerlere gelirsiniz filan. Bu insan proftu.
 
Velvette yine seni çok iyi anlıyorum. Kaderdaşız sanırım bu konuda
İşi işte bırakabilmek gerçekten harika bir olay. Nişanlım çalışma saatleri uzun süren bir meslekte. Gece 10da da olsa işini bitirip goy goy yapabiliyor. Ama ben çalışmasam bile en azından hep bir vicdan azabı. Hep bir ah şunu da okurdum ah iki kelime daha yazaydım.... Bu işin sonu yok. Bir de zaten tatmin olan bir insansan mevcut literatüre katkı da yapamazsın. Bilim eleştire eleştire, memnuniyetsizlikler ile ilerliyor. Ve mükemmeliyetçi olan insanlar hep mutsuz malesef. Ben mutsuzum mesela, çünkü mesleki deformasyon mu diyeyim artık, hep açık aramaya alışmış beynim. Bir süre sonra hayatına da incenelecek vaka muamelesi yapıyorsun ve vayy haline...
Bilemiyorumm yani çok zor.. İyi düşün. Şuan geri dönüşü olan bir noktadasın ama doktorada sonra özel sektöre döneyim de çalışayım demek biraz daha zor olabilir. Yılların gider. Allah hakkımızda hayırlısını nasip etsin yada her neye inanıyorsan işte..
 
Kafanızın rahat olacağı ve işi işte bırakabileceğiniz bir işinizin olmasını tavsiye ederim.

kendimden örnek verecek olursam; muhasebeciysem eğer bari en iyisini yapayım diyerek mali müşavir oldum.. herkes benden büro açmamı bekledi, açıkçası ben de büro açarım diye düşünüyordum ama o zaman işi işte bırakamayacaktım, kendime ve eşime daha az vakit ayıracaktım vs vs. biraz rahata kaçmış olabilirim ama diğer türlüsü beni çok yoracaktı..
şu an biraz daha az kazanıyorum ama işi işte bırakabiliyorum ve mutluyum.
 
Ben olsam ilkini seçerdim cok severim koşturmayı vakit harcamayı. Bir de bence zaman cabuk gečiyor evde bos bos oturmaktan tembellik yapmaktansa enerjini bir seye odaklamak cok daha güzel geliyor bana. Biraz da koltuk sevdalisiyim bundan belki :) Eğer isi isten bırakan mesleği seçecekseniz bos zamanlarinizi nasıl değerlendireceksiniz bunu da düşünün
 
Doktora aklınızdaysa başlamalısınız. Gezmek tozmak kısmını kısıtlıyor evet, ama hiç yapamayacaksınız diye bir şey yok. Ayrıca bir kere akademiye girdiniz diye orada kalmak zorunda değilsiniz. Akademik kariyer olan (iki alanınız da çok güzel ve gözde bir hibrit) birine takip olacak pek çok firma olur. Ancak farklı bir işten akademiye geçmek bu kadar kolay olmayacak. Ayrıca master ile doktora arasında gerçekten büyük ölçüde yük farkı var. O yüzden doktora aklınızdaysa fazla ertelemeyin derim. Ne kadar enerjik o kadar iyi
 

Almanya için bana da bunu dediler ya, yazma falan bayık oluyor diye ben de çekindim zaten dilini pek bilmem de.

Ben açıkçası benim müdürüm, yöneticim elit, yüksek eğitimli benden iyi olsun isterdim ama dediğin gibi bizde gariban kültürü yüceltiliyor

Çok teşekkürler site için, sık kullanılanlara ekledim şimdi üye olup bakacağım makalelere. Harika ya, burası resmen sosyal medya gibi ama makalelisi, burda çevre yaptın mı kendine?
Şey gibi bütün o formaliteler yok, hem de halka iletebiliyorsun, valla bayıldım çok hoş. Biri bunu düşünüp yapmış.

Benim alanım Psikoloji, nörobilim Cherry
 

O kadar sene sevmediği işi nasıl yapabilmiş hayret. Ben alanımı seviyorum şükür.
Ama monotonluk konusundan emin değilim.
En büyük heyecanlarından biri değişim, farklı ülke ve şehir gezme durumuydu benim için.
 

Hahah.
Acaba oradan mı çıktı bende bu mükemmeliyetçilik de?
Geçen konumda öneri yapan sendin ya bak şunu şöyle yaz, böyle yap diye. Sildim elimdeki CV ve LoM ı baştan yazdım, bir de her gün değiştiriyorum, neymiş, her gün "mükemmel" leştiriyorum ki reddedilmesin.
Bu arada gerçekten işime yaradı verdiğin öneriler, evet bildiğim şeylerdi ama mektuba tam uygulanmamıştı bence.
Bütün maddeler olmasını kontrol ettim tek tek, bir sürü örnek buldum, öneriler buldum öyle hazırladım şu an evrim geçirdi yazılarım Bunun için çok çok sağol demek istiyorum <3
Bitmeyecek çünkü, bana sanki doktoraya girersem bu iş olacak gibi geldi ama hocama bakıyorum bir yayını bastırabilmek için tekrar tekrar yollamak gerekiyor, gece 11de bana data atıyor, sonra istemese de "peer-review" yapıyor vs
Çok fazla formalite, ayak işi var.
Sürekli onaylanmak zorundasın akademi camiasında of ya
Senin fikrinden çalışmandan çok, basıldı mı basıldıysa nerde basıldı önemli
Çok can sıkıcı şeyler bunlar
Keşke sadece araştırmasını alabileceğin bir alan olsa, mesela eskilerdeki gibi böyle bilim insanlarının buluştuğu, tartışığı vs
 
Sormayın ya ben tarih okudum. 1.sınifta siyaset bilimine giriş dersi vardı. Geliyodu çizdiriyodu gidiyodu. Her ders istisnasız her ders bu dersi verecek hoca yokmuş, olsaymış onun başına kalmazmış yakınıp duruyodu. Beddualarla anarım.
Monotonluk da şöyle ki güzel bir yerde iyi maaşlı iş buldunuz diyelim. Yalın bir düzeniniz oldu ama kariyerinizde yükselemeyeceksiniz diyelim. Bu kabullenilebilir mi? Bundan emin olmanız lazım. Yani akademik alanda bir şeyler yapmaya başlamış insanlara istedikleri tatmin duygusunu veremez bence bu durum.
 

İşin komik yanı şu anki diplomamdan pek fazla para da almayacağım:))
Bu işte pek para yok... Sevdiğin için yapılır yapılırsa
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…